Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12AĞUSTOS 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/7 Günün Aynası Dolar tırmanmayı sürdürüyor Ekonomi Servisi Dolar, tüm Avrupa paraları karşısında değer kazanırken, altın da Londra ve Zürih borsalannda ons başına 3 dolar fiyat alarak 411 dolara yükseldi. Kanada doları dışındaki tüm paralar karşısında değer kazanan Amerikan doları, dün sabah saatlerinde Frankfurt borsasında son 9.5 yılın rekorunu kırarak 2.73 mark sının da aştı. Ahcak daha sonraki saatlerde 2.7285 marktan işlem gördü. Doların marka karşı değeri önceki akşam 1 dolar = 2.179 marktan kapanmıştı. 1 Amerikan dolarının Japon Yeni karşısındaki değeri ise dün şöyle değişti: Dolar, önceke günkü 245.55 yenlik değerden dün 245.85 yene yükseldi. "Et fiyatları neden artıyor" sorusunu herkes kendince açıklıyor Kasaplar ihracatçıyı, ihracatçı da enflasyonu "suçlu" gösteriyor Demircioğlu Şirketler Topluluğu'nun Genel Koordinatörü Ahmet Enön, "Tek başına İstanbul'un yıllık et tüketimi 110 bin ton, buna karşın 1983'te Türkiye'de özel sektörün ihracatı 10 bin tonu geçmeyecek. Bağlantısı yok ki. İhracat, et fiyatındaki artışın nedeni olamaz." diyor. NİLGÜN UYSAL Son aylarda büyük artışlar gösteren et fiyatları günün önemli konularından biri oldu. Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Yücel Akıncı, ANKA Ajansı'na yaptığı açıklamada "Yakmda et ithal etmek zorunda kalacagız'derken... et fiyatlarının yükselmesine yol açan nedenleri şöyle açıklıyordu: • 24 Ocak kararlarına bağlı olarak ortaya çıkan maliyet enflasyonu. • Yeterince örgütlenmemiş durumda bulunan üretici ve tüketici arasındaki pazarlama zincirinin sağhksızhğı. • Et ve Balık Kurumu'nun 24 Ocak kararlan sonrasmda kuruluş amacına dönük olarak görev yapamaz duruma gelişi. • Canlı hayvan dışsatımı özellikle sığır dışsatımı. • Üretimi artırıcı önlemleri almadan hazırı tüketmeye dönük bir dışsatım politikasının uygulanması. • Keyif verici maddeler bile desteklenirken, et'in devlet tarafından desteklenmeye değer temel bir gıda maddesi olarak ele alınmaması. Saym Yücel Akıncı'nın yaptığı açıklama kuşkusuz bilimsel verilerin ışığında geniş çerçeveli bir açıklama. Konuyla doğrudan ilgili çeşitli kesimlerin görüşlerine başvurulduğunda ise, aynı açık seçikliği yakalamak kolay olmuyor. Kasaplar ihracatçıları suçluyor ve "Fiyatların artması onların yüzündendir" diyorlar. Ihracatçılar ise, aynı kanıda değil. Demircioğlu Şirketler Topluluğu'nun Genel Koordinatörü ve aynı zamanda Gıda ve Et Sanayi AŞ'nin Genel Müdürü olan Ahmet Enön, gazetemize açıklama yaparken somut sayılardan hareket ederek konuşmayı yeğledi: "Tek başına tstanbul kentinin yıllık et tüketimi 110 bin tondur. Buna karşın bugüne kadar yapılan ihracat bağlantılanna bakıldığında anlaşılıyor ki, Türkiye'nin 1983 yılı et ihracatı 10 bin tonu geçmeyecektir. Tek başına böyle bir karşılaştırma bile ihracatın, iç piyasada fiyat artışına neden olduğu sözünün anlamsızlıgını ortaya koyar." Türkiye'de "1982 et üretimi'nin 1.238.000 ton düzeyinde gerçekleşirken, "et ihracatı"nın 62 bin ton dolayında olduğunu gösteren resmi verileri hatırlatarak Sayın Ahmet Enön'e sözünü ettiği gibi et ihracatının 1983'te nasıl olup da 10 bin ton olacağını bir daha sorduk: Aldığımız yanıt şu oldu: "1983'te, belli başlı firmalar et dışsatımı için son derece smırlı bağlantılar yapabilmiş dunımdadır. Libya ve Cezayir pazarına artık kaybedilmiş gözü ile bakılabilir. Birkaç holdingin Irak'la satış bağlantısı vardır ama orada da işler zaten iyi yürümemektedir. Özellikle ödemeler açısından. Et dışsatımı yapmak eskisi gibi cazip de değildir artık. Geçen yıl yüzde 20 olan vergi iadesi bu yıl % 5'e düşürülmüştür." Peki sizce et fiyatları neden artıyor? "Üretici malını haklı olarak iyi degerlendirmek istiyor. Bugün biz firma olarak etin kilosunu kemikli olarak üreticiden yaklaşık 550575 liradan alıyoruz. Ve aynı eti Sütlüce'de kasaplara yine 550 liradan veriyoruz. Diyeceksiniz ki, alış fiyatına satış olur mu? Olur. Çiinkü, bizim tesislerimiz kombine tesislerdir. Kestigimiz hayvanın sadece nefesi havaya gider. Geri kalan herşeyini degerlendiririz. Bu sayede de eti aldığımız fiyata satabiliyoruz. Bugün et fiyatlarındaki yükselmenin nedeni enflasyondur. Hayvanı yetiştiren üretici, malını satarken enflasyonu gözönünde tutarak fiyat vermektedir." 215 milyon dolarhk kredinin 100 milyon dolarlık böliimü yurtdışındaki yeni projelerin finansmanında kullanılacak. ANKARA (ANKA) Enka Holding'in yabancı bankalardan sağlayacağı 215 milyon dolar tutarındaki krediye ilişkin görüşmelerin devam ettiği öğrenildi. American Express Bank öncülüğünde bir Kuveyt ve bir Bahreyn bankası tarafından sağlanacak kredinin, temasların sürdürüldüğü, bazı bankalarla da anlaşmaya varılması halinde, artabileceği belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre, Türkiye'de şimdiye dek bir şirkete yönelik en yüksek tutardaki krediyi sağlayacak olan Enka, tekliflerin değerlendirmesini ağustos ayı sonuna kadar tamamlayarak, anlaşmayı imzalayacak. Enka'ya sağlanacak 215 milyon dolarhk kredinin 100 milyon dolarlık dilimi yurtdışındaki yeni projelerin finansmamnda kullanılacak. "Çok amaçlı" olan bu kredinin 45 milyon dolarlık kısmı teminat mektubu olarak verilecek ve 4 yıl vadeli olacak. Kredinin 55 milyon dolan ise akreditif ve işletme kredisi biçiminde kısa vadeli olarak verilecek. Yetkililerden alınan bilgiye göre, toplam 215 milyon dolarlık kredinin 65 milyon dolan ise Enka Holding'in Ortadoğu'da gerçekleştireceği tek bir projenin finansmamnda kullanılacak. ENKA, Türkiye'de ilk kez en büyük dış krediyi alacak 4 kişilik bir heyet Libya'ya gitti ANKAKA (Cumhuriyet Bürosu) Bayınduiık Bakanlığı Yapım Dairesi Başkanı Mustafa Esen Başkanlığı'ndaki bir Türk heyeti, Bakanlar Kurulu kararıyla Libya'da müteahhitlik hizmeti veren Türk firmalarının durumunu görmek üzere önceki gün uçakla Libya'ya hareket etti. Esen'in yanısıra, Maliye Bakanhğı'ndan, DPT ve Bayındırlık Bakanhğı'ndan birer temsilcinin bulunduğu heyet, Libya'da Türk firmalarının bulunduğu kentlerde çalışmalar yapacak, Türk müteahhit firmalarının yaptıkları ve halen süren inşaatlannı yerinde görece yapılan hizmetlerle ilgili kayıtlarını inceleyecek. Libya'da 25 gün kalacak olan heyetin, aynı zamanda Türk firmalarının şikâyetlerine neden olan alackalann odenmesi konusunda Libya yetkilileri ile de görüşecekleri belirtiliyor. Vadesiz tasarruf artış hızlandı ANKARA, (ANKA) Vadesiz tasarruf mevduatındaki artışın hızlandığı belirlendi. Merkez Bankası verilerine dayanılarak yapılan hesaplamalara göre, temmuzun ilk haftasında vadesiz tasarruf mevduatı 8 milyar liralık artış kaydederek 397 milyar liraya ulaştı. Artış hızı ise yılbaşından bu yana yüzde 37.9 olarak gerçekleşti. mevduatındaki Bu arada, 18 temmuz tarihleri arasında vadeli tasarruf mevduatın 800 milyon lira arttığı, mevduat sertifikası hesaplarının ise 3.4 milyar liralık azalma kaydettiği gözlendi. 8 temmuz tarihi itibariyle bankalara yatırılan vadeli tasarruf mevduatı 1 trilyon 152 milyar liraya ulaşırken, artış hızı yüzde 25.3 oranında kaldı. Avrupa'da fiyat kıran Ameıikan otomobil şirketleri kendi ülkelerinde zam yapıyor Ekonomi Servisi Amerikan otomobil şirketleri kendi ülkelerinde fiyatları artırırken, Avrupa'da fiyat kırma yarışına girdiler. Avrupalı müşteri daha ucuz olduğu için Amerikan otomobilini tercih ederken, ABD'de her gün yeni fiyat artışıyla karşılaşan müşteriler yalnızca vitrinlere bakmakla yetiniyorlar. 1983 yıhyla birlikte hareketlenen Amerikan otomobil şirketleri Avrupa'ya çıkartma yaptılar. tlk altı ayda sattığı 725 bin otobille Renault'un elinden birinciliği kapan Ford Avrupa pazarındaki payını yüzde 12.6'ya çıkardı. Altıncı sırada yer alan General Motors'un satışlan da rekor bir sıçrama gösterdi. Ocakhaziran döneminde 662 bin otomobil satan General Motors pazar payını yüzde 9.6'dan yüzde 11.5'e yükseltti. Avrupa'nın devleri ise kendi pazarlarında pek başarılı olamadılar ve hemen hemen hepsinin satışlan düştü. İlk 6 ayda 710 bin otomobil satan Renault'un pazar payı yüzde 14.7'den 12.3 e, 690 bin satan Fiat'ın yüzde 12.5'den 12'ye aynı miktarda kalan Volksvvagen'in yüzde 12.2'den 12'ye, 680 bin satan Peugeot'nunki de yüzde 12.4'ten 11.8'e geriledi. Amerikan otomobil şirketlerinin bu başarısı yüksek oranlı fiyat kırmalarından kaynaklaruyor. Pazarın en canlı olduğu İngiltere'de bu oran yüzde 15'e yaklaşıyor. Sürekli maliyet yükselişinden yakınan ve bunu fiyatlara yansıtmaya çalışan Avrupalı şirket Ticaret Bakanlığı iplik fiyatma müdahale etmeyecek İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ticaret Bakanlığı iplik fiyatlarına "24 Ocak kararlarının gereği" olarak müdahale etmeyeceğini açıkladı. Bakanlık Teşkilatlandırma Gnl. Md.'ü Nevzat Cize'nin Buldanlı üreticiler adına başvuran Cevat Buldanlıoğlu'na yolladığı yazıda, "pamuk ipligi fıyatlannda 1982 yılı başına nazaran şubat ayı itibanyle % 5060 oranında artışlar bulunduğu bakanlıgımızca da mUşahede edilmiştir." denilmekte ve şu noktalar kaydedilmektedir: "Bu artışların başlıca nedenlerinin açılan ve açılması beklenen kontenjanların süratle realize edilmesini saglamak amacıyla iplik piyasasına yönelmesi ve pamuk ipliginin hammaddesini teşkil eden iplik fiyatlarının dünya fiyatlarına paralel olarak yüksek düzeylerde seyretmesidir. Keza Ortak Pazarca ipliklerimizin ithalinde uygulanan asgari ihraç fiyatlarının oldukça yüksek seviyelerde saptanması iç piyasanın da bu seviyelere dogru ıtilmesinde önemli rol oynamaktadır." Yazının devamında birliklere "belirli koşullarla" iplik tahsis edileceği kaydedilerek şöyle son bulmaktadır: "Bakanlıgımızca alınan ve uygulamaya konulan bir kararla tarım satış kooperatifi birliklerine ait fabrikalarca üretilen ipliklerin belirli koşullarla iç piyasaya satılmalan sagtanmış bulunmaktadır." Prof. Manisalı: İç talebi tahrik etmekten kaçmılmalıdır İSTANBUL, (THA) Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı, Türkiye'nin 2000 yılına kadar uluslararası piyasada ağırlığını koymasının zorunlu hale geldiğini belirterek, "ihracatımız en kısa siirede milli gelirin yüzde 20'sine ulaşmalıdır" dedi. Türkiye'nin dışa açılmada yetersiz kaldığını savunan Prof. Dr. Manisalı, dış ticaret açığının halen çok büyük olduğunu söyledi. Manisalı, ihracatın milli gelire oranının yüzde 9'a ancak ulaştığına dikkati çekerek, "ihracatın başarısı için döviz dengesi saglanmalı. Ayrıca dışa yönelik bir iiretim ve yatırım modeli içinde kaynakların daha verimli kullanılması gerekir." dedi. AYN1 OTOMOBİLF. FARKLI FİYAT General Motors >aplığı son zamla en yeni modeli Chevrolet C'aprice'i Amerikalı müjterisine >tizde 39 daha puhalı>a salacak. Şirketin Avrupa pa/arındaki fiyat kırma polilikası sonucu ise A\rupalı müsteri a>nı otomobili \üıde 15'e varan indirimle alı>or. ler ise bu düzeyde bir indirimle rekabet edebilecek durumda değiller. Bu nedenle de Amerikalıların tahakkümüne engel olamıyorlar. Avrupa'da fiyat kıran Amerikan şirketleri kendi ülkelerindeki mü$terilere aynı "bonkorlüğü" gösterrniyorlar. SatısJarm azaldığı, zarar hanesinin kabardığı son üç yılı unutmuş görünen şirketler ABD'de otomobil piyasası biraz canlanınca fiyat artışını gündeme getirdiler. General Motors Chevette marka otomobile yüzde 37, Chevrolet Caprice'e yüzde 39, Oldsmobile'e de yüzde 81 oranında zam yaptı. Zamdan sonra Chevette 6218, Caprice 10.727, Oldsmobile 11. 239 dolardan satıhyor. Ford da zam kervanına katıldı ve Mustang'ın fiyatını 6180 dolardan 9808 dolara yükseltti. Şirketler bu kadarla da yetinme eğiliminde görünmüyorlar. Yeni faaliyet yılının başlangıcı olan eylül ayında General Motors fiyatları ortalama yüzde 2,5, Ford ise yüzde 2,3 oranında artıracak. Bu fiyat artışları Amerikan müşterilerinin otomobil alma heveslerini kınyor. Ekonomik canlanma belirtileriyle birlikte galerilerin önunü yeni yeni dolduran müşteriler yalnızca vitrinlere bakmakla yetiniyorlar ve yeni otomobil almak yerine eski otomobillerine atlayaTak eve dörr~ meyi tercih ediyorlar. "Fiyat istikrarı ve belirli bir büyiime hızı gibi ana hedefler ancak dışa denge sağlanabildiği ölçiide yiirütülebilir. Bu da ancak ihracatı teşvik eden ekonomi politikaları ile sağlanabilir. Döviz dengesini sağlayama Bunun için ise, iç talep tahrik .. yan bir ekonominin sağhklı ge edilmemeli. thracat teşvik önBIBII lişme içirrdcolamayacağını belir lemleri ile sürekli desteklenmeli ıuv ten Prof.ı.'Brı Manisaivşurrtan ve kuf polid'kası ihracatçıyı teş;•;;" söyledi:' 1 ~'~ ••'' .'• • vik eder şekilde olmandır." TürkIraJkr Ucuz ihraç edilen soğutucunun zararı iç piynsadan çıkardıyor" İSTANBUL, (THA) Dış ülkelere 3540 bin liraya buzdolabı ihraç eden firmaların uğradıkları zararı, aynı malları piyasaya 7080 bin liraya sürerek kapattıklan öne sürüldü. Konuya ilişkin görüşlerini açıklayan Ekonomist Aslan Başer Kafaoglu ise, durumun "ille de ihracat" mantığından kaynaklandığını söyledi. Kafaoglu, k i k ülü l d ğ ekonomik yapı güçlü olmadığı sürece ihracatı artırmanm mümkün olmadığmı belirterek şöyle devam etti: "Son yıllarda ihracat dönemsel bir artış göstermişti. Gerileme dönemi başladı ve devam edecektir. İhracat politikasındaki yanlışhgı çok açık bir şekilde buzdolabı ihracatında da görmek miimkiin. Ucuz fiyatla ihraç edilen buzdolaplannda ugranılan zarar, iç piyasaya yansıtılıyor." Bankası yetkilileri görüştüler BAGDAT, (ANKA) Türkiye ve Irak Merkez Bankaları yetkilileri, mevcut "kredili ihracat" anlaşmasından doğan sorunların çözümü için Bağdat'ta biraraya geldiler. Bağdat'taki Türk Merkez Bankası heyetine Başkan Yardımcısı Yavuz Canevi başkanlık ediyor. Bugün tamamlanması beklenen görüşmelerde, Türk ihracatçılarınm alacaklarının ödenmesi mart ayında yapılan kredili ihracat anlaşması çerçevesinde çözüme kavuşturuluyor. Bu nedenle, Merkez Bankası yetkilileri Türkiye'nin ihracatçı ve müteahhit kuruluşlarının anlaşma öncesi ve anlaşma sonrası alacaklarını tek tek saptadılar. Türkiye'den yapılacak ihracatın Türk lirası karşılığının Merkez Bankası tarafından hemen odenmesi, dolar karşılığının ise anlaşmada öngörülen süre sonunda Irak Merkez Bankasından tahsilini öngören anlaşma bütün çabalara karşın gereğince işletilemiyor. Irak Merkez Bankası yetkilileri bu konuda Türk ihracatçılarına sorunun Türkiye1 den kaynaklandığı yolunda bilgi verirlerken, Türk Merkez Bankası yetkilileri ise ihracat işlemlerinin Irak Merkez Bankası'nca kendilerine anlaşmanın gerektirdiği usullere uygun biçimde intikal ettirilmediğinden yakınıyorlar. Bir şirket nasıl kurtuldu? Batmaktan kurtulan Chrysler bu yıl 700 milyon dolar kâr edecek KENAN MORTAN Geçtiğimiz yıl Güney Sanayi ile başlayan şirketlerin " b a t ı ş " olayı bu yıl önce Çavuşoğlu Kozanoğlu Grubu, sonra Sönmez Denizcilik ve Transtürk ile doruğa ulaştı. Kuşkusuz bu olgu Batı dünyasının da çok sık karşılaştığı bir durum. Biz bunlardan birini, Chrysler'in üç yılda değişen yazgısını, daha doğrusu başarıya giden yılların harc malzemesinin neler olduğunu derlemek istiyoruz. Chrysler'in başarı öykusunün (Success story) ardında yatan en önemli olay kuşkusuz yönetim olgusu. Bugün bu dünyaca ünlü otomotiv şirketinin başarısından çok, tam yetkili Genel Müdürü "Lee A. İacocca'nın zaferinden söz ediliyor. The VVall Street Journal kendisinden "Muzaffer Komutan" olarak söz ederken, Frankfurter, "İacocca'nın zaferi" ifadesini kullanıyor. Bu ABD şirketi üç yıl önce ABD yönetimine başvurarak 1.5 milyar dolar nakit enjeksiyonu yaptlmaması halinde batacağını açıklamıştı. ABD yonetimi o dönemin Maliye Bakanı olan William Miller eliyle bu yardımı yaptı. Ancak tek koşul yeni bir yönetim ve firmanın "gelecek garantisi" vermesiydi. İşte o sıralarda Ford şirketi'nin sahibi Henry Ford tarafından "uyumsuz adam" olduğu gerekçesiyle kovulan lacocca tam yetkiyle göreve getirildi. Yeni genel mudür, "Hem Chrysler'i kurtaracağım, hem de gelecekte ABD'nin en güçlü firması haline getireceğim" dediğinde kendisine inanan çıkmadı doğrusu. Ancak ABD yonetimi 68 bin insan istihdam eden bu kuruluşun hem bir sosyal yaraya yol açacağı, hem de bu firmanın iflasının zincirleme olarak olumsuzluklara yol açacağı savıyla kurtarma kararında ısrar etti. lacocca petrol krizinin etkisini iyi kestirip önce Chrysler'in yollara bile güç sığan modellerinin hemen hepsini iptal etti. Sonra "K model" olarak adlandınlan bir küçuk model geliştirdi. Bu model yine güçlüydü, ancak 4 silindirli oluşu ve 100 kilometrede 10 litrenin altında harcama yapması nedeniyle ABD'nin "zor beğenir" alıcısına kendisini kolayhkla kabul ettirdi. 1.1 MİLYARL1K FAİZ ALACAĞI StLİNDt Yeni model ABD test dergilerince de benimsenince genel mudürün alacaklılar ve taraflar ile pazarhk masasına oturmas\ guç olmadı. Bankalar Türkiye'de alışılmışın aksine borcun kendisini değil, ama 1.1 milyar dolarlık faiz alacağını sildiler. lacocca rahatlamıştı... Yeni model bazı fabrika ünitelerini gereksiz hale getirdiğinden 20 uniteden yansı iptal edildi. Burada çahşanlar yan sanayie kaydırıldı. Sonra sendika ile pazarlığa oturuldu. "Devam edilecekti ama bunun koşulları vardı. Bunun başında ücret artışlarının belli bir spirale oturtulması gerekirdi." Ücretler dondurulmadı, ama "cüretkâr" bir öneriyle ücretlerin yükselişi üretim ve pazarlama artışına bağlandı. 110 metre engelli koşunun bir engeli daha aşılmıştı. Sonra Chrysler'in yan sanayi kuruluşlarına bir tamim yayımlandı. Parça alımı kesintisiz olarak sürecekti, ama ödeme ancak satış koşuluna bağlı olacaktı. Belki bu öneri ilk anda kabul edilmedi, ama yan sanayi "yaşamak" için buna "evet" demek zorunda kaldı. Ortaya yeni bir görüntü çıktı. Sonra eski Chrysler lnc. "tasfiye" edildi.yerine "New Chrysler Corporation" kuruldu. Bu türden olaylar Türkiye'de de sıkça görülürdü. Ama bunlar çoğunlukla hukuki statü değişiklikleri olurdu. Oysa lacocco, yeni statüyle daha çok "Kâra geçis noktasım" hesaplayarak, firmanın 1 milyon adet satışla kâra geçeceği bir üretim optimalini hesaplamıştı. Eski Chrysler iki milyon adetlik bir otomobil satışında bile zarar ediyordu. 1983 yıhnda satışlar yüzde 24 artınca, kâr 700 milyon dolar oldu. Piyasa payı da 7.l'den 9.3'e çıkınca Chrysler kâr etmekle kalmadı, aynı zamanda ABD'nin 3. büyük otomobil şirketi haline geldi. ÜÇLÜ BERABERLİK OECD'nin bunalımlı sektörler olarak nitelediği çelik, gemi yapımcılığı, tekstil ve otomotiv dörtlüsü içinde oturan bu firma kuşkusuz "gelecek üretim" yapmakla sorununu çözmüş değil. Esasen Başkan Carter döneminde firmanın taahhüdü, "Ahde vefa" ilkesinden çok bir "hukiki kefalet" taşıyor. Bu arada Japon şirketlerinin atağı ve Toyoto firmasının General Motors firması ile işbirliğine girmesi sonrası lacocca Alman Volkswagen şirketi ile görüşmelere başladı. öyle bir teknik anlaşma değil, yeni bir şirket kuruluşu idi hedeflenen. Motoru Chrysler verecek, teknik tasarım ise Volkswagen firması tarafından gerçekleştirilecekti. Son zamanlarda ABD'deki satışlan iyice "kesat" giden Volkswagen, Westmoreland'da kurulacak yeni tesis ile ABD piyasasına girme olanağı bulacaktı. Üstelik VVV'nin Brezilya'daki kardeş kuruluşu "politik belirsizlik" nedeniyle tasfiyeedilebilecekti. Bugörüşmelerin sonu henüz alınmış değil. Ancak Genel Müdürün düşü Chrysler'in öncü olacağı Dodge firmasının da katılacağı bir üçlü beraberlik gerçekleştirmek. Çünkü Iacocca'ya göre, "otomotiv dünyasında bir kaç yıl sonra sadece birkaç güçlü kalacak, gerisi ise elenecek." Chrysler'i başarıya götüren çizginin ana öğeleri bundan oluşuyor. Sosyal nedenlerle devletin müdahalesi, sonra üretim ve satış yapma garantisiyle alacak ve işgörenlere sağlanan mutlak konsensus. Acaba bu çizgi Türkiye'de ne zaman benimsenecek?^ Otomotiv Sanayicileri Derneği: Otomotivdeki kriz atlatılıyor İSTANBUL, (THA) Otomotiv Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Muhsin Yıldırım, otomotiv sanayiindeki krizin dış pazarların zorlanarak ihracatın artırılması ve maliyetlerin kontrol altına alınmasıyla hafifletildiğini bildirdi. Otomotiv sanayicilerinin aldığı önlemler sonucu sektörde önemli gelişmeler kaydedildiğini belirten Yıldırım, krizin başlamasından bu yana ortaya çıkan gelişmeleri şöyle özetledi: "1976 yıhnda 146 bin adet mamul üreten otomotiv sanayiinin üretimi 198O'de 68 bin adete düştü. Daha sonraki yıllarda aldığımız önlemler sonucu 1981 yıhnda 72 bin 600 adet, 1982 yıhnda 94 bin adetlik üretim gerçekleştirilerek nisbi bir düzelme kaydedildi. 1983 yılının ilk ayında 7 bin 842, haziran ayında 10 bin 854 adetlik üretim sonucu 1983'ün ilk altı ayında toplam 58 bin beşyüz adetlik üretime varılmıştır." Yem fabrikaları arpa ithal kararını olumlu karşıladı İSTANBUL, (THA) Yem fabrikaları yetkilileri, arpa ithalatı konusunda alınan kararı olumlu karşıladıklarını bildirdiler. Sürekli fiyatı artan arpa talebini karşılayabilmesi amacıyla bakanlık tarafından alınan ithalat konusunda görüşlerini açıklayan Istanbul Yem Fabrikası Müdürü Semih Yılmaz, mahsulün kıtlığı nedeniyle alımların yarı yarıya azaldığını belirterek, "öniimiizdeki aylarda bu nedenle yem iiretim kapasitetniz diişme gösterecektir" dedi. Bankalar Kararnamesi ne getiriyor? CANSEVEN Mehmet ÇEKÎNMEZ mını kaldırmış ve kredi verme yasağı içerisine, banka mensuplarının kurduğu ve bunlar için kurulan sandık, dernek, sendika ve vakıfları da dahil etmiştir. Banka yönetim kurulu üyelerinin akrabalarına kredi verilmemesine ve hem banka hem de iştirak yönetim kurulunda bulunulmadığı konusunda eski kanun hükümleri Kararnamede de aynen yer almıştır. Kredi açma yetkileri konusunda Kararname, eski Kanundaki miktarları günün şartlarına uygun hale getirmiştir. Buna göre; teminatlı kredilerde, 10 milyon liraya kadar (Açık kredilerde 1 milyon liraya kadar) olanları banka genel müdürleri ya da kendilerine verilen yetki dahilinde şube müdürlerince, 10 milyon liradan 100 milyon liraya kadar (Açık kredilerde 10 milyon liraya kadar) olanları kredi komitesince, 100 milyon liradan fazla olanları ise (Açık kredilerde 10 milyon liradan fazla olanları) yönetim kurulu kararı ile açılabilecektir. Eski Kananda hesap vaziyeti alınmayacak kredi işlemleri tadadi olarak belirtilirken Kararname ile, bu hususun saptanması dinamik bir anlayışla Maliye Bakanlığımn (Merkez Bankası ve Bankalar Birliği'nin görüşü alınarak) yetkisine bırakılmıştır. SÜRECEK ~ Banka müdürleri 10 milyon liraya kadar teminatlı kredi açabilecek Bir kişiye verilebilecek kredi için Kararnamenin banka açısından yukarıda açıklanan oran ve kısıtlamalar getirmesine karşın kredi verilen kişiler için de özkaynaklar açısından benzer kısıtlamalar getirmemiş olması eksiktir. Riskler dağılımında özkaynak açısından, banka kadar kredi verilen kişilerin de durumu önemlidir. Kredi alan şahıslar için de benzer oranlar getirilebilseydi, bu durum özkaynakyabancı kaynak oranı çok yüksek olan firmalarımızın özkaynaklarının artırılmasına yardımcı olabilirdi. Bu yöndeki bir düzenleme kanun koyucunun amacına da hizmet ederdi. İŞTIRAKLERİ KREDİLENDİRME İştiraklere verilecek krediler konusunda Kararname eski Kanuna nazaran kısa ve anlaşılması kolay sınırlamalar getirmiştir. Buna göre bir banka; yukarıda belirtilen sınırlamalar (Kararnamenin 38. maddesi) saklı kalmak kaydıyla, sermayelerinin % 15 ve daha fazlasına sahip olduğu iştirak ve kuruluslarıyla bunların ayrı ayrı veya birlikte sermayelerinin % 25'inden fazlasına sahip oldukları ortak ve kuruluşlara ve bunların kefaletiyle diğer gerçek ve tüzel kişilere ancak özkaynaklarının 3 katı ve her halde de toplam kredilerinin Vo 15'i oranında kredi verebilecektir. Burada, dolaylı kredide olduğu gibi dolaylı iştirak oranı hesaplanması yapılması gerekecektir. Yoksa kanun koyucunun amacına uygun olarak iştiraklere kredi verılmesi mümkün olamaz. Daha önce mevduata ilişkin yeni hükümlerden bahsedilirken değinildiği üzere, Kararname ile kredilere uygulanacak faiz oranlarını, temin edilecek diğer menfaat (komisyon gibi) ve masrafların azami hadlerinin saptanması, bunların kısmen ve tamamen serbest bırakılması, kredilerin kalkınma planlarının amaçlarına yönlendirilmesi için fon kurmaya, kaldırmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Eskiden bunlar Ödünç Para Verme İşleri Kanununa göre yine Bankalar Kurulunca saptanmaktaydı. Bankaları ilgilendiren hususların Kararnamede toplanılmaya çalışılması, uygulamada yeknesaklığın sağlanması bakımından faydalı olacaktır. BANKA ORTAKLARINA KREDt Banka ortaklarına ve mensuplarına kredi verilmesi hususunda eski Kanundan farklı olarak, kredi sınırlan hakkındaki 38. madde hükmü saklı kalmak üzere, bir bankanın sermayesinin °7o 5 ve daha fazlasına sahip ortaklıklara ve bunlarla dolaylı kredi kapsamına giren gerçek ve tüzel kişilere vereceği kredi toplamı banka özkaynakları, her halde de toplam kredilerin % 5'i ile sınırlandırılmış bulunmaktadır. Banka sahiplerinin bankadan kredi almaları konusunda eski kanunda yeni düzenlemeye benzer herhangi bir sınırlama bulunmamaktaydı. Bu düzenleme banka özkaynaklarını artırması, risklerin dağılımı ve banka kaynaklarından ortaklardan ziyade diğer kişilerin de yararlanması bakımından yerinde görünmektedir Kararname, banka yönetiminde bulunan kimselere kredi verilmemesi hususunda eski kanundaki menfaat rabıtası kavra DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 tsviçre Frangı 100 ttalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinarı 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz Alış 235,40 205,03 12,26 86,15 4,30 23,94 28,62 77,03, 29, S 5 107,22 14,56 95,52 190,33 803,26 31,10 348,04 67,84 Döviz Satış 240,11 209,13 12,51 87,87 4,39 24,42 29,19 78,57 30,14 109,36 14,85 97,43 194,14 819,32 31,72 355,00 69,20 Efektif Alış 235,40 194,78 12,26 86,15, 4,09 23,94 28,62 77,03 29,55 107,22 13,83 90,74 180,81 763,09 29,54 348,04 64,45 Efektif Satış 242,46 211,18 12,63 88,73 4,43 24,66 29,48 79,34 30,43 110,44 14,99 98,38 196,04 827,35 32,03 358,48 69,87 İslanı Kalkınma Bankası Ttirkiye'ye 20 milyon dolar kredi verecek CİDDE (a.a.) İslam Kalkınma Bankası, Türkiye'ye ham petrol ithalatının finansmanı için, 20 milyon dolar tutarında kredi verecek. Kredi anlaşması dün, İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmed Muhammet Ali ile Türkiye Merkez Bankası Başkanı Osman Şıklar ve Maliye Bakanlığı üst düzey görevlilerinden Tevfik Altınok tarafından imzalandı. Bu yeni yardım ile, Islam Kalkınma Bankası'nın bu yıl içinde Türkiye'ye sağlamış olduğu dış ticaret finansman kredilerinin toplamı70 milyon dolara ulaştı. Suudi Arabistan'a resmi bir ziyaret yapmakta olan Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoglu başkanlığındaki Türk heyeti dün, İslam Kalkınma Bankası yetkilileri ile bir toplantı yaptı. ALTIN GÜMÜŞ FİYATLARI Alış Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 26.200 25.500 3.600 3.270 Satış 26.300 26.000 3.615 3.385 H2.00