27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 1983 KÜLTÜR YAŞAM Cum'mjriyet 5 Iki konserin düsündürdükleri Orkestramıza gerekli genc sefler Bir orkestra, müzip biîen, bildiğini aktarabileıı şeften çok şey öğrenir. Dudarova da ÎDSO üyelerine Çaykovski'nin nasıî çalmdığını öğretti. Filiz Ali LASLO &çtiğimiz ik* haftsımı oiağan ÎDSO konserîerini, birhirîylo taban tabani zıt iki yabancz şef yönettı. Birincisi otoriter, kararlı, ki şilikli, t&knık bilgisi ve raiizîk anlayışıyla orkestraya 'ü namizm getiren Sovyet Kadın Şef Vevonica Dudaı*ova, ikincisi de «Gençlik vt? Okul Orkestraîan konuk şefi» otduğunu program yazismd»» belirten. ileri derecede zarif İngiliz şef Clîve Fairbairn idi ÎDSO, her geçen yıl daha iyî bir orkestra olraa yoîunda. Yayllann tümü, ?amaTi zarnan sfandardin üstüne b' !e çıkablliyor. Üi'îeme çaîgılara gelince: Özellikie soîo birincilerin «seçme» olması gerekli. Obua, korno ve ba2en flüt dışmda, daha cesaretli ve kişilikli solistîer istiyor Itulağımız. Yine de, Veronici» Dudarova gibi işinin ehli bir hanım şef, müziği yaşayıp yaşatarak, orkestranm en pısınk elemaru m bile kabuğundan çekip çıkanveriyor. Dudarova'mn eüeri Çaykovski'nin müziğini resim gibi çizerken, orkesfcranın tüm üyelerini güç lü kişiliğınin etkisi aîtına sJ dıgı gözden kaçmıyordu. Bir orkestra, rnüziği b.ilen, bildiğini aktarabiien s©f fcön çok şey öğrenir. Nitekim, İDSO'nun üyeleri de Dudarova'dan «gerçek Çaykvski nasıl çalınır»ı cğrendikierini saklamıyorlar. Keş ke orkestraımz her hafta bambaşka nitelikte şeflerle çalışacağına, Dudarova gibi bıriyle üst üste birkaç haî İŞİNİN EHLÎ ŞEF Veronica Dudarova gibi işinin ehli bir r tü biriikte olabilse, Bireı* SG şef, müzigî yaşa3 ıp yaşatarak orkestranin en pısırık elematıını biie kabuğundan çekip çıkanveriyor. j önemindeki bu Sue Ellen gibi öptü ankaya, Hoşdere'de bir aile var. Karıkoca çalışır. 33,5 yaşlarında, sevimli mi sevimli ikiz kızlarma da Emîne Bacı adında, eîi yüzü düzgün, genişten bir kadıncağıa bakar. Kaclın bütün gün evdedir, bem ev işierinl görür bem cke ikizlere göz kulak olur. Akşam olup anne ve baba eve dönünce cocuklarm anlatacak!arı çok şey vardır. Burılardan bırt dc ara sıra eve gelen «emrai»dir. Emirıe bacı öyle tanıtmış çocuklara.. «Emtnl geldi. emmi gitti», «emrai aşağı, emmi yukan»,. Eh, bunda gocurıacak bir şey yok, Emine'nin bîr yakını, amcasıdır, gelir uğrar, hatır sorar. gidcr. Derken bir akşam, daha anne ve baba kapıday ken çocukiarın sevmçli çığlığı: «Emmi gene geldi, Emlne bacıyı da öptü..» Anne çok doğal karşılar bunu: Tabll yavrum... yakmıdır. Ben sizi ö ınlyim? Ikizîerden ötekl atılır: öyle degil anne, Sue fenen gib! öptu.» îş anlaşılır, Emine Bacı'ya da yol görünüı. Gelin de şimdi televlzyonun yararlarını küçümseyin bakalım.... G DEGIŞIK BIR TÜR Esin Afşor, yıllar süren bir aradan »onra değişik türde bir oyunla, «Kelaynaklar»la yeniden sahnelerde göründü ve ylne başarıli oldu,. Esin büyük: Bııııca yıl bir Kültür Servisj Esin Afşar yıllarca sesiyle Türk ha~ îıî müziğinin oncüleri arasmda yer aldı. yıgmlara kea dîni sevdirdi. Sonra birden kenara çekildi. sahnelerdo 6örünmez, Türkîye adına ba şan kazandıgı dış yanşmala ra katılmaz, plak doldurmaz oldu. Evlendiğı, bir erkek cocuk doğurduğu duyuldu VG aradan yıllar geçü. Sonra birden, «Kelaynaklar» adh oyunia yeniden sahnelertiö belirdi. Ve yiae başarıh oldu. Biz bu ayrıhgm ve bambaşka. bir iürle geri dönüçün nedenlerini sorduk kendisüıe. «Kelaynakîar» gıbi tek kişilik bir oyuna çıkmayı da ha sekiz yıi önce duşüıımüş tüm. Bu konuda. yakın arka daşlaruîidan birkaçı bana yardımeı olmaya da çalıştılar. Biriikte çahştık, on ça.îışmaiar yaptık. O arada «vlendim; cocugum oldu ve bu tasarı kaldı. Ama ıçirndeki öz lemi bir tdrlü. atamadım. Mü zikallerde oynama öneriJeri aidım. bütün yakınianrn kar şı çıktı. Bu önorileri de geri çevirdim... Bir sürc daha geç t.i. O aralar bir konser vermiştim. Kimsenm haberi yoktu. Herkös, nedeıı bir şeyler yapm.adi.gimi söyieyerek üstüme geidi. Çok tedirgın oldum. Dönüş yoiarı da kararımı verdım. Ertesı gün oyunlarını sevdığim Bil gesu Erenus'u aradırn. Bir araya geldik. Aceie bir oyu.n istedira kendisinden. Kazır bir senaryo vardı elinde: «Kelaynaklar. Konu iîginç geidi. Çalışmaya koyulduk. Biriikte çalışnğuîüz Ali Erdemci'yi ds Bilgesu cnerdi. Metin dört kez yeniden yazıldı. Bir süre Ali Taygun'la çalıştık. Sonunda işi Mehmet Akan'ia bitirdik. «Kelaynaklar» neyi amaçlıyor? «Kelaynaklar» çok boyutlu VÖ çağnşımlara açık bir oyun. Yok olup giden bir kuş türünün acıkh öyküsünüa gerisinde, günüînüzun toplurasal ve ekcnomik EOrunlannj sergiliyor. Doga. însan. topium ilişkileri çağdaş bir masal tadıiıda aktanSıyor. Bu nedenlo çalışrnamızı cgerçekçi bir fantezi» diye adlandırdık. Halk tiyat romuzun yardımcı öğeleri olan hokkabaz ve yardakçı ikilisinden yararlandık. Bundan sonrası için tRsarılarınız neler? Bu tür oyunian sürdür mek istiyorum. Öte yandan konserleri de boşlamak niyetinde deâilim. Ama değiyik bir türe, beste öykü türüııe ilgi duyuyomm artık daha cok. Yalnız içlmde uk de kalan bir şey var ki onu da söylemeden edemeyeceİîim. Foîkior dagarciğımızın en güzei örnekierinî çok sea lî olarak ilk gündeme getirenierdenim. Bugüne kadar bir uznnçalar dolduramad;m. Günün birinde bir uzunçalarım olmazea, içimde ki bu yara ben yok olup gicH.nceye kadar kanayacak. malar. kuşkımu/; olmasırı. ürkestraımzm kaiitesini yük seîtecektır. Clive Fairbairn'in yönett.iği 12 Mart Cumastesi konserinde dinlediğimiz zaraı*SÎZ ama iihaiii eksikliğinden muzdarip W.A. Mozart'm «Ro MajÖr K.V. 504 No» 3B Prag Seni'onisi* yorumunoan sonra, Ankara ve îstan bul Senfoni orkestralarmi uzun yıüar değerii hizmetlerini sımrr.uş cîup. bu yıî yaş lıadduıden emekliye ayn 3an fiütçü Mükerrenı BerK' den G.P. Telemann'jn (16811767) «Suito*ini dinledik. Flüt, ufak bir yayhîa r orkestrası ve kiavsen için yed:i denstan oluşan. bu yapıtt.a, çaigı grupLaıiniR birbirle rine ço]; uzak oturmalann dan doğan bir yabancılaşma ve iletişirn eksikliği dışındd olumsu/.'uk yok denecek ka dar azdı. 20. yü?yıl İngiliz bestecilerinin en popüîerlerinden Benjamin Britienin (191^ 1976) Peter Grimes Operasmdan «Dört Ara Müziği» ve Passacaglia'da baJvir üfîeme çalgılar çok önem ta^ı yordu, Ashnda bütün üfleme çaîgılara epey iş düşüyordıı, Britten eserlerinda balîir fanfarlara olan sevgisini hiç sakiamaz. Şef Fairbairn, sanırım yeterü .zrup çahştırîKası yaptıramadı&m dan, bestecinin düşündüğü pariakh1' ve temizlikte bir yorum çıkartamadı. Yukaıaa değindiğimiz gibi, orkeîtraiar iyi şeflerden çok şey ögrenirier arrıa genç şeflerin orkestramızdan bir ^ayler cğrenmesi gerekiyorsa, o gençîerin Türk şefîer oîmasm». yeğleriz. Südan isler umelikavağı'nda oturan Zafcr Murat adlı va.tandaş kar yagışları ardmdan serntteki birçok su borusunun pat lamıs olduğunu ve cadde Jerde oluk oluk sular aktığmı görünce her gece TV'de izlediği «su ve eîeî? trik tasarruflanna» karŞÎ yapılan uyarılan hatır ladî. Hemen teiefonu aça rak Sular îdaresi'ni uyar dı. Ertesi gün baktı ne ge len var ne giden Yino telefonu açtı. yine durumu bildirdi. Yine ne gelen. ne giden. Zafer Murat işi gündeliğe bindirdi ama bir çözüm bulamadi. Sular haîâ akıyordu. Gaze teraisa yazdığı mektupıa «şîmdi, diyor TV'de akşamları su tasarrufuna yapılan çağrıîarı duyduk ça üzülmüyorum. giilüyo rum. Bu çağnlan önce Sular İdaresi oe yapmak lâzım.» Memur emeklisi kefil olmaz Spor Bakanhğı'na bağlı Kredi ve Yurtlar Kururnu, universite öğrencilerine kredi verir. Eski yularöa bu para 1500 lira dolayında idi şimdi 3400 liraya yuliseîdi. Doğaldır ki kttrum., bu parayı verirken öğrenciden güvence ister. Bu güvence de, noterde »apılacah oian bir kefalet senedidir. Oğrenci, bulüuğu kefilleri noiere götürür, senet yapıitr ve noter huzurunda imzalanır. Buraya kadar tamam.. Fakat Kredi ve Yurtlar Kurumu herkesi kefi kabul etmez. Örneğin memur emeklisi kefil olamaz, îsçi emeklisî kefil olamaz, küçük esnaf kefil olamaz. Esnaf ve işçi emeklisi anlaşüıyor da. devletin «sen bu parayla geçınirsin» dediği memur emeklisinin yine bir devlet kuruluşu îarafından «muteber» kabul edilmemesine ne demeli? Dünya Tîyafro Günü büdirisîni Prof, frfan Şahinbas hazırlayacak ANKAHA, (Cumhuriyet îusal düzeyde yay/nlanan Bürosuî Merkezi Paris'te bildiriyi. tüm vaşamım Türk bulunar ve 1948 haziranmda tiyatrosuna adarnış Muhsin kuruimu^ olan Uluslarai".ası Ertuğrui kaleme aldı. 1D79' Tiyatro Enstitüsü'vrün fİTİ) un bildhisini yazar ve Mügirişimiylc, 1962'derı bu ya letlerarası Tiyatro Enstitüsü na, Enstit.D'ye üye ülkelerda 1'ürJtiye Milli Merkezi îcra kutîanan Dünya Tıyatro Gü Komitesi Başkanı Haldun nü bu yıl da 27 marita kui Taner, 1980 ym bildirisirıi laaacak 1977 yıîına kadar, ilk TürK kadin sanaîçılanndünyaca tanınmış sanat ve dan Bedia Muvahhit, 1981 tiyatro adamlarınm hazırîa yılı bildirisini Türk Tidığı bir metin UNESCO Mil yatro Yazarlan Derneği ii. Komiîeisri'nce ülkelerin Başkanı Necati Cumalı, 1982 kendi diline çevriliyor ve o yılı bildirisini de Devlet Sartün sahneierde okunuyordu. natçısı ve İcra Komitesi u1977'de Stockhoîm'de topla yesi Cüneyt Gökçer hazırlanan 1Tİ Kongresi. Dünya dı. 1983 yıh, 22'nci Dünya Tiyatro Günü'nde okunrna Tiyatro Günü bildirisini îcsı geienek haiine gelraiş bu ra Kom'tesi üyelerinden Dil bildirilenn, her ülkenin ken ve Tarih Coğrafya Fakültesi di tiyatro ve sanat adamla öğretim üyesi Prof. İrfan Şa rınca kaleme almmasmı vy hınbaş'm hazıriamasına kagiin gördü. rar verildi. 27 mart pazar günü tüm tiyatrolar halka ücretsiz temsil verecek. 27 mart 1978'de ilk kez uF«İ..3İKİ. K05K0CA SİLMfcCE. " MÜ. SAVIN/ KRAL 5US.SU3 SENIN 6ı 8İ RL'S NE BİLIVOR BJLİYORUM SUN *? »şler' ısler Eczacıbası fotoğraf yıllığı Kczacıbaşı'nın 1984 Fotoğraf Yıîiığı «Köşîüer» konusuna aynldî, 3984 yıh başında yaymlanacafc yıllık, Türkiye'nin çeşltil yöreieriorieki îinlü tarihî köşkieri görüntüleyen fotoğraflan bir araya getirecek. Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularınca oynanan Alejandro Casona'nın «llkbaharda întüıar Yasak» adJî oyunu bugüncten başiayara'K Adana Devlet Tiyatrosu'nda sergilenecek. îsmaü Bekir'in sahmye koyduğu «llkbaharda întihar Yasak» adh üç perdelik gtil* darüde Gülseren Gürtunca, Zahide Kılan, Ümit Demirdelen, Gökgeıı Hıdır, Kâzım Akşar, Münir Canar, Mehmet Gökçer ve Tuncer Necmioğlu roî alıyor. 9 Eylüi Üniversitesi Güzel Sanatîar Paktiltesî, «27 Mart Dünya Tîyatro Günü»nü bir hafta süreyle kutlayacak. Hafta boyunca, öğrencilerin yazdığı oyunlar sergiîenecek, çeşitli resitaller rerîlecek, De^iet Senfoni Orkestrası'nm konserleri yer alacak. Tiyatro haftasmda, '.vDünden Bugüne Tiyatro» konulu resim, slayt, film pGsreriIerinin yanısıra yitirilen tiyatro sanatianyla ilgili bir köşe ve «Tiyatroda Seyirci» konulu bîr karücatür sergisi de bulım'uyor. Gecen yıl ölen Amerikah sînema oyııncusu Johns Belushi'nin bîr »•ınayete kurtoan giîrniş oîabiieceği ileri süruldü. Oyuncunun b'ldü. ğü geee biriikte olduğu Catherine Evelyn Smith'in, Beîushl'yi ölc'.tirmüş olabileceğini belirten Başsavcı Yaröımcısı 3/Icntagna, soruşturrnayı dennîeş^ıreceğini açıkladı. «Avcı» ve «KÖpekîertn Günü» adh filmlerden tanıdığımız Belushi, geçen yıl bir otel odasm. da öîü buîunmuş ve sanatcınm aşın dozda eroin ve kokain alatak öldüğü sonucuna varılmıştL, llkbaharda întihar Yasak Soprano Mefda Sayar'ın san resitalî 21 Mart günü Küliür Servisi Soprano Melda Sayar, 2'i mart pazarte Bi giinü Harbiye Muhsin Ertug rul Tiyatrosunda bir şan resıta'i vereceK. Saat 18.00'deki 10 Pitalde Sayar'a piyanist Nurten Kolçak Tezınen eşiik edecek. Bir süre İ^tanbul Devlet. Opera Korosunda çaiışan. Maest.ro Gallo'ııun ve sopıano Belkıs Aran'ın eiinae uzun bir eğıtım dtineml çeçn"en Me!«la Sayar. geîeoek yıl yurt dışmda konserler vevmeye hazırlanıyor. Dünya Tiyatro Günü Beîushı'ııin ölümü kuşkulu 50 DIÎ Anketii YİLÛNCE/^Tİ\ Iİ£* 16 MART 1933 D11 anketîne kaışıîıtç olarak okur yazsrîarımız taraundan bulunup gazetemize görıderilen öa Türkçe sözieri yaîmsğa devara ediyoraz: Uste No: 2 BAHÎL (Gözü götürmez «iıalk paru] çekîine koymuştur»; BAHÎS söz açma «\sim olaraa»); BAHÜSDS (heie, «her gazete. heie Cumhuriyet dil işine çok çate,?ıyor»>; BAHT (alın yazısı); BAİS (eden, eyiiyen); BAKÎ (ölmez, artık); BAKÎR (Kız oğianlîiz); BALİĞ (çavlanma); BATIL (çürük); BEDBÎN (kara görüşiü) BEDEVJ CÇbl şeniiği, göçken, göçebe); BE'DEN (ctisse, gövde); BEDEL (karşıîık); BEDİ (yos ma, yosmalık); B'EDİIîî (apaçık); 1S2O *O£, T£LG&*F MBMURU MANASTIRU PAMPİ, t'STAN* SUCUN İŞGALiNf ANKAfZA*. YA BlLPİRüi. MUSTAFA K£^ MAL 'İN SAHS/Hfi Ç£KİL£N TBL&RAP KlSACA Ö İ "PAŞA HAZRfTLEJ LER BİR KA6AKOLUMUZU BASfP 6 ERİMİZi $EHÎT TİL£Rt DURüM ENDİÇE Rl'Cl. UA£8/'y£ NEZARGTL Nİ, TDPHANEVİ VE S6/OĞ. LÜ POSTANESİNİ OE AL MtŞLAR. 8İR SAATE KADAR &URANIM OA fŞGAL EuL LECEĞÎNÎ SANİYORUM;'.* U 16 M..4KT MümtozÂRIKAN1558'D£, KANUN? SULTAN CN EŞt HURREM SUL mN YA CARİYZ OLARAK ı/ERİLDÎ&iN, DE ROKALAN ADINOA 8İR SLAV KtZtYDl. MSA SÜREDE CAZÎSE. Sİ VE ZEKÂŞtYLA KANUNÎ'NİN EN &ÖZDB £$> OLMAYI VE KARARLAR/NPA ONU ETKİLEMEYS &AŞARMIŞTI. KANUNÎ'NİN &ÜLgAUAR SutrAAJ'OAN ClAAf SÜ. YUK O&LUNA KARŞi KENül LU SA YEZİT'/ SAVUNMUŞ VE MUSTAPA W/A' İDAVUNt SAĞLAW$, 77. KANUNÎ'NİN ÖLÜMÜNPEN SONl ÇIKANBAYEZiTD£ ÖĞLU S£UM 5'İNCİ LISTE T.D.T. OemiysAnkara 15 (A.A.) ndön veriimiştır: 1 EB'AT, 2 EEEDÎ, 3™ ECEL, 4 ECİR, 5 ECİR ECR, 6 ECNEDİ, 7 ECH.AAÎ C EC'ZA • türîü manalariie 9 EDAT • gramer, 10 EDEP, 11 EDEBİYAT, V.1 EZELÎ. Listeiercts çıiîan keîîmeîerdt'ii rnanaîan birden fazla olaı:iaruı her mansisı için ayn karşıiîkîar ileri sürülebiîir. TJ3.T. Cemıydîi fraraîından açılan büyük
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle