Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5TEMMUZ1983 *•*** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U Ikinci ve tiçüncü (Baştarafı 1. Sayfada) ikıncısi 11 yaşındaki İpek Kayaarma "başarınıı canımdan çok sevdiğim öğretmenlerime borçluyum, beni sınavlara onlar hazırladı" dedi. İpek, sınavda büyük başarı elde etmekle, hemen tiim anne ve babaların çocuklarında görmek istedikleri başarıyı kendi ailesine tattırdı. ' ipek, "planlı bir çalışma ve öğretmenleriminin katkıları ile kazanacağımı biliyordum. Sınavdan çıktıktan sonra soranlara emin olduğumu söyledim. Ama, böyle bir dereceye gireceği mi aklımın ucundan bile geçirmemiştim. "diye sevincini belirtti. tlk basamak sınavında da Bursa beşincisi, Turkiye beşincisi olduğunu söyledi. Normal bir çalışma temposu izleyerek sınavlara katılan başarılı öğrenci, sadece devam ettiği okulun kurslarına katıldığını ayrıca ders almadığını belirtti. 1lerde çocuk doktoru olmak isteyen İpek, kazandığını kendisinden önce arkadaşlannın öğrendiğini, tebrik için gelenlerden başını alamadığını anlatıyor. Ipek'in annesi Nermin, babası Dursun ve küçiik kardeşi Emre Kayaarman ise mutluluklannın sonsuz olduğunu söylediler. TÜRKİYE ÜÇÜNCÜSÜ BERK TEKİNTÜRK İZMİR Anadolu Liseleri giriş sınavlarının 2. basamağında Türkiye üçüncüsü olan Berk Tekintürk sınavlar öncesi çok çalıştığını belirterek, "Oynayarak dinleniyorum onun için okul açılıncaya kadar çalışmak yok" diyor. Berk Tekintürk'ün dedesi Fazıl Semerkant ile anneannesi Fahriye Semerkant'ın Bostanh'daki yeni yapılan Emlak Kredi Blokları'ndan birinin 4. katında bulduk. Ankara Sarar llkokulu'nu bitiren Berk Tekintürk tatil için İzmir'de bulunuyor. Tevfik Fikret Lisesi 1. sınıfını "iftihar listesinde" geçen ağabeysi Cenk ile birlikte. Ayrıca Tekintürk ailesi, yaz sonuna doğru Izrnir'e yerleşecek. Anneanne Fahriye Semerkant'ın deyişiyle, "sevinçten harp yerine" dönen ancak, gazetecilerin telefonlarıyla hemen düzeltilen büyükçe salonda, Berk Tekintürk ile konuşuyoruz: "Sonuçları öğrenmişsin. Nasıl karşılıyorsun?" "Şaşırdım. Beklemiyordum. Ama yine de bekliyordum." "Sınav sorulan nasıldı? Zor muydu?" "Yok çok kolaydı. Okulda, dersanede ve evde öğrendiklerimdi." "Sınavlara nasıl hazırlandın?" "Ankara'da Sarar İlkokulu'ndaki öğretmenim Ayşe Gökçen'in çok büyük yardımı oldu. Ayrıca özel bir dersaneye de gidiyordum. Babam, Genelkurmay'da görevli öğretmen Binbaşı Tuncer Tekintürk ile ağabeyim Cenk, bana çok yardımcı oldu!ar." "Ders çalışmanın yanısıra başka neler yaptın?" "Öğretmenim beni çok sık okul içi ve okullararası yarışmalara soktu ve çok test ahştırması yaptım. Öğretmenime teşekkür ederim" "Peki, hep çalışmak seni yormuyor muydu?" "Yoruyordu. Ama, ben arada oyun oynayarak dinleniyordum. Çok çalıştım. Şimdi okul açıhncaya kadar çajısmak yok. Oyun oynamak var. .. Anadoİii'Liseleri sınavlarının ilk basamağında da 6. olan Berk Tekintürk, tıp doktoru olmak istiyor. Bornova Anadolu Lisesi lngilizce bölümünde de başarılı olacağına inanıyor. Sorular karşısında bunalan Berk Tekintürk, kulaklarına kadar kıpkırmızı. Teyze çocuklan da okullarında birinci olmuşlar. Dede Fazıl Semerkant, "Öğretmenine medyunu şükranız" derken, anneanne, Fahriye Semerkant, "Torunlarım bana bu zevki tattırdılar. Bana en büyük hediyeyi verdiler" diyor. İlk basamakta altıncı, ikinci basamakta Türkiye üçüncüsü olan Berk Tekintürk'e önümüzdeki yıl sınavlara girecek kardeşlerine ne önerdiğini soruyoruz. Yanıt: kısa ve öz: "Çok çalışsınlar. Oynasınlar. Test çözsünler. Oynasınlar. Dinlenirler, başarılı olurlar." UGUR MUMCU GOZLEM Ankara "dönüş primine" zam Alman (Baştarafı 1. Sayfada) dar kazanmış olduğu tüm sosyal güvenlik imkânlanmn ortadan kalkmasıdır. Bu nedenle prim iadesinin hemen durdurulması gerekir" dedi. Şide, ayrıca 1964 yılında Almanya'ya gitmeye başlayan Türk işçilerinin geniş muayenelere tabi tutulduğunu hatırlatarak, "Şimdi 20 yıl sonra Türkiye'ye dönerlerken de Almanya'da muayeneye tabi tutulmalarını istiyoruz" biçiminde konuştu. Blüm, yaptığı konuşmada, çocuk paralarının artırılması yolundaki Türk tarafı isteğine dikkati çekti ve Almanya'daki ekonomik durum ve alınan tasarruf önlemleri nedeniyle bugün ve yakın gelecekte çocuk yardımınm artınlmasının mümkün oimadığını kaydetti. Almanya'daki firmalann doktorları olduğu için işçilerin sürekli olarak doktor kontrolunda bulunduğunu belirten Blüm, kesin dönüş konusunda, dönüşün Türk işçilerinin iradesine bağlı olduğunu belirten sözlerini yineledi. Blüm, "Türk işçilerinden kesin dönüş yapanların boşlukta kalmaları ilk planda sizin sorununuzdur. Ancak biz de size yardımcı olmaya çalışırız" şeklinde konuştu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Norbert Blüm bir soru üzerine, "Karar tamamen işçilere bırakılmış bir şeydir. Bu nedenle kararın kabülü ya da reddi veya değişiklik önerisi söz konusu değildir. İsteyen yararlanır, isteyen yararlanmaz. Sonuç Türk işçilerinin yarannadır. Zorunlu bir şey yoktur. Bu hususta karar verecek olan Türk işçileridir. Türk işçilerinin bu konuda ne Alman ne de başka kuruluşların vasiliğîne ihtiyacı vardır." biçiminde konuştu. TÜRKİŞ'İ ZtYARET F. Almanya Çalışma Bakanı Blüm saat 16 sıralarında Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ı ziyaret etti. Blüm görüşme sırasında yaptığı konuşmada, "Mevcut işlerden daha fazlası Almanya'ya sokulmazsa mevcut işçilerimizin sorunlarını çözebiliriz. Şu anda bulunan Türk işçilerinin yaranna olarak, F. Almanya'ya yeni Türk işçisi kabul edemeyiz"dedi. yılmaz da konuşmasında boşta kalan Türk işçilerinin hemen gönderilmemesini, yapılacak yardımlardan yararlanmalarını istedi. BLÜM NE İSTEDİ? Dünkü görüşmelerde, Blüm Federal Alman hükümeti adına Türk tarafına şu önerileri getirdi: "Federal Almanya'daki işsiz durumda bulunan Türk işçilerine dönüş parası olarak 10 500 mark ödenmesi. Bu konuda hükümetçe hazırlanan yasa tasarısı parlamentoya sunulmuş bulunuyor. 1 Ekim tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen yasa tasarısı, geçerli olacağı bir yıllık süre içinde ayrıca Türk işçilerinin dönüşünü özendirmek amacıyla, Türkiye'de iş kurmaları halinde kendilerine kredi açılmasını öngörüyor. Federal Almanya'daki Türk vatandaşları lokanta, işyeri ve büro açıp iş hayatına atnabiliyorlar. Türkiye'de bu tür kolay. lıkJardan yararlanamıvan Alman vatandaşlarına benzer olanaklar sağlansın. Kesin dönüş yapacak Türk işçilerine Federal Almanya'da yatırdıklan sosyal sigorta primlerinin ödenmesi. TÜRK TARAFI NE DEDİ? Türk Hukumeti Blüm'ün ana başlıkları Alman kaynaklarınca bu şekilde özetlenen önerilerini "Kabul edilemez" buldu. Türk Hükümeti temsilcileri, Almanya'daki işsizliğin yarattığı durumu aniayışla karşıladıklannı belirtmekle birlikte, alınacak önlemlerin Türk işçilerine yansıtılmamasınt istedi ' Türk tarafı, getirdiği karşı önerilerinde öncelikle Türkiye'nin AET ile ortaklık ilişkisi içinde bulunduğunu ve topluluğa tam üyeliği hedeflediğini, ayrıca ortaklık konseyi toplantılannda alman kararları hatırlatarak, 'Özel durumunun" dikkate alınması gerektiği görüşünü savundu. Bu noktadan hareketle, Almanya'daki yabancı işsizler arasında, Türklere öncelikli statü tanınması istendi. Bu bir iş açıldığında önce, (Alman işsizlerden sonra) bu iş olanağının önce Türk işsizlere tanınması öngörülüyor. Türk tarafı bu çerçevede Türkiye'nin tam üye olması halinde serbest dolaşım hakkının tanınmasının gerekeceğini de hatırlattı ve dönüş konusunda Türk işçilerine baskı yapılmamasını talep etti Türk tarafının vurguladığı bir başka konu da Türk işçilerin Almanya'da kazandıkları maddi hakların tümünün verilmesi oldu. Alman makamları yalnızca işçilerin vatırılmış sigorta primlerini ödemeye yanaşırken, Türk tarafı işverenler tarafından yatırılan primlerin de ödenmesini istedi. Tarafların farklı öneriler savundukları görüşmelerin "Çelin" geçeceği Blüm'ün önceki akşam Ankara'ya varmasından sonra Çalışma Bakanı Prof. Turhan Esener'in verdiği yemekte yapılan konuşmaların havasından belli oldu. Yemeğe, Bakanlar Kurulu' ndan, Dışişleri Bakanı Türkmen, Sosyal Güvenlik Bakanı Şide, tmar ve Iskân Bakanı Samsunlu, Bayındırlık Bakanı Önalp ile bu bakanhklardan üst düzeyde bürokratlar ve gazeteciler davetliydiler. Büyük Ankara Oteli'nin havuzlu bahçesinde verilen yemekte Blüm Türkmen ile Esener'in arasına oturtulmuştu. Yemekten sonra ilk konuşmayı yapan Esener, Federal Almanya'da çıkarılan yasaların tek ta, rafjı uygulanamayacağını belirterek, "Çünkü alınan karar sadece bu kararın alındığı iilkeyi değil, diger ülkeleri de ilgilendiriyor" dedi. Esener şöyle devam etti: "Sayın Blüm ile ILO toplantısı nedeniyle Cenevre'de bir araya gelmiştik. Cenevre'deki toplanlı salonunda bir avize bulunuyordu. Ikimiz de avizenin saçtığı ışığı hayranlıkla seyretmiştik. Umarız, o ışık şimdi problemlerin çözümünde de bize yol gösterir. Aramızdaki sorunlan karşılıklı anlayış içinde çözecegimize inanıyorum." BLÜM: "GÜZEL SÖZLER SOYLEMEYE GELMEDİM" Esener'in bu konuşmasından sonra söz alan Blüm, yemekte bulunanları şaşırtacak üslupta "açıksözlü" bir konuşma yaptı ve Esener'e dönerek, " O ışığın yol göstermesini ben de dilerim. Ancak şu sırada şu anda sigortaların atması ve hatta ışığın kısa devre yapması sözkonusu. Çünkü şu anda Almanya'da 2.5 milyon işsiz Alman vatandaşı bulunuyor" dedi. Buna ek olarak, "Yabancı işçilerin işsiz kalmaları Almanya'da çeşitli eğilimlerin doğmasına yol açıyor" diyen Blum, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben buraya güzel sözler söylemeye ve dinlemeye gelmedim. Gerçekleri anlatmaya ve Türk hükümetinden öneriler almaya ve anlayış göstermesini beklemeve geldim." Blüm, konuşmasının sonunda Türkiye'de demokrasiye dönüş konusuna da değindi ve bazı görüşler getirdi. Alman kaynakları, Blüm'ün konuşmasında, demokrasi konusuna değinmesini de hatırlatarak, Federal Bakanın, Evren ile görüşmesinde Almanya'nın Türkiye'deki son siyasi gelişmeler karşısındaki görüşlerini aktardığını kaydettiler. Alman (Baştarafı l. Sayfada) likle Türklerde görüldüğü gibi yabancı gençlerin Almanca bilmediklerı ve artık öğrenemeyecekleri bir yaşta buraya gelmelerine kesinlikle son verilmelidir. Bu amaçla da ilkokula başlama yaşı olan 6 ya da 7 yaşın sınır olarak alınması önemlidir. Aksi halde işsiz ve eğitfmsiz kafan bu gençler arasında suç işlenie oranı artacaktır. Temmuz ortasında Türkiye'ye bir ziyaret yapacağım. İçişleri, Dışişleri, Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanları ve Başbakan ile de bu konuları ele alacağım. Türkiye'nin 1986 yılında başlaması düşünülen serbest dolaşımdan vazgeçmesi gerektiği konusunda da daha önce kuşku bırakmayacak açıklamalarda bulunmuştuk. Samrım bu mümkün olacaktır." Federal hükumetin yabancı düşmanlığmı akıllıca önlemlerle ortadan kaldırma politikası güttüğünü savunan Zimmermann, "Birtakım parola ve sloganlarla polilik alanda başarı sağlamaya çalışan gruplar, son seçimJerde de gördüğünüz gibi hiç bir başarı sağlayamamışlardır. Federal Almanya'da yabancı düşmanlığı yoktur. Sadece yabancılarla ilgili yaşamada zorluklar vardır" dedi. 'Eşref saati' (Baştarafı 12. Sayfada) "Son Diinya Kupası maçlarında Rossi ve Maradona'nın biyorilmini hesap etmişler. Rossi gollerini fiziksel, duygusal, zihinsel ritmler dediğimiz iiçlii ritmin en olumlu devresinde atmış. Maradona ise maçtan atıldığı zaman zihinsel, duygusal ve fiziksel açıdan biyoritminin en diişiik düzeyinde. Doğum tarihi esas alınarak, yapılan biyoritm tablosuna bakılsaydı veya Maradona'nın antrenörii bu tablodan haberdar olsaydı, iinlii futbolcuyu maca almazdı." Dr. Holat'ın sözünü ettiği fiziksel, duygusal ve zihinsel üçlü ritm insanlar arasındaki ritmi hesaplamak için de kullanılıyor. Dr. Polat, bu kıyaslama örneğini yine futbol alanından şöyle verivor: "Diinya kupası maçlannda Italya ve Almanya Milli takımlarının ileri üçlülerinin uyum dereceleri karsılaştırıldığında llalyanlann belirgin üstünlükleri görüliiyor. Rossi, kendi takım arkadaşlarıyla uyum içinde. Rossi ile Altobelli arasında hesaplanan fiziksel uyum yiizde 91, Rossi ile Conti arasında duygusal uyum yiizde 100, zibinsel yiizde 94. Alman takımında Rummenigge ile Littbarski arasında uyum çok kötü. Fiziksel yiizde 21, duygusal yiizde 7, zihinsel yiizde 9. Rummenigge ile Fischer arasında sadece duygusal ritimden söz edilebilir. Almanya'nın ileri üçlüsünün uyum yüzdesi, İtalyan üçlüsüniin uyum yüzdesine göre diişiik olduğundan ttalyan takımı galip geliyor. Skor (31). Eger maç oncesinde uzman bir biyöritmci tahminde bulunsaydı, maçın sonucunu önceden aşağı yukarı bilebilirdi". Biyorıtmciler bu örnekleri vererek, insanların sadece doğum tarihleri gözönüne alınarak, günlük, ayhk ve yıllık fiziksel, duygusal ve zihinsel olumlu ve olumsuz anlarının hesaplanabileceğini ileri sürüyorlar. Tıp aianında yeni bir konu sayılan biyoritm dalında araştırmalar ilerledikçe insanlığın Nostradamus'un kehanetlerine gereksinimi kalmayacağı söylenebilir. (Baştarafı 1. Sayfada) dan tutuklattırılan Mehmet Cantaş gibi, Avni Karadurmuş da Türkiye'ye yönelik silah kaçakçılığı konusunda çok zengin bilgi sahibidir. Şu anda Sofya'da hukuk kitaplarının yazmadığı bir tür "gözaltı" ya da "gözönü rejimi"" ile yaşayan Bekir Çelenk'in yüzlerce sayfa tutan ifadeleri ile yeraltı dünyasında "Çayırovalı Osman" olarak bilinen Osman İmamoğlu'nun geniş itiraflan, bugüne kadar kendilerini gizlemiş olan "babalar" ve onların "rüşvet şirketleri" konularında, hiç şüphesiz, önemli ipuçları verecektir. Trento'dan Ankara Sıkıyönetim Komutanlığına gönderilen belgeler arasında, Kaçakçılık çetelerilîe îşfflTTRJTyapmış olan bazı kamu görevlilerinin adlarına da rastlanabilir. Bu bir "istihbarat" mı.hayır efendim yalnızca bir sezgil Söz gelişi, Bekir Çelenk'in yakın arkadaşları üzerine yapılacak bir araştırma, insanları saşkınlığa sürüklemeye yeter. Çelenk'in, bir zamanlar, ne gibi görevlerde bulunmuş olanlarla "iş ilişkisi" kurduğu anlaşılırsa, bu işlerin boyutu da gözler önüne serilir. Evet, dosyalar çok ilginçtir, çok!. Kaçakçılık konusunda yıllardır yayın yapıyoruz. Yayınladığımız her satır, belgelere, dosyalara ve gerçeklere dayanıyor. Yazdığımız her satır, bir süre sonra resmi ağızlarca da doğrulanıyor. Bizlerin de suçu herhalde bu..doğruyu yazmak, gerçeği yazmak ve herkesten önce yazmak.. Böyle yaptığımız için çeşitli kesimlerden gelen ağır saldırılarla karşılaşıyoruz. "ölüm tehditlerini" geçiyoruz. Yeraltı dünyası ile ilgili yayın yapan bütün gazeteciler, aynı tehlike ile karşı karşıyadırlar. Bu tehditleri önemsemiyor ve abartmıyoruz. Şimdi, bunların dışındaki çevreleri sıralayalım: Yeraltı dünyası ve silahlı sağ kesim ile ilgili yayınlarımız nedeniyle, kendilerine, o hiç haketmedikleri "milliyetçi" etiketini takanlar tarafından "Sovyetçi, KGB ajanı" gibi suçlamalarla karşılaştık; kendilerini "Enternasyonal solcu" ve "proleter devrimcisi" sayan "yeni mandacılar" da "Amerikan uşağı ve CIA ajanı" gibi suçlamalar yönelttiler. Suçumuz neydi? Suçumuz, kapitalist silah tekellerinden, Bulgaristan'ın Devlet şirketlerine kadar uzanan "Yeni enternasyonalizmi" belgeleri ile yayınlayıp, sergilemek.. Bütün bunlar "CIA ve KGB'nın gözleri önünde oluyor" demek, ülkemizdeki acımasız terörün ardındaki karanlık dünyayı tanımaya ve tanıtmaya çalışmak.. 12 Eylül oncesinde, "Maceracı sol eylemcileri," tuttukları bu kanlı ve yanlış yoldan çevirmek için yayınladığımız "birdönemin eylemcileri anlatıyor" başlıklı yazı dizimiz nedeniyle, silah zoru ile gazetemizin dağıtımı engellendi. "Burjuva kuyrukçuluğu" "Pasifist" ve "revizyonist" gibi "ideolojik fetişizm"in arşivlerinden çıkanlmış ne kadar kavram varsa, bunlar aracılığı ile de durmadan suçlandık. San Avni'leri, Hayrettin Yağcı'lan, Abuzer Uğurtu'lan, Bekir Çelenk'leri, Mehmet Cantaş'ları, Mehmet Zeki'leri, Çayırovalı Osman'lan, Oflu İsmail'leri yazdığımız zaman, bunların hepsi, ellerini kollarını sallayarak dolaşmaktaydılar. Bugün, tıpkı "ipekçi cinayeti"nde olduğu gibi, "Telemen dosyası" için yeniden bir soruşturma açılsa, karanlıkta kalan birçok gerçek de aydınlanmış olurdu. Acaba bu olayda bir karanlık nokta var mıydı? "Babalar operasyonu" yapılacağı günlerde, gizlice yeraltı dünyasına duyuran olmuş muydu? Evet olmuş muydu?. Oflu İsmail, San Avni, Bekir Çelenk, Mehmet Zeki, Mehmet Cantaş, açın bu kutuyu bakın daha ne "sürpriz adlar" çıkacak." Ingiliz gemisindeki (Baştarafı 1. Sayfada) ye geçtiğimız pazartesi Yunan Kamu Düzeni, Savunma ve Ulusal Ekonomi Bakanlıkları'ndan gerekli izni almadığı için Yunan karasulannda 1 geçtiği sırada el konulmuş ve gımi Pire limanına götürülmüştü. Çimento yüklü olan gemide arama yapan Yunan maıcamları, gemınin Izmit'ten yüklediği 250 ton çimentonun altında gizlenmiş 2.5 ton tutarında MKE yapımı silahlar ve sabotaj usullerini tanımlayan Türkçe el kitaplarının bulunduğu ileri sürülmüştü. Silahların Nijerya'ya götürülmekte olduğu da Yunan makamlarınca açıklanmıstı. Gemide ele geçirilen silahlar şöyle bildirilmişti: 90 adetG3 otomatik makineli, 2 adet MG3 makineli silah, 180 adet MG3 doldurucu, 10 adet 9 mm'lik otomatik silah, 3200 adet 9 mm'lik Brovvning için mermi, 7.62'lik 35 bin mermi, 200 adet TNT, köprü uçurmasında kullanılan bir kilometrelik geç ateş alır fitil, 100 adet elektronik ateşleyici ve 500 kilo ağırlığmda telsiz. GtZ PERDESİ BUGÜN KALKABİLİR Olay, Yunan To Vima gazetesi tarafından açıklanmıstı.'Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre, Makina Kimya Endüstrisi Kurumu yapısı 2.5 ton silahın ele geçirildiği" "JVYB" adlı Ingiliz gemisini örten giz perdesinin kaptan ve tayfalannın Pire kenti sorfu yargıçlığında bugün verecekleri ifadeden sonra kalkabileceği sanılıyor. Gemide bulunan silahlardaki künye numaralarının fabrika dizi sırası izlemediği ve bunların çalıntı mallar olduğu, bir ordudan çok kent gerillaları için sevkedildiği, gidiş yerinin Nijerya olmadığı yolunda bazı güçlü varsayım ve söylentilere Pire kenti güvenlik yetkilileri ile Yunan basınınca yer veriliyor. Gerek geminin kaptanı Frederick Kırk ve gerek Pire liman temsilcisi "Liberty" firması, gemişle ilgili bilgi vermekten kesinlikle kaçındıkJarı ve güvenlik yetkilileri karşısında "suskun Olduklan" ve gemide bulunan tüm belgelerdede. gerçek gidiş yeri hakkındakonuda bir ipucuna raslanmadığı duyuruldu. Yunan güvenlik yetkilileri sjlahların dizi numaraiannm farklı oluşları nedeniyle MKE Kurumu'ndan çalışmış olabileceği varsayımı üzerinde durduklarını belirtiyorlar. Yetİcililer, silahların Ege yada Akdeniz'de uyuşturucu madde ile değiştirebileceği ve geminin ünlü bir Türk mafia babasına ait olabileceği olasılıklarının da incelendiğini ve gelişmelerin sorgu yargıçlığındaki incelemecien sonra belirlenebileceğin;i söylüyorlar. Anadolu liseleri sınavında (Baştarafı 1. Sayfada)rinci oldu. Birinci Eryılrha'z; birinci tercihinde lstanbul Özel Amerikan Robert Lisesi'nde okumaya hak kazandı. İpek Kayaarma adlı aday 234.930 puan ile ikinci olarak, Bursa Anadolu Lisesine Berk Tekintürk adlı öğrenci de 234.443 puanla Izmir Bornova Lisesine girdi. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi Işlem Dairesi yetkilileri, sınav sonuçlarının adaylara postalanması işlemlerine önümüzdeki günlerde başlanacağını bildirdiler. Ulusu, cuma günü basın toplantısı yapacak s Anadolu liseleri birincisi (Baştarafı I. Sayfada) Baba Eryılmaz da oğlunun söylediklerini onaylayarak "oğlum, benim bıraktığım yerden devam edecek." diyor ve ekliyor: "Vatan miliete hayırlı evlat getiştirmeye çalışıyoruz." Inşaat mühendis, nakliyatçı ve turizmci olan Şerafettin Eryılmaz dün oğlunun başarısı nedeniyle kendisini ziyaret edenleri sevincinden nasıl ağırlayacağını şaşırdı (!) ve "Bu sizlere Mehmet'in ufak bir hediyesi". diyerek gazetecilere beyaz renkte, ağzı kapalı birer zarf dağıttı. Bazı gazeteciler de "Mehmet'in bediyesini" geri çev'rmediler. ANKARA, (ANKA) Başbakan Bülend Ulusu, 11. basın toplantısını cuma günü yapacak. Devlet Su Işleri Genel Müdürlüğü toplantı salonunda saat .'0.00'da başlayacak olan basın Yunan güvenlik yetkililerinin toplantısında Başbakan Ulusu'olaya ilişkin olarak Paris'teki nun son üç aylık dönemdeki hüUluslararası Polis Merkezine kümet çalışmaları konusunda (lnterpol) bilgi verecekleri de bil ayrınüh açıklama yapacağı bildirildi. dirildi. Cumhuriyet Bilgisayar Ekleri (Eksik ekJerinizi 40 TL.'hk pul göndererek isteyebilirsiniz) Bugün ülkemizdeki bircok seçkin kuruluşun telefon santralı Netaş ın bilgisayar dünyasnıdan iletişim dünyasına kazandırdıgı elektForak telefon santrah... SpaceNET, ılerı teknolojinin ustun umntidur. 100'u aşkın ıtgınç ozelIİğiyle, kuruluşlann haberleşme gereksinimlerini hızlı, ekonomik ve sisteınfı şekilde karşıfar 4 dış, 24 iç hatlık ve 20 dış, 200 iç hatlık kapasitesi gerektiğinde artırılıp azaltılabilir... En zorlu çevre koşullannda bile. yıllarca aynı etkınlikte çalışır. ileri teknolojL.güçlü servis...zengin özellikler... Nefas Alemdağ Caddesı, Umranıye, Uskudar, IST Tdeks 22413 NetfTR Tel 33S ! 1 00 I