23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
} Cumhuriyet 2 ürkiye Cumhuriyett'nln temel felsefesini ve Türk yurttagının düşünce yapısını, parlamenter demokrasinin oluşturduğu olgusu bllinen bir gerçektir. Çünkü parlamenter demokrasl halka, hakka, hukuka ve banşa saygının seçenekslz göstergeıîidir. Ardarda girdiğ! savaşlarda yenilen lmparatorluğun yorgun, bitkin ve dağınık düşen soylu unsuru Türk ulusunu toparlayan ve Türk'ün özünde varolan gücüne kend! yapıcj ve birleştlricl gücünü de katarak yarattığı yepyeni bir güçle, başiattiğı Ulusal Kurtuluş. Savaşını yengi ile noktalayan bflyük Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in temel taşları ve harcı; halkın egemenliği, hukukun üstünlüğü, insan sevgisî ve barış gibl kutsal tilkülerden oluşmuştur. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 9 MART 198 Î Demokrasiye Yönelirken. «Partiler yasasının çıkanlmasuıa hızla çalışıhp, güzün scçimlere hazırlanıhrken, Anayasa oylamasmda, elİerinde olmayan nedenlerle oy kullanamadığı içın seçme ve seciîme hakkını yitirenlerin bağış lanması, yerinde bir karar olur, kanısındayım.» Ahmet COŞAR Yargıtay 1. Hukuk Dalresi Başkan rak 8nce Anayasa, sonra bu Anayasa'nın esprisine uygun bir siyasi partiler yasası ve onun ardmdan bir seçim yasasının çıkanlması öngörülmüçtür. 7 Kasım 1982 pazar günü Anayasa halkoyuna sunulmuş. llk adım gerçekleştlrilmiştlr. *** Anayasanm halkoyuna sunulma lşemlerl, Yuksek Seçim Kurulu'nun yöne;lm ve denetlmi altında gizll oy ve açık layım llkesince seçim kurullannca yürü;ülmüştür. Yüksek Seçim Kurulu'nun resml bilgilerine göre Anayasa oylamasına oyverme yeterlillğlne sahlp 20.746.914 yurttaştan 18.885.488 yurttaş katılmış ve bu oylardan geçerll sayılan 18.841.980 oydan 17.215.559 oy kabul, 1.626.431 oy red olarak saptanmıştır. Böylece 2790 sayılı Türkiye Cumhuriyetl Anayasası % 92'ye yaklaşan büyük bir yurttaş çoğunluğunca kabul edllerek Yuksek Seçim Kurulu'nun 9.11.1982 gün ve 444 sayılı karanna dayanılarak aynı günlü Resml Gazete'de yayınlanmak suretlyle yürürlüğe glrmiş.tir. ••* Bu belirlemeden sonra asıl konuma, yapmak istediğim öneriye gellyorum: Bîlindiğl üzere 2687 sayılı yasanın 8. rnaddeslnin son ikl fıkrasında; «oy kullanma yeterllliğlne sahip oîanların yazım lçin gelen rnemur'.ara kendilerinl yazdırmaları zorunludur. Bu zoruniuğa uymayanlar üç aydan altı aya kadar hapls ve beş bln liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu suçtan kesinleşmis mahkumlyetl bulunanlar beş yıl süre lle genel ve yerel seçimler ile bunlara bağlı ara seçimlerinde aday olamazlar ve oy kullanamazla™ hükmü yer alırujtır. Bu hükme koçut olarak 2707 sayılı yasanın 12. maddesinde de; «oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukukl veya filll herhangl blr mazereti olmaksızın halkoylamasma katümayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içlnde yapılacak genel ve ara seçlmlerl ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarma katılamaziar, seçlmlerde aday olamazlar. Halkoylamasını îzleyen blr ay İçlnde r kayıtlı olduklan llçe seçim ku ulu başkanhklarına başvurarak halkoylamasma hukukl veya fiili mazeretlerl nedeniyle katılmadıklarını tanıtlayanlar hakkmda bu kurul başkanlarınca alınan kararlar sonucu yukarıdakl fıkrada sayılan yasaklar uygulanmaz» hükmüne yer verilmlştlr. Ayrıca Anayasa da, geçicl 16. maddesinde yukarıda değlndlğimlz 2707 sayılı yasanın 12. maddesinln llk fıkrasının hemen hemen aynı olan şu hükmü getirmlstfr: «Anayasa'nın halkoylamasma litşkln oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukukl veya fiill herhangl bir mazereti olmaksızın halkoylamasma katılamayanlar, Anayasa'nın halkoylamasını taklp eden 5 yıl içinde yapılacak genel ve ara seçîmleriyle maha'Ii seçimiere ve dlğer halkoylamalarına katılamazlar seçlmlerde aday olamazlar.» Hemen söyleyelim kl, bu hükümlerin ar.ılan yasalarda yer alması seçim hukuku ve seçim pslkolojisl yönünden oy ver fnsanlanmızın Barışçılığı Bu nedenledir kl; «Yola çıkmca her sabah. / bulutlara selam ver. / Taşlara, kuşlara. / atlara, otlara. / insanlara selam ver. / Ne görürsen selam ver, / sonra çıkarıp cebinden aynanı / bir selam da kendine ver. / Hatırın kalmasm elgün yanmda, / bu dünyada sen de varsın. / Üleştir dostluğunu varlığa, / bir kısmı senl de sarsın.» dizelerlndekl derln Insancıl görüşü kendisl içln bir yaşam anlayışı olarak özümleyen Türk yurttagı. bireysel illşkilerinde banştan yana olduğu gibî Tflrkiye Cumhurlyeti Devleti de uluslararası ilişkilerînde Türk ulusunun barjşçıl yapısı ve karakterl gereğl hep barıştan yana olagelmiştlr. ÇUnkü «Yurtta barış, dünyada barış» ilkesi Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'ün ulusuna ve devletlne vazgeçilmez öğütüdür. Türkiye parlamenter demokraslye her gün biraz daha yaklaşmaktadır. Türk ulusuna yaraşan, yakışan tek yönetim blçiminin parlamenter demokrasl olduğuna tnanıldığı İçln glrilmlştlr bu yola. Ülke bütünlüğünün. ulusal blrlik ve beraberligin zaman zaman tehllkeye düşmesl yüzünden parlamenter demokrasinin arada bir askıya almması zorunluğunda kahnması, bu gerçegl şimdlye dek değiştirmemlştir. Mayıs 1960 müdahalesl. Mart 1971 muhtırası ve 12 Eylül 1980 harekâtınm billnen sonuçlan bu oigunun yeterll kanıtıdır. Demokraslye geciç takvlmlne uyula me yeterliğîne saîılp yurttaşlarm oy verme gibl en doğal ve en kutsal sayılması gereken yurttaşhk görevlerinl yerine getlrmelerinl sağlama açısında.n gerçekten yerindedlr. Ne var kl; lçtenllkle kabul etmek gerekir kl, oy verme yeterliğine sahip kimi yurttaşlarm hiçbir art düşünce sahibi olmamalarına karşın. ellprinde olmayan çeşitll nedenlerdeu ötürü oy verme kütügüne yazıUımadıkian ya da Yüksck Seçim Kurulu'nca tanınsn süreler içerisinde gerek oy verme kütüğüne, gerekse sandık Jistepine itiraz haklannı kullanamadıkları gibi kimi yurttaşlarm da oy verme kütüğünde ve Fandık listesinde kayciı ve oy kuilnnma yeterligi olduğu halde hukuki ve fiili mazeretlerl yüzünden Anayasa'nın hnikovlnmasına kafılumadıklan bir gerçektir. Kârikatürcünün Ölümü. Mim Uykusuz Gazetelerde haberl okuyunca lçlm burkuldu. Yıllardan beri bellegimde gölgeleşen yüzünü anımsadım. Mim (Mustafa) üykusuz çogunîuKla gülmezdi. Bu yüzü güimeyen insanın karlkattir yapması sankl içlndekî doğal acıyı mlzahla dengelemek gereğinden doğar giblydk Kara mlzaha yatkındı Uykusum. 194O'lı yıllarm sonunda Türkîye lçerdsn ve dışardan çok partili rejime Itillyor; yöcetlme karşıt rüzgârlar fırtınaya dönüşüyordu. O günlerin unutulmaz mizah derglsl Marko Paşa'aa adnu duyurdu Mim Uykusuz; toplumsal içerlkli karlkatürleriyle ün yaptı. Yokluğun, açlığın, ezilmişllğln kara mleahını çlzgiyle yoğurmak kolay değiîdir. Mim lWcusuz un yaptığı buj'du. O dönerade arada sırada karikatürlstln evınln kapısı vuruluyordu; Uykusuz sorardı:. Kim ooo? ! Polis. Dediğim gibl Mustafa Dykusuz çok gfllmez; ya da hiç gülmezdi; güler gibl yapardı. Kendisinl uzun yıllardan beri görmedim; ama ytizü gözlerünin önünde net bir fotoğraf gibl durtıyor. Blr İnsan yüzüydü bu; iyillkle doluydu yüregi; sankl tüm hırslardan srınmıştı. Toplumsal konumunda kendini oldugundan daha asagida bir yere yerleştirmiş giblydi; bn geri çekiü,5. onurıına düşkitnlü^ünden geüyordu. Bir flkir emekçislydi o, bir çizerdi; patronlarıyia arasındaki ucurumu derinlcştiren tutumu da pek vurgulanmayan bilincinden doğuyorda. Mutluluk yalmdı Mim Uyksuz lçin: bir şişe jarap, biraz katık, bir dost yeterdi. Babıâli'nin kıvrım kıvrım yokuşunda solucanlar gibi yaşayan, her taşın altından çıkıp her entrikaya katılan, emefinden çok kulls fareligiyle ün yapmaya çabalayan nice kişl vardır. Mim Uykusuz böyie havaîardan uzak yaşadı. tiorı yıllarında iyiee kenara çekildi. içine kapanaı Babıâli zaten Mim Uykusuz'un bnş!adı<îı yerden çok ötelerdeydi. Sermayenin silindiri «Bizim Yokuşsta hem diiz hem karışık yollar açmıştı. Marko Paşa yılIarın gerisinde. kitaplıklcırın rafîannda kalmışt!. Mim Uykusuz yorgundu. Akbaba, Dolnıuş, Taş. Karikatür dergilerindcki çalışmalarından sonra yavaşıadı: ama ne tikrinden bir ödün verdi, ne kişiliğinden... • însan, doğacak, yaşayacak, ölecek. Geriye ne kalacak? Kimi ağaç diker. kimi dmar örer, kimi blr şey yapmadan çeker gider. Geçen gîin yaman bir marangoz ustasıyla konuşuyorduk; sağlık sorunları açıldı; eliyle göğsünü tutup: Şuralarımda ağrılar var, dod1 Sigara içiyor musun? îçiyorum. îçme, Ustabaşı: Vız gelir, dedl, ben ölünce dünya birşey yitlrmez. Büyük bir bilgin olsam lş değişlrdi. Sen, dedim, yaman bir ustasın, üretiyorsun. Daha kaç yaşmdasm? Bu dünyada yaşamaya layık olmayan nice alçak var kl yüz yaşına merdiven dayıyor da bana mısın demiyor. Gerçekten yaşam söresl bir bilmece... Çoğu zaman yaşaması gerekenler, eiü yaşında pes ediyorlar da toplum bakımmdan sakmcalı nice solucan, böcek, sürüngen yaçıyor ha yaşıyor. Mim Uykusuz çoktarı beri hasiaydı: hayatına noktayı koydu; çizgilerini, Uarikatür albümleriııi bıraktı bize... Btr de güzel anılarını. Bir Öneri 12 Eylül harekâtınm tomel amacı: bomlan ulusal birîiği sağlanıak, yozlaşan demokrasiye çekidüzen vermek, toplumsal ve ulusal bansı sarjlamak olduğuna ve dilzenlenen oy verme kütükleri 1983 yılında yapılması öngöriilen genel seçlmler için yeniden denetleneceğine göre 2087 sayılı yasanın 8. maddesinin sondan ilk fıkrasında öngöriilen eylemdpn ötürü hilküm giyenlerin ya da giyecek olanların salt cRzalannın bir af yasası lle ortadan kaldınlmasında ve 2707 sayılı yasanın 12. maddesi?ıin son fıkrasında yer alan bir aylık itiraz süreslnln yenl bir yasa lle makul blr süre için ımtılmasında; örnek ve lnanılır devlet acîamı rahnıetll Inönü' nün deyiml ile sayılamayaeak kadar büyük yarar vardır. Bilinir kl. çagdaş ceza hukukunda <ceza», blr eylemin dogurduğu «tehllkeye» ya da «zarara» karşı blr yaptınmdır. Bu nedenle gerek yasa koyucu gerekse nypulayıcı eylemle ceza arasında kamu vicdanmda yadırganmayacak, toplumda todirginlik yaratmayacak adaletll, etkili lçerikt« bîr denge sağlarnak 7orundadır. Aksi tutum; hem fopluın düzeninl, hem de hukuk dftzenini zedeler. Bizim düşündüklerimîz ve yazdıklarımız: küskünsüz bir Türk toplumu görme dlleğl îçindir. Takdir yüce yasa koyucunundur. OKTAY AKBAL Ânılara Yolculuk MuammerTUNCER Ç soruları sorunları Iki ders teftiş raporu Sicil raporlan nasıl doldurulmak? ögretmenîn^ ögreîiciîim Anılar mı bize gellr? Blz ml amlara glderiz? 'Anı', nedir zaten? Bilen, kim? Hem her anımsadığımız, her 'anı' dlye yazdığımız gerçekten yasadıklarımız mıdır? Yoksa özlediklerimlz, düslediklerimiz midir? Tartısma götüren geyler bunlar... «Anjlara î"olculuk»u okuyorum. Kemal Sülker' ln 1938*11. 4O'lı yıllara ait anıları... «Tan» gazetesi, sürgünler, Hatay, llk deneyimler, llk hevesler, llk heyecanlar.. Yaşı altmışı geçmiş bir yazar, .geçmişi yeniden kurmak istiyor. Geçmlşln blr bölümünü.. Ünlü klşllerln yer aldığı blr roman yazar gibl. Orhan Vell de, bir şlirlnde kendisinl blr roman kahramam sayar, 'ne zaman biteceği belll olmayan' bir romanda yaşayan kişl gibl... 'Benlm yaşantım bir romandır' demez mi lnsanlar! Roman degildir, her yaşantı. Neden? Bir romancı tarafından yazılmadığmdan ...Yaşananlar unutulur gider. En önsmli, en kalıcı nitelikteki bir 'anı1 büe yazılmazsa, beyaz kâğıtlar üstüne bırakılmazsa, belleklerden er geç uçacaktır. Yazmak gerek. Herşeyi yazmak, .yarına bırakmak... Zekeriya Sertel, Sablha Sertel, Ulunay, Halikarnas Bahkçısı, Ömer Rıza Doğrul, Halil Lütfü Dördüncü. Suat Derviş, Nizamettin Naztf, Reşat Fuat Baraner, Sait Faik, Hüsamettin Bozok, Lütfü Erişçi. A. Kadir. Orhan Kemal. Nerlman Hikmet. İlhan Berk. Sadrettin Celâl... Sülker..., Tan'. 'İkdam', 'Gece Postası", 'Son Telgraf gazetelerinde gcçen yıllarında tanıdığı kişileri rahat okunrın bir biçemle anlatmış... Şöyle diyor önsöz' de: «Dabıah" denen Bizim Yokuş'un çflesinl çeken diizeltnıen, muhabir. sekreter, yazı işlerl müdürleriyle geçen acıtatlj günlorden bîr demetinl bir yazı dizisiyle okurlara suntnak, daha çok, hasın tarîhine isrcçmeıniş anılara, olaylara, o günlerl blrlikte yaşadı^ınıi7: kimselerin llginç özelîiklerlne deginmck istiyorum.» «Katıralar kuşlar gibl Dal ister konacak» diye yazmıştı Oktay Rıfat... O dalları germeli. kuşları çekebilmeü... Zaman zaman akhmıza gelir, çunu unutmayayım, yazayım deriz; sonra aradan günler geçer, bir daha anımsayamayız onu. Kuşlarm daîlara konduğu anı ağaçlarmı korumalı, beslemell, yaşatmalı!... Kemal Sülker, Babıâli'nin eskl blr iıstası. Acılardan. çileierden geçmiş blr insan. Yazınla girmiş gazeteciliğe, sonra işçl sorunlannı ilk kez basın sayfaiarına getirmiş, sendikacıhk eylemine katkılarda buîunmuş, uzuıı yıllar sendikacıiık yaprnış... Sonra da köşesine çekilmiş. Bu kez de anılar, o capcanlı anılar yakasını bırakmamış yazbenl, yaz beni diye tutturunca almış kalemi eline!... Blr roman gibl okunuyor «Anılara Yolculuk>. Bilirsinlz ben türler arasında bir ayrım yapmayı sevmem. Roman, öykü, anı, deneme hepsl bir kapıya çıkar. Eninde sonunda hepsl bir 'anlatı' değil mi? Ha yaşananı. ha düşlenenl anlatmışsm! ö nemll olan anlattıgmı, okurun dlnlemesl, ilgilcntnesi. birşeyler alması... Sülker belleğl olağanüstü gürlü bir kişl olarak, 1940'larm ustalarmdan dııyduğıınu. diniedifrini. konugtuğunu bizlcre veriyor. Kitap. baştan sona dek llgîyle okunuyor. Her anı kîtabı böyle olmaz. Bakarsınız. adam 'ben neydim. öğrenin' der gibidir. Okur öfkelenir, lter o anı diye önüne sürülen övünmelerü... Anı yazarı, iklnci planda kalmak zorundadır. Gördüğünü, öftrendiğini, duydugunu veren kişt okurdan büyük ilgi görür. Ama 'ben şöyle dedim. böyle yaptım' diye atıp tutan bir yazara hem inanıîmaz, hem güvenilmez, yazdıklan da kuşku uyandınr. Kemnl Sülker'in Anılara Yolculuk'unda böyle şeyler yok. Sülker. bir sözlemci, başkalarına karşı da. kendls'ne karşı da... Yazdıklan etkil! oluyorsa işte bundan... «Anılara Volcnluk>\ 1940'larm basın dünyasına, o yıllann ünlü kisüerlnin yaşamına açılmıg bir pencere... Bir yönetici, dera teftij ye •icü raporlannı doldururkeıı nelera cükkat etmelldir?.. Konuya açıUık getarebilmek için eski bir Millt Eğitimcl olan Halis Kurtsa'nın görüşlenne başvurduk. Sayın Halis Kurtça, uzun yıllar müfettlşlik, Milll Eğltim Müdürlüffü yaptınız. Denıyünlerinize göre, ders teftiş ve sicil raporlannı doldururken okııl miidürü nelere dikkat etmelldlr? Kanımca yönetici, yönetilenle özel yaşamında ilişkisi r.e oluısa olsun, sicil raporu doldururken objektii davranmak zorundadır. Okul müdürü, emrinda çalışan öğretmene sempati ya da antipati duyabilir. Ö"neğln dünya görüşünü, bir takım sorunlara bakış açısım beğenmeyebilir. Ama bu yüzden sicil raporunda duygusalhğa kayarsa, hele bu duygusalh^ öğretrnenin «ekmeğiyle oy nama» biçimine dönüşürse, müdür suç ışlemiş olur. Ders tet tiş ya da sicil raporu doldururken olumlu düşünmek, küçük ^usurian abartmarmık, öğretme ni jüreklendirici olmak Rerekir. Kimi koşııîlar altında öğretınenin başarısı yetersiz gıbı görünebilir. Bir de sunu beiirteyim: Yönetici başkalarır.ın etki alanına girmekten kesinJikle kaçînmalıdır. Kanılarmı kendi gözlemine dayandınnaiıdır. özellikla suç oluşturacak durumları belgelemeden asla si cile işlememelidir. "Suc durumunda belgeler olmadan sicil islenmemeli,, • * Slze 1981 ve 1982 yıllannda aynı okul müdürünün benim lçîn doldurduğu iki ders teftiş raporunu sunuyorum: 1) Hazırlık: 1981'de «lyldlr» 1982'de, «branşma göre başünlı değlldir.» 3) Öğretrnenin ça'ı.şnıa.sı içln aldıgı önlem: 1981'de, «bol bol ödev verınektedlr.» 1982' de «hiç bir önlem almamıştır.> 4) Sınıf otoritesl: 1981' de, <hakimdir.> 1982'de, «öğrenciler Uzerinde hiç otorite kuramarnıştır, sınıfa hakimiyetl zayıftır>. 5) Şahsi çaîışması fidevseverliği: 1981'de, «çahşması lyl ve ödevseverdir.» 1982'de, «şahsl çaîışması ve yeteneği zayıf olup ödevseverliğl hiç yoktılr.» 6) Veriıni: 1981'de. «veriml iyidir». 1982'de, «ve rimi çok zayıftır.» 1) Not takdiri: 1981'de. «lyidir.» 1982'de, «öğrencllere notu yuksek verip bilenle bilmeyent ayırdedemiyor.» 8) .Vöbet: 1981'de, «nöbetini tutmaktadır.» 1232'de, «nöbetinl tutmakta fakat yonetim başarısı ve yeteneği çok zayıftır.» 9) Genel görü^ler: 1981'de, «başarılıdır.» 1982'de. «Pratik çalışma ahşkanlığı kazanmamış tır. Yaptığı yoklamalar ve aldığı sonuçlar inandırıcı değiîdir.» Okul müdürü 1982 de dcrsimizi iziemedL Her Iki raporu da okul mödürfl Ö. R. doldurduğuna göre, 1kinci rapor geçerll sayılır mj? Bu konuda ne yapmam gerekiı? (Adı, adresi sakh) •k Yönetim uyannca okul müdürü bir öğretlm yılı içinde en az iki kez öğretmenln dersine girmek zorundadır. ögretmenin dersinl izlemeden teftig raporu doidurmak elbette yasal değlldir. Kaldı ki müdürünüzün duygusal davrandığı iki rapor arasındaki çelişkiden açık seçik anlasılıyor. lkincl rapor terfiinizi etkileyebileceğine göre, durnmunuzu blr üst makama yansıtabiîlrsinlz. ;özetle; * E.S.'ye, Afyon: Zorunlu bir özür ortaya çıkmadıgı sürece yöneticilerin okulun ara vennB döneminde izin yapmalan gerekir. Yılhk izin kişiseldir. Okul müdürünün kısa dönem askerlik süresini tamamlayıp göreve döndükten sonra şubat aymda izin alması, yaz aravermesi boyunca müdürlük görevini yürüten kişinin izin hakkını engellemez. »! Istanbul t.T.İ. Ahademisi, Aksaray. Bahçelievler. Be" yazıt öğrencilerinin bir dileği: Bizler yuksek öğrenime 1976' da girdik. Altı yılhk süre içinde, toplumsal çalkantOar yüzünden başanh olamadığımız için 1982 yılında oku'.la ilişiğimiz kesildi. Böylece, daha önceki başarısız yöneticilerin km'banı olduk. Yetkililerden sorunumuza çözüm getirilmesini. bizlere yeni bir hak tanınmasım diliyoruz. * B. İşçen'e İzmit. Ek göstergelerin emcklilere de uygulanması iie ilgili yasa tasarısı komisyonda kabul edildi, ama DM'de görüşülmedi. Tasarı yasalaşırsa derecenıze ilişkin ek gösterge karşıhğını alacaksmız. * A. Erol'a, Ordıi: Ödevlerine yardımcı olmamızı isteyen pek çok öğrenciden mektup alıyoruz. Bu konuda hepinize yardım etmeyi çok isteriz. Ancak ne yazık ki, yirmi dört saatimize bu işi de sığdırmak olanaksı^. Öğretmenleriniz'.e ve evlerinde kaynak kitapiar bulunan arkadaşlarıruzla işbirligi yapmanızı öneririz. Yeniden görev istiyorum + Cç yıldır kişîsel çabalarınıla çözümleyemediğim bir sorunum var. Bir kez do size anlatmak Istedim. Bana yardımcı olacağmıza ina nıyorıım. 19781979 öjretim yılında Eskişelıir t'ğitinı ICnstilüsü Matenıatik Bölümiinü bitirdim. Atanma işlemlerim için gerekîi beJgelerimi okul müdürliiğü kanalıyla 16.11.1979 günü Bakanlığa yoHadun. Bugüne değin Bakanlıktan atanmama ilişkin herhangi bir yazı ya da duyııru ahnış değilim. Ancak Diyarbakır'a atandıtınu 10.5.1080 günü bir gazetenin yıldırım servisi aracılığıyla öğrendim. Bunıın üzerine göreve başlamak üzere okula gittim. Ama orada beklenmedik bir yanıt aldun: «Göreve zamamnda gelmediğin İçin müstafisin» dediler. O gtinden beri, pörevden çekilmlş sayıldığımdan olacak, yenfden alanma îşletnim bir tiir liı yapılmadı. Atanmam îçin ilk basvunı çününden bu yana adresinı değişraedl. Atandıîjıniı zanıamnda öğrenemediğinı için çrörev yerime greç gittiğirue göre, «müstafi sayılma> tşlemlmin kaldmlması gerekmeı mi?. ErUn İNAN Esklşehlr I LA TELEKS BASÎN YAYIN ORGANİZASYON TlCARET A.Ş. YÖNETİM KURULUNDAN Şirketimizin pay sahiplcri Genel Kurulu. gündemde gösterilen maddeJeri görüşüp, karara bağlamak üzere 24.3.1983 günü saat 9.30'da Istanbul, Cağaloijlu, Ankara Caddesi No: 31/26 adresinde toplanncaktır. Mezkür gün ve saatte pay sahiplerinin toplantıda hazır bulunmaları veya kendilerini ekte örneği sunulan vekâletname ile temsil ettirmeleri. 1982 yıhna ait Yönetim Kuıtıiu ve denetçi raporiarıyia bilanço, kâr ve zarar heüaplannın 0.3.1983 tarihinden itibaren şirket merkezinde hazır buiundurulacağj ilan olunur. VEKÂLETNAME: Teleks Basın Yaym Orsanii'asyon Ticaret A.Ş. Yönetım Kurulu Baf,knnlığı'na Şirketinizin 24.3.1983 günü ynpılacak pay sahipleri Genel Kurulu'na şahMniı temsüen tam vetki ile katılmaya ve oy kullarınıaya TTK ve ana sözleşme hükümlerine göre sahip bulunduğum haklanmı kullanmaya mezun ve yetkili olmak üzere yetkili kıldım. Adı Soyadı I Adres : îmza I GÜNDEM: 1 Divan Başkan!'£ı. oy toplnma memurlan ve zabıt kâtibinin seçimlcri. 2 Yönelim Kurulu ve denetçi raporlarinin okunup karara baglanmnsı. 3 Bilanço, kâr ve zarar hesaplarmın incelenerek karara bağlanması. 4 1982 yılı kârlıhk durumunun görüşülerek gereğinde kâr dağıtun ve zamanı konusunda karar almması. 5 Yönetim Kurulu üyeleri ve denetçinin aklanması. 6 Murakıp seçimi. 7 Yönetim Kurulu üyelerine katılım hakkı oîarak ödenecek ücret ile murakıp ücrefinİD belirlenmesi. 8 Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerinın TTK nun 334 ve 335. maddelerinde yazıh .'şlem ve işlerin yapılması hususunda yetkili kılınmalarına karar verihnesi. 9 Gerekli görülecek diğer hususlar. Sınıf Oğretmenler Kurulu * 1982 güz dönemi smavlarından son ra oğretmenler kuruîunda görüşülmeyi hak eden öğrencilerimizden birinin durutnu tartısma konusu. Kurulda ögrencîyi tutan ve tutnıayan konusmalar sonucunda oylamaya başvuruldu. Bir oy farkla öğrenci sınıf ta bırainldı. Ne var ki, olumsuz oy Itullananlar arasında bu öğrencinin clersıne girmeyen iki yaöancı dil öğretmeni de var. Ben bu öğrencinin yabancı dil öğreimenıyim. Diğer arkadaşlaria bırlikte okul müdürune yazılı ittra:da bulunduk. Ama okul müdürü oylamayı geçerü saydığını söylüyor. Bu oylarna yasal tnııiır? N.P. UŞAK (Okulun adı sakh) * Hayır. yasal değild;r.«M(!/£ Eğııim Bakanlığı'na bağlı Ortaokuüar ile Orta Öğretim Kurumlarının Sıınf Ceçme ve İmtı han Yönetmeliğt uyannca. güz dönemi sınavlan sonunda üçten aşağı not almamış ve ortalamayı tutturmuş ögrencileriıı sınır geçme durumlan sınıf oğretmenler kurulunda görüşulür ve karara bağlanır. Sınır oğretmenler kurulu o smıfta ders okutan ögretmenlerden oluşur. Kimi sınıflarda Fransızca, Ingilizce ve Alrnanca okuyan öğ renciler bir araya gelmiş olabilirler. Bu durumda. örnegin Fransızca okuyan bir öğrencinin sınıf geçip geçemiyeceği konusundakı görüşmelere ve oylamaya yalnız Fransızca öğretmeni katılabilir. Bu öğrencinin dersine girmeyen diğer iki yabancı dil öğretmeninin söz ve oy hakkı yoktur. Okulunuzdaki yanlış oylama yüzünden belki başka öğrenciler de sınıria bırakılmışlardır. Durumu MiIIi Eğitim Bakanığı'na duyurmanızda yarar var. ii.se çıkışlı olanlar • Son yüiarda artan ilkiiğrt' ttm müfettişliği gereksiıımesini karşüamak üzere eğitim h > < lumüne öğrenci aJmıyor. An caiı öğrenci seçnıede rok bu yük bir yanılgıya düçüldüğü ka nısıııdayını. Eğitim bölümüı.t öğretnır.n oknlu çıkışl:lar j;ı nıııda, sanat enstitüsünü. llsc ji bitiretıler de aluııyor. ISı yanlış değil midir?.. Öğrsimeı. okullular ilkokuldan sonra i;f; retmenlik biliminî öğrcnme.vs1 başlarken ötekiler başka ders ier okuyorlar. Sonra bir ras. iantı sonucu girdiklcrî ild yılHI* eğitim enstitüsünü bitirîp öğretmen oluyorlar. Konu eği tun oluıica ilkönce öğretmen ukulu çıkışlılar akla gelmell tlir. Yanlış nıı düşünüyorum?. Göniil GtİLER Adıyamar • Kammızca yanılıyorsu f.uz. Lıse ve sanat okulu çı rtışlıiar da ılköğretim müiet •işiiğini başarabilirier. Kuşkv su7 rigreimenJik mesleâincif1 formasyon büyük önem taşır Ama lise ve dengl okullan bı t.irenlerin rla eğitim enstıüi?rindn başanîı olduklan, öğ retmenliğe uyarlandıklan göz + Bu konuda birçok 6ğretmenden mektup aldık. 657 Sayılı «Devlet Meınurları Kanunu» uyannca görevden çekilmiş sayılan devlet memurları, altı ay süreyle yeniden görev alma lstemirıde bulunamazlar. Bu sü re dolduktan sonra yeniden baçvuru hakkı doğar. Sizin leniyor. Unutmayalım ki, bü daha önce görevden çekilyük eğitimcüer arasında lise ve dengi okul çıkışlılar pek miş sayılmanız, yasal bekçoktur. Ayrıca, okulda r:e den leme süresini doldurduğuli iyi yetişirseniz yetişin bu nuza göre, yeniden atanmadonatımın baçanlı bir eğitim nıza engel değiîdir. Göreve ci olmaya yetmediği de bir yeni atananlara görev yergerçek. Öğretmerüik, sürekıi lerini duyurma îşlemlerinln ükumayı, kendi kendini ys zaman zaman Bakanlıkca tiştirmeyi gerektiren mesleklç ya da milll eSitim müdürrin başında geür. O nedenie. kendini aralıksiz geliştiren bir Inklerince geciktirilmesi yü lise çıkışlı, yerinde sayan öğ zünden kimi öğretmenlerin retmen okulu çıkışlıdan çok «müstafi» duruma düştttkdaha başanh bir eğitimcl o lerinl üzülerek belirtmeliylz. labllir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle