Katalog

15 MAYIS 1983 KÜLTÜR YAŞAM Cumhuriyet 5 pazaroyun nevzaf" erkmen TONGUÇ Çizgiler: Semih POROY ınımmıımıımmmıı ııımı IIIIİIIIIHİIIİIİilillülMillilll am Liderin biri parti kuruyormuş, temaslara başlamış. Kendisine yakm üç adayla görüşmüş Adaylann üçü de iyl arkadaşmış. Birinci aday, «Ben îleriyi çok iyi göriirüm efendim» demiş. «gelecekte olacakiarı size şimdiden haber verebilirim.» İkinci, «Benim de kulagım deliktir beyefendi» demiş, «herşeyi haber alır önceden duyarıtn.» Üçüncü somurtup oturuyormuş. Lider sormuş: Sizln siyasette ne gibi hünerlerinlz var? Üçüncü aday bir karış suratla, «benim canım sıkilır efendim» demiş. Lider onu partisine almak istememiş ama. öteki iki aday diretmiş: Biz girersek üçümüz birden gireriz partiye... Gel zaman, git zaman parti kurulmuş. Adaylar tabana yönelip, siyasi çalışmalara başlamışlar. Seçimler yaklaşjyor. Siyasi hava gergin.. Llder birinciye soîmuş: Geleceğl nasıl görüyorsun, partimiz kaç sandalye alır? Blrlncl aday fırlamış, dama çıkmış. Ankara'ya dogru bakmıs. «çok iyl beyefendi» demiş, «hava güneşli trafik saat gibi işiiyor. Herkes işinde gücünde..» Lider ikinci adaya sormuş: Sen neler duyuyorsun bakalım bu konuda? Valla beyefendi, demiş, elini kulağma dayayıp pencereden sarkarak. hava bozuyor, gök gürültülü. sagnak geliyor.. Üçüncü aday oturuyormuş. yine somurtup (Avanos . Nevşehir) Evirmece Çevirmece Bugunkü bulmaca kahramanımızı herkes tanır. Ama gazetemizi ziyaret eden Yukan Şofbentako^yau bir seyyab, kendisinl tanıyamamış ve sormuştu: «Nedir sizln ugraşuuz, bayım? Neler yaparsmız burda?» Kendisl. şu yanıtı vermişti Yukan Şofbentakozyaiı ssyyaha.«HEB GÜN İLGtNÇ VASI. YALAN MASALLAR!. Zekî bir hatundu evet dlşi bir seyyah bu Y.Ş.' lı! Çakıverdi bu yanıtm içindeki harflerin o tanmımış kişinin adıyia soyadını ve gazetedekl iki köşesinin ad lannı (toplam 4 sözcük) içerdiğinî... (Bu oyun bir ortak yapımdır. Öbür ortak: Sami Caner bulmaca kahramanımızm bir uğraştaşı.) T 6 */&**£ DUVARİLEMERDİVEN SİNLIK Valçın PEKŞEN ızgı Oyku nun oykusu Ismail GÜlgeç'le geçen hafta baslattığımiz «Taşıtlann Acıklı Fotoromanı» adlı çıagı öyküyü izleyenler gülınekten hafctalanıyorlar. Tabii bız çevremızde gördüğümüz Kişilerden söz edıyoruz. örneğin gazete içindeki arkadaşlanmız bıze ayıp olmasuı dlye gülmek için zorlanırken yüz felci ve bunun benzeri hastalıklara yakalaatyorlar. Aslında «Taşıtlann Acıklı öyküsü»nün çok «acıklı» bir öyküsü var. tsmall GÜlgeç'le bu işi yapmaya çok uzun bir süre önce karar verdik. Anlaşmamıza göre öyküyü ben yazacaktım, Gülgeç çizecekti. Hemen işa koyuldum ve bir hafta içinde yazıyı tamamladjın. Ne de olsa o zamanlar serde gençlik vardı. Glilgeç son derece asiK bir suratla yazdıklarımı okuduktan sonra bir kaç soru sordu: Yazı çok güzel ama espriieri ne zaman yazacaksın? Hangi esprilerı? Bu öykü güldürttcfi olmayacaft mıydı? Bütün esprilcri yazdnn işte.. öyleyse bunlann üzeıine ayrıca «esprilidir» diye yazahm da millet anlasın. Ben yazının sağınj solunu biraz daha düzelttikten sonra lşımi bitirdım. Sıra Gülgeçteydi. Gulgeç bir kaç hafta kadar konu üzerinde düşündükten sonra harefcete geçtneye karar verdi: «Önce bu işin parasım gazetetl .... den alaiuu.» Gülgeç'in bu ön çahşması Oykümüzün son derece güldürücU ola cağını ortaya çıkardı. Muhasebe servisindeki arkadaşlar daha ortada fol yok, yumurta yokken para istediğimizi duyunca kahkahadan kınldılar. Pakat Gülgeç işin peşınl bırakmadı. Yapacağımız işj durmadan övüyordu: «Bu çizgl romanla okuyu cuyu sersemleteceğiz». Daha sonra da istediğı parayı söyledj ve «sersemletme» iddiasında haksız olmadığını ortaya koydu. îstenen parayı duyan muhasebe servisindekiler bayağı sersemlemışlerdi çünkü. Fakat işin asıl sersemletici yanı Gülgeç'in çalışmasıydı. Sık sık başıma dikiliyor, «Esprtler yetmedî, bana 5 dakikaya kadar 5060 espri daha verebüir misin?» diyordu. Ara dan o kadar uzun zaman geçmişti ki ben konuyu bile hatırlamıyordum artık. Gulgeç de bunun farkındaydı. öykünün bir kaç yerinde bizi de çizmişti. Arada sırada ba na yeniden pos verdiriyor, aEskiden çizdiğim reslmler çok genç kaldı. Bn arada sen yaşlandın, yeniden çizmem lazım» diyordu. Sonunda byküyü bitirdl ve Çizdiği kağıtlan getirdi. Gerçekten insan yazjları okurken ve karelerl izlemeye çalışırken hafifçe «sersemUyordu.» Gülgeç'e göre bu kanşıîclık işin gereğıydi. Madem ki trafikten söz ediyorduk bu lş trafik gibi arap saçına dönmeliydi. Bu fikre ister istemez ben de katıldım. Fakat başka bir önerim daha vardı. Çizgi romanı «pazar bnlmacaa» sütunlannda yayınlamah ve ne öemek istediğimizi anlayanlara ödül vermeliydik. Doğal olarak önerim kabul edilmedi ve «Taşıtlann Acıklı Fotoromanı» gördütünUz şeldiyla yayınlandt Şündi GÜlgeç'le yeni bir çalışmanm projelerini yapıyoruz. Bakalıın gerçekleştirmeye ömrümüz yetecek mi? Lider dayanamarnış sormuş: Be adam. sen ne diyorsun peki? Beyefendi, tşte benim de bunlara catnm sıkıhyor. Memurlara, «Halhla öğretileceh (Gazetelerden) Ameliyat eldivenleri Dr. Xenophon her iki çîft eldiveni de (üst üste) giyer. 1 A ve 2 B yüzeyleri bulaşmıştır 1 B ve 2 A yüzeyleri steril olarak kahr. Dr. Ypsilanti ikind çifi eîdiveni. 2 A steril yuzeyleri ellerine değecek biçimde giyer. Dr. Zeno, birinci çift eldiveni ters yüz ederek. 1 B . steril yu zeyleri elıne değecek biçimde giyer. Sonra, üzerlne. ikinci çift eldiveni, 2 A yüzeyleri 1 A yüzey lerine değecek. 2 B yüzeyleri de en dışta kalacak biçimde geçirir. Üç ameliyat boyunca da Ba Hookere yalmzca 2 B vüzevleri dokanmış olacjigmdan, kachntn, Bar sum d a Q m a s ı GÖZLUK Umur BUGAY İyi bir memur nasıl olur dersiniz? Eli çabuktur. tyi bir memur vatandaşm işini çabuk bitirir. «Bugün git, vann gel» yok srtık. Elektronik dilekçs, elektronik kayıt, eiektronik çözütn. Pullar, imzalar elektronik. «Bugün gel, bugün git». Ama sen vakit geçirecek yer arıyorsan istediğin gün gel, istediğin gün git. Güleryüzlüdür. İyi bîr memur herşeye gülümser. Dişlerini sıkmaz. Vatandaş daima hakhdır. Yakası sıksa, gripten ayakta duramasa, lsansıyla kavga etmiş olsa. Borçlan akluıa gelse yine de gülümser. (îıcık yok. Glilümseyerek, «O benim velînimetimtlir.. O benim velinimetlmdir» diye ona kaclar sayar ıçlnden Yorulmaz. tyi bir memur ışınaen sıkılmaz. Dört ele sarılır. Daktllosunun başmdan fealkmaz. Saat bsşte, «Daha jş yok liiuV» Ğe.r. «Bana blraz daha vatandaş şetirin. Zşini bltireyim. Yannki işlerl de yapanm. Veter kî iş olsun..» Kayıt delteriyle yatar, kayıt defteriyle kalkar. Sabıriıdır. tyi memur vatandaşın dilînden anlar. Derdini anlamak için gerekirse bin defa sorar: «Sizin neydi efendim?».. «Hıç, mıb Homurg!..» Olabilir. «Anlamadım. Sen ne biçim konuşuyorsun ulan?» yok. Gülümseyerek, dişlerini svkmadan, hızlı hareketlerle, sıkılmadan bir daha.... Yol gösterır. tyi bir memur vatandaşa her konuda yardınıcı olur. Sıılar Idaresins ödenecek maEbuzu alıp Vergi Dairesine geîmişse. «ilöst! Önüne bak, hıyar!» yok. «Efendim M'Z şimcii buradan çıkın. Şu numaralı otobüse binin. Tfinelde tnersiniz. Biletlniz yoksa buyurun ben ve••••••••••••••••••••••••••••••••• reyim..» Yine de anlamazsa bir kâğıda çizip, kapıya doğru yolcu eder. Güiümssyerek, bir daha araatır.. An lamazsa girer koluna Sular tdaresine kadar gıder.. Parası çıkışmazsa cebinden öder.. Adamı alır bı tıraş ettirir. Oradan alır hamama götüriir.. Oradan çıkarlar karoeş, kar deş bi meyhaneye gırerlsr. K^falan çektikten sonra mernıır vatandaşa, «Gel lan bakiira buraya der. Sen benim başuna bela nusın?» pataklamaya başlar. Sinîrlenmeden, dişleriri sıkmadan, güiümseyerek. gribini b i r i s i n d e n doktorlary a k a I a . prtadan ',,a"^,' oiasılığı kalknug/oluı1. Stop!.. Oglum Temel, Hızlı okuyamazsun taye ha pu mektubi saa ağur, ağur yaziyrum.. Yine pi eve taşınduk. Taşinauğmtıuz evin var pi çenraşir maçinasi. Anan puna çok sevundi. Pok yiyen maçina eyı çalışnuy. Keçen hafta kodl onin içune tbrt cbmlek, çektu zencuri su lar comlekleri aldi cotürdi.. Ablan Gühü'nün da pi çocuğu oldi. Taa piyukleri terlemeduğinden anlamaduk oğlan mi, kız mi? Sen de emice misun, hala misin pilmiyruz.. Keçeı» hefta içi çere yağmur yağdi. îlki uç gün. içincusi tört gün sürdi. Ha pu pezartesi güni oyle pi firtina çuktl kii, pizum tavikler ayni yumurtayl törder çere yumurtladiler. Baban Dursun ıNot: Pu mektubfa Içine l!d bin Iire koyacoğudim, zarfi kapattuglınden unuttim oni. PÖHMemurlarm geçmişl araştınlacakmış. Bir de gelecehleri araşttrılsa... •••••••ıınNinımım leriifktarifi PİLAV: Ayıkla pirincin taşını. Sonra nasıl pişirirsen pişir. DOKTORUN YERİ «Gel bakalun evladım.» ö p babarun ellnl, söyle anlat Neymiş bakahm adm?» «Adım, KİNİN, soyadun KLOBÎDRAT...» Evet, bayan Naile, her ayda bir kalıyordu hamile Bu kez gebeliğini sökrürsiln dıye Kloridrat dö kinin hapı yutmuştu Amma kl yuttuğu tüm haplar, etkisız olmuştu. Ve vakt erişüp hafta yü eyyam ile Naile, her 9 ay 10 günde bir çocuk doğurdu Ve bu seferki yavruya Kloridrad dö kinin adını koydu 9 çocuk doğurduktan sonra 10'uncu hamîleliğinde Naile Beş altı gün geçikince son adetl Uğrad! bakkal Çolak HaUl'e Aldi bir kahp HACI BEKtB sabunu Ve kalem gibi doğrayıp onu Yonttu sivri uçlarını ince ince Ve uyguladı sabun fitülerini Alt tarafmdan, beş gün beş geca Amma hadefe olmadı yine isabet Nailenin yaptırdığı tahlüde: Gebelik üç artı nıüsbet.. Naile bu yavruyu da sağ salim doğurdu Ve yavruya «HACI ŞAKİR» adını koydu. Bayan Naile bu kez 12'inciye hamile Kinin yerine içti bu kez de Florakin Dr. İhsan ÜNLÜEE GırgırajMangırajLavaj Fuat ORER Kâr etmedi, nafıle, Naüe kararlı duşürmeye Naile, kocasmdan gızli gitti KaziKlı Ebe'ye Kazıklı Ebe Nazmiye Zıplon seklmde katlanmış bir kağıdı Dürterek soktu hazneye Ve sonra Naileye önerdi: Otobüsün Arka tekerinin üstünde gıtmesinı Zokayı yemiş yunus mısali Naile Otobüsün arkasında hoplaya zıplaya Yine de düşüremedi hamulesmi... On gün sonra yaptırdı test, gobelik yine müsbet Onuncu yavrudan sonra Naile Karar verdi gebe kalmadan önce Rorunmaya îşi havale etti kocası Nall'e Nail kullandı geceleri balonlu çiklet Ve de, korunmak için pantolon, kaput, cetet Yine de her seferlnde gebelik testi müsbet Savaşta canını kurtanp sağ kaıanlara Nasıl ki denıyorsa kılıç anıgı Nailenin çocuklanvsa: KIUÇ ATIGI ARAÇ AKTIGt İLAO ARTIĞI.. îşte korunma ılaçlarından bazısınm reçstes!: (Arkası 11. Sayfada) KAL£MTIRAS Gibî görünmenın yol lan Fotomodeller gülücük pozu verir ken İngilizce «çîz» sö'zcügunU, seksi poz verirken de TUrkçe 333 sayı. sını söylermiş gibi görüııurler. Günümüzde «gibi görünınek» çok önem kazandı JConuşup cta kaçak bir söz yüzünden uzun uzadıysa so pa yemektense ses çıkarmadan der dini anlatma yoiu yeglenıyor. «Gibi göriinmek»in bazı yollan vardu. Meraldılarma bizden armağan olsun. Günüdür. Makbule geçer sanınm. • «En Yflrekli ParU Kurucusu G! bl Görünmek» için soluğunuzu içeri ye çekerken «Var mı bana yan bakan!» diye bağırıp kollanızı çarpın. Muhteşem resım verirsiniz. «Teşekkii latınıa» tüm ülkeye yayar Iktidara doğru kayarsmız. • «En Şirin Parti Knrucusn Gibi Görüıımek» için «ayvas sözcü günü söyledikten sonra donup kalmak pek kişnek ve dişlek bir görün tü sağlar. Şirin bir parti başkanı ü) kesini şlpşirin yapacağından derhal seçilir. Dost duşman glıie güJe bayılır lar. • «En CelÂlii Parti Kurucusu Gibi Görünmek» için durmadan «Heiâl 101 Celâl» diye söylenmek yeterlidir. Sürekli homurdandığınızı görenler «Bu beyin babalan tutmuş. Hemen seçelim de bize de bir bababk etsin.» diye düşünürler. • «En Eskiye Bağlı Parti Kuru cusu Gibî Görünmek» için bu kadar kamçıdan sonra düpedüz «şey» olmak gerekir. Mutlaka boyle görüntülemek isteyenler varsa resinı çekilirken ses sizce «a» ve «ı» harflerlni «me>k» etrrıelidirler. Görünlüleri dört ba çaklı ve tek tırcaklı çıkar. • «En Adam Parti Kurucusu Gibi Görünmek» içm önce aaam olmalıdır. Yumurtaya can veren Tan rım bazen yanıhp hıyara da can ve rir. Onu da «adam» sanıp seçerlerse, ortahk gene caeığa döner. OKUROYUN. Celâiettin Ölgün Elma Elmacık «Pazarda elma satan birinden bir müşterl elma alacaktır. Elmalar iki çeşit olup birincisinin 3 tanesi 10 lira, ikincisınin ise 2 tanesi 10 liradır. Müşteri her ikisinden de otuzar tane almak istemektedir. Elmalann sayısı ve ederleri belli olduğu halde hesapta anlaşmaz lık çıkmıştır. Satıcjya göre: 2 tanesi 10 liradan 30 elma 150 lira, 3 tanesi 10 liradan 20 elma da 100 lira. toplarn 250 liradır. Müştenye göre. 2 tanesi 10 lira. 3 tanesi 10 lira. ortalama S tanesi 20 lira eder kî 60 elma da bu hesaptan 250 liradır. Altmış elmanın ederî kaç liradır? Sizce hangi hesap doğrudur?» PAZARLBK Tarih GÜNERSEL Latin Amerika Diktatörlüklerinden birinde siyasi bir tutuk luya haftada bir kere yemek ver mişler aylarca. O kadar zayıflamış ki parmakhkların arasından kaçmış. (Uluslararası M Örgütü'nün bir yayınından). (Çözümleri 11. Sayfada) 5O 15 MAYIS 1933 Tteıihte IZMIR IŞGAL EDIUYÖR 1919 '&* BU&IİAI. OSA4ANU 'LAHlAe/Ul g/ , &ÛŞAAAAI ruM o KJJKU REÇEB GAze TBSJ RAÇ YA2A& SAM TAUSİM, raBAHCASt İLB ATç$£C>egEI£ S vu piĞesi££ftj£ cevteDi } f 15 MATIS Tarih Cemîyetinin hazırladığı esaslar ANKAKA 14 (Telefonla) Turk » Tariht Tetkik Cemlyeti Türk tarlhinln ana hatlarından bir kısmını müsvedde olarak kaleme almıştır. 17 Nisandan beri Ankara'da müzakerelerde bulunan cemiyet dalmî azaları İle cemiyet azasmdan olmadıkları halde davet olunan ve mesaiye iştirak eden zevat gecell gündüzlti çalışarak Işlerini bitirmişlerdir. Bu lçtiînalarda hazırlanan müsveddeler üzerinde uzun müzakereler ve münakaşalar olmuştur. Içtlmalann bazılarına cemlyetln haml relsi Gazi Hz. de teşrlf etmişler ve müzakerelere blzzat riyaset buyurmuşlardır. îçtüna nlhayetinde Gazl Hz. cemlyet reisi vasıtaslyle azaya lltlfat buyurarak gösterdikleri gayretten elde edilen neticelerden mütevellit memnuniyet ve teşekkürlerini, geleceK mesai devresinde ayni ve hattâ daha büyük bir gayretle mesailerine devamlarını beklediklerinl blldirraişlerdir. Cemiyet azası bir iki gün daha çahşarak umumî içtimalardan hasıl olan neticelerl tesblt edeceklerdir.