Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MART 1983 *** * HABERLERİN DEVAMI Cumhuriyet 11 Türkîs Genel Sekreteri (Bastarafı 1. Sayfada) ya Sanayicileri Sendikası (MESS) taraf:ndan ortaklaşa olarak düzenlenen «tş Değerlen dirmesi ve Metal Sanayii l ş Gruplandırma Sistemi» konulıı seminpre, ayağı kırık oîdu gu için Türklş Genel Başkanı Şevkct Yılmaz kstılamadı. Şev ket Yılmez ve Türkİş îcra hoyetini temsilen Genel Sekretcr Kaya Özdemir'in nulun duğu seminerde, TİSK Gene! Başkanı Halit Narin, Prof. KemaJ Tosun Prof. llhami Karayaîçın. DPT Müsteşan Ytl riınm Aktiirk, Prof. Turan Ya* san, MESS Yönetim Kurulu Başkanı lîahri Ersöz, Prof. Fa ruk Akiin, Tiirk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa ö z hek birer knnuşma yaptılar. YHK Başkanı \aci Varlık da dinleyici olarak seminere katıl d:. Kaya özdemlr ücretler konusunda şöyle konuştu: «13 EylUl l'JgO'drn bu yana ulkemizde gelişmektc olan dü şünce yapısı, yıllardır vurgu lanan bir sistemi. Tiirk Metal Sendikaınızm yıflardır vurıru ladığı bir hiçiıne döniiştürmek için hepimizi zorlamakta rtır. İ'ıret adalctinl sağlayahiı rneınizin bir yoltı, scyyanen ficret sisîemini terketmrk, ka Jifiye işgiicüne önpm veren bir iir.rot yapısını geliştirmek v« ülkcmizrie özrllikle işçilcrle memurlar arasındalrt Ocrct farklılığını büyük ölçüde pi dererek. sirkülagyon önlemek ssayesiıvle miimkün olabiliv. Üerctte adaleti savunan ve yeknesaklığm çülerilmcsini do işçl olarak beııimscyen Türkiye tşçi Sendikaları Konfederasyomı, iilkemiz at;sınflaıı soıı derere hayatl olıiıığumı hildiçimiz bu knnuv.i soıı devece olıımlıı bir biçinı dr yaklaşmaktadır.» Kaya Özdcrnir daha sonra YHK'nın bu konudaki tuîumu na d«çindi ve scyle konuştu: «Bizinı tarafıınızdan çok önetnli eleştirilere tfibi tatnlan YHK'nıın bize göre bu konıı da aldığı kararlar isabetll vc tutarlıdır. YIIK, Türkiye Ma denl Eşya Sanayicileri Sen dikası ve Tiirk Metal Sendl kasının aralarında anlaşaralı gütiirdükleri iicret karanm lıa yata perirme yolunda son dere ce isabeili bir karar abnış VP bu karan nygulamaya koymuş tur. Bu nedenle sık sık pren Kiplerimize ters düştfiğü için cleştinliğlıniz, ama muhterem şahsiyetlcrine her zaaıan iay çılı olduğnmuzu Uade etme ye devam ettlğimiz VHK'nun üyeİRrini huzurlarmnda başta sayın başkanlan olmak üzere tebrik etmek istiyorum.» Kaya Özdemir'den sonra söz alan Türkiye îşveren Sen dikalan Konfederasyonıı 'TİSK) Cîenel Başkanı Halit Narin günün aktüel meselele rinden bir tanesinin iş defeerlendirmesi olduğunu belirtti ve şöyle konuştu: «Gftnfil ister Id, işçinin ve işverenln ferdî değerlendlrilnıcsi ysp'Iabilsin. Tfirktyemiz dr rksik olan ve olması mut laka (tpre.kli olan şey Jnsanın d"f'erlendirilmesidir. Srndikal hayatın içimie dcn Riyi kurmak isttyen işçl işvereıı toplulııpunun başta s;^ lcn prnl)li>mi. işin do.iferlrndiril nıpsi, Işin takdlr edllmeslriir. 12 Eyliildpn nve\ fferirdfKİmiz .«pntlcrl çoziimüzün öııiin den kaybetmeritjHnıiz sürecc, üeıınişr bakarak aplercfti da. ha fyi düşiinchildiğlmi7. sürc«e. IşverenİPrlmlz işçisini unutnıadığı, Işçllerhnizin de iş verenlerinr saygıyı kaybetmedfftl sürece, yaptıgımız biitiiıı defrcrlfndlrmpler mutlak Mirette nıillî ekonomimize. hl/<lt"i sonra ffelrcRk nesiilpre ınııihılıık gptlrecektir.» Hoşgörü Yoksa Bastarafı 1. Sayfada list Parti liderlerl, orakçekiçli bayrağa sanh kürsüye gelip, konuştular. Delegeler, parti liderlerir.l. uzun uzun alkışladılar. Herhalde Hristlyan Demokrat Parti. Cumhuriyetçi Parti ve Sosyallst Partl'nin de kongrelerl böyle oluyor. Liderler, bu toplantılara katılıyorlar; parti çalışmaları için başanlar diliyorlar, bu arada, açıkkımak istedikleri görüşîeri ya da dilekleri varsn bunlan da kongresi yapılan partinin bayrağına sanlı kiirsü üzerinde kamuoyuna rahatça sunuyorlar. Demokrasi, e«rer çok partili bir temele dayanıyoısa, partiler birbirlerlyle «bar»s içinde birarada yaşamak» zorundadırlnr. Partiler arasında uygarlık köprüleri kurulmazsa, siyasal hayat, kısa Eürede arapsaçına benzer, düşünce farklılıklnnna dayah çatısma ve çekişmelerin yerinl kişisel kinlerin oluşturduŞu «fturKUz kavgalar ahr. Bixde böyle o1me.1ı mı? İtalyan Komünist Partisi'nln Kongresi'nde konuşan Cumhııriyetçl Parti. herhalde siyasaî görüglerinden hk: ö(5':;n vermis değildir. Komunist Parti lideri Bnvl\nguer'in elini sıktiktan sonra. orakçekioli kürMide. alkışlrır arasında konuşan Hristiyan Demokrat Pavti lideri. herhalde Hristiyan Demokraflığından va/.geçmedi. Bu bir uygarlık sorunudur. Demokrnsl bir «ıiülasma rejimi» ise ayrı ayrı gövüşlerin, bir anayasal oerçeve içinde ıızla.şması ve bu uzlasma sü'reclnde uygarca dlyaloglann lcurulması zorunluclıır. BiKde. demrıkrasiyl, çok partili hayatı, Uör döğüşü haline .suk.ın binbir türlü neden vardır. Fakat. herhaldft bu nedenlerden biri. hcşgörH yok«unluğudıır. Sivasal hayatı, gerginükler içine itmek, karşılıklı görüşîeri rcredeyse bir ksın davssı nekişmesinc sokraal: bize bugüne dek çok pnbalıya maloldu. llerîsi için bu konuda ders alinır mı. bilmiyorum. Tiirkiye'de, kargıt ideolojik görüşler öyle noktalara sürüklenmlştir ki. bu gerginlik ortamınclar. kolay kolay sıynlmak da olanaksız hale girıniştir. Solcu musun? Tamam. Sovyet ajanı, Moskova'nın adamı, KGB'nin satıhk maşasısın. Sagn mısın? O da tamam. Amerikan uşağısın. CÎA* nin njamsın. işbirlikçi kapitalizmin hizmetkant.ın Böyle olanlan yok mu? Var, elbette var. Ama sapcı olup. CÎA ajanı olmayan, solcu olup KGB ajanı olmayan j'oksa, işimiz bitik demektir. herkes birbirini ya CİA ya da KGB ajanı olarak görür. Eiyasal olaylar da casuslar savaşma uöner. olnr. biter!. Yok, yok toplumu bu gerginliklerden kurtarmak gerekir. Demokrasi liberal kapitalist düşünce ile sosyal demokrat sosyalist düşünce arasında bir tahterevallide yaşar. Bunun sağmda ve solunda da düşünceler olur. Fakat. ana merkez, liberal kapitalist sağ ile sosyal demokrat sol arasmdadır. Liberal kapitalizm ve sosyal demokrat sosyalist düşünceler. «zabıta vak'aları» değülerdir. Bunlar, her toplumda sosyolojik tabanları bulunao ve ö?ffüree> örgütlendiğl ve uygarca temsil edildigl ölçüde demokraslyl yaşatan, Batı demokrasisini, Batı demokrasisi yapan temel dayanaklar ve kaynaklardır.. Karşıt görüşîeri uvgarra tartışabllecek kadar kendinden emin, karşıtlarına saygı duyacak kadar hoşgörülü siyasetçiler olmazsa. demokrasi de olmaz. Olmayınca da demokrasi, bir küfür yarışına, külhanbeyliğe, düzeyi düşük polenıiklere konu olur. Ve sonra iş «karakolda biter». Artık lşlerl karakoldan önce çözmeb gerekmiyor mu?. «SlPERYILDIZ» VE «YILniZLAR» Tür1* hafif müziğinin tanınnuş savliicısı Ajda l'ekkan 1983 .Mlındaki ilk imUrisiiM' «süpcr yıldız» olarak çılıtı. Kendisine Amerikalı zenci şarkıcı Tommy Garptti ve ki7İarılan nluşan tngillz daııs gruhu eslik etti. Ço Runlukla tek başına şarkı söyleycn «süpcr yıldız» zaır.an zaman diğer «j ıldular»l;ı lıir araya geldi. (Fotoğraf: Erdoğan Kii.seoglu) Herkes "star,, Ajda "süperstar,, Yalçııı PEKŞEN Şan tiyn'rosunda sahneya konula.ı, «Afda SüperstarAj da SüDeryıldız» adlı mü/.ikül gö^teri, yapımcısı Esemen Bostancı'nin söyledi;:ine göre. «İstanbullulara Pa ris. Hamburg, Las Vegas \a nio de Janeiro» gecolerini yaşattı. Bu yr'.biincı kentlerde hir gece seçjımeyen IstanbulluInr üç saat boyunca «Paris, Hanıburg, Las Vegas ve Rio de Janeiro'da nasıl eğlenildiğini» ösrenmiş oldular. Ilk gcco görduğümüz kadanyla şöyle eğieniyorlardi; Seyircilor programın ilk Erken (Baştarafı 1. Savfada) laııtr yaparnk konuyu gfirüştüler. Emckll Sandığı yetkililerl erken emeklilik konu sımun knbul edilmesindeıı ya ^a bîr snruşii paviaşıyorlar ve buna 15 16 ayrı gerekce co'iterivorlar. Konımun dogura «•agı sorunlar ayrıntılı biçim <le inceleniyor, cetirecegi ma li Vük hesaplanıyov. Emekü sandıği'nda 2'1 yılını rtolduran erkek memurlar ile 17 yılını doiduran kadın mnmurİBnn savısmın saptsnınası çalışmalarl yapılıyor. Şıı anda 19 yılı doldurmuj metr.ur lar ile 14 yıllık kadm memMr ların da sayısı saptanıyor. Bu sayılar belirlendikten son ra bütçeye cetirecegi yük ay nca hesaplanacak. Devlet memıırlannin kazanılmış hak aylıldarını bir de faya malısus olmak üzere öğrenlm durumlarına bakılmak sızm bir derece yükselten ve 1 mart 1979'da yürürlüğe Rİren 2182 sayıh yasadan yararlanan memurlann üç yıl borçlanmak koşuluyla erken emekü olma !art kotiusundaki önerge, Selçuk Kantareıoglu'nun yasa öne« risinin görüşülmeüi sırasında ccnel kurulda kabul edilmiş tl. ögrenildigine göre, bu haktan yararlanmaları gereken ha ler» 19 ve 22 yıllık erkek memurlarla 14 ve 17 yıllık kadm memurlann yarıya yakının er kcn emeklilik hakkınj isteye cekleri diişünülyor. Bu kontıtia hir toplam rakam çı karılmasına cahfilıyor. Ma liye Bnkanlıfiı'ndan bu konuda bilgi istendi. Hazine için doğacak yükün belirlenme^i, Maliye'dcn istenenler arasm da bulunuyor. Çu anda 500 bin emekli, 1 milyon 300 bin çalışan memur buluııdufiuna dikkat çeken yet kililer, erken emeklilik hakkından yalnızca 2182 sayıh ya snnm yürürlüğe girdigi 1 mart lf)T9 tarihindeki çalışanlann yararlanabilecrklerini, bu ta rîlıten sonra işe Rİrenlerin ya rarlanaraayacaklarını beîiriiyoriar. Selçuk Kantarcıoglu'nuvı ya?a önerisinde, 2182'den yavarlnnamayan 1. dereeenin 4 kademesinrieki memurlann rie rece yükseUilmesinden yarar Ianmalannın öngörüldüğüne rlikkat çeken yetkililer, bu yasa önerisinin kökeninde de bir haksızlık bulundugunu SRVunuyorlar. eGenel Kurultla kaVml edilen önerge ile bu lıaksızlığın daha da artırıinca gı vur^'ulanıyor. OtRAY'IN AÇIKL.4MASI Danışma Meclisi Kocaeli üye sl Feridun Güray. erken. emek lilikte Emekli Sandığı ve Hazi nenin yarar sağlayacağı görüşü nü savunarak şu açıklamayı yaptı. «Bu üç yılm Emekli Saııdığt kcseneği memurca ödcnc cesimlen Kmekli Sandıgına ö nı>mli bir grlir sağanacaktır. Deviet, daha önce çıkarılan ."Î553 sayılı >asayla üste yiiî de 25 vorerek ıııemurları re' sen emekli etme yolıına gitmiş ti. Halbuki şinıdi emekli olan üste para verecek ve farklı bir ikramiye alamayacak. t'steltk bu üç yıl da Ikrami ye hesnbında değerlendirilme yecck. Onun için ünerinıiz taıraıneıı devleti vc özcllikle Emekli Sandığı'nı koruyucu bir içcrtk arzetmektedir.» Luns Baştarafı 1. Snyfacta farmfililniin ırerçeklesemeveccğini anladık Çünkü. Sovyetler bu onerjyi kabul ctmiyor.» Reagan planımn, «ulaşılamayacak bir lıedel'» oldugunu siiy leyen Luns, yine de bu formülün «ideal çiizüm» olduğuna inandıgını kaydet.ıi. Başkan Reagan tarafından Reçtigimiz yıl ortaya atılan «sıfır çöziim» tormtilüne göre, Sovj'etîer Avruna'dakl tiinı orta menzilli füzelerini kaldır. dıklarj takdirde yaşlı kıtaja 572 tane «Cruise» ve «Pershiı.j? . 2» füzesinin verlestirilmesinden vazgeçilecek. Sıfır Çöziim formülünü bir «dinsel doRmaya» benzeten Luns. «Pazarları kilisede törcne gitmek iyidlr, ama bunu baftanın her ffünü vapnıak pra tik olmaz» dedi. NATO Genel Sekreteri sözlerini şöyle stirdürdü: «Artık ara çözümü düşünme. ye baslamalıyız. Diğer bir deyişle, sıfır çöziim idealdir ama, biz şimdilik ara çtfzümle yetiıımek durumundayız. Ara çöziimüîi ne olacaği ise ancak müttefikler arasında yapılacak danışmalardan sonra saptanabilirj. Luns'un konuşması, gözlemciler tarafmdan şimdiye dek yuksek düzeydeki bir NATO yetkilisinin, sıfır çözüm formü Hine karşı giivensizliğini en güçlü biçimde bclirtmesi olarak tammlanıyor. TASS TASS ajansı Sovyet topraklanru altı dakika içinde vurabilecek olan 572 Cruise ve Pershing2 füzesi Avrupa'ya yerleştirilirse, Sovyetler Birliği'nin de ABD topraklannı hedef alan misilleme niteliginde önlemler alnıaktan çekinmeyeceğini kaydetti. Avrupa'ya yerleştirilecek ABD füzelerine karşılık, SovyeUer Birliği'nin alacagı flnlemleriıı, yalnızca Avrupa'ya yönelik olacağını dUşünmer.in mantıksızlık olduSunu bclirfen TASS, alınacak önlemler konusunda bilgi vermedi. TASS'ın yayınladıgı yorum son üç jrlln içinde yaptıgı dördünc» nvanyı oiuşturuyor. rin küık mantolanm seyrederck vo yer kavgası yapan ların tartışmalannı dinleyerek geçiriyorlardı. Bu s'rada sahnede ışıkh Ajda Süperstar» yazısı oku nuyor, arkadan «palavra, palavra» şarkısının melodi3İ duyuluyorciu. «Süper yıldız. Ajda'dan önce sahnede Ingiliz dsns grubu «Golden AngclsAHın Melekler» göıündüler. Iııgiliz kızlfirı önce, aynı gösteride ver alacak bir komedi grubu ile kanştmldı ve dans taklidi yaparak halkı güldür meye çalıştıkları, yüzlerine 20 dnkihasını, oyun başlacJ:iitf;:ı sonra salona girif) yürlsriııi arayan müşterilo Füzeierde "ara cözüm,,e Baştarafı 1. Sayfada NATO'nun LVıM yılında alrtı ğı karar lkl yönlüydü: Sovyetler'in Avrupa'dakl orta menzilli füzelerine karşı yaşlı intava Crntec VP PersMng 'l füzelerl yerleştirilecek, ancak bu arada. Sovyetler'le oıta menzilli füzelerin indirimi göriişmeleri sürdiirülecekM Ne var ki, ABD ile Sovyetler şimdiye kadar orta menzilli füzelerin indirimi konusunda bir anlaşmaya varamadllar. Varacaklanna ilişkin bir belirti de yok. Bu durumda Amerikan Cruise ve Persh l n g . 2 füzelerinin sonbaharda Avrupa'ya yerleştirilmesine başlanması önçürülüyor. Başkan Reagan. sestiSinıiz yıl ortaya attığı Sıfır Çöziim formiilü ile, Avrupa'ya Cruise ve Pcrshing2 füzelerinin yer leştirilmesinden va7ge(,ilmesine karyıl'k, Sovyetlerin yaşlı kıtaria hulunan 333 tane SS 21) ve 300 S S 4 ile S S 5 füzelerini kaldırmalaruıı istemişti. SS 20'lerin Avrupa'da ön üs. lerde bulunan Amerikan nükleer denizaltıları ile Ingiltoro;' de üslsnmiş olan ııztın mcnzilli bombarrlıman uçaklarma kfirşı dençeyi saîladıgım öne süren Mo.=kova, bu nnoriyi ke sinlikle rrrtdetti. Sovyet lideri Yuri Andropov'un geçtiğimiz y;I aralık aymda yaptıgı ve. SS 20'lerin sayısını Fransa ile însiltere'nin füzeleri sayı?ı na (162) indirme önerisi de NATO tarafmdan reddedilince nükleer füze Körüşmeleri çıkmaza Rİrdi. Bu aradn, Amerikan füzelerin irt Bn1ı Avrupa'ya yerlcştirilmesl tariM yaklnştıkça yaşlı kıtaria huzursuzluk artıyor. ABD füzelerine karşı tepkiler yogunlaşıyordu. Ülkelerinde nüklepr silah aleyhtarı akımların afiır haskısı alttnda bulunan Ferleral Alman, İtalyan ve tngili/ hükümetlfrl daha esnek bir tavır içine sirerek. ABD'yc bir ara çöziim bulunmasını önermeyp baçladılar. Bu «ara çözüm» Reafian'ın «Sıfır Ç57Üm» formiilü ile, Anrloropov' tın orta menzüli füzeierin sayısını 162'ye indirme önerisi arasında bir tı^laşma fnrmülü olacaktı. Oerek Federal Almanya Başbakanı Hflmut Kohl, cerek.se îtalya Dışişlcri Bakanı Emilio Colombo'nun lu tumrınu yumuşatması için Reagan yrnetimine baskı yapfık lan biür.iyor. ABD'de i.=e bu konuda iki Körüş var. Cenevre'de silahsız lannıa sörüçmelerine katıl.in Amerikan h<yeti bnşkanı Pn«l Nit7.<\ daha nsııek ılavvanma yanlifi oînrak t.nnınıvfr. Savunm.ı Bakr.nı Caspar Wfirvberger'in Rnıbu ise «Sıfır Çözfim»de l=rar ediyor. Ancak Reaçan yöneüminin rie Rerçekleri çörmeve başladtğına ili?'.cin bclirtller var. 16 mart tarihli «Intenıational Herald Tribune» gazetesi, Bcyaz Saray'ın füze görüşmelerini çıkmazdan kurtarmak için yeni bir önerl Retirme ko nusu üzerinde «cldâi biçimde durduğnnu» bildiriyordu. Heagan yönetimi içinde, sert lik yanhları ağır basmarsa, yeni Amerikan önerilerinin ya kında açıklanması bekleniyor. Avrupa'da çok tehlikeli yeni bir nükleer tırmanmaya yol açabilecek çıkmazdan kur tulup, bir ara çözüm üzerindfi anlaşmaya vanlabilmesi kuşkıısuz herkese rahat nefes aldıracaktır. de konıik maskolor taktıklan sati'.ldı. Fakat sonra an laşıldı ki, dans taklidi değil. dans yjıpıyorlardı. Yü?lerindekı do maske değil. kendi yüzleriydi. Bıı Vıziara neden «Altm Melekler adı vcrildiği do prograTi bovunca anlaşılama dı. Sonunda Ajda Köründü. Beyaz bir giysi ile 810 çarkıyı arka arkaya söyleyen Aidfi, dr.lıa sonra •Tommy where areyou diye seslcnerck Araeriknlı meîslekdası Tommy Garctt'yi sahneye CRğırdı. Birlikte «I love you baby» çarkısını söylerkcn sö7İerin finiamına uygun oln rak birbirlerine sanldılar ve bagazin basınına epey malze m f çıkardılar. Çekoslovak «Black Theater •siyah tiyatro»mın çok begenüen gösterisinden sonra Ajda bu ke?. siyah giysilerle aahneye gcldi v e İngilizce şarkılardan oluşan bir program sundu. Böylece ilk bölümde Türkçe şarkılara Ame rikan çeşnisi katan Ajda. ikinci bolüınde de İngilizco şarkılar?. Fransı/ca bir Çt'5ni kattı. îkincj yarıda Ajda. ve Tomrnv'ınin şarkıları sürdü. Ingiliz komedyeni Alain Capbell'in çok be/îeniltüi gösterisinden sonra hep bir likte Brazilya karnavalı cnn landırıldı v e «süpcr yıldız> gösterisi sona erdi. Gösteriden önce yapımrı Egemea Bostancı ile Itonuştuk. «Süperstar» sözü nereden çıktı sorusuna Bostancı. «piyasada o kadar çok star var ki, merburen Ajda'yı süperstar ilan ettik» dedi. Bostar.cVnın söylcdipine göre, «Süperstar» bulunduktan sonra bir de «doğişik» r.tar aramışlar ve sonunda Tommy Garctii'yi bul muşlardr Bostancı bu «dcgişikliğin» ne olduğunu açıklamadı ama benim anladığıma göre Tommy'nin en degişik» ynnı, dalm önce çarkıcı claralt bilinmemesiydi. Bu tür müzigjn ülkesi sayılan ABD'de sanatçının kıymeti bilinmemişti. Lübnan yönetiminden (Baştarafı 1. Sayfada) orclu ile Bau Beyrufu dtneüoyebilen Emin Cemayel'in gücünün sırurh olduğunu Anlsara da kabulleniyor. Ancak Türkmen'in Cemayel'e vurguladıgı nokta, pekala bu smırlı bölge içinde de «bazı önlemlerin» alınabileceği yoiuııda oltiıı. Türianen Başbakan Şefik AVazzan ile görüşmesinde konuııun gazetecilere açıklamadığı ayrıntılarma girdi. Türkmen, Ankara'ya dönüşünde dikkat çektiği önlemler konusunda Cemayel'den olumlu bir yanıt aldığım bildirdi ve genelde olumlu bir hava yansıttı. Gelgelelim gücü zaten sınıriı olan Cetnayel, bir yandan güneyi işgal etmiş olan İsrail ile Belta Vadisi'ndeki Suriye birliklerini ulkeden çıkaımaya uğ raşır, bir yandan. iç savaş sonrasında kamplara bölünmüş olan ülkede meşru otoriteyi kurmaya çaîışırken, öncelişi Ernıeni tedhişçilere verebilir miV Ya da bunu göze alabilir mi? Göze a'.ması halinde karşılığmda Türkiye'den bir talepte bulunabilir mi? Bu aşamarla. üç milyon nüfuslu LUbnan'da 250 bin kişiyle finemli bir azmlık olan ve parlamentoda da Taşnak Partisi aracıhSıyla temsüciieri bulunan Ermeni toplumunun Lübnan'ııı iç politik denkleminde tuttugu yer tiüşünüldüğündt;, aynra Falanjistler ile çeşitli kamplara bölünmüş olan Ermeni toplumu arasındaki karmaşık iiişkiler hatırlandıgmda, bumın Cemayel açısından koİay bir iş o'.madığı savlanabilir. İşfe Türkmen'in Bcyrut'a yap tığı yıldırım zij'aretin Ankara'da yarattığı beklentilerin gerçekleşip gerçckleşemeyeccği Lübnan'ın iç duruınuna ilişkin bu dengelerle yskmdan ilişkili, Bu açıdan aşırı bir iyimserliğe kapılmadan Ankara'da ihtiyatlı bir bskleyişin başladıgı söylenebılir. Bunlann ötesinde Türkmen'in ziyareti hakkında şu noktaya da dikkat çekilebilir. Tüık Dışişleri Bakanı pekala Ermenl tedhişçilerin aııa üsleriııden blrl o!an Beynıt'u ziyaret edabüeceğini dünya kamuoj'iına göstermiştir. Bu da daha çok psikolojik bir unsur olarak gözükmektedir. TGS (Baştarafı 12. sayfada) miş midlr, edebilecek midir? Olağanüstü sîyasal dönemlen.le, olağanüstii slyasal dönemlerdeıı çıkılmasında eleştirinin ö. netninl Tiirk basını ItavrayabiIecek mi?» Güneş Gazetesi yazarı Ismail Cem de konuşmasında basm ve siyasetin birbirini tamamla dığım ve birbirine gereksinme duyduğunu belirtti. İsmail Cem basın bzgtirlüsünün top lumdaki diger kurumlara clc! di boyutlu yararlar saglaması halinds kamuoyunun basm öz gUrlügUne sahip çıkacağmı savundu. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı N'pzih Demirkent basm özgürlüSündem söz etmeriKn önce basmm sorunlannın göriümesi gerektiğini savundu. Demirkent gazetelerin varolmak İçin finansmana gereksinimleri olduğunu vurgulayarsk, bu sonm nedeniyje gazetelerin nitelikli insan bulmnkta güçlüu çekt.iklerini belirtti. Hürriyet Gszetesi yasrarı Oktay Ek?l, basının kendi kendini kcntrolünün basm özgürlüğü ile yakmdan ilgili olduğunu söyİRdi! Ekşi çeşitli ülkelerde ki basm konseylerinin çalışnıaları hakkında bilgi vertîi. Tcroüman garetesi yazarı Nazlı llıtak da basın özgürlüğünün tarihi gelişlmini anlattı. Siyasi partilerin ve poütikacılarm kaderinin birlikte örülmüş olduğunu savunan Ilırak, «Onlan savunmak basının menf.i atl ivabıdır» şeklinde konuştu. Kürriyev Gazetesi Hukıık Danışraanı I'rof. Çetin Özek de pa neide yaptığı îconuşmada, Hu kıık aç:smdan basm özgürliisü konusunu e!e aldı. Özek ba smın kurunısallaşmamı.ş olması nedeniyle, siyasal yapıyı etkileyeceğine ondan ctkilendiğini belirtevek, basının herhan 0 bir sanayi kolu gibi çalışî;ftı nı söyledi. Milliyet. Gazetesi ya /an Miinıtaz Soysal da basınm i!7im dönomde sivasal Kistemi yapısal nlarak etkilföiğini Kavıındu. Basmuı birinci görevi nin ço!; sayıda insam, olgular rlsn haberdar etmek olduğunu belirten Soysal, basımr. güeii nün bu iletişimden kaynakian digını söyledi. Soysal, «gazetrıiieri yalnızca devletten Relen aşın sırMrlamalnra karşı değü, scrmaye çpvrelerinden gelecel'; etkilere karşı da knrıımanın vohı kontrnl mekanizmasınm kendi içîndc kurulmasıdır» dedi. TGS Başkanı Nıil (îürell tarafmdan yönetilrn ve kalahalık îıir dinrafından yonetilen ve kalabalık biı riinleyici toplu luğunun izledigi paneliıi ikincı bölümünde, konuşmacılar izleyiciierin sorularını cevap ladılar. Âğca, Sofya'da Türk (Baçtarufı 1. Sayfada) ile aynı durumdaydı. Walter, Vitoşa uteliııde nelere taııık oimamıştı ki? Papa 'i. Jı>an I'aul'ü öldürnıck isteyen Mehmct Ali Ağca ile Bekir Çelenk'i otelde görmüşiü (suikast girişi minden 19 ay öııcr) Ağca UH numarah odada, Çelenk 1078 numarah odada kaîıyordu. Waltcr için hsr sey 1980 lıaziramnda başlamıştı. Bağlı bu lundnğu adamlardan biri, tsviçreli bir kaçakrı, kendisine Münih'e gidip malla dolu bir kamyoıı .çetirmoKİni söylemişti. Walter. Münih garının karşısın da Vardar adlı. clektrik nıalzc meleri safcın bir mağazaya gi decekti. Ancak TIR şoförii, bu mağazaya arada bir Mehmet Ali Ağca'nın ugradığuu bilmiyordıı. Aynı şckilde, Vardar' dan sorumhı olan ve Abuzrr ; L ğurlu İle çalışan Gültas kar dRşierin Türk polisi tarafmdan silah ve sigara kaçakçılığıyia suçlandığını da bilmiyordu. Wa!ter'in yonl yolcHİuğu, ali şılmamış bir biçimde başlamış tı. Kamyondan başka, yanına bir Ue rehber verilmiştl. 30 y:ış Janndaki bu rehberin adı Ömer'di. Gümrttk muamelelerlnl 2(1 dakikada tamamlayabilnıe ycteneğine sahipli. Walter'in îsviçre.li işvercnine göre bu Ömer, Ağca'ya sahte pasaport sağladığı söylfnen ömer MerHan'dan başkası değil. \Valtev'e 16 ton kakao>ıı S. Arabistan'a götürme görevi verilmişti. Sof ya da yolu iizerindeydi. Öıner kendisine, Vitoşa otelinde 3 pün kaUcaklannı söyleyince pck bir şey aıılamamış, içlni de bir korlcu kaplamıştı. Oteliıı otoparbında Ömer, şnföre, kam yonun anahtarlanm ve kağıtla nnı bırakmasını söyledi. Bir saat sonra ise kamyon ortadan kaybolmuştu. 'Nornıal' diyordu Ömer Bıılçar işveren Iramyonu gerl aldı. İşveren Bulgari» tan'ın ilk firmalanndan biriydi: İhracatİthalat şirketi Kin tcs, kakao dışında her şryle u ; rışıyordu. 14 haziran 1980'de Waltrr. kamyonu bıraktıgı yerde geri aldı. Yol izin kağıdı değismiştl. Ancak Münih giimrük polisi nin vuduğu damga aynen duru yordu. Ve artık kakao Türkiye ye gidecekti. Ömerle Kapıkıılc ye kadar gitti. Sınırda. \VaHcr in sonunluluğunu Türk mafya sından, 50 yaşlannda Thomrs takma adlı biri aldı. Ancak ; a rip bir şey olmuftu. Kiııte\'iıı depolanndan geçerken \Valtrr, kamyonıın ağırlaştığını hissetmiştî. Nitekim Tü kBulgar sı nırında, kcndisinden «ek vük» için para istenince, şoför duru ran kavramay» baçladı. Kinter. karayona ,fi ton daha ek mal yiiklemişti. Walter, «herhalde cepiıant». ve silah yüklenmiştir» diyp düşündü. Haklıydl. Jia riönvmdc Kintex'in yapfığı büyük silah kaçakçılığı Türkiye'ye yönelikti. Silahlar Türk;ye'ye iki yoldan gcliyordu. Birl deniz yoluyla, diğeri dr \Valtcr"i:ı nlaymdaki gibi kara yoluyla. Fakat bu kaçakçıUk. hem Türk, hem de Bıılgar ta rafından bazı gümrük ve polis yetkililerlni tanunayı ırerektiri yoröu. Walter, her iki sınırdaıı da kontrolsuz geçtl. Kapıkuİ!".' dcn sonra Waİter artık Türk mufyasınm riindevdi. KendİNİnc bazı cmirler ünifıımıalı ]<o lisler tarafmdan verilnıeye baş Innmıştı. AValter'in kullandığı k;<myon, Ankara'ya yaklaşık 100 lan ka)a, bir lx>n?.in ;st;ısyonuııda, üç silahh kifi tararmdan alıkoııdıı. \Valter de Türk mafyasının nlçin kendisini iio lınffa hc.yun ra bir kaplıcada. tnttuğunu hif: anlayamadı. Ağusios ayının nr talarııula kamyon kendisine ge ri vrrildiğlnde, kllomrtrc kadranında 3 bin kilometrelik bir fazlabk vardı. Walt*r Vltoşa'ya dönüşündn Türk nmfyası tarafmdan kulla nılan tek TIR şoförii olmadiîi m anlartı. Otrl Inhisinde fi kadar şoför. taşıdıklan mal ne ohırsa olsun 5 bin Alman mar ki kazanmayı bekliyordıı. ParA başka bir ülkede ödeniyordu. 11er yolculuktan sonra şoförler kamyonlan Kintev yetkililerine, pasanortları da Türk aracı lara vı'riyorlardı. Bulgar yetki lilerle direkt temasları olmuyor du. Vitoşa ntelinde diğer şorörler ln de kmıuşma nhmağı bulduk. İçlerinden birine gösterdJğinıiz fotoğraf hemen teshls edi! di: «Aa Abuzer Uğurlıı». Konııştuğumıız şoför Türk nuıfy» sının bahalarındnn birini lıemeıı ta;ımi!ştı. Bir başka fotoğ rnf üzerinde de uzun uzun dii şündii ve konuştu: «Bunu gör nıüştüm. her zaman babalarla birlürteydi» <;osterdiiimİ7; fotnğraf Mehnıet AH Ağca'nınkiydi. Walter de, jine fotoğral'tan Ömer Bap cı'yı teşhis ctmişti. Konuştuğu muz şoförier babalardan pek söz etmediler. Onları sadece uzaktan lıarda gördüklerini, sonra toplantılar için odalanjıa çekilditlcriııi söyledilcr. VValter, s.ıdece bir tek Türk tamdığını. onun da rehberi Ömer olduğunu beliriti, Öıncr'in bağlantLsı olın Bulgarlar arasından da sadece iki kişiyi ta ıııdığını söyledi: Kinte\ için ça Iışan Traikonov ve sierara kaçakçüığı Ue ugrasan bir ba?ka Bultrar firması. Despred, için çalışan TerzJyef.» ABD Baştarafı ı . Saytada körfezl deniz üssünün nereye götUrul£ceği konusunda bilgi verilmedi. Ocak ayı sonunda Türk Milli Savunma Bakanı Ümit Halük Bayülken'in Ankara'da bir Amerikan gazetesino verdiği demeçte, yer alan, «Yıuıanistan bu üsleri istemiyorsa, TttrWye bunlan NATO çerçevesinde almaya hazırdır» j'olundaki sözlerinin üzerinde Atina diplomatik çevrelerinde önemle dumluyor. Aynı çevreler, bu üslerin Yunanistan'dan aynlması ile Yunan hükümetinin Ege'de özen gösterdigi askeri dengeyl Türkiyo lehine tamamen yitireceğini bildiğinl, ancak bunun gö rüşmelerde bir «pazarük tavanı» olarak kullandıgını öne sü rüyor. Yunanistan'daki ABD askerl üslerinin geleceğine ilişkin görüşmelerin on günlük bir kesintiden sonra salı giinü yenirlprı bislayacafiı nçıklandı. Atina'da yaymlanan bir mizah dergisi, bir süre önce Sov yetler Birliği Başkanı Nikolay TikhaııoVun Atina ziyaretinden sonra imzalanan Yunan . Sovyet. ortak bildirisine ilişkin ABD tepkisini dile getiren bir muhtırayı açıkladı. Washington'un Yunan hükümetine verdigi muhtıranın Içeriğini, «hir nıizalı esorine ııygıın» diye nitelcyen deıgi, muhtırayı lm nedenle yayıııladı»mı ljeîirtti. RDzsh dergisi l'ontiklfare'de yer alan ABD mtıhtırasmda, Yunanistan'ın NATO ortak bil. dirileri çerçevesi dısına taşarak Sovyetler ile ortak bildiriler imzalamasınm «müttefikler arasında birlik ilkesini zedelediği»ne dikkat cekildi. Yunanistan hükümet sözcü. sü, ABD muhtırasma yanıt verilmeyeceğini Washington'a bil dirdilderini duyurdu. Geçen hafta perşembe günü kesilen ABD Yunan üs görüş meleri, ABD özel temsilcisi Reginild Bartoholnmev'in Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Ynannts Kapsis'i telefon. la arayıp randevu istemesiyle yenlden başladı. Türkiye'ye bellrtiyor ve Amerikan Kongresi'nln «mart ayının ortalarında krltik bir karar karşısında bulunduğu» görüşünü savunuyor. Ttirkiye'nin Sovyet j'ayıl macılıgmm önüne set çekıl mesinde önemli bir rol oynayacaSım savunan derg), Kongre'de tsrail yanlısı Ya hudi lobisl kadar güçlü bir Rum lobisl sayeslnde Tlirklye'ye yardımm dtişmanca tepkilerle karşılandığma dlkkat çekti. Dergiye göre Kongre'dekl Yunan dostlannın Anka ra'ya verllen her 10 dolara karşılık 7 dolann da Atina' ya verilmesi lstegi. ABD Sa vunma Bakanlığı'nın hare ket serbestüğini sınırlıyor. Bu yıl buna bir de Yunan Başbakan Andreas Paoan dreu'nun Yunanlstan'daki ABD üslerini ko7! olarak kul lanması ekleniyor. Buslness Weck'e göre «tç tekî siyasaî risklrre ragmpiı. Türk1ye*n«n ABD stratejisl açısmdan kaMndı*ı rtnem kanşısmda, Reasan yöncti ml bu kon« ile yiizyü/e sreltnek «orunda. Anıer'ka'nın diğer NATO miittefiklerinden gelen fıleştîriler karşısında as.keri rc.iime RiiveniIlr bir cîeslek sair'amış »ılması. Ankara W;>sbînsrlon Iliçknerini süçlendirdi. AB!) nin bu pclitikası en azindan kısa vadede dogrulufeu nu kanıtladı.» (Baştarafı I. Savtada) Mevduat rumda. Disponibilite oranınıtı düşürüîmesi ile bankaların nakit sıkıntılarımn «hanfletilmpsî» amaçlanıyor. • İkinci önlem olarak mevdnatın garantisl duruınunda bulunan munzam karssılık oranları «asağı» rekilccc!:. Bankalar bu yolla daha çok nakit para tut ma olanagma satılp buluna caklar. Ayrıca banica parası yaratma olanakları da geniijleyecek. Operasyonun bu bölümü piyasadaki para ar?:;nın bir miktar artınlma sı amacını güdtiyor. • Maîiyo Bokanhgı son öniem olarak dn. Merkea Bankasını mevduat munzam karşılıklanna halen ve rilmekte olan yfizde 1,5 faiz ontnınm kaldırılmasını tiisarhyor. Ancak geç yatırılan mevduat munzam kar şılıklarma bankalarca ödenen cezai falzlerin ise «agır lastırılması» sözkonusu. Haştarafı 1. Sayfada Yunanistan'dd (Baştarafı 1. Sayfadal sal içcrikiiyse halk arasında ayrıcalık tolıumlan yaratan lar dcrhal istifa etmelidir.» (İPrii. Yunan basınınria sevilen ve kısaca «cocis» olarak adlanriırı lan Atanasyadis'in gazetosi, Baçbakan Papanrtreu tarafın dr.n dava eüilmiçtı. Vrariirıi nazotesi Papar.drcu'nun bir kalp krizi geçirerek hastane ye knldırıldıjiını bildlrmiç, an rak yalanlatnayt yayınlamadı fiı için mahkemeye verilmiş Siycasi Komlsyonu Başkanı Orhan Aldıkaçtı'nın, Siyasi Partiler Yasası çıkmadan seçim lîanunu üzerinde komisyon da çalışma yapiiamayacağına ilişkin Korüşlerinin de Konseyde dcğerlendirileceâi ve ona göre tssarının ytiriir lük maddesinin «ileri tarihe» Dirakılmasının mümkün olup olmayacaşı tr.rtışıl'.yor. (Baştarafı 1. Sayfada)