Katalog

Cumhuriyet Yüksek Hakem Kurulu'nun Salıihı: ( umhuri>rl Matbaacılık \e Cia/tMeciIik Turk Anonını Şirkeli aJına Nadir Nadi, 0 Cicnc! Yayın Mudiirü: Hasan C'eraal, Mü^sese Müdurıı: Kmirir l şaklıgil. Va/ı l?!eri MuJurıı: Oka\ Goneniin. 0 \ a/ı İşleri Mudur YardımciM: Ahmel korulsan. Haber Merke/i Mııdüru: ^ alçın Ba>er. Savfa Dıı/cni Yöneltneni: Ali Acar. TAKVtM 7 Aralık 1983 Imsak: 6.26 Güne$: 8.10 renısıliiler: ANKARA: Yajçın llofcan. İZMİR: Hikmel Çrlinkaya. ADANA: Mehmel Mercan. 0 ServisŞejleri: İsıanbul Haberleri: Selahallin tiüler. l>ış Haherler: Lrgun Balcı. hkonomı: (Kıtıan Ulagay. kulıur; Aydın Kmeç, NUıga/in: > alçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdülkadir Yucelman. Dıı/cl(mc: Kefik Durbaş, \ra>nrma: Şahin Alpa>. İkindi: 15.28 Akşam: 17.41 Yatsı: 19.19 Buroiar: 0 Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişetm. Tel:l75825I75866. Idare: 183335, 0 Izmir: Haliı Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 2547O913I23O 0 Adana: Atalurk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kal 2/13. Tel: I455OI973I 0 Basan xe Yavan: ( umhuriyel Malbaacılık ve Gazeıecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39 '41. Cagalcğlu. İsı. PK: 246İst. Tel: 5209^03 Telex: 22246 Öğle: 13 06 îşçîler için venı YHK TBMM'nin resmen göreve haslaınası ile ynsal işleri sona erdi racatla yakından ilgilenmeli. Türkiye'de de serbest bölge kurulması çalışmalan var. Dikkat etmek gerekir. Totaliter rejim olduğu zaman hür sendikacüık ortadan kalkar ama Türkiye böyle bir durumda değil" dedi. Seminere konuşmacı olarak katılan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve îdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurhan AkÇ»ylı ise, ekonominin giderek yaşamımıza emrettiğini, sendikalann bu dönemde yapması gereken çok işleri bulunduğunu belirterek, şövle dedi: "Sendikal faaliyetlerin yürütülmesinde Batı ülkelerinden örnek alınmalı. Onların geçirdiği evreleri teker teker incelemeliyiz. Batı Avrupa'da grev tarihi bir silah olarak duvara asılmıştır. Sendikalar ve işverenler örgütlerini büyiitmüşler fakat grev görülmemiştir. 1982 sonrasında sendikacılığın bilimsel çalışma içinde program uygulaması beklenmektedir." Bakanlar Kurulu ve YÖK'ün atayacağı iki üye ile ıcrde, geçici grev ve lokavt yasağının altı avı doldurması halinhukuksal varlığım sürdürecek olan yeni YHK sü de sözleşmeleri yenileyebilecek. releri 1984 ile 1985 yılı sonunda biten toplu sözleş Grev ertelenıeleri halinde. ertentelerin ücret zamlarım belirleyecek. leme süresi sonunda laraflar anANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanhk Divanı oluştuğundan ve TBMM resmen göreve başladığından, Yüksek Hakem Kurulu bugünden itibaren süreleri bitmiş olan toplu sözleşmeieri kendiliğinden yenileyemeyecek. Ancak, YHK, süreleri bitmeyen ve 1984 yılına, hatta 1985 yılına sarkan sözleşmelerin ücret zamlarını belirleyebilecek ve bu sözleşmeler üzerinde çıkabilecek anlaşmazlıklan çözecek. Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nın geçici maddeleri uyannca, Yüksek Hakem Kurulu'nun 2364 sayılı "süresi sona eren Toplu İş Sözleşmelerinin Sosyal Zonınluluk Hallerinde Yeniden Yüriirlüğe Konulması Hakkında Yasa" ile belirlenmiş olan işlevi dün TBMM'nin resmen göreve başlaması ile sona erdi. YUksek Hakem Kurulu hukuksal varlığım ise yine »ürdürecek. Toplu Iş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nın ilgili maddelerine göre, Yüksek Hakem Kurulu, süreleri biten toplu sözleşmeleri kendiliğinden yenilemeyecek. Süreleri 1984 yılı içinde biten toplu sözleşmeler konusunda bir anlaşmazlık çıktığı takdirde, bunları çözüme kavuşturacak. Ayrıca, süreleri 1985 yıb içinde ya da 1984 yılı sonunda biten toplu sözleşmelerin ücret zamlarını belirlemek de Yüksek Hakem Kurulu'nun görevleri arasına giriyor. HUKUKSAL VARLIĞI Yüksek Hakem Kurulu yasa uyannca hukuksal varlığanı sürdürecek. Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Naci Varlık ve bazı kurul üyeleri görevlerini sürdürecekler. Toplu lş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası, Bakanlar Kurulu'nca atanacak bir üyenin, YÖK'ten bir üyenin YHK'da görev yapmasını öngörüyor. işlevi dün sona eren Yüksek Hakem Kurulu'nda ise Bakanlar Kurulu'nca seçilen iki üye bulunuyordu. Bu üyeler, Çalışma Bakanlığı Müsteşan Riiştii Altay ve Prof. Sefa Reisoglu'ndan otuşuyordu. Yeni YHK oluşturulurken, yeni hükümetin temsilcisinin Rüştn Altay olup olmayacağı henüz kesinlik kazanmadı. YÖK'ün ise Prof. Sefa Reisoğlu'nu yeniden YHK üyeliği için seçip seçmeyeceği de belirlenmedi. YENİ YHK'NIN GÖREVLERİ Yüksek Hakem Kurulu, süreleri bitmeyen sözleşmelerle ilgili görevlerini devam ettirirken, yasalar gereği yeni işlevler de üstlenecek. YHK, serbest toplu pazarlık dönemine geçildiğinde, grev ve lokavtın yasak olduğu işlaşmazsa Çalışma Bakanlığı uyuşmazlığın çözümü için Yüksek Hakem Kurulu'na başvurabilecek. YHK, ayrıca toplu görüşmenin altmışıncı günü sonunda uyuşmazlık devam ettiği takdirde devreye girebilecek. YHK SON TOPLANTISINI YAPTI YHK, 2364 sayılı yasaya göre, son toplantısını dün yaptı. Naci Varlık'ın baskanlığında yapılan toplantıda, yenilenmiş olan toplu sözleşmeler bir kez daha gözden geçirildi ve eksiklikler tamamlandı. BURSA SEMİNERİ öte yandan, dün Türkİş tarafmdan Bursa'da düzenlenen "Önümüzdeki dönemde işci işveren ilişkileri" konulu seminerde konuşan Türklş Başkanı Şevket Yılmaz,'Hür sendikacılığın getirdiği kardeşlik havasını bozmak isleyenlere izin vermeyecek ve mücadelemizi siirdiireceğiz" dedi. Isteklerinin işverenden nasıl ahnacağı konusunda Yılmaz şunları söyledi: "Dün sen bana bunu yaptın, bugün ben de sana bunu yapıyorum şeklinde degil de yasal yollardan alınacak." Seminere katılan Uluslararası Tekstil lşçileri Konfederasyonu Genel Sekreteri Charles Ford, "Sendikalar ticaret ve ithalat ih t Işkolu bilmecesini Bakanlık çözecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bir işkoluna giren işlerin neler olacağını belirleyen !şkolları Tüzüğü yürürlüğe girdi. Tüzüğe göre, bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda çıkacak anlaşmazlıklar Çalışma Bakanlığı'nca çözümlenecek. Işkollan Tüzüğü'nde, bir işyerinde >Tirütülen asıl işe yardımcı işlerin de, asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılacağı öngörüldü. Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma Bakanlığı'nca saptanacak. Bakanlığın bu konudaki kararına karşı, ilgililer, iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede onbeş gün içinde dava açabilecekler. Mahkeme iki ay içinde kararını verecek. Karann temyiz edilmesi halinde ise Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlayacak. Resmi Gazete'de dün yayınlanan Işkolları Tüzüğü, Sendikalar Yasası'nda yer alan 28 işkoluna giren işleri de düzenledi. tüzük ile saptanan 28 işkolu şunlar: Tanm ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık, madencilik, petrolkimya ve lastik, gıda sanayii, şeker, dokuma. deri, ağaç, kâgıt, basın yayın, banka ve sigorta, çimentotoprak ve cam, metal gemi, inşaat, enerji, ticaretbüroeğitim ve güzel sanatlar, kara tasımacılıgı. demiryolu taşımacılığı, deniz tasımacıhğı, hava tasımacılıgı, ardiye ve antrepoculuk, haberleşme, saglık, konaklama ve eğlence yerleri, milli savunma, gazetecilik, genel işler. TURK FtGÜRANLAR Orta Çağ İtalyası'nda geçen "Bertoldo Bertolino ve Lkalâ'nın dış çekimlerinden ba/ılan. (onlarla iu/ tlokult rek karlı bir görünüme büriindürülen Zeyrek'te gerçekleştirildi. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) Zeyrek Italyun köyü oldu "Zeyrek ortaçağ İtalyan köylerine benziyor" diyen ünlü film yönetmeni Mario Monicelli Zeyreklileri de İtalyan köylüsü rolünde oynattı. Kültür Servisi Onlü İtalyan film yönetmeni Mario Monicelli, "Bertoldo Bertolino ve Ukalâ" adlı filmin çekimi için Istan bul'a geldi. Önce Ürgüp ve Göreme'de baa sahnelerin çekimleri yapılan filmin köy sahneleri de İstanbul Zeyrek'te çekiliyor. Senaryosu Cecchi, Benvenuti ve De Bemardi'ye ait olan filmin başrollerini Alberto Sordi, Ugo Tognazzi ve Maurizio Nichetti paylaşıyor. Çuvallar dolusu tuz dökülerek karlı bir köy meydanı haline getirilen Zeyrek'te gerçekleştirilen çekim sırasında konuştuğumuz Mario Monicelli, filmin konusunu söyle özetledi: "Film Ortaçağ'da ttalya'da 'Ortadoğu 'da gerginlik her an patiama noktasına geiebilir." bir kral ve bir köylünün ilişkisini, yaşamlarındaki, düşüncelerindeki ayrım ve çelişkileri işliyor. Zeyrek'i seçmemizin nedeni, buralann o yıllardaki İtalyan köylerine benzemesi. Komik ve süriikleyici bir film olacak." Toplam 3.5 milyar lirete mal olacak filmin Türkiye'de çekilen sahnelerinde de Türk figüranlar kullanılıyor. Sinemanın, gefişen teknolojiyle daha da ilerleyeceğini ve her zaman var olacağını söyleyen yönetmen, daha çok güldürü türünde ve belli bir eleştiri getirc filmler çektiğini belirterek, "Dram vt (rajedi beni güldüriiyor. Yaklaşık 40 yıldır film yönetijorum. Her zaman güldürü filmleri çekmeyi istedim" dedi. Önceleri steno ile komedi filmleri yapan "Jandarmalar ve Hırsızlar", "Babalar ve Ogullar" adlı filmleriyle ün kazanan Mario Monicelli bizde "Toto Gansler", "Büyük Savaş" ve "Brancaleone Ordusu" adlı filmlerivle ünlü. Devlet, taşımacılıkta kâr etmeyi öğrendi Deniz, Hava ve Demir Yolları iki yıldan beri ederek çalışıyor. İlk kez 1980 yılında kâra geçen PTT'nin bu kânnın giderek arttığı belirtiliyor. ANKARA, (ANKA) Demir, deniz ve havayolları, iki yıldan bu yana kârlı çalışıyorlar. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri, kârlılığın başlıca iki nedeni bulunduğunu, bir nedenin fiyat tarifelerinde işletme masraflannı karşılamaya yönelik ayarlamalann gerektiğinde yapılması, bir diğer nedenin ise işletmeciliğin iyileştirilmesi olduğunu belirtiyorlar. öte yandan ilk kez 1980 yılında kâra geçen PTT'nin bu kârının artarak sürdüğüne de dikkat çekiliyor. 1982 yılında 73.79 milyar liralık gelirine karşın, giderleri 55.75 milyar lirada kalarak vergi öncesi kâr niteliğinde 18.04 milyar liralık olumlu bir fark sağlayan PTT, bu yıl ocakeylül döneminde bu farkı 23.80 milyar liraya yükseltti. Farkın, yıl sonynda 30.52 milyar liraya ulaşması bekleniyor. Böylece, PTT ile birlikte, Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı ve ilgili kuruluşların toplam vergi öncesi kârları, eylül ayı sonunda 1982 yılının bütünündeki 36.09 milyar liralık tutarı aşarak 39.35 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. Vergi öncesi kânn yıl sonunda 49.47 milyar lirayı bulması bekleniyor. DEMtR, DENİZ VE HAVAYOLLARI Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, vergi öncesi kân geçen yıla göre azalma eğilimi gösteren tek kuruluş Devlet Demiryolları. 1982 yılında 7.42 milyar lira olan kâr bu yıl eylül ayı sonunda 839 milyon lira düzeyinde gerçekleşmiş bulunuyor. Ancak kânn yıl sonunda 4.62 milyar liraya ulaşacağı tahmin ediliyor. Demiryolları'nın vergi öncesi kânndaki azalma, büyük ölçüde "Yeniden Degerieme Yasası" uyannca yapılan düzenlemeden kaynaklanıyor. Yeniden değerleme, amortisman nispet ve miktarlarını büyüttüğü için kabaran giderler sonucu vergi öncesi kârlan düşürüyor. Yeniden değerlemenin etkisine karşın, Denizcilik Bankası ve Deniz Nakliyat Şirketi ile Turk Havayolları, Hava Meydanları Işletmesi ve uçak servisi şirketinin kârları artış eğilimini sürdürüyorlar. En büyük vergi öncesi kâr artışı, Türk Havayolları ile Deniz Nakliyat Şirketi'nde gözlenivor. 5 gün önce öldürülmiiştü Margrit Savaşman'ın dosyası Cinayet Masası'na devredildi HÜSEYtN AVUÇ tstanbul Haber Servisi Kartal'da meçhul kişilerce tecavüz edildikten sonra öldürülen iki çocuk annesi Alman asılh Margrit Savaşman'ın öldürülme olayı Asayiş Şubesi, Ağır Suç Masası'na devredildi. Geçtiğimiz cumartesi akşamı evinden Küçükyah semtindeki dairelerinin kirasını toplamak üzere ayrılan, daha sonra da Kartal Yakacık Ortadağ mevkiinde kolları bağlı olarak cesedi bulunan Margrit Savaşman'ın kurban gittiği cinayet olayı, dün sabah Cumhuriyet Savcısı'nın isteği ile Ağır Suç (Cinayet Masası) yetkililerine devredildi. Yaklaşık 23 yıl önce Korkut Savaşman'la Almanya'da tanışıp Türkiye'de evlendikten sonra lstanbul'a yerleşen iki çocuk annesi Margrit Savaşman'ın feci şekilde öldürüldüğü olayın faillerinin yakalanması için en tecrübeli detektiflerin görevlendirildiği belirtildi. Günün erken saatlerinden itibaren Kartal ve çevre semtlerde araştırma yapan detektiflerin yanı sıra, Asayiş Şubesi'ne bağlı tüm ekipler ve ilçe emniyet amirliği görevlileri seri oparasyonlara girişerek durumlanndan şüphe ettikleri kişileri sorguya çekmeye başladılar. Margrit Savaşman'ın son olarak Küçükyah Karayollan önünden bir minibüse bindiğinin belirlenmesinden sonra aynı hatta çalışan tüm minibüslerin arandığı da ifade edildi. Bir süre önce yine Küçükyalıda meydana gelen ve failleri henüz yakalanamayan kesik kadın cinayeti ile Margrit Savaşman'ı öldürenlerin aynı kişiler olabileceğini gözönünde bulunduran polis yetkilileri olayın bu yönü ile de ele ahndığını bildirdiler. Kamuoyunca da büyük üzün* tü ile karşılanan Aiman asılh, iki çocuk annesi Margrit Savaşman'ın katillerin yakalanması için yoğun çaba sarfedildiği vurgulandı. Türk Kalp Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk "Küçük yaşlarda kalp romatizmamna yakalanabilecek çocuklar 10001500 liralık antıbiyotik tedavisiyle kurtarılabilir. Hastalığın ilerlemiş safhalannda bir kalp ameliyatı 500 bin liraya mal oluyor" dedi. islanbul Haber Servisi Türk Kalp Vakfı, kuruluş tarihi olan 1975 yılından bu yana ilkokul çocuklarına kalp hastalıkları yönünden koruyucu hekimlik hizmeti veriyor. Gültepe İlkokulu öğrendleri üzerinde de kalp taraması yapan Vakıf kardiyologları 1. sınıflar dışında şimdiyedek taradığı 160 ilkokul çağı çocuğunun 6'sında "kalp" haslalıgı saptadı. Türk Kalp Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk, " O nelde bu liir taramalardan amac. küçük yaşlarda kalp romalizmasına >akalanabilecek çocukları 1000 ile 1500 liralık bir anlibiyolik tedavisiyle kurtarabilmek olduğunu" söyledi. İl Eğitinı Mudürlüğü'nün pilot bölge olarak seçtiği çeşitli ilkokullarda koruyucu hekimlik çalışmalan yaptıklarını kaydeden Erk, şimdiyc dek Bakırköy, Esentepe, Tozkoparan, Dudullu, Küçükköy, Gaziosmanpaşa, Çeliktepe ve Gültepe'de bulunan ilkokullarda yüzde 12 oranında, ileride tedavi görmesi gerekli kalp hasiası çocuk saptadıklarını belirtıi. Kalp hastalığının ilerlemiş salhalarında bir kalp ameliyatınm 500 bin lira dolayında olduğunu vurgulayaıı Erk, yaptıkları taramalarla sonraki yıllarda doğacak harcamaları, önleyerek milli ekonomiye katkıda bulunduklarını dile getirdi. Ülkemi/de kalp ameliyatı geçirmiş bir hasianın yüzde 80 ya• a a şansı olduğunu belirten Ti>m mur F.rk, Türk Kalp Vakfına ac 1000 lira karşılığında kalbinizi dinletebilirsiniz Yargıtay, kıdemleri birleştirmede kanıııözel aynmı getirdi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi'nin aldığı bir kararda, kıdem ödencesi açısından özel işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin birleştirilemeyeceği belirtilerek, "Kıdem ödencesi yönünden önceki hizmetlerin birieştirilebilmesi için o hizmetlerin kamu kuruluşlannda geçmesi gerekir" görüşüne varıldı. Muvazzaf askerlikte geçen sürenin kıdem ödencesinde gözönüne alınabilmesi için bu sürenin Sosyal Güvenlik Kurumu'na borçlanılmış olması gerektiği de kaydedilen Yargıtay'ın karannda şöyle denildi: "Davacı, belediyede SSK'ya tabi olarak çalışmaktayken, emekli olmuştu. 1475 sayılı İş Yasası'nın değisik 14'üncü maddesi hükmüne göre, kıdem tazminatı yönünden önceki hizmetlerin birleştirilebilmesi için o hizmetlerin kamu kuruluşlannda geçmiş olması gerekir. Özel işyerlerinde geçen hizmet süreleri birleştırilemez. Bu yönde hizmet aktine veya toplu iş sözleşmesine hüküm konulmuş olsa dahi gecersizdir. Kaldı ki, söz konusu edilen toplu iş sözleşmesinde kuruluşlardan bahsedilmiştir. Muvazzaf askerlikte geçen surenin kıdem tazminatında nazara alınabilmesi için bu sürenin ilgili sosyal güvenlik kurumuna borçlanılmış olması icap eder. Borçlanılmamış ise, dikkate alınmaz. Bu yön, kamu düzeniyle ilgili olup, aksine sözleşme yapılamaz." Alnıan bilim adamlarının Cunılıuriyet'e özel demeci: Kapalı aile yapısıJTürk gencinin uyuşturucu kullanımını engelliyor "Bu da Almanya'da yaşayan Prof. Dr. Kreuzer, Almanya'dakiyabancı işçilehn Türk gençleri arasında aşırı alülke değiştirerek iş bulacak kadar güçlü bir kişiliğe kol ve uyuşturucu kullanımının sahip olduklarını, bu nedente kişilik problemleri daha az olmasını sağlıyor. Birinci işci kuşak sağlam kişilikten, şu nin az olduğunu söyledi. andaki gençlik de aile fertlerinin birbirleriyle çok ilgili bir yapı içinde olmasından doiayı alkol ve diğer uyuşturuculara karşı daha uzak durmalan sonucu doğuyor" dedi. Prof. Dr. Arthur Kreuzer'e göre alko! ya da uyuşturucu tutkunluğu ile suç işleme eğilimi arasındaki bağlantı şöyle: "Seksüel bunalım >e gergin davranışlar suç işleme eğilimini arttınyor. Ancak bunlar arasında alkol direkt değil, dolaylı etken oltıyor. Alkol parası bulabilmek için suç işliyorlar. Çünkü bunlann çoğu iş sahibi olmayan insanlar. Alkol alınca başka gerginlikler ortaya çıkıyor. Alıştıklan maddeyi bulabilmek için hırsjzlık yapıyorlar örneğin." Prof. Dr. Kreuzer alkolle eşcinsellik konusundaki bir sorumuzu "Kesin bir bağlantı olduğu söylenemez. Ancak homoseksüeller cemiyetin dışında kaldıklan için bir reaksiyon olarak alkol ya da uyuşturucu kullanabilirler. Ama bir sorun daha var. Para ka/anabilmek, alıştığı maddeyi alabilmek için homoseksüel olmayan erkekler de kendilerini homoşekşüel olarak gösteriyor" şeklinde yanıtladı. Boğaziçi 'n deki aykın ynpı sahipleri 6 ocaga kadar Belediyv'ye başvurmah ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Boğaziçi alanında imar ve gecekondu mevzuatına aykın olarak yapılmış yapıların sahiplerinin, en geç 6 ocak 1984 gününe kadar İstanbul Belediyesi'ne başvuruda bulunmaları istendi. 22 kasım 1983'te yürürlüğe giren Boğaziçi Kanunu'nun 6.ncı maddesi gereğince, kanunun yayımından önce Boğaziçi alanında mevzuata aykarı olarak yapılmış yapılann durumu 2805 sayılı imar yasasına göre incelenecek. Bu nedenle imar ve gecekondu mevzuatına aykırı yapılann sahiplerinin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak 45 gün içinde İstanbul Belediyesine başvurmalan gerekiyor. Bu kişiler, İstanbul Belediyesi'nden alacaklan başvuru formuna, Belediye'nin göstereceği banka hesabına yatıracakları iki bin liralık banka makbuzunu da ekleyecek ve başvuru işlemini tamamlayacaklar. Bu süre içinde başvuru yapmayan söz konus ı kişiler, yasanın öngördüğü başvı> • masrafını, ruhsat harcını ve , ra cezasını, Boğaziçi Kanunu'na göre, bir kat fazlasıyla ödeyecekler. Yetkililer 45 gün olan ve 6 ocakta bitecek bu sürenin uzatılmayacağını, belirttiler. CELAL BAŞLANGIÇ İZMİR Bir dizi sempozyuma katılmak üzere Türkiye'ye gelen Alman bilim adamlarından Giessen Üniversitesi Suçbilim ve Gençlerde Ceza Hukuku bölümü profesörü Arthur Kreuzer ile psikolog VVilfried Wöhrle, Almanya'daki Türk gençleri' nin alkol ve uyuşturucu kullanımıyla ilgili olarak yaptıkları açıklamada, "Kapalı aile yapısı Türk gençlerinin aşırı alkol ve uyuşturucu kullanımını engelliyor" dediler. Uyuşturucu Kullanan Gençlerin Özel Tedavi Kliniği'nde görev yapan psikolog VVöhrle, "Cumhuriyef'in sorularını yanıtlarken. "Bize başvuran Türk çok az. Zaten yabancılar pek gelmiyor. Bunun nedeni özellikle Türklerin psikolojik rahatsızlığı hastalık saymamalarından kaynaklanıyor" dedi ve şunları söyledi: "Bu tür tedavilere ihtiyacı olan uyuşturucu tutkunlan zaten sınırdışı ediliyor. Bir süre önce tedavi oiraak için iki Türk gelmişti. Ancak, bizim klinikte tedavi bir yıl gibi bir süre içerir. Böyle bir süreyi kabul etmiyorlar." ÇOCUKLARIN KALBt SAĞLAM Gültepe tlkokulu'nda Türk Kalp Vakfı Uzraan Kardiyoloğu Dr. Aynur Çılga ve Vakıf görevlisi Sevda Çelik tarafından kontrolden gecirilen çocuklann yüzde 2'sinde kalp hastalıklanna rastlandığı belirtildi. (Fotoğraf: FUAT KOZLUKLU) len hastalardan 1000 lira nıuayene ücreti aldıklannı, bu paraııın piyasadaki muayene ücretlerine göre son derece düşük bir rakam olduğunu, böylece vakfın heın poliklinik hem de koruyucu hekimlik hizmeti verdiğini bildirdi. Türk Kalp Vakfı, bazı kuruluşlarca kendilerine hibe edilen kurumlar \ergisi matrahının yüzde 5'i oranındaki paralarla, pilot bölge olarak saptanan Doğu illerinden seçilen 20 hastanın tedavi ve cerrahi müdahalesini üstleniyor. Prof. Dr. Arthur Kreuzer ise Türk gençleri ya da diğer yabancı gençler arasında alkol ve uyuşturucu kullanımı açısından kesin sayıların ellerinde bulunmadığını belirterek, "Yabancı gençlerin uyuşturucu alıskanlıklannın tartışılacağı bir sempozyum yapılacaktı. Bu sempozyuma bir alt başlık da koymak gerekti. (Sorunun ortaya çıkarılması için) dendi alt başlık olarak. Çünkü elde kesin veri yok. Ortaya atılanlar gözlemlere dayanan, göriinüre yansıyan şeyler." şeklinde konuştu. Prof. Dr. Arthur Kreuzer, Almanya'daki yabancı işçilerin alkol ve diğer uyuşturuculara eğilimleri konusunda şöyle dedi: "Bir de bunlann seçilmiş insan olma özellikleri var. Bîr ülke değiştirerek iş bulacak kadar güçlü bir kişiliğe sahip çogu. Bu nedenle kişilik problemleri az. Daha güçlü bir kişiliğe sahipler. Alkol ya da uyuşturucu tutkunu olmaları giıç oldugu için, sayı daha az gibi görünüyor." AtLENİN BAĞLILÎGI Almanya'da yaşayan Türk ailelerindeki fertlerin birbirlerine çok bağlı olduğunu ve mümkün oldukça parçalanmadan bir arada yaşadıklanna değinen Wöhrle