Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17AĞUSTOS 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Batı'da kişi hâiu özgür seçim yupabilir Kültür Servisi 1976 yılında Nobel ahnca biriki kitabı Türkçeye de çevrilen Saul Bellow, büyük ününü "Heraog" adlı romanıyla yapmıştı. Chicago'nun kenar mahallelerinde yetişen bu Yahudi asılh yazar, sokaklarda sürteceğine üniversitede ders vermeyi yeğledi. Mark Tvvain'in, "lerman MeKille'in, Ernest He..ıingvvay'in mirasçısı, gerçek bir Amerikan yazarı olduğunu savunanların yanı sıra, Bellow'un iyi yazmadığını öne sürenler de var. Ama son sözü yine bir eleştirmen söylemiş: "Belki de iyi yazmadığı için başyapıtlar çıkanyor." Norman Mailer sizin çağımızın en biiyük Amerikan yazan olduğunuzu söylüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Norman Mailer'e gösterdiği incelik için teşekkür ederim. O düzyazı türünün en büyüklerindendir. Yakınlarda ölen John Cheever ve "Görülmeyen Adam"ın yazarı Ralph Ellison da büyük edebi kişilikler. Bense kendimi La Scala'da ilk temsillerini veren biri gibi hissediyorum. Salon çügınca alkışhyor, fakat ben yorulmaya başlamışım. Daha ne kadar zaman aynı şarkıyı söyleyeceğim, diye düşünürken bir ses duyuluyor, "dogru söylemeyi başaramadığınız siirece." Bu söz benim öykümü az çok özetliyor. Her zaman yeteri kadar ileri gidemediğimi, derine inemediğimi hissederim. En çok begendiğiniz yazar kim? Soljenitsin. Ancak bu kişisel ve siyasi bir hayranhktır. Sovyet Devleti'ne karşı çıkışındaki cesaret benim hayranhğımı doğurmuştur. Benim gözümde o bir kahramandır. Onunla hiç karşılaştımz mı? Vermont'taki yazlık evimin 'akmmda oturmasına karşm hiç ^örüşmedik. O, ABD'de "sürgündeki bir kral" gibi yaşıyor. Her konu üzerinde fikri var. Ancak, şu kartlaşmış eski orospu olan ABD'yi tanımak üzere evinden çıkıp sokağa adımını attığı da görülmedi. Bu tanışma gerçekleşseydi ne müthiş bir şey olurdu, değil mi? Hiçbir zaman iyimser bir yapıya sahip olmadınız. Ancak "thtiyarın Kışı" adlı kitabınızda hiç rastlamadığımız kadar karanlık bir dünya çiziyorsunuz. Bu kitabı yazarken asü amacım AngloSakson liberal gelenekle bağlanmı koparmaktı.,Bildiğiniz gibi, bu geleneğe göre sıradan insan tüm insanlıkla e$it değerdedir. tnsanlann ya Batının çöken düzenini, ya da Doğunun baskıcı diizenini seçmesini istiyorsunuz. Bu da pek hoş bir seçim de Bir ayrıntı: Batı'da özgür in Hcır Vafî>iılık Doğu kıyısının insan hâlâ özgür bir tercih yapabi ce felsefesine ve davranış biçimlir. Açık ki bugün Doğu'nun kes lerine karşı büyük sermayeyle kin idealiyle Batı'mn esnek ide omuz omuza mücadele ediyorali arasında savaş sürüyor. Ka du. Bugün bilim dünyasmı kanımca hâlâ direnme olanağı var bullendiler. Teknoloji dünyasıydır. Fakat, günümüzde yok ola la uyuştular. Bununla birlikte cak ideallere bağlanıldığını görü kendilerinden pek emin değiller. yorum. Gerçekler karşısında Sonuç: Chicago'lular bayağı, gözler kapatıhyor. ama Boston'lular ya da San Doğu Ulkelerinden nefret Fransisco'lular gibi kendini beediyorsunuz galiba? ğenmiş değiller. însani açıdan yaşam oralar Bu dar kaf alıların gene de istiyordu. Bu yeni Darwinci ortamı seviyordu. Mark Ttoain Avrupa edebiyatını taklit etmemeyi deneyen ilk ABD'li yazar galiba? Çok doğru. O bu ülkeye, başka bir edebiyatın mümkün olabileceğini gösterdi. "Amerikan diişiincesi"ni ifade edebildi. Bu çaba basit ve sığ gibi gözüküyor. Aslında çok karışık ve çok ince bir iş. Hemingway, Mark lWain gibi bu sorunu kavramıştı. Yapıtlarının içeriğinde kabalık, biçiminde incelik egemendi. Amerika'da, Melville'den Kerouac'a klasik gelenek yazarları sokaklarda, ormanlarda sürttüler. Onları üniversitelerde görmüyoruz. Siz bu gelenegin dışındasınız. Doğru. Fakat Hemingvvay de çok ince ve kültürlü bir sanatçıydı. Roman kişileriniz genellikle entellektüeller. Bunların kendi kendilerini eleştirme eğilimleri var. Evet. lnsanları kendileriyle alay ettiren bu özellik, bu alaycılık, Yahudi mizahından etkilenmiştir. Amerikalı bir eleştirmen kitaplanmzın "Yid dish" (Orta Avrupa Yahudileri) edebiyatımn bir kopyası oiduklarını söylemlştl. Yanlış. Gülünç bir iddia bu. Benim bu eleştirilere karşı söyle Kitaplarınızdan birinde tsrail'e yolculugunuzu anlatıyorsunuz. Hiç tsrail'de yaşamayı diişündünüz mü? Gershom Scholem bir gün Allen Ginsberg'e "Neden tsrail'de yaşamıyorsunuz?" diye sormuştu. Ginsberg, "Yaşamım boyunca Bronx'tan kaçmaya uğraştım. Neden şimdi o noktaya döneyim?" diye yanıtladı. Benim için de hemen hemen aynı durum söz konusu. Bütün yaşamımı ABD'de geçirdim.Bu tarihsel konumu ne pahasına olursa olsun yaşamahyım. Ne yapmalıyım? Bu konumu reddetmeli miyim? Yapamam.. Kendi kendime sırt çeviremem 1976 Nobel Edebiyat Odülü sahibi Saul Bellow: Devlet Duyduk Gördük Tiyatroları yeni dönem Doktor dediğin her derde deva olmalı oyunlam belli oldu İTABİB ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Tiyatroları, 198384 tiyatro mevsimini Türk yazarlarının, özellikle de Cumhuriyet dönemi yazarlarının yapıtlarıyla açıyor. Yeni mevsimin oyunlan şunlar: Büyük Tiyatro'da Güngör Dilmen'in "Ak Tannlar"ı, Küçük Tiyatro'da Dinçer Sümer'in "Karacaoglan"ı, Altındağ Tiyatrosu'nda Sadık Şendil'in "Kanlı Nigar"ı, Yeni Sahne'de Necati Cumalı'nın "Mine"si, Adana Devlet Tiyatrosu'nda Recep Bilginer'in "San Naciye"si, lzmir Devlet Tiyatrosunda Ahmet Kutsi Tecer'in "Köşebaşı"sı, Bursa Devlet Tiyatrosu'nda Cevat Fehmi Başkut'un "Makina"sı, tstanbul AKM Salonunda Orhan Asena'nın "Gılgamış"ı, AKM Oda Tiyatrosunda Melih Cevdet Anday'ın, "Mikado'nun Çöpleri", Taksim Devlet Tiyatrosu'nda Musahipzade Celâl'in "İstanbul Efendisi". Doktor denen her derde deva bulmalı. Tıpkı Dr. Celalettin Rumi Çelebi gibi. Urfa'ntn Viranşehir ilçesinde haftanın iki günii yayımlanan Viranşehir gazetesinde yandaki ilanıgördüğümüz zaman, herkes gibi btz de hiç şaşırmadık. Şaşırmadık, çünkü her dertten anlamak, her derde deva bulmak doktorun asli görevidir. Büyüklerimh anlatırlar; eskilerde öyle doktorlar varmış ki, ölüleri bile diriltirlermiş. Hangi hastahk olursa olsun, bir baktşta teşhisi koyar ve elleriyle yaptıklan ilaçlarla hastayt eski sağlığma kavuştururlarmıs... Oysa simdiki doktorlar işirt kolayım bulmuş. Yok ben bevliyeciyim, gözcüyüm, kulak bogaz buruncuyum, kalpten anlamam deyip işin içinden çıkıyorlar. Kısacası, insanın her parçasına, her luSıı . • K'lt> ve \ku^cr IIH.I.III1( \1«I.U...,W r.<lı<isul,kU '4 Kı>, »ı.t.t.k l,U..nı.ı<> L^ l.M.ıkj., ı^ M i'ir^r >.|ıt,llrıı vL YtNEHANE: TEUfOH LHrA parçasındaki organlara bir başkası bakıyor. Ama Tabip Asteğmen Celalettin Rumi Çelebi böyle değil. O, 11 kişinin yapama yanlış ama düzeltemeyiz Ankara Belediyesi'nin belediye sınırlan içerisinde büyükbaş hayvan beslenmesini yasaklamasmdan sonra, Musa Ateş'in ineklerinin bulunduğu ahır da görevliler tarafından mühürlenmiş, inekler mühürlenen ahırda kalmış. Geçen yıl meydana gelen bu olay, gazetemizde yer almıstı. Konuya ilişkin haberin gazetemizde yer almasından sonra, Musa Ateş'in ahırına gelen belediye görevlileri, "kapıdaki mühürün bozulduğu" şeklinde bir tutanak tuttular. Bu nedenle yargılanmaya başlanan Musa Ateş, duruşmaları dikkatle izledi ve her duruşmaya gitti. Ancak son duruşma için gittiğinde mahkemenin davayı karara bağladığım ve 8.333 TL para cezastna mahkum edildiğlni ve zamamnda temyiz edilmediğinden, karann kesinleşmiş olduğunu öğrendi. Oysa mahkemenin davayı sanıktan habersiz karara bağladığı dönemde Adli Tatil sürüyordu ve dava "ivedi" değildi. Musa A teş de bir yanlışlık yapıldtğı düşüncesiyle, Adalet Bakanlığına başvurdu. Ateş, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin mahkumiyet kararmm bozulmasım istedi. Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muammer Yula imzasıyla gönderilen yazı yacağı işi tek başına kıvırıyor. Divelim ki, kalbiniz rahatstz, zaman zaman tekliyor: Fazla sigara içtiğinizden ya da kara sevdaya yakalandığımzdan ciğerlerinizin durumu pek iyi değil; midenizde ülser var; bağırsaklannız çok kötü; kulaklannız uğulduyor; bumunuz hiç koku alamıyor; gözleriniz çift görüyor; boğazmız fena. Ağustosunsan sıcağında bile romatizmalarınız hiç rahat vermiyor. Kanda bir şeyler olduğu izlenimine kapılıyorsunuz. Böbrekleriniz çok kötü sıkıştmyor. Her eğilip doğrulduğunuzda kemikleriniz çatırdıyor. Yeni evlisiniz, acele bir çocuk istiyorsunuz ve ne zaman geleceğini öğrenmek için de sık sık test yaptırmak niyetindesiniz. Bir de tam kan ve tam idrar tahlili yaptırmayı düşünüyorsunuz. Kasparov, FIDE'nin kararmı eleştirdi Kültür Servisi Sovyetler Birliği'nin son yıllarda yetiştirdiği genç, büyük satranç ustası Gari Kasparov, Viktor Korşnoy'un karşısma çıkmadığı için Uluslararası Satranç Federasyonu'nca (FIDE) hükmen yenik sayılmasının haksız bir karar olduğunu ileri sürdü. Yirmi yaşındaki Kasparov, kendisini Baku'deki evinden telefonla arayan Moskova'daki yabancı gazetecilere verdiği demeçte, Korşnoy ile arasındaki dünya şampiyonası yarıfinal karşılaşmasının mutlaka oynanması gerektiğini belirterek, "Zaten şu andaki Dünya Şampiyonu Anatoli Karpov'un da FIDE'nin kararına uyarak, Korşnoy ya da Ribli'yle karşılaşmaya yanaşacağını hiç sanmıyorum" dedi. da çok zor. Bu gözlem daha önce de birçok kişi tarafından yapıldı. öyle değil mi? Başka bir yandan, Chicago'yu pek seviyor görünmüyordunuz. Size göre bu kentin çok kötti alışkanhklan var. Yeni fikirler Chicago'lulara ulaştıktan sonra tanınmayacak hale geliyor diye yazmıştınız. Chicago, dar kafalıların kentidir. Eski Amerikan antientellektüalizm döneminde aynı Amerikan edebiyatına bir katkısı oldu. "Kabalıkları, özgün Amerikan romanının ilk örneklerinin yani 19. Yiizyıl Amerikan romanının ortaya çıkmasına yardımcı oldu. Doğru. Sinclair Lewis "Madame Bovary"yi yazmaya çalışmıştı. Oysa Theodore Dreiser kitlelerin arasından çıktı. Elinde beyaz eldivenler yoktu ama müthiş bir imge gücü vardı. "Kendi kendini yaratmış insan" olmak Peki, bu dertlerinize çare buda Ateş'in haklılığı kabul edili labilmek için kaç doktora ve kaç yor ama yine de şöyle deniyor laboratuvara gideceğinizi, bütün bunlar için ne kadar para harcadu. "Adli Tatil'e tesadüf eden yacağınızı hiç düşündünüz m? 27.7.1982 tarihinde duruşma açı Biz söyleyelim, en az 11 doktolıp yapılması doğru görülmemiş ra gitmeniz, iki tahlil laboratuise de, olağanüstü bir kanun yo varına uğramamz ve (doktorlalu bulunan yazılı emirle bozma rın isteğine göre değişebilir) 10 üzerine yargdamanın yenilenme kadar film çektirmeniz gerekli. si ve keyfiyetin tashihi mümkün Bütün bunlar için cepten çıkacak olmadığından, anılan karar aley parayı hesaplamak aslında çok hine yazılı emir yoluna gidilme güç. Bu hesabı size bırakıyoruz. Ama bırakın 100 bin, 200 bin hemiştir." sabı yapmayı. Gerekmez, çünkü "Yanlış ama düzeltemeyiz" debütün bu dertlerinize Dr. Celamek isteniyor galiba... lettin Rumi Çelebi tek başına çare buluyor. O kadar para harcamanıza, o kadar doktor gezmenize hiç mi hiç gerek yok. bu saydığımız hastalıklarm "Kat'i teşhis ve tedavisi"ni, Dr.Celalettin Rumi Çelebi, Viranşehir'deki özel muayenehanesinde, tek muayene ücreti alarak gerçekleştirmektedir. Haberiniz ola... Elleşme, geçsin Karadeniz'in uzak bir dağ köyünde sıcak bir ağustos günü, Temel ve oğlu kan ter içinde çahşmaktadırlar. Birden gökyüzünde bir uçak belirir. Küçük çocuk heyecanla seslenir babasına: "Baba, baba, uçak geçiyor!..." Temel, soğukkanlılıkla karşıhk verir: "Elleşme, geçsin..." 17 Ağustos \ Pulcular ünlü yazarları unutuyor Kültür Servisi Fransız PTT'si kadar pulda sanatçıya yer veren bir başka ülke PTT'si zor bulunur. Ancak, son yıllarda bu konuya eğilen merakhlar resimleri pullara geçen sanatçılar (en başta da yazarlar) konusunda ilginç noktalara rastladılar. En başta da, pek çok ünlünün adına çıkarılmış pul yokken, kimsenin anımsamadığı kişilerin pulcu vitrinlerinde boy gösterdikleri görülüyordu. Bir sanatçı adına pul çıkarmak için, uygun bir neden bulunması PTT için geçerli bir bahaneydi. Doğum ya da ölüm yıldönümleri gibi. 1968 yılında ünlü ozan ve oyun yazarı Paul Claudel'in, 1969'da Andre Gide'in, 1976'da Max Jacob ve Anna de Noailles'in, 100. doğum yıldönümleri onuruna pul basan Fransız PTT'si, aynı şeyi Theophile Gautier (1972) ve Sainte Beuve'ün (1969) 100. ölüm yıldönümleri için yaptı. 100. doğum ya da ölüm yıldönümü gibi bir neden bulunmazsa, sanatçılann resimlerini basıp yüzlerini ve adlannı belleklere kazımak için başka bahaneler de bulabildi Fransız PTT'si. örneğin Pascal ya da La Rochefoucauld'nun 300. doğum yıldönümleri, 1828'de doğan Tolstoy'un 150. doğum yıldönümü, 1079 doğumlu Abelard'ın 900. doğum yıldönümü, Marivaux'nun ölümünün 200. yıldönümü (1963'de),Bernanos'un ölümünün 30. (1978'de), Courteline'in ölümünün 50. (1979'da) Racine^ in ölümünün 250. yıldönümleri (1949'da) gibi. Hatta aynı yıl (1778) ölen Voltaire vertousseau gibi iki devı aynı pulda birleştirmek gibi azizlikler de yapıyor. Ama pul olmak için en başta bir sanatçının mutlaka ölmesi gerekliydi. Tabii bahane aranırken, bazıları için ille de yıllar geçmesi koşulu aranmadı. Malraux'nun resmi ölür ölmez, Leconte de Lisle, Diderot, Charles Cros, Marie Noel ya da Jean Giraudoux durup dururken pullarda boy gösterirken, Lautriamonfun, Pierre lx>uys'nin, "Kral Ubu" yazarı Alfred Jarry'nin, Val^ry Larbaud'nun 100. doğum ya da ölüm yıldönümleri unutulabildi. Bir de, resmi sık sık pullara geçen sanatçılar oldu. Victor Hugo dört kereyle bunların rekortmeni. Pascal, Moliere ve ozan Frederic Mistral iki kere pulda boy gösterenlerden. Ancak, çok ünlü oldukları halde nedense anımsanıp bir türlü pul olmaya layık görülmeyenler de pek çok. Bunlardan bazıları, Alman işgali yıUarında işbirliği yaptıklan gerekçesiyle "unutulmuş" sayılıyorlar. Jean Giono, Celine, Sacha Guitry, Drieu la Rochell gibi. Ama 18. yüzyıhn ünlülerinden Restif de le Bretonne'a, Choderlos de Laclos'ya, Marquis de Sade'a ne demeli? 19. yüzyılda da, Jules Valles ve Maupassanl'ın unutulmasını nasıl açıklamah? Yüzyılımızda, Henri de Montherland'ın.Marcel Jouhandeaunun, Jean Cocteau'nun gözardı edilmeleri eşcinsel oluşlarından mı ileri geliyor acaba? Bilinmez ama, özellikle 20. yüzyıhn ünlülerinden çok kişinin unutulduğu gerçek. Bunların başında da, romancı François Mauriac, Andre Breton, Paul Eluard, Robert Desnos, Antonin Artaud, Jacques Prevert var. Fransız PTT'sî çıkardığı pullarda yabancı sanatçıları da anımsadı zaman zaman. Ama burada da yapılan seçimin dayandığı gerçeği anlamak güç. örneğin, Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye ülkeler ünlülerinin yer aldığı iki seride, Cervantes Goethe, Petrarca, Rousseau, Tolstoy, Paul Verhaeren gibi ya/.arlar görüldu dc, Shakespearein. Dostovevski'nin ya da Kafka'nın adına çıkarılmış tek pula rastlanmadı. Yine de Fransa'yı bu alanda en zengin ülkelerden biri saymak haksızhk olmasa gerek. Başta Türkiye ister kendi yurttası olsun ister yabancı, ptılculuk tarihinde bir ya da iki sanatçıdan fazlasını onurlandırmayı çok gören, Belçika, Yunanistan, Hollanda, Kıbrıs Türk ve Rum kesimi gibi ülkelere ne demeli? TARİHTE BUGÜN Mümtaz Ankan OKYANUSUAŞAN BALON.. 1978 'DE BUGÜN, ATLA3 OKYANUSUNU İLK KtZ 8ALÛNLA AŞAN ÜÇ AMEH/kALI PARİS XAtnNLAdiNOA yees İHPÎIER. td?3 YILINDAKi İLK D£NEMEPEN SONHA, 20'y£ YAK/N GÎRİŞİM 8AŞARISIZLIKLA SONUÇLANMlŞ, BU YOLPA ? KİŞI YAŞAMMt YİTtZMİŞTİ. İLK P£NEMEDSN 1OS YIL SONRA, "KAetAL2?'A£>LI,\ Ö2EL YELKENLİ &ALONLARIYLA AMERtKANIN DOĞUSUNPAAJ YOLA ÇltcAN S AMERl. KALl BUNU BAÇAÜACAKTI. 8EM AB&U2ZO (48), MAXIE AND£eSON(44) N£WAN(21') 6 SÜN SOfJ , BALONOAN KÜÇÜK g/'gER ANl KOPAGMAK t'STEYEN ME&4KL/ il DOKUZ EYLÜL ÜNtVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN Üniversitemiz Sosyal Bilimler Ensıitüsu'ne 19831984 öğretim yılında "YÜKSEK ÜSA.NS" ve "DOKTORA" öğretimi için öğrenci ahnacaktır. YÜKSEK LtSANS: Yüksek lisans giriş sınavına başvurabilmek için adayın lisans öğrenimi nol ortalamasının enaz wo6O olması, bir yüksek lisans programına kesin kayıt yaptırabilmek için adayın giriş sınavında ortalama olarak tam notun en az %65'ini alması gerekmektedir. DOKTORA: Doktora öğretimi giriş sınavına başvurabilmek için adayın yüksek lisans öğrenim derecesinin tam notun en az %70'i olması, kesin kayıt için de yabancı dil ve bilim sınavlarında tam notun %75'ini alması gerekmektedir. Giriş Sınavları: Yüksek Lisans Bilim: 22 Eylül 1983 saal 9.30 Doktora Yabancı Dil: 22 Eylul 1983 saat 9.30 Doktora Bilim: 23 Eylül 1983 saat 16.30 (Kelâm ve tslâm Felsefesi üe tslâm Medeniyeti ve Sosyal Bilimler Anabilim Dallarına) müracaat edecek adayların Arapça dil sınavı: 22 Eylül 1983 saat 14.00'de yapılacaktır. Sınavların yeri: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Cumhuriyet Bulvan 144 Alsancak/İZMİR. Yüksek Lisans ve doktora öğretimine başvuracak adayların 1 Eylül 1983 tarıhinden 16 Eylul 1983 saat 17.30'a kadar, yüksek lisan öğrenimi görmek istedikleri öğretim proğramını açıkça bildirir bir dilekçe ekinde: < a) Resmi onaylı lisans diploması veya mezuniyet belgesi örneği, b) Lisans öğrenimi not ortalamasını gösterir resim onaylı belge, c) Resmi onaylı ve fotoğraflı nufus cüzdanı örneği, d) tkametgah senedi, e) Askerlik durum belgesi, f) Savcılık iyi hal kağıd\, g) tzmiT Vilayeti Emniyet Müdürlüğü'nden alınacak tahkikat belgesi, h) Son diploma aldığı kurumdan ceza alıp, almadığına dair belge, i) Sağlık raporu (Mediko'dan alınacaktır.) ile birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Cumhuriyet Bulvan 144 Alsancak/İZMİR adresine başvurarak ön kayıtlarmı yaptırmalan gereklidir. YÜKSEK LİSANS: KONTENJAN VE ANA BİLtM DAL1: ÖĞRETİM PROGRAMIBtLİM SINAVI KONULAR! tktisat lşletme özal Hukuk Kamu Hukuku Kelâm ve lslrn Felsefesi lslâm Medeniyeti ve Sosyal Bilimler Tiyatro SinemaTV Tekstil Tasarımı Müzik DOKTORA: ANA BİLİM DALI tktisat İşletme özel Hukuk Kamu Hukuku Tiyatro SinemaTV Tekstil Tasarımı Müzik KONTENJAN 20 20 5 5 5 5 5 5 ' BİLİM SINAVI KONULARI MikroMakro Ekonomi, Para Ekonomisi, Uluslararası Ekonomi Işletme Ekonomisi, Genel Pazarlama, Finansman Özel Hukuk Temel Derslerinin tümünden Kamu Hukuku Temel Derslerinin tümünden Tiyatro Bilim, Sinema TV Bilim Tekstil Tasarımı Müzik Kuramları Musiki Tarihi 35 30 15 15 5 (Kelâm) 5 (lslâm Tarihi) S 5 5 5 Genel Ekonomi Genel Istatistik Para ve Maliye Genel Ekonomi Genel Pazarlama ve Finansman özel Hukuk Temel Derslerinin tümu Kumu Hukuku Temel Derslerinin tümü Kelâm lslâm Tarihi Tiyatro Bilim, Tiyatro Tarihi Kurumları SinemaTV Bilim Tekstil Tasarımı Müzik Kuramları, Sanat Tarihi, 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Yumurtayı taze muhafaza eden bir ilaç tecrübe ediliyor Kasımpaşa'da Hasan Efendi isminde bir zat, yumurtalan aylarca taze durduracak bir ilaç bulduğunu iddia etmişti. Hasan Efendi, dün Ticaret Odasına müracaat ederek itaantn tecrübe edilmesini istemiştir. Tecrübe bugün yapılacaktır, piyasadan alınacak lâalettayin bir yumurta Hasan Efendinin bulduğu ecza ve usulle bir sandığa konacak, sandık mühürlenecektir. Hasan Efendi, bu yumurtamn marta kadar tazeliğini muhafaza edeceğini söylemekiedir. 17 Ağustos 1933 Risalede verilen malumata göre bundan otuz, kırk sene evvel, memleketimizde şarapçıhk fevkâlade bir inkişafa mazhar olmustu. Şarapçılığın memleketimizde tekrar inkişafı çin tedbirler düşünen tnhisar tdaresi Fransa 'dan maruf bir bir mütehassıs butün memlekette uzun bir tetkik seyahati yaparak memleketimizi ilk defa şarapçıhk noktai nazarından esaslı surette tetkik etmiş ve memleketimizde dünyamn en nefis şarapları ayarında şaraplar yapmak kabil olduğu anlaşılmıştır. 19331983 SANAYİ ZİRAAT EVLERE En güzel şarap tipi tesbit ediliyor thhisar tdaresi tarafından şarap ve şarapçıhk hakkında bir broşür neşredilmiştir. Bu broşürde şarabm tarihinden, sıhhi faidelehnden, şarabm alkolizme düşmanlığtndan, Türkiye'de şarapçılığın altın devrinden, Tekirdağ 'daki şarap fabhkasmdan, şarap içme sanatından bahsedilmektedir. V . V V B A KATAIOCİUMUZU llTEYIN. BOURLA BIRAOERLER vc Ş " Yurtdışında çalışanlara kârlı fırsat. Gelin, evlerin bitmiş halini görün! Dövizinizle, en kârlı, en sağlam yatırımı yapın. İstanbul Evleri, BakırköyBahçelievler'de, Magirus yanında. Matbaa bilgisayarları bakımı konusunda çalıştınlmak üzere, arıyor. • Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümü mezunu • 25 yaşını aşmamış • Askerlikle ilişkisi olmayan, adayların 522 92 91 veya 528 26 42 no'lu telefonlardan Bayan Aysun Bayazıtoğlu'ndan randevu alarak aşağıdaki adrese şahsen başvurmaları rica olunur. Metro Mümessillik, Ithalat, Ihracat ve Ticaret Anonim Şirketi Nuruosmaniye Cad. No: 4 Cağaloğlu/İSTANBUL TEKNİSYENLER r<ÖZA İNŞAATSANAYİ veTtCAFETA^. Genel Müdürlük U'l U>Ö 07 80 167 b8 2! Şantiye Tbl 584 24 1)9 MOTELMERİ (ÖLLJ DENİZ) (Özel Hukuk ve Kamu Hukuku Ana Bilim dallarında Yüksek Lisans ve doktora programlanna öğretim üyesi bulunmaması durumunda eğitim yapılmayacaktır.) 19821983 güz yarıyılı sınavlarına girip mezuniyeti kesinleşmemiş adaylar Yüksek Lisans programlanna, mezuniyet gerçekleştiğinde kesin kayıt yaptırmak şartıyla başvurabilirler. Bir öğretim programı giriş sınavında ortalama olarak tam notun yüksek lisansta %65'ini, doktorada %75'ini alan öğrenci sayısının veya herhangi bir yüksek lisans dersini alabilecek durumda olan toplam öğrenci sayısının 5 veya 5'ten az olması halinde o öğretim programı ve ders açılmayabilir. Basın: 22903 t: 3462 KOZA A ş.bir [ > KOÇ kuruluşutiur Prof. Dt. Besim Üstünel MAKRO EKONOMİ Yent gentsletllmlş bası çıkmıştır. Baslıc& kltapçılarda "TatUdeki eviniz " Rez:Tel:1025PK.l5FETHlYK (Büro) Telölüdenir. 1 (Direktl Teleks: 52544den 53020