15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 SPOR 16 ARALIK 1983 Milli takıma 11 yeni oyuncu almdı KKTC ve Mısır milli maçları için Coşkun Özarı, B. Meîin, Cüneyt, Onur, Ziya, Osman, Güpgör, Tuncay, K. Osman, K. Haluk, Arifve Zafer'i kadroya çağırdı. Spor Servisi "Tanrının bizim vanımızda olması dileğiyle 1986 Dünya kupası hazırlıklarına başlıyoruz." diyen Milli Takımlar Teknik Direktörü Coşkun Özarı, Dünya Kupası elemeleri fikstürü çekimi öncesinde düzenlediği basın toplaniısmda 68 ocakta Mısır, 1416 ocakta Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ile özel karşılaşmalar yapacak olan milli takımlar kadrolannı açıkladı. A) Genç Milli Takımı ıçin belirlenen kadroda şu futbolcular yer alıyor : Alper, Arif (Ankaragucü). Şenol (Sakarya), Cüneyt (Göztepe). Sinan (Eskişehirspor), İsmail (Adanaspor), K.Osman, Güngör, Tuncay, İskender (Trabzonspor), Metin, Ziya, K.Haluk (Beşiktaş) Cüneyt, Metin (Galatasaray), Onur, Müjdat, Cem (Fenerbahçe) Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin ilanı üzerine iki ülke milli takımları ilk temaslannı 1416 ocak tarihlerinde yapacaklar. Dış alanda oynanacak iki maç için belirlenen (A) Milli Takım kadrosundan Beşiktaş kalecisi Adem ile Erdal Keser çıkarıldılar. (A) Milli Takım kadrosunda şu futbolcular yer alıyor: Yaşar, Erdoğan, Cem, İlyas, Selçuk, Müjdat (Fenerbahçe), Zafer, Rıza, Necdet (Beşiktaş), Fatih, Raşit (Galatasaray) ismail (Gençlerbirliği), Hüseyin (Gaziantep), Yusuf (Kocaeli), Sedat (Bursa), H.İbrahim (Ankaragücii), B.Hasan, B.Osman (Trabzonspor) Coşkun Özarı, Dünya Kupası elemelerinde zor bir gruba düştüğümüzü, ancak şansın yinede var olduğunu belirterek, "4'lü grupta fınallere bir takınun katılma şansı var. Oysa şimdi 5'li grupta ikinci takımın da finale gitme hakkı var. İyi futbol oynayan ülkeler arasında >er aldık. Bu da bizim için gurur verici bir vesiledir. Tiirkiye 1983 yılı içinde elde ettiği başarılarından doiayı ilk kez başanlı futbol oynayan ülkeler kategorisine alındı." dedi. Kulüpleri denetleyvn kurııl akUı gelmeyvcpk şeyleri araştırıyvr Dostlar alışveıişte görsün!... Sorulardan baztlart: Video var mı? Bilardode, Kuluplerin saunasının olup masa ve masa tenisi masası var mı? Antrenman veya maçaolmadığından bilardo veyardım gidiş geliş için araç var mı? Antrenörlerin günlük tenisi masalarına, ilk gerekençantasında bulunması yaşantılarında fena alışkanlıkları var mı? lerden, kum havuzlu şut duvarıSpor Servisi Futbol Federasyonu'nun önceki hafta sonu Istanbul'da yaptığı toplantı sonucu belirlenen "Denelleme Programı" uygulanmaya başlandı. Futbol Federasyonu tarafından oluşturulan ekipler, önceki gün ve dün Istanbul'da Beşiktaş ile Galatasaray'ı denetlediler. Futbol Federasyonu Gene] Sekreterliği'nin yayınladıg» 5 nolu "Futbol Eğitim ve Öğretim Denetleme Devamlı Talimatı uyarınca yapılan denetlemelerna, fileli minyatür kalelerden videoya, antrenörlerin günlük yaşantılarındaki "fena alışkanlıklarının" neler olduğundan antrenman sırasında antrenör ve sfroı :ııların kıyafetlerinin düzenli olup olmadığına kadar pek çoV şey sonıluyor, denetleniyor. Futbol Federasyonu tarafından yapılan bu "Planlı Denetleme"leri daha sonra "haber verilerek" ve "haber verilmeden" yapılacak plansız denetlemeler izleyecek. Futbol Federasyonu'nca ya>inlanan, "Futbol Eğitim ve Öğretim Denelleme Devamlı Talimatı " n a göre, federasyon, kulüpleri "Türk futbolunun gelişmesini sağlamak, gençlerin eğitim düzeyini yükseltmek, futbolun temel ilkelerini ve teknik bilgilerini uygun çalışma ortamı içinde" olup olmadığını öğrenmek için denetliyor. TaJimatın 3. maddesinin d bendine göre, denetlemenin genel amacı, "Standart ve ideal futbolcu tipini yetiştirmede eğitim ve öğretimi destekleyecek hususlan bulup meydana çıkarmak". Aynı talimata göre, denetlemeyi yapacak olan kurullar, bir başkan ve iki üyeden oluşacak. Denetleme 100 tam not üzerinden yapılacak. Buna göre federasyon tarafından belirlenen ve kulüplerde bulunması ya da yapılması istenen "sey'Merin her birine belli bir puan verilecek. Denetleme Kurulları, kulüpleri 5 ayn konuda, daha önce hazırlanmış sorular üzerinden değerlendirecek. Örneğin, Denetleme Kurulu her hangi bir kulübe gidecek ve antrenörün antrenman süresince giyimi, tavır ve hareketlerini, davranışlarıru kontrol edecek ve bunların "normal" olduğuna karar verirse, soru kağıdındaki ilgili haneye 2 puan yazacak. NELER SORULUYOR? Sporcuların sosyal tesisleriyle iigili soru kağıdında belirlenen bazı sorular ve bunların puan değerleri şöyle: • Sıhhi tesisatlı yıkanma yerleri var mı? Yeterli mi? (5 puan) • Dinlenme ve yemek >eri ve kütüphane için salon var mı? (2 puan) • Cnile öğrencilerinin boş zaman değerlendirmesi olumlu mu? (3 puan) • İlk yardım çantasında bulunması gereken ilaç ve aletler tam mı? (3 puan) • Masa tenisi ve bilardo masaları var mı? (2 puan) • Antrenman ve müsabakaya (depl.) gidişdönüş için araç var mı? (10 puan) Avrupa Yüzme Kupası nedeniyle Federasyonla TRT birbirine girdi ANKARA, (THA) Anka ra 100. Yıl Kapalı Yüzme Havuzu'nda bu hafta sonu yapılacak olan Avrupa Kupası müsabakasının televizyondan naklen verilmesi konusu iki tarafın birbirini suçlamasına neden oldu. TRT'den alınan bilgilere göre, pazar günü spor programında film olarak gösterilecek şampiyonanın naklen yayını teknik açıdan olanaksız. 100. Yıl Kapalı Yüzme Havuzu'ndan alıcı antenlere sinyaJ gönderilemediği ve salondaki nem oranının elektronik cihazların işlemesine olanak vermediğini belirttiler. TRT yetkilileri şunları söylediler. "Yurt dışındaki ülkelere de verilmesi planlanan şampiyonanın çekimi için Avrupa Yayın Biriigi'nin koşullannı Yüzme Federasyonu ve Beden Terbiyesi Genel Müdiirliiğü yerine getiremedi. " Yüzme Federasyonu Başkanı Fehiman Akdağ ise "Türkiye'nin eline geçen bir propaganda fırsatını TRT yüzünden kullanamadıklarını"öne surerek, sözlerine şöyle devam etti: "Avrupa Yüzme Şampiyonasını TRT'nin yardımı ile gençlerimize ve yüzme severlere izletmek istiyorduk. Böyle bir organizasyon ülkemizde ilk kez yapıldığı için herkes bu şampiyonayı merak ediyor. Kapalı yüzme havuzunun seyirci kapasitesinin kısıtlı olması nedeniyle seyirci alamadığımız da göz önünde bulundurulursa, yüzme sporunun teşviki için TRT bizim son şansımızdı. TRT'nin bizden istediği herşeyi yerine getirdik." Coşkun Özan GÖRÜŞ HINCAL ULUÇ Spor Fizyolojisi Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu uyarıyor 35 'îra aşmış kişiler, koşmayın, "Ben yıllardır Belgrad ormanlarına gider yürürüm. Bir kaç yıl öncesine değin, orada sadece konsolosluklarda görevli yabancılara rastlardım. Ancak, son yıllarda eşofmanlannı giyerek koşan vatandaşlarımızı da görüyorum. Bu arada birçok yanlışlıklar yapılıyor, asla bunları düzelteceğiz diye üzerine çok sert gitmemeliyiz." HEKİM KONTROLÜ ŞART Yapılan yanlışların neler olduğu konusunda bilgi veren Kayserilioğlu, şunları soyledi: "Adam 40 yaşında. Bugüne kadar da büro hayatı yaşamış. "Sağlıklı yaşayacağım" diye giyiniyor, başlıyor koşmaya, Acaba koşabilecek kapasitede mi? Kalbinin, kroner damarlarının durumu nedir? Akciğerleri, organizması o yükü kaldırabilecek durumda mı? Organizma birçok guce adapte olabilir, o yapıdadır. Ama yükleme, kademe kademe yapılabilir. Birdenbire yapacak olursanız, organizma iflas edcr. Bu nedenle ben 35 yaşın uzerinde olan bir kişinin sağlıklı yaşam koşulanna girmesini kesinlikle istemem. Ancak "ille de koşacağım" diyenler, bir hekimin kontrolünden geçmeli, en azından kalp elektrosunu analiz ettirmelidirler. Ama ne gerek var buna. Madem ki sporu yaymak istiyoruz, madem ki hekime gitmek, elektro çektirmek zor ve para işi. Öyleyse, yürüyün f Coşkun Özarı Unsuru!.. "Türk Mıllı Takımı, grubunda 10 puan toplayabilir" demıştik, salı günü.. 10 puan da Türkiye'yi büyük bır aksilik olmazsa Meksıka'ya göturmeye yeter de artar bile.. Türkıye ile, Meksika biletinı satın alacak 10 puanın arasında bır tek engel var.. Coşkun Özarı.. Daha doğrusu bır türlu "Yapanm" diyemeyen yüreği.. Kendı diyemediği şeyi çocuklarına diyemıyor Kendi inanmadığına çocuklarını ınandıramıyor ve böyle olunca işe daha baştan yenik başlıyoruz Lionların toplantısında konuşmuş Özan.. Günaydın gazetesi de yazdı.. Sormuşlar.. "Bir gazeteci var. Kazansanız da, kaybetseniz de hep aleyhinıze yazıyor.. Neden?." Yanıt vermış Ozan . "Bilmem.. 8 yıl önce aramızda bir tartışma geçmıştı. herhalde ondandır. Ben onun bir keresınde uçaktan düşen bır yolcu için, keşke, Coşkun düşseydi, dediğinı bilırım." İşte, Coşkun Özarı ve tipik bir lâfı. Bır defa Özarı ile, 1970 yılından bu yana yüz yüze gelip de tek kelime konuşmuş değıliz. Yılmaz Tekin Onay ile 1969 yılında Ankara Televızyonuna spor programı hazırlardık Televizyon o zaman, bugünkü gibı, suya sabuna dokunmaktan çekınen bir alet değıl.. Gumbür gümbür bağırır, yol gösterirdi. Bir futbol yorumcusu aradık Yılmazla Futbolu en iyi bilen adamlardan birı, uslelık gazeteci, üstelik Teknik Dırektör Coşkun Özarı Ankara'da Şekerspor'da.. Ondan lyisini mı bulacağız. Çağırdık Coşkun'u ve ben, her salı akşamı onu seyircilere sunmağa başladım.. "Şimdı sıra ülkemızın en büyük futbol uzmanlarından Coşkun Özan'da." Sonra.. Sonrasında, dediğim gibı, bir tek kere yüz yüze gelmişlığimız, el sikışmışlığımız, konuşmuşluğumuz yok.. Niye yok.. Dostluk başka.. İş başka. Bir iki Şekerspor maçında Coşkun'u eieştirdik diye. bızı gordüğü yerde suratını çevirir, başka yere bakar oldu. Eh, olsun . Insandır.. Aldırmadık bile.. Şu tartışmamız nerde geçmiş, "Uçaktan düşseydi" diye nerde demişım. doğrusu çok merak ettim.. Ama Coşkun, böylesine kendi yarattığı hurafelere gomülmese. okuduğu Galatasaray üsesi'ne, çalıştığı Galatasaray'a ve Türk Milli Takımına layık bir çağdaş kafa olsa, bir defa, o soruyu böylesine kuyruklu yalanlarla yanrtlamaz, büyük bir uygarlık örneği göstererek şöyle derdı: •• Yanılıyorsunuz.. Hıncal benı dediğınız gibi, yensek de yenılsek de hep eleştırmiyor.. Onun eleştirı sozluğünde, tabelaya bakıp yazı yazmak yoktur. O sahaya çıkan takımın futbol oynama niyetine ve oynadığı futbola bakar.. Benim için "Türkiye'de futbolu bilen ve yakından takip eden üç adamdan bıri" diye yazmıştır.. Türkiye, Viyana'da Avusturya'ya 40 yenildığinde, bütün Babı Alı beni yerin dıbine sokar ve kellemi ısterken, gollere değil de. sahada oynanan olumlu futbola bakıp "Bravo Coşkun.. işte bu.. Unut skoru, oynadığın futbolla iftıhar et" diye yazan ve beni çok güç durumdan kurtaran odur." Ama Coşkun bunları diyemez . Ne mi der?.. Bize el altından gönderdiği haberi, bir gazeteci, bır meslekdaş, bır spor adamı için burada yazmağa utanıyorum Bu haber. benim. Coşkun'un, olaya adı kanşan eskı Galatasaray bekinin ve mesajı bana getiren müşterek dostumuzun arasında kalacak.. Bunu buraya, mesajı aldığımı duyurmak için yazıyorum.. Doğrudur; Coşkun Özan, futbolu iyi bilir.. Coşkun Özarı Fransızcayı da iyi bilir.. Ülkemızde bir futbol literatürü olmadığı için yabancı dil bılmek önemli bir unsurdur. Coşkun Özarı, futbolcuları ile iyi geçinmeyi, onları bir kulüp havasına sokmayı da, Baba Gündüz'den aldtğı dersle iyi bilir.. Bunlar bir insanın ülkemızde milli takım teknik direktörü olabilmesi için çok önemli ve çok az kişide bulunan meziyetlerdır. Ama bunun yanında onu bir an görevde tutmamak için gereken dezavantajları da vardır. 1. Coşkun Özarı, fizikten çok metafiziğe inanır.. Futboldan çok "Uğur" sözü vardır kafasında.. Onun için stat uğurludur, belirli kişiler, belirli hareketler uğurludur. Milli takımın maçlarını bir zamanlar durmadan izmır'e taşıması, Adem gibi birisini durmadan milli takıma çağırması, hep bu "Uğur" inanışındandır. 2. Coşkun Özarı, futbolcularla iyi geçınmeyı, eyyamcılığa kadar vardırır. nabza göre şerbet verir.. Galatasaray'da bir ara antrenmanlan 17 dakıkaya kadar indirdiğınin şahitleri, devrin başkanıSelahattin Bayazıtve Jerfı Fıratlı'dır.. Uyarımız üzerine, Fıratlı her ıdmana gitmeğe başlamış, Özarı da normal çalıştırma yaptırma zorunda kalmıştı. Ne oldu bilir misıniz.? Ligın bitimıne yedi hafta kala yedi puan geride bulunan Galatasaray şampiyonluğu averajla kaybetti. 3. Coşkun Özarı kendisıne güvenmez Farklı yenilmekten korkar. Bu yuzden takımı daima korkak taktiklerte ve savunma ağırlıklı 11'lerle oynatır Ağzından bir tek kez "Favoriyiz.. Bu maçı alırız.. Bu grupta şampiyon oluruz Finale kalınz" sözü çıkmamıştır. Hep rakibi över, rakıbi büyütür ve maçı daha başlamadan kaybeder. Daha geçen Avrupa Kupasında, izmir'de Arnavutluk önünde takıma oynattığı oyunu, bugun Coşkun'un en büyük savunucuları da hatırlayacaklardır.. O gün Coşkun. Arnavutluğu yenmek için değıl. 'Coşkun'a bak.. Arnavutlara bile yenildı" demesınler diye bır takım seçti ve oynattı. Yadırgadık mı?.. Hayır.. Insan yedisınde neyse, yetmışınde de o oluyor Bir zamanlar, İtalya'da Çanakkale geçilmez savunması yaptırıp, Napoli'de berabere kalmayı başarmıştı . Istanbul'da 10lık galibiyet, Türkiye'yi finalist yapmaya yetiyordu.. Ama İstanbulda, daha da fazla savunma oynattı takımı.. Italya bir gol attı. 10 yenik duruma düştuk.. Artık kaybedecek şey yoktu. Böyle durumda, örneğin bır Polonya, kalecisi Tomislav'ı bile korner atarken rakip kale önüne sürerken, Coşkun. hâlâ yüklenmedi.. Pisi pısine verdik final hakkını İtalya'ya. Coşkun öğündu.. "Talihsiz bir gole elendik." İşte Dünya Kupası fınal kuraları çekildı.. İşte Coşkun Özan'nın demeçleri ve ağıtları.. 'Vay bu kez Almanya değil de İngıltere'ye düşmüşüz.. Nedir bu talih?.. Vay grubumuzda İtalya'yı eleyen Romanya varmış, nedır bu kısmetsizlik.." Ama ikinci olabilirmişiz.. Eğer Coşkun, hurafeye değil, bilıme inansa. eğer, Coşkun futbolda kazanmanın en büyük unsurlarından biri olduğu bilimsel olarak kanrtlanmış "Moral" faktörunün "Uğur"larla değil, ınanmakla gerçekleşeceğinı bilse. yumruğunu masaya vurur ve gumbür gümbür bağırırdr " İngiltere dahil. kimseden korkum yok.. Biz bu gruptan Meksika vızesı alırız.. Şampiyon olmak için oynayacağız . Şonuncu da olabilirız. ama, biz şampiyon olmak ıçın oynayacağız.. Bundan boyle sahaya çıkacak takımı ve ona verılecek taktığı ve hedefi göreceksiniz ." Isviçre'den bu haber gelseydi, biz Coşkun'u Yeşilköy'de karşılar, kendine yeni uğur yaptığı bastonunu elinden alıp İırlatır atar ve büyük bır zevkle ve onurla, o bastonun yerinı alır. omzumuzu Coşkun'a verirdik.. Bırak hurafeyı Coşkun. Bırak metafızıkle uğraşmayı.. Bırak o farklı yenilme korkusu : carpan yüreğını. Inan, güven ve ba^ır. Omrunde bır kez yap bunu.. Bağır. Hedef birincılik de.. Hedef Meksika de.. Korkma boyle demekten.. Inan ve inandır.. Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu, "ille de koşacağım" diyenlerin, mutlaka hekim kontrolünden geçmelerini ve kalp elektrosu çektirmelerini önerdi. Ev kadmlarının sabahtan akşama değin evde koşuşturmaları, caddede viîrin seyrederek yürümenin spor olmadığını söyleyen Prof. Kayserilioğlu, "Birçok yanlışlar yapılıyor ama bunların üzerine sertçe gitmemeliyiz" ' dedi. Spor Servisi Istanbul Üniversitesi Spor Fizyolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu, 35 yaşını aşkın kişilerin sağlıklı yaşam koşularına katılmalarının tehlikeli olacağını söyledi. 35 yaşını geçmiş kişilerin koşmaları yerine yürümelerini öneren Prof. Kayserilioğlu, "Koşacağım" diyenlerin mutlaka hekim kontrolünden gecmeleri gerektiğini vurguladı. Türkiye'deki "Sağlıklı Yaşam Koşuları"nda birçok yanlışlıklar olduğunu, ancak bu yanlışlıkların üzerine çok sert gidilmemesi gerektiğine dikkati çeken Kayserilioğlu şöyle konuştu: yürüyün diyorum." Yürüyüşün nasıl olacağı konusunda görüşlerini açıklayan Kayserilioğlu, "Hanımlar bana çok geldiler," "İşte ben sabahtan akşama kadar evin içersinde koşuşturmaktayım. Akşam olduğunda, pestilim çıkıyor. Yetmiyor mu bu kadar koşuşturma sağlıklı yaşam için spora" biçiminde konuştular. Ya da, adam Beyoğlu'na çıkıyor. Elleri cebinde vitrin seyrederek, miskin miskin yüruyor... Bu spor değil. Sporu, belli bir yüku belirli bir süre devam edecek şekilde yapmak gerekir. Yani organizmayı belli bir işe soktuğunuz zaman, bu işin belirli bir sure mutlaka devam etmesi lazım. Ne setti mi, o zaman tekrar 500 metreye dönüp, bir ay daha 500 metreye devam etmesini söylerim. Tabi, hangi tempo ile, asker temposu ile.." şeklinde konuştu. TANSİYON YÜKSELİYOR ML? Dedeler Koşusu'na katılanların çok daha sıkı biçimde kontroldan geçmeleri gerektiğini belirten Kayserilioğlu, bu konuda da özetle şunları söyledi: "Biliyorsunuz, önceki yıllarda dedeler yanşına katılanlardan biri hayatını kaybetti. Bu koşuya katılacaklardan biri bana kontrole gelmişti. Kendisine çeşitli testler yaptık. Vücudunda hiç fazla yağ yoktu. Çok iyi durumdaydı. Ama hipertansiyonu çıktı. Yükleme sırasında tansiyonun yükseldiği gözönüne alınırsa, durumun nazikliği ortaya çıkar. Ama bunu belirler, söylerseniz, kişi kendisini ona göre ayarlayabilir. Benden kıtalararası maratona katılmak için sağlık raporu isteyenler oldu. "Teslten geçtiniz mi?" dive sorduğumda, "Ben koşu\orum efendim" dediler. "Ben şu şu testlerden geçmeden, size sağlıklıdır diyemem" cevabını verdim. Olanaklarımız ölçüsünde de bazılanna test yaparak rapor verdik. Ama duydum ki, sonradan statta basit muayene ile "Sağlıkİıdır" Faporu vermişler. Çok yanlış birşey." HER YAŞA AYRI FORMÜL yapacağız? 500 metre yurüyeceğiz. Ama kesiksiz 500 metre yurüyeceğiz. Bu yürüyuş anında nabzınız 70'den 90'a çıkacak. Nabız 90'a çıktığında da, yurüvuş mesela 15 dakika sürecek. Organizma buna aiıştı. Ne yapacağız? Mesafeyi uzatacağız, sureyi genişleteceğiz. Diyorlar ki, "Efendim. herkes için geçerli bir formül verebilir misiniz?" Var. Verebilirim, ama herkesin kendini kontrol etmesi koşuluyla. Herkes 500 metreyi yürüsün, arkasından bunu bir. iki kilometreye çıkarsın diyemem. Ancak kişi 500 metre yürür, bunu haftada 34 defa bir kilometreye çıkarır. Yorulduğunu his EEquipe>in basketbol ynzarı Chene ile söyleşi kullanılacak. Örnekleri çoğaltmak olası. Öte yandan, L'Equipe boş zamanlarda yapılan sporlan değil, yarış sporlarını, elit sporu ele alır. Ne zamandan beri yayınlanıyor? Önceleri L'Auto (Otomobil) adıyla çıkıyordu. L'Equipe olarak, sanıyorum. 194647 vıllanndan beri çıkmaktadır. Sizce neden yalnızca spora yönelik bir yayın çıkarma gereği hissedildi? Bu soruyu okuyucuya sormak gerekir. Yıllardan beri L'Equipe'i izleyen okuyucuya. Okuyucu sayınız aşağı yukarı kaçtır? L'Equip'i yalnızca alanlar okumaz. Okuyan bir diğerine verir. Böylece aşağı yukan 1 milyon okuyucumuzun olduğu sövlenebilir. Tirajımız ortalama 400500 bin. Özel zamanlarda, örneğin Dünya Kupasında 800 bin oldu. Fransa'da genel olarak okuyucu sayısının azalması sizi nasıl etkiliyor? Etkilendik. Ama L'Equipe'in durumu şimdi iyidir. Diğer gazetelerde dış haberler, ekonomi gibi çeşitli servisler bulunur. Sizin gazetede yapılanma nasıldır? Bizde gruplar var. Şöyle sıralayabilirim: 1. Futbol 2. Mekanik sporlar (otomobil, motosiklet, yelken) 3. Basketbol, voleybol. bisiklet, eltopu. uçak 4. Olimpik sporlar (atletizm, kayak, jimnastik, judo, güreş) 5. Tenis, golf, rugbi 6. Her daldan ilginç olaylar. fıkralann yer aldığı "Sporun İçinden'i hazırlavan grup. Gazetenizin yazan olmak için ne gereklidir? Öncelikle o dalın uzmanı olmak gereklidir. Örneğin, ben basketbol ve bisiklet calışıvorum. Hemen hemen tüm yazarlanmız mesleğinde deneyimlidir. İnandırıcı olmak için de bu gerekiyor. Kaç yazarınız var? ' Paris'le 120. Aşağı yukan dünyanın tüm ülkelerinde muhabirlerimiz var. Türkiye'de de. Ayda ne kadar kazaruyorsunuz? 10 bin frank (250 bin TL) dolayındadır. Türk sporu dendiğinde aklınıza hangi dallar geliyor? Basketbol, futbol, güreş. EEquipe sporun içinde bir kurumdur AYŞEGÜL MANÇUHAN "Tüm dünya insanlan sporcular gibi davransaydı, dünyada hiç sorun kalmazdı". Sporun insanlan birleştirici niteliğıni böyle dile getiren Patrick Chene, Le Mans Eczacıbaşı arasında yapılacak basketbol maçı dolayısıyla ülkemizde bulunan Fransız gazeteci. Dünyanın en ünlü spor gazetesi sayılabilecek L'Equipe gazetesinde çalışıyor. 16 yaşlannda gazete çevresine giren, Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi iken gazeteci olma önerisi alan Chene, öğrenimini yarıda bırakıyor. Yöresel radyo, televizyon ve iki gazetede çalışmaları sonrası, L'Equipe gazetesine geçiyor. 2 ynldan beri L'Equipe'te çalışmakta olan 28 yaşındaki gazeteci şimdi "Basketbol Bölümü Şefi" görevinde bulunuyor. BAŞARILI BİR YIL GEÇTİ Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner, 1983 yılını başanlı geçtiğini bdirterek. "Sporculanmızda 1984 vılında da başarılarımn devamını bekliyorum" dedi. Seçkiner arkadaşımız Hilmi Türkay'ın sorulannı yanıtlarken görülüyor... (Foloğraf: ASEHA ÖZKANj Bakan Tenekeci, Bakan Kılıçh ait rekoru kırdı Spor Servisi 1969 yılında bir gün Gençlik ve Spor Bakankurulan Gençlik ve Spor Bakan h ğ | y a p a r a k < d a h a o n c e , 4 e ü n . lıgı Ozal hükümetının önceki , . . . . . . . le gün çıkardığ! kararname ile kalSelahattin Kıl.ç a aıt rekoru dırılırken, Abdullah Tenekeci kırdı. Kuruluşundan bu yana Gençlik ve Spor Bakanlan şunlar: İsmel Sezgin 3.11.196912.3.1971 Seza: Ergun 26.3.19713.12.1971 Adnan Karaküçük 11.12.197112.4.1973 Celalettin Coşkun 16.4.197325.1.1974 M.Yılmaz Mete 26.1.197418.11.1974 Zekai Baloğlu 18.11.197431.3.1975 Ali Şevki Erek 31.3.197521.6.1977 Yüksel Çakmur 21.6.197721.7.1977 (istifa) Önol Şakar 21.7.197714.10.1977 Selahattin Kılıç (vekil) 14.10.197728.10.1977 Ali Şevki Erek 28.10.19775.1.1978 Yüksel Çakmur 5.1.197812.11.1979 Talat Asal 12.11.197912.9.1980 Vecdi Özgül 21.9.198013.12.1983 Abdullah Tenekeci 13.12.198314.12.1983 Seçkiner: Yasa yapmak değil yasaları uygulumak önemli SeçhinerHn görüşleri: Yeni bir antrenör yö Kendisiyle kısa söyleşimizde netmeliği hazırlıyoruz. Almanya'dan uzmanlar ge konumuz basketbol, maç hakkında değerlendirmeler tirtildi.Bu uzmanlar ülkemizdeki üsı düzeydeki yet ğil, çalıştığı gazeteydi. vb. dekililerle bir yıldır çalışıyorlar. Sporda ilk şart disip L'Equipe yalnızca spora lin, ikincisi ise eğitimdir. Eğitimsiz sporcu olmaz. aynlmış bir gazete. Gazetenin HİLMİ TÜRKAY Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner bir açıklama yaparak "Sporda başan ve verimliliği arttırmak, özendiriciliği ve sporcuları sosyal güvencelere kavuşturmak devletin temel görevleri arasındadır" dedi. Sporda ilk şartın disiplin ikincisinin ise eğitim olduğunu belirten Yücel Seçkiner kendisine yöneltiğimiz sorulan şöyle yanıtladı. Sporculann sosyal güvenliği konusunda nasıl bir çalışma yaptınız? Sporda başan isteniyorsa özendirici ve sosyal güvencesini getirecek tedbirlerin alınması gerekir. Zaten Anayasa, 59. maddesinde hükümetin, başanlı sporcuları devlet güvencesine almasını öngörüyordu. Şimdi biz bunu işletiyoruz. Şampiyonlara ömür boyu maaş bağladık. Şampiyonlara daire veriyoruz. Şampiyonlara özel sektör her türlü yardımı yapıyor. Spor Akademilerine ımtihansız girişi getirdik. Sporcularımızı Bakanlığımıza bağlı Yurtlar ve Krediler Kurumu'nun dinlenme yerlerine yerleştirdik. Hepsi kredilerini öncelikle alıyorlar. Bunlar sporcuya güvence getirdi. Bugün devletimiz başarılı olan sporculara sahip çıkmıştır. Ozel sektörün elinde bulunan kulüplerdeki ba>anlı sporcuları yapacağımız çalışmalarla devletin güvencesi altına alacağız. Antrenörleri günün koşullanna uygun, yalnızca sporia uğraşan bireyler haline getirebilmek için nasıl bir çalışma yaptınız? Yeni bir antrenör yönetmeliği hazırlıyoruz. Almanya'dan uzmanlar getirttik. Bu uzmanlar Ülkemizdeki üst düzeydeki yetkililerle bir yıldır çalışıyorlar. Yeni yönetmelik esaslanna göre antrenörler sınıflandınlacak ve birtakım çahşmalar yapacaklar. Örneğin kayak antrenörü kışın kondisyonerlik yaparken yazmda atletizm ile uğraşabilecek. Sporda ilk şart disiplin, ikinci şart ise eğitimdir. Eğitimsiz sporcu olmaz. Bu nedenle de eğitimcilerimizin çok iyi olması gerekiyor. Beden Terbiyesi yasası değişmeli midir. Ya da değişmesi gereken maddeleri var mıdır? Beden Terbiyesi yasasında değişmesi gereken maddeler tabiiki vardır. Şöyle ki 3530 sayılı yasanın günümüze göre birçok maddesi değiştirilerek yeniden düzenlenmelidir. Bu yasa günümüz koşullarına ayak uydurmamızı engelliyor. Yasanın değiştirilmesi bir yana değiştirilen yasaların yakından uygulayıcısı olmalıyız. Bunu yapamıyorsak yasanın değişikliği hiçbir şey getirmez. Böylece eski engeller yine devam eder. 1983 >ılının bir değerlendirmesini yapar mısınız? !983 yıh çok başanlı olarak geçmiştir. ayırıcı niteliğıni spor oluşturduğuna göre, L'Equipe için spor nedir? L'Equipe spor içinde yaşayan bir gazetedir. Spordan söz eden ve aynı zamanda onu yaratan bir kurum. Örneğin, Avrupa Futbol Kupası'nın yaratıcısı L'Equipe'tir. Yine, Fransa'da önümüzdeki ay açılışı yapılacak Paris Bercy Spor Sarayı (Palais Omnisport de Paris Bercylnın başında bizim gazetenin patronu. bir spor adamı Jacques Goddet (78 yaşında) bulunuyor. Bu saray 17 bin kişilik ve belki de 1992 Olimpiyat Oyunları için Güneş, 3 büyüklerden yakındı Spor >er\isi Karagümruk Ku'.ubü SanyerGalatasaray maçının pazar gününe alınmasına ıtiraz etti. Konuyla ilgili olarak Karagümrük Kulübü Başkanı Necdet Güneş şunları söyledi: "SarıverGalatasaray maçının pazar gününe alınmasına federasvona bir telgraf çekerek itiraz ettik. Çünkü bu maçın pazar günü oynanması bizim maçın hasılatını oldukça etkiler. Zaten seyirci açısından pek fazla bir kitleve sahip değiliz. Üç büyükler diğer İstanbul takımlarına yardım edeceklerine kendi çıkarları doğrultusunda bizleri düşünmeden hareket ediyoriar." Yeni hükümetten bekliyoruz KASGELL Raif Erıem runluğu yeteri kadar duyurulmadığından, üzücü olayları önlemek için bu ek süre getirilmişti. Televizyonda bir kere yer aldı, bir de biz köşemizde yazdık. Cumhuriyet okuyucuları dışındakiler konunun ne olduğunu pek anlayamadılar. "Nedir, ne değildir? Ne yapacağız Ne yapmayacağız?" derken süre bitti. Geride kalan tüfeklerin kaydı için, yeni biryasaylaeksüretanınmazsa kendilerinı acı günler bekliyor. Amaç, kişiyi cezalandırma olmayıp, tüfekleri sicile bağlamak olduğuna göre, yeni bir sure daha tanınıp kamuoyuna iyice duyurulmasmın yararlı, hatta zorunlu olduğu kanısındayız. Yıllarca belgesız av tüfeği bulundurma geleneğinin birden yıkılması düşünulemez. Yeni bır süreyi avcılardan esırgemeyelım. Uen üir değ:l kı. İşte geldı çattı yılbaşı. Yılbaşı demek, tezkerelerin yenilenmesı demek. Yasal değişiklik Danışma Meclisinden geçemediğine göre, tüm ışlemleri^yeniden yaparak, tezkerelerimizi yenileyeceğiz. Yeniden sabıka kaydı, sağlık raporu, nüfus suretı, ikametgâh belgesi, fotoğraflarla mülki amirliğe baş vuracağız. Emniyet araştırmalan bitip, tezkere yenileninceye kadar av sezonu bitecek. Gecıkmede kişinin kusuru olmadığından eski tezkereler gecerlı sayılacak Değışım için getırılen yılbaşı kuralını, kuralı koyan devlet organları çiğnemek zorunda kalacaklar. Onun için değişim zamanının, av sezonunun sonu olan Nisan ayına alınması zorunlu. Aksi halde uygulama olanağı kalmıyor. Av tezkerelerinin her yıl yeniden çıkarılması da gereksiz. Kâğıt israfından başka bir şey değil. Yine eskiye dönülmeli. Defter halindeki tezkereler her yıl vize yapılarak yenilenmeli. Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme vakfına sağlanmak istenen kaynak, pul yapıştırılarak da sağlanabilir. Harçlar da öyle. Bürokratık engellen aşmayı, işlemleri kolaylaştırmayı amaç edindığini söyleyen hükümetten bekliyoruz. Rasgele... 2848 Sayılı Yasanın tanıdığı süre bitti. Pazartesiden sonra av tezkeresi veya sahiplik belgesi olmayan kişilerde av tüfeği bulunursa 3 aya kadar hapis ve 5 bin liraya kadar para cezasına çarptırılabilecekler. Hepsinden acısı, tüfeklere el konacak. 2521 Sayılı Yasayı değiştirerek ek süre getiren 2848 Sayılı Yasanın yeterı kadar duyurulduğu kamsında değıliz. 2521 Sayılı Yasanın getırdiğı kayıt zo
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle