25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 1983 HABERLER Cumhuriyet 7 llğiır II •• Papa suikastından sonra dünyada Ağca ile görüşen ilk gazeteci Mumcu oldu 1 " OMA Mehmet Ali Ağca ile Roma yakınlarmdaki ünlü Rebibbia Cezaevirıde görüştüm. Rotna Savcüığımn aldığı bir karar üzerine 9 Şubat günü yapılan görüşme 35 dakika sürdü. Yerel saatle 18.55' de başlayan görüşmede Roma Savcısı Franko Scor za i!e soruşturmayı yürütmekle görevli Savcı İlario Martclla hazır bulundu. Ağca ile karşüaşmadan önce Papa'ya suikast girişimi nedeniyle tutuklanıp îtalya'ya getirilen, Avrupa Demokratik Ülkücü Dernekleri Federasyonu Genel ıve R Başkanı Musa Serdar Çelebi ile de görüştüm. Resmi ifade biçimindekl görüşme üç saat sürdü. Üç sa at içinde Çelebi ile ben Martella'mn çeşitll sorularını yanıtladık. Ağca bir blucin ve önü fermuarlı slyah yün yelek giymişti. öne doğru düzen siz blçimde taranmış siyah saçlarının ön kısmı ağarmaya başlamıştı, sakalı 15 20 günlüktü. Savcı Martella ile îtalyanca konuşan Ağca, çok sakln ve rahat görünüyordu. Martella'mn «Seni Mumcu ile görüştiirecejjfim» demesi üzerine sevinçle üzerime gelen Ağca, elimi sıka rak «Hoşgeldiniz, Sayın Mumcu,» dedl. öyle sanıyo rum ki. önce benim kendi siyle daha farklı bir röpor ta] yapmak üzere geldiği mi sandı. Ve bu konuda Martella ile îtalyanca bir konuşma yaptı. Görüşme nin resmî nitellkli bir ifade çerçevesinde süreceğini öğrenince biraz üzüldüğünü farkettim. Daha sonra Martelia bana ve Ağca'ya bazı sorular sordu, bunları yeminli çevîrmen aracılığıyla tutanağa geçird!. «ŞtMDİLtK» KAYDI Martella, Ağca'ya îpekç! olayıyla ilgili bazı özel soru lar sormama izin vermedi. Ancak ben bir ara Ağca'ya birbirine bağlı ikl önemli soru sorma olanağını buldum. Kaşla göz arası sorduğum bu soruların yanıtı nı aldım. Ancak, Marteîla, bu görüşmenin içeriğinin basmda yayınianmamasmı istediği için Ağca'ya sorduğum sorulaıia aldığım yanıtları üzülerek şimdilik açıklayamıyorum. Savcı Martella, gazetemiz de yaymîanan ve daha son ra kitap halinde basılan yazılarımla ilgili olarak res raen bilgirae başvurdu. Ro ma Savcılığı, Ağca soruşturması nedeniyle tanık olarak dinlenmeme resmen karar verdi. Ağca ve Çelebi ile bu yüzden karşılaş tırıldım. Soruşturma çok glzll yürütüldüğünden Ağ ca ve Çelebi ile yaptığım lle yaptığım görüşmelerin içerlği, Martel Ja'nın bana Ağca'ya ve Çe lebi'ye yönelttiğl sorularla bu sorulara verilen yanıtla n açıklama olanağından yi ne «şimdilik» kaydıyla yok sunum. HABERLER SORUŞTURMAYI GÜÇLEŞTÎRİYOR Martella, bu soruşturma konusıınöa basında çıkan haberlerin soruşturmayı gtiçleştirdiği endişesini taşıyor. Martelia, benimle ga zeteci sıfatıyla değil, terör, kaçakçılık ve Ağca üzerine yayınlar yapan «hukukçu re uzman» sıfatıyla görüşüldüğünü vurguladı ve bu görüşmelerin içeriğinin a çık durujma başlaymcaya Cik başlaymcaya kadar hiçbir şekilde yayın lanmaması gerektiğini bildirdi. Ve bir hukukçu olarak bana güven duyduğunu iletti. Martella ile Roma'da üç ayrı görüşme yaptım. Bu görüşrnelerden ilki, Martella'mn Roma Ağır Ceza Mahkemesi binasının dördüncü katındaki odasında yapıldı. 2 Şubat günkü görüşmeden sonra 7 Şubat gü nü Martella tarafından res men ifadem alındı. Bir kıs mı gazetemizde yayınlanan ve daha sonra «Silah Kaçakçılığı ve Terör» adıyla kl tap olarak çıkan yazı dizi lerinin Martella'mn isteği üzerine îtalyancaya çevril diğlnl ve bu yayınlann AğAğca dosyasına eklendiğlni öğrendim. Martella'mn sorduğu soruları yanıtlamam üç saatten fazla zaman aldı. 7 Şubat günü saat 16. 35'de başlayan ifade, saat 19.55'de sona erdi. Savcı Martella'ya söz ver diğim İçin yapılan görüşmelerde hangi soruların EO rulduğunu ve hangi yanıtlann verildiğini, yine şimdi lik açıklayamayacağım. Okurlarımın beni bu konuda anlayışla karşıla.vacaklarını umuyorum. Bu dava nedeniyle ilerde açık duruşmada da tanık olarak dinlendikten son ra sanıyorum ki, her nokta sını ve vlrgülünü saptadı İtalyan TV'si Mumcu ile göraşme yaptı "Her terör Örgütünün ardmda bir kaçakçılık şebekesi var,, OMA (Cumhuriyet) Yazarımız U£ur Mumcu italyan EAİ televizyonunun ikin cl kanalında «Prima Piano» adlı 70 dakikalık bir programda yer aldı. Mumcu, bu programda «Ermeni ASALA örgütünün arkasında uyiışturucu madde kaçakçılarının bulunduğunu» açıkladı. 7 Şubat günü saat 21.20' de yayınlanan program Ital ya'da geniş ilgi gördü. Bu arada «Panorama» dergisl Mumcu İle yapılan bir röportajı yaymladı. «Manifesto» gazetesi de, yazarımı•zın televizyonda yaptığı açıklamaları, «ilginç» diye niteledi. Üç ayrı bölümden oluşan program, eski Başbakanlar dan Spadolini ile yapılan bir görüşme ile başladı. Spa doîini, kaçakçılık ve terör hakkında konuştu. Bulgaristan'ın bu konulardakl önemini vurguladı. Daha sonra programcı, îtalyan parlamentosundan İkl pariamenterle görüştü. Programın lkinci bölümünde, Uğur Mumcu ile S. Angelo kalesinde yapılan bir görüşme yer aldı. Mumcu, 15 dakika süren konuşmasında, terör ve kaçakçılık arasındak) ilişkilere değindi ve Bulgarlstan'ın kaçakçılık trafiğindeki özel rolünil vurguladı. Bazı şirket ve kişi adlan açıklayan Mumcu, bazı Ermeni kaçakçıları hakkında bilgi verdi. Her terör örgütünün ardmda bir kaçakçılık şebekesi bulunduğunu kaydeden Mumcu, ASALA'yı örnek olarak gösterdi. Programın üçilncü bölümünde terör ve kaçakçılık konusunda düzenlenen bir açık oturum yer aldı. Bu oturuma Mumcu ile biriikte Sosyalist Parti Genel Baş kan Yardımcısı C. Laudio Martelli, Komünist Partisi yayın organı «ünita»nın Ge nel Yayın Müdürü ve milletvekili Emeunuelle Machluso, Cumhuriyetçl Parti' den Oddo Basini, Hıristiyan Demokrat Partiden, Genel Başkan Yardımcısı Roberto Mazzato katıldılar. Komünist Parti milletvekili Machluso'nun Türk iç politikası ile ilgili eleştirisini, «Buraya Türk iç poHtikasını tartışmaya gelmedim. Ancak şu kadarını söy leyeyim, Türkiye'de 12 Eyliil 1980 tarihinden önce bir Içsavaş vardı. Her konu tar tışılır, bu konu tartışılmaz» diye yanıtlayan Mumcu, ka çakçılık konusunda tek bir ülkenin suçlanmastnın yan lış olduğunu belirterek, bu konuda «kapitalist iilkelerin siîah tekelleriyle Bulgaristan çiîii Leninist bir ülke arasında bir çeşit yeni enternasyonalizm» doğduğunu söyledi. Mumcu, Bu!garlstan kanalıyla Türkiye' ye gelen silahlann NATO ülkelerinde üretildigini hatırlatarak, kaçakçılığın çok uluslu bir nitelik taşıdığmı söyledi. Mumcu daha sonra Türkl ye'nln haşhaş üreticisl bir ülke olduğunu, ancak haşhaşın eroine dönüsmesinl sağ'.ayan asitlk anhldr'in Batı ülkelerinden geldlğinl vurguladı, asitik anhidr'in baçta Birleşik Amerika olmak üzere Federal Almanya, Fransa ve Japonya'da üretildigini hatırlattı. Açık oturum. ttaiyan poHtlkacıi^rının kendi aralannrtoki siyasi tartışmalarla son buldu. R UGUR MUMCU «Kaçakçıhk çokuluslu bir yapıy» sahlp» Marîeila: Hem Mafya siyasal baskılarla karşı karşıya İLAKİU MARTELLA tşi çok zor... Çelebi: Papa'ya .... saldırıyı kıııadı, ama aynı olaydan tutuklandı M. ALİ AĞCA Çelişkili Ifadeler veriyor. ÇELEBt Ağca'ya para yardımı yaptı. orgu yargıcı İlario Martella, Fapa II. Jean Pau!> sıukast gmşımının soruşturmasını başından beri yürütüyor. Martella bugüne dek, Ağca ile üişkileru» tespit ettiği ya d a Papa'ya suikast girişimine karıştık'anndan şüphelendiği birçok kişi hakkında arastırma yaptı, tutuklama karan çıkardı, bunlardan bir sısıranı sorguya çekme imkânını buldu. Martelıa'yı uğıaş tıran soruşturma kapsamında Omer Ay, Ömer Bağcı, Musa Serdar Çetebi, üral Çeiik, Abduilah Çatlı, Mehmet Şener gibi Ülkücülerin; Bekir Çelenk'in, Bulgar görfcvıııer Sergey İvanov Antonov, Zhelvo Kolcç, Todor Ayvazof'un adı goçiyor. İtalya gıbı, Mafya örgütlenmesinin çok sağlam ve gelişkin olduğıı bir ülkede, uluslararası kaçakçılık şebekelerini de yakmdan ilgilendiren bir soruşturmayı sürdürmek, İtalyan sorgu yarşıcmın sırtma taşınması zor bir yük bindirdi. Üstelik Papa'ya suikast girişiminde «Bıılgar bağlantısı»nın yaygın kabul gören bir iddia olarak ortaya çıkması, Martelia'run siyasal baskılara da hedef olrrıas.na yol açtı. 1082'nin SOD günlerinde, Martella'mn bu görevden aynlmak istediği yolunda haberler duyuldu. Söylendigine göre. sorgu yargıoı, olayı siyasal düzeyde «kullanmak» isteyenlerın soruçturmanın sağlığını bozduğunu ileri sürmüş, bu koşullarda Eoruşturmayı yürütemeyeceğini açıklamışfı. Ancak sonradan bu haberler doğrulanmadı, Martella tıâiâ Rörevini sürdürüyor, Zaten bütün soruşturma boyunoa, özelliklo italyan gazetelerinde Mnıtella'ya atîen pek çok ıddia. demeç, açıkîr,ma yayınlanrh, arr.a bıınların ne kadanmn gerçekten Marf.el!a'ya ait olduğu havli şüpheliydi. Martella birkaç kez. kendisi hiçbir açtklama yapmariıgı haltJe basının onun pfeınöin birtakım habnrler yaynlamasından yakındı. Marteiln'nm «işî hakkında fazla konuşmayan» bir kişl oldu&u, aynca tiliniycr. A VRUPA Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Pederasyonu Başkaru Musa Serdar Çelebi, Almanya'ya gitmeden önce 1976'da Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı İstanbul Bölge Başkanlığı'nda devlet memurluğuna başladı, Çelebi daha sonra ekim J977'de Giimrük ve Tekei Bakanhğı Kontrolörlüğü'ne atandı. Ağca'nın Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminden sonra Musa Serdar Çelebi, Federasyon yönetim kurulu iiyeleriyle birllkte Bünn'da 15 Mayıs 1 T 2 günü bir basın 9> topiantssı yaptı. Papa'ya saldırıyı «şiddet ve nefretle» KInayarak «Ağca'yı kendi örgütümüzle aynı paralelde göstcren lıomünistlerl lanetüyoruz. Suikastle hiçbir ilişkimlz yoktur,» dedi. Çelebi 3 Kasım 1982 günü İtalyan Savcı Martella'mn isteği üzerine A'man polisi tarafından Frankfurt yakmlanndaki Kriftel köytinde evine yapıîan baskmla yakalandı ve Federal Savciîığın emri üzerine Preugeshei Ceza ve Tutukevi'ne gönderildi. Çelebi'nin Ağca'ya çeşitli kereler para ve silah yardunında buîunduğu ileri sürüldü. tla'yan Hükümeti Çelebi'nin kendilerine verilmesi için 18 Kasım 1982 günü resmen Federal Alman makamlarına başvuıdu. Bu başvuru kabul edildikten sonra Çelebi 14 Ocak 1933 günü Italya'ya verildi. Çelebi şu anda İtalya' da tutuklu bulunuyor. Çelebi'yi Türk hükümeti de Federal Alman hükümetinden istedi. Ancak Federal Almanya makamları, «suçun nileliği iiibariyle iadenin mümkiin oimayacajft» gerekçesiyle ilgili dosyayı TUrk adli mercilerine geri gönderdi. Çelebi, kapatılan ifHP'nin üyeleri arasmda bulunuyor ve bu parti ile ilgili davada yar;:ılamyor. Çeîebi'nin sorgusunda, Ağca ile birkaç kez görüşüp para verdigini itiraf ettigi ancak Papa'ya suikast girişimiyle heıhangi bir ilişkisinin bulunmadığım ileri sürdü£ü belîrtiliyor. Ağca kimdir, kimden emir alır, kime hizmet eder? M eÇRVİSİ ANONİM Ş'RKETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLDfRİLMSŞTİR 1 Şirketimlzin Ankara'da Şehir terminali ile Havaalanı termlnali arasında yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere 8 adet otobüs satın ahnanaktır. 2 Geçiei temfnat: 3600000. TL.'sıdır. 3 tlgilenen firmalar idari ve teknlk şartnampleri şirkfitimizin Cumhuriyet Caddesi 349/4 Kava Apt Harbiye / tstanhul adreslndeki [,evaztm MiH"'''''"ii'mipn temin edehillrler. 4 Son teklif verme tarih! 7 Mart 1983 palarfosi iıinü sıat IBOO'ya ksdardır. 5 Şirket.imiz '2490 sayılı kanuna tabl deSüdir 6 Post.jıdakl vaki gecikmelerden şirketimiz hiçbir şekilde «orumlu olmamnktadır. (Basın: 13630 605) Adet l Satış Ilanı tstanbul Defterdarhğından Cinsi Alman Malı Değerl 200.000 TL. Brother Marka Sanayi Dikiş Makinası Fatih Vergi Dairesine olan verjr! borcundan dolayı t.M.Ç. 1. Blok No: 1604 Unkapanı mahalde tahtı hacz.e alman ve yukarıda cins ve evsafı gösterilen menkul mallann 25/2/1983 gün ve saat 1000' da mezkur mahalde 6183 Sayılı Amme Alacaklannın Tahsili Usulü hakkındaki kanun hükümlerinin açık arttırma ve peşin para ile satıiacağı. ancak verilen bedel t.ahmin edilen kıymetin %75'inden aşağı olduğu veya hiç alıcı bulunm3dığı takdirde 2. satışın 3/3/19B3 günü saat 10 00'da aynı mahalde yapılacagı ve fazla malumat almak isteyenlerin Fatih Vergi Dairesi Müdürlüğüne müracaatlan ilân olunur. (Basın: 13625) alatya'nm Hekimhan ilçeslnde 1958 yılmda dünyaya gelen Mehmet All Ağca, terörist olarak ilk ününü yaptığında îstanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi 1. sınıfına kayıtlı 11744 numaralı öğrenciydi. 1 Şubat 1979 günü saat 19.50 sularmda Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazan Abdi İpekçi'yl Şişli, Harbiye, Emlâk Caddesi ile Karakol Sokağının blrleştiği köşede 34 SL 001 plâkalı ara bası içinde 5 kurşunla vurarak öldüren Ağca, 25 Haziran 1979 günü İstanbul Beyazıt'ta Ülkücü'lerin karargâhı olarak bilinen Küllük Kıraathanesi'nde, ihbar üzerine polis tarafından yakalandı. 11 Ekim 1979 günü îstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Askeri Mahkeme Ağca'yı akli dengesinin yerlnde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp'a sevketti. Ağca, 5 Kasım 1979 günü getirildigi Adli Tıp'ta ternin ettiği silahla jandarmalarm arasından kaçma girişiminde bulundu, başaramadı. Ağca'nm serbest kalması için 18 gün daha geç mesl gerekecekti. Ağca, 23 Kasım 1979 gecesi, tutuklu buîunduğu Kartal Maltepe Askeri Cezaevin den kendisine yardımcı olan bazı kişilerce kaçırıldı. Cezaevinden kaçtıktan sonra soygun ve öldürme olaylarına karıştı. Bu olaylar, Ağca davasında, Askeri Savciîığın 979/416631392 sayılı esas hakkındaki mütalâasında geniş bir biçimde anlatıldı. Buna gore, Ağca Ipekçi'yi öldürdükten sonra kimliği bilinmeyen bir arkadaşıyla birlikte 22 Mart 1979 günü saat 13.00 sularmda Kızıltoprak, Bağdat Caddesi No: 204'deki Hamza Fikri rıldınm'a ait Yıldırım Kuyumcusunu soymuş ve 500 lira para ile altm ve pırlanta almıştı. 3 Nisan 1979'da Kadıköy Koşuyolu'ndaki Fruko deposunu bir arkadaşıyla birlikte soymuş ve 23 bin 758 lira almıştı. 23 Arahk 1979 tarihinde SSK Okmeydanı Hastanesl lojmanları yakınmda Haydar Seyrangâh adlı bir kişiyi tabanca ile ateş ederek öldürmüştü. Ağca, cezaevinden kaçtıktan sonra gıyabında yargılandı ve 28 Nisan 1980 günü tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesinde TCY'nin 450/4 maddesi uyarınca ölüm cezasına çarptırıldı. Bir süre sonra izini kaybettlren ve yurtdışına kaçan Ağca, Avrupa'nm çeşitli ülkelerinde dolaştı. 13 Maj'is 1981 günü Vatikan'da Sen Piyer Meydanında, üstü açık beyaz cipiyle konuşacağı kürsüye gelen Papa II. Jean Paul'ü tabanca ile ateş ederek ağır yaraladı. Olaydan hemen sonra meydanda yakalanan Ağca, bu suçtan Roma Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı ve 22 Temmuz 1981'de ömürboyu hapis cezasma çarptırıldı. ğım bu konuşmalan y; yayın layabileceğim. Ama şimdilik bu görüşmeleri bir mes lek sırrı olarak saklıyorum. Martella gerçekten çok ciddi bir savcı. Gecegündüz Ağca soruşturmasıyla İlgili. Daha önce Lockheed rüşvet olayıyla ilgili soruşturmayı yürüten ve bu konudakl titiz calışmasıyla ün yapan Martella, Ağca so ruşturması konusunda en küçük bir bilgi dahi vermiyor. Ancak ben Martella' nın sorularından ve ayrıca Ağca iîe Çelebi'nin bu sorulara verdikleri yanıtlardan bazı sonuçlar çıkarma ve bazı izlenimler elde etme olanağını elbette buldum. Ne yazık ki, bunları bu aşamada açıklayamıyorum. Şimdilik önemli olan bu soruşturmanın gereken duyarlılık ve ciddiyet içinde yürümesidir. Bu yüzden Martella'ya hukukçu olarak hak veriyorum. CEZAEVİ Roma yakınlanndakl Rebibbia Cezaevi çok sıkı güvenlik önlemleriyle korunuyor. Cezaevinde Mafya liderleriyle «Kızıl Tugaylnr» üyeleri de kalıyor. Cezaevi avlusunda cezaevinden kurtuluşu simgeleyen yaklaşık 10 metre yüksekliğinde açık bir kelepçe heykeli bulunu yor. Dış duvarlarıyla ve nö betçi kulelerlyle herhangi bir cezaevine benzeyen Rebibbia, çok modern biçimde yapılmış. Martella'ya verdiğim lfadeden sonra Roma Savcıh ğı benim Ağca ve Çelebi ile görüşmemin yararlı olacağı sonucuna vararak karşılaş tırılmamızı kabul etti. Roma Savcısı Scorza, Martella, çevirmenimiz güvenlik nedeniyle admı açıklayamayacağım ve ben ayrı ay rı arabalarla Cezaevine gel dik. Cezaevi gazinosunda Savcı Martella ile İtalyanla rın «Capicino» dedikleri süt lü kahveden içtikten sonra beraberce üç kilitli kapıdan geçeıek sorgu odasma gittik. Görevliler, cezaevi giri şinde teybimi ve fotoğraf mak'namı aldılar. ÇELEBt tLE KARŞTLAŞMA îlk karşılaştırma Musa Serdar Çelebi ile yapıldı. Çelebi uzun boylu, açık ma vi gözlü. Mavi bir gömlelc ve gri çizgili takım elbise giymişti. Saçları ve bıyıkla rı uzunca. üç saat kadar süren soru ve yanıtlardan sonra Martella'dan özel izin isteyerek «Çelebi'ye bir yurttaşımla bir yabancı ül kede bu koşulîarda karşıîaş maktan iiziintii duyduijumu» bildirdim. Roma'da lki îtalyan Savcısının önün de biri tanık, birisi sanık iki TUrk yurttaşının karşılaşmasından, gerçekten üzüntü duydum. Bu duygularımı belirttikten sonra Çe lebi ile el sıkışarak aynldık. Martella ile yaptığım çe şitli görüşmelerde Ağca soruşturmasının çok ciddi biçimde sürdürüldüğü kanısı nı elde ettim. Italya'da daha başka temaslarda da bulundum. Önümüzdeki günlerde bunla rı yazacağım. İtalya'dan sonra Avrupa' nm çeşitli kentlerinde bu konulardaki araştırmalarınıa devam ediyorum. Sezar'm ünlü sözünü bilir siniz: «Veni vidi vici».. Ya n1 «r^'îim, gördüm, yendim.» Benim yenecek kimsem yok. Ben Roma'ya gel dim ve Ağca'yı gördüm. Kendisiyle konuştum. Yani, Sezar'zn ünlü sözünden bir sözcük eksik. «Veni, VidiGei'^im, şrördüm.» Yine ünlü bir deyiş vardır: «Bütün yollar Roma* ya cıkar». Ağca'mn Malatya'dan başlayan yolu da Ro ma'da son bulmuş. Roma'ya çıkan biitün yolları araştırmalı gerekiyor. Ben şimdi bu yolların kilometre taşlarındayım. Yakmda İİECinç haberlerim oi^fnk Yarm: Ağca'mn seruvenı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle