15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ARALIK 1983 HABERLER CUMHURİYET/7 Uluslararası girişimcilerin gözleri Boğaziçfnde Yasa ile Boğaziçi hekesin özlemini duyduğu bir görünüme ve topluma açık yaşama alanlarına da sahip olabilir. Elverir ki son 30 yılın spekülatörlerinin yerini uluslararası spekülatörler almasın. ENGİN OMACAN Mimarlar Odası Istanbul Şube Başkanı 24 Ocak kararlarıyla taızın serbest bırakılması, toprak uzerindekı spekulasyonun yavaşladığı izlenimi yaratmıştır. Ancak, konu bıraz yakından ıncelendiğinde gerçeğın farklı nedenlerden kaynaklandığı görulecektir. Yavaşlayan ya da ortadan kalkan spekulasyon, dar ve orta gelirh tabakalann taleplerine dayah olan spekulasyondur. Nitekim, hisseli arazılerin parsellenerek satışı aşağı yukarı durmuştur. Bu konuda iki etken bir arada rol oynamıştır. Birincisi, plansız olan bu alanlarda sıkı bir yapı yasağı uygulanmıştır. tkincisi ise, bu alanlarda daha çok dar gelir gruplarının talebine dayalı olarak surdurulen spekulasyon, bu gelir gruplannın herhangi bir talep yaratmayacak ölçude ekonomik gerileme içinde olmalanndan durmuştur. Yine dar, orta gelir gruplarının yaşadığı, imara açık, yapı yasağı olmayan bölgelerde de spekulasyon yavaşlamıştır. Bunun tek nedeni vardır. Bu gelir gruplannın konuta olan aşın gereksinmeleri yanında, konut talep edemeyecek kadar ekonomik yönden zayıflamış olmalarıdır. Öte yandan, aynı dönem için• ihracata yönelik kuçük ticari '• dliyetlerin yoğunlaştığı bölgelerle (Şişli ve çevresi gibi) en yüksek gelir gruplarının yaşamak istediği alanlarda (Bağdat Cadd^si ve Boğaziçi gibı) tersıne olarak spekulasyon daha da yükselmiştir. Boğaziçi'nde konut fiyatlan ıse yuz milyonlarla ifade edilen boyutlara ulaşmıştır. Son iki yılda, yapılanmanın önüne konulmaya çalışılan butün engellere rağrnen bu spekulasyon artmıştır. FtYATLARDA SIÇRAMA 2960 sayılı Boğaziçi Yasası böyle bir ortamda yurürlüğe gırmiş ve yasanın Boğaziçi alanındaki ılk etkisi olarak kullanma izni bulunan yapılann fiyatlan birden sıçrama göstermiştir. Bununla birlikte Boğaziçi Yasası, bugune kadarkı imar mevzuatı içinde, çeşitli yönlerden onemlı bir sıçrama noictası oluşturmaktadır. Doğal ve kültür değerleri açısından dunyanın en güzel yerlerinden bıri olan Boğaziçi alanı, yabancı turizm yatırım çevrelerı tarafmdan da buyuk bir ilgi çekmektedır. Son zamanlarda, bu konudaki trafik oldukça yoğunlaşmıştır. Bu çevrelerin, Boğaziçi tmar Yuksek Koordinasyon Kuruhı aracılığı ile yapacakları girişimlerde önerecekleri yatınp projelerınde, turizm işletmecıhği açısından belli bir kapasa bugune kadarki bozuk yapılanmayı engelliyor. Ancak, yasanın açtığı yolda 1015 yıl içinde yeni görkemli turızm yapılarırun Boğaziçi doğasına tamamen hakım olduğu bir peyzaj ortaya çıkabilir. Boğaziçi doğası yerli girişimcilerimizın damgasını taşır. Bundan böyle, uluslararası girişimcilerin damgası oluşacâktır. Ikinci sakınca ise, bu tur işletmelerin yaratabileceği sosyalahlaki problemler olabilir. HÜKÜMET DÜZEYtNDE BİR KONU Yasanın ikincı kısmında, Boğaziçi'nin imarı için yeni kurulacak organlar belirlenmektedir. Bu organlar sırasıyla Başbakan'ın başkanlığında ve ilgili bakanlardan oluşan Boğaziçi tmar caktır. Boğaziçi Imar Mudurluğü'nun bu biçimde kurulması yasanın en olumlu yanlanndan birini oluşturmaktadır. Plan ve imar uygulamalarıyla ilgili 10. maddede planlara, ılgili kamu kuruluşlanyla birlikte, meslek kuruluşlannın da ıtiraz yetkisinın bulunması, yapılacak planlann sağlığı açısından olumlu bir yaklaşımı göstermektedir. GEÇİCİ MADDELER Şu anda Boğaziçi sakınlerini en fazla ügilendiren, yasanın son bolumudür. 2960 sayılı Boğaziçi Yasası yunırluğe girmeden önce, 18kasım 1983'teyayınlanan kararname ile Boğaziçi alanı 2805 sayılı Imar Affı Yasası'nın kapsamı dışmda bırakılmıştır. Ancak yasanın son bölumünde yer alan geçicı maddeler içinde, mevcut yapılanmayla ilgili önlemler yer almaktadır. Bu önlemlerin uygulaması 2805 sayılı yasanın uygulanmasıyla paralellikler göstermektedir. Geçici 6, 7,8. maddelerde acıklık kazanan bu konu yasanın yürurluğe girdiği tarihten önce imar mevzuatına aykırı olarak yapılmış yapılann islah olunarak korunabileceği yonundedır. Hatta, hisseli arazıler uzerindeki yapılanmalann da, aynen 2805 sayılı yasadaki gibı, islah imar planları yapılarak korunabileceği görunmektedir. Geçici 9. maddede ise gecekonduların tasfıye edileceği belirtilmektedır. Sonuç olarak, 2960 sayılı Boğaziçi Yasası, İmar Yasalan tekniğı açısından değerlendinldiğinde, yeteri kadar açık, plan duşuncesine öncelık veren, getirdiğı kurumlar ve önlemlerle, birincı maddesinde belirtilen amacına (Kulturel ve tarihi değerlerini ve doğal guzelliklerinı kamu yararı gözetilerek korumak ve gehştırmek ve nufus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatını behrlemek için duzenlemek) ulaşabılmesi için gerekli otoriteye sahip bir yasa olduğu görulmektedir. Bu yasayla Boğaziçi herkesin özlemini duyduğu bır görünüme ve topluma açık yaşama alanlanna da sahip olabilir. Elverir kı son 30 yılın spekulatörlcrinin yerini, Boğazaçi'ne göz diken uluslararası spekülatörler almasın. 20. YUZYILIN BAŞINDA BEBEK Bu fotoğraf 20. yuzyılın başlannda çekilmiş... Bebek'ten bir göruntü... Kıyıda B«bek vapur iskelesi ve iskelenin çevresinde küçiık bir yerleşim. sahil yolunda da yan yana evler var. Yamaçlar bomboş. Fotoğrafın çekildiği tepe ise ağaçlarla dolu. Bu ağaçlar şimdi yok, yamaçlar beton yığını halini aldı... Boğaziçi'nin yeni yönetimi BASSAKAN lDe»le! Ba MS!i Savunma Bakinı Malıye Gumruk BaMn icıslen Bakan Baymdırtrt Iskân B*am veya 8asDa>ıan Uiaştırma Bakanı .TarımOrman Bakanı Saiay Tıcare! Bakanı 5jgn Sos,aı Y Bafcanı Enet)ıTat»K Blkjnı Kultur Tunzm Bahanı BOĞAZİÇİ İMAR YÜKSEK KOORDİNASYON KURULU B«*yt »njrl* W e * w UzmapW»yW Uzmanı Y(K TMIMCIS Kuttjr Tibıac w» Bo Bsı Bekdiye Bisur> BOĞAZİÇİ İtâAB IDARE HEYETİ » Imat Uo BOĞAZİÇİ site ve dolayısıyla o kapasiteye uygun büyuklukte yapüanmalar olacaktır. Yine, turizm ve rekreasyon adı altında kumar siteleri ve unlu Boğaziçi turistik motelgazino çalışma biçimlerinin yuksek standartlı turleri gelişebilecektir. Butun bunlar şimdilik olasılıklar içinde düşünulebilecek duzeydedir. Ancak, Boğaziçi alanında, gelişmeler bu yönde olması halinde, daha şimdıden ıkı önemli sakınca belirmektedir. Bunlardan bırincisi, son 30 yıl içinde, Boğaziçi'nin tarihi, kültürel ve doğal nitelikleriyle bağdaşmayan yapılanmadan hep birlikte şıkâyet edip durduk. Ya Yuksek Koordınasyon Kurulu, ikincısı Valınin başkanlığında Boğaziçi Imar Idare Heyeti, uçuncusü ise Boğaziçi Imar Miıdürlüğu'dür. Bu organlaşma göstermektedir ki, Boğaziçi alanındaki imar faaliyetlerı hukumet duzeyinde bir konu olacaktır. Boğaziçi Imar Mudurluğu ise, şimdiye kadar bilinen, yalnızca imar mevzuatının tatbikatını yapıp, yapılara inşaat ve kullanma ızni veren klasik turden bir imar mudurlüğü değıldır. Ayn butçesi olan, plan yapan, yaptıgı planlann gerektirdiği baa yatınmlan fınanse edip uygulayan, yatınma bir kuruluş ola 1983'ÜN SONUNDA BEBEK Bu luU^.ai ı ^ ^eçtıgımı/ hafto çeldldi... Boğaziçi'nin bugunku durumunu gosteriyor. Bebek ya da Arnavutkoy, kanlıca ya da Çengelkoy... Kıyı diye yalı apartmanlann öniı kalmış, Boğaziçi'ni gormek yalnızca bu apartmanlarda oturan insanların "hak'kı olmuş... Vamaçların durumu ise daha içler acısı, tek kelime ile betondan "kaskatı" kesilm işler... tşte 20. yuzyılın son çeyreğindeki Boğaziçi de bu... KIYTLARI HERKESE AÇIK YEŞİL BOĞAZİÇİ "Canı yanan parsel sahipleri biraz da işin sonunu düşünsün" DENİZ SOM Boğaziçi'nde hem estetiği bozan hem de çevreyı kirleten depolar, fabnkalar, tersaneler bellı bir sureç içinde kaldınlacak. Yasaya gore ilk aşamada taş, kum, kireç, tuğla ocağı gibi doğal guzelliklerı bozan ve tahrıp cden tesısler 31 aralık 1984'e kadar kapatılmış olacak. Kapanan ocaklann bozduğu çevre, Boğaâçi Imar Mudurluğu'nce yeniden duzenlenecek ve doğal yapıya uygun bır duruma getınlecek. Ancak, soz konusu ocaklar faaliyetlerını ruhsatsız veya ruhsata aykın surdurmuşlerse, çevre düzenlemesi için yapılan masraflar işletme sahibinden alınacak... Daha sonra komur ve akaryakıt depoları ile tersane ve fabrikaların Boğaziçi'nden taşınması geliyor. Bunlar için yasa, Bakanlar Kurulu'nu yetkıli kılmış. Bakanlar Kurulu en geç 31 aralık 1985'e kadar bu üesısler ıçın, Boğaziçi alanı dışında yer belırleyecek. 1986 yılındada bellı bır programa gore taşınma işlemi başlayacak. Boğaziçi'nden çıkartılacak tesislenn ilk akla gelenlerı şoyle sıralanıyor: Sumerbank Kundura Fabrikası (Beykoz), Şışe ve Cam Fabrikası (Pasabahçe), Tekel İçkı Fabrikası (Pasabahçe), akaryakıt depoları (Çubuklu), kontraplak fabnkası (Anadoluhisarı), yağ fabnkası (Vanikoy), mermer fabrikası (Çengelkoy), gemi tezgâhları (Istinye, Biıyukdere, Beykoz), kibrit fabrikası (Istinye), kömur depoları (Kunıçeşme), kiremit fabnkası (Buvukdere)... Romanlara, şürlere, şarkılara konu olan Boğaziçi gıtmiş, yerine sanki bır "Sanayi Bölgesi" gelmiş gibı. Boğaziçi sucukları, Boğaziçi kolonyası. Boğaziçi'ne tutkun sanatçılardan Yahya Keroal Bey atlı, bugunku durumu gormediğı için mezannda rahat u>uyordur Çünku Bey atlı, yaşamı boyunca "Boğaziçi MedeniyetPnden soz etmiş. Bır yazısında şoyle dıyor: "Boğaziçi, Bizans zamanında yoktu. Gerçi Boğaziçi'nin iki sahilinde tek tuk koyler ve bazı kiliseler gorulurdu. Ancak o zamanki haliyle, bugünku Çanakkale Boğazı'mızı andırır gibi ıssızdı. Boğaziçi fetihten sonra iki sahil boyunca, Kavaklar'a kadar imtıdad eden koylerle yalnız kendine benzer bir mamure oldu. Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir..." "Boğaziçi Medeniyeti" bizım eserimız olduğu gibı "Boğaziçi katliaım" da yine bizım eserimız.. Ustelık bu "katliam"a aralannda "Boğaziçi'ni kurtaralım", dıye demeç verenler de katılrruş... Istanbul Beledıyesi Park ve Bahçeler Mudurluğu'nun 1973 yılında hazırladığı bır rapor aynen şoye dıyor: "Bebek'teki Profesörler Sitesi yanındaki Bebek'in panoramik peyzajındaki nirengi odaklan olan çamlar kesilmiş bulunmaktadır. Yine Boğaziçi'nin yeşillik mimarisine taban tabana zıt duşen beton yığını birçok kooperatif binalan kunılmuş ve halen de diğer yeni kuruluşların inşaasına devam olunmaktadır. Yeniköy'deki Mimar ve Muhendisler Kooperatifi gibi..." Insanlara hayat veren doktorlar da kurdukları kooperatif ile Çubuklu'dakı bıtkı ortusunu oldurduler... Bir başka "katliam"da yasal olarak yapıldı. Ruhsat verilerek Voca koca bınalar kıyılara yerleştınldi. Örneğın Tarabya Oteli... California Üniversıtesi Peyzaj Mimarlığı Profesoru Leeland Vaughan, 10 yıl kadar once Istanbul'a gelmiş. İTU Mımarlık Fakultesı Oğretim uyelerinden Prof. Gündüz Özeş'le birlikte Boğaziçi'nde bır gezintı yapmışlar. Prof. Özdeş, Trabya Oteh'ni göstererek Prof. Vaughan'ın ne dusünduğunu sormuş. Amerıkalı profesörun yanıtı şoyle olmuş: Bu otel Boğaziçi'ne sığmamış. Tepesinden biraz kesilmesi lazım... noktalannı en hassas SİT bolgesi ilan edecek, sonra da bu hassasiyetin en doğal sonucu olan koruma ve duzeltme onlemlerine gitmeyecek. O zaman sormak gerekirdi; SİT kavramının bir yandan gereği. obur yandan sonuçları ne olmalıydı? Bu yuzden kanunun genel imar kanunu ile kopru kurarak bu enkazı kaldırma tedbirlerini getirme esasını koymuş olmasını tulariı ve zorunlu buluyorum. Boyle bir sıhhatleştirme operasy onuna gidilmeyecekse. zaten butun öbur soylenenler havada kalır. Tıp ilminde her teşhisi bir tedavinin izlemesi zorunludur. Sosyal ve kulturel işlerde de durum aynı. Boğaziçi'nde hastalığın 30 yıldır ilerlemesinden butun basın, butun kultur çevreleri yakınmaktaydı. Şimdi ilacı getirilince korodan birer birer ayrılmanın tutarlı tarafı yok... Ya bundan sonrası? Bundan sonraki işler için kanunun sistemi yine tutarlı. En çok şikâyet edilen kanun maddeleri olan kıyıların yer yer açılması. vamaçların yeşil tutulması, benim 1978'de yayınladığım resimli albumde sergilenmiş çöziımlerdi. Bunların hepsini, yani acı veren bu şurupları şu teTürkiye Turing ve Otomobil Kurulu Genel Müdü daviye yonelik amaçlarıyla gorrü Çelik Gülersoy, "Ulusal birfelakete ulaşmamak mek gerekir: Boğaziçi'nden isiçin acı ve kesin çarelere ihtiyaç vardır. Çoğunlu kân fonksiyonunun kaldınlması ve burasının nufusu 10 milyoğun selameti için bazı kişiler, bazı yoksunluklara nun otelerine giden çimento bir katlanacaklardır. Ne yapalım, yumuriayı kırmadan yerleşimin yanı başında bir rekomlet yapılmıyor" dedi. reasyon alanı olarak kullamlması. Bu olgu unutulursa getirilen onlemler acı ve sert gelebilir. NiBoğaziçi konusunda kamuokanunlar çıkmaya başlayınca tAim dunyadaki koruma ornekyunun dikkatini ve ilgisını çekBoğaziçi'nde doğal ve tarihi çerlerinde mutlak inşaat yasağı yokmek için yıllardır uğraş v erenlerçeve busbutun kırıldı. O yuzden tur da, 10 donuraluk parsellere den birı de Turkiye Turing ve başlangıçta yeterli olan hukuk 300 metrekarelik inşaat gibi yeOtomobil Kurulu Genel Muduonlemleri yetmemeye başladı ve şili koruyan ve durumu kurtaran ru Çelik Gulersoy'dur. Doğal ve biz de bu yuzden 1970'den beri tarihi çevrelerin kamuya nasıl özel bir Boğaz Kanunu yapılma çozumler kabul edilmiştir. Fakat bunlar İsviçre gollerinin, Franaçılabildiğıni ornek çalışmaları sı için kitap, demeç, sergi ve film sız ve İtalyan rivieralarının çöile gosteren Gülersoy, 1978 yılınyoluyla nefes tuketip durduk. zumleridir. Bunların hiçbirinde da şoyle demış: Bunun dunyada orneği de çok. Istanbul gibi bir yığıntı yok. 100 Medeni dunyada bizdeki kadar "Salonun ortasına getirilip binlik şehirlerin yambaşında donufus patlaması ve çimento salkömur y ıgılsa. her ev halkı aklığal guzelliklerin korunması gını olmadığı halde belli yorelenı yitirirdi. Ama aynı şey, İstanproblemi var. İstanbul'a nufus ri korumak için ozel kanun ve bul'un salonu, gelin odası olan akınını durdursak bile 5 milyontuzukler yapılmıştır. Turkiye'de Boğaziçi'ne yapılınca. kimseden luk bugunku kalabalığın kendi de bu yola girilsin istiyorduk. ses çıkmadı." kendine katlanmasıyla yakın bir Boğaz'ın kendine ozgu altust Ya bundan sonrası? Boğaziçi siırede 10 milyonun üstune çıkaakıntıları vardır. Hava koşullaYasası uygulamada bâşarı kazacak. Bu 10 milyonluk şehir, içinnna göre kımi burunlarda ust nabilecek mi? Yasanın amacına de uçsuz bucaksız parklar olan akıntı ters yöne döner. Denizciulaşmasını engelleyecek faktorbir Londra da değil. Duşunünuz ler bu ters akıntıya "orkoz" derler nelerdır? Bunlar ortadan naki, Silivri'den Gulhane Parkı'na ler. îşte şimdi, Boğaziçi'nde "orsıl kaldırılabihr? kadar halkın girebileceği tek yekoz" başladı, ışler ters dondu... Çelik Gulersoy, bu sorulara şillik yok. Butun kıyılar kapalı. Boğaziçi'ni kurtarmayı amaçla yanıt vermeden once, "tkiye Biz kısacık kendi omrumuz içinyan 2960 sayılı yasa çıktı ve 5 ayırmamız gerekir. Bir; Kanunde nufusun 10 misli artığına tamılyon Istanbullu, 50 milyon dan önce birikmiş enkazın kalnık olduk. Canı yanan parsel saTurk vatandaşı Boğaziçi'nde dınlması, iki: bundan sonrası", hipleri biraz da işin sonunu dukendilerine de bir " y e r " olduğudedı. Gulersoy, "enkaz"ın kalşünmelidir. Ulusal bir felakete dınlmasına ılışkin değerlendırnun bilıncine vardı. ulaşmamak için acı ve kesin çamesmi şoyle yaptı: Bugune dek kamuoyu neden relere ihtiyaç vardır. Boğaziçi Boğaziçi Kanunu, 2805 sayılı bu bilinçte değildı? YurürlukteKanunu çözümunun Milli Satmar Affı Kanununa yollamada kı yasalar, Imar Yasası, Gecevunma Bakanlığı'ndan gelmiş bulunuyor. 18'inci maddenin (h) kondu Yasası, Anıtlar Yuksek olması bazı kimselerin gozünıi fıkrası SİT bolgelerinde af esasKurulu'nun aldığı kararlar Boaçmaya yetmeyecek mi? Çoğunlannı uygulamayarak, yıkılacak ğaziçi'ni korumaya neden yetinşaatlar arasına almaktadır. luğun selameti için bazı kişiler, medi? Bu soruların yanıtını ÇeBundan başka bir çozume zaten bazı yoksunluklara katlanacaklik Gulersoy'dan alalım: hukuken nasıl gidilebilirdi ki? lardır. Ne yapalım, yumurtayı 2. Dünya Savası'ndan 12 EyBir devlet hem ulkesinin belirli kırmadan omlet yaptlamıyor. lul'e kadar olan oolitik ve karmaşık donemde de Boğaziçi'nin dengesinin korunabilmesi için ozel bir Boğaziçi Kanununa gerek bırakmayan yelerli hukuk guvenceleri vardı. Yani. Turkiye Cumhuriyeti'nde her zaman bir imar mevzuatı olmuştu ve buna gore devletin ya da başkasının arsası uzerine bina kondurmak, ruhsat almadan. teknik kontrollerden geçilmeden inşaat yapmak, arazileri resmen parsellere bölmeden hisse yoluyla mıdıkmıdık parçalara ayırmak her zaman yasak olan fiillerdi. Fakat politik sistem ve sosyal ortam gereği bu hukumler işlemiyordu. Bu yuzden 1947'den başlayıp. 30 yıldan fazla bir zaman her yerde olduğu gibi Boğaziçi'nde de kanunlann rafa kaldırıldığını seyretmekle omrumuz geçti. 1960'lardan sonra bu hukuk garantilerinde bozulmalar ve sapmalar gorundu: Gecekondulan af kanunlan... Ülkede sosyal gerçeğe uymayan medeni hukuk mevzuatı bir yanda durduğu halde nasıl 510 yılda bir köylerdeki nikâhsız evliliklerden doğan çocuklan yasallaştırmak için kanunlar yapılıyorsa, kıyametin başka bir alameti olan " b i n a " l a n da af için I YÖK bugün Konya'da toplanıyor KONYA, (THA) Üniversıtelerarası Kurul bugun Konya'da toplanıyor. Toplantıda, unıversıtelerdeki uygulamalar ve sorunlar ele alınacak. Ayrıca oğrencilerle ilgili çeşitli konular da göruşulecek. Kurul, gundemindeki öteki konuları da toplantı sırasında tartışacak. Bir gun surecek kurula 27 unıversitenin rektorlennın yanısıra, yurt dışından yeni donen YOK Başkanı İhsan Doğramacı da katılacak. YÖK yetkililerınden alınan bilgıye gore, universıtelerarası kurul toplantısı gundeminde, oğretim uyelerinin bazı ozluk haklan, sanat dallarındakı oğretım görevhlerınin unrversitelerde oğretim uyeliğine yukseltilmeleri ve doçentlik tezlerı gıbi konular bulunuyor. THA muhabınnın bazı oğretim görevlılerınden edindiği bılgiye gore, bu toplantıda oğrenciler açısından yeni gehşmelerın olması beklenmı>or. Sunalp: Partimize "Truva Atı'9 sokmak (Baştarafı 1. Sayfada) • 35 il başkanının verdiği deklaras\on Siyasi Partiler Yasası'na aykındır. Bu toplantı bir istişare toplantısıdiT. • Denızde tramvayla gidemezsiniz. îl başkanları denızde tramvayla gıdıvorlar. Bu istekle vapura bınilır. Istek oyle ifade edılır. Denızde vapurla gıdılir. • (II Başkanlannın Buyuk Kongre isteklerıvle ılgılı olarak...) Yapsınlar bakahm. Kolay mı? Once para ister. Bana kalsa >ann vapanm. Tayinle gelen insanların verine seçimle gelinmesini tercih ederim. • (Kongre için 2 yıl beklenecek mi? Sorusuna karşılık...) Niye beklenmesın? Ondan once gelen işler \ar. Hukumet programını dinleyeceğız. Guven oylaması var. Onu mu duşuneceğım? Şımdıkı meselem, hukumeti dinlemek. • (35 ıl başkanını veniçeri ve isyancı olarak nıtelendirdiğıniz söylendi, denilınce. .) Hayır, 35 il başkanı masumdur. Bu gibi işleri eğer ben muameleye kovarsam. burası veniçeri ocagına doner, buna musaade etmem dedim. Bunun manası ise beni gundemden çıkarrnayın demektir. Sizterin bu işi \apmamzi saygı ile karşılanm ama, burası yeri değil dedim. MENTEŞOĞLU UYARIYOR Eskı parlamenterlerden Haldun Menteşoğlu toplantıdan sonra " M D P bunalım içinde" diyerek, şunları söyledı: " t l başkanlan bu bunalıma çare arı>or. tl başkanlan yeni bir kan, yeni bir canlılık, hatta yeni bir kişilik vermenin zamanı olduğunu söylediler. Bu sese kulak verilmelidir. Yoksa mahalli seçimlerde nelice alamayız." İL BAŞKANI ONUCAN 35 ıl başkanının deklarasvonu okuyan kışı olan, Muğla II Başkanı Bulent Önucan. "Biz MDP'yi Genel Başkanı ve uyeleri beğendiğimiz için kurmadık. Milliyelçi goruşte birleşmek için kurduk" dedı. Onucan'ın toplantı sonrası soyledıklerı şıınlar: • Genel Başkan Sunalp bizi ycniçeriye benzeliyor. Biz ne yeniçeriyiz, ne de askeriz. Bunların soylendiği yer de kışla değil. Biz kazan da kaldırmadık. Partinin ayakta durabilmesi için recete sunduk, çare sunduk. •12.12.1983 tarihınde huviyetımı çaldırdım. Hukumsuzdur. • Nufus cuzdanı, ikametgâh ılmuhaberımi .'e 2 adet fotoğrafımı kaybettim Geçersızdır. • Reçetedeki ılaçlar acı olduğu için yutamıyorlar, hazmedemıyorlar. Genel Başkan kendılerını tenkit eden il başkanlarını nezaketsızlikle suçladı. Yaptıkları işlerın bazıları ıçın teşekkur etmedığimızı soyledı. Biz şahıs için değil partı menfaati için tenkit ediyoruz Şahıslar o kadar onemli değil. ORTAK BİLDİRİ II başkanlan toplantısından sonra yayınlanan "ortak bildırı"de şunlar vurgulandı: • 35 imzalı onerge şahsi hiçbir hedef gostermiyor. tl başkanlan partinin daha dinamik çalışmaya kavuşması umit edilen kongrelerin bir an once yapılması gayesine ınaluf bulunduğunu ittifakla belirtmişlerdir. • MDP ıl başkanlan Genel Başkan Sunalp'in açış ve kapanış konuşmalarını butunuyle tasvip etmış, genel seçımlerde MDP aleyhıne gehştırılen ve seçım şansını menfi etkileyen şartlara rağmen alınan sonucun başarıh olduğu goruşunde bırleşmişlerdır. • tl başkanlan MDP'nin yakın gelecekte iklidara aday otabilecek guçte olduğunu vurgulamışlardır. MDP'nin gonışunu benimseyen butun luşi ve kuruluşlan MDP saflarına davet etmeyi ulkenin >akın siyasi geleceği bakımından onemli bir gorev sayarız. Vıllardan beri aynı inancı paylaşan ve bugun şu veya bu nedenlerle başka partilerde bulunan vatandaşlanmızı yeniden inanç catısı altına çagınrız. • II başkanlan ıktıdarı kazanan partinin yapısı ıtibariyle ulkenın iç \e dış meselelerine çare bulmakta guçluklerle karşılaşabıleceğını vurgulamışlardır • İl başkanlan mahalli seçimlerde daha başanlı sonuç alınabilmesi için partinin daha canlı, daha aktif çalışması gereğine ve kongrelerin başlatılması luzumuna işaret elmişlerdir. • Demokrasının savunucusu MDP ıl başkanlan mahalli seçımlere butun partılerın katılmasını demokrasının vazgeçılmez şartı sayar. • Bu toplantıdan daha da bilinçlenmiş, kenetlenmiş olarak çıkılmıstır. Genel Başkan Yardımcısı Sabri Keskin'in başkanlığında ortak bıldiriyı hazırlayan komıs>onda, deklarasyona ımza atan ıl başkanlarından yalnız İzmır 1 Başkanı Yuksel Öke bulundu. 1 İ L A N KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1983/S49 Kartal Orhanlı koyu Cılt 051, Sa>fa 077 Kutuk O27'de nufusa kayıtlı ve Kadıkoy Recaızade sokak Ihlamur Apt 26/4'de otunjr, Muharrem Bılgın ile Zuleyhar Bılgın'ın >aşları nedenıyle hacrine, bakım ve gozetım ı}lennı Husnıye Bılgın'ın bunun dışındakı ışler hakkında Celal Keskın'ın vası tavınıne karar verılmıştir Keyfıyet üan olunur. 14.12 1983 Basın: 14161 M1NE MUNtRE ÖZYAĞMUR VEFAT Bolu eşrafından Istiklâl Harbı Şehıdı Reşat Bey ile merhum \fife Hanım'ın oğlu, merhum Hılkat Ozkok'un ağabeyı, Akçakoca'lı muharıp gazi Bekır Özkok ile Nımet Ozkok'un yeğenlerı, avukat Mıthat Ozkok, doktor Fıkret Ozkok, gazetecı Hikmet Ozkok ve Sevım UysaPtn teyzezadelerı, Mardin eşrafından merhum oğretmen ressam Ibrahım Omay ile Methıye Omay'm damatları, Nebıha Ocal, Melâhat Atlı, Burhan Oma\ ve Ekrem Omay'ın enıştelen, Tunç Karacehennem'ın kayınpederı, pedagog doktor Selın Karacehennem ile mımar Bora Ozkok'un babası, Ayşe ile Kaya Karacehennem'in dedelerı, emeklı oğretmen Ozkok'un eşı, ALI ARSLAN KAYIP 14 9.1983 larıhınden ben ka>ıptır Yeğenım baban ağır hasta. Istanbul Çapa Hastanesı Dahılıve Servısı B Blok 3 B Seriısı 304 nolu yatakta senın ıçın olurale pençeleşıyor Evme don veya sağlık habennı bıldır \erını bılenlerın insanlık namına Tel 167 63 26 Istanbul bıldır melen nca oUınur Hasan ÜLGÜ EM. ALB. DR. M.TUĞRUL ÖZKÖK vefat etmiştir. Azız naaşı 19 Aralık 1983 pazartesi (bugun) Istanbul Selımı>e Camıı'nde oğle namazını muteakıp, Kuçukyah'dakı aıle mezarlığına defnedılecektır. Mevlâ rahmet eylesın. A1LES1 ADINA GAZETECI HİKMET OZKOK NOT Çelenk gondenlmemesı, arzu edenlerın T.E Vakfına bağışlan nca olunur Halkla llışkiler konusunu en yetkılı kalemden Turkiye'dekı orneklerıyle anlatan eser: PUBLIC RELATIONS Vazan: Alâeddm Asna 276 sa>fa, 600 lıra Dağıtım Beta Ödemeli Isteme Adresı: P.K. 76 Teşvikiye, IST.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle