27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 20 MART 1983 ktay Akbal dostumuz, 5 Mart günlemli yazısmda düşündürücü bir konuya değindi. Yeni bir radyo istasyonu açarak «Türkiye'nin Sesimi dcvlotçe uzak ülkclera duyurmayı gerçekleştirirken sadece resmi nitem (sıfat) taşıyan kişilerin demeçlerini vo benzeri haberleri ulaştırmakla yetinilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu nitolikteki haberler yanında ülkemizdeki kültürel çalışmalara, sanatla ve bitinıle ilgiii gelişmolere de yer vorilmesinin zorunlu olduğunu belirtti. Bu yazıyi okuyunca. öteden beri dikkatimi çcken bir olgunun açıkîanması zamanının goW;<ini düşündüm. ••• Evet, ülkemizde küllür çalufmalanna yetnrli ölçüde deçıer verihnediği açık bir gercek.Hr. Ama, hemen söyleyelim ki. bu ilgisizlih, clünün ve bupünün işi değildir. Çok daha eski dönemlcre kadar uzayan hir tutumdur. Bunun toplumsal va tarihsol nedenleri üzerinde durulması. elbette geniş incelemeler ister. Biz. bu yazımr/.da sa dece gözlom'ere dayanan bir gerçcRi ortaya koymakla yntinecegiz. Osmanlı çağmın boğenmedjğimiz son yÜ7yı]lannda bile dnvlet adamlan, ana düşünce dizgesinde zamanın değer yarocılarına vo inançlanna bağlı kalmakla birlikte. özgür çalışma yöntemiyle bilimsel ürünler vermsyi do unutmamışlardir. Ahdülhamit zamfinında birkaç kez Mnarif Nazırlığı förevinde bulunan Münif Paşa (1830 . MlO). çeşit çesit devîet hizmetini arka arkfiya sürdürürken hukukla ve ekonomi ile ilfcili değerli eserler de yazmıştır. •Dasilanı Ali Osman» adıyle kaleme aldığı bir tarih kitabı da vardır. Degişik hizmetlerden sonra lPOP'da Maarif Nazın oian Emrullah Efendi (18581914). «MuhifölMaarif. adı altında alfabetik bir ansiklopedi yayımlamaya başlamış, ancak bitirememiştir. Müşir'.ik ve sadrazamlık gibi yüksok görevlerde bulunan Ga7i Ahmet Muhtar Paşa. ise. (18391918). bunca savaşlar va devlet. hizmetleri nrar.ında Muhavvel'üt Tevarih» admı verdiği ve 1R40 ile 1S15 yıllan aras'ndaki dönemi içeren takvim k:!avuzu nitaliğindeki bilimsel yapıtını Birinci Dünya Savaşı içinde (1915 yılmda) yayıralamıstır. Valiliklerde bulunan, me<;rutiyette bir süre Ticaret ve Ziraat Bakanlıgı yapan, daha sonra Evkai' Naz;n olan Hüseyin Kâzım Bey, (1870 TV34), Türkçenin on büyük sözlüklerindcn birisi olrirs ve «Büyük Tiirkçe Sözlük» diye anılan dört ciltlik «Türk Lugât;»nı. kültür dünyamıza bnşan ile sunmuştur. Bu örnekleri daha da coğalta I Kültür Anlayışımız Devlet yönetiminin, kendi kadrosu dışındaki bilim. sanat ve düşünce adamlarımn çalışmalanndan sağlayacağı yarar büyüktür. Kültüre değer verümemesinin zararı büyüktür. Ali Riza ÖNDER Emekü Yargıtay Üyesi biliriz. Bunlara benzer pek çok devlet adamı. bir yandan resmi görevlerini sürdürürken öte yandan biüm ve sanat konulan ile uğraşmaktan geri kaimamışlardır. Kendilorini kültür dünyasmdan koparmamışlardır. Bu güze) gelenok. Cumhuriyet'in ilk yıllar.'im dek sünnüşlür diyebiliriz. *•• Ne var ki. kamu görevlileri. yöneticilor, politikacılar. daha sonraki döncm'erde mesleklrarinin dar smırlarından pek dışan çıkamamışlar, u/manlık alanlan içinde kal mayı yeglemişlerdir. Kırk yılı aşkın meslek yasamımın sona erdiği şu günlerde dönüp geriye baktigımda. bu kuralın dışında kalabilen pek az kişi görebiliyorum. Gençlik yıllanndan tanıdıgım kimi dostlarım vardır ki. zekulan, yetonokleri ve eğiiimleri yönünden kültür hareketlerinin içinde ycr almaları gerekir. Ne yazık ki bu üstün düzeyli arkadaslarım, bulunduklan yüksek makamlnnn çekiciliğinden ve bağlayıcıhğındaa yakayı kurtaramamaktadırlar. Görevîcri pere;:i bir törene katıldıkları zaman da böyle bir toplantıda neler söylenebilirse onlar üi.erindo bir sunuş ya da açış konuşroası yapıp bu yerden aynlmaktadırlar. Bu toplantı. yerina göre bir açılış ya da anma törcni. tarlışmalı bir konferans ya da bir kurultay olabilir. Burada söz alanlar içinde. en bilgili geçinenlerimizin bile bir şeyler öğrenecekleri, konuşmülarından yararîarabilecekleri çok kişilür vardır. Yetkili bakan ya da genel müdür ayrılıp gittikten sonra onlann çevresl;ı: kusatan fotoprrafçılar ve televizyon görovlileri do birer gölge gibi arkalarmdan çıkar ve gözden kaybolurlar. Toplantı kaç saat ya da kaç güıı sürerse sürsün, konuşulanlar içinde ne denli dikkat çekici düşünceler bulunursa bulunsun, radyo ve televizyon bu olgımun yalnız açış konuşmasını verir. Topluma yansıtılan ses. sadece karau görevlisinin sesidir. Yazarlar, düşünürler. eleştirmenler ne demiş, nelsri tartışmış. kimse ö,&renemez. Bu durumun. kültürle ilgilcnme biçiminde dcğprlendirilmesi olanak dışıdır. Olsa olsa. yüzeysel bir ilgi diyebiliriz buııa. ••• Gerçekte. hükümet içinde Kültür ve Turizm admı taşıyan bir bakanlık vardır. Kendi nlnnında olduîcça verlmli işlor dn yapıyor. Kültürün her kesimi ile ilprüenrne ca bası içindedir. Buna sözümüz yoktıır. Ancak, sunu ıınutmamak perekir ki, bakanlık. devlet elivlo yapılabilorok olnn 15leri verino sretirmpklo yükümlüdür. Öte yandnn, bir ülkenin kültürel yaşnmı sadpce knmu kuruluşlannm çalışma alpnı içine «ıüdırılama/.. Devlet kurumlnrı dısında kalan nice topluluklar. dernekler. moslek kunılııslan, özel kişi'er. çeşitli konularda an <ıibi çalışırlar. didinirler. Topluma bir şeylor vermek için çırpınır dururla:1 Bunların kımıldanışlarına, böcek kıpırdaniîjlan kadar. seslerine de kuş cıvıltılan harinr olsun kuln.k verilse. bu da yeter. Eskiden radyoda •Ankara'da Bugün» gibi adlar altında kültür calışmalanmn yerlpri ve <;aatlı?ri duvurulurdu. Alışılmış bu duyurvlara son yıllar da az rastlıyoru7. Oysa yapılucak iş. kültür haberlerini yasak savmı. knbilindrn birîrac sözcükle yansıtmaVtan ibaret değildir. Söv lenenleri, oynananlan. ser.s'ilenenleri. çok küçük özetler biçiminde de olsa, halka rhıyurmak, kamu iletişim araclanuın ana p.örevleri arasındadır. Telcvizyon yayınlannda usanc verici olmaktan cıkıp utanç verici bir ölrüye yüksden ysbancı dizilcr ve spora ayrılan uzun mu uzun programlnr yanında. çok seyrek de olsa. Orhan Asena' nın ve Cahit Atay'ın yapıtlan gibi yerli filmlere rastladıâımızda cocuklar gibi sevindi&imizi belirtmeye bilnıom gerek var mıdır? Sanılmarnalıdır ki en büyük bilginler. resmi makamlsnn yükseklerinde oturanlar dır. Her ülkede, eğitiııı vo kültür işlerini yürüten bakanların ulaşamayncaklan büim ve sanat pdamları bulunur. Eir üniversitede reklörlük vo rİPkanlık knlinklarındH oturanlann o üniversite hocalan arasında en bilgin kişiîer olduklannı sanmak. ne kadar yanlış ise, devlet yönetiminde her işin en doğrusunu bilen kişilerin yöneticiler olduguna inanmfık da o derece yersizdir. Ata lanmızm, resmi görevliler arasında bulunan bilgin kişilere «uîemayı rüsum» diye ayrı bir ad yalfiijtırmalarının bir anlamı olsa jrerektir. Ta'"ilı boyunca başarılı yöneticiler, kendi bilgi ve ycteneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmış olanlar arasmdan de,ffü. her konuyu en iyi bilen kişileri toplum icinden bulııp onlann uznıanlıklarından ya. railnnanlar arasmdan çıkmıstır. Toplumlar hicbir vakit. Eflâtun'un benimsedi*i «filo/.ofhükümdar» kuramında fîöriildiiğü üzero yetişürümiş bilge devlet adnmlan tarafmdan yönetilmis değildir. îmamı Azam Ebu Hanife (R997fi6). kendisi n" Başdat Kcıdılı^rı şcörevini veren Eınevilorin Irak Valisinin önerisini kabul etmeyince hapso atılmıştı. Daha sonra Abbasilerco vorilen rrsmi görevi de reddottiei zaman yenidnn tutuklanarak işk^ncelerle öldürüldü. Böylece büyük düşünür, özel nilelikte oluşturduğu ö/sür öijretim ortamını (msdresesini) re'jmi makamlara. parlak unvanlara dogişmckten. canı pahasma da olsa ıızak kalmıstır. Eğer bu buyruklan ye rine getirmiş olstıydı. brlki de bugün bütün İslâm dünyasını etkileyen bilimsel yapıtlan veıcmemiş olacaktı. Hukıık tarihî do böyle büyük bir bilginin öğrotisinden yoksun kalacalctı. Allalı Devlete Zeval Vermesin Soıu, once Aukara'da «Kögebaşı Bankerleri»nin batmasıyla oluştu. Gerçekte «kö.jebaşı bankeri» dedi^ime bakmayın; bu deyimi yaygmlaştıgı için kullanıyorum. BaşKent te bankerlik yapanlann arasında kırk yıllık profesyoneller (az da olsa) bulunuyorlardı; bunlar çevrelerinde güven yaratmış insanlardı: büyük çapta olmasa bile tezgâhîannı kıınnuşlardı: dük kânlarının kepengini her sabah besmele ile açarlardı. Dul, yetim. emekli, yaslı. dost, îihoap, akraba çevresinde namuslu tanınmış kişilerdi: ama, «Temnıuz BankacıIiKi»yla başlayaiı iırtınayia bu tipi de yel iifürdti. su Rötürdü Elini yürpginin üstüne koyup vicd.inını konuşturanlar diyorlar ki: İster namuslu, ister namussuz. ister güvenli, ister gHvensiz. ister büyük. İster küçük: para ticareti yapaıı bir firmanın kapısına tüm alacaklılar dayandı mı. iflas ksıçırıılmaz: çünkii en büyük bankanın küsnlürınc!;! rla tüm müçterilere alacaklarını ödeypcek para bulunamaz. • Biz konuya dönelim: Ankara'da köşebaşı bankerleri batmcn sovmıun çengeli pluştu: Batnn bankerler ellpıiiîdeki paraları ne yaptılar? 70 milyan yiyip de bitiremezler ya? Her gece bara gitsen, hamam kapatsan: metreslerine kürkler alsan. inciler, elmaslar, apartmanlar armağan etsen bu para tükenmez. Nerede bu paralar? derken Istanbul'da Kastelll olayı patlnk vordi. Bilirklşilcrin açıklamalarına göre Knstelli'de biriken paıa 100 milyan geçiyordu. Sayın Cevher Özden ne yapmıştı bu parayı? Evinin şöminesindp nü yakmıstı? Yoksa ciltletip ciltletip kütüphane mi kurmuştu? Ankara'nın Sayın «Köşebnşı Bankerleri» ile birlikte Sayın Ccvhcr Özden'in kasalavına t.oplanan 170 milyar lîra ne olmııştu? Bankerln biri kendisini Boğaz Köprtisü'nden aşağı atıyordu: bteki 3'urt dışma kaçıyordu: beriki tebdil geziyordu; bir başkası intihar etmeye çabalıyordu. Ama paralar neredeydl? Uzmanlar yanıt verdiler: Bankerler paralnrı bankalara yatırmışlar ya da kinıi işadamına vermişlerdir. • Akla yakm bir yanıttı bu. Bankerler paraların çogunu elbette bankalara yatırmışlardı: ama bankerlerden sonra bu kez iki bankaya da Maliye ei koymasm mı? Verilen bilgilere bakılırsa bu iki bankadakl mevduat devede kulaktı: kasaları boştu. Daha önce devlet 50 milyarlık para sırınga etmiştl de bu bankalarda durum yine düzelmemiştl. • Bu kez lkincl soru oluşuyordu: Batık bankcrlerin ve halkın bankalara yatırdıklan para bu bankalarda bulunmadığına göre nerededir? Yok caiîim... Yüksek faiz oltasıyla halktan toplanan paralar, «dönmeyen kredilerse dönügtüğüne göre kimi İşadamlannın elinde ya da cebinde değil mi? Şu Allahın lşine bakın siz... Nereden nereyeeee? • Babam rahmetll. yemekten sonra keyiflenince ellerini açıp yüksek sesle ylnelerdi: Allah devlete, millete zeval vermesin. Devlet, kuşkusuz halkın «mevduatsının güvencesidir: ama halkın mevduatını batırdığı bankanın kasalanndan kendi cebine transfer eden açıkgözün de güvencesi midir? ••• Görülüyor ki, sadece siyasa! ve ekonomik alanda özgür çalışma ortamını sağlamak yeterli değildir. Eu hakkın, bu özgürîüğün. külrür kesimindo çahşanîar için de tanımnası gerekir. Devlet yönetiminin, kendi kadrosu dışındaki bilim, sanat ve düşün te adamlurının çalışmalanndan sağlayacaKi yarar büyüktür. Başiıa bir deyisle. kültür kıınıldanışlarına yeterince değer verilmemesinden doğacak zararîar küçümsenemcz. Kültürel gelişmclere toplumca göstercccğimiz anlayışta. üeriyo dönük adımlar atılabildiği oranda dünya uluslan arasındaki yerimiz ve saygmhğımız daha da sağlamiaçacaktır. Gelecek yıllarda çok partili demokratik rejiıni, partizanlar kargaşasma dönüştürmekten sakınmak istiyorsak. genç kuSiakların ilgisini güncel ve kısır kutuplaşnıalardan uzakîaştırmanın ve onlan kültürel konulara özendirmenin yollannı toplumca arayıp bulmalıyız. Bunu, hepimiz için kaçınılmaz bir yükümlülük olarak düşünüyorum. «Atatürk İU:elt>ri» denilince ne anîaşıh"? Bu konu hcp tartısılmaktadır. Kimileri var, «Atatürk'ü de llkeleri»r.i de istecliiıleri yöne çekebilecekleri, istedikleri biçimdc yorumlayfibilereklerini sanırlar. Oysa Ata'nın söylevleri, konuşıiıalan, yapıtlan ortada iken bu ilkeleri bozmak. iinlamsız'açtırmak, yozlaştırmak olası değildir. Kimileri de, o ilkelere «daha haşka» şeyler ekliyorlar. Şimdi sizo bir «ders»tcn aluıiılar yapacağım Eu «ders» 1 Kasîm lî>!!2 RÜnü Ankara Üniversitesi'nin 1982 83 deıs yılına ba^lamnsı münasfibcüyle Dil ve Tarih Cografya P3r kültesi Konfcrans Kalonu'nda verilmişar. Konuşmayı yao:;tı, ynni «dcrs»ı vı^rsn kişi, Ankara Ünjcersitesi Türk İnkı'.;'p Tarihi EnstiUnü Müdürü Prof. Ur. Aydın Taneri... G?r;en gün bu sütunda Ata'ürk'ün yaşadığı sürece D°\ii!i' Prırtisl olsn CHP'nin Gcnel Sekreteri, emekli janıbrmafllb:<yı.dsha sonraki yıliarcla Başbakan Rcoep Peker'in «İnkıiâp ncrs'er!»nden pprçalar almıştım. «Atai,ü.;< Dfvrimunı ve «iikelerı»ni Atatürk'ün saglığında, omjn onayı ılc, onun pörüs ve düşünce.uni slarak, o göriişlorr.. dHşiirop'ere dayan?rak aıılatnn Peiser'ler, Bayııv'l'ir, Boy.kurt'ların «dcvrira dersleri»nı bugiin o günlerr'n'.np.rlen ris daha dikksıtli. doha özenli biç'mde okumai:. anlamiik zorundavız. Bu zorunluıuk, Bay Tannri g.Lı avn:ı:mcu»lann konuşmalarını, yazılarını okudukça coî; rl"h'i tcrpidi oîmaktadır. Ai;i*»ri îlksleri kavrann ııasıl açıkıanırmış? Yanıt: aAtat'irlt i'kPİrrl cjeylncp başta, AtatürK'ün Nutku, söylev ı« «l'rvfcîeri. konHsmaları. tlavranış'an, politikası, iç ve ••. po!ü.ii;ası » S:!o durun. sayın Prof. bu ilkclere ba!•• ( k'n neieri eklemiş: « .lesilpri ve hatta mimikleri anla!ji!'y» AtMtrrit'ün «.îestUri ve mimlklrrinnin de birer '"îevHRîvt ilke otdııgtı» hıiRİine dek kims«nin aklına gelmpmiîjii, bravo â?e Bay Tancrii Ilnngi icst vi miniilder? mi diyorsunuz. Burda Bay r."P'n «maha!'e dcdlkmlnsu» düzeyinı aşmayan «öykü» lere bafvurmflktadır. Hani kahve köşelerinds buylik pr'^'n'iir üsiüne öykiiler anlatıhr, nerden çıktıgı, kimin «nrciüfiıi kimin tanık olduiîTi bilinmeyen uydurmalar... Koskoca bir Prof. hem de A.Ü. Ir.kilâp Tarihi Ensti»üsü bisfcanı ki bu kişi, ProJ da oîduguna bakılırsa «bıliın adaı?ıı» o'.rnas^ şrcrekir Atatürk'ün «mlmlk ve jestleri» ni birer iike sp.yıp: kimden çıktıgı, kimin inlattıgı bilinmr'e:i bir tek'.m «öyîtünlere başvuruyor! Bu «Jcst ve mlmii;'er» bizlcre birer »i'ke» olarak tanıtılıyor, örnek alınınnsı ıstar.iyor! Bunlardan birine göre İlalya diktatörü Mıi'îsolini'nin Antnlya üzerinrie ileri geri konuştugu Runlerde. Atufürk İtBîyi'.n Elçisini Çankaya'ya cagırmış, Elçi de avnı savları yinelnyince «Bir dakika bekle» deyip yan odjıya geçmiş. Mareşal üniformasmı giytrip gelmiş «Haydi ¥i««li komti;» demiş. Bunun üzerine Elçi hemen Çansava'dan kaçmış.. Gerçi «ücrs» sonunda bir dinleyic! Bay Tanen^re rhu olavuı nırvsukiyetini araştırmasını» öğütlemlş; Bay Prof. bıinu yapmı* mı, belii değil... Bunun gibi bir takım güvenlmez "«tanıklıklara» dayamp Ataiürküu jestlerinin de birer ilke oidugu anlatılmaktadır. Bugüriün Öğrencilerine .. Uzun bir konferans. ama sayın Prof. Atatürk'ü de, Devrimini de. İlkelerini de şeregi gibi anlatmaktan uzak... Bir yırfm boş sözü geveleyip durmakta, yalan yanlış savlar «srerçek» Atatürkçülere: Atatürk ilkelerini, devrimini bilimsel ve tam anlamıyte «Atatiirkçü» bir davranış'.a incelnyen yazarlara, bilim adamlanna sataşmakta, onlan lekeiemsye çabalamakta... Tarihçi Prof'un su sözlerini de okumakta yarar var: «Atatürk'iin bütün knnuşmalarmm, flkirterinm, hareketlcrinin, iestleTinin, hatta kaşını kaldırmasmın dahi akılcı olduğunu Rayet rahat hir şekllde söylüyoruz ve bunlann ilmî oldugıınn, modern ilmc .layandıgını. Sstlnat ettieiiıi de verdiğim nrnekler'lcn ötiirii rahatça ilcri sureh'iliyornz». Bay Taneri'nin uzun konıışmasında benıra de kauldıgım şu iki ciimle nasılsa yer almış: «Atatürk'iin sözierl aslında çok açıktır. Atatürk, yorumlamaya ilıllvaç Riistnrmcytcck Uartav açıktır». Evpt fiyledir, ama sayın Taneri ve onun gibi kimstfer niyâ Atatürk'u kendi açilanndan yorumlamak isterler; kaşını. gözunü, mimiklerini işin içine katar.ık Atütiirk'un ilîseler'ni yozlaştırmak hevesine dilşerler? .. Sayın Prof. bu kor.uşmasmda Atatiirk'ten şu sozlert de almış: «İnandiRimız şcy doğrudur, venidir, ileridir. Öyleyse eskiyl, Rcriyi, işe yaramayanı mutlaka yenecegız». Hem bunu yazıyor, hem de Atatürk'ün ilerıcıliSinı soyleyenlere, yazanlara kızıyor!. Bu n& çeüşkidir! Ama konusmanm sonunda baklayı agzmdan cıksran sayın Proî. bakın ne diyor: «Atatürlc'ü santırmak. Atatürk ve onun yolundan gidenler irin bir şpreftir». Bilmem bir dü surçmesı mi, yoksa büerek söylönmiş bir soz mü? Nerde Atatürk döneminde gençlerimıze «devrım» dersierı veren Pelcerier, Eayuriar, Bozkurt'lar?. Nerds bugünün «Atatürk'ü saptırmak bir sereftîr» dıyen, Ata türk'ün ilkeierini, devrimci düsünoslerini bir yana bırakıp onun kasıyla. gozüyle, mimikleriyle, bunlara aıt uydurma masallarla gerıçleri yanlış yollara sürük'omek ;steyen sayın Bayiar, adlarının başmda Prof., Dr. uıy« yazan kişiler... OKTAY AKBAL Atatürk'ü Saptırmak Şeref midir? (daş basın FRANKFURTER ALLGEMEİNE ALMANYA'DA KOHLSTRAUSS ÇEKİŞMESİ Federal Almanya'nm «Frankfurter Allgemeine» gazetesi 15 mart salı günkü başyazısmda Hrıstiyan Demokrat Parti Lide rl Başbakan Kohl İle Hrlstiyan Sosyal Birlik Llderl Bavyera Başbakanı Rtrauss arasmdaki çe kişmeye deçiniyor. Hür Demokrat larla ittifak halinde halen iktida rı ellerinde tutan bu ikl kardeş partiden sadece Bavyera eyaletin de örgütü bulunan Hrıstîyan Sosyal Birlik CSU'nun Lideri Franz Josef Strauss merkezl hükümette görev alarak, Başbakan Kohl'a rakip olmaya çalısıyor. Gnzetenin yorumu şöyle devam ediyor: Maliye Bakanlıgından etmek, kötil bir mükâfat olurdu. Savunma Bakanhğı ise Strauss'a az gelir. Ya Ekonomi Bakanhğı? Hür Demokratlardan zaten Tarım Ba kanhğından vazgeçmeleri Isteniyor, bir de onlann klasik kalelerini kapmak olıır mu? Bu çıkrnaz durumda Kohl beklemeyi uygun gör dii.» LE MATİN TRÂNSA SEÇİMLERİ Fransa'nın sosyalist eğilimli gazetesi «Le Matin» Fransa Belediye seçlmlerini ne sagın, ne de so lun kazanmadıjîim öne sürüyor. Gazetenin «Mucize» başlıgım taşıyan yorumunda şunlar söylenlyor: «Yerel seçimlerin birinci tu runı\ sol partiler siyasal olarak kaybettiler. Sa£ partiler bundan, seçimi bendilcriniT» kazandığı sonucunu çıkardı Vanıhyorlar. Gazetelcrin bn zaferi aşırı miktarda reklam etmesi. birinci tıırda san dık başma gitmeyerek solıı cezalan dıran seçmenlnrin ikinci turda ha rekete geçmeslne yol açtı. BBj'lere ikînrl turda da sag partilere bu hayal kırıkhğmtfan yarar sağlayamayncaklarım sösterdiler. Sosya lar, mayıs 1981'de seçmiş oldnk lan sosyalist iktidara bir sans daha lanıdıkiarraı ortaya koydu lar. Bu şn anlama gelir: Fransa" da seçmenlerin büyük bir bölümü. sola inanmıyor, ama sağı da Is temiyor. Fransa'da sol partiler ger çek bir çogunluğa dayanmıyor, anıa sağ partiler gerçek bir çoğnnluk tan daha da uzak.» Yanıt: Büyük bankalarm kasalarmda... THE VVASHİNGTON POST İLÜBNÂN GÖRÜŞMELERİ 1 HOTEL KONAK ARDAMOTEL VİLLA LALE 1 = = = = = «The Washiugton Post» gazetesl, Lübnandan biriiklerin çekilmesl ne iîişkin görüşmelerin çok yavaş geliştiğinl belirtiyor. Lübnan hükü nıetinin ABD'nin girişimiyle sürdürülen görtl^ımeleri lyl bir fırsat olarak değerlendirmeye çalıştığını b• • ir gazpt.pnin yazısı şöyle de r • •"\ «Strauss başkentten davct vam ediyor: «Lübnan hüküıneti ülbpkliyordu, ama alamaüı. Piif nok kedeki yahancı birliklerden kurtul tası hu. Başbakan Kohl, Hür De mak için tarihi bir fırsat yakala nvkriflarlsî knnijsvuım siirHiirpdıgının farkında. Lübnan yetkili bilmek için Dışlşlerl Bakanlıgı'nı leri hu fırsatı tsrail'in işgalinin Gcnscher'in elinde hırakmak zorun yarattığını söylemiyorlar. Yaldaydı. Mallye Bakanlığında, bu nııca değertcndirmek istiyorlar. görev îçin heş ay 6nce Schleswigr Israii'in işgaline son verilmesi Lüb Ho'stein eyalet ba.şkanhgından vaz nan için Suriye ve FKÖ'den de kur tn'mak aıılaıııına geliyor.» A\l!lll!nilIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIimilHnill!imilUlllinillllflllUli!IIIIIIWMI!!!llflllllllHlllK/Z. & S TÜKKÎYE PETROL, | FERTUR = KtMYA, AZOT "** VE .VKrVI"~" İŞÇtLERt SK\I>tKASI I TURİZM ÎSLETMECİÜK TİCARET T.A.Ş. 1 İSTANBÜL ŞUBESt KONGRE Seçkin BalıkesirÜlerin sanatçılann. gazetecilerin. işadamlannın, yüksek bürokrat. sanayici ve tüccarlann. bankaciların seçtikleri: HOTEL KONAK ARDA Yetişmiş, seveceğiniz hizmetinizdeki personeli. günün her saatinde yapılan zengin kahvaltısı ve hafif içkileri. tüm konforu ile: HOTEL KONAK ARDA * • * * Maliye Bakanhğı Hesap [Izman Muavinlîği Giriş Smavı Maliye Bakanlıgı Hesap Uzmanlan Kurulunca 18 nisan 1983 pazartesi günü saat 9.30'da Ankara, tstanbul ve tzmir'de Hesap Uzman Muavinliğl girîş sınavı açılaeaktır. Smava katılabilmek için: a) Devlet Memurları Kanununun 48'incl maddesinde yazılı nitellklere sahip olmak, b) 1.1.1983 tarihinde 35 yaşmı doldurmamış bulunmak. c) Siyasal Bilgiler. tktlsat, Hukuk. işletme ve Idari tlimler Pakülteleri ile îktisadi ve Ticari î Umler Fakülte, Akademi ve Yüksek Okulları veya bunlara eşitligi Miîll Eğitim Bakanlığı'nca kabul olunan benzeri Yabancı Fakülte veya Yüksek Okullann birinden mezun olmak gerekir. Sınaviara giriş şartlarını ve sırıav konularını gösteren broşür, yukanda isimleri geçen Öğretim Kurumlarından ve Hesap üzmanları Kurulu Başkanlıgı ile Ankara, îstanbul ve îzmlr Grup Başkanhklarından sağlanabillr. tsteklilerln 1 nisan 1983 günü akşamına kadar Maliye Bakanlıgı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanhğı ANKARA adreslne belgeleri ile birlikte yazılı olaralt başvurmaları gerekir. fBasm: 1297S) l l i s 7 L~A~N " SARIYER ASLİYE HUKUK HAKtMLİĞfNDEN Dosya No: 978/484 îstanbul Muhakemat Müdürlüğü tarafından Sefer Balaban varisleri vs. aleyhlerine ikâme olunan istiınlak bedelinin azaltılması davasmda: Sanyer Zekeriya köyünde ikâmet ettigl bildirlJen Sefer Balaban mirasçılan Nuriye Balaban. İsmail Hakkı Balaban. îbrahim Sadi Balaban. Niyazi Balaban. Necla Balaban. Saime Balaban. ARTVÎN BORÇKA GÜNDOĞDU MAHALLESİ No: 38'da mukim Cihan Kahraman varisleri Arslan Kahraman. Hediye Kahraman, Asiye Kahraman. Selahattin Kahraman, Mehmet Kahraman. Fehmi Kahraman, Ismet Kahraman. Ankara Dikmen Caddesi 152/3 adresinde mukim Melahat Gezmiş ve yine Sanyer Zekeriya köyünde mukim Neriman Kırdar, Fidan Kırdar ve Rukiye Balaban'ın bu adreslerine çıkanlan tebligatlar bilateblig iade edilmiş. zabıta tahklkatma rağmende adresleri bulunamadıgmdan adı geçenlere duruşma günunün ilânen tebliğine karar verilmiş olup yukanda adı geçen davalılar 6 Mayıs 1983 günü saat îl'de dunışmaya gelmedikleri veya bir vekille kendiîerini temsil ettirmedikleri takdirde H.U.M.K.'nun 509510'cu maddeleri uyannca durusmanm gıyaplannda yapılıp karar verileceğj dava dilekçesi vo davetiye yerine kaim olmak üzere ilânen tebliğ olunur. 8.3.1983. (Basın: 1S108)' = = ^ = = = = ^/JiıııııııuuMiıııııııııııııııııııııınıııifiMiımıııııııııııııııııııiHitımıımıınttıttmNmifnttımfiııv^ 19 mart 1983 günü saat 10.00* da Yeni Tenebaşı Gazinosu sa îonunda yopılması gereken şubemi^ olağm Gsnel Kurulu garekli yasal çoğunluğun sağlana ınaması ccdeniyle yapılamamıstır. Bu kerre şubemiz olağan VILLA LALE. Burhaniye ören'de yaz • kıs hizmet veren. devamlı sıcak suyu, = kaloriferi olan. restaurant hizmetlerini sunan bir dinlenme tesisidir. = Genel Kuruiu, 28 mart 1983 gü VİLLA f.ALE. yaz • kış tatillerinizde. balayı. evlilik yıldönümü. yaş günü ve = nü saat 10.00'da Yeni Tepebanafta sonlan tatillerinizde size hizmet sunmaktadır. = şı Gazinosu salonunda, Yasalar ve Anat.üzüğümüz uyannca Lütfen KONAK ARDA'ye. ve VİLLA LÂLE'ye geliniz. KONAK ARDA ve = yanılacaktır. VtLLA LÂLVyS seçiniz. = Sayın üyelerimlze »e llgilileTelefon Bnhkesir: 6575 Burhaniye: 343 = re duyuruiur. = = = = = îstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanhğîiıdan, Fakültemizin aşagıda bellrtilen bölümlerlnde açık bulunan asistanhk kadrolan karşılık gösterilerek araştırma görevllleri alınacaktır. 7 Nisan 1983 tarihinde yapılacak olp.n Yabancı Dil ve 8 Nisan 1983 tarlhinde yapiîatrak nlun Bilim sınavına katıîmak isteyenlerin, kısa özgeçmlşlerirıi bp.lirtir bir dilekçe ile 4 Nisan 1983 Paaartesi günü raesai saaü sonuna kad;ır Dekanîığa müracaatlan duyurulur. Röliıtnii İKTİSAT Ana hiünı dalı iktisat Teorisi ve İktisat Tarihi İritisadi Cîeiişme ve Uluslararası İktisat İktisat Politikası Mallye Teorisi Rütça ve Mali Pianlama Mali Hukuk İşletme Uluslararası tlişkilcr Siyasi Tarih Calısma Ekonomlsl îş Hukuku Yönetim ve Çalışma Psiko'ojisi Ekonometrl Yöneylem Araştırması tstatistlk fınvanı Araştırma Görevüsi Adedi PETROL • ÎŞ ÎSTANBUL ŞUBESt TÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1 Yoklama ve açılış, 2 Kongre divam seçimi, 3 Saygı duruşıı, 4 Konuklann takdimi •• konuşmaları, 5 Yönetim, Onur ve Denetim Kurulu raporlannın okıınması, 6 Raporlar üzerinde göruşmeler, tenkit v e dilekler, 7 Kurullarm aklanması (ibraı), 8 Seçimler; a) Şube Eaşkanı b) Şube tdari Sekreterl, c) Şube Mali Sekreteri, d> Şube Yönetim Kurulu, e) Şube Onur Kurulu, f> Şube Denetim Kurulu, g) Merkez Genel Kurul delegeleri. 9 Kapanış. MALtYE İLİSKİI.ER ÇAIJ^MA EKONOMÎSİ ve ENDf^STRİ ÎT,İ!5KİT,ER.t EKüNOMETRÎ Satılık boş dükkân Kadıköy Halitağa Cad. Satılık Dükkân: Ambayla da takas edilebilir. Mür.: 38 632«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle