Katalog

Cumhuriyet TAkYIM 26 Hazıran 1983 Imsak 3 05 Gunes 5 28 Oğle 13 16 Sahıbı Curahunycl Malbaaulık ve Ga^eteulık Turk Anonım Şırketı adına Nadır Nadı, • Oenel Ya>ın Muduru Ha>an Cemal, Muesbese Muduru Kmıne Lşaklıgri, Yazı Işlerı Muduru Oka> Oonensın, • Yazı Işlerı Mudur Yardınuısı \hmel Konılsan, Haber Merkc/ı Mudurıı Yalrın Bajcr, Savfa Du/enı Yonelmem Alı Acar Akşam 20 45 Yatsı 22 48 temsılaler ANkARA Yalçın Dogan. IZMIR HUtnef Çctakaya, ADANA Mehmd Mercan, • Ser\ıs$eflerr Istanbul Haberlerı SHaluttın Galcr. Dv, Haberler Ergnn Balcı, Ekonomı Osmaa Ulagay. Yurı Haberlcrı Barbaros Gençak, Kullur Aydın Emcv. Magazın Yalpa Pritşta, Spor Danısmanı Abdulkadtr Yucelman, Duzeltme Konnr Ertop, Araşlırma ^abn Alpay Burolar. • Ankara konjr Sokak No 24 4 Yenışehır Tcl 175<f2< 175866 Idare I8333S • Izmır .Halıı Zı\a Bulvarı No (.< * Tel 2547O9I3I23O • Adana Ataıurk Caddesı, T H k Işhanı kaı 2 13 Tel I4SS0 197.1 • Basan ve iayan. Caaabamet Maıbaaulık ve Gazeıccılık T A Ş Turk Oıagı Cad 39/41 Cagaloğlu. Isı PK 246 İ Tel 5209703 Tele\ 22246 M • Bauldtgı Vr YENI AS1R Gazeıe ve Malbaaolık Lıd Ş Mecıdı>eko> Isı tkındı 17 17 Marmara'nın biyolojik dengesi bozuldu Tübitak: İzmit Körfezinde civa, kadmiyum ve kurşun kirlenmesi tehlikeli düzeyde. Prof. Fikret Baykut, "Marmara denizi hiçbir kirliliği kabul edecek durumda değil, tükendi artık, öliim noktasına geldi" diyor. NtLGÜN UYSAL "Marmara Denizi hiçbirşey alacak, kabul edecek durumda degil. Tukendi artık. Doldu. Bunu ne yazık ki, bir turlu anlatamıyoruz" dı>or Prof. Dr. Fikret Baykut... Son yıllarda Çevre Sorunları Merkezi'nın Mudurluğu'nu de ustlenen Kımya Fakultesı öğretım u>esı Prof. Ba>kut, Marmara'da denız vaşamının artık "olurn noktası"na geldığını vurguluyor ve şunlan soyluyor "Yılların bırıkimi bu >i>ecek artıkları Marmara'ya atıldı. Adeta kabul ettikçe, denize daha çok yuklendık. Şımdı kritik noktadayız. Denize atılan yiyeceklerin artması olçusunde bakterilerin uremesi de çoğaldı. Sonuçta. deniz deri hastalıklarından tutun, barsak hastalıklanna varmcaya kadar birçok saglık sorununun temel kaynağı durumuna geldı. Normalde deniz suyunun her lıtresinde 12 miligram oksijen bulunması gerekır. Lıtre başına oksijen miktart 6 miligrama duştugu zaman bu da>anılabılır bir duzeydir. Ama, daha aşagı duşerse denizde yaşam sonmeye başlar. Bugun İzmit Korfezı'nde her litre>e ancak 1 miligram oksijen miktarı duşuyor. Bu oran, >alnız Korfez'in ıçinde değil Boğaza yakın yorelerindekı plajlarda da sozkonusudur." Marmara' nın biyolojik dengesı bellı kı, tepetaklak olmuştu Doğa'nın denızlere verdığı kendi kendini temizleme ve yenileme yeteneği tumden yok olmak, aşınmak uzere>dı Nedense denizle tersten yarışılmıştı Bakalım kendını nereye kadar yenıle9 vebılırsın dercesıne .. Gozler bağlı, "goğus hamlesiyle" değil "sırthamle"sıvle gen gen koşu lan bir garıp maratonun rekorları kınlmıştı sankı Bir de denızın kendı kendını >enıleme yeteneği ıle de kolay aşılamayacak kırlenme sonınlan var Kurşun, kadmiyum ve cı\a gıbı ağır metallerın denız suyuna ve dıp çamuruna kanşmasıyla ortaya çıkan bir kırhlık bu TUBİTAKTN ARAŞTIRMASI TUBİTAK'ın yaptığı araştırma'da İzmit Korfezi'nde gorulen kurşun kadmiyum ve civa kirliligı ıçın şoyle denılıyor "Elde edilen su ve çamurdaki ortalama cı>a, kadmiyum, kurşun degeıieri, genel olarak denızlerdekı normal degeıierle karşılaştırıldığında uç element için de belirgin bir kirliliğin sozkonusu olduğu ortaya çıkmaktadır. İzmit Körfezı'ndekı dıp çamuru analızlerınde de elde edilen "civa değerinın oldukça onemli" olduğunu belırten TUBİTAK raporunda dış dunvadan bazı ornekler de venlmış. "Civa kirliliginin en belirgin orneklen Japonya'nın Minimata kentinde yaşanmıştır. 1925'te kurulan bir aset aldehit firmasının Mınımata korfezıne attığı civa 20 )il sonra korfezden balıkçılıkla geçınen yerel halk arasında toplu olumlere neden olmuştur. Minimata ornegınden gorulduğu gibi, tzmit Korfezi'nde ciddi civa kirliliği bundan sonra başlayacaktır. Korfez'e civanın atılması bugun durdunılmuş olsa bile civa metilasvonu dip çamurunda senelerce surecektir." Izmıt Korfezi'nde görulen ağır metal kırlenmelerının ınsan sağlığına ne gıbı etkıler yapacağını Prof. Fikret Bavkut'a da sorduk Bızı şöyle yanıtladı: "Denizde birikim yapan civa balıklar yoluyla insanlara geçer... Ve civa, en temel ve tehlikeli etkisini sinir sistemi ustunde yapar. Zehirlenmenin duzeyi yuksekse, sonuç olumdur. Hafif civa zehirlenmeleri vucutta vara berelere yol açar. Bazı durumlarda da geri zekâhlık vakalanna..." Kadmiyum kırlılığıne gelince . "Korfez'in bazı yorelerinde ortalama değerin ustunde kadmiyum gozlendiğini" belırten TUBİTAK raporunda "Ancak bu bolgelerde bilinen bir kadmiyum kaynağı yoktur. Hem su da hem de çamurda birbirini destekler şekilde guney kıyıda daha fazla kadmiyumun gozlenmesi ilgı çekicidir. Kadmiyum kirliliginin kaynağını belki de korfez dışında aramak gerekir"denıhyor KANSER YAPIYOR Bu konuda Prof Dr Fikret Baykut'tan aldığımız değerlendırme ıse şo>le "Kadmiyum kanser yapan bir madde olarak bilinir. İzmit Korfezi'nde gorulen kadmiyumun kaynağı yıllardır tam olarak anlaşılamıyor. Ortadakı ıhtimallerden biri fabrika artıklan... Ama hangi fabrikalann artıklan? Bu, ortaya çıkarılamadı. Daha guçlu bir ıhtimal de ust akıntı yoluyla Kadmiyumun İzmit Korfezi'ne Karadenız'den geldigi..." Kurşun da zaman ıçinde bırıkım yapan ve vucuttan atılamayan zehırlı bir ağır metal TUBİTAK raporunda bu konuyla ılgılı olarak "Kurşun açısından da Körfez'de belirii bir kirlenme gozlenmektedir. Tedbir alınmadıgı takdirde kurşun kirliliği bakımından da bolgede civada olduğu gibi tehlikeli bir potansiyel vardır." Prof. Dr. Fikret Baykut goruşmemızde Marmara Denızınde "krom kirliliği"mn tehlıke saçtığını söyledı Krom 6'nın oksıdasyonla kromat hahne geldığınde kanser yapıcı madde kategonsıne gırdığını Beykoz açtklannda ve Yedikule'de mevcut olan tehlıkenın "çok feci' boyutlara varmak uzere olduğunu da vurguladı ve "Beykoz ve Yedikule açıklanndaki krom kirliliği den fabrikalarından kaynaklanmaktadu." dedı Şerîfe hanıma * olduğunuz için maaşınız kesildi" dediler ŞEVKİ YILDIRIM ~ StNOP 8 yıl once bağlanan yaşlılık aylığmı yıne her zaman olduğu gıbı almak uzere banka>a gıden Şerife Üçpınar adlı 74 yaşındakı kadın, bankada "olduğu gerekçesiyle maaşının kesildiğini" oğrenınce sinır krızı geçırdı Emeklı maaşını almak üzere bankaya gelen Şenfe Üçpınar, ölmedığını kanıtlamaya çâlışırken, "Allahın izni ile daha çok yaşayacagım. Beni kim oldurdu? Hortlamadığıma gore yaşıyorum", dedı ve kesılen maaşını ıstedı Yaşlılık aylığının kesılmesme esas olmak uzere Emeklı Sandığı Genel Mudurluğu'nce Sınop Nufus Başmudurluğu'ne bılgı ıçın de Şenfe Üçpınar'ın varıslerıne gonderdığı 14.6.1983 tarih ve Yaş. 16/09 381003 sayılı yazısında şöyle denıyor: "Sandığımızdan aylık alan Şerife L'çpınar'ın olduğu oğrenilmiştir. Nufus kaydı aşağıda çıkartılan ilgilinin aylığının kesilmesine esas olmak uzere vukuatlı nufus kayıt orneğinin acele gonderilmesini rica ederiz". Emeklı Sandığı Genel Mudurlüğu'nun yazısına göre Şenfe Lçpınar ölmuş, ancak yaşlı kadın, "Ben sağım, hortlamadım da. Beni nasıl bir yazı ile oldururler? Maaşım kesilirse o zaman olurum", dıye konuşuyor Üçpınar, şımdı hem vaşadığını kanıtlamaya, hem de Emeklı Sandığı'na bu yolda yanlış bılgı verenı bulmaya çalışıyor Kabil'deki Ras danışmanlar iist suufuu oluşturuyor. Kendilerine KabiVde Rus Ruleti daha ucuza satın alabiliyorlar. Aıganistan'ınkonfordan yararlanaraktemaslan luks aynlmış bir çeşit serbest bölgede, ber turlü yaşıyor, tuketbn mallannı kendi ulkelerindeki fiyatlardan çok Rus danışmanlann Afgan halkıyla çok sınırlı. Ama Afganistan'dakı Sovyet varlığı kendini kultur, eğitim, siyaset, ticaret, spor ve hatta din dahil her alanda ku>>etle duyunıyor. Afgan hukumetınin toplantı yeri, Sovyet Elçıliğı. Savaş oradan yönetiliyor, ulke ekonomisi ve dış politikası oradan yonlendiriliyor. Ama Rus danışmanlar 'kurtancı" olarak geldıkleri ulkede halktan tecrit edilmiş bir durumda ve her an oldurulme korkusuyla yaşıyoriar. Yukandaki fotoğrafta Rus sigarası kazanmak için "Rus ruleti" oynayan Afganlı çocuktar göruluyor. Kissinger: Türkiye'ye kendi paramla geldîm Çeşitli çevrelerde Dr. Kissinger'in Türkiye'ye neden geldiği sorusuna yanıt aranırken, özel sektöriin önde gelen temsilcilerinden biri, "Bu ziyaret politik olamaz. Kissinger'in bir şirketi var. Ziyaretin ticari motiflerle siislü bir gezi olduğu kanısındayım" dedi. MERAL TAMER ABD Dışışlerı eskı Bakanlarından Dr. Henry Kissinger'in Turkıye'ye geldığınden berı çeşıtlı çevrelerde merak konusu olan soru, "Kissinger'ın Türkiye'ye neden geldigiydi." Abdullah lokantasında oncekı gunku yemekte Dr Kissinger'in yanına vaklaşıp "Herkes sizin şu donemde neden Turkive've geldiginızı merak ediyor. Lutfen bu konuda bızi avdınlalırmısınız" dıve sorduk Kissinger "dostluk ziyaretı" dedı once ve ekledı "Turki\e'ye kendi paramla geldim. Masraflarımı kendım karşıladım." Oyleyse ziyarelinıze turistık diyebilır miyiz?" dedık. "Hayır"dedı "Politik ya da ticari olabilir mi?" dedık Ona da "hayır" dedı ve sözlerını şoyle surdurdu "Rahmi Koç çok iyi dostumdur. 34 yıldan berı benı Türkiye'ye çağırıyordu. Ahmet Ertegun de bu konuda ısrar ediyordu. Turkıye'yi yakından tanımak istedim." Bu yanıt uzerıne Dr Kıssınger'e "Turkiye'yi zaten Dışişleri Bakanlığınız doneminde çok yakından tanımıvor muydunuz?" dıye sorduk Dr Kissinger, "tanıyordum ama, aradan geçen sure ıçinde Turkıye'de onemlı degışiklikler oldu. Bunları bir \andan basından izledim, bir yandan da Turklerden ve Turkıye'yi bılen Amerikalı dostlarımdan dinledim. Ama bu degışikligı ve Turkiye'nin bugunku durumunu yerinde gormek..." Lokantanın bahçesınde yemekten önce ayakta ıçkıler yudumlanırken yapılan sohbetlenn ana konularından bir SODEP'ın kurucu üyelerinin vetosu ıse, dığen de Kissinger'in Türkıye'ye neden geldığıydı Hatta Dr. Kissinger lokantaya gelır gelmez kendısıne yöneltılen ılk soru "yoksa Turkiye'de ki seçemlerde senator olmak için mi Türkiye'ye geldiniz?" oldu Dr Kissinger de bu soruyu "neden olmasın..." dı>e gulumse>erek v anıtladı Dr kıssiMrrr'in Turkıye'ye neden geldığı konusunda Turk ışadamlarının goruşlerı ıse bırbırınden farklıydı Turk ozel sektorunün onde gelen temsilcilerinden bırı, "Dr. Kissinger Türkiye'ye politik bir amaçla gelmış olamaz. Çunku bugun Amerıka'da politik ağırlıgı yok. ABD'de her ne kadar Cumhuriyetçiler iklıdarda ıse de, Dr. Kissinger ve ekıbının bugun ıktıdardaki Cumhuriyetçıler uzerınde etkileri yok. Bu nedenle Kıssinger'in Ankara'da çok ust duzeyde yaptıgı temaslardan bir sonuç beklemek yersiz olur. Dr. Kissinger'in gezisınin ticari amacı belki daha ağırlıklıdır. Çunku Kissinger'in Amerika'da Ortadogu ile ış yapan bir ticari şirketi var. Bana gore bu gezı ticari motıflerle suslu bir turistık gezidir" dedı Buna karşılık bir holdıngın önde gelen >onetıcısı, Dr Kissinger'in politik mısvonu olduğu kanısındaydı Kissinger'in politik mısvonu olmasavdı, Ankara'da bu duzevde ağırlanmazdı Kissinger bir mısyonu yenne getrıyordu, ama bu mısvonun ne olduğunu ne bugun ne de kısa gelecekte kimse öğrenemeye cektı. Fabrikaiarın artiğı Karudeniz'e akıyor Haber Merkezi Doğu Karadenız'de gıderek artan denız kırlılığı ve kıyı tahrıbatını önlemek ıçın bıran once tedbır alınması gerektığı belırtıldı Tarım ve Orman Bakanlığı Su Urunlerı Daıre Başkanhğı'nca >apılan araştırmaya göre. Karadenız'ın Sinop'la Artvin arasındakı bölumunde 400'den fazla sanayı kuruluşundan artık madde bırakıhyor Sahıldekı verleşım bırımlerının tamamına yakın bölumunde kanalızasyonlar denize aKiyor, çöpler de denize ya da vakın yerlere dökuluyor Tarım alanlarındakı gübreleme ve ılaçlama da yağmur ve akarsuların etkısıyle denize kanşarak kırlenmeye yolaçıyor Uzmanlar, Turkıye'nın balık potansıyehnın bü>oık bolumune sahıp olan Doğu Karadenız'de kırlenmenın onlenebılmesı ıçın sanayı kuruluşlarının artık maddelen arıtma tesıslen kurmalarının zorunlu olmasına dıkkat cekıyorlar. ANKARA (aa.) Kadın Derneklerı Federasyonu Genel Başkanı ve Ankara Unıversıtesı Fen Fakultesı Dekanı Prof Dr. Sevinç Karol, Turk Anneler Derneği Yönetım Kurulu tarafından yılın kadını seçıldı Kadın Derneklen Federasyonu 4 Genel Kurul toplantısı dün Ankara'da Turk Anneler Derneği Salonu'nda yapıldı Toplantıda, Turk Anneler Derneği Genel Başkam Turkan Aksu, yılın kadını seçılen Prof Dr Sevinç Karol'u kutlayarak derneğın bir şıldını verdı Anneler Derneği Prof. Sevinç Karol'u yılın annesi seçti Çevreyi kirleten fabrika para cezasına mahkum oldu UNYE, (a.a) Ordu'nun Un>e ılçesınde jjulunan çımento fabrıkası aleyhıne çevreyı kırlettiğı ve fındık bahçelerıne zarar verdığı gerekçesıvle açılan dava sonuçlandı Çımento fabnkasının yıllardan berı fındık bahçesıne zarar verdığını ıddıa eden Huseyin Tan adlı vurttaşın açtığı dava sonunda fabrıkanın her vıl 375 bın lıra tazmınat odemesıne karar verıldı Temyız Mahkemesı'ne başvuran fabrika yetkılılerı kararın onaylanması halınde dığer yurttaşların da mahkemenın verdığı kararı emsal gostererek dava açacağını kaydettıler Işbirliği mükemmel: Doktor iğne yapıyor, müstahdem teşhis koyuyor Oraya buraya koşup ardarda serum takan, iğne yapan hemşire mesaisi bitip de ortadan kaybolduğunda, başka hemşire kalmıyor. T ASIYE UYSAL Hastane acıl servıslerınde. sağlık personelı yetersızlığınden her ış "ortaklaşa" yapılıyor Mustahdemler hastalık tanısı koyarken doktorlar da hastanın ığnesını vapıyorlar Gunluk mesaılerının yanısıra ayda 45 kez 35 saat sureyle aralıksız çalıştırılan asıstan doktorlara, ıdrar tahlılı dört yılda, karacığer uç yılda oğretılıyor Yaklaşık 7,5 saattır acılde doktorlan, hemşırelerı, hastaları ve dığer sağlık gorevlılerını ızlıyoruz Saat 16 00 Sabahtan bu >ana suregelen kargaşa bıraz olsun duzene gırdı, doktordan hastabakıcısına tum gorevlıler yorgun gorunuyorlar M hemşire ortadan kayboldu Mesaısı bıtmış Yerıne nobetı devralacak hemşire henuz gelmedı Soyledıklerıne gore gelmeyecekmış Nedenını oğrenmek ıstedık Akşamlan hemşıre çalışmazmış "Hemşirenin işini kim yapar?" dıye sorduğumuzda şu vanıtı alıyoruz "Herkes." DOKTORA NE OLUYOR ? Sandarvesınde serılmış oturan doktor artık hıç sınırlenmıyor. Ses tonu ne şefkatlı ne de şefkatsız Sureklı gulumser goruluyor Mıde kanaması geçırmış bir hasta gehyor Doktorun dudaklarında bir tebessum Ikı yakını arasında bavgın halde bir kadın getırılıyor Doktorun yuzunde en ufak bir değışıklık yok Ama, ışlerını kurulmuş bir makıne gıbı surduruyor Acıl polıklınığe takım elbıselı, elınde bir çanta, kucağında bir yığın kıtapla genç bir adam gınvor Karşılıkh selamlaşmalardan herkesçe tanındığı anlaşılıyor Bırıncı hamur kâğıda basılmış cılt cılt tıp kıtapları masanın uzerıne sıralanınca doktor bırden canlanıyor Kıtaplar elden ele gezmeye başlıvor Ardından kıtapların satıcısına "Bu kaça?", "Şu kaça?", soruları yöneltılıyor Satıcının verdığı >anitlara gore, fıyatı 5 bın hradan aşağı kıtap yok Acıl doktor.J elıne aldığı "Braunvvald He^rt Diseases" adlı kıtabın fiyatmı oğrenmek ıstıyor 27 bın 500 lıra olduğunu duyunca da ehndekı kıtabı sankı kırılacakmışçasına ozenle masava bırakıyor. Pazarlamacı hıçbır kıtabı satamıyor, ama ılersı ıçın bı;ıkı soz alıyor Kıtap satıcısı gittıkten sonra, doktor kendı kendıne sovlenmeve başlıyor"Doktorl^r nasıl gelişecek?" Saat 16 30'da nöbet değışıyor Akşam nobetını devralacak bırı sofumlu, dığen vardımcı olrna^ uzere ıkı genç doktor gelı/or. Bu doktorlar geceyarısına kadar ıkı ıntern (Tıp Fakult^sı son sınıf oğrencısı), ıkı hastabakıcı, bir mustahdemle, geceyarısmdan sabah saat 8 00'e dek ıkı ıntern, bir hastab&kıcı ve bir mustahdemle bırlıkte çalışacaklar 35 SAAT UYKUSUZ Nobetçı doktor, servıslerde yatan ha^ta'arın durumları hakkında t'ilgı aldıktan sonra gunduz dektorunu uğurluyor ve masasınin başına donup bir of çekerek otunıyor "Hiç uyumamış gibi gorunuyorsun hocam," dı>erek doktorla konuşma>a çalışıvoruz ve "Sabahın saat 7.00'sınden beri ayaktayız," yanıtını alı>oruz Daha sonra uzmanlık eğıtımı goren sorumlu doktor ve yardımcısının sabah saat 8 OO'de ust katlardakı servıslerde goreve başladıklarını, acıldekı nobetlerı bıttıkten sonra sabah ve nıden aynı servıslerde akşam mesaı saatı bıtımıne kadar çalışmaya devam edeceklerını oğrenı>oruz Gunluk mesaılerı vanısıra bu şekilde yaklaşık 35 saat sureyle u>kusuz, aralıksız çalışma ayda 45 kez. vaz a>larında da, vıllık ızınler voğunlaşınca 56 kez tekrarlanıyor DORT YILDA İDRAR TAHLİLİ Butun bu ışlerın arasında hastaların ufak tefek ışlerını va da dığer personelın verıne getırmesı gereken gorevlerı de kendılerının vaptığını sovleven asıstan doktorlar, hastaların tahlıllerını yapma ışının de gunluk gorevlerı arasına gırdığını belırtıyorlar MÜSTAHDEM TEŞHISİ Acıl'e gelen hastanın, once adı, soyadı, vaşı "Hasta kayıt defleri"neyazılıvor Ka\jt yapma ışıyle kımın gorevlı olduğu belırsız; hastabakıcı, hemşire, doktor, müstahdem ya da hastane personelinden o sırada kim varsa o yapıvor Sonra hastaya ardarda sorular soruluyor. Rontgen fılmı çekılıvor Kalbı ve nabzı dınlenı yor. Enjeksıyon vapılıyor Tansıyonu olçuluyor Çeşıtlı tahlıllerı vapılıyor. Zehırlenmışse mıdesı yıkanıyor. Astımı varsa oksijen verılıvor. Bazen kuçuk çapta amelıyatlar dahı yapılıyor Butun bunlar tamamlandıktan sonra hastanın "muşahede kartı" dolduruluvor flaçlan >azılı>or Durumu ağırsa acıl servıse >atırılı>or Gerekıvorsa sonda takılıyor, kan, serum verılıvor Behrlı aralıklarla tansıvonu olçuluvor, kalbı dınlenıvor Derecesı alınıyor. Saatı geldı mı ılaçları verılıyor. Tuvalete kaldırıhyor Benzerı başka gereksınımlerı gıderılıyor Butun bu ışlerı 1520 saat surevle aralıksız çalışmış uykusuz ıkı doktor ıle ıkı tıp oğrencısı, bir müstahdem ve bir hasta bakıcı "ortaklaşa" vapıyorlar Doktor gelınceye kadar bir hastanın başında bekleyen müstahdem (belkı hastayı oyalamak amacıyla) doktorlardan duyduğu soruları tekrarhyor "Karnın mı ağrıyor ?", "Dışan çıkabiliyor musun ?", "Akşam ne yedin ?", "Ne kadar yedin" Ve, tanısını koyuyor: "Zehırlenmişsin sen kardeşım. Mideni yıkarız bişeyciğin kalraaz." Müstahdem yanındalcı hastanın tanısını yapıp, tedavısını saptarken, ote yandan bayan ıntern bir başka hastaya enjeksıyon yapıyor Acil servislerde 20 saat Organik çözücüler işçi sağlığını tehdit ediyor ANKARA (THA) Sanavıde bol mıktarda kullanılan ve tuketımınde gıderek artış beklenen organık çozuculerın ışçı sağlığını tehdit ettığı, bu nedenle çalışanların eğıtılmesı gerektığı bıldırıldı TÜBİTAK tarafından vapılan bir araştırmada organık çozuculerın etkılerını daha ana rahmınde gostermeve başladığı ışyerlerınde ıse uzun surelı etkılenmenın sozkonusu olduğu ve tehlıkenın buyuduğu açıklandı Çalışma koşullarının kontrol altında tutulmaması halınde or ganık çozuculerın ust solunum yolları, derı, karacığer, kemık ılığı ve merkezi sınır sıstemınde buvuk zararjar varatacağı da kaydedılen TUBİTAK araştırmasında, akut etkılenme halınde bunun ölumle sonuçlanabıleceğı kavdedıldı Organık cozuculerin turu, tuketım miktarı ve ışverlerındekı çalışma şartlarıyla ılgılı yeterlı bılgının bulunmadığı vurgulanan açıklamada, büvuk ışverlerınde çalışma koşullarının daha ıyı olduğuna değınıldı Universite sınavı yamn tstanbuVdaki yurtlarda adaylar için yer kalmadı İstanbu! Haber Servisi 210 bın dolayııida adayın katılacağı universite »kıncı basamak yerleştırme sınavı yarın 12 ıl ve Lefkoşe'de y^pılacak Sınava katılan adaylardan 130 bını önumuzdekı cğretım dönemınde bir okulda oKumaya hak kazanacak, 80 btnı ıse elenecek. Sınav için çeşıtlı ıllefden İstanbul'a gelen adaylara yurtlarda yer kalmadı Oncekı gun Haydarpaşa Garı, Harem ve Topkapı garajında oluşturulan üç Danışma Burosu dun sabahın erken saatlerınden ıtıbaren adaylarla dolup taştı Büroların onunde sabah 06'dan ıtıbaren uzayan kuyruklar oğleden sonra azaldı, ama bu kez de oğrencıler "yurtlarda yer kalmadı, otele gideceksiniz" yanıtıylakarşı karşıya kaldılar. llgılılerın verdığı bılgıye göre adaylara İstanbul'da 1250'sı kız olmak üzere 2500 \atak ayrıldı Ancak, ayrılan yerler daha sınava ıkı gun kala doldu, elde çok az sayıda yatak bulunduğu, ancak bunlann çok yoksul öğrencılere aynldığı bıldırıldi Unlu İtalyan siyaset adamı ve duşunuy y ru Makyaveli, siyasal goruşlerinin pek çok temel noktasını ozlu bıçimde ifade eden,"Amaca giden her yol meşrudur," sozuvle zıhınlerde yer etmiştir. Dunyanın bugunku hahne bakınca, Makyavelı'nin mezannda son derece rahat uyudugu soylenebilir. Roma'nın Pincio Parkında, onundekı banka oturmuş iki ttalyan kızını suzen Makyaveli bustunde, unlu duştınurun hayatindan memnunluğu yansıyor.