18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ters dtisen bu yeni erteleme için ileri sürülen neden, sistemin gerektirdlği kuruluşlarm zamanında hazırlanmasına olanak bulunmadığı kanısına ve kallfiye personel yetersizliğine dayandmlmaktadır. Kanımızca bu yeni erteleme durumu büyük üzüntü yaratacak önemdedir. Terör olaylarında suça ve öteki tehlikelere ttilmiş gençlerin ne büyük rol oynadıklarmı gözönünde tutarak sorunun çözümüne. hatta yasamn öngördüğü beş yılı beklemeksizin, derhal gidilmesi gerekirken uygulamanm yeniden ertelenmesl gerçekten de kaygı verlcldlr. Türklye'nin bu en önemli sorununa eğllmekten. onu tüm ağırlığı ile ele almaktan çekinmemek gerekir. Çtinkü konu. memleketin başta gelen sosyal dertlerindendir. Ve blzce. Türkiye'nin asıl dertlarl de politik olmaktan çok bu ttirden sosyal konulardır. Aile ve onun dogal UrünÜ ve yannımızın öz kaynağı çocuk huzura, verime, iyi gelişime kavuşturulursa, elbette ki Ülke her alanda güç kazanır. Bu nedenle cocuğun sağhğım, eğitimini en ön planda tutmak. suça ve başka aapıkhklara itilmiş küçüklerin yargılama ve ıslâhma yararlı kuruluslara, tasarlanmakta olan tüm öbür güvenlik organlarından önce yer vermek blzl özlediğimiz huzura muhakkak ki çok daha kestirme yoldan ulaştıracaktır. Eleman yetersizliği, kuruluş noksanları slstemln işlemesini geciktirebilecek nedenler degildir. ESıer lşl baştan sıkı tutBaydik bugüne kadar yeterince kallfiye eleman yetlstirmiş olurduk. Kaldı kl. bugtin dahl memlekette kıyıya, köseye Hllmiş nice uzmanlar vardır. Ne olur. artık konuyu gözümüzde büyütmekten vazgeçelim. Günün huzurlu ve düzenli koşullarından yararlanmasını bilellm. Ve, §u suça ve benzerl kötülüklere itilmiş zavallı, günahsız küçükleri kurtarmaya yönelik yasal düzeni bir an önce işler hale koyalım. 9 NtSAN 1983 ürktye'nin çözüm bekleyen çok önenn 11 bir sosyal sorunu var: Çocuk suçluluğu. Gerçl bu dert ashnda, yetkilllerce ele almdığım sevlnerek öğrendigimla genel kapsamll «ÇocükAileToplum» davasının blr bölümüdür. Ancak, son yılların terör olaylan, çocuk suçluluğu konusu üzerine öncellkle eğllmek, onun çözümünü genel nitellkll ve uzım vadell düzenlemelere bağlı bırakmamak zorunluluğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bu nedenledlr kl, kuşku ve üzüntülerinl paylaştıgımız pek çok llgill gibl btz de sesimizi blr kez daha duyurmak, bu zortmluluğu yeniden hatırlatmak gereğinl duyduk ve bu satvrlan kaleme aldık. Çocukların suça ve benzerl felâket ve sefaletlere sürüklenmelerini önlemek ve bu yola itilmiş olanlann ıslâhını saglamak konuları lle uğraşılar bizde de epeyce eskidir. Uygar dünyanın yüzyılı aşan süredir çözttmüne emek verdiği bu problem Türkiye'de de hayll zamandanberl bllim alantnda tartışılır olmuş, 40 yıla varan blr süredir de devlet tarafından resmen, blr fonksiyon olarak ele alınmıstır. Bu çalışmalara 1948 ile 1965 arasmda blz de îlllen katkıda bulunmua, hatta Birleşmlş Milletler nezdinde ve Ronuda uzmanlaşmış Batı ülkelerlnde edindiğimiz formasyondan yararlanarak, llk (çocuk mahkemelerl) yasa tasansvnı bizzat hazırlamıştık. Ne var kl, bu çalışmalar zatnamn yönetlmince geregi gibi değerlendirilememiş, çözüm kıvamma gelmişken çeşltll nedenlerden kaynaklanan yeni ertelemeler, otuz yıla yakın blr geclkmeye daha neden olmuştur. Engellemeler 6nce Mallye'den gelmlş, süreğen «tahsisat yok» tepklsi soluğumuzu daha llk anda kesmlştir. Oysa, suçlu çocukların lzlenmesi ve ıslâhı içln yürürlükteki ceza slsteml lçinde de büyuk harcamalar zaten yapılmakta olup özel yargılama usulüne geçilirken öngörülecek iş f Geciktirmeyelim Aile ve onun doğal ürünü, yannımızın öz kaynağı çocuk, huzura, verime, iyi gelişime kavuşturulursa, ülke her alanda güç kazanır. Suça yönelik çocuklara bir an önce eğilelim ve çocuk mahkemeleri. ni kuralun. Mıgırdıç Şellefyan * ile Kemal Ilıcak • Günaydın gazetesl 17 Mart 1983 günlü sayısında «sekiz sütunluk siirmanşet» bir haoer vermişti: « Hain içimizden çıktı.» Dört sütunluk bir fotoğrafın altmda sunlar yazıyordu: «tşte Şellefyan, Ernıeni terör örgütunün lideriyle beraber. 13 yıldır İsviçre'de kaçak hayatı yaşayan Mıgırdıç Şellefyan, «Taşnak» adlı Ermenl terör örgütünün lideri Vlktor ijayto ve İsviçre'deki Ermenl klliflelerinin baspapazı üt görülüyor.» Günaydın, fotoğrafla saptadığı «Viktor Şayto Şellefyan» ilişkisinin aynntılarım veriyordu: « Mıgırdıç Şellefyan, Türkiye'de kazandığı milyarlarla şimdi yurt dışında Ermeni terorlstleri besliyor. Yurt dışında görevli diplomatlarımıza saldırılar düzenleyen Ermeni terör örgütlerine kimlerin ınaddi yardımlarda bulunduğn ortaya çıkmaya başladı. Nitekim bu örgütlerden biri olan Taşnak'a Şellefyan'ın büyük maddi yardımlarda bulunduğu anlasıldı. Şellefyan, Tasnak örgütünün şefliğini yapan Viktor Şayto ile yakın Uişkilerde bulunııyor.» • 3 Nisan 1983 günü bu köşede çıkan, «Terciiman ve Taşnak» baş'.ıkh yazımda bu harjere dayanarak Şellefyan ile Kemal Ilıcak ortakhğını anımsatmıştım. Bu ortakhk, Tercüman gazetesinin harcını karmıştır. Şellefyan yurt dışına kaçtıktan sonra yasalar gereğince hakkında kovuşturma açılmış; 4'üncü Ticaret Mahkemesi kararıyla iflaaı öngörülmüştür. l'inci lflas Memurluğu'nun 971/22 sayıh dosyasında şu belge vardır: « tflas idaresinln istihbar eylediğine göre müflis Şellefyan Tercüman gazetesine de ortaktı.» Ziraat Bankası Genel Müdürlügü Disiplin Kurulu'nun 10.8.1971/50 toplantı, 1971/90 dosya, 1971/65 karar tutanagında şunlar yazılıdır: « Mıgırdıç Şellefyan'ın mutemet sıfatıyla lthal ettlği Tercüman Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.'ne ait baskı makinasınm 2.070.513.79 IIra ve ardiye, gümrfik vs. masrafı 650.000 Uranın da senet karşılı^ı avans hesabmdan ödendiği, 1967, 1968 ve 1969 yıllarında teminata alman senetlerinin borçlusunun Tercüman Gazetecilik A.Ş.'ne ait olduğu, bunlardan 70 biner liralık 4 adet senedin muamelesiz iade edildiği...» Apaçık görtilüyor kl, Tercüman tesislerinin temellnde Şellefyan'm eli vardır. Demek ki, Mıgırdıç Şellefyan blr yandan Ermenl terorcülerine bir yandan Tercüman'a parasal destek sağlamıştır. • «Tercüman lle Taşnak» bashklı yazım 3 Nisan 1983 günü bu köşede yayınlandı Bunun üzerine Kemal Ilıcak çocukların biie bildiği bir yonteme başvurdu. Önce Tercüman'da birkaç gün üstüste Ermeni terörü üzerine yaym yaptı Ne var ki, 7 Nisan 1983 günlü Bulvar'da (Kemal Ilıcak'm gazetesidir) takke düştü; kel goründü. Bulvar, Mıgırdıç Şellefyan hesabına «sekiz sütunluk sürmanşet» bir kürsü kurmuştu, Kemal Ilıcak, Isviçre'ye lvedilikle bir muhabir göndermiş, Şellefyan'ı savunmaya geçmlştl. Kendî kendime: Allah akilîar versin, dedim, ya pusulayı jaşırdılar; ya Şellefyan dayattı, yayını yaptırdı. • Kemal Ilıcak'ın Türkiye'de Mıgırdıç İçln kurduğu kürsüde Şellefyan'ın savunmasını (bu daha çok Tercüman'ın savunmasıdır) okudum; güldüm. Şellefyan: « ASALA para istedi; ben vermedim» dlyor. Yok.. «verdün» diyecekti. , Bu sözü «sekiz sütun sürmanşet» yapmak gazetecilikle mazetecilikle bağdaşır lş degildir. Ayrıca Mıgırdıç Şellefyan açıklamalannda derin çelişkllere düşüyor; «Ermeni terörü sempatizan»ı olduğunu söyledigl Viktor Şayto'yu savunuyor. (Olaym bu yanı arkadaşım Ugur Mumcu'nun uzmanlık alanma glrer; izninl bitirip gelsln. konuyu ayrıntılarıyla açıklasın.) Şimdilik «Atatürk düşmanlıfma tercüman» olan gazetenin llginç dış ilişkileri bir kez daha saptanmıştır. Benim dlleglm şu: Ilıcak, bunca yakın lllşkller içinde clduğu Mıgırdıç'ı etkllesin, bundan böyle Ermeni terörcülere para desteği sağlanmasın; bu paralar Türkiye'nin sırtından çıkıyor. Prof. Dr. Reşat D. TESAL lem bu harcamayı blr bölümden yenlslne aktarmaktan lbaret kalacaktı. Pakat, o zamanki flnans uzmanlanmız bunu bir türlü anlamak istememlşlerdir. Iklnci engelleme, baaka bir kısım yetkllllerln, çocuk ıslâh ve egitiml konusunda kendilerlnl, dede yâdigârı «şekerle avut, dayakla egit» inancma bağh tutmuş olmalanndan kaynaklanmıştır. Bu glbllere bugün dahl modem pedagojik anlayişı lletmek olanak dışıdır. Nihayet, çok önemll blr üçüncü engelleme etkenl daha ortaya çıkmıştır. Bu da, politlk kaygı ve taktiklerden kaynaklanan engelleme ve sürüncemede bırakma eğilimldlr. Zamanın politlkacılan, her Işlmizi olduğu gibi, belll başlı toplumsal sorunlarımızı ve bu arada çocuk suçluluğu derdimizl dahl politik ölçtiye vurma yoluna gltmlşler, çözümü günün slyasal havasına göre, şu ya da bu yöne aktararak lçinden çıkılmaz duruma sokmuşlardır. ••• Ancak, bütün bu engellemelere karsm, hayır sahibl uzmanların yılmayan uyarıları üstün gelmlş ve özlemle beklenen yasa, 1979 yıh kasımmda çıkarılabllmiştir. «Çocuk Mahkemelerinln Kuruluşu, Görev ve Yargılama üsullerl Hakkmda Kanun» başlıgım taşıyan bu yasa, 11 merkezlerl lle asliye kuruluslu llçelerde çocuk mahkemeleri öngörmekte, bunlarda görevlendlrilecek yargıçlan özel koşullara bağlamakta, kovuşturma, soruşturma ve yargılama konularında ayrı hükümler koymaktadır. Mediko pelklyatnls öniemlere ve sosyopedagojik gözetlme yer vtren ve küçüklere uygulanacak cezalarda, ağırlık ve uygulama bakımlarmdan yürürlüktekl hükümlerden daha etkln bir haîifletmeye giden yasa, Adalet Bakanhgına bağh blr de «Çocuk Eğitlm, îslâh ve tnfaz Işlerl» ile görevll genel müdtirlük öngörmüştür. Bu suretle düzenlenen sistemln çalışmaya girmesi de, ayarlanan teşkilâtm kurulabilmetl İçln, yasamn yürürlük tarihinden hesaplanmak üzere 5 yıl sonrası İçln kabul edilmiştlr. Yas haddinl düşük tutmak glbl önemll bazı aksamalan olmasına karşm, çocuk suçluluğunu önleme alanmda önemll blr aşama sayılan bu yasamn yürürlüğü, ne yazık ki sonradan ilerlye alm* mıştır. Bu suretle beş yıl lçinde kurulup çalışmaya başlaması öngörülen slstem de en azından 3, 4 yıl daha uzağa atılmış buluntnaktadır. Bu geciktlrmeyl öngören değişiklik yasası aynı zamanda, sözüntt etttğimiz Adalet Bakanhgına bağh genel mtidürltiğti de kaldırmıştır. Yasama teknlk ve saygınhgına da HSVIR OKTAY AKBAL Bir Yarış kiî. (bffimteknik tırmalar ekmek (veya k»t yöneten Reşit CANBEYLİ O 30 86 bin çocuğu düşünüyornm. îçlne itildlklerl umutsuzluk batağını... «Demek ben yetersizlm, yeteneksizim, bilgisirin» diye yaşamın daha ilk adımmda bezginliğo düşmelerlnl... Llstelerde heyecanla çocuklarınm admı arayan anaian babalan... 40 bin çocuk lkincl elemeye kalmı}. Blr sınaT daha, dörtte üçü daha elenecek, blr kaç btn «seçkin» çocuk kalacak geriye. «Mutla blr aıınlık» olusturan bu çocuklar Anadolu liselerinde yabancı dll öğrenecek. Babalar analar «Bizimki, öbttr cocuklar gibl degil» diye böbürlenecek. Kazananlar mutlu, kazanamayanlar lse boynu bükük dolaşacak... Bunları düşündtikçe insanm lçl karatıyor. Ben llkokulu bir yabancı okulda okudum. Her ay, daha sonraları da her hafta karne verirlerdi. O ayki, o haîtaki durumuruuz titlzllkle karnede belirtillrdi. Smıfta yirml öğrenci vardı, bu yirml öğrenci, birinciden yirminciye kadar suralamrdı. Her hafta, her ayi Bitip tükenmez blr heyecan, bir korku! Müdür gelir, kürsüye çıkar, başlar okumaya; blrind, lkincl, üçüncü derken sonuncu... Aman, admı bir okunsa, blr okunsa!.. Bakmışsın o hafta onuncu olmuşsun, gelecek hafta on lkinci! Tamam eve nasıl hesap verillr? Elimde karne Gedikpaşa yokuşunu tırmanırken eve uzanan yol hiç bitmese, derdim... îster lstemez sorarlar. «Ba hafta niye İki sıra daha aşağı düştttn?* Kimi zaman da müdür bir oyun oynar, sonuncudan baslardı adlan saymaya. Bu kez de, aman benim adım çıkmasm diye dualar ederdlk. Anımsadıkça ürperme duyanm bugün blle... O eskl, solgun karne< lere bakar, o 1930'ların korkulu daklkalannı yeniden yaşarım. îyl değlldlr çocuklan at yarışına sokar glbl yetlştlrmek, yarışmalara ltmek, kazandıklan derecelere göre değerlendirmek... Okulda blrlnciliği klmseye kaptırmayan nice İnsanm yaşamda çoğu kez hiç de başarılı olmadığmı görmüşüzdür. Demek istediğim, çocuklan küçücük yaşlarında fiöyle anlamsız işlere alıştırmak yanhş bir tutumdur. Çocuklukta atılan ters bir adım blr ömttr boyu etkiler kişiyi... Eğitimciler bunu herkesten daha iyi blllrler. Ne var kl seslerlni çıkarmıyorlar. Yardımcı kurslar açıhyor, özel dersler verlllyor, blr takım klmseler bu konudan yararlanıp kazanç eaglıyorlar. Ondan mı? Gazetelerde ilk basamak smavında birlncl, lkinci, üçüncü gelen çocuklann kl hepsl kız resimlerl var, onlarla yapılmış konuşmalar var. Birincl gelen Elif, TÜSÎAD eskl Genel Sekreterl Sabancı Holdlng'in önemli görevlilerinden tanınmış îktlsatçı Güngör Uras'la Sanayi Kalkınma Bankası'nda çahşan Nuran Uras'ın kızı... lkinci Ayşe'nin annesi Siyasal Bilgller'i blrlncilikle bitirmiş, babası diş hekiml Binbaşı... Üçüncü Ceylan ise Sayıştay'da uzman denetçl bir babayla Spor Toto'da çalışan bir annenin kızı. Yanl hepsl aydm bir ailenin çocukları... *Günde 3 4 saat özel ders almışlar, yanşa en iyi biçimde yetiştirllraişler. Bunda allelerin parasal durumlarının belirli blr düzeyln üstünde olmasmm önemli payı yok mu? Smava katılan 75 bin çocuktan kaçının ailesi bu durumda? Birincl ile ikinci îstanbul'un zengin semtlerindekl okullardan. üçüncü de Ankara'dan... Bu bile anlamlı değil mi? Demek İstediğim, bu yarışlann eşit koşullarda yapılmadığıdır. Daha yarışm başında, on blnlerce çocu*umuz çok çok gerilerden koşuya girmek zorunda; o «mutlu azınlık»tan çocuklar lse çok çok önlerden yarışa baslıyorlar. Dolayısiyle, kolaylıkla sonuca ulaşıyorlar. Ne yapmalı? Bütün bunları düşünüp başka çareler aramalı, yabancı dill tüm okullarda «önem verilen» dersler hallne getirmenin yollannı bulmalı, ayncalıklı kolejler yaratmayı blr çöztlm saymamah... Atatürk'ün öğretlm birllği, eşitliğl ilkeslni gerçekleştlrmell... İnsanların beslenme bicimlerinin « davranıslarına etkisi araştırılıyor Hemon her türlu bastahk durumunda ftnerllea tedavl yöntemlcrl arasıada «lfalı otlar veya bltkiler d« bulunabilir. Daha çok yafb klsllerin ve geleneksel yöntemlere lnanan çevrelerln bu tür önerilerine «çaftdısı» veya «kocakan» llacı gözüyle bakanlar çogunlukta olsa bile, geleneksel tedavl «eklllerlnln yararlılığına ve geçerllglne inananlarun sayılan da azımganmayacak düzeydedir. Bu tUrlü yaklasımlardan glderek uzaklaçılacagı varsayıldığı böyle blr dönemde btr çok tıp otoritesl akupunkturdan, »lfalı otlara değlu çesitll tedavl yöntemlerlne yeniden ve alıcı gözüyle bak maya, bu yttntemlerln billm sel temellerlni arastırmaya baslamıstır. Buna kosut ola rak bugün blr çok Batı ülkesinde yalnızca şifalı ot v« bitkilerden oluşan «ilaçlar» Ureten ilaç firmalan vardır. Hastalıklara iyi gelen bltki ve otlarm lncelenmesitıln yanı sıra, ve bu alana da ışık tutacak bir biçimde, günlük yiyecek maddelerlnin lnsanlan nasıl etkilediğl şu sıralarda yaygm tıbbi araştırmaların konusu. Kamuoyuna genellikle besln maddelerinln kansere yol açıp açmadıklan çek llnde yansıyan bllgller, bu alanda yapılan araştırmalann ufak bir bölümünü oluşturuyor. Çok daha temel araştırmalar, günlük besin maddelerinin yalnızca İnsanm sağlığmı değil, sinir sistemlnl, davranışını ve psikolojlslnl nasıl etkiledlklerini de inceliyor. Buna bir örnek olarak, günlük gıdamız arasmda yer alan etin ve ekmeğln bile İnsanm tümüntt nasıl etklledlğinl, fizyolojik açıdan olayın «csahne arkasına» bakarak sergilemek ola" 0 ^h. EKMEK VE UYKTJ Herkesln bildiği gibl agır blr yemekten sonra İnsanm uykusu gellr. Yalnız ekmek yemek de rehavete ve uykuya yol açar. Yapılan aras bonhidrat »ğırlıklı blr yemek) yemenln uykuy» yol açabllecegl glbl, duyarühgı ve ialdırganlığı da azalttıgrnı gösterlyor. Buna karsılık et yenllrnesl duyarlılığı ve hareketlerdekl canlılığı artınyor. Bu alanda yapılan kontrollü blr araştırmada, Itarbonhldrat bakımından zen gln blr yemek ylyenlerin. aynı kalorlk değere tahlp bol protelnll yemek ylyen blr btfkt grub» ğöre daha uykulu olduklan gözlemlenml|. Yakın blr zamanda yapılan blr başka deney lse, yogun «lhinsel etklnlik gerektlren durumlarda örneğln blr nnavdan önce nasıl gıda alınmasına ışık tutuyor. Harvard Ünlversltesl'nde İM kl«i üzerlnde yapılan blr arastırmanın •onucuna göre sabah kahvaltıda taZla ekmek yemek slnlrlert yatıstmrken zlhin sel randımam aıaltıyor. Proteinl bol besln lse, eihnl açmakta daha etklll. Bellegl güçlendlrmek için lse, yumurta yemekte yarar var. Ylne Harvard Ünlversltesl'nln Tıp Fakültesl'nde yürütttlen uzun sürell blr araştırma projesi, gıda mad delerl lle psikolojik olgular arasındaki tllsküerl, özelllk le bol et yemenln depresyonu önleme ve gldermekte ne derece başanh olacağı glbl konulan İnceliyor. Et, ekmek ve yumurta, insan beynîne farklı uyarı yapıyor Gıda maddelerinln slnlr sistemlnl naaıl etklledlklert konusunda araştırmalarm ve kllnlk uygulamalann şlmdiden sağlamış olduğu blr blrikim var. Ekmek, et, yumurta, vb. gıda maddelerinin İnsanm davramşlarını ve psikolojlsinl nasıl etkilediklerl sorusu ilk asamada, bu maddelerln beyindeki sinirsel etkinllklere ne gibi bir katkıda bulunduklarım arastırmaya lndirgeniyor. Kısaca, yemek sırasmda alman beslnlerin, beylnde slnirsel lletişlml sağlayan ve sinlr gözelerinin işlevlerlnde önemll rol oynayan nörotransmlterlerin üretiminl etkiledlklerl blllniyor. Belirli gıda maddelerinln hangl nörotransmiterlerlnln üretimlnde rol oynadıklarım saptayarak beslenmeyle beynln çalışma sı ve davranış arasındaki ilişkileri aydmlığa kavustur mak olası. EKMEK VF BEYtNDE SEROTONtN ÜRETtLMESt Ekmek yenllince pankreas Insülin salgılar. Insülln ise sindlrim yoluyla kana kanşan amino asitlerin (trlptofan harlç) metabolize edilmesinl sağlar. Böylece insülinden etkilenmeyen triptofanm beyine ulaşıp sinir gözelerine glrme şansı, diğer amino asitlerden daha fazladır. Triptofanm flnemll blr onelllgl blr nSrotransmlteT olan serotonl nln üretiminde baslangıç maddesl olması. Bkmek ylyen kişinin llk önce kanmda sonra da beyninde triptofan mlktannm artmasıyla, serotonln üretimlnde ge çlcl blr artış olur. Serotonln lse blr nörotransmiter olarak beyinde belirli islevleri olan sinir gözelerinln nöronların ve bunların oluçturdukları slstemlerln etkinliklerinde rol aldığmdan. bu artışm sonucu olarak davranısa ve klşlnln psl kolojislne değin yansıyan etkiler şörülebilir. Beyindekl serotonin üretlmlnln artmasının duyarhlığı azaltma. sakinleştirme ve uykuya yol açma gibl etklleri vardır. BEStNLERtN ETKtLERÎ Proteln bakımından zengln yemeklerin beyindeki serotonin üretîminl azalttıklanna illşkln verller var. Bunun dışında, böyle bir yemek örneğln et yenildiginde, proteinlerin yapıtaşlan olan amino asitlerin kandaki düzeyleri de yükselir. Bunlardan tlrozln, beyinde belirli yerlerdekl nö ronlarda tiretilen norepinefrln, eplnefrln ve dopamin nörotransmiterlerinin başlangıç maddesidir. Böyleee bol protelnll blr yemekten sonra bu nOrotrans mlterlerln beyindeki miktarlarında ve dolayısıyla slnirsel Uetlşimlnde rol oynadıklan slstemlerln etkinliklerinde blr artış görtilebllir. Aym şekilde, yumurta sa rısmda, ciğer ve bir çok gıda maddesinde bulunan ko lin de beyinde asetilkolin adlı bir başka nörotransmiterln ttrettaılnl artırır. I p i nefrln. nöreplnefrin, dopamin ve asetilkolinin beyindeki üretlmlerinl kontrol ederek, Parkinson hastalığmdan depresyona, yüksek tanslyondan bellek yitlmine değln bir çok hastalığa ve psikolojik sorunlara çözüm bulunabileceğl umuluyor. Kuşkusuz, yiyecek madde lerinln slndiriml lle beyinde belirli nörotransmiterlerin üretiml ve slnlrsel lletişim arasmda basit blr lllşkl kurmak olanaklı değil. Yine de bu alandaki arastırmalann sonucunda beslenme lle beyindeki sinirsel etklnlikler arasındaki ilişkilerln daha lyl anlaşılmasıyla ilglnç uygulamalar bekleniyor. Amaçlanan, bazı hastalıklann tedavlslnde veya psikolojik sorunların çözümünde, pahalı ve zararlı yan etkilerl olan 1laçlarm yerini besleyici mad delerin alması. Maliye Bakanlığı BAŞ HUKUK MÜŞAVİRLİĞÎ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nce, yurt çapında münhal bulunan ll ve llçelerde, 157 sayılı kanun hükumlerlne göre istihdam edilmeK üzere, açıktan veya naklen HAZİNE AVUKATI alınacaktır. MÜNHAL BULUNAN İL VE tLÇELER, Adıyaman, Agrı, Bingöl, Burdur, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkart, K. Maraş, Siirt, Tuncell, Urfa, Van, Yozgat, Emirdağ, Dinar. Dazkın, Delice, Kanta, Bayramiç, Taşova, Alaca, Iskilip, Kale. Kığı, Enez, Palu, Acıpayam, Çivril, Ergani, Rismil. Tercan, Baskll, Mihalıççık, Sivrihisar, Hıms. Aşkale, Tirebolu, Bulancak, Kelkit, Kmık, KJ^?. Bafra, Ünye, Vezirköprü, Alaçam, Senirkent, Ardahan, Iğdır, Sarıkamış, Tomarza, tncesu, Çlcekdağı, Mucur, Keman, Karaman, Karapınar, Çumra, Altmtaş, Tavşanlı, Doganşehir, Darende, Alaşehir Sarıgöl, Andınn, Göksun, Pazarcık. Türkoğlu. Derlk, Kızıltepe, Bulanık, Malazgirt, Bcşiri, Kurtalan, Malkara, Niksar, Turhal, Rsşadiye, Birecik, Suruç, Bozova, Halfeti, Muradiye, Boğazlıyan, Çayıralan, Sarıkaya, Açıktan ve aday olarak tayln olunan Hazine Avukatlan 9. derecenin 3. kademesinden başlarlar. özel Hizmet Tazminatı % 10'dur 8 ve 7. derecelerde + 100. 6 ve 5. derecelerde + 150, 4 ve 3. derecelerde +200, 2. derecede + 300, 1. derecede + 400 ek gösterge verilmektedlr 657 sayılı kanunun 146. maddesinde belirtilen limit dahilinde ücreti vekalet alabilirler. Serbest avukatlıkta gecirilen sürelerin 3/4'fl memuriyette geçmiş gibi değerlendi'ilir Isteklilerin. 1 adet resim ve nüfus cftzdan 8rneği ile yazılı veya Ş3hsen Genel Müdürlüğümü7» müracaatlan fcerekmekte olup, istekliler arasmda uygun görülenler bilahare rnülâkata tabl tutulacaktır. (Basın: 16037)' TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞİ MESLEK TOPLANTISI (Kurumlar Vergisinde Beyanname Tanzîmi ve Kâr Dağıtımı) D.B. DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş. TEKİRDAĞ/BANDIRMA RORO SEFERLERİ PROGRAM: (HER GÜN) VARIŞ SAATİ TEKİRDAĞ BANDIRMA ÜCRET : TIR KALKIŞ SAATÎ TEŞEKKÜR Biridk kardeşim Konusu 14. Nisan. 1B83 Perşembe günü saat 14.00'de Galatasaray îstiklâl Cad. Odakule Iş Merkezi Küçük Konferans salonunda Üye vee Meslekdaşlanmıza girişte davetiye alınarak sunulup tartışılacaktır. Konuşmacı : Veysel Çakır Demek Üyesi ve Mallye Bakanlığı eski Müşavir Baş Hesap Uzmanı. Türkiye Muhasebe Uzmanlan Derneği Telefon • 48 42 27 47 48 18 . ŞAFAK ÇAKAN'm vefatı nedenıyle gösterilen teşekkurü borç biliriıa. yakm llgiye yürekten NİHAT ÇAKAN 15.00 24.00 20.000. TL. lkl dingilli dolu kamyon 9.000. TL. Oç dingilli dolu kamyon 10.000. TL. İki dingilli boş kamyon 6.000. T L Üç dingili boş kamyon 7.000. TL. 1 Diğer araçlar (TeLerlekli) uzunluğunun met"»si 1500. TL. İSTANBUL 43 34 70 BANDIRMA 15 421 TEKİRDAĞ 43 07 05.00 20.00 MÜRACAAT: Bügi Içln (Basın: 16055) 1948
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle