14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 1983 KÜ LTÜ RYASAM Cumhuriyet 5 yapıtı «Tutkunun Köşeleri»nde Zeyjat Sellnıoğlu, varlıkh yapamayı, parah bir acîasn oimayı daha çocukken katesına koyan Rıîat'üî öyküsünü anlatıyor. Sıradan bir idealin tutkuya döniiserek tnsanı kendinc tutsak kılısmı, onu insanlıgından soyup canavar. Jaştınşım sergiîeyerek. Önitne gelcni ezen, çiğneyen bir tank gibi t.ıpkı. Bir belediye tahsildannın oa ludur Rıt'at. Ona ş'öve babası «kapı kapı clolnşrp para toplayan. sonra gidip, topladığı ptı ralan belediyeve teslitn eden bir çanta»tiız'. «Bir cantaya lut sak ulmuş, bir çantanın buyrııeuntla iıir iidanı». Ovsa, «pavayı ujsan kendisî için (opl:ııını U»dır Hedef paradır. Ama ken disinin de paramn tutsağı olabilene.gini hiç düşünmez küçük Rıt'at. Orta ikiden aynlıp atıiır iş lıayatına. B'siklet onarıp k'ralamakla baslar. savaş yıllannda un ve şeker kanıborsası yapar, kamvon şot'orlügüne, taşımacılığa sıvanır. Yetınaz bıııılar. tutkusu sınır vavm aunyasında Yabancılığın doğurduğu Y yabancılasmayı vasama isgnat^edebiyot Atilla ÖZKIRIMLI Zeyyat Selimoglu sızdır çünkü. Dayısı Harun'ia ortak aldıjfc otobüsü iki'eyecek tir önee. Ardından da dayısın; lıarcayıp or.obüslere sahip ola. eaktır. Kentler arası inşan ta şımacılığı, yedekparça karaborsacılığı, Almanya'ya uçak mferleri... Her veni dunımdan, hr.r yeni ok:şumdan yarar!f::ıınaktndır Rıfat. Bn tırmenışı tıereye kadar sürecektir? Deliv I: bir herîoie Röriinü diken bu acımasız tank, yoiundaki hor entreli ezip, çiSnevip ceçı': rek iJsrleyeeek tnidir? Yok«>; fa dibinde, yanıbasında pusu ya. yatmış bir bazuka, hiç bok iemedigi bir anda onu k/iHi rümleştirecek midir? Zeyyat Splimnğlu. Rıfat'in o f.obüs knUli'îımı rükselishıi an "Tutkunun Köseleri. latırken, öuııa koşut üluıaK dayısı Harun'uıı da Almanya' da önce işciük, sonra bir barı kada arşiv memurîuâuyia nokcaianan düşuşünü sergilor. Birinin çıkışıyla ötekiıun ır,ıij> aynı noktadsn başîamaktadu <;ünkü. Eirinde tutku lıayatlü üzdeşleşirken, öteki tutkusuz oir hayata kapanmaktadır. Yıı. bancı bir düayadakı yalnızlıjı tıa.... Birbirine koşut gibi goıü su olan. Ikısi do yalnızüır Tt rnelde. Hanın'un valnızlığı dış:nda, yaşadıiîi ortamın. isurdıığu ilişkilerle kuramadıfcian. mn ürünücîür. Va Ğa Vüban"itıgın doğurduğu biı vabancıla? mayı yaşamak sîorunda kalm;ınm. Rifafsa yabiızlığı seçmi?tir zaten. Kendtsi ve başkaiün oiarak düşündügü dünyaıir. püylaşrnaya yer yoktur. Dışındaîd her şey ve herkes tutkusunu bssleyip büyütecek bir araçtırÖte yandan vine de bir ışık vtsvdır Haıxın'un havatmda. Sa hip olduğu tek şev belkl de: Kendi deyişiyîe, «Almanyalı bir Türk vapırnı» oîan oa!u r.en iki oluınsuzdur söz SOZÎU Yazko Yayınları 138 sayfa Alımet Haşim'in bütüıı siirleri 248 sayfa / Can Yayınları Can Yaymlan, bazı Türk ozanlannın bütün. şüıierini yaZeyyat S^lirnoRİu ıkilı bir anKültür Servisj Bir Isveç yımlaniayı sürdürüyor. Kitabı baskıya hazırlayan Asıın latımla ylirütür bu övküyü. Ha Si üniversite ögretim üyesi Bezirci, daha önco Serif Hulusi, Rıfat Necdet Evrimer ve run'un kendi anlatımmda bir olan Benpt Jangfeld saycKenan Akyüz'ün yaptığmv biraz daha ileri gotüruyor. Beîç döküşla birlüce Rıfat'ın sinde, Vladimir MayaUovski zirci. kitaba yazdıgı onsözdo, öncelikle siirleri yayımîanış yükselişinin aşamalannı izleve Lili BriK'in birbırlerine tarihlerine görc sıraîadiğını belirtiyor. Gerçekten de. şairin riz. Geri dnnuşlerin egemen ol yazdıklurı bütün mektuplar yapıtianna almadığı siirleri de en baştaki 'İlk Şiirleri* böduğu Hanın'un anlaüsı. her aStockholm'de yayımlandı. şamada üçüncü kisinin anlatılümüno ahyor. Sonrak; bö'ümler de, *Şi'ri Kamer, G6F Böylece, 1915 yıîında başlamıyla kesilir vn bir anlamda Saaileri... «Piycile>. ve «Son Şiirler» r.ıdı aîtmda toplanıyor. boşlukları dolöurulur. İki an yan ve Mayakovski'nin ıntiAyrıca Bezirci, dili günümüz gençlerince anlaşılmaz oian zeyyat SELİMOGLU Sr.tım birbirini bütün'eye^ek harına kaciar ıüren çılgm Haşim'in bütün şiirlerino acıklamalı birer kısa söziük katıbir askın her dcntîmi avdınyot" Dili iyice eskiycn şürîerin günümüz Türkçesine çeviAtîUa Ozbmmlı «TuVkunuıı biçimde kursu'amr kısp.cası. Anlatılmak isteıiRn de ivice belanıyor. 116 mek'.up. telgraf > rilerini de ekliyor. Büyük bir gereksinimi karşılayan, edj Köseleri • nı bir, bir buçuk say i;i içmcle, yapıta yer yer ken lirginîesir böyıecs?. ve not ilk kez dıı/cne kon;ıniimes.i gereklı bir kitep. Ama «Tutkunun Köştleri>.ni ui yaklaşımım tia katarak, o rak clli kadar fotogrufla birYahya Kenıal ve Halikarnas Bahkçısı zetleyip ortaya koymuş. Ania bitircUğinizcie bir soru takıllikte kitap halino geimiş olu tım teknığiyle ilgili saptaması maktadır kafanıza ister isteYazan: Sadun Tanju / 128 sayfa / Kendi Yayını. yor. Ünlü Sovyet dergisi Yazar ve gazeteci Sadun Tanju, günümüz genç kuşakları cîa, kurgu açısmdan, eksikssz. mez: Yapıt, kapakta da belir^Ogoniok»un iddia ettigi gı Yalmz, anlatım konusunda tiîdİKİ gibi bir roman mıdır, nın kitaplanndan ve şiirlerinden tanıdığı. ama özellikîerini bi, Mayakovski'nin yaşnmm bir şeyî daha belirtmekte ya yoksa bir uzun öykü raii? Bahiç bümeriiği Türk edebivatmm ikı coskuln insanını, Yahya da başka kadmîar da bulun rıvr var saıııyorura. Bu kitapta na «öre, ıtsta lşî bir uzun öyKemal'i ve Halikarnas; Bulıkçısı'm anlatıyor soıı kitabmdrt. kî anlatım, okura bir sinema kü. Yaklaşımından öa belli olduğu savı da buylecr; bcça filmi izliyormuş havasını tat muyor mıı bu? Aşaıjı yukarı aynı yıliarda yaşanıış. biri daha erken (Yahcıkmıs oluyor tırsm istedmı, bunu gerçekieş ya Kemal, 74), öbürü daho, geç (Halikarnas Bahkçısı, 861 ölmüş bu iki sanatçmm yaşam öyküsü, aynı zamanda yüz tîrmeye çalıştım. Tutku gerçi bir insanı ayak yılımızın ilginç olaylannı da yansıtıyor. Sadun Tanju'nun önsözünde beiirttiği gibi, bu iki portre, *bir çözülüş ve y; ta tutan bir duygu, ama üozu > kılış dönemincle. ulusunun larhhine ve kültürüne sahip çı elden çıktı mı, hem tutku x hibine hem de tutkunun hedeıi karak çaydaşlaşmanın ıtlusal köklerini arayan iki aydıntn olanlara zarar venyor. O ?ayaşamlanna» tanıklık ediyor. maıı tek oıkar yol, tutku;ni DEMEK Esintiler 82 sevgiye dönüştürebilmek. Ki BİR AYÖA DA BOA tabın sonunda, bazukadan, Yazan. Zeynep Oral / 120 Sayfa f Gür Yaymta,. SJMDİRİR6IM VE CANLiyi Miüiyet Gazetesi yazan Zeynep Oral, 1982 ve 1983 yıllann beklemediği darbeyi yıyen BıÖVLEMı t'at'm, telei'ona sarılıp annes;DİRİ DİRİ da çıkan gazete yazılarını "Esintiler 82 ndıyla derledi. Ya ni aratnası bunu VTirgulama k yUTAR5lKI HA zan n da beiirttiği gîbi. bu yazılar bir gun kitapiaşsın diyo ıstiyor. yazılmadı. Ama sonunda kiUıp haline şretirilmesi iyi oldu. Atüla Ozkınnılı, bu kıtabtn Edebiyatt.an tiyatroya. sinemadan mü/iğe. neredeyse bü b;r roman değil. bir uzun oy tün sanat dallanna değinen bir kalern emekçisinin ürün kü oldugunii söylüyor bize. leri. böylece günlük basınm yirmi dört saat sonunda uçup Beııinı akiınıa da şöyle bir so IU takılıyor. Dürrenmatt'ın giden sayfalannda kalmaktan kurtulmuş oluyor. «Süpîse» si, EIio Vittorirıi'nin Derin Irrnaklar <>Fil»i, Camus'nün «Vabaııcı»sı Yazan,: Jose Maria Arguedas / Çevircn: Ünıit Kıvanç / 352 M»rquez'in «Kırnırzı PazarlesİJ' sayfa / Can Yayınları sı roman oldukîanna göre Peru edebiyatmın büyük adlonndan Arguedas'm bir roma «Tutkunun Köseleri» neden de çeşitîi nı ilk kez ülkemizde yayımlandı. Arguedas'm çocukluk yıl gıl?.. Kitabın konusu tarihlerde îan 'Quechua* dilini konuşan Kızildeıililer arasmda geç yerlerde, çeşitli 11930'lardn. geçen bir bölüm de mişti. Bu nedenle de yöredeki Kız.lderili halkm dilini c,ok îyi ögrendi. Edebiyata girdiğincle de, hep Quecliua Kızılde var'ı çeşitli kişiler arasmda jre çiyor. Bana kalırsa, bu kitap rililerinin yaşamlarını, f'olklorunu .kültürünü işledi. Bu ne okonomik tutulmuş bir rodenle, yapıtlarısıda <Çuechua» diline yer veren özgün bir man. Almanlar, öykü ıle geanlat.ımı seçti. Ö?gün adî *Los Hios ProfundoH olan Dc niş kapsamlı roman arasmda rin Irrnaklar 1948 yıîında. çıktı. Çocukluk anılannm sığırlık kaian türe «KıırzromanKjsarotaşıdıgı bu roraanla Arguedas Güney Amerika kıtasmın ınan» terimini getirdiler. Bia Vb'ia. fearşnruife ae jöyla b:r terinı yok. Hoş en beğenilcn yazarları arasma girdi. 26 Kasım 1969 günü maran ktz da evlilik ı,Jiqına öykü ya da roman olmuş, öyaşamım şakağma sîktisjı bir kurşunla noktalamaii, iılkepe k te nemîi olan, okuru sanp sarmasinin geleceğî konusundaki karamsarhğının sonucu oldu. mOrusiptir ms.sı bir yapıtm. 'Derin Irnıahlar» büyük bir yazan tamtıyor bize, Kitabın ekonomik tutulâuğu Gözlüklü Martı na tkemerleri sıkmanın sana Yazan. Reşat Aşçıoğlu / Çizen: Raşit Yahalı / Kendi Ya ta yan^ıması) bir örnek veryını. meî; istıyorum. AJınanya'daki 'Gazlüldü Martı» tipi, Reşit Aşçıoğlu ve Raşit Yaltalt'nvn Harun şöyle der: «'Sultanalıcrtaklaşa çabaiarınm örünü. 1980 yıhndan beri de tzmir'in mct vurdu gine akîıma, Diki"Yeni Asır« gazetesinde yayımlanıyor. Yabancı basmda ör litaş oratla, işte ben de buranejkleri sik sık görülen. ancak Türk basınında yeni yeni yer &s..» Bu kısacık cümie Haalmaya baijlayan bir türün basanli örneksennden. Bu tür nın'un bütüıs A'manya seriıveninin özetidir. O artık Ai çîzgi ronıanîann ku'nramanlan. ister inse.n oisuvi ister hay manya'da bir dkilitaştır, isto van. günlük yaşamda herkesin karşılaşttğı olayları yaş; SP de aynlamıyacaktır oradan. yorlar. «Gözlüklü Martı» da gündelik serüvenieriyle okıırBir de şıınu vurgıılamak !s lanna yeni bir tat çetiriyor. terim. Bir kitapta yeralan însanlann, bize çok caıılı olaYuvaMı Mal Mı? rak, yaşayan insanîar oiarak Yazan: Cenpiz Bektas / 100 sayfa •' Yazko Yayını ysınsiiTiasını bekleyen bir oku Meslepi mimarlık olan. ancak edebiyatseverlerin daha cok ıiitn. «Tatkuniın Köşeleri»nde şiirlerinden tanıdıklan Cengiz Bektaş. son kitabı olan *Yu lıir yazar olavak bunu başarva mı Mal mı?» adlı incelemesinde nıesle.îiyio ilsiü bir ko m:ş olrnayı istedim. Bir de :nuya yeni bir açılım getiriyor. Yapı işinin. ülkemizde de nandmoıhk. O da çok önemli eski geleneksel cizgisindeıi çıkıp deâişik bir boyut kazan benim için. Ömeğiıı benzetme B c n bir de Kızian cria ya. masınm stet.irdiüi ve getirecegı sonuciar ü'/erinde duruyor lerds yapaylığa düşmemek. Uınanm, öyis olmuştur. kadar Ramazıap"' < Kültür Servisi Atao! Bohramoğlu'nujı «Şiirler 1S5919P2» adlı vapıtı Adam Yaymcılık tarat'ından \3.~ yayımlandı. Bütün şiirlerine Lotüs (As ya Afrika Yazarlar Birlı£L) 1982 Kdebiyat Büyük Ödülü verüen At"ol Behranıoglu'nun ~s>iirler WW 19Ü2 adlı l;itabı. czanın ilk şiirlerinden. Kiraplarından ve yeni yazdıgı siirlerden Nedir Rıtat'ı cHinyaya, lngeniş b i r secrpei kapsıyor sanla;a kar^i bunca hmçlı kıAtaol Behramojiu. bu lan? Acımasızlaştıran... Bir zamanlar Adapazsrı treninde onu gün saat 15.00 19 on aratuvaiete siKiştırıp 'ecavüz esında Yada'nin Dlvatıyolu'nden adam mı? Hem evet, heın daki yerinde veni çıkan kinayır Evet, çür.kü icindeki kötabını imznlayacik. Miiüsrün. kin ve nefret.in d>şu Beîıramoglu'nutı «İyi Bir vurduğu o soüuk bnkış o gün Yurttaş Aramyor. acilı yarerleşir Rıtat'ın gözlerine Hapıtı cnümüzdeki günlerde vır. eünkii Rıt'm, o eünden önYazko Yayınlfin'ndaıı. «Ne ce secmişfir kö'üîüöii. Okura Yağmur Ne Şiîrier» adlı kifanıtildıgında Uütüdiir zaten. Aynı durum Harım için dö tabının ikinci basımı da söz konusudur. ÜşteHk onun Cem Yayınevi'nden çıkacak. peçmişine iiişkin bövlesine beîirgin bir veri de voktur. îkisi <1e belli bir noktadan alınmtş, belli bir noktaya kadar setirilmişîerdir. Denilebiür ki anlat.îInn HaniTi rta. Rıfff dn .iRgil. Rıfnt'la Hanın'un övküsüdür. Sevgisı, umudıı, desteğı, otlur Hanın'un. Yılda bir ay da oltâ. oğlunu Ttirkiye've getırmekte, «babasının \urdunu» tanıtmaktadır ona. Oysa Rılat bu zevkten yoksundur. Onun da bir oftlu vardır. ama sözds okutuimak için sa'oatıcı bir ülSeye Könderilmiş'.ir annesiyle. Rıfat'ın hayatmda yp.r\ yoktur ojilunun. Kimspnin veri olnıariıüı sibi.. Ataol Behramoğlu seçme şiirlerini yavımladı •/ »' Tırtılın otobüs serüvens > stanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl, geçenlerdo bir gazetenin ioloropoıtajı için Aksaray'dan belediye otobübüne bindi ve iki durak ancak giderek zcrlukla kendini dışarı attı. Bu arada ayagına bastılar. dirsek attılar. «yürüsene b'ibalık« dediler... Oysa. iyi nıyetle otobüse bınen Boşkan, yazılanları görünce gercek ı ten üzülmüş... Göreve başladığı günden beri, oozlerinin aynen ynyııılanmasına öien gösteren ya.nlış anlanıalara neden verilmemesuıj ısteyen Tir tıl'm bu iş»& nasıl kan>tıgmı basvnîa ilişkilorini düzenlemeklo sörevli olanlar bile bilmiyor. Başkanm otobüs macerasının aslı ise şöyleymis; Aksaray'dan otobüse binilip. iki durak öteye gidilrnesi planlaTimış. Ak saray'daki kapalı otobüt. durağına geleu Başkan. vatandasların durak dışında ve vol ortasmda listelik ragmur altmda otobü, beklemesine bü anlam vyı cnıemis. Dui'aktakı vatandaijlarla Ba.şkan arasmda soyle biı konuşcna geçmiş'. Yağmurda ıslanaca a;ınıza, kapalı durakta ne den boklemiyoısunuz? Düşünenısdık. Ne kadardır bekliyor sunuz? Yarım saattir. Otobüs gelmeyecek mi? • Celme/ cfenriirn. O zaman neden bek Ardından otobüs gelmis, ptıtlayan flaşlann arasında Başkan clobüse binmiş. Ne kirriıe Başkan' m ayagına basmış. ne dirsek atmıs ne de «yürüsene babahk» demiş Ustelik, Başkan da şoföre, Sılnldnn. aç şu kapı yı inef .•giıri' dememış. Mayakovski ve Lîii Brik'in bütün snektuolan bulundu 5or>i. Âüah kabul etsin agışlar, biliyorsunuz, gönü! işidir. İsteyen verir, isteyen verme;?. Geçenlerde Ankar?. Üniversitesi Tıp Fakültesı'nde rnaaşlar dağıtıldığında, paralarınm hesabını bilenier bir de balîtılar ki maaşlannda belli oranda bir azalma var. İlgili servise başvurdular ve ögrendiler ki Ankara Üniversitesi bünyesl içinde kurulnıası düşünülen bi'vakıf için kesinti yapılmış. Hemen itirazlar yapıldı ',e dekan Ahnıet Sonel 2.^.1!)83 tarilıli bir bildıri yavmladı: «Şubat ayi ruaaş ödemelcriıırte yanlsş bir uyşuluına yapıldıgı ogrenümiştir. ^ahsa soruimadan yapılmış olan maaş kesintileri derhal iatle edilecektir. Ancak Ankara Üniversitesi hiinyesi içinde kurulnıası düşünülen bir vakıf için arzu edenler isterlerse belli bir ıniktar para. ile kuruîuşa katılabikcek lerdir. Yanhş uygulama için tekrar öziir dileriz. Sayîiilarınıla.» Buraya kadar tamam. Ancak bu kcsintilerin ya pılabümesl için muhasebe srrvisine kim emir vevmişti? Eleştirinîn eleştirisi B llalit Narin 2<) yılchr apladıklarııu. şimdi ise gulme sırası>im kendilerine geldipini söylüyor. Ne garip bir mantık dogil m.i? Başkaları gulünce iistad aglıyor. Üstad gülünce baskalürııım ağlaması gerckiyor. Acaba sayın Narin' in sözlüiiünde "birlikte gülme» kavramına yer yok mu? AS BENİ SONRA GECıP HAVALAR I5IWINCA CIKA RlR MISSM Derim ki, \aa everelim bir an teursurUar Sonra da apor+mondlan bir kai kıruloEvlemrler, bir i scnco da \\kco. eders erkek 50 YIL0NCEZSSS5ÎSİ Mııarit \'pkâleti pvotcsör Malş ıle dört sene ınemlekeLiırılzda çahşması ve Darüllununun ısiaiıı hnktuıda lıazırlaflığı pvojeyi bizzat tatbiit etmesı iıususunda anlaşmış ve bir de mukavelenniTîe hiizırlamıçtır. Profesörün projesi bir kanun ıâyması haıinde pek yakmda Büyük Miliet Meclisıne ar:; ve Mecîısçe kabul ertildikteıı sonnı mukavelename imza cdilecektir. M. Malş'uı nihayet bu ay sonunda îstanbul'da bulunacağı tahmin odiliyor. Çıkacak kanun Darülfünunun lâgvı hakkında olacaktır. Pakat, kırk sekiz saat sonra Darülfunun «Türk Cumhuriyeti Üniversitesi» ismini alarak yeni bir şekilde ortaya çıkacaktır. Profesör Malş yeni teşkilatın bütiin esasları ile meşgul olacaktır. Türk Cumhuriyeti ümversitesindeki pro fesörler 500 ve 300 lira maas alacaklar, ve daimi surette taleba ile birlikte bulunacaklardır. MUessesede yeni kürsüler lîıdas edileCftktır. Tjp Fafcfiltesinden sekljî, edebiyattan on 3 MART 1933 Darülfunun, Üniversite adını alacak be.ş mildernsm re diger fakültelerden de bir kısım müderrislerin teır.aüde sevkedileceıderi ;ınlaşılmaktadır. Maamaüh Tıp ve Hukulc Pakülteîeri profesörlerinden bir kîsmınm daiml surette kalmayı kabul etmiyerek çekilmeleri shtlmall vardır. Gfeçen sene Maarit Vekâleti biitçesi dört buçuk milyon lira idi. Bu sene bu miktar altı milyon küsur liraya ibl?ğ edilınis ve bu suretle Dartilfümmun ıslahı lâyilı^sımn tatbikine ımkân hastl olmuştur. Ttarîhte btıgütî THYPARİS KAZASI "yOLCU UCAĞ! PA1İS DAKİ vA GİTMBK ÜZtSe PARİSTBNU(> OCA6IN ANİfrEN BA3AJ M CNRA MAYLJI YOLCU t'lB'NİVt DELİKAOLDl.Eu, KOKPÎTLB kUYZUK ARASIMDAKi KABLÜLAS> KOPARMIÇT!• UC^K VCN£rıMDEM Çlltri YORDLJ.rAPTAH ORAL UL USMAN, KA. NAJ PLAPLARIVU* MART MümtazA&KAN' • DC10 KiTELENDİI2(iC£KTi İİ 6 yAŞı, H12C» ZASAH. İzmir rıhtım suiistimali davası tzmir'd«ki Rıhtım şlrketi sulistimaî davası neticesinde birer buçuk sene hapse mahkum edilmiş olan şirketin eski müdürli Mösyö İv Gifre lle murahhas müdürü Mösyö Pere haklanndaki karan Temyiz Mahkemesi tasdik etmiştir. Haklannda nakız karan ^'eriîen Gallp va avukat Gad PTarüîo Beyler astiye ceza mahkemesinde yeniden muiıakeme edilecekîerdir. Mahkumiyetlerl tasdik edilmiş olan Mös yö tv Gifre, Jurdan ve Pere İzmlr'de "DUlunmamaktadırîar. Pransa'ya gitmişlerdir, MAVOL. kAZAÖA UCAK.HÜCLJCÜK Ç £>ı TAuşsS KİSj yAŞAMiKı virsRpı. O Y/M SÛYÜÜUAIJA MZASl Oe'SiM SÖVLS C CCK U OLptl. KELLBf? 2Q ÜNİVERSİTSOE OHUe SEL • &ESİ ALDl, ILK KİTAglMI APT/K KÖ'/? ı/G LARiK<
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle