25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dolar yeniden bunaltmayu başladı »on petrol zamlarından bu yana 1 dolar 11 lira daha aldı. Dolar karşısındaki 1 günlük kayıp 3 lira. Dolar, Fransız Frangı ve İtalyan Lireti karşısında tahhinin, Hollanda Florini karşısında 10 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Ekonomi Servisi Dolar fırtınası, dünya döviz piyasalarını kasıp kavuruyor. Son günlerde rekor üstüne rekor kıran dolar, dün bir ara 2.74 mark sınınnı zorladı. Türk Lirası karşısında da bir giinde 3 liraya yakın değer kazanan dolar, 270 lira düzeyine yükseldi. Doların karaborsa fiyatının 320 lira dolayında olduğu öne sürülüyor. Uzmanlar, doların ani atağını, Amerikan ekonomisine ilişkin göstergelerdeki belirgin iyileşmeye ve ABD'de faiz oranlarının daha da yükseleceği beklentisinin artmış olmasına bağlıyorlar. Bu arada, Lübnan bunalımındaki son tırmanışın da doları etkilediği belirtiliyor. Son haftalarda dünya döviz piyasalarında tırmanış eğilimine giren dolar, geçen haftadan itibaren ani bir atağa kalktı. Doların tırmanışı bu hafta daha da belirginleşti. Dün, Frankfurt ve New York borsalannda 2.74 mark sınınnı zorlayan dolar, daha sonra 2.73 marka düştü. Ancak, bu haliyle bile dolar, ağustos ayında ulaştığı son 9,5 yılın rekoruna oldukça yaklaştı. Aynı şekilde dolar, dün 8.32 Fransız Frangı ve 1650 İtalyan Lireti'yle tarihinin 3.07 Hollanda Florini'yle son 10 yılın, 1.24 Kanada Dolan'yla son bir yılın en yüksek değerlerinden işlem gördü. 1.45 dolara düşen Sterlin de dolar karşısında son 9 ayın en alt düzeyine indi. Doların dünya piyasalanndaki hızlı tırmanışı, Türk Lirası'nı da etkiliyor. 300 lira yolunda adımlarını sıklaştıran dolar, petrol zammından sonra son iki haftada Türk Lirası karşısında yüzde 4 oranında değer kazandı. Bu hafta başında da, bir günde 3 liraya yakın artış gösteren dolar, 270 lira sınırına dayandı. Doların yılbaşmdaki değeri, 186 liraydı. Uzmanlar doların ani atağını, son günlerdeki ekonomik ve siyasi gelişmelere bağlıyorlar. ABD ekonomisindeki canlanmanın açıklanan son verilerle de kanıtlanması dolara olan talebi yoğunlaştırdı. Çünkü, güçlü ABD ekonomisi imajı doların hemen prim yapmasına neden oluyor. ABD'de enflasyon son yılların en düşük düzeyine indi 7 ARALIK 1983 • * • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET 11 GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) birlerine benzer partilerin doğup gelişmelerine yol açmıştır. Yıllardır bu kısır demokrasi anlayışı içinde bocalayıp duruyoruz. Son otuz üç yıl içinde demokrasi üç kez kazaya uğradı. Bu üç kazada da iktidarda kendilerini "miliiyetçı" ve "muhafazakâr" olarak tanıtan sağ partiler bulunmaktaydı. Bu üç büyük olay bile sağ partileri •'demokrasi sağ ve solpartilerin bir arada yaşamaları gereken bir düzendir" anlayışına getiremedi.. Oysa her üç olaydan da alınması gereken dersler vardı. Sivil demokrasi dediğimiz sistemin yerleşmesi için sağ ve sol partiler arasında, en azından, demokrasinin ve hukuk devletinin kuralları konusunda bir anlayışın yer etmesi gerekir. Bu anlayış, insan hakları, hukuk devleti. söz ve örgütlenme özgürlükleri gibi kavram ve ilkeler üzerinde sağlanabilir. Bizdeki sağcı partileri. Batıdaki "muhafazakâr" ve "liberal" nitelikli partilere benzetmek yanlış olur. Bizde düşünce liberalizmini savunan ve "düşünce suçu olmaz" diyen bir tek sağcı partiye bugüne dek rastlanmış değildir. Belki bu yüzden Türkiye'de demokrasiyi, hukuk devletini, söz ve örgütlenme özgürlüklerini savunmak, adlarına "sosyal demokrat" ve "demokratik sol" denilen partilere düşmektedir. Daha doğrusu. Batıdaki liberal partilerin işlevleri, bizde "sosyal demokrat" adını verebileceğimiz kişi ve kuruluşlarca yerine getirilmeye calışılmaktadır. Sağ partiler. demokrasiyi, seçmen çoğunluğunun aritmetiktoplamına "milliirade" adı vererek, bu çoğunluk iradesini demokrasi diye sunuyor. Oysa, "milliirade" ancak ve ancak, bir ülkede yaşayan bütün ınsanlara söz ve örgütlenme hakkı verilince bir anlam kazanır. Yine "milli irade" ancak temel hak ve özgürlüklerin bütün güvenceleri ile tanındığı düzenlerde bir anlam ifade eder. Sol partilere örgütlenme olanağı verme, bir seçim yap, "bu milli iradedir" de ve bu iradeyi savun... Olmaz!. Demokrasi çok boyutlu bir kavramdır. Demokratik bir toplumda sermaye kesimi hangi koşullarla örgütleniyorsa, emek kesimi de aynı biçimde söz ve örgütlenme haklarını kullanabilmelidir. Sağ ve sol partiler. ancak böyle bir düzende gerçek tabanlarına oturabilirler. Sağcı partilerimizin ve sağdaki gazeteci arkadaşlarımızın bir türlü anlamadıklan ya da anlayıp da savunmak istemedikteri demokrasi anlayışı işte budur. Türkiye'de bunca deneyden sonra, bir tek sağcı ^>arti çıkar ve sivil demokrasinin kurulabilmesi için sermaye kesimine olduğu kadar emek kesimine de söz ve örgütlenme hakkı verilmesini ve ceza yasalarındaki düşünce ve örgütlenme suçlarının ayıklanmasını ister mi, diye boş yere bekleniyor. Keşke böyle bir parti olsa ve böyle bir parti ile toplumun ilerici kesimleri arasında sağlıklı diyaloglar kurulsa Ama olmuyor. Bir tek özgürlükçü sağ parti çıkmıyor, çıkamıyor. Böyle olunca 'demokratik sol" ya da "sosyal demokrat" partiler, Batıdaki liberal partilerin görevlerini yerine getiriyorlar. Sosyal demokrat partilerin bu bakımdan omuzlarına çok büyük sorumluluklar yükleniyor. Sosyal demokrat nitelikli partilerin önce bir çatı altında toplanmaları, sonra sağcı partileri demokrasinin temel kuralları üzerinde "güç birtiğı'•" yapmaya zorlamaları kaçınılmaz görevlerden biri olarak beliriyor. Sosyal demokrat partiler, liberal partilerin görevlerini üstlenince "yeni bir örgütlenme modeli" ile ortaya çıkmak isteyenlerin, Batıda örnekleri görülen "demokratik sosyalist" bir kimlik ve örgüt yapısına bürünmeleri bir zorunluluk oluyor. Erkendir, geçtir, bilemeyiz. Ama er geç Türkiye'de ulusal bağımsızlığı baştacı yapan; burjuvademokrasisine sımsıkı bağlı. hukuk devleti ne geçerlılik kazandırmaya çalışan, özgürlükçü ve katılımcı bir sosyalist parti kurulacak ve "sofdaki boşluk" işte ancak o zaman doldurulacaktır. Sağda, liberalkapitalizmi, solda demokratiksosyalizmi yaşatamazsak, bu fırınlarda daha çok ekmek yeriz. Ve bu binayı, döner döner bir daha okuruz. Otuz üç yıldır durmadan okuduğumuz gibi!.. rilirken, işsizlik artış hızının yerini azalışa bıraktığı kaydediliyor. Büyüme hızının da tüm tahminleri aştığı dikkati çekiyor. Bu arada, geçen hafta devlet tahvili faizlerinin yükseltilmesi ve para arzında umulandan fazla artış olduğunun açıklanması, ABD'de faiz oranlarında bir artış olacağı beklentisini güçlendirdi. Öte yandan, Lübnan'daki son gelişmeler ve S.Birliği'nin silahsızlanma görüşmelerinden çekilmesinin de doları güçlendirici etki yaptığı öne sürülüyor. Avrupalı yine kendînden (Baştarafı 1. Sayfada) da küçük bir not okunuyor: "Yabancılara verilmez"... Hollanda'da taksi şoförleri siyah müşterileri kabul etmiyor... Avusturyalıların yarıya yakını yerleşim yerlerinin, yabancılann çokluğu yüzünden oturulamaz hale geldiğini düşünüyor... Avrupa'daki yabancılar, nereden ne zaman geleceği bilinmeyen saldırıların korkusunu bir zamanlar kendilerini hararetle karşılayan ve en ağır işlerde çalıştıranların aşagılayıcı bakışları altında yaşıyorlar. " T i m e " dergisi Avrupa'da giderek artan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı konusunu kapak yaptığı son sayısında şöyle diyor: "Eski günlerde Anadolu'nun, Pencap'ın Karaiblerin, Kuzey Afrika'nın geri kalmış yörelerinden milyonlarca yabancı geldi Avrupa'ya. Hararetle karşılandılar, hatta gelmeleri teşvik edildi. Çiinkü Avrupa'nın II. Dünya Savaşı sonrası yaşadığı ekotomik patlama için büyük bir işicü kaynağı oluşturuyoriardı. Kimsenin yapmak istemediği işlere adaydılar. Avnıpa geniş aileleri, camileri ve rengârenk giysileri olan bu yabancıların varlığı nı geçici olarak görüyordu. Bir gün hepsi gidecekti. Ama göçmenler, misafir işçiler kaldılar. Yeni bir nesil doğdu. Batı Avnıpa toplumları artık çok ırklı olmuştu." Avrupa'da 1970'lerin ortalarında ekonominin kötüye gitmesi ve işsizliğin artması sonucu yabancılar konusu siyasi bir sorun haline geldi. Hükümetler toplumlarından gelen ağır baskılar karşısında yabancıların ülkelerine girişlerini sınırladı. Ancak yaşlı kıtanın birçok kentinde yabancılar "gettolarda" bir araya toplanmıştı. Batı Avrupa'da artık kendilerini besleyemeyen eski ülkeleri ile istenmedikleri yeni ülkeleri arasında sıkışıp kalmış, sayıları 12 milyonu bulan "yabancılar" yaşıyordu. Avrupa'nın ekonomik sorunları giderek ağırlaştıkça, "kurbanlar" aranmaya başladı. Bu kurbanlar yanıbaşlarında, yabancılar içinde bulundu. Türkler, Pakistanlılar, Cezayirliler artık Avrupahların aşağıladığı, yanına bile yak|aşmadığı işlerde kullandığı "bireyler" değil, "kanaken'Mer yani "pis yabancılar"dı. Yabancılara karşı giderek artan düşmanlık, Batı Berlin'de bir duvara neonaziler yazdığı şu sloganla ozetleniyor: "Dün Ya"hudilerdi, yann sıra Türklerde". Ingiltere'de Hintli ya da Pakiskanlı göçmenlerin dövülmesi olayları artık sıradan olaylar sayıhyor, gazetelerde bile yer almıyor. Farklı kültürler arasındaki savaş kızıştıkça, birçok Avrupalı kendini bu çatışma içinde buluyor. "Irkçı olmadığını. kapısının herkese açık olduğunu" söyleyen bir Fransız sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ama, milyonlarcası gelir, aileleri ve camileriyle semlimizi işgal eder, yaşlı kadınların çantalannı çalar. bütün gece gürültü yaparlarsa dayanamam. Burası benim ülkem. Tümünü kovalayın derim." Haber Merkezi Hükümetin ekonomik konulardan sorumlu 3 bakanı görevlerinin son günlerinde iyimser konuştular. Maliye Bakanı Adnan Baser Kafaoğlu, "Zamlar Özal hükümeti için kolaylık oldu, ama zorunluydu. Artık büyük oranlı zamlara gerek yok, tedbir alınmıştır" dedi. Gümrük ve Tekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, "Tekel ümnlerine kesinlikle zam olmayacağım" söyledi. Ticaret Bakanı Kemal Cantürk ise"Son3 yılda ahnan ekonomik tedbirlerin olumlu sonuçlarını tam olarak görememekteyiz. Yeterli zaman geçmedi" dedi. ANKA'nın habçrine göre Ka 3 bakandan 3 teselli Kafaoğlu: Zamlar Özal için kolaylık oldu, artık büyük zamlara gerek kalmamıştır. Sadthlar: Tekel ürünlerine kesinlikle zam yok, stok yapanların elindeki sigaralar küflenecek. Cantürk: Ekonomik tedbirlerin olumlu sonuçları gelecekte ortaya çıkacak. dük. Kurulacak hükümet de nihayel 12 Eylül sonrasında kurulacak milli bir hükümettir." Maliye Bakanı petrol zamlarının diğer tüm maliyetlere etki yaptığını hatırlatarak, pazar günü Resmi Gazete'de yayınlanan "Petrol arama ve petrolle ilgili faaliyetleri düzenleme fonu" kararının yürürlüğe girdiğini, bu faoğlu, son petrol zamlarını "zaten geciken bir karar" olarak niteleyerek, şunları söyledi: "Yüzde 15'lik petrol zammı karannı hükumelimiz almıştır. Kurulması beklenen Özal, hükümeti için gerçekten kolaylık oldu. Gelir gelmez zam yapmak zorunda kalmayacaklar. Zam yapmayabilirdik, ama siyasi kişileri. Özal'ı değil memleketi düşün düzenleme ile bundan böyle yüzde 1015 gibi yüksek zam olmayacağını savundu. Gümrük ve Tekel Bakanı Sadıklar da THA'ya yaptığı açıklamada Tekel ürünlerine zam beklentisi konusunda şunları söyledi: "Kesinlikle zam diye bir şey yok. Ama var da desem, yok da desem Tekel Bakanı dediği için millet zam bekliyor. Göreceksiniz, yok. Zam söylentileri yüzünden satış iki misli arttı. Stoklanmızı erittik. Zamdan daha kârlı çıktık. Ama fazla satış olduğu için. stoklar yüzünden piyasay a küflenmiş sigaralar çıkacak. Bizım zam gerektiren bir sıkıntımız yok." ÖzaFın iki ayrı listesi var bu konuların ikili görüşmede ayrıntılı olarak ele alınması bekleniyor. Özal'ın, Evren'e gö r üşme sırasında bakanlıklar içir üçer isim önereceği belirtiliyor. Özal'ın Bakanlar Kurulu'nda parti içi bazı dengeleri de gözeteceği belirtiliyor. Bu nedenle hazırlanan "alternatifli listeler" den birincisinde, politik ağırlığı olan kişilerle teknisyen nitelikli kişiler dengelenirken, ikinci alternatif listesinde teknisyenler ağırhk taşıyor. İkinci alternatif listesinde teknisycnlerin sayısının 10'u aşkın olduğu bildiriliyor. PARLAMENTO DIŞINDAN Aynca dışandan 4 bakan alınması konusunda da çeşitii görüşmeler yapıhyor. Dışandan alına : cak bakanlar konusunda Hüsnü Doğan, Yıldınm Aktürk, Ekrem Pakdemirli ve Güneş Taner gibi kişilerin adı geçiyor. Özal hükümet ine parlamento dışından alınacak bakanların sürpriz adlar olabileceği ye bu nitelikteki kişilerle hem Özal kanadının, hem de Çankaya kanadının çeşitii temaslarda bulundukları bildiriliyor. Bazı ANAP yetkilileri, parlamento dışından alınacak bakan sayısının "bir ya da iki"yi geçmeyeceğini belirtirlerken, bazı yetkililer de dışardan alınacak 4 bakan için Çankaya'nın belirleyici olacağını ifade ediyorlar. Parlamento dışından Özal hükümetinde yer alacak bakanlar konusunda kulislerde bir başka gelişme de var. İşbaşındaki Ulusu Hükümeti'nin bazı bakanlarının yeni hükümette görev almaları bekleniyor. Bu gelişmelerde Dışişleri Bakanı Ö ter Türkmen, İçişleri Bakanı Selahattin Çetiner, Milli Savunma Bakanı Umit Haluk Bayülken ile Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam'ın da adı geçiyor. E M İ R O G L U ' N U N ÇIKIŞI Yeni dönem (Baştarafı 1. Sayfada) îu (MDP Hatay Milletvekili), • İDARECİ ÜYELER: Lütfullah Kayalar (ANAP Yozgat Milletvekili), Şükrff Yüzbaşıoğlu (HP Afyon Milletvekili), Turgut Tirali (MDP Giresun Milletvekili). Beş dakika süren birleşim kapandıktan sonra, Başkan Karaduman ve Divan uyeleri Anıtkabir'i ziyaret ettiler. TBMM Başkanı ve Divan üyeleri saat 16.00'da Cumhurbaşkanı Evren tarafından kabul edildiler. Evren kabulde yaptığı konuşmada, millet iradesinde tecelli etmiş bulunan TBMM'nin, Başkanlık Divanı'nın oluşmasıyla fıilen göreve başladığını belirtti. Evren şunları söyledi: "Meclislerimiz 12 F.ylül'den evvelki gibi değil, ondan çok daha evvelki meclisler gibi gecesini gündüzüne katıp çalışırlarsa. birçok problemlerimizi o çatı altında halletmek mümkün olacaktır.". Meclis Başkanı Karaduman da Evren ve Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyelerine teşekkür etti. MGK üyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejal Tumer ve Sedat Celasun dünden itibaren Cumhurbaşkanhğı Konseyi görevini üstlendiler. Cumhurbaşkanı Evren dün Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyelerini kabul ederek kendilerine hizmetlerinden dolayı birer şilt verdi. Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyeleri TBMM üyelerinin sahip bulundukları özlük hakları ile dokunulmazhğa sahip bulunacaklar. Anayasa'ya göre Konsey'in varlığı 6 Aralık 1989 tarihinde kendiliğinden bitecek. Cumhurbaşkanhğı Konseyi'nin görevleri şunlar: " TBMM'ce kabul edilerek Cumhurbaşkanlığı'na gönderilen Anayasada yazııı temel rak ve hürriyetlere vrödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplannın, ntilli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına. TRT kunımuna, milletlerararası anlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiye'ye kabulüne. olağanüstü yönetim. sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkam'nca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkam'na tanınan 15 günlük sürenin ilk 10 günü içinde incelemek. Cumhubaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, TRT'nin yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve diyanet işlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek, Cumhurbaşkanının istemie göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkam'na sunmak." Anayasa Düzeni Hakkındaki Kanun'un yürürlükten kalkma (Baştarafı 1. Sayfada) zenlenmesı konusunu partinin yetkili organlarına henüz getirmedi. Özal'ın, Evren ile yapacağı görüşmeden sonra parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ile Meclis Grubu'na, Bakanlar Kurulu konusunu götürmesi ve bu toplantılarda dar bir çerçevede belirlenen "İlkelerin" de ele alınması bekleniyor. Özal, hükümet kurma görevinin verilmesinden sonra, Bakanlar Kurulu listesini, onay için bu haftanın son günlerinde ya da önümüzdeki hafta başında Cumhurbaşkanı Evren'e sunacak. Veto edilen kurucu üyelerden Hüsnıi Doğan'ın başında bulunduğu Bakanlar Kurulu ile ilgili Çalışma Grubu'nun, Bakanlar sı dolayısıyla aynca, bakanlar ve Kurulu'nun yeni oluşan biçimini bakanların yetki verdiği yetkilison 23 gün içerisinde kesin çölerce kamu personeli hakkında züme kavuşturması bekleniyor. uygulanacak işlemler ve alınacak MGK Danışmanlarının da aynı kaıarlann ytlrütülmesinin durkonuda yürüttüğü çalışmaların durulmas,ı da yasanın öngördüğü bugünlerde netlik kazanacaşartların sunulması halinde da ğı öne sürülüyor. Aynca, bu va konusu olabilecek. noktada Meclis Başkanı'nın seAnayasa'nın geçici 8. madde çilmiş olmasının sorunun aşılmasi uyannca Anayasa ile kabu" sında önemli bir etken olduğu edilmiş olan yeni organ, kurum belirtiliyor. ve kurullann kuruluş, görev ve yetBakanlar Kurulu'nun yeni biki ve işleyijleri ile ilgili yasalarciminde asıl olara^ Özal'ın başla, Anayasa'da konulması veya tan beri istediği değişikliklerin değiştirilmesi öngörülen diğer ana hatları ile kabul edilmesine yasalar TBMM'nin ilk toplantıkarşm, Sağlık ve Sosyal Yardım sım izleyen 24 kasım 1983'ten 24 Bakanlığı, Ulastırma Bakanlığı, kasım 1984'ekadar çıkartılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın danışMGK'nın hukuki varlığnın so aynen korunması da, manların önerdiği biçimin gerna ermesiyle birlikıe daha önce çekleştirilmesi olarak yorumlanı79 sayılı kararla getirilen siyasi yor. kısıtlamalar da ortadan kalkıyor. ÖZ.AL VE ÇALIŞMA Siyasi kiMtlamaya tabi 480 GRUBL TOPLANTISI eski parlamenter bugünden itiBakanlar Kurulu biçiminin baren siyasi partilere üye olabibelirlenmesinden sonra, Ozal ve lecekler. Ancak parlamenjerler Hüsnü Doğan'ın başında bulunAnayasanın geçici 4. matidesiyduğu Çalışma Grubu, önceki gele getirilen kısıtlama nedeniyle ce bir araya geldi. Çalışma Grubeş yıl süreyle siyasi parti kurabu, hazırhklar hakkında Özal'a mayacaklar ve parti yönetim kubilgi verdi ve Özal'ın konuya ilişrullarında görev alamayacaklar. kin yeni talimatları alındı. 10 yıl süreli yasak kapsamına Bu sırada, Sağlık ve Sosyal giren eski siyasiler hakkındaki Yardım Bakanlığı'nın, Sosyal kısıtlamalar ise aynen sürecek. Güvenlik Bakanlığı il: birleştiriBu arada MGK'nın 79 sayılı lerek, Çalışma Bakanlığı'nın bu karanyla kapatılan Büyük Türkbirleşmenin dışında tutulmasına iye Partisi'nin 68 kurucusu ise karar verildi. Son duruma göre, feshedilen siyasi partilerin 11 eySağlık ve Sosyal Yardım Bakanlül 1980 tarihindeki il ve ilçe başlığı'nın aynen korunmasına, kanları ile il yönetim kurulu üyeSosyal Güvenlik ve Çalışma Baleri ve 12 Eylül 1980'den sonra kanhklarının birleştirilmesine görevinden ahnan belediye bailişkin görüş kesinleşti. kanları herhangi bir izne tabi olÖzal'ın Bakanlar Kurulu komadan parti kurucusu olabiienusundaki yeni talimatlarını ceicier. alan Çalışma Grubu, önceki günden itibaren, bakanlıklann YENİ KOMUTANLAR yeni örgütlenme biçimleri konuDün saat 15.00'de görevlerint sundaki aynntıları ele almaya resn'.en başlayan Genel Kurmay başladı. Bu arada, Özal kabineuajkanı Orgeneral Necdet Üruğ, sinin kurulmasından sonra yapıK.'ra Kuvvetleri Komutanı Orgelacak Bakanlar Kurulu ve orgaj\eral Haydar Saltık, Hava Kuvnisazyonu için kararname hazırvetleri Komutanı Orgeneral Halıkları da sürüyor. Ozal dahil, 21 lil Sözer, Deniz Kuvvetleri Koüyeden oluşacak Bakanlar Kurumutanı Oramiral Zahit Atakan, lu listesinde önce, Devlet BakaJandarma Genel Komutanı Ornı olmayacak. Kabinenin oluşup general Mehmet Buyruk Anıtkagöreve başlamasından sonra babir'i ziyaret ettiler. Komutanlar kanlıklar, kararname ile düzendaha sonra Cumhurbaşkanı Evlenerek, bakanlıkları birleştirilen ren tarafından Çankaya bakanlar, Devlet Bakanı haline Köşkü'nde kabul edildi. Evren gelecek. Genel Kurmay Başkanı ve yeni ÖzalHüsnü Doğan göriişmekuvvet komutanlarına başarı disinde, Enerji ve Tabii Kayı.aklar leyerek "Bizler de sizlere her türSanayı ve Teknoloji ile Ticaret lü desıeği sağlamaya hazınz" deBakanlıklarının birleştirilmesindi. Genelkurmay Başkanı Üruğ den oluşacak Sanayi ve Ticaret da konuşmasında CumhurbaşBakanlığı'nın yeni örgütlenme kam'na ne Konsey üyelerine biçimine ilişkin olarak tamamlaolan bağlılıklarını dile getirdi. nan son hazırhklar da, ANAP TBMM Başkanlık Divanı'nın Genel Başkanı Özal'a sunuldu. oluşmasıyla 1982 Anayasası KeHER ŞEY EVRENÖZAL sin Hesap Kanunu tasarılarının GÖRLŞMESİNDE görüşülme yöntemini düzenleyen NETLEŞECEK 164. maddenin 2. fıkrası dışınEdinilen bilgilere göre, Bada tümüyle yürürlüğe giriyor. kanlar Kurulu'nun yeni biçimiAnayasa düzeni hakkındaki kanin belli olmasına karşın, bu konun, MGK ve Kurucu Meclis nuda Bakanlar Kurulu üyelerihakkındaki kanun yürürlükten nin adları dahil, "her şeyin kalkıyor. Bunun sonucunda, BaF.vrenÖzal görüşmesinde tam kanlar Kurulu kararnamesi ve bir netlik kazanacağı" ifade ediüçlü kararnameler hakkında yürütmeyi durdurma ve iptal ıste . liyor. Özal ekibinin sürekli olarak devlet üst yönetim organı ile miyle Danıştay'da dava açılabitemas halinde olmasına karşın, lecek. rişimlerde bulunuyorlar. YENİ ISİMLER Bu arada bakanlıklar dışında bazı devlet kademelerine talipli olan ANAP'lılar da kendilerini göstermeye başladı. Bu isimler arasında Özal'a yakın kişilerden olduğu bildirilen Konyaeski Belediye Başkanı Mehmet Keçeciler'in îçişleri Bakanlığı Müsteşarı olmak istediği dile getiriliyor. Öte yandan, dün ANAP kulislerinde bakan adayı olabilecek sürpriz isimler arasında Tokat Milletvekili Metin Gürdere ile Eskişehir Milletvekili tsmet Oktay'ın adı da dolaşmaya başladı. SANIRIM YARIN VAZtFEYİ ALACAClZ ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, dün TBMM'de bir soru üzerine "Zannediyorum yann vazifeyi alacagız" dedi. Özal, dünkü birleşiminden sonra kuliste gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özal, Bakanlar Kurulu listesine ilişkin bir soruya karşılık şunları söyledi: "Acele elmeyin, emri vaki yapmayın. Zannediyorum yann vazifeyi alacagız. Liste cebimde diye yazıyorlar inanmaym. Soracaksanız kim bakan olacak diye değil, bu kadar zor görevlerin altına kimler girecek diye sorun." "Şu anda resmen demokrasiye gecmiş bulunuyonız. Bu konuda ne dersiniz" sorusuna Özal, "Hayıriı uğurlu olsun. Bu zaten dizayn edilmiş bir şeydi. O verilen sozün yerine getirilmesinden memnun olmak lazım" karşılığinı verdi. Turgut Özal, kabinesine bayan bakan alıp almayacağı sorusunu, "Bayan erkek aynmı yapmayın" biçiminde yanıtladı. Özal, daha sonra çevresindeki milletvekillerine dönerek, şunlan söyledi: "Birbirimize karşı hoşgörü içinde olursak bu işi sonuna kadar götürürüz. Diğer gnıplardaki arkadaşlarla da iyi geçinmeliyiz. Zıtlığa gitmememiz lazım. Çünkü zıtlıklar sonuç vermez. Kölülüğe götürür." Dışişleri: Ürdün'le savunma işbirliği konusunda temas var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı sözcüsü buyükelçi Nazmi Akıman dün gazetecilerin çeşitii konulardaki sorularını yanıtlarken, Ürdün Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında askeri ve savunma alanlannda işbirliği yapılmasına ilişkin temaslar bulunduğuna, ancak bu konuda bir anlaşma safhasına ulaşılamadığını bildirdi. Buyükelçi Akıman Ürdün'le imzalanan tarım. sanayi, ulastırma alanlarını da kapsayan geniş kapsamlı anlaşmanın içerisinde savunma sanayii konusunun bulunduğunu sanmadığını da sözlerine ekledi. Ürdün Kralı Hüseyin'in Araman'da Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in üç günlük ziyareti sırasında yaptığı konuşmalarda "Kıbns konusuna yer vermemiş olmasını nasıl değerlendiyorsunuz" yolundaki bir başka soru üzerine de Dışişleri Sözcüsü Akıman "Ürdün Krallığının Birleşmiş Millerler'deki oylamada Kıbns'la ilgili tavrını "çekimser" oy kullanarak ortaya koyduğunu söyledi. "Bu nedenle Majeste Kral'ın konuşmasında bu konuya aynca yer verilmesi gerekmez sanırım" dedi. Dışişleri sözcüsü Akıman bir başka gazetecinin Yunanistan'ın Batı Trakya'da tutukladığı Türk asıllı kişinin serbest bırakılması için Türk hükümetinin bir girişimi olabilecek mi, olacaksa bu girişimin niteliği nedir? yolunda ki bir başka soruya ise "Bu konuda hakça davranılması için temas >Tipılıyor." dedi. Akıman bir başka soru üzerine ise konnnun Kıbns'la ilgili bir misilleme olduğunu sanmadığını, çünkü bu tür durumların yı 1lardan beri, maalesef yaşanageldiğini söyledi. Adını adım. (Baştarafı I. Sayfada) Anayasa'nın geçici maddesinde yer alan kısıtlamalar. ikincisi de bazı MGK bildirilerinde vurgulanan sınırlamalar. Anayasa'nın geçici maddesınae yer alan sınırlama o maddenin yürürlük süresine bağlı olarak işleyecek. Peki, MGK bildirilerindeki sınırlamanın geçerliği, yürürlük süresi ne olacak?... İşte bn soruya karşılık olmak üzere MGK dün kendi tarihinin en son yasasını çıkardı. Yeni yasa doğrultusunda önümüzdeki dönemin özellikleri şöyle sıralanabilir: 12 Eylül sonrasında kapatılan siyasi partilerin üyeleri, ister yöneticrolsun, ister olmasın partilerini ya da kendilerini savunma amacıyla bile olsa 12 Eylül öncesi siyasi çekişme ve çatışma ortamının yeniden doğmasına yol açıcı, sözlü ya da yazılı açıklamada bulunamayacaklar. Yasa sözkonusu sınınn kapsamını daha da geniş tutuyor. Siyasi parti üyesi olmayanların da "12 Eylül öncesi ortamın oluşmasına yolaçacak sözlü yada yazılı açıklamada bulunmalarım" önlüyor. örneğin, 12 Eylül sonrasında kapatılan herhangi bir partinin, herhangi bir il ya da ilçedeki üyesi değil, ama aynı zamanda herhangi bir ortalama yurttaşın da " b u ortamı teşvik veya tahrik etmesi" durumunda ceza getiriliyor. • "12 Eylül öncesi ortarp" yasanın en önemli kavramını oluşturuyor. Çünkü, işletilecek cezai yaptmmlar bu kavramdan kaynaklanıyor. • Halen parlamento içinde ve dışında yer alan partiler ile bundan sonra kurulacak partilerin üyeleri "kapatılmış olan partilerin yöneticilerini" sözlü ya da yazılı olarak ne suçlayabilecek, ne övebilecek, ne de savunabilecek. • MGK'nın bazı bildirilerinoe eskiden vurgulanmış olduğu gibi, şimdi yürürlüğe giren son yasada da, MGK icraatına ilişkin kurallara yeniden yer veriliyor. MGK icraatı tartışma ve eleştiri dışı bırakılıyor. • Anayasa'nın geçici maddesinde belirtilen ve on yıllık siyaset yasağı kapsamında bulunanlara yeni bir sınırlama daha getiriliyor. On yıllık siyaset yasağı kapsamında bulunanlar Anayasa'nın geçici maddesine göre, parti kuramaz ve partilerde yönetici olamazlar. Şimdi bu yasa ile anılan kişiler Türkiye'nin iç ve dış politikasını olumsuz yönde etkileyecek açıklamalar yapamayacaklar. • Özetlenen ilkelere aykırı davrananlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılacaklar. Eğer, bu suçlar yayım yoluyla işlenirse cezalar bir kat arttırılıyor. MGK'nın varlığının sona ermesi ile birlikte bugünden itibaren bir başka siyasal dönem başlıyor. Yeni siyasal dönemin bir belirleyici yönü Anayasa'nın geçici maddeleri ise, bir başkası da dün son olarak yayınlanan yasadır. TBMM'de salı günü konıisyon üyeliklerinin seçimleri yapılacak Öte yandan Özal'ı, parti içerisinde bakan olmak isteyenler ve bu konuda ortaya çıkan çeşitii kompozisyonların rahatsız ettiği kaydediliyor. Teknisyen nitelikli kişilere Bakanlar Kurulu üyeleri arasında ağırhk verilebileceği yolunda parti kademelerinde izlenim edinilmesi, parti içi grupların hareketlenmesine yol açan etkenlerden biri olarak gösteriliyor. Ayrıca, bakan olmak isteyen ve bu isteklerini de açıkça belirten bazı partililerin bulunması ile kendilerini bakan adayı olarak gören bazı partililerin Grup Başkanvekilliği, Mecli« Komisyonları ve MechsBaşkanvekilliğigibi görevlere getirilerek "kabarık bakan adaylan listesinin eritilmesi" yöntemi de huzursuzluklara neden oluyor. Kendisini bakan adayı olarak gören ve bu isteğini açıkça belirtmekten çekinmeyen kişiler konusunda son günlerde ANAP kulisinde yoğun olarak konuşulan isimlerden birisinin Malatya Milletvekili Metin Emiroğlu olduğu öğrenildi. ANAP kulislerine göre, Metin Emiroğlu, Meclis Başkanı seçiminin yapıldığı gün MechYe gelmeyeceğine ilişkin haber gönderdi. Ancak, Emiroğlu bir süre sonra Meclis'e geldi ve oylamaya katıldı. Özal'ın, Emiroğlu"nun bu tavrına karşılık kendisine iyi davrandığı gözlendi. Kendisine Meclis Başkanvekili adayı olması önerilen ve bu öneriyi kabul etmeyen Emiroğlu, kuliste ileri geri konuştu. Emiroğlu, Özal'ın yanından ayrıldıktan sonra Meclis kulisinde yaptığı konuşmalarda, "Ben Malatya'da Özal'ı temsil eden adamım. Bakan olmazsam.herşeyi teslim eder giderim." yolunda sözler etti. Aynca kurucu olup da isimleri bakan adaylan içerisinde geçmeyen bazı ANAP'lılar da çeşitii gi ANKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'nin salı günü yapacağı toplantıda komisyon üyelikleri için seçim yapılacağı bildiriliyor. Öğrenildiğine göre, TBMM bugünkü toplantısında Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yapacağı konuşmadan sonra sal: gününe kadar çalışmalarına ara verecek. Bu arada Danışma Kurulu'nun toplanarak komisyon üyeliklerinin sayısını belirleyeceği ve salı günkü birleşimde 14 komisyon için seçim yapılacağı belirtiliyor. Meclis içtüzüğünün 20. maddesi uyannca Anayasa, Adalet Milli Savunma, İçişleri, Dışişleı ri, Milh Eğitim, Sanayi ve Teknoloji ve Ticaret, Bayındırlık, İmar, Ulastırma ve Turizm, TarımOrman ve Köyişleri, Sağlık ve Sosyal İşler, Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme, Sayıştay Komisyonlan ile Anayasada öngörülen bütçe ve KIT Komisyonlarına üye seçimi yapılacak. Komisyonların üye sayıları Danışma Kurulunun önerisi üzerine genel kurulea belirlenecek. Öte yanaan Anavatan, Halkçı Parti ve MDP gruplan bugün ayrı ayrı toplanacaklar. Toplantılarda çeşitii konuların yanı sıra komisyonlara seçilecek üyeleriıi de belirlenmesi bekleniyor. Yeni meclis içtüzüğünü hazırlayacak olan komisyonunun da önümüzdeki hafta içinde belirlenmesi bekleniyor. ' HP meclis grubu dün genel kuruldan sonra bir toplantı yaptı. Grupta bundan sonraki çalışmlara i'işkin görüşlenn dile getirildiği belirtildi. HP grııbunun bu sabah saat 10.00'da yapacağı toplantıda ise grup yönetim ve grup disiplin kurullarıı.ın görev bölümünün de gerçekleştirileceği bildirildi. ANAP meclis grubu bugün saat 13.45'te, MDP meclis grubu ise bugün saat 10.00'da toplanacak. ELEMAN Yayıncılık' ve Pazarlama konusunda etkin yeri olan BİLGE A.Ş.nin Kadıköy Şubesinde yetiştirilip görevlendirilmek üzere deneyimli veya deneyimsiz BayBayan SATIŞ TEMSİLCİLERİ. SATIŞ TEMSİLCİSİ YARDIMC1LARI Istanbul Bankasfnın Kdz. Eregli Şubesi'nde yolsuzluklar büyüyor KDZ. EREĞLİ, (Cumhuriyett Bir süre önce Istanbul Bankasf nın TC Ziraat Bankası'na de.ri sırasında Karadeniz Ereğli Şubesi'nde ortaya çıkan 40 milyon liralık kayıp para olay:ndan sonra, aynı bankaıuıı 80 milyon lira r tutarında usulsü^ !: edi > » ligi •. ortaya çıktı. Ilçede günlük olarak yayınla nan yerel "Şirin Ereğli" gazetesinin haberine göre, 40 milyon liralık suiistimalden sonra 80 milyon lira da kredi açığının ortaya çıkması üzerine Istanbul Bankası Karadeniz Ereğh Şubesi'nde hesapların yeniden kontrolüne başlandı. "Cumhuriyet" muhabirinin edindiği bilgiye göre, İstanbul Bankası Kdz. Ereğli Şubesi'nin geçmiş dönemlerde özellikle güvencesiz müşterilere 80 milyon lira kredi dağıttığı belirlendi. Bankanın dağıttığı 80 milyon liralık krediyi nasıl tahsil edeceği konusu tartışıhrken, bankanın Ereğli dışında paravan esnaf \e tüccarlara da kredi verdiği öğrenildi. Bunun ü/erine ilk etapta belirlenen 80 milyon liralık kredi nıiklarıııın artması bekleniyor. Öte yandan, TC Ziraat Bankası'na devri sırasında yapılan devirteslim esnasında kasnd;> bulunması gereken 40 milyon liranın kaybolduğunun anlaşılması üzerine tııtuklanan veznedar Ali Yılmaner'den sonra, soruşturma •.onunda serbest bırakılan Banka Müdürü Nuster Erki de tutuklanarak cezaevine koııdu. ALINACAKTIR BİLGE A.Ş. Müracaat Şahsen: Kadıköy Şubcsi Söğüllüveşme Cad. Vişne Sok. I a/lıoğlu Hlıanı 4 1 Alııvol'KADIKÖY Sınava Doğru (Eski sayıları 75 TL.Iik pul göndererek isteyebihrsıniz.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle