Katalog

Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 30 MAYIS 1983 Ç Cumhuriyet sordtt ALİ SİRMEN Saym Ernest Raıdl. şu günlerde 100. yuını feutlayon Avusturya Lisesi ne zaman, nasıl kuruldu? ERNEST RAtDL 1882 yılında merkezi Avusturya'nın Graz şehrinde bulunan Lazarist Cemiyetl tarafmdan Galata Kart Çınar Sokağındakl Avusturya Hastanesi satın almarak Sankt Georg Ana ve tlkokulu kurulmuş, sonra da buna ortaokul eklenmiştlr. Okulun ilk müdürü de Peter Condrad Stroever olmuştur. Hemen ondan sonra 1891 yılında müdürlük görevine getirllen Joseph Jarosch llse bölümünü de açarak okulun kuruluşunu tamamlamıştır. SİRMEN Lazarist Cemiyeti nedir? RAtDL Lazarist ve Dames de Charite Cemlyetlerl 1625 yılında Parls'te Vlncent de Paul tarafından kurulmuş olup okul kunnak ve yürütmek, yoksul ve kimsesizlere bakmak, ihtlyarlara hlzmet etmek ve bfltün bu Işlerl şefkatle (Charite) ytirütmektir. Bütün dünyada şubeleri bulunan bu cemlyetlerln blr şubesl de Avusturya'nın Graz kentlndedlr. Istanbul'dakl Sankt GeoTg Avusturya Kız Llsesi Ue Avusturya Sankt Georg Llsesi ve Tlcaret Okulu lle Avusturya Sankt Georg Hastanesi Cemiyefin Graz şubeslne bağhdır. SİRMEN Sanıyorum Lazaristler Jıifisel mülkiyete sırt çevirmis kişiler, bunlann sahsi mallan da pek olmuyor. Hatta yaptıklan ifler karşmnda para da almıyorlar öyle mi? EmestRAiDL yanitladı Ernest Raidl kimdir? ") Çocuklann eğitiminde okul önemini eskine oranla kaybetti. Okulun önemi değişti, farkhlaştı. Çocuğun ailesiyle olan ilişkisi de değişti. Ailenin yapısı da demokratikleşti. Aynı olay okul için de sozkonusu. Bizim okulumuzda bu demokratikleşme yaygın şekflde gerçekleşmektedir. RAtDL Evet bizim hlç bir şahsl mülkiyetimlz olamaz. Bizde herşey ortaktır. Bİz bunun yemininl yaptık. Burada gördüğünüz herşey ortaktır. Maaşımıza gelince: O da okulun kasasına gider. Bizim iki kasamız vardır. Birl okula verilen taksitlerdir. Bir de bizim maaşlanmızın oluşturduğu kasa vardır. Bizim paralarımız oraya gider, blr ihtlyacımız olduğu zaman elbise falan glbi, ortak kasadan alırız. Kalan para da okulun lhtiyaçlarına harcanır. SİRMEN Saym Raidl, sanıyorum Avusturya Lisesi iki kez defeısasürelerle hapandı. RAİDL Evet tklnci Dünya Savası sırasında 194446 arasında İki yıl Blrlnci Dünya Savaşında da 1919'dan 1925'e kadar kapalı kaldı. SİRMEN Ofeulu yöneten feurum dint bir hurum. Okulun yöneticileri de din adamlat% burada dint eğitim mi yapıhyor. yoksa laih eğitim mi? EMEKTAR MttDÜR Avusturya Lteesi'nln bu yıl emekli oUcak emektar cnfldflrtt Ernest Raldl arkadaşımız Ali Sirmenie . 24 Arahk 1917'de Avusturya'da dogdu İlkokulu Labuch'te, tiseyi Graz' da okudu. Daha sonra Teoloji öğrenimıne başladı. 1939 1944 yıllannda savaşa katıldı. 194448 yıllannda savaş esiri olarak Rusya'da kaldı. 1949 yılında öğrenimini tamamladı. iki yıl Graz'da liseıerde çalıştı. 1951 yılında İstanbul'a geldi ve Avusturya Lisesinde Almanca ve Latince dersleri verdi 1957'de Sanfet Georg' un müdürü oldu. 1962 yılında Avubturya'ya döndü ve mensubu olduğu Lazaristlervn basmüfettifi olarak görev yaptı. 1969'da yeniden Sankt Georg'a müdür oldu. Bu yıl da emekli oluyof. jfei dillihatta iyi bir tngüizce öğrenimi de gördükleH düşünülürse üç dilli oluyorlar • simdi İngilizceyi bir yana bırakalım. Bu iki dil ve iki kültüru öğrenirken, öğrenciler iki dili öğrenirken, iki dili. iki ayn dünyayt ve küliürü nasıl bağdastmyorlar? RAtDL Bizim amacımız burada Türk cocuklannı, Avusturyalı yapmak değil. Amacımız onlann Avrtrpa kfiltürünün içlne girmelerinl sağlamak ve ülkelerl İçin daha çok boyutlu çocuklar yetlştlrmektlr. Bugun İçin farklı kültürlere sahip kimselerin birbirlerinl anlayabilmelert çok yararlı bir olgudur. Bizim için de aynı şey geçertl. Buraya gelen Avusturyalılann TÜrkçeyi öğrenerek, Türkiye'yi öğrenmeleri çok yararlı olmaktadır. SIRMEN tki dilli olmak öğrencilere kavramda sentezde teh dilli öğrencilere oranla bir ustünlük sağlıyor mu? A RAtDL Bir öğrencl blr yabancı dili öğrendl ml, anlan daha iyi anlayabiliyor. Tabii burada söylemek istediğim yalnızca blr yabancı dili öğrenmek değil, aynı zamanda o dllde düşünebilmek. Zaten yabancı dlll öğrenmek de bu demek. Aynı şekilde blr Türk şiirlnl TOrkçe olarak okuduğum zaman başka türlü değerlendlrlyoram. Eğer onu, Almanca'ya çevirip okusam başka turiü anlayacaktım. Bu konuda Mustafa Kemal Atatürk «blr lnsan ikinci bir dlll öğrenlrse, ikinci bir insan olur» demistl. Yalnızca bir yabancı dili öğrenmek değil, aynı zamanda o dilde düşünebilmek. Yabancı dili öğrenmek de bu demek. Bir insanın yabancı dil öğrenmesi demek, kendi kültüründen kopması anlamını taşunaz. Yabancı dil ona ek olanaklar verecek, yeni bir kültürün kapılarını açacaktır. Biz okulumuzda bunu uyguluyoruz. Ama burada 9u noktayı da bellrtmek İsterlm. Bir insanın yabancı dil öğrenmesi demek. kendi kültüründen kopması anlamını taşımaz. Yabancı dil, ona ek olanaklar verecek yenl blr kültürün daha kapılarını açacaktır. Amacımız, Türk çocuklarının Avrupa kültürüne girmeleridir Avusturya Iisesi'nde 1911'den beri ticaret bölümü var. O zamanlar, tstanbul bir ticaret merkeziydi. RAtDL Burası dini bir okul değildlr. Eğltlmimiz, Türk RAtDL Bunun başhca nedeni başlarken okul olarak Mllli Eğitim Bakanlığının öngördüğü ilkeler ve program küçük bir okul olarak başlamıştır. Okul glttikçe büyüdü Hâlâ da bu çerçevesinde yürütülmektedir. Aynı şekilde, öbür okulzamanla ve binalar yetlşmez oldu. 1923'den sonraki 625 bölümümüze talep lardan bir farkımız yoktur. Yani meselâ Alman Lisesin sayılı yasa dolayısıyla okula herhangi bir ilave yapma çok fazla. Şimdi den bir farkı yoktur. mız da olanaksızdır. Biz de lsteriz daha büyük spor alan bilgisayann ticarette SİRMEN Peki Saym Raidl, öğrencilerinin ları olmasını, olanaklanmızın genişlemesini ama buna nasıl kullanılacağım başarılı sonuçlarma tanık olduğumuz oku yasa elvermemekte. lunuz. SingSing hapishanesine benziyor. SİRMEN Sanıyorum bu yasa Lozan An öğretiyor. Halen 5 Bahçeniz yofc. Kuçuh avlunuz kasvetlı, sılasmasına dayanmafetadır.. Bu arada bir so mini bilgisayanmız nıflarınız küçük, salonlannız küçük ve karu sormak istıyorum: Avusturya Lisesi'nde ranlıfe. Bu neden oluyor acaba? okuyan Turk öğrenciler feısa bir süre sonra var. Önümüzdeki yıl 15 olacak. OKTAY AKBAL Politika inceBîr Sanat mı? (okurlardan Başbakana açık mektup Izninizle belirteyim: çağdaş görüslü, ekonomi blliminden haberdar, meslek alamnda teknik bil glye sahip önder blr çiftçiyim. Türk ekonomislnin içinde bulundu ğu güçluklerden kurtularak rayına oturması için, Türk toplumunun kemer sıkması ve tüm toplum keslmlerinln sırtlarına blnen yükü omuzlaması gerektiğinl blllyorum. Ancak her kesimln sırtlandığı yükün taşıyablleceğl ağırlıkta olması da adalet anlayışımn bir gereği dlr. Ben, biz çlftçllere ağır blr yük yüklendiği kamsındayun. 1982 mart'ında pancarımı ektim. Şeker şirketinin çok yetersiz avansına rağmen, kendi imkanlarımı zorlayarak, borçlanarak iki defa çapa ve teklemesini yaptırıp, bes defa da su vererek yetlştlrdlm. 30 Ağustos 30 eylül arasında ürü nü söküp şirkete teslim ettlm. 1983 mart'ında da bu yılın kampanyası için yeniden ekim yaptım; iki kez çapa ve teklemesini yaptırdun. tsçller şlmdi benden vermlş olduk lan bunca emeğin karşılığım beklemekte. Ekimden bugüne 15 ay, sokümden bugüne 8 ay, kampanya bltlminden bugüne 4 ay geçmiş ol masına rağmen henüz pancar bedelini alamadım. Ben alamadığım glbi diğer üretlcller de alamadılar. Çok kötü bir tarım yılı geçiriyoruz. Yaşım 57; 40 yıldan beri çlftçilik yaparım, böyle kurak blr yıl görmedim. Kıraç alanlardakl ekinlerin % 50'si susuzluktan yanmış durumda, geri kalamnm çok az blr ömrü var. Bu bakımdan çift çl vargücünü sulanır alanlara verdi, ancak motora koyacak ne mazo tu var ne yağı. Çünkü parası yok. İki eli böğründe kara kara düşünüyor. Türk çiftçisi üretlmdeki ma liyet artıs yükünün altından kalkamazken, ekonomlyi kurtarmada en ağır yükü yükleniyor. Bu mektubumla Türk çiftçisinln «ağzı var, dili yok» % 90'mın duygu ve düşüncelerlnl dlle getlrdlğlme lnanıyorum. Saygılarımla. Şevki KURT Tokatmecldlye köytt Mahmudiye, Eskisehir lere saat başma fazla mesal ücretl ödeneceğine ilişkin bir haber çıktı ve ardından SSK hastanelerinde bu uygulamaya başlandı. Ne yazık kl SağUk Bakanlığı'na bağlı devlet hastanelerinde bu konuda hiç bir gellşme yok. llgililerden dlleğimiz; bu sorunumuzun en Ivedl blr şekilde çözümlenmesi ve bize de eşit haklar sağlanması. Dr. Ali UGUR tstanbul • 'Bir halkın yönetilmeti guçleşti mi, o halk çofc şeyler üğrendt demektir. Eğitimi yaymakla bir memleketi rahata kavuşturacağım sonon kimse yamU makta ve memlehetini yıkıma sürüklemektedir. Bir memleketin rahatım sağlamak Istiyorsan halkt biU gısizlikte bırafe.» Bir de çunu okuyun: 'İşte bu adam imparator olamaz, çünkü fazla akılhdır. Her ne kadar soylu yaradılışı Ue bu duruma gelmeye lâyık ise de. aşın bir zekâsı olduğu için küçüh bır memur olması daha yerindedir: Böyle bir adam esfeiyalart yakalamakta işe yaror. Devlet iflerine bakacak olursa. memleketin bafina bela getirir. Bir de tahta çıkarsa, memleket yandı demektir.» «Politifeo Sanatı» adlı kltaptan Lao Tsu'nun iki öğüdü!.. tsa'dan 600 yıl önce yaşamış bu Çlnli düşünurün dediklerlnl bugune de uyariayabiliriz. Bir halkı egittmden yoksun kılmak, karanlıkta bırakmak. o ülkede "huıur'un kaynağıdır, diye düsünenıe bugün bile yok mu? Ne demiş Tonguç'a o zamanın Eğitim Bakanı *Sen bu köylüleri okutuyorsun. sonra bir gün gelir bunlar bizi keser.. Eğiülmiş halk yığınlannı yönetmek zordur. Okumak. egitilmek. bilinç ışıgına ulaşmaktır. Neyin dogru. neyin yanlış olduğunu anUmaktır. O zaman yönetidlerin de işi güçleşir. lyisi ml halkı, karanlıkta. bllgislzlikte bırakacaksın, rahat edeceksinl Bir de, devlet yönetimlnl elinde tutan klşlnin zekâ' ile ilgisi olmamalı, diyor Lao Tsu... Eğlenml? mi bu sözü söylerken, yoksa bir acı gerçeği mi beUrtmiş? O gunlerde yönetlm yerinde olanlann haline bakmış da mı bu dilegi belirtmiş! «Fazla afetllı» olmanın politikada yukselmeye engel olduğunu, bu yüzden de akılhlann ancak küçük görevlerde kalacaklarını... 'Politiha Sanati' kitabını polltikaya atılma hevesMerinin okumalan gerek... Tarihin en eskl gün lerinden bu yana unlü kişiler 'Politika Sanan'ndan ne anhyorlar, ne düşünüyorlar? Politika yapmak hevelileri için ilginç ve yararlı olmaz mı böyle bilgiler? Konfüçyüs İ8e, Lao Tsu gibl işi 'alaya almıyor, sözleri anlamlı ve dddi: «/slerin çabuh oımasım isteme ve küçüh çıkarlara bağlanma. İflerin çabuh yapılmasını tstemek: tyi yapılmalanna engel olur. Küçük çıkarlara bağlanmak, büyük işler batarmayı önler diyor. Eflatun ise politikacıya 'yalan' söylemeyi mübah görüyor: «Yalmz siteyi yönetenler devletin yaran için düşmanları ya da yurttaslan a\datmab için yalan söyleyebilirler. bafka hiç kimsenin böyle ince bir ise girismeye hakkı yoktur., Yenl partiler kuruldu. Her partide değışik görüş ve düşüncede insanlar yer alacaktır. Kardinal de Retz diyor ki: »Bulunduğumuz parti içindekilerle geçinmek, karşı partidekilerle uğraşmaktan daha güçtür.» Geçen donemlerde de bunu görmedik mi? Partiler kendi içindeki çatışmalar, hlzipler yüzünden gücunu yiürmedl mi? Partiler, belirli düşünce ve görüşler çevresinde toplanan insanlann birligi olmazsa Retz'in bu sözleri her zaman dogru çıkacaktır. Dlderot ile Rus tmparatoriçesi Katherina'nın da birbirlerine mektuplar yazdıklan bilinir. •Aydın bir despoU olmak isteyen Katherina Diderot'un özgurlukçü düşuncelerine karşı şu yamtı vertr: «Partofe zekanızın sizi esinlediği bütün o güzel düşünceleri büyüfe bir zevkle dinledim, ama çofe iyi anladığım o büyüfe ilkelerle güzel kitaplar yazıUr yalruz, iyi isler yapılmaz. Bütün reform tasarılannızda ihimizin ne kadar ayn durumlarda olduğumuzu unutuyorsunuz: Siz kağıt üstünde çalışıyorsunuz, kağıt herşeye katlamr. dümdüzdür, feıvrafetır. afehnıun, kaleminizin hiç bir esintisine karşı feoymaz, oysa ben, zavallı imparatoriçe, ben tnsan derisi üstunde çahşıyorum, o dertyse kağıttan çok başka türlü, sinirlenen, gıdıkUman bir nesnedir.» Evet, 'politifea* apayn bir sanattır. Kendine gö re incelikleri de olan, ama kaba gerçekte bir sanat!.. Altyapı teknisyenlerinin sorunları Üstüste yapılarda yaşama savaşı verilen şehlrlerimlzde planlamaya hiç önem verilmlyor. Sağlık gereklerl en arka plana atılıyor. Yeşll alanlar yok edüiyor, plslik ve kirliük korkulacak blr hal almış bulunuyor. öte yandan altyapı inşaat tek nlsyeni olarak teknik Uselerden me zun olan blzler iş bulabilmek için kıvranıyoruz. Bizlere İnşaat teknikerleri ile eşit statü tanındı. Blr yapı polisi teşkllatı kurularak biz lerden yapı komiserlerl olarak ya rarlanacağı yazıldı. Oysa nereye müracaat ettlysek karsımıza çeşitll sorunlar çıktı. Çoğumuz İnşaat larda Işçillk yaparak karın tokluğuna çalışıyoruz. Sorunlanmıza bir çare bulunmasını bekllyoruz. Selim BAKIRCIOGLU Kavaktadere, Ankara Devlet hastaneleri doktorların dileği Hekimllk tedakarlık. feragat isteyen bir meslektir. Her hekim de bunun bilincindedir. BugOn devlet hastanelerinde çalışan he klmler ayda 45 gün nöbet tutmakta, ertesi gün normal çalışma sını yapmaktadır. Yanl blr heklm (saat olarak hesaplanırsa) ayda 89 gün, senede 3 ay, on senede 2,5 sene, 20 senede 5 sene fazla çalışmaktadır. Bu basit hesap bile yıpranmanın ve tabil fedakarlık ve feragatın ölçüsünü göstermektedir. Hal böyleyken 1 Ocak 1981'den bu yana süregelen blr uygulamayla nöbet Ucretlerl kaldırıldı. Ancak geçenlerde basında heklm 80 Ton Prina Yağı Satın Alınacaktır 1 Kapalı zart usulüyle tekllf verme son günü 6 Haziran 1983 saat 16.30'a kadardır. 2 Bu işle llgili şartname MUessesemiz Tlcaret Müdürlüğü'nden temin edilecektir. SÜMERBANK DEFTERDAR YÜNLÜ SANAYtt MÜESESESESİ Tlf.: 77 16 80 EYÜP/tSTANBUL GERÇEKLERDEN YANA, BAĞIMSIZ, DEMOKRAT^ HAFTAUK HABER DERGİ5İ noKta İMZA GÜNÜ 1982 Sait Faik ödülünü kazanan ödül kazandığı kitabı Nursel DURUEL bugün saat 1619 arasında Kitabevi'nde imzalıyor. • 757502 nolu Askeri Httviyetimi kaybettım yenislni alacağımdan hükümsüzdür. CengU TURAN • Hafik NUfus Dairesinden aldığun nüfus cüzdammı kaybettim. HUkumsuzdür. Tahsin ŞAHİNKAYA • Pasomu, şebekemi yitirdim. Geçerslzdir. Betttn ORAfii Geyikler Annem ve Almanya'yı Nişantaşı Akademi 1980 Murat 131 26.000 Km. 850.000 TL 64 11 07 Erol SAHİBİNDEN SATIL1K 2204 Mercedes çok te miz. Tel: 65 67 49 • Truva'ya Kurt duştu Baki Tuğ Emin Bilgiç Rıfaettin Şahin Reşat Akkay? Rıza Akdemır Ve Buyuk Turkiye Partisi'nin oykusu • Halil Tunç Sedat Akman Si>aselin içindcpartileşmenin dışında • Amerikan Savunma Bakanı Vardımcısı Perle ile ozel soyleşi: "Turkiye'nin en onemli rolu. Sovyeller'e karşı guvtu olmakı.ı ' • Paris'leki bilgisa>ar >enı liderlerin karakterlerini okudu: lnonıı, Calp, Ksener, Sunalp'ın >ıldı/ lalları • Bankacı >c >enı politikacı t r o l Akso> , için yolsuzluktan suv duyurusu japıldı. SIRMEN Avusturya Lisesi sanıyorum M, yabancı dille eğitim yapan liseler içinde, ilh ticaret bölümünü kuran okul. Buna neden gerek duyuldu? RAtDL 1911 yıhndan beri ticaret bölümümüz var. O zamanlar, tstanbul blr ticaret merkeziydi. Böyle blr merkezde böyle bir okulun tutulacağını düşünmüştOk. Bunda haklı olduğumuzu da gördük. Hâlâ da bu bölümümüze talep çok fazla. özellikle, en son ve en yenl yöntemlerle yetlştlrmeye çalışıyoruz bu öğrencileri. Bilgisayar eğltiml yapıyoruz. Bilgisayann ticarette nasıl kullanılacağını öğretlyoruz. Halen beş tane mini bilgisayanmız var. Beş tane de Avusturya Milll Eğitim Bakanlığı gönderecek. Beş tane de Avusturya Sanayi Odası gönderecek. l Böylellkle önümüzdeki yıl 15 bilgisayanmız olacak. v SİRMEN OrtaUuna olarak smıflannız kaç kişi acaba? RAtDL Orta kısımda, 35 38 kişi arasında. Llsede İse 28 30 arasında. SİRMEN Kaç öğrenci var ofeulda? RAtDL 697 erkek tarafında, kız tarafında 465. SİRMEN Kaç öğretmen var? RAtDL Erkek kısmında 46 öğretmen var. Kız kısmında ise 41. SIRMEN Siz Avusturya Lisesi'nin başına ilh geldiğiniz yıllarda öğrencileri smavsız alıyordunuz. Şimdi ise sınav ile alıyorsunuz. Once bu sınavlan siz kendiniz yapıyordunuz, daha sonra ise merkezi sisteme dönüldü. Acaba bu sınavlar öğrencilerin düzeyini yükseltti mi, smavsız döneme oranla? RAtDL Hemen belirtmek isterim ki, bu sınavlann başlamasının nedeni talebhı fazla olmasıydı. Gerçekten dört yıl önceslne kadar bu sınavlan biz yapıyor, değerlendirmelerl biz yapıyorduk. Dört yıldır merkezi sınav sisteml geldi. Biz merkezi sisteminin gelmesinden çok memnunuz. Çünkü en son sınavda yalnız Erkek Llsesi için 2160 kişiyi sınava sokmak zorunda kaldık. Oysa şimdi çok rahat merkezi sistemle. Yalnız şunu da söyleyeblllrlm ki, a navlardan öncesi ile, sınavlar dönemi arasında öğrencilerin düzeylnde herhangi blr değişlkllk olmuş değildlr. SİRMEN Herr Raidl, siz uzun yıllor Türkiye'de ve Avusturya'da çalışmıs bir eğitimdsiniz. Acaba ohulun öğretimdehi, eğitimdeki önemi artıyor mu, azahyor mu? Ya da başka bir deyisle. eğitimde artık daha baska etkenler devreye girdi mi? RAtDL Çocuklann eğitiminde okul önemini eskisine oranla kaybetti. Daha başka türlü lfade etmek gereklrse, okulun önemi değişti, farkhlaştı. Aynı şekilde, çocuğun ailesiyle olan ilişkisi de değişti. Allede baba esklden istediğini yaptırıyordu. Şimdi allenln yapısı da demokratlkleştl. Artık karar ahrken, allede çocuklar ve annebaba blrllkte karar veriyorlar. Aynı şekilde, aynı olay okul İçin de sozkonusu. Bizim okulumuzda bu demokratikleşme cok yaygın şekilde gerçekleşmektedlr. Sanırım, Avusturyalılar, başka ülkelerin çocuklanyla ilişkl kurmakta oldukça yeteneklller. Birçok okulda, geçmiş donemlerde lise düzeyinde de olaylar olmuştu. Bizde 0 dönemde de çok şükür herhangi blr olay olmadı. SIRMEN Saym Raidl siz Türkiye'ye geldiğinizde ülkemizde televizyon yoktu. Daha sonra yaygmlastı BöyleUkle siz hem televizyon öncesi cocuklannı, hem de televizyon çocuklannı eğitici olarak tamdımz. Aradaki fark olumlu ya da olumsuz yönde nedir? RAtDL Televizyonun iki etkisi oldu. Birincisi, çocuklar esklye oranla dlkkatlerinl konsantrasyonlaruu kaybettiler. Bu olumsuz yönü. İkinci rolü ise, görüş alanlan gelişti. Çünkü televizyonda blr çok şey görüp öğrerüyorlar. Bu da olumlu yanı. SIRMEN Pefei çocuklar üzerinde gazetelerin etkileri ne olulyor? RAtDL tyi gazetelerin çocuklar üstündeki etküeri de olumlu oluyor. Ama bulvar gazetelerinin olumlu etkileri olduğunu söyleyemeylz. Bu Türklye'de de böyle, Avusturya da da... Neşe Nurt Kavukla İle Koşkdere Nişanlandılar Tarsal Teklrdağ Mayıs 1983 Evlendiler HtLTON 29 MAYIS 1983