16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/Cumhuriyet Sjhibi' Cumhuri>rt Malbuaalık \e Ga/eıccıhk Turk Anoııım Şirketı adına remstkıler: AHKARA Vaiçın lloğan. I/.MIR llikmel (,e<inka>a. A D W \ >adir Nadi. • Genel Yaşın Muduru Hasan t'emal, Muessese Mudurıı: Mehmel Merean. • ServısŞeflerı. hıanbul Habcrlcrı: Selahallin (•uler. l)ı> Kmine Uşaklıgil. Ya/ı Işlerı Muduru Oka> (.onensin. 9 U / ı Hlerı Mudur Haberler. Krgun Balcı, Ekonomı: (Kman Llaga>, kııluır A>dın hmeç, Ma^arüımciM. Ahmet Korulsan. Haber Merkc/ı Muduru Yalçııı Ba>er, Sayla ga/ın > alçın Pek>en, Spor Danışmanı \bdulkadir Vucelman, Dıı/ellme Refik l>urba>. Ara>ıırma 'jahin \lpa>. Ou/enı Yoneımenı Ali Acar. TAKVİM 15 Aralık 1983 Imsak: 6.32 Guneş: 8 16 Öğle: 13 09 Ikındı: 15.29 Akşam 17 41 Yaısr 19 20 Burolar • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehır. Tcl. 175825175866, Idare 183335, • İzmır: Halıt Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel 254709131230 • Adana: Ataıurk Caddesı, T.H.K. Işhanı Kal 2/13. Tel: 1455OI973I • Baion ve Yavan Curahuriyel Matbaacılık ve Gazclecılık T A.Ş Turk OcağıCad. 39/41, Cağaloğlu, İst PK. 246!sl. Te! 5209703 Telex: 22246 Işverenler, toplu işçi çıkarmak için yasağın kalkmasım beklîyor Sıkıyönetim uygulaması olarak bir süre daha devam eıtirilmesine karar verilen işçi çıkarma yasağı uygularnası kalktıgında, ortaya çıkabilecek kitlesel işçi çıkarrnalardan kaygı duyuluyor. Bu yasağın yerini alabilecek hiçbir düzenleme gündemde değil. ŞÜKRAN KETENCt Geçmiş dönemin, yasal sendikal hakların daha geniş olduğu onamında da çözum bulunamıyan, iş güvencesi, hak uyuşmazlıkları sorunlan, yeni oiumsuz koşullarla, gelecek gunlerde de işçilerin başlıca sorunlan olma niteliklerini koruyacaklar. IşYasasının, işverenlere diledikleri zaman, diledikleri sayıda işçi çıkarmaya olanak tanıyan hukumlerinde hiçbir değişiklik olmadı. lşsizlik sigortası çıkmadı. Sendikalann geçmiş dönemde yasa boşluğunu doldurma amacı ile, disiplin kurulları ve benzeri düzenlemelerle doplu sözleşmelerine iş güvencesine ilişkin getirdikleri hükumler, YHK tarafından tumu ile sozleşmelerden çıkarıldı. Eski yasada yer aJan hak grevi Anayasa'da yasaklanarak yeni yasadan çıkarıldı. Iç pazann daralması ile uretimde meydana gelen stoklar, iş yerlerinde işçi çıkarılması eğilimini ve hak alacaklannın aksatılması, ücret ve çeşitli sosyal hakların ödenmemesi veya, eksik ödenmesi uygulamalarını yaygınlaştırdı. Geçiş döneminde Konsey'in gerekçesiz işçi çıkarması yasağı ile sağlanan denge, işçi çıkarması eğilımi ve birikiminin artması ile tehhkeye girdi. Şimdi bu yasağın kaikması ile ortaya çıkabilecek kitlesel işçi çıkarmalarından kaygı duyulduğu için gerekçesiz işçi çıkarması yasağı sürdüruluyor. Ancak bir gun geçici olan bu uygulama kalktıgında doğacak büyük boşluğu dolduracak hiçbir yasal duzenleme henüz gündemde değil. Gerekçesiz işçi çıkarma yasağı toplu sözleşmelerin getirdiği yukten, diledikleri zaman, diledikleri sayıda işçi çıkararak, yüksek ücretli işçi yerine düşuk ucretli yeni işçi alarak, kurtulmaya alışmış işverenlerimizi hak ve yükumluluklerini yerine getirmemeye yöneltti. Toplu sözleşmelerin ozellikle farklar, ikramiyeler, çeşitli yan sosyal haklara ilişkin hükümlerinin uygulanmaması, ödemelerin aylar sonra, eksik yapılması, hatta ücret odemelerinin aksatılması yaygın bir uygulama haiine geldi. Geçmiş 17 yıllık sendikal duzen uygulamasında, 1475 sayıh yasanın ozellikle iş güvencesine ilişkin ünlü bireysel ve toplu işçi çıkarmasını düzenleyen 13,17 ve 24. maddeleri, işçilerin, sendikalann başlıca sorunu olmuştu. Söz konusu madde düzenlemeleri, dünyadaki benzeri yasa duzenlemelerinden farklı olarak, işverenin çalıştırma hakkı kadar, işçinın de çalışma hakkının kutsal olduğu ilkesini göz ardı ediyordu. İşçi çıkarmasında, haklı neden arama, işverenin işçi çıkarmaya haklı nedeni olduğunu kanıtlaması, haksız çıkarmada işçinin işe iadesı, gibi diğer ulkeler yasalannda yer alan düzenlemelere benzer hiçbir huküm bulunmuyordu. İş yasası değişikliğini çalışmalannda, çalışma bakanlığında yapılan açıklamalara göre ozellikle bu konular uzerınde duruluyorau. Sendikalar yasalanmızda işsizlik sigortasının da olmayışından hareketle, kıdem tazminatı hakkını geliştirerek, iş güvencesi, işsizlik sigortası yerine koymaya çalışmışlardı. Ancak zamanla kıdem tazminatı hakkı ne kadar gelişirsegelişsın,işsizlik sigortası, hele iş güvencesi yerine hiç geçmediği, hatta gelişen kıdem tazminatı hakkının işçi çıkanlmasına dahi neden olduğu ortaya çıkmıştı. Sendikalar bu kez toplu sözleşmelere, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan disiplin kurulları ve benzeri kurullar koyarak, değişik yan hükümlerle, keyfi işçi çıkarmasına sınır getirme, iş güvencesi sağlamaya cabalamışlardı. İşte bu koşullarda iş yasası değişiklikleri beklenirken, ilk oiumsuz surpriz işçilerin başlıca gelişmiş hakkı olan kıdem tazminatı hakkına getirilen çok önemli kısıtlamaiar oldu. Ardından ikramiyeler ve emeklilik haklanna, SSK ilişkilerini düzenleyen kısıtlamaiar geldi. Bu arada, taraf sendikalar adına toplu sözleşmeleri yeniden yürurlüğe koyan YHK, kuruluş yasası olan 2364 Toplu sözleşmelerin özelliklefarklar, ikramiyeler, çeşitli yan sosyal haklara ilişkin hükümlerinin uygulanmaması, ödemelerin aylar sonra eksik yapılması, ücret ödemelehnin aksatılması, yaygın bir uygulama haline geldi. tı. (30 temmuz tarihli 2869 sayılı >asa ile yapılan değişiklikler.) Şimdi Kop.seyin geçiş dönemi için uygCımaya soktuğu, sıkıyönetim uygulaması olarak bir sure daha devam ettirilmesine karar verilen, geçici işçi çıkarması yasağı uygulaması kalktıgında meydana gelebilecek kitlesel işçi çıkarmalarının sonuçlarından kaygı duyuluyor. Ancak gündemde yasa boşluklarının doldurulmasma ilişkin v? henu? ortada hiçbir çaiışma v,ık. 17 yıllık sendikal duzen uygulamasında, toplu sozleşme hükümlerinin uygulanmamasından, işverenlerin işçi ücret ve sosyal haklarından bir bölumunü odeınemelerinden doğan hak uyuşmazlıkları onemli sorunlar olarak yaşanmıştı. O gunün yasal dıızenlemesinde hakkını alamayan işçi için, greve gitme yolu ile hak arama olanağı vardı. Ancak yasal düzenleme oylesine elverişsizdi ki uygulamada yasal hak grevi hemen hemen hiç kullanılamadı. ÜCTetleri ödenmiyen işçiler, yasal prosedür nedeni ile hak grevini kullanamıyor. Anayasanın açık angarya çalıştırma yasağına rağmen, ücretsiz çalıştırma uygulamaları yaşanıyordu. Aylarca ucret ödenmiyen bir kısım iş yerlerinde en yaygın olarak da belediyelerde, hak grevi proseduriinu işletemıyen, yasal grev haklarını kullanamıyan işçiler, çalışmıyarak üretimi durduruyorlardı. Hukukçuların bugun de hala tartıştıkları konu, "ücretini alamayan bir işçinin tek olarak çalışmama hakkı ol sayılı yasadaki yetkilerini aşarak, sözleşmelerin sadece ucretler bölümünu değiştirmekle yetinmedi. Yasadaki yetkisini aşarak, 17 yıllık uygulamada sendikalann deneye deneye, iş güvencesine ilişkin geliştirdikleri ve sözleşmelere koymaya başardıkları tum onlemlerı, disiplin kurulu ve benzeri kurulları sozleşmelerden ayıkladı. Bu arada İş Yasasında iş gııvencesini sağlama yönunde hazırlanan değişiklik taslağı, Çalışma Bakanlığından edinilen bilgilere göre hükumetten geri döndü. En son İş Yasasında beklenen buyük değişiklikler yerine, iş güvencesi ile hiç ilişkisi olmayan bazı önemsiz maddelerde yeni duzenlemeler yapılmakla ye.inildiği, yasa değişikliklerinin yurürlüğe girmesi ile ortaya çık DENİZ İTFAİYESİ DE GELDİ Vanikoy'deki larihi yalı bütün ugraşlara rağmen kul olmaktan kurtarılamadı. Fotografta deniz itfaiyesi söndürme çalışmalan sır» sında. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) Bir yalı daha yandı Enkaz haiine gelen Vaniköy'deki "Hasan Binnci"yalısında oturan kiraalar pencerelerden atlayıp kurtuldular. İstanbul Haber Servisi İstanbul Boğazındaki tarihi üç katlı ahşap bir yalı daha kul oldu. "İkinci dereceden konınması gerekli tarihi eser olan" tarihi yalının geriye yalnız enkazı kaldı. Vaniköy'deki yüz yıllık "Hasan Birinci" yalısı adı ile bilinen tarihi yalı dün sabah saat 09.00 civarında bilinmeyen bir neden le çıkan yangın sonucu yandı. Yalıda kiracı olarak oturan emekli albay Nurettin Ba>sal ile hanımı Müşerref Baysal kendilerini denize atarak kurtuldular. Yalının ikinci katında oturan Baysal ailesinin akrabası olan Fiisun Seçkin ise kendisini arka bahçedeki betonun üzerine attı ve koma halınde hastaneye kaldırıldı. Yalının binnci katında (Arkası 11. Sayfada) Haber Iş Sendikası'nda yönetim seçimle gelen yöneticilere devredîldi de sözlerine Türk İş Genel Başkanı Yılmaz: Biz sendikacıla ni PTT Genel ekledi. Servel Muduru rın 45 milyonu düşünmemiz gerekir. Bu anlayışla Bilgi, Ulaştırma Bakanlığı'nın yola çıkılmadığı takdirde sendikaalığın idamesi başka bir bakanlıkla birleştirilmesini olumlu karşıladıklarını, mümkün değildir. ANKARA, (Cumhuriyet Burosn) Türktş'e bağlı Habertş Sendikası dün yapılan törenle Kayyım heyetinden seçimle gelen yeni Yönetim Kurulu'na devredildı. Türkîş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, "Türktş kongresinc gölge düşiinnek isteyenkr çıkacaktır. Bunlar hur scndikacılığı istemeyeceklerdir" dedi. Çalışanların hur sendikacılık çerçevesinde görev yaptıkları sürece başarıya ulaşacaklannı ifade eden Yılmaz, "Biz sendikacılann 45 milyonu diişiinmemiz gerekir. bu anlayışla yola çıkılmadığı takdirde sendikacılıgın idamesi mumkıin değildir" biçiminde konuştu. Yılmaz, şu görüşlere yer verdi: "21 aralıkla toplanacak olan Türktş Genel Kurtılu, Turk çalışma hayatının sağlıklı yurutiilebilmesi için gerekeni >apacaktır. Bu kongreye gölge duşıirmek isteyenler çıkacaktır. Bunlar, hur sendikacılığı istemeyenlerdir. Çalışma barışının saglanmasını istemeyenlerdir. Herkesi bu çatıya çağınyorum. Bu çatı, bu ülkenin çatısıdır." Yılmaz ayrıca, yeni kurulan hükumetten, işsizliğın önlenmesi, hur sendikacılıgın daha sağlıklı yurütülmesi ve çalışma yaşamına ilişkin yasaların Uluslararası Çalışma Orgütü (1LO) kararlarına göre belirlenmesini istediklerini de sözlerine ekledi. Haberlş Sendikası Genel Başkanı Sabri Işık, 30 temmuz 1982 tarihinde sendikanın Kayyım yönetimine girdiğini, ancak yapılan son seçimlerle sendikanın yeniden normal yönetime kavuştuğunu anlattı. Iş kollannın buyük bir derdi olan işçimemur aynmı sorununun sağlıklı bir çözume kavuşturulması gerektiğiancak PTT'nin de içinde bulunduğu bir Haberleşme Bakanlığı'nın kurulmasının gerekli olduğunu söyledi. mesi töreninde sendikacılarla sohbet ederken, dunyanın birçok ülkesinde de PTT ve diğer haberleşme kurum ve kuruluşlarının tek bir bakanlık çatısı altında bulunduğunu belirterek, "Bu çok zorunludur. Çiinkıi PTT başlıbaşına bir birimdir ve btınun basın yayın genel mudürlıigii, PTT gibi diğer kuruluşlarla birleştirilerek tek bir bakanlık haiine getirilmesi gerekir" dedi. Bilgi, Haberh Sendikası'nın yönetiminin Ka.>ım heyetinden seçilen yeni yöneiıme devredil AS1RLIK YALIDAN KALANLAR Yaniköy'deTrabzon Numune Hastanesi emekli Başhekimi Sabri Uğurbaş'a ait yuz yıllık taribi yalı tum kurtarma çalışmalarına rağmen "kul" oldu. (irkası 11. Sayfada) PTT Genel Müdürü Servet Bilgi: tletişim, anarşik bir kelimedir dikası'nın adını iletişim sendikası yapsalardı. Degil mi ya?" ANKARA Dünya HaberServet Bilgi, Yılmaz'a hemen leşme Yıh'nda "tletisim" sözcü yanıtını verdi: ğü PTT Genel Müdürü Servet "Yanına uğramazdım. EfenBilgi tarafından "anarşist" ilan dim, iletişim anarşik bir kelimeedildi. dir. Bunlar yüzünden konuşmaHaberlş Sendikası'nın Kay mızı da unuttuk." yım yönetiminden devralınmaBilgi'nin bu sözleri gazeteciler sı törenine katılanların arasında arasında fısıldaşmalara yol PTT Genel Müdurü Servet Bil acarken, PTT Genel Müdürü gi ve Türklş Genel Başkanı Şev "Detişimin anarşik bir kdime olket Yılmaz da vardı. Konu komasının" gerekçe ve sonuçlarınuyu açtı, sonunda söz döndü, nı şöyle değerlendiriyordu: dolaştı "Haberleşmeye" geldi. "Kelimeler uzerinde ugraşmaServet Bilgi "babeıieşmenin öne mak lazım gelir. Bazı kelimeleri mine" ilişkin göruşleriyle çevre ayıklamaya luzum yoktur. Bu kesindekileri bilgiye doyurduktan limeler o lisanın raalı olmalıdır. sonra "lletişim" sözcuğüne Anarşide bu da vardır." takıldı: Servet Bilgi, bu göruşlerinı "Bir de (iletişim) diyorlar. Ne doğrularcasına "çayın bile açıdemek oluyorsa. Efendim hagını sevdigini" belirterek "herberleşme (muhabere) keümesinin şeyin fazlası zarar" diyerek "KiTiirkçeleştirilmişidir. (iletişim) zuralu" vurgulamasım yaptı. iktmekten gelir." Bu sırada gazozlar ve pastalar Bu sırada Türkls Genel Baş dağıtıhyordu. Servet Bilgi, kenkanı Şevket Yılmaz araya gircrek, di deyimiyle "zaman geçirmek espnsını yapıverdi: için" bu kez bir çocukluk anısı"Ya efendim. Haberts Sen nı anlatmaya başladı: 1ŞIK KANSU "Efendim biz kuçukken gazoz şişelerioin agzına misket koyardık. Uemir misket olursa o>unnn adı "bilye", cam olursa "gazoz" olurdu." Bilgi sözüne burada bir ara vererek, başparmağı ile diğer parmaklannı kıvırarak, elini bir gazoz şişesi ağzı gibi yaptı diğer elinin ayasıyla bu yapma gazoz şişesi agzına" vurdu ve de devam etti: "Böyle vurup, misketi duşiirürdiik, misketi içine düşüren gazozu içerdi." Törene katılan diğer sendikacılar Bilgi'nin bu anlattıklannı hayranlıkla dinliyorlaıdı. Likatlş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Kurt, biraz önce konuşulan konuya doymamış olacak ki, "Tiirkçe" konusundaki zengin görüşlerini "noklası" belli olmayan cümlelerle şöyle ifade etti: "Sayın Bilgi, titreşimmiş, iletişimroiş, benim allerjim var. Hâlâ TDK Türkceyi bulmak için çaba gosterir..." Türkive'de ilk kadın Baro Başkanı Zonguldak^ta seçildi Z O N G U L D A K , (Cumhuriyet) Türkiye'de ilk kez bir kadın avukat Baro Başkanlığı'na seçildi. Zonguldak Barosu Genel Kurulu'nda yapılan seçim sonucunda Baro Başkanlığı'na Avukat Solmaz Turna getirildi. 288 uyeli Zonguldak Barosunun geçtiğimız hafta sonunda ya pılan Genel Kurulu'na 214 uye katıldı ve seçim sonucunda Solmaz Turna 114 oy aldı. 11 üyeli Zonguldak Barosu Yönetim Kurulu'nda ayrıca Emine Tekel ve Nazan Görgülü isminde iki bayan avukat daha görev aldı. Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlayan Solmaz Turna "Turkiye'nin ilk kadın Baro Başkanı olmaktan dolayı çok mutluyum" dedi. Ve şoyle devam etti: "Ama bu mutlulugumu kadınerkek aynmı açısından ele almayın. Atatürk ilkeleri doğrultusunda ve insan haklarını daiıpa on planda luiarak surdiirecegin. bu goroi başanyla yerine getireceğime inanıyorum." 1934 Bartın doğumlu olan Solmaz Turna, ilkokulu Zonguldak'ta bitirdi. Ortaokul ve liseyi Ankara Koleji'nde tamamlayan Turna, 1960 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Turna bekâr. Zonguldak Barosu'nun, Solmaz Turna'nın Başkan olarak getirildiği son Genel Kurulu'nda diğer aday CHP eski Zonguldak milletvekili Burhan Karaçelik ise 97 oy aldı. TURK GOZUYLE ATEVA Yunanistaviâa yaşayunların yüzde40h CENGtZ ÇANDAR ATtNA Sabaha karşı, Cumhuriyet'in Atina muhabiri Stelyo Berberakis'in canı ışkembe çorbası çekti. Burada işkembeci var mı? Var tabii. Gel gidelim. Kallıthea semtinde kapısında Yunan harflerıyle okunduğunda "Patzazi" yazan işkembeciye giriyoruz. Iskembecinin Yunanistan'daki adı paçacı. Dukkânın 58 yaşındaki aşçısı Petro, 1967'de Istanbul'dan aynlmış ama Turk vatandaşlığını koruyor. Gelsenize korkacak bir sey yok. Biliyorum. Zaten ağabeyim orada. Gidin selam soyleyin. Bir çorbasını için. Nerede? Perşembe Pazarı'nda, Fermeneciler'de Numune İskembecisi. Ağabeyimin adı Lefter'dir. Biz, aileden işkembeciyiz. Çorbayı nasıl buldunuz.? Çok iyi. İstanbul'daki gibi. Gece gelip oğlene kadar çalışıyorum. Bu çocuğa yardım ediyorum. Dukkânın sahibidir ama işkembeciliği pek yoktur. Folklorcudur. (Eliyle gençce birini gosteriyor) Bizim oralı sayılır. Karadenizlidir, Pontuslu yani. Ne folklorcusu? Pontus oyunları. Gozümüz duvara asılı fotoğraflara takılıyor. Bizim Karadeniz oyunian ile aynı figurler. Aynı giysiler, ayrıca bir plaket asılı. Üzerinde "kaliteknikos amilos pontion peristeriyu" yazıyor. Peristeriyu Semti Pontusular Kultur Derneği anlamına geliyormuş. Böylece Vunanistan'ın Turkiye kokenli bir başka boyutu ile karşı karşıya geliyoruz. Stelyo şaşkınlığımızı arttınrcasına ekliyor: "Burada Ponlusluiar burunlarınıı Imkar bakmaz anlaşılırlar. En ilginç fıkralar onlarla ilgilidir. Bizim Karadeniz fıkralannın asağı yukan aynısıdır." YL'NANLI KİM Yunanistan'ın 10 milyonluk nulusunun yaklaşık yarısını banndıran başkent Atina, aynı zamanda Yunan toplumunun bir aynası. Attıka yarımadası üzerinde, engebeli bir araziye kurularak, denize doğru uzanan ve kıyıdaki Pire ile birleserek tek ve yaygın bir kent halindeki Yunanistan başkentinde, Yunan toplumunu oluşturan Elen ulusunun tum öğelerine rastlanıyor. Bunları şoyie sıralamak mumkün: 1. Ana Kara Yunanlılan: Bunlar Atina ve Pire'yi r banndıran Attıkalılar, gune> liler (Mora ya da Peloponez yanmadası kökenliler) Epirliler, (Kuzeybatı Yunanistanlılar) Makedonyalılar. 2. Adahlar 3.1922 "Küçük Asya felaketi" uzerine İznıir ve Ege'den kaçıp gelenler 4. Büyük mubadele ile İstanbul ve Anadolu'dan gelenler. 5. Pontuslular yani Karadeniz kökenli Rumlar. 6. Kıbrıs sorunu ortaya çıkalı beri, son 25 yıl içinde değişik aralarla lstanbul'dan aynlan Rumlar. (Bunların 60 bini Türk vatandaşlığını koruyor. Atina'da oturma ve çalışma iznine sahipler.) Türkiye kökenli dine özgü bir kişilik veriyor. Akropol'un eteklerindeki tarihi plaka semtindeki sayısız taverna turıstler için bir pusu haiine gelmiş. 200 yıllık Plaka'yı dış dunyada duymayan pek az kişi var. Osmanlılardan bu yana ayakta kalan dar sokakları, tek katlı kiremit damlı e%leri \e her koşe başmda tavernaları ile Plaka bizim köprualtını andırıyor. Batakhanelerle tavernalar, saflığı bozulmuş Yunan müziği ile belki yine turist cenneti ama bir yozlaşma yuvası gibi. Nitekım, PASOK iktidarı da durumun farkında, Plaka'ya el atmış. Batakhaneleri kapıyor, Plaka'yı eski tarihi kişiliğine kavusturmaya çalışıyor. PASOK Tam bu noktada durup, PASOK'un Yunanistan'ın özgun Elen kişiliğmi korumaya ve yuceltnıeye çalıştığını itiraf etmek gerekiyor. Bakanlarının bir çoğu cunta zindanlarını yaşamış olan PASOK iktidarı Yunanistan'da se>.oneksiz bır yönetim olarak hukmünü surdürüvoı. Kendisi yıpranacağına karşısındaki ana muhalefet, Yeni Demokrasi Partisi her geçen gun daha çok yıpranıyor. Muhalefet lideri Evangelos Averof'un koltuğu garanti değil. Eski Dışışlen Bakanlarından Konstantin Mitsolakis. Yuannis Butos, Stefanopulos gibi lıizip liderleri şiddetli bir parti içi iktidar mucadelesinde. Sağın neredeyse tum kanatlarını içinde toplayan, Natocu Yeni Demokrasi'de bu isimlere ek olarak bır de Papakonstantinu liderlik kavgasında. İç çekişmelerle etkisini hayli yitirmiş gorünumdeki Yeni Demokrasi karşısında Papandreu'nun PASOK'U uzunca bir süre için rakipsiz gözuküyor. Bu durumda biz Turkler Pauandrru ile birlikte yaşamaya kendimizi isier istemez alıştıracağız. Üstelik karşımızda guçlü bır toplum var. PASOK yönetimindeki Yunanistan Avrupa'da bile az gorülecek olçude sivil bir toplum. Elbttte ki, bu güçlulük Yunanistan'da yakın ve orta vadede iç bunalımlar ve değişiklikler beklenmemesi anlamında. Yoksa, Yunanistan'ı TurK'ye'nin ciddi bır askeri hasmı olarak da gornıek mumkun değil. Evet, Yunanistan Turkiye için kesmlikle bir askeri tehdit değil ama Tı rkiye'de Papandreu ve PASOK'lu ile hiç değilse birkaç yıl daha birlikte yaşamaya kendisini alıştıracak. Türk İş Genel Kıınılu'na katılacak sendikalann delege sayıları belli oldu İstanbul Habcr Servisi Türkİş'te yaklaşan genel kurul nedeniyle hazırhklar ve kulisler hızlandı. Bu arada sendikalann katılımları ve delege sayıları da kesinlik kazandı. Yapılan son belirlemeye göre, Türktş Genel Kurulu'na katılacak sendikalar ve delege dağılımları şöyle: Ağaçlş 5, Banka BuroSen 12, Bass 5, Basınİş 3, Belediyeİş 8, Çimsetş 11, Deri|ş 4, Demiryoluİş 15, Haberİş 4, Havalş 4, Kauçuklş 3, Koopİş 4, Krisıalîş 1, Likatlş 5. Petrolİş 15, Sağlıkİş 9, ŞekerIş 12, Tarımiş 12, Tek Gıdaİş 33, Teksif 25, Tesİş 17, TGS 4, Tez Koop 7, Tüm TİS 3, Denizcilik 7, Harbİş 14, Madenlş 25, Turk M.tal 19, Toreyış 1, Yolîş 19. Doğal delege olan yurütne ve onur, disiplin, yönetim '.urullan toplamı 47. 10 uyesinden biri olan Yunanistan'da kadım Yunan kökeni, Turklerin Orta Asya kokeni kadar somut olmah. Bundan daha oteye değil. Adahlar apayrı yapıda insanlar. Makedonyalılar ve Epirlilere gelince, bunlar komşuları Balkan uluslarına, Sırplara, Bulgarlara, Arnavutlara. istanbul Rumlarından daha çok benziyorlar. Tıpkı tstanbullu Rumların Türklere aynı dili konuştukları, aynı dini paylaştıkları Yunanlılardan daha fazla benzemesi gibi. Bir Istanbullu Rum dostumuz bu temel farkı, "Bizim orfiimüz, yetişme larzımız bunlara (Yunanlılara) benzemez" diye açıklıyordu. Orften, yetişme tarzından kastettiği bildiğımız Turk aıle geleneklerıydi. MÜZİK VE ELEN KİŞİLİĞİ Ancak. bunca'farklı unsuru Yunanistan'da bir arada tutan mava nedir? Elen kişiligı nereden kav Yüzde 40'lık kesim Türkiye ile duygusal bağlarım büyük ölçüde koruyor. Türkiye'ye düşmanca duygular değil özlem besliyor. Yine bu kesim TürkYunan yakınlaşması için gerekli kitle tabanını oluşturuyor. Çünkü TürkYunan çatışmasının tüm olumsuzluklarını felaketi yaşamış olan, buna dolaysız tamklık etmiş olanlar Türkiye kökenli Rumlar. Yani Yunanistan'da yaşayan insanların yaklaşık yüzde 4O'ı Türkiye kökenli. Bu yuzde 40'lık kesim Turkiye ile duygusal bağlarım buyük olçude koruyor. Türkiye'ye düşmanca duygular değil oziem besliyor. Yine bu kesim TürkYunan yakınlaşması için gerekli kitle tabanını oluşturuyor. Çünkü TurkYunan çatışmasının tum olumsuzluklarını, felaketi yaşamış olan, buna dolaysız tamklık etmiş olanlar Türkiye kokenli Rumlar. Elen ulusunun bunca renkli parçalardan oluşmuş olması tek bir Yunanlı tanımlaması yapmaya olanak vermiyor. istanbul Rumları kendilerini Bizans'ın devamı goruyorlar. Perikles'in Platon'un, Arislofanes'ın, Epominandas'ın, Demosten'in yani Zeus'un Yunanistan'ı ile bağlarım koruyan olsa olsa Attıkalılar olmah. Artık /\ET'nin naklanıyor ? Bu sorulann bir yanıtı ortak din yani Ortodoks Hıristiyanlık ise, bir diğeri tüm lehçe farklanna rağme ortak dil ise bir üçüncüsu de mutlaka muzik Atina'nın yuzlerce tavernasında her gece Istanbullu Rumu, Adalısı, Ankara Yunanlısı biraraya geliyor. Gitarların eşliğindeki buzukiden çıkan Yunan muziğinin sihirli nağmelerini dinliyor. Birlikte şarkı soylüyor. Dayanamayıp pıste fırlıyor. Birlikte dans ediyor. Yunanlılar hangı kökenden olurlarsa olsunlar başka müzik dinlemiyorlar. Avrupa'nın 10'lanndan biri olmalarına rağmen. Yunan muziğınden başka hiçbir müzik ile kulaklarını doldurmü\orlar. Bu kulturel sui'lık herhalde Yunanısıan'ın en guçlu yanlarından biri sayılmalı. Hangı kökenden olursa olsun, bu kulturel direnç Elen ulusuna ken Yarın gece Mevlid Kandili ANKARA (a.a.) 16 aralık cuma gününü, 17 aralık cumartesi'ye bağlayan gece Mevlid Kandili kutlanacak. Diyanet Işleri Başkanı Tayyar Altıkulaç, mevlid kandili dolayısıyla bugün bir mesaj yayınlayacak. Dini terim olarak Hazreti Mıhammed'in doğum günü demek olan mevlidin, müslümanlarca bir anlamda tüm insanhğın yeniden doğuşu, bilgisizlikten. inançsızlıktan ve kötülükler» kurtulup, bilgiye, imana ve fazaletlere doğru yol alması olduğuna inanılıyor. Mübarek kandil dolayısıyla cuma günü aksam camilerde mevlid okunulacak, radyo ve TV'den de yaymlar yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle