23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 eza yargılamasmda kovuşturmayı sona erdiren kurumlardan birl olarak yer alan önödeme, tersine bir hüküm bulunmadıkça, yasada belirtilen smırtar içinde bulunan para ya da kişisel özgürlüğü kısıtlayıcı nitelikteki ceza yaptırımları ile karşılanmış eylemlerle suçlanan sanıklarm, suçlu olup olmadıklan değerlendirilmeksizin ve isteğine bağlı olarak, yasada belirtilen sure içinde bu eylemini karşılayan cezanın alt sınınnt ve kovuşturma giderlerini ödemeyi üstlenmesi sonucu haklanndaki suçlamadan vazgeçilmesidir. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ten sonra önödeme yapmışsa verilen ceza 1/2 oramnda arttmlacaktır. Ancak hazırlık soruşturması sırasında yapılan bildirim u& yukanda belirtilen ve yasanm buyurdugu konulann tümü bildirilmemiş ya da yanlıg bildirilmiş ise bu arttırma yapılamayacaktır. 27 NISAN 1983 C Ceza Kovuşturmasmda Önödeme ve Elestirisi Ali TÜRKHAZ Yargıtay Cumhuriyet Boysovcı Yrd. 1 îster agır, lster hafif para cezası olsun, yalnız para cezasını gerektiren eylemlerin tümü önödeme kurumu kapsamı içine alınmıştır. 2 Kabahat türünden olan kîşisel özgürlüğü kısıtlayıcı cezaAan gerektiren eylemlerde yukan smınn bir ay'ı geçmemesi haîinde de bu kurumun uygulanması olanağı getirilmiştir. 3 Yukarıda belirtilen iki ceza yaptınmı türünün bir arada olması ya da bunlarla birlikte bir önlemceza Öngörülmüş olması bu kurumun hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmamaktadır. altmda bulunan kişflere C. Savcıhklannca yapılan önödeme bildirimi, ödenmesi gereken para cezası, ilgili yasa maddeleri ve varsa kovuşturma gideri, ödeme süresi, öde me yeri ve suresi içinde ödenmediğinde açılacak olan kamu davası sonunda suçluluğu belirlendiğinde cezasınm yan oranda arttınlacağı konulannı içerir. Bu koşullan yerine getiren sanıklara ilişkin kovuşturma ortadan kaldınlır. Devlet, başka bir deyişle. sanığın eylemini karşılamak üzere öngördüğü bir diyet karsıhğmda kovuşturma hakkından vazgeçmektedir. C. Savcıhklannca her nasılsa bu bildirim yapılmadan kamu davası açılmış ise yargıhkça yargılama durdurularak gerekH önödeme bildirimi yapıbnak tizere dosyanm C. Savcılığı'na geri gönderilmesine karar verilmelidir. Bu bildirimi yargılığm kendiliğinden yapması ve bu nedenle ortadan kaldırma karan vermesi yasaya uygun düşmez. Bu ilkeye aynk olmak uzere vtyguîamada üç durum oluşmaktadır. 1 2370 sayılı yasanm yürürlüğe girdiğl 10.1.1981 gününden once açılmış kamu davaları. 2 Yargıhklara doğrudan kamu dava açılması için bazı kurumlara verilen yetkiler sonucu C. Savcılıklanndan geçmeksizin yargüık önüne gelen konular. 3 C. Savcılığı'nm sav belgesinde belirttiği tüzel niteliğin yargılama sırasmda değişip de TCY. 110. maddesinekl yöntemin uygulanma olanağı ortaya cıkan durum. İşte bu uç durumda yargılık kendiliğinden sanığa yukanda belirtiîen bildirimi yapacak ve yasâl süre içinde sanık ön ödeme koşulunu yerine getirdiği tardirde kamu davasının önödeme nedenl ile ortadan kaldınlmasına karar verecektir. Cumhuriyet Savcılığı'nca yöntemlne uygun bildirim yapılmasma karşın sanık önödemeden kaçınmış ya da suresı geçtik Elestirisi Yazımızm başından beri Irdelemeye çalıştığımız gibi ceza yargılaması kurumlanmız arasma sızmış olan önödeme kurumunun uygulamada yararlı yanları da yok değildir. Öncelikle yargüıklanmızm yoğun iş yuku, bir yargıç ya da C. Savcısmm bakmakla yükümlü olduğu iş sayısmın fazlalığı gözönünde bulundurulduğunda ve ön ödeme kapsamma giren eylemlere uyan i onemsizligi değerlendirildiğinde yargıhklarla C. Savcılıklannm önlerine gelen uyuşmazhklara daha çok zaman ayırabilmesine ve daha aynntıh yargılama yapmalanna olanak sağlaması bakımmdan olumlu bir sonuç doğurmaktadır. Öte yandan bu tür önemsiz suç atmaîarla karşı karşıya kalan kişiler soruşturnıa ve vargılama sırasında iş güçlerinden kalma ve toplum önünde küçük düşme gibi bir olaydan kurtulaca'klar ve yargısal geçmişlerine olumsuz bir açıklama düşüı memiş olacaktır. Bundan başka kamu dava sı açılması olasılığında sanıktan aUnması olanağı bulunmayan birtakım harcamalarda tutumluluk sağlanmış olacaktır. Ama beri yanda 1500 lira, 3000 lira karşıhğında devletin kovuşturma hakkından vazgeçmesi geceleyin evinin içerisi gözeüenen, can ve mal güvencesini tehlikeye atacak araç kullanılmasından zarara uğrayan, ölümle olmasa bile tehdit edilen, yasal yola başvurulmaksızm zorla hak alınan durumlann yakmanlan bu uygulamadan ve dolayısıyla kurumdan hoşnut değildir. Hoşnut olması beklenmemelidir de. En azmdan bu tür olayların yakmanlannm kişisel yakınmalarından vazgeçmelerl de bu kurumun uygulanmasmda ek koşul olarak getirilmek gereklr, kanısmdayız. Bir de 2787 ve 2788 sayılı yasalarla S435 sayılı yasanm 2. maddesini değiştiren 21 Ocak 1983 gün ve 2790 sayılı yasa hükümlerine karşın öngörülen ve sonucta uygulanan para cezalan günün ekonomik koşullannm gerisindedir. Yasa koyucunun bu eatırlarla değinmeye çalıştığımız konulara gerçekçi bir yaklaşımla eğilmesi umut ve dileği ile noktalıyoruz. Siyasal Demokrasium tç ve Dış Koşulları... Batı'nın siyasal demokrasilerl yeryüzünde küçük bir bahçe oluşturuyor. Avrupa Konseyi'nin üyeleriyle sınırlı bu bahçenin suyu nereden geliyor? Gübresi nerede üretiliyor? Bahçıvanı Kimdlr? • Tarlhe baktığımızda bu sorularm yanıtlarım bulmak kolay; ama o kadar derinlere inmeyelim, günümüzden küçük bir örneği büyüteç altına yatıralım. AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) İle Türkiye'nin ilişkileri nasıl gelisiyor? 1981 yılmda Türkiye incir, ü2üm, Imdık gibi Avrupa pazanndakl geleneksel tarım ürünlerl satışmda (miktar olarak) şu artışları sağlamış: Kuru inclr yüzde 10,5; kuru üztim yüzde 24,2; fmdık yüzde 5. Ancak bu artışa karşılık sağladığımız döviz geliri, inclrde yüzde 9, üzümde yüzde 1, fındıkta yüzde 23,6 oranında düşmüş. 1982'de durum daha çarpıcıdır. Miktar olarak Avrupa'ya dışsatım tüm geleneksel tanm ürünlerinde yine artıyor; döviz geliri ylne düsüyor. Bu düştişün oranları da şöyle: Pamuk yüzde 21, incir yüzde 1, üzüm yüzde 19,5, antep fıstığı yüzde 6, £ındık yüzde 24. portakal ve mandalina yüzde 61.7, llmon yüzde 12; diğer taze meyvalar yüzde 21, pamuk ipliği yüzde 10,7. («Banka ve Ekonomik Yorumlar» Dergisl, 1983 Nisan Sayısı). Şimdi bu göstergelerle Batı'dan bize yansıyan öğütlerl yanyana getirîp düşünmeüyiz. Ne diyordu, Batı: Sanayilesmeyl bir yana bırakın; manav, sütçü, kasap, zerzevatçı, çoban olun!.. • Avrupa Konseyi blzi dışlıyor, AET yeni kısıtlamalar getiriyor, Amerika askeri kredllertne taze ambargolar koyuyor. Türkiye hem sanayıleşmeyecek, hem Ortadoğu'da büyük askeri yükümlülükler tistlenecek ve harcamalar yüklenecek, hem Batı slyasal demokrasileri gibi yönetilecek... Bu çelişkiler yumağım nasıl çözeblleceğimlz yanıtlanmamış blr sorudur. Hele Ortadoğu'dakl gelişmeler, kör kör parmağım gözüne bir nitelik almıştır. DoğuBatı çatışması, Ortadoğu'da IslamiyetSiyonizm çelişkisine dönüşerek, îsrail'de odaklaşmaya doğru gidlyor. Israil, dışa dönük yüzünde ırkçı dünya görüşüne oturan Hitler Nazizmi'nin doludizgin politikasını izliyor. Türkiye işte bu baglamda, Batı' nın yaklaşımıyla hem silahtan yoksun bırakıüyor, hem sanayileşmekten uzaklaştırılıyor. Acaba bu gidişin altından ne çıkacak? 1978' den bu yana siyasal demokrasinln altyapısım oluşturan ekonomik yatırımlara IMF reçetelerlne uyularak paydos dendiğine göre, rejim nasıl olugup kurulacak? • Demokrasi olayına geniş ufuklu bir yaklagımla bakıldığı zaman lçerdeki gellşmeler, önemlnl yitiriyor. Ali mi parti kuracak, Veli mi, Ahmet ml, Mehmet ml? Bunlar Türkiye'nln içinde bulunduğu dıs ve iç sorunlardan soyutlanmış yüzeysel tartışmalardır. Türkiye'nin yenl siyasal rejim aranışı, ancak dıs ve iç nesnel koşulların bir araya gelmesiyle dengesinl bulabilir. • Amerika askeri' ambargo, AET ekonomik ambargo, Avrupa Konseyi sivasal ambargo sayılabilecek yaklasımîâ Türkiye'ye' yöneliyorlarsa, bu çemberl kırabilecek bir ulusal bütünleşmeye gerekslnme duyulmaz mı? Demokratik atılım, ancak ulusal bütünleşmenin moral ortammda gerçeklesebilir. Ancak bu bir başlangıçtır. Ekonomik yaşamı stirekli demokrasinln altyapısım oluşturacak biçimde düzenliyemezsek, bu atüım da (daha öncekiler gibi) süreksiz olur, olumsuzlukla noktalanır. Önödeme kurumunun ceza kovuşturnıasındakl yerl ve niteliği bugüne değin tam olarak saptanabilmiş değildir. Önödeme bir cezadır diyenler oluuğu gibi, onu önlem olarak tanunlayanlar ve uzlaşma olarak görenler de vardır. Ancak ceza türesi kuralları içine hangi yaklaşımla ahndığı gerekçesinde bile anlaşılamayan bu kurumun niteliğinin tartışılmasmın gereksiz olduğu kanısmdayız. Çünkü ceza türesi ilkelen ve yargısal kurumlardan hiç biri ile bağdaşır özelliği olmayan önödeme yönetimsel bir kurum olmaktan öte geçemez. Geçmemelidir de. Öyle ki. kamunun ortak çıkarlan için konulmuş kurallara karşı gelenlerin belli bir ödence karaılığı kamu ile pazarlığa oturmasına hak tanımak yasalann konuluş amacına ters düşer. 1926 yılmda yürürlüğe giren v© aynı yıllarda yürürlüktekl îtalyan Ceza Yasası nükümleri ömek alınan Türk Ceza Yasası ile birlikte toplumumuz ve ceza kurumlanmız arasına sızan önödeme smırı, önceden yalnızca hafif para cezalanna ve en çoğu 200 lira iken 1936 yılında bu oran fazla görülerek 3038 sayılı yasa ile 50 liraya indirilmişti. Son olarak 2370 ve 21 Ocak 1983 gün ve 2787 sayılı yasa hükümleri doğnıdan ve dolaylı olarak bu kurumun kapsamında ve hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezalann paraya çevrilmesinde alınacak ölçüde, kurumun kişiliğine çağdaş bir boyut kazandınrkon, getirdlği yenillkler ve yararlara ek olarak toplum İtatmda götürdüğü birtakım tinsel değer. leri de tartışma alanına sokmuştur. Öteki yasalarla birlikte Türk Ceza Yasasmda da yeni ve çağdaş hükümleri içeren 2370 sayılı yasanm 23. maddesi İle TCY. 119. maddesi aşağıdakl içeriğe kavuşturulmuştur. Niteliği Koşulları Önödeme'nin koşullan Türk Ceza Yasasımn 119. maddesi ile belirlenmiştir. Yukanda belirtilen sınn* ve türdekl cezalan gerektiren eylemlerle suçlanan sanık, kendisine yapılan bildirimi izleyen 10 gün içinde kovuşturma giderleri ile birlikte atılı eylemi karşılayan yasa hükmündeki cezanın alt sımnnı 2788 sayılı yasa ile değiştirilen birimler ve TCY. 19 va 24"üncü maddelerine 2787 sayılı yasa ilft getirilen ölçü de gözönünde bulundurularak en yakın mal saymanlığına yatırdığı ve buna ilişkin belgeyi C. Savcılığına verdiğinde hakkmdaki kovuşturma tüm sonuçlan ile düşer. Buradan ancak kişisel haklann istenmesi, zoralım ve nispi para cezalan bu uygulamadan ayrık tutulmuştur. Yasadaki kişisel özgürîüğü kısıtlayıcı cezanın hafif hapsı gerektirir eylemlere özgü bırakılması, uygulamada hapis ve hafif hapis cezalan arasında TCY. 19 ve 24. maddelerfndeki dışında önemli bir yer tutmadığına göre, para cezalan için getirilen eşit uygulama ilkesinin özgürîüğü kısıtlayıcı ceza için de geçerli olması beklenlrdl. Yukanda belirülen koşullara uygun eylemlert işlediği savıyla suç kovuşturması Evrimi ve Kapsamı Uygulama OKTAY AKBAL Yeni Bir Dönemde. ^ögretmenin, ögrencînîn Ç sorularısorunları Çağdaş uygarlığa giden yol Okullarda gerek «İnkılâp Tarihi» adı altında okutulan, gerekse öbür derslerde Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün biçimsel bir yaklaşımla okutulduğu yakınmaları tizerine başyazanmız Saym NADtB NADt görüşlelint şöyle açıkladı: «Okullarda AtatürkçülUğün daba çok biçimsel bir yaklaşımla okutulduğu hak kındaki yakınmaları, biz okuldışı Atattirkçüler de, çevremize bakatak üzüntüyle izllyoruz. Atatürkçülük, her kasabaya, her köye bir Atatürk beykeîi, bir Atatürk büstU kondurmakla mı yurdumuz da yerleşecek, kök salacaktır? Çoğunun sanat değeri dü suk olan bu yapıtlar, gençliğe, halka Atatttrk'ten ne aktaracaklardu? Atatürk 100 yasına, 101 yaşma, 103 yaşına tıastı derken, o büyük adama yak laşmı^ nıi, yoksa ondan uzaklaşmı; mı oloyoruz? Bence bu biçünsel yaklasım, AtatttrkçülUğtt uyutmak, söndürmek, giderek yozlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Atatürk gSkten zembille başunıza lndirllmlg bir kurtancı değildir. O, her şeyden önce, çok agır koşnllar altında, ulusun sonu geldiği bir anda, yine ulusun kendi içinden yetistirdiği bir kahramandır. Atatürk, tarlhimizin en karanlık günlerinde ulnsal kurtuluşumuzun simgesi olmu^tuı. Bunu böyle bilmeli, gençlerimize de böyle anlatmalıyız. Kurtuluş Savaşı'ndan son ra kurulan Cumhuriyet Türkiyesfnin amacı, çağdaş aygarlığa ulaşmaktır. Bunun yolu da laiklikten ve düşünce özgttrlüğUnden geçer. Yasamı boyunca Atatürk «Pikri hür. vicdanı hür, lrfanı hür> Türk kuşaklan yetiştirmeyl amaç bilmlşti. O amactan sapmamaya özen gösterlr, hayatta gerçek yol göstericinin bilim oldnğuna inanır, bu inancın tüm gereklerinl yerine getirirsek, Atatürkçülüğü yozlaşmaktan kurtarmış oluruz.» NADİR NADt MuammerTUNCER Yeni bir döneme girmek üzereylz. 16 Mayıs bir baslangıc günü olacak. O günden sonra yeni slyasal partiler kurulmaya başlanacak. Teni Partiler', 'Yeni kigiler'... Bu dönemln özelliği buradadır, 'yenilili'ten. güç alması, alınacağmm samlması... 'Yeni' diye karşımıza çıkanların, çıkanlacakların gerçek niteltkleri halk çoğunlugunca kısa sürede anlaşüacaktır. 'Eski' anlayışlara, 'eski' deneyimlere, 'eski' kisüiklere, 'eski' düşünüşlere bağlı kalmarak 'yeni' olunabilir nıi? Gazetelerde bir süredir ileri sürülen 'ad'lar bana hlc de yeni görünmedi. Denenmiş, başarısız kalmış, hattâ seçmenlerin önünde yenik düşmüş kimseler, son yıllarda ön yerlerde bulunmadılar. daha doğrusu ön yerlere gelemedüer diye, Meclls'lere seçllemediler dlye nasıl olur da 'yeni' kişi, 'yenl' politikacı sayılırlar? Bugünkü Türkiye'de nitelikli kadrolar yetlşmlştir. Bunu yadsımak olanaksız. Her alanda 'değerü' insanlarımız var. Bunların büyük çoğunlugu uzun yıllardır parti politikalarma ilgi göstermediler. Bilirsiniz, particilik apayn bir sanattır. Her aydın kişi, her yurtsever, bilinçli yurttaş, bu 'sanat'ta başarı kazanamaz. ttilir kakıhr, bunu önceden bilir, ortaya çıkmaz. Böylelikle alan, belirli çevrelerin, belirli güçlerin desteklediği kişllere kahr. Bugüne dek hep böyle oldu. Bundan sonra nasıl olur? Bunu şimdiden kestlrmek güç... 1982 Anayasası'na dayanan bir demokrasi ortamı gerçekten 'yeni' kişilere kendilerini ortaya çıkarmak, etkill olmak, yurt işlerinde sorumluluk tanımak olanağını sağlayacak mıî Istenen, böyle bir durumun sağlanabilmesidir. 82 Anayasası'm hazırlayanlar, savunanlar, benlmseyenler *yenl' kişilere slyasa yolunu açmak istemektedirler. Ama gazete sütunlarında 'yeni' diye adı geçenlere bakınca şaşırıyorum. Neresi 'yeni1 bunların diye!. 'Yeni Partiler' için de durum böyledir. 'Eski' kapüara 'yeni' yaftalar asmakla kamuoyu önüne 'yeni parti' diye çıkarmak olacak iş midlr? Türkiye' de yerleşmiş iki anlayış, iki görüş, iki tutum vardır, biri ileriye biri geriye açık... Türklye'de de kendine göre sol da, sağ da, orta da vardır elbet. Ama bu tanımlarm Batı ülkelerindekl anlamı, önemi taşımadığı da açıktır. öyleyse Turk toplumu karşısmda 'Jlerici' ve 'tutucu', hattâ 'gerici' anlayışlar öteden beri sürdürdüklen «karşıt» durumlan yenl siyasal yaşamda da oluşturacaklar, uygulayacaklardır. Sözü Atatürk'e getirmek isterim. Atatürk'ün kurduğu Parti yirmi yedi yü bu ülkeyi tek başına yönettl, sonra da bağrından yeni partiler ciKardı; hattâ bunlar iktidara da geldl. Atatürk'ün kurucusu, yandaşı, önderi olduğu slyasal görüş, İleriye dönük, gelişimci, çağdaş uygarlığa, bilime, kültüre açık bir görüştü. Atatürk'e karşı çucanların kurduğu partiler, topluluklar ise, görünürde Atatürk'e bağlı olduklarım söylemekle birlikte, eski görüşlerin, tutumlann izindeydi. Bir yanda çagdaş olmak, öte yanda çağından kaçmak eğüimleri!.. Bu eğilimler, tutumlar Cumhuriyet öncestnden. Birinci Meclis'ten bu yana çarpıştı durdu. Zaman zaman biri, zaman zaman öbürü etklU oldu. Bugün de, yenl adlarla karşımıza çıkmaya hazırlanan ve kısa süre sonra oluşacak 'yeni partiierin bazılarımn bu bilinen çlzgilerde yürtiyeceklerini şimdiden bilmeliylz. Ne olursa olsun, 'yeni' bir dönemln eşiğlndeyiz. Atatürk'ün devrimcl atılımlarına, sağlam 11kelerine bağlı olan güçlerin, bişilerln bir araya toplanmaları baş koşuldur. 'Atatttrk' adım söyleyip, Atatürk'e yüzde yüz ters dtişenlerl iyi tammak, iyl değerlendirmek gerekir. Yeni baştan çıkmazlara, bataküklara dflşmemek lçin, çağdaş uygarlığa Atatürk ilkeierine lnanan kişiler olarak yanhş adımlnr atmamayı bllmellyiz. Zorunlu hizmetîmî tamamladun ie 1973 'kasunında Bursa Eğitim Enstltüsune günduzlu öğrenci olarak yazıldun. 1978 eylülünde okulu bitirdim. Üç yıllık öğrenimim süresince ckuldan burs aldım. 5 Mart 1980'de gözaltına aluıdım. Tahliye edildikten sonra 24.2.1980' de görevden çekilmiş sayıldım. Şu anda görev yapnuyorum, Bu durumda, üç yılUk zorunlu hizmetime karşüık dört yılı aşkın bir süre görev yapmış bulunuyorum. Buna karsm, yüklenme senedino aykın davramiığım ve anlaşmayı bozduğum Öne sürülerek kefilimden tazminat istenmetete, ödeme»se mahkemeye başvurulacağı bildirilmektedir. Üç yıllık zorunlu hizmetimi fazlasıyla yapmışken acaba neden tazminat Istenmektedir? Parayı ödemedim. ödemem gerekir tni? Hakkı Çobanoğlu Tarsus ir Burs alana öğrenim süresi tutannda zorunlu btemet yüklenir. Zorunlu hizmet süresi okulu bitirenln diplomasına da yazılır. Siz devlet» olan borcunuzu tamamlamışsınız. TaTminatı ödemeniz gerek mez. Ortada yanlış bir işlem olsa gerek. Atanmamıza engel • Bizler 12 Eylülden önce ceşitli bahane ve nedenlerle müstafi sayılmış öğretmenleriz. En acil durum larda blze izin verümediği, verdirilmedlği, keyfi yönetim anlayışı nedeniyle hasta sevk işlemlerlmlz yapılmadığı, sağlık kurumlarmdan ya da acil durumlarda serbest tablplerden aldığımız ve resmi sağlık kurumlanna onaylattığımız «istirahat raporlarımıı» geçersiz saydırıldığı lçin çok sevdiğimiz mesleğimizle illşiğimiz kesildl. Hiçbirlmtzln anarşlk olaylarla en ufak blr ilişlğimlz yok. Üstelik her blrimlz en az iyi derece ile sicil raporu almış öğretmenleriz. Valilikler kanalıy la Milli Eğitim Bakanhğı' na yaptığımız başvurular «açıktan atama yapılmıyor> gerekçesiyle geri çevriliyor. En az onaron beşer yıl hizmetimiz var. Güvenlik açısından hlçbir engellmlz olmadığma göre, yasal açıdan atanmamızı önleyen herhangl bir yasa ya da yönetmelik var mı? Yoksa sesimizl Sayın Cumhurbaşkanımıza, Milll Güvenlik Konseyi'nin sayın üyelerlne, Sayın Başbakanımıza ve Sayın Milll Eğitim Ba varmı?.. kammıza duyurmanızı, çoluk çocuk perişan olduğumuzu bildirmenizi diliyoruz. Müstafi öğretmenler adına: Cevriye Aslan (Adana), Nurl Kale (îzmir) Ahmet Şanlı (Ankara), Muhammet Ümlt (Yozgat), Ayşe Evllya (Konya). • Atanmanız için herhan gi yasal bir engel bulunmadığı gibi, «Atama ve Yer De giştirme YönetmeHği»nde kesin başvuru süreniz de açıklanmamıştır. Bu nedenle yetkililerln sizleri bu güç durumdan kurtaracaklannı umuyoruz. Bira, yumurtayı kıran civcivdir. Uç soru • 1 öğretmenin 4 ay açığa alınması hallnde, bu süre içerisinde eşi ve çocuk larımn tedavi yardımmdan yararlanmalan olanaklı mı dır? 2 Açığa alman ögretmenln eşi devlet memuru ise çocuk paralarım ve çalışmayan eş için aile yardım parasım alabilir mi? 3 îlkokullarda ilköğretlm müîettişleri denetimleri sırasında Öğretmenler için rapor düzenlerler. öğretmenler müfettiş raporlarma itiraz edebilirler mi? Ederlerse, nereye, nasıl ve ne kadar süre içinde itiraz etmeleri gerekir? M. Y. İSTANBUL • öğretmenin devlet me murluğu ile ilişiği tümüyle kesilmedikçe eşi ve çocukla rınm tedavi yardımmdan yararlanmaları gereklr. Eş devlet memurluğu görevinl sürdtirüyorsa, çocuk zammını ve aile yardımını alabilir. tlköğrettaı müfettlşl raporlarma okul müdürlüğü kanalıyla on gün İçinde itiraz edilebülr. •• YASAMA SEVİNCİDİR . Denizcilik Bankası T.A.O. Pendilc Tersanesî ve Agır Sanayii Tesisleri Müdürlüğünden 1 Tersanemiz ihtiyacı 1 ADET HAVA KOMPRESÖRÜ satmahnacaktır. 2 İdari ve teknik şartnameler DENÎZCÎLÎK BANKASI T.A.O. Pendik Tersanesi ve Ağır Sanayii Tesisleri Müdürlüğü Satınalma Servisi Kaynarca ÎSTANBUL adresinden ücreti karsıhğmda temin edilebilir. 3 Teklifler en geç 3.6.1983 günü saat 17.30'a kadar idari şartnamede belirtilen adrese gelmiş veya verilmiş olacaktır. 4 Postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir. 5 Bankamız 2490 sayılı ihale kanununa tabi değildir. Dosya No. 83/116 (îç Aüm) 83/535 (Dış Ahm) (Basm: 17023) Derece farkından yararlanabilir miyîm ? • Üç yıllık Eğitim Enstitüsü çıiışhyım. 1 Kasım 1978'de bir lisede göreve başladım. Başlarken kadrom 10/3'tü. 7 Mart 1979'da görevden ayrıldım. Son maaşımı geri ödemedim. Aradan altı ay geçtikten sonra öğretmenlik için yeniden başvuruda bulundum. 14 Kasım 1979'da görevlme dön düm. Beni yeniden 10/3'ten göreve başlattılar. öğrenmek istediklerim şöyle: 2182 sayılı yasa çıktığında görev de olduğuma göre, bu yasadan yararlanabilir mlyim? Yararlanmama olanak varsa, 9/3'ten başlatılmam gerekmez miydi? Bakanlığa başvurursam olumlu sonuç alabilir miyim? Şimdlkl kad rom 9/3'tür. R.K. ANKARA • Devlet memurlarına bir üst derece hakkmı tanıyan yasa yürürlüğe glrdlğinde görevde olduğunuza göre. intibakmızm vamlma sı gerekirdi. Yanlışlığın düzeltilmesi için, okul müdürlüğü kanalıyla Milll Eği I • H.D.'ye, Elbistan, ' ' a h Tamanmaraş: Fakülte yönetlm kurulunun hakkınızda verdiği karara karşı bölge idare mahkemesine ba§vurabilirsiniz. • Malatya, Yazıhan Ortaokulundan mr grup velinin dileği: «Okulumuzda matematik ve îngilizce ders leri boş geçmektedir. Ayrıca bir çok ders ilkokul öğretmenlerince kapatılmaktadır. Bakanlık yetkililerln den ilgl bekliyoruz. «Cumhuriyet» okurlarmdan da bir dileğlmiz var: Okulumuz kitaplığını zenglnleştirme kampanyamıza katılmanızı, kltaplık kolumuza kltap göndermenizl diliyoruz.» • A.K.'ye, Adana: Arkadaşınızla sizin aranızda o denli aynm olmaması gerekir. Durumunuzu Bakan iözetle; tim Bakanlığına başvurun. Olumlu sonuç alacağınız kanısmdayız. lık yetkllileriyle görüşün. • Gaziantep Eğitim Enstitüsü'nUn (3 yıllık) 1981 ocak ayı sonrası mezunlannın bir düeği: «12 Eylül öncesi okul yönetiminin ve öğretim üyelerlnln yanlı tu tumlan yüzünden okulumu zu ancak 1981'de bitlrdik. Bizlerle birlikte okuyanlar 4 ay kısa devre askerlik yap tıkları halde, biz er olarak 20 ay askerliğe tabi tutulacağız. Bu durumun yetkililerce yeniden gözden geçlrümesini diliyoruz.» • Durmnş Demir'e, Diyarbakır: Devlet Memurları Kanununun 48. maddeslne göre 6 aya kadar olan hapis cezaları memur olma ya engel oluştunnamakla birlikte, hakkımzda Bakanhkça yaptınlacak güvenlik soruşturması öııem taşımaktadır. î L AN 3. SUtH BT0KUK HAKtMLtGtNDEN 883/26 Kajyun ŞlŞLt SATIUK EV Cağaloğlu'nda 3 fcata yeni imar durumu alınmış. Işyeri olmaya uygun 67.5 m2 ev sahlblnden satüık. Tel: 7190 85 Gaibliği nedeniyle kendisine kayyım tayini istenen Harbiye Halaskargazt caddesi 107/1 daire 6 da ikamet eden îstapan ürük'ün tebliğe yarar adresmin tankik ve tespiö ve bılen ve tenıyan yakını bulunup bulunmaüığınm tabkıkı için emniyete yazılan tezkereye adı geçenin bulunamadığı bildirilmiş oJmakla adı geçen Îstapan Üruk'Un bllen ve tanıyan yakını varsa bu dosyaya müracaatı ilanen tebUğ olunur 25.4.1983
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle