19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYIS 1983 KÜLTÜR YAŞAM Cumhuriyet 5 Ummadık taş baş yarar ya da Emerson Dörtlüsü'nün konseri Filiz Ali LASLO «TJmmadık tas baş yarar» dlfe bir söz vardır. «Emerson Yaylı Çalgılar Dörtlfisfi îstanbul'da Kanserle Savaş Vakfı ya ranna blr konser verecek, bekleria» dendlğinde, pek iyi birşey ummadığundan mıdır nedir, içün sıküıverdi. «Şimdi» dedim, «fcunbiUr kaçıncı sınıf Wr gnıp tnr bu, yoksa ne işleri var mev abn sonu Istanbul'da». Neyse, aar zor, ayakianmızı sürüyerek gittik konsere. Bir de baktiit ki, «Yaylı çalgılar dörtlüsü» gibi müzik sanatının en zor anla çıür ve en zor hazmedilir blçiminl bunca ustalık, bunca stil anlayışı, bunca stil duygusu, bunca ses güzelliğiyle çalabilen, dünyada »ayılı diyebilecegîmiz topluluklardan birjyle karşı kar pıyayız. İşte bunu ttlç uznmamıstık. SAYILI TOPLULUKLARDAN Kanserle Savaş Vakfı adına çaldığı İçin pek seyircî bulamayan «Emerson Yaylı Çalgılar DörtlüKonser blttiğlnde, hele Beetsü», dünyanın sayılı topluluklanndan oldugunu üstün yorumuyla hoven'in op. 59 «Ml Mlnör Dört ve basarıh konseriyle kanıtladı.. Iüstt»nü dinledlkten sonra, eve dönUp «neden bir yaylı çalgı çahnayı öğrenmedim?» dlye döBana sorarsamz, Bartok'un faal, en az uyuyan ve en çok vünaıek geldi içimden. «Çünkü, «3 Noln Dörtlüsü» ve Beetho gülen üyesi olarak tanınıyor! keman. vlyola ya da çello çal ven'de birinci keman Pbllip'in saydım,» dedim, «konseri be kemandan çıkardığı ses daha Kuruluş yıh 1976 nimle birlikte dlnleyip, hevesle ovülmeye değerdi ama önemiı rî kabaran öteM kemancı, vi olan, hepsinin teker teker kuEmerson Yaylı Çalgılar Dörtyolacı ve çellocu arkadaşlarla sursuz, hatta olağanüstü mübiraraya gelir, Oda Müziği da zisyen olmalannın yanı sıra, lüsü 1976 yılında ABD'nin 200. sarının birbirinden güzel eserbirlikte müzik yaparken ulaştık yıldönümü kutlamalan sıralerini çalmaya çalışırdık.» Do lan beraberlik, bir müzik cüm suıda kurulmuş.. Adını, New ğal ki, bu sadece bir düştü. Zi Jcsinin dordünü de ayni oran Englsndh ünlü düşünür ve ora konsere gelen müzisyenler ^da etkilemesi, ayni anda nefes zan Raiph Waldo Emerson'dan bir elın beş parmağıyla sayıla alıp vermeleri, çalgıdan çalgıya alan dortlü, ılk büyük Avrupa bilirdı. Kanserle Savaş Vakfı geçen ezgi çizgisinm, sanki tek turnesini bu yıl tamamlanuş du konser biletlerini, o biletleri yayla çalınıyormuş gibi kesinti rumda. îstanbul'dan sonrakı alabilenlere satmıştı anlaşılan. &iz bir bütünlüğe ulaşmasıydı. duraklan Budapeşte. Beş hafta ıçınde 10 ülkede 23 konser veKeşke konservatııar öğrencileri ve orkestra üyeleri için de Drncker. Setzer ve Dutton, ren «Emerson Dörtlüsü», Barazıcık kontenian ayırsalardı. New York'daki ünlü Juilliard tok ve Beethoven'ın yayh çalMüzik Okulu'nda yetişmişler. gılar dörtlülerinin tümünu daÇellocu Davjd Ftackel'se, ken ğarlarmda sürekli bulunduruDört gencin dini bildi bileli çello çalarmıs yorlar. ama asıl müzik hastahğına bu kusursuz beraberliği Konserin ilk eseri Joseph yuk Sovyet çellist Kostropovlç'ı Haydn'm op. 76 «Re Majör Yay dinledikten sonra yakalanmîş. lı Çalgılar Dörtlüsüy»dü. Daha «Emerson Dörtlüsü»nün en Bir yıl kadar Rostropoviç'i a ılk başta dikkati çeken, tempo genç üyesi, 29 vaşmdaki viyoladım adım, konser konser izle seçimindekı tutarlılık cı Lawrence Dutton'dı. Eugeoldu. miş David. Sonunda üstadın il Her besteci, her eserinin, her ne Druçker ve Phllip Setzcr bıgisini çekmeyi ve oğrencisi oî bölümünün başına hızlı, orta raz daha yaşlıydılar, 30'u aşmış lardı onlar. Birinci kemanı ba mayı başarmış. «Emerson Dört hızda ya da ağır anlamına Alzen Eugene, bazen Phllip çalı lüsü» dışında solo çalışmalar legro, Andante, Adagio gibi za da yapan David, topluluğun en man kavramları koyar. Bu tem yordu. po işareüeri çogu kez mate matiksel kesinlik taşımakla bir likte, geleneklere göre ustadan Çirağa, babadan oğula gü nümuze dek belirli alışkanlıkIarla yaşayagelmiştir. Gunümüzde yine de hiçbir zaman doğru tempoyu tutturamayan müzisyenlere, orkestralara ve şeflere rastlanabilir. Haydn'ın,, özellikle menuet bölümünün temposundaki kararlıhk, bak tık ki Bartok ve Beethoven'da da bilinçle ve beğeniyle uygulanmakta. îşte o zaman, bu dört genç müzisyeni Istanbul' da dinleyebilme olanağı bulduğumuza bir kez daha sevindik. Beethoven'ın flnale'sinde aldıkları yüdınm hızmdakı tempo belki geleneklere biraz aykm düştü ama sanınm dinleyenleri müthiş etkileyerek asü amaca tüaşılmasını da sağ ladı. Opera baş kîşileri ruh hastası mı? NEW YORK, (THA) Ame rikan Psikiyatri Birlığı'nin 136. toplantısında sunulan bir bildiriyle, opera baş kişilerindon çoğunun ruh hastası oldu ğu öne sürüldü. Bildıride, «Ot hello»nun bir paranoyak, Don Pasquale'nm bir «bunak», Wozaeck'm bir «geri zekâlı» ol duğu belirtiliyor. Ayrıca Verdi' ni Lady Macbeth'mın davranışlannın psikopatolojı konusu olması gerektığ:, intıhar etmek, işlediği cinayet nedcniyle devamh ellerini yıkamak istemes3, uykuda dolaşması gibi ne'••nlerle tedavi gerektiren bir ruh hastası olduğu öne sürülü yor. Şikago Northwestern Üniversitesi profesörlerinden Erica Plat ve New york Ümversitesi' nden Profesör Stuart Keilin sundugu bildiride, Wagner'in «Götterdamerung» Operasmdaki Brunehilde'nin bir «piroman» (yangm çıkarma tutkunu) olduğu da vurgulamyor ve sağ olsa Sîgmımd Freud'ün kendilenni destekleyeo;ğıne inandıklan açıklamyor. Belediye icin zevkli görev.. 8 mayıstakl Lâle Bay ramı için Istanbul Be lediye Başkanlığı'nın ha zırladığı «Hoşgeldiniz» yazısmda lâlenin tarihçe si anlatılciıktan sonra şöyle denmiş: Atlar arpa istedi vukat înci Özol'un Anadolu Useleri giriş smavma hazırlanan oğlu ile ilgili bir öykü yaytnlamıştık. Özol son yolladığı mektubunda oğlunun sınavı başan ile kazandığını belirttikten sonra bir öykü daha anlatıyor. 'Ihî aile Anadolu lıse'cri smavında başan gosteren ogullanmızı alıp mukâfat olarah güzel bir lokantaya götürduk. Yemekleri ısmarladıhtan sonra sıra içeceklere geldi. Oğlanlara sorduk. Biri: Baba yarış bitti, atlar arpa istiyor dedi. Önce anlayamadık açıkladu «Canım biz arpayı arpa olarak yemeyeceğiz tabii.. Suyunu içeceğız. Bira istıyoruz, anlasana.» A Dinleyicinin soluğunu kesen yorum îkınci eser, Bela Bartok'un 1927'de besteledıgi «3. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü»ydü. Besteci daha o sıralar, otuz, kurk yıl sonra yenilik diye ortaya atıla cak olan ses renklerini, tınılan, aksak tartımlan ve bilesfmleri bulmuş, üstelik dehasıyla Beethoven'den sonra bestelenmiş en güzel 6 yaylı çalgı dört lüsünü yaratmıştı. Birinci bölümün son eseri Georgc Gershwin'm «Ninni»sıy dı. «Porg and Bess», «Paris'te bir Amerikalı» gıbı başeserlerin bestecisi Gershwin'in, her halde canı sıkıldığı bir sırada karalayıverdiği bu eser hakkmcia ne kadar az konuşulsa yendir sanınm . Konserin ikinci yansını kap layan, Beethoven'm op. 56, «1 Nolu Yaylıiar Dörtlüsü»nde top lulugun bütün üyeleri, dinleyıcmın soluğunu kesen bir yorum çıkardılar ve alkışlar so nunda konserlerini yine Beethoven'ın op. 59, «3. Yayhlar Dörtlüsü»nün fina'esiyle noktaladılar. Eu Dörtlüv'ü Istan bul Pestivalinde de dınleyebilmek dilegindeyiz, ilerki yıllar da. «İstanbul'lu hemsehrilerimizi, bu latif bahar havasmda Emirgân Korosn'nda dinlendirmek, tabiatın bütün güzelliklerin! bir arada kendilerine sunmak. Beledîyemiz icin zevkli bir görev olmaktadır...» Belediyemiz için mahanelerimizdeki çöpleri toplamak zevkli bir görev olduğu zaman sanınz, tstanbuîlu hemşehrilerimiz de Emirgân'dakl Lâ'e Bayramının zevki ne varacaklardır. Istanbul Radyosunda kayıt çalışmalan durdu Kültür Servisi TflT Is tanbul Radyosu bina ve stud yolannin onanm çalışmalan suruyor. B u nedenle, Turk Sanat Muzigi ve Turk Halk Muzıği sanatçılftnnm tum kayıt çalışmalan üc ay süreyle durduruidu. Radyoevi yetkilileri. onanm bitene kadar yararlanabıleceklerı yeni studyolar arandığ.nı, ancak bundan sonra sanatçıların yeniden kayıtlarını yapabileceklerinı belirtiyorlar. Söz programlarının ıtüdyo kayıtları da ay sonundan itıbaren, dışarıda sağianacaJi studyolarda yapılacak. Kendilerini hıramadıh. Biraz sonra gelen garsona oğlanlar şarap şişelerinin içinde durduğu şampanya hovasım yıkamasını ve biralarını bu kovanın içinden tıpkı atlar ya da şampiyonlar gibi içeceklerini söyledüer. Hfsün: Bektasi fıkrası Behtaşi hocaya sormuş: Hocam, Tanrı gökte mi? Hdşa' Yerde mi? Hâşa! Peki, denizde mi? Hâşa Bekiaşı, dayanamamış. Yahu hoca. yofe diyecehsin ama dilin varmıyor galiba Sifreli bir yazıyla yazmıs Federal Almanya'da çıkan «Stern» derglsi, Nazl diktatörü Adolf Hitler'ın kaybolduğu sanılan günltiklerini bulduğunu iddia edip «Hitler'in Anıları» adlı bir dizi yayınlamaya başladı Magazin dergisi «Quick» ise aşağı kalmamak için Hitler'in sekreteri Christa Schroeder'in anılarmı yayınlamaya koyuldu. «Hitler'in sırdaşı anlatıyor: Hitler gerçekte böyleydi.» başlığıyla 5'aymlanan diziden bir almtı oldukç» ilginç: «Hitler'Jn sekreteri savaşm yıkıntılan arasmdan paha biçilmez bir bazine kurtarabildi. Şimdiye kadar bilinmeyen bir hazine: Son derece gizli olan kendi günlükleri. Bayan Schroeder, Hitler'in yanında geçirdiği 19331945 yıUarı hakkında tuttuğu gunliikleri, ancak kendisinin okuyahildiği şifreli bir yazıyla yazmıştı.» AS. GÜLGIC OL'ALLLLA KOLÜNDE «Attila» operasmda Odabella rolünü Handan Şardag re Meral Maniza. de'yle paylaşan Melek Çeliktaş, bu yapıtta Attiüa'nın bir barbar olarak tanıtıbnadığım vnrgnladı. KİMKİMEDUİİINIMA Ç HBTfi Qsbfin dusundugi VgibfOLMAZt iBehicAK Bir barbar değil, bir opera kahramanı olarak "Attila,, sanatçılanmn oynadıklan «Attila» izleyenlerin de söylediğî gî bl tstanbul'da son yUiarda ya pılan en güzel prodüksiyon. Attila'yı sadece Roma önündeki Attila olarak elç alnnş, blzim öğrendiğimiz tarih bilgilerinden biraz farkh olarak yorumlanuş olınasına karşnı eser Attila'yı iuücü ve yüceltici, Attila, bazı kişilerin söylediği gibi bar bar olarak değil, aksine insancü olarak işleniyor.» Opera'nın bir Avrupa sanatı olduğunu, Türkiye'de de çok olmasa bile yerleşmiş ve son derece centiimen bir seyirciye sahip bulundugunu belirten Manizade, Opera'nın yurt ç: pmda yotermce tanıtümadığını, tıyatrolar gtbi Opera'nın da turne yapması gerektiğini Böyledi. Attila'nm tek kadın solisti Odabella'yı canlandıran Melek Çe liktaş ve Foresto'yu canlandıran Ender Arıman da Attila Ma nizade'nın görüşlerine katılıyorlar. Her iki sanatçı boyle bir operada oynamaktan son derece mutlu olduklannı, oyu Kültür Servisl Verdiiıin ünlu operası «Attlla»da Attila rolünü oynayan Attila Manizade oyun hakkında «Istanbul Devlct Opera ve Balesi'nin son yıllar da yaptığı en güzel yapımı» di yor. Miijde Turan ve Gül Sabar' va. Türkçeleştırdıği «Attilasyı r hneye koyan Avustııryalı rejisör Josef Zehetgruber, orkestra şeü İtalyan Ottavio Ziino. Oyunda Attila'yı Atilla Manizade, Ezio'yu Mete Uğur, Odabella'yı Melek Çeliktas, Han dan Şardağ ve Meral Manizade, Poresto'yu Ender Anman, Mario Pascucci, Leon Asteris, İMichele Ormas, Uldino'yu llba mi Uyanık, Şamil Gökberk, Leone'u Suat Arıkan ve Nejat Pmazoğlu canlandınyor. Önumüzdeki yıl da tstanbul Devlet Opera ve Balesi reper tuarında yer alacak olan Attila'yı yorumlamasmı istedığımız Attila Manizade şunları söylü yor. «Operamn ustalan Ottavio Zi ino'nun ortestrayı yönettiği, Josef Zehetgruber'in sahnelediği, Türk Operasmm değerli nun çok güzel olduğunu, iyi yo rumlandığım ve kesinlikle Atti. la'nın barbar olarak tanıtılma dığını söylüyorlar. Go'rüslerini aldığınuz oyunun reji asistanlığını yapan Sflmer ay Anman da sanatçılarla ayni görüşte. Anman Opera sanatıum TUrkiye'dekl durumunu şöyle değerlendiriyor: «Blzler kısıtlı olanaklanmızla operamn yerlesmesine, gellsmesine çahşıyoruz, Ama kendimiz oynayıp kendimlz dinll yoruz. Batı sanatı olduğu İçin sanatçılannuzın daha çok ve kolay yurt dışma gitmesi, yurt dısından da daha çok sanatçının gelmesi yararlı olur kanısındayım. Ynrt itlnde operanın sevdirilmesi, benimsetilmeal için turne yapmak, operet veya komik operalarla seyirci olus turmak gerek. Opera kadrosnnun da gellsmesi zorunlu. Gençlerin, konservatuar öğıencilerfnin katılımı sağlanma lı Çok değerli hocalar ve sanatçüar var ama onlar gidince bitiyor. Yerlerinl alacak sanat çüar yctiştirllrnelij. 5O 11 MAYIS 1933 Ttarîhte btıgün HİKAYENIN USTASL. 1954 TB 8U&ÜN, İJNLİi HÎKÂYE YAZARI SAİT FA'lKABASIYANIK fSTANBüL'DA ÖLOÜ. YÜZYIL RAŞLAfilNDA ÖM£R SEVF€T. TİN%LE ORTAyA CIKAH TVRKHİKÂYECİU. Ğl'fJE YENİBİRYAPI VE İÇERİK KAZANPI. RAhlSAİT MİKykEHOİSlMDEN SONRAK) EDEBt'rArçt Ka$AS/ ÇOKErKiİEMt'şTl'R. POĞAİNSAN VE İLİŞKİLERİ/Jf ÇOK PUYARLI Çİ ŞEKÎLP£ 1ŞLEDİ6İMlKÂY£L£Kt, OIAY AKTARMAKTAN ÇOK,8EÜRÜ ANLARlM İZLENÎM VEANLAT/MIHA OAYANIYORPU. ÖLÜMÜNÜ İZLEyEN YILL/IZM, YAŞAMtNIN BÜYÜK KtSM/Nt ĞEÇteDfĞİ BURGAZ ADASINDAKİ EV{ "SAİT PAİK MÜZE£İ"ftALİHE y II MATIS MSmtoı ARIKAM Vapurcular Vapurcular Birliği hazlrandan iöbaren faaliyete gececek olan yeni vapurcular sirketi için şimdiden hazırlıklara başlamıştır. Birlik namına Yelkencizade Lutfi ve Sadıkzade Ruşen Beylerden mürekkep bir heyet şirket için mübayaa edilecek yeni vapurlan mahallinde tetkik etmek üzere Yunanistan'a gitmişlerdir. Vapurcular kanununun çıkmasma lntizaren aralannda hususî surette anlaşmışiar ve yolcu naklivatı yapan bütün posta vapurlan sahinleri şirkete gırmeğe muvafakat ettikleri gibi yeni vesait temini hususunda da mutabık katauşlardır. Kamtn çıktılrtan sonn, şirketin TB lse başlıyabilmesi için mühlet verilmesi istenecektir. Belediye çöpleri kendisl attıracak Belediye çöplerin denize atılması işini her sene bir müteahhide ihale etmektedir. Fakat Belediye bu işi doğrudan doğruya kendi yapmağa karar vermiştir. Yalnız bu hususta tetkikat icra edllmekte olduğundan bu tetklkat bitinceye kadar son defa olarak bu sene de ihale edilecektir. Maamafih bu sene için de Kadıköy ve daha bazı yerlerde yeniden çöp iskelelerî yapılmak suretile hazırlıklara da baslanacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle