19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumKuriyet 4 KÖLTÜRYAŞAM 11 MAYIS 1983 teievizyoıf 19.20 Smava Hazırhk 19.50 Vikingle* 20.15 tyi Uyknlar Çocuklar (RenklD 20.30 Haberlet 21.00 Hava Durumu 21.10 Futbolda Avrupa Kupa Galipleri Final Maçmm Naklen yayım 23.00 Haberler ve Kapanış Gelişen, ilerleyen insan düsüncesinden yanayım Seri NUHRAT Bu yıl Saıt Faik Hikâye Armağaıu'nı «Geyikler, Annem ve Almanya» adiı kıtabıyla Nursel Duruel aidı. En son 1980'de Tomris Uyar'a verilen bu ödül, iki yıldır «ödüle değer eser bulunama dığı» gerekçesiyle verilmemişti. «Geyikler, Annem ve Almanya>run ilk ödülti değil bu. I98l'de Akademi Kitabevi'nin öykü dalı birincisi olmuştu bu kitap. Seninle r5 portaj yapacagım» dedim ve ilk soruyu berüm yerime Nursel sordu. Yıllardır aynı Işyerînde çalışıyoruz. Aync» sen yazarlık serüvenimin yakın tamklarmdan birisin. Hâlâ merak ettiğin bir şeyler var mı? N e sormak istersin? Bu kez ben düşünmeye başladım. Sahi ne sorabilirdım? Tabii en kolayı, en genelinden başlamaktı. Sait Faik Armagam'nı alan Nursel Duruel: Yılnt filmleri ve sanatçıları belîrlendi Toplumcu eğilimhr ve Avni Memedoğlu Ahmet KÖKSAL Yakın dönem resmimizde Mehmet Ruhi Arel'i (1880 1931) uiusal, yöresel ve halkçı bır estetıği amaçlayan sanatçı lanmızın öncusü sayabilirız. Aynı kuşaktan Hikmet Onat, Aü Sami Boyar, Ibrahim Çal. lı gıbı ressamlarımızın izlenım cilıgin etkilerini yörel gorünüm lerle uyguladığı bır dbnemcie Ruhi Arel, «Yasnnacı Köylü Ka dını», «Çanıaşır Yıkayanlar,» «Orak Biçenler.» «Taşocağında Çalısanlar», «Çift Süren Köylü» gibi konulan olgun bır pentür tekniğiyle işlemiştı. Arel'ın kısa süren yasarm resmı mize getirmek istedigl yerel ve ulusal niteligi tam anlamıy la gerçekleçtırmeye elvermemış ü. 1933 1947 yıllan arasmda etkinliğini duyuran D Grubu'nun çağdaş sanat akımlannın kübist, konstrüktivlst ve soyutlayıcı eğılünlerini, biçimsel formüllerini rosmitnızs aşılamak İ5teyen tutumuna bir tepki olarak Yeniler Grubu'nun çık tığı görüldü. Hasmet Akal, A^op Arad, Avni Arba?, Turgut Atalay, Ferruh Başağa, Nurl İyem, Fethi Karakaş, Selim Turan, Mümtaı Yener gibi ço ğu Akademi'nin Leopold l<6vy atölyesmde yetişen bu genç sa natçılar topluluğu 1941 1955 yıllarmda toplumun sorunlanna eğl'en gercekçi bir resim gö rü^ünü savimuyordu. Yeniler Grubu'nu oluşturan sanatçılar bir süre sonra daha özgür ve kı^isel üslup oluşumlarına yö neldıler. Bunîarj izleyen Ye;ıi Vn\ Gmbu adlı bir topluluk ise 195!), 1961 yıllanrda düzenledi ği iki olaylı sergiyle kozmopo lit diye niteledikleri Batı sana tı k".T<!iEinda daha ulusalcı ve öğretisel bir sanat anlayışmı beniri^emıştl. İbrahim Balabün, İhsan, tncesu, Kemal İnoesu, Vahi tnresn. Aviıi Mcmed ogto, Mart Törge'den oluşan grı\bun çalışrnaîan bu iki ser giy!" sımrh olmakla birlikte topHiluk üyeleri çalışmBİarmı bihnçli bir kararlılıkla sürdür duler. Yeni Dal Grubu'nun eskiüye lerirden Avnl Memedoğlu (d. 1924) Tesimlerini 21 mayısa ka dar EUer Galerisi'nde sergiliyor. 1944 1950 yılannda Cemal Tollu atölyesinde gördügü «ğitimin izleri Metnedoğlu'nun özelikle desenlerindeki üsluplaşmaya yönelik çizgi sağlamlı ğı ve figür düzenlemelerindekı kunt ve yapımsal îormlarda be lirgindir. Kırsal k'ss'm insanları mızm yaşantısı, umudu, çilesi, avuntusu, özlemi figür anlatı mını yorumlayıcı bir biçimleme, bitimleyici bir illüstrasyon öaelliğiyle yansıtılryor. Çoğu resimlerinde ince kenar çizimleri (conlour), oylumlu ve yüzeysel ilişkilerle birlikt» geraksiz yüzey bölümîerlyle ortaya çıkarılmış. Yöresel yasam gözlemleri figür duzenlemp'rrıncie kilimlerimizi minyatürlerimizı çağrıştıran bır renkçllık, yüzeycı bır bjğenıy k» butünlestinlmişti. Memed oğlu'nun resımlermde gonellik le kırsal kesırcı insanlarımızm yaşam gerçeğini yansıtma kay gısı biçimsel yetkinliktsn daha ağır basmaktadır. Oysa toplum değişımleriyle yaşamsal değerlerin anlatımırn örgören top'.umcu sanatta konu ve iç3 ri*in ranlılığı en etkin bir tek nigi, biç:msel çözümleri de eşliğinde getirmelidir. RENKLİ UYKULAR! Ege Bölgesi'nde yaşayan, hem talihsiz hem de talihli televizyon izleyicilerinden biriylm. Nedeni de şu: Bir ulusal televizyonumuz var, benim gözümde işe yaramaz. Bu talihsizliğimiz. Bir de, bölgede yaşayanlar tarafmdan izlenebilen Yunan Televizyonu var ki, bizimkine yüz avans verir. Bu da talihimiz. Doğrusu, gerek habercilik, gerek programcüık açısmdan bizim üstatların Yunanh komşulanmızdan öğrenecekleri çok şey bulundttğn ortada. Ama zahmet edip izliyorlar mı, orası bahse değer. Hele çocuklar lçin akşarmn belli saatlerinde gösterilen çizgi filmlere küçüklerimizin gösterdiğı büyük ttgiyi görseniz? Bir de bizim «tyî TJykular Çocuklar» admda, renkli, «sözde» programrmıza bakın. Kafes başmda gözleri kara gözlükler ardma gizlenmiş. bir kadın, çiçekîerle mi oynuyor, kuşu mıı eğtendiriyor, bir şeyler yapıyor Işte. Bu da çocuklannma, geleceğin umutlarına verdigimiz «büyük önenMin kanıtı değil de nedir? Başka yerde, böylesine tatsız programlarla halkı uyutanlar arkalarma bafcmadan kaçar ya da kovalanırlar. Bizdeyse, «Yanpala Zeydun», reharet içfnde uyuklayıp durmaktaîar. tyi Uykular Büyükler! Hem de Renkli tarafınHüsamettin Sezer / MUGLA Sait Faik yürekten bir yazar Ödülfl almak sen' sevindirdi mi? Öıel olarak Sait Faik Armağanı'nı almış olmanm sence ayrı bir anlamı var mı? Sait Faik dolaysız ıletişim kurabildiğim bir yazar. Oyunsuz, yurekten Onun udına konan armağanı alan yazarlar zincirine katılmak çok sevindirdi beni. GELECEK LÎVJUDU «Durağan bir geçmişin, kalıcı olması beklenemez bir dünyanın değerli yanlanm biliyorum, ama değişmesl çerektiğint de biliyorum» diyor Nnrsel Duruel. «Yenl Insanı yaratma yolunda toplumumuzda tımutlu ornekler var.» (Fotoğraf: Ugur GÜNTÜZ) Bir senaryo tasarım var Yeni çalışmalarından söz eder misin? Yarım kalmış bazı öykuler var. Onlan bıtirmek istıyorum Bır de senaryo var. Henüz tasan halinde Öykulerden sonra onun üze rınde çalışmayı düşunüyorum Çalışma koşullarin nasıl? Iyi olduğu söylenemez. Zamanım çok parçalanmış durumda. Bu konuda herkesın vakmacait nedenleri var. rımden bana önemli görünen leri başkalarına da duyurmak ıstıyorum. 05.00 Açılış ve program, 05.Ü5 Ezgı kfirvanı, 9530 SolisUerden birer şarkı, 06.30 Günaydın, 01.50 Haberler, 07.40 Gunün içinden, 10.02 Arkası yarm, 11.05 Okul raâyosu, 12. 10 Öğle üzeri, 1300 Haberler, 13.15 Haliî müzüt, 14.45 Ögleden sonra, 16.05 Okul radyosu, 17.00 Oiayların ıçinden, 13.05 Çocuk bahçesi, 18.20 Haftanın çocuk şarkısı. 18.25 Pasıl, 19.00 • 01.00 TRT 2 ile ortak yaym, 19.00 Haberler, 19.30 Yurttan sesler, 20.00 Köyümüz köylümüz, 20. 20 Şarkılar. 20.40 Ttrkçe söz lü hafif müzik, 21.02 Radyo tiyatrosu, 22.05 TUrküler, 22. 20 Küçtik konser, 22.40 Sarkılar, 23.00 Haberler 23.15 Gecentn içinden, 00.55 Günün haberlerinden özetler, 01.00 Program ve kapanış, 01.05 • 05.00 Gcce yansı. 06.58 Açılış ve program, 07. 00 Solistlerden seçmeler, 07. 30 Haberler, 07.40 Türküler ve oyun bavalan, 08 00 Sabah. için müzik. 09.00 Şarlnlar, 09.15 Tiirk büyüklerl, 09.30 Sa bah konseri, 10.20 THM toplu programı. 10.40 Kadın ve çevresi, 11.00 Kadmlar topluluğu, 1U0 Türkce sözlü hafif müzik, 11.45 Türküler, 12. 00 Dünya folkloru, 12.20 Şarkılar, 12.40 Türküler, 13.00 Haberler, 13.15 Saz eserleri, 13 30 Bir albüm, 14.00 Türküler, 14.30 Yabancı dil öğrenelim, 15.30 Ankara oda orkcstrası, 16 00 Sarkılar. 16.20 Arkast varın, 16.40 Ttirküler, 17.00 Olayların içinden, 17.30 Çeşitli sololar, 18.00 Erzurum radvosu Türk halk rnüzigı topluluğu, 18.30 Bilim derpsı, 18.50 Çocuklar sarkı söylüyor, 19.00 01.00 TRT . I ıle ortak yayın. 06.58 Açılış ve program, 07. 00 Güne başlarken, 08.00 Sa TRT1 bah konseri, 09.00 Türkçe haberler, 09.03 Barok müzik, 09.30 Peter, Paul and Mary üçlüsü, 10 00 Hafif müzik, dunyasından, 11.00 ögleye doğru. 12.00 Haberler, 12.12 Diskoteğunızden, 13.00 Konser saatı, 14.30 Caz müzıği, 15 00 Müzikli dakikalar, K.OO Günün konseri, 17.00 Haberler, 17.12 Sizler için, 18.00 Haftanın toplulugu, 19.00 Ha berler, 19.12 Bir konser, 20.45 Saz eserleri, 21.00 Besteciieritnizle sövleşiler, 21.45 Halk çalgılıurımızdan ezgiler, 22.00 Haberler, 22.12 Gecenin getır dıkleri, 23.00 Çarşamba kon seri, 24.00 Gece ve müzik, 01.00 Program ve kapanış. Gelecek için umutlu olunabilir mi? Kitabmda iyi örgüllenmiş, insan ilişkilerinin sağlam olduğu, değerleri henüz yerinden oynamamış bir dünyadan izler taşıyan hîkâyeler var. «03 Nöbeti», «Fırıncı Şükriye, «Geyikler, Annem v P Almanya» ve «Nereye»nin ilk bölümü gibi. Bunun yanı sıra «Nereye« adlı öykü açık bir yozIaşmayı ortaya seriyor «Minareden At Beni în Aşağı Tut Beni» adlı öykü yeni değerlere, yeni davranış biçimlerine bir çeşlt onaylamayla bakıyor. Gelecek için umutlu musun? Durağan bir geçmişin, kalıcı olması beklenemez bir dünyanın değerli vanlarını biliyorum. ama değişmesi gerektiğini de biliyorum. Ye ni insanı yaratma yolunda toplumumuzda umutlu ornekler var. Gelişen. ilerleyen, yeni değerler yaratan insan düşüncesinden yanayım. Yakm gelecek için çok umutlu olunabilif mi, bilmiyorum. Otusum Dergisi onuncu yılına girdi ANKARA, (ANKA) Ankara'da yayınlanmakta olan sanat ve edebiyat dergilerinden «Oluşum», onuncu yılına girdı. İstediâim gibi çalışabilsem.. İTÜ Radyosu 19.00 Açılış ve program, 19 01 BACH: Partita, No. 3, BWV 100S, Mi Majör... J. Heifetz (Keman), 19.19 NICANOR, ZABALETA HARP RÖNBSANS MÜZİĞİ: Anonim: (Villancete), Mudarra: (Fantasy), Narvaez: (Popular Variations), Cabezon: (Pavane with variations) Mılan: (Pavar.e), Palen, (Romans), 19 36 BACH: Brandenburg Konçertosu, No. 5 BWV 10.50, Re Majör... H. Steinkraus (Flüt), S. Lautenbacher (Keman), P. Buck (Viyolonsel), M. Galling (Çembalo) ve J. Faerber yön. Württemberg Oda Ork., 20.00 VTVAIJDI: Konçerto, Do Majör (2 Obua, 2 Klarnet ve Yaylılar İçin)... A. Caroldl, A. Alvarosi (Obua), E. Schiani, A. Gerbi (Klarnet) ve P. Santi yon. Milano Solistleri (Milano Viruosi), 20.12 BEETHOVEN: Keman Konçertosu, Op. 61, Re Majör... D. Oistrakh (Keman) ve Alexan der Gauk yön. Rus Devlet Senfoni Ork., 20.55 MOZART: Senfoni, No. 39, KV 543, Mi ^Bemol Majör... P.M. le Conte yon. İstanbul Devlet Senfoni Ork., 21.30 Hava raporu, ertesi günün programı ve kapanış. TRT II TRT. III 1 2 3 4 5 6 7 8 9 12 3 4 5 6 7 8 9 I II M M MU n n M Özen.. Zevk. 3 Altın... Bir çok Papamn ortak adı. 4 îstanbul'daki Bizans surlarmm koruyucu kulelennden biri... Mangamn slm gesi. 5 Ekmek... Ay. 6 Yanlış. 7 M.ö. IX. yüzyıl Israil peygamberi... Danimarka'da bir ada. 8 Bir nota... Büeşikgillerden otsu bir bitki... Sümer pan teonunun Uç büyük tannsından biri. 9 Tecrit. Tek işinin yazarlık olmasını ister miydin? Çocukluğumda. bazı kitapları okuyup edebıyata ügi duymaya başladığımda, hep bır yazann yakmmda onun tanığı olarak yaşama «Oluşum» dergısının sorumlu hayâllerı kurardım. O çahyönetmeni Nisa Kadıbeşegil, şacak, ben çevresinde doneyaptığı açıklamada, «DergiınJz, necek, yazdıklannı temize yazııı ustalannın yanı sıra genç çekecektim Bir yazar nasıl kuşağa da sürekli yer ayırmış çalışır, gunünü nasıl geçirır, ve sunduğu çağdaş ürünlerle çok merak ediyordum O da aranan bir dergt olma niteüği benim bu koşuşturmamı, bey ni korumuytur» dedi. ninin gözlenebileceği bir pen çereyi bana açık tu'arak kar Akbank'ın on ikinci şılayacaktı. Sonraları bu hayâl de diğer çocukluk hayâlsanat galerisi leri gıbi ömrünü tamamladı. Ankara'da açıldı Bu yazar tipinin bugün biKültür Servisl Akbank'ın le bir olçüde hayâl oldugunu görüyoruz. Yazdıklanyla yaon ikinci sanat galerisi, Akbank Ankara Kızılay Şubesi şayabilen edebiyatçılanmıasma katında yarın açılıyor. Ga zın sayısı ne yazık ki, çok leri, Akbank Koleksiyonundan değil. seçılen resımlerden oluşan bir Beş altı yıl öncesine dek sergiyle sanat yasamına katıla tek işimin yazarlık olmasıcak. nı, bana böyle bir olanak veAkbank'ın îstanbul'da Baha nlse bile istemezdim. Yariye, Etıler, Bebek, Osmanbay şamak, görmek, biriktirmek ve Nişantaşı'nda, ayrıca îzmiT' istediğim şeyler vardır. Şim do (Konak), Elazığ'da, Bursa'da, Konya'da, Diyarbakır'da ve di de var elbette. Bunun soTrabzon'da olmak üzere on nu yok. Ama şimdi zamanım bır sanat galerisi daha bulunu bana bırakılsa ve istediğim gibi çalışabilsem, yazabilyor. sem diye düşünüyorum. Seni en Çok ilgilendlren . Tünel sanat ne? Neyl yakalamaya çalıgalerisi açıldı şıyorsun, ne söylemek istiKüllUr Servisl Bir süredir yorsun? Hayat üzerine, olup bikapalı bulunan Bedri Rahmi Ga lerisi, «Galeri TünelKitap / tenler üzerine, düşündükleGravür» adıyla 2 mayıs günü yeniden açıldı. Galeride Ada, Adam ve Cem yayınevlerinin kitaplanyla sanat kitaplannm satışma ağırlık verilecek. Re sim yönünden de, yalnızca öz gün baskı sergileri ve satışlan yapUacak. Grafikerler Meslek Kuruluşu'nun Kitap Kapaklan Sergisiyle açılan Galeri Tünel, RESİM SERGİSİ bu sergiyi 15 mayıs günune ka dar sürdürecek. «Oluşum»un onuncu yılına gı rışı, pazartesi günü Sanat Kurumu'nda düzenlenen bir şıır geceslyle kutlandı. Şiir geossin de, dergıde yer alan ozanlardan ornekler sunuldu. Kültür Servisl Ankara Sanatevi'nin sinema ya zarlarıyla ortaklaşa düzen ledıği geleneksel yıl sonu değerlendtrmesinde, en iyi yerli ve yabancı filmlerle en başarüı yönetmenler ve sanatçılar belîrlendi. 9/5/ 1983 günü yapıîan toplantıda, sinema yazarları, yılın en iyi on yabancı filml ni şöyle sîraladüar: 1. «Te neke Trampet», 2. «Hair», 3. «Yalnız Bîr Kadm», 4. «Köpcklerln Günü», 5. «Eve Dönüş», 6. «Dönüş», 7. «Virtor Victoria», 8. «Geli bolu», 9. «Kurtuluş», 10. «New York New York». Yılın en iyi beş yerli fil mi de şunlar 1. «At», 2. «Mine», 3. «Kırık Bir Aşk Hikayesi», 4. «Dolap Beygi ri», 5. «Göl». 198283 sezonunun başa rıh sinema sanatçıları da, oylama sonucu belîrlendi. Bu yılın onur lıstesinde şu adlar yer alıyor: En ıyi yonetmen: Atıf Yılmaz («Mine» ve «Dolap Beygiri» filmleriyle); en iyi senaryo: Sel'm 1leri («Kırık Bir Aşk Hikayesi», «Göl», «Seni Kalbiıne Görıı düm» filmîerindekl çabasıyla); en iyi görüntü yönetmenl: Kenan Ormanlar («At» fılmlyle; en ıyi müzik: Cahit Berkay («Mine» ve «Rırık Bir Aşk Hikayesi» fı'mlerindeki çalışmalarıyla); en iyi kadın oyuncu: Nur Surer («Bir Gü nün Hikayesbndeki oyunuyla); en İyi erkek oyuncu: Genco Erkal («At» fil mindeki oyunuyla) ve Ha kan Balamir («Göl» filralndeki oyunuyîa); en iyi y?.r dımcı kadm oyuncu: Gttler Ökten («At» ve «Kmk Bir Ask Hikayesi»ndeki oyunlarıyla) ve Colpan Ilhan («Göl» filmindeki oyunuyla); en iyi yardımci erkek oyuncu: Müşfik Kenter («Seni Kalbime GömdUm» deki oyunuyla) ve Selçuk Uluergüven («At» ve «Mine» filmlerindeki oyunlarıyla) Yılın en İyi f'lm^rlyle sanatçıları ödü^eri, 3 haziran 1933 Rünü Ssnatevi' nln Ankaradşkl salonlarm da törenle verilecek. Değerlendirmede yer alan film lir, Ankaralı sin»maseverlere sunulacak. 198283 se zotMintra en ba^arüı beş Türk fl'tjM de îtaibul Festlali sırasmda gösterilecek. Ozan Spender, sansüre karsı dergi cıkarıyor Kültür Servisi Yetmiş dört yaşındaki îngiliz ozan Stephen Spender, dünyada sansür konusunda bir tür Uluslararası Aî Örgütü gibi çalışmaya başlayan «Index on Censoıship Sansür Fihristi» adlı dergiyi daba geniş çevrelere tanıtmak amacıyla Washington'a gittî. Spender, derglyle ilgill olarak yaptığı açıklamada. 1968'de «Times» gazetesinde Sovyetler Blrliği'nden Pavpl Litvinov'un mektubunu okuduğunu, muhalif lerin yazma ve yazdıklannı okutma konusundaki güclüklerini o zaman farkettigini ve «Sansür Fihristi»nl cıkarma düşüncesinin bura dan kaynaklandığım belirtti. îngiliz ozan, iki ayda bir yayınlanan dergiye ilişkin açıklamasmı şöyle sürdürdü: «tlk önce W. H. Auden, Henry Moore, Mary Mc Carthy, Bertnand Russell, îgor Stravinsky ve Julian Huxley gibi tanıumış kişilerle ortak bir telg raf kaleme alarak dünyanın dört bir yanmdaki aydın dostlara çağrıda bulunduk. Sovyetler BirHği'n den bir yanıtın gelmes! altı ay aldı. En sonunda dcrgîyi çıkarmaya başladık. Derginin amacı, ister Sovyetler Birliği'n<îe, Sster Doğu Avrupa ülkelerinde, ister Latin Amerika'da, ister ABD'de, hangi ülkede olur sa olsun, yazarlar üstündeki baskıları ve yazaılann hapse atılmasını dünyaya duyurmaktır. Kuşkusuz, âer ginin blr başka hizmeti de, kendi ülkesindt» yasaklanan bir yapıtı yayınlamaktır.» ÖmerAsım AKSOY'un anıları TDKde42YiL Atatürkle yaptığım ilk görüşme 3Ikinci yapıtım 1925'te Maarif Vekaleü Türkçe öğretmenlerine, gönderdiğj bi r genelgede özetle sunlan soruyordu: 1. Dilimizdeki Arapça ve Farsça sözcüklerin yazımmda kendi kuralları mı uygulanmahdır? 2. Türkçe sözcuklerm yanmında ne gibi llkeler önerirsiniz? 3. Yazıra için yurdumuzun hangi yöresindeki söy leniş temel olmalıdır? *. Dil bilgisi kurallan sarf ve nahiv olarak ikiye aynlmalı mıdır, herbiri ne türlü kurallardan oluşmahdır? 5. Dilimize Arapça ve Farsçadan giren sarf ve nahiv kuralları Türkçenın kurallan mı sayılmalı, yoksa bu dillerln kuralları mı sayılmalıdır? 8. Yabancı sözcük ve ku ral alınmasmdan vazgeçılerek dilimizin bağımsız kalmasından yana isenız bunun nasıl sağlanabilec^gini düşunüyorsunuz? Bu düşünceniz hangi bilimsel temele dayanıyor? Bu sorulara devrimcı bir anlayışla verdiğim ya nıtlan Gaziantep'te bastır dım. Bu incelemenin ad! •IMLAMIZA, SARF VE NAHVtMİZE DAIR.dir 1932 yılmda önce Halkevleri, sonra Türk Dilî Tet kik Cemiyeti kuruldu. Ben o tarihte Gaziantep'te avukatlık ve lisede Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenhği yapıyordum. Gaziantep Halkevine de başkan seçilmıştim. Bilindiği gibi Halkevlerinin dil ve edebiyat kolları daha çok yerel dil ve edebiyat araştırmalan yaparlardı. Bu, benim 3. KURTJIiTAY'DA 1936 yriıtun ağustos ayıa da yapüaa 3. Dil Kurultayı'nda, Atatürk, dinlenme «ırasında yabancı Tiirkoloplarla konu surken görülüyor. (Fotoğraf: TDK Arşivindeo) yıllarca önceden beri surdürdüğum bir îşti. Bu sırada Türk Dili Te;kik Ce miyeti de halk ağzından soz derleme işine girişti. Hukümet, derleme çalışmalannı resmj görevleri a rasma alarak büyük yardımda bulundu. Her üde valilerin başkanlığmda birer derleme heyeti kuruldu Kaymakamlar, Bucak müdürleri, çevreleri halkı nin a#zmdan derlenen söz leri valilere gönderiyor, valiler ise bunlara il mer kezinden derlenenleıi de katıyor, hepsini Turk Dili Tetkik Cemiyetine yolluyordu. Gaziantep valisi kurduğu derleme heyeti üyeliğine Halkevi temsilcisi olarak beni çağırmıştı. Derleme çahşmalan ile, benim yıllardan beri birik mış olan notlanm için gün doğmuştu Bir yandan der lemiş oldugum sözcükleri derleme heveti aracıhğıyla Türk Dili Tetkik Cemiyeti ne göndordim. bir yandan da Gaziantep ağzı üzerindeki incelemelerimi yerli gazetede yaymlamaya başladun. mal hemen bana dönerek çalışmalanmin nıteîiğmi sordu. Kendılerine Antep agzmın zengm bir dil hazmesi oldugunu. birçok ozelliklerı bulunduğunu or nekler vererek uzun uzun anlattım. Ben örnekieri sıraladıkça Gazinm yuzunde memnunluk belırtileri artıyordu. Açıklamalanm sırasmda şoyle bir soru da yoneltti: Gazıanlep'te ulku kehmesi kulldnılıyor mu'> kullanılmadıgmı bıldirdiğim zaman uzulür gibi oldııgu izlenimmi aldım Sonradan öğrendiğime gore gezileri sırtssmda yurdun kımi yerlerinde halkan ülku» sözcuğünü kullanmakta oldugunu görmüşler. Bunun ne denli yaygin oldugunu anlamak istiyorlarmış. YAZ1CI Gazetedler Ccmiyetl ve !.Ü. Iştetme Faköltesi "İLETİŞİM OLAYLAR1 VE TÜRK BASINININ SORUNLARI" Seminerl (12 Moyu 1983 Perıetnbe) »İRİNCİ SOLDAN SAĞA. 1 Kan]ı basur. 2 Yunan panteonunun, Zeus'un kafasından çıktığına inanılan en ünlü ve en önemlı tan nçalarından bıri... Os nıanlı Imparatorluğundaı Bıngazi ve Trablus'takl hurma ve zeytin ağaçları ıle kuyulardan alınan bir vergı. 3 Harıtasıru çıfearmak için alanı üçgen lere bölge işi. 4 Güzellik... Sadece topuğundart yara alabilirdi. 5 Ukrayna'da önemli bir savaşa adını vermiş olan bir şehır. 6 Notada duraklama zamanı... Bir kürk hayvanı. 7 îtalya'da bir şehir... Bir kamu iktisadl te şebbüsümüzün kısa adı. 8 Sodyumun simgesi.. Su.. Asîan takımyıldızıran Lâtince adı. 9 Otlukbeli savaşında Fatih Sultan Meh rried'e yenilen Akkoyunlu hükümdan. yüKARDAN AŞAĞIYA: 1 • Aslanağaa çiçeği. 2 10 0010 10 Açılış Nezih Demirkent (Gatetecıler Cemıyeti Ba;kani) 10 1010 30 Prof Dr Mustafa Aysan (Ulaştırms Bakam) 10 3010.50 Scrvet BUgi (PTT Gene! Müdütü) 10.5011 10 Macit Akman (TRT Gene! MüdürD) U 1011.30 Necati Özkaner(Basın Yaym Genel Müduru) Y«mek Içfn ar* İKtNdOFBMMk 14.3014.50 14.5015 10 15 1015 30 15 3015 50 15 50 17 00 <Otunım 8afkam Rcccp Bllginer Gazetecüer Ccmlyett Ba;kanveki!i) Prof Dr Yılmaz Büyukerşen (Anadolu Ünıversıtesı Rektöru) Yard Doç. Ertuğrul Özkflk (UNESCO) Nezih Demirkent (Gazeteciler Cemıyeti Başkanı) NaU Güreli (TGS Genel Başkanı) Soruların Cevaplandırılması Gazetecıler Cemıvetı Buvhan telek Konferans Salonu Atatürk'le görüşmem Birinci Türk Dil Kurultayrndan (26/9/1932 4/ıo /1932) uç ay sonra (26/ 1/1933) Gazi Mustafa Kemal'uı Gaziantep'e geleceği bildırildi. Gaziyi karşılamak üzere valinin oluşturduğu heyette ben de vardım. Adana yönünden gelmekte olan Mustafa Kemal'i il smınnda kar şıladık. Bizi trendeki salonuna aldı. Vali kendisine Gaziantep ilinin çeşitli işleri üzerine bilgi verdi, Eu arada halk ağzından söz derleme çalışmalannı da anlattı ve benim bu ko nuda ozgün yerli ağız ince lemelerim bulunduğunu ekledi. Gazi Mustafa Ke 12 13 14 Mayıs 198i Saat 10 00 17 00 YARIN: Güneş Dil Teorisi ve 3. Kurultay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle