25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 1983 * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/1I Özal ve Demokrasi. (Baftarafı 1. Sayfada) Sanıyoruz, Sayın Ozal'ın söyledıklerını böyle ozetlemek mumkundur Bu goruşlere, demokrasıyı ıçıne sındırebılmış hıç kımsenın herhangı bır ıtırazı olabıleceğı kanısında değılız Demokrasmın abc'sı olan bu ılkelenn bılıncıne varılmaksızın, demokrasi, ıçı boş ve kolayca vazgecılebılır bır kavram olmaktan hıçbır zaman kurtulamaz Son otuz yılın acı tecrubelerı bır den çok kez bunu kanıtlamıştır 27 Mayıs'lara, 12 Mart'lara, 12 Eylul'lere gelınmesınde, demokrasının ve onun ayrılmaz bır parçası olan külturunun yurdumuzda bır turlu yerlestırılemeyışı buyuk rol oynamıstır herhalde Ve bugun yıne aynı gorevle, demokrasıyı ve onun gereğı oian kulturü ulkemızde gelıştırmek ve kafalara yerleştırmek görevıyle karşı karsıya bulunmaktayız 6 kasım genel secımlerı, yenı parlamentonun oluşumu ve Ozal hukumetının kuruluşuyla demokrasi yolunda sadece anlamlı sayılabılecek bır adım atılmıstır henuz Bu, bır başlangıc sayılmalıdır Cunku bılıyoruz kı, cok uzun yıllardır ozlemını cektığımız Batı demokrasılerının olçulerı dıkkate alındığında haylı engebelı bır yolun daha başındayız Secımlerden hemen sonra Sayın Ozal'la yaptığımız bır sohbette kendısının de bu durumun farkında olduğu ızlenımını edınmıştık Ancak bır seyın farkında olmakla onun gereğını yerıne getırmek arasındakı ayrımı gözden uzak tutamayız Gecmıs deneyımler, demokrasıye değgın guzel saptamalarır] genellıkle, kağıt ustunde kaldığını vurgulayan zengın orneklerle dopdoludur Soytenenlerle yapılanlar arasında dağlar kadar farklar olduğunu çok gormusuzdur Bu bakımdan Basbakan Turgut Özal'ın geçmıstekı tutumunda bıze göre yer alan bazı olumsuzluklan daha ısın basında dıle getırmenın yararlı olacağı kanısındayız 12 Eylul oncesınde ve sonrasında Sayın Özal'.n demokratık anlayısia bağdaşmayan bazı tutumlara saplandığını gozlemıstık Benımsemış olduğu ekonomı polttıkaları konusunda adeta bır "kamplaşma" çığırı açmıştı Şöyle ozetlenebılırdı bu tavrı 24 Öcak'tan yana olanlar demokrasıden yanadıriar, karşı çtkıp eleştırenler ıse demokrasi duşmanı 24 Öcak'a sahıp cıkanlar mıllıyetçı, dığerlen değıl Sıyasal kamplaşma ve cepheleşmelenn nelere mal olduğunu gecen yıllar cok acı bıçımde gostermıştır herkese Temennı edelım kı sayın Basbakan, demokrasıye kesınlıkle ters duşen bu saplantısından sıynlarak yenı döneme gırıyor olsun Sayın Ozal'ın bır başka ters bulduğumuz göruşu de "ekonomık lıberalızm" konusundadır Kendı ekonomık polıtıkalarını "ekonomık lıberalızm"\e ozdes kılmakta tabıatıyla serbesttır, ama kaprtalıst sıstem çerçevesınde kendı ekonomık anlayısının "tek yol" olduğu goruşune herkesın demokrasi adına ılle de katılmasını bekleyemez Bunun gıbı, 24 Ocakvarî polıtıkaların Turkıve gıbı gelısmekte olan ulkelere "sıyasal lıberalızmt" kendılığınden beraberınde getırmedığını Sayın Ozal gormelıdır Bu nedenle yineleyelım, ekonomık polıtıkalarını elestırervlerı demokrasi çercevesı dışında gormek alışkanlığından kendısını artık kurtarsa, lyı olur derız Çunku hem ekonomık lıberalızm konusunda kendı ekonomık anlayısına alternatıf nıtelıkte polıtıkalar, hem de kamunun ağırlık taşıdığı planlama kavramının da yer aldığı modeller demokrasi çerçevesınde savunulur, savunulmalıdır da Bunun demokrasıye aykırı duşen bır yanı yoktur ve olamaz Son olarak değınmeden gecemeyeceğımız bır baska konu var O da 'mıllı ırade 'nın bazı çevrelerde tek boyutlu değerlendırılmesınden kaynaklanan demokrasıye aykırı bır yanılgıdır Anavatan Partısı sandıkta coğunluğu topladığına gore, artık herşey bıtmıştır, mılletın "evet" dedığı bır ıktıdarın polıtıkalarına karşı cıkılamaz Bu göruş, yurdumuzda çok partılı duzenı bırçok kez çıkmaza suruklemış olan büyuk bır yanılgıdır Demokrasıyı sadece "seçım sandığı" ıle sınırlı sayan, "sandıktan çıkan çoğunluğun azınlık uzerınde tahakkümune yol açan' bu yanlış goruşten mutlaka sıyrılmak gerekır Demokrasmın partılerıyle, sendıkalarıyia basınıyla, dernekler, kooperatıfler ve yerel yonetımlerıyle orgutlenme ozgurluğunu de ıçeren "çokseslı bır re/ım' olduğu gözden uzak tutulmamalıdır hıçbır zaman Çokseslılık ve bu çokseslılığın demokrasi cerçevesındekı uyumu yaşamsal onem tasır demokrasılerde Işte bu çerçeve ıçınde Basbakan Sayın Ozal a ve yenı hukumetıne başarıiar dılıyoruz (X) Mdhyet, 11 Aralık 1983, sayfa 6. AYRUPA OZAL'I NASIL GORUYOR? Batı, Kıbrıs için ödün istiyor AET'cfe Özal'ın "İslamcı" görüntusü gitmiş, yerıne "pragmatik devlet adanıı" gorüntüsü gelmiş. SEDAT ERGİN ANKARA "Sayın Ozal son derece gerçekçı bır devlet adamıdır Kendısı ıle AET dosyasını muzakere etmekten memnunluk du>acağız°:.. "Kendisınin en onemli ozelligı pragmatık olmasıdır." Bu sozler Avrupa Ekonomık Topluluğu Komısvonu'nun ust duzeydekı burokratlannın ağzından eksılmıyor son gunlerde Ovsa aynı burokratlar çok eskılerde değıl, daha geçen yıl Ozal'a bellı soru ışaretlerı ıle yaklaşırlardı genellıkle Orneğın, Ozal'ın "İslamcılıgı"ndan soz açanlar olurdu Ozal'ın Turkıye'vı \ET'den koparıp Ortadoğu' va yönelttığı kanısını taşıvanların sayısı da az de ğıldı Ancak geçtığımız hafta Bruksel'dekı AET Komısyonu'na uğradığımızda Ozal'ın "goruntusu"nun ve Ozal'a donuk psıkolojık havanın tu muyle değışmış olduğunu gozledık Herkes Ozal'dan ovguyle soz etmektevdı Sankı butun \ET Komısyonu, "OzaP'cı kesılmıştı birden Özal'ın geçen yıllarda \ET'ye çatan ve AET seçeneğının pazar olarak Turkıye açısından'vazgeçılebılir" olduğunu ıma eden çıkışlan unuıulmuştu Özal'ın AET'>e karşı bır hava yansıtan bu cıkışlarını hatırlattığımızda ust duzeydekı bır AET vetkılısı bıze şunları soyledı "Evet, o demeclen hatıriıyonız. Ancak kendisi ozel konuşmalarında Orladogu pazarına \onelmenin \vrupa pazannı dışlamak anlamına gclmedığı volunda bıze guvence de vermişti." AET Komısyonu, Özal ıle Turk dosvasını müzakere etmek arzusunda En azından muzakerelere gıden yolun açılması gereğme ınanı>or Komısyonun AET uyesı olmayan Avrupa ulkelerı ıle dış ılışkılerınden sorumlu dırektoru Pierre Duchateau'nun Cumhurıyet'e verdığı demeç bu havayı vansıtı>or Ancak AET'nın dış ıhşkılerden sorumlu Başkan Yardımcısı VVİlhelm Hafferkamp'ın göruşunun aynı olmadığını daha "katı" bır çızgı savunduğuna da ınananlar da var Bunun nedenı de Alman Sosyal Demokratlar'ının kontenjanı olarak başkan yardımcılığına getırılen Hafferkamp'ın sendıkaların etkısıne açık olması AET, Turkıve ıle son uç yıldır "soguk" bır şekılde seyreden ılışkılerın normahzas>onunu resmı çızgısı ıtıbarıvle bellı koşullara bağlamış durumda Ozellıkle ınsan haklarının durumunda bır "iyileşme" beklentısı ıfade edılıyor Secımlerden hemen sonra "Kuzey Kıbns Turk Cumhuriyetr'nın ılanı normalleşme surecının karşısına en buyuk en gel olarak çıkmış durumda Hatta, Turk tarafınm Kıbrıs'ta atmasını bekledıklen "adımlar", ın san hakları alanındakı beklentılenn onune geçmış bulunuyor Onemlı bır AET uyesı ulkenın ust duzeydekı bır dıplomatı "Kıbns sorunu ile Turkiye'nin AET ile ilişkileri arasındakı ilgıyi" bıze şoyle açıkladı "Yunanıstan artık toplulugun tam uyesidir. Dolavısıvla toplulugun Turkıve ile ilişkılerinde alınacak kararlarda soz sahıbıdır. Turk dosyasının açılabilmesı, normelleşmenın başlavabilmesi için AET'nin sivası kanadında Y unanıslan'ır. da onayı gerekir Yunanistan ıse Kıbrıs'ta bagımsızlık ilanı nedeniyle Turkıye'ye kızgındır. O zaman Turk tarafının Kıbns'ta bazı odunler verip Yunanistan'ın tepkisını yumuşatması gerekır." Işte bu göruş son gunlerde Batılı merkezlerde sıkça ıfade edılıyor VVashıngton'dan Bonn'a, Londra'dan AbT Komısyonu'na kadar uzanan zıncır ıçınde, eşgudumlu bır şekılde Turkıye'den Kıbrıs'ta toprak odunu verılmesını sağlaması ıstenıyor KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın bagımsızlık ılanı sonrasında açıkladığı önerı pa ketı ıse, "yeterince" açık bulunmuyor ve "yetersiz" olarak nıtelendınlı>or SONUÇ Ozal, AFTdosyasınael attığında kar şısında ılk olarak Kıbns sorununu bulacak Ancak Kıbrıs'ta toprak ödunu telkınlerı ve ınsan hakları arasındakı beklentılere karşılık AET'yı de bır an önce Turkıye ıle masaya oturmaya ıten nedenler mevcut AET yetkıhierı bu nedenlerın varlığını yadsımıyorlar Bunlardan bırıncısı, Turk ışçılerının serbest dolaşımı Ikıncısı Turkıye'nın topluluk pazannı "allak bullak" eden pamuk ıphğı ve tekstıl ıhracatının bellı sınırlara bağlanmak ıstenmesı Bır bu kadar onemlı olan neden de topluluğun herşeye rağmen Turkıve'yı dışlamak ıstememesı, Turk pazarından vazgeçmemesı Sonuçta ekonomık, sıvası, kulture! bır dızı faktorun etkısıyle tam bır kordüğum halını alan Turkıve AET ılışkılennın nasıl bır sevre g^receğı Ozal hukumetının de AET polıtıkasını belırlemesı ve topluluk ıle temaslara başlamasıyla açıklık kazanacak UGUR MUMCU GOZLEM Bir yalı daha yandı (Baştarafı 12. Sayfada) oturan Bılır aılesınden Mustafa Bilir ıle eşı Firdevs Bilir kapıdan çıkmayı başararak kurtuldular Mustafa Bılır sırtındakı ufak vamklardan dolayı hastaneye go turuldu Fırdevs Bılır >aşadığı olayı "Cumhuri>et" muhabırı ne şovle anlattı "Saal dokuza geliyordu. Lyuyorduk. Birden ne olduğunu anlamadık ortalığı duman kapladı. Korkunç pallamalar olu>ordu. Ben kocamla dışarı çıktı m Ust kat komşumuz alba> Nurettin be> ile hanımı kendılennı sıplak denize attılar. Akrabalan olan Fusun Seçkin kendisini arka bahçeye atmıştı. Kendı ellerımle yerden kaldırdım. Ağzından burnundan kan boşanıyordu. Kurtulması mucize olur." Eskı Trabzon Numune Hastanesı Başhekımı olan emeklı Dr Sabri Uğurbaş olavı, Cumhurıyet'ın Trabzonmuhabırınden oğrenmce "Şaşkınım. Albayı e\den çıkarmak için uğraşıyordum. Dava devam edıyordu. Emekli olunca Istanbul'a gelip yerleşme niyetindeydim. Degeri 200 mılvondan fazladır. tçeride tarıhı bir eşya yoktu. Yalı yuz yıldan fazla bır geçmişe sahip." dedı Vanıko>'ün yerlılerı ıse "Trabzon lu doktor bu garibanlardan ne ıstiyordu. Çıkarmak ıçin ugraşıyordu. Yalı yandı ne doktora kaldı ne zavallı bu insanlara." dedıler Verılen bılgılere göre Yahyı Sılahtar Yusuf Paşa yaptırdı Daha sonra yalı Hasan Bınncı'ye geçtı Vanıköv halkı >alının bu adla bılındığını soyledıler 1960 yılında sımdıkı sahıbı olan Trabzon Numune Hastanesı eskı Başhekımı Sabri Uğurbaş'ın malı oldu Yalının ıkıncı katında oturan Emeklı Albav Nurettin Baysan'ın eşyalarının sıgorta ettırmış olduğu oğrenıldı • Tek merkezden güdümlü piyasa (Baştarafı I. Sayfada) kezde alınması ve tum devlet orgutunun bu kararlann aşağı doğru kademelendırılmesınde dısıplınlı bır uyum ıçmde çalışması Ikıncı ılke söz konusu temel kararlann mumkun mertebe herkes ıçın geverlı, genel doğruituvu belırleyen kararlar olması ve pıvasava avrıntılarda mudahale oğesını ıçermemesı Bu nıtelıklerıvle Ozal'ın ekonomıde uvgulama yı tasarladığı >onteme "tek merkezden gudumlu piyasa ekonomisi" demek de belkı mumkun Önumuzdekı dönemde ekonomıve von verecek temel kararlann neler olacağı aşağı vukarı bılını>or Bu kararlann somutlaşıp detaylandırılması ıçın ıse hukumet programını ve ılk ıcraat olarak gundeme gelecek kararname ve duzenlemelerı beklemek gerekıvor Bugunden soylenebılecek olan Ozal'ın (a) Enflasvonu aşağı çekmeye, (b) Bunu uretımı duşundurmeden ve ıç pazarı fazla daraltmadan yapmaya, (c) Ihracatı arttırmaya ve (d) Dış kavnak sağlamaya buyuk oncelık vereceğı Ozellıkle son ıkı noktada amaclarına varmak ıçın de Turkı ye'nın dış ılışkılerın gelıştırme ye saıiılanın çok ustunde bır ağırlık tanıvacağı Ozal ın çok onemlı bır uluslararası kuruluşun Turkıye'dekı temsılcısıne so>ledığı sozler de bu tahmını doğrular nıtelıkte Özal'ın ekonomıvle ılgılı ekıbı bu öncelıklere gore ekonomıde vapılacakları saptarken sanıvoruz kı hesaba kıtaba davalı ça lışmalar, rakamsal değerlendır meler vaptılar ve yapıyorlar Bu ekıpten bırı 13 değışkenlı bı r denklemle tasarruf hacmınm ne olabıleceğını hesaplarken bır dığerı enflasvonun şu andakı hızı nı saptamak ıçın avnntılı hesaplar yapıvor Bu hesaplann ışığında ahnabılecek onlemler, ekonomıve verılecek temel doğrultu ve sınvaller belırlenıvor Ozal kabınesının vapısı da kuşkusuz ekonomı alanında tasarlanan yenı yaklaşımla uvum lu bır yapı Bu yapı ıçınde ekonomıde tum >etkılenn başbakanlık yardımcısına bağlanması, vergı ve gumruk fonksıyonlarının tek bır bakanhkta toplanması, sanavı ve tıcaret bakanlığı dıve venı bır bakanlık kurulması hep bunun gostergelerı Bakan lar arasında tanıvabıldıfcımız ısımler ıse, "yoğurdun nasıl venecegi" konusunda bıraz olsun fıkır verıyor Basbakan vardımcılığına getırılen Ka^a Erdem tıtız teknısyen ve itaatkâr uyguTayıcı nitehğıyle tanınıyor Bu kadar onemlı bır bakanlığa getırılen kışının geçmış donemı bankerlık olavları sırasında en vıpranmış ısımlerden bırı olması ıse duşundurucu Erdem'ın ıcraatında ve ozellıkle be vanlarında herhalde bu gerçeğı hıç unutmaması gerekıyor Yabancı Sermave Daıresı Başkanı olarak vabancı sermaveden çok ıyı not alan Husnu Doğan'ın Ta rım ve Orman Bakanlığı'na getırılmesı de ılgınç Yabancı sermavenın ve ozellıkle Amerıkan sermayesının en fazla ılgılendığı tanm alanına bovle bır bakanın atanması vok şe> so\lu\or Bu arada Vıldınm Akturk, Ekrem Pakdemırlı, ^dnan Kahvecı gıbı Ozal'ın ekonomıvle ılgılı bevm takımında yer alan kışılerın ka bıneden >er almaması kabıne dı şındakı bazı gorev noktalannın da ekonomının önumuzdekı donemdekı vonlendırılmesınde çok oneniı rol ovnavacağını duşun duruvor (Baştarafı 1. Sayfada) kanlarının yanında, HP mılletvekıllerını, kurulma calısmalarını surduren yenı demokratık sol partının oncu kadrosunu, CHP eskı mılletvekıllerını senatorlerını ve bakanlarını gorüyorduk Bunlar bır buyuk cınarın ayrı ayrı yönlere cekılmek ıstenen dalları değıl mıydı? Bu ınsanları sıyasal ve ıdeolojık acılardan bırbırlerınden ayıran nedır 7 Camıı avlusunu dolduran ve bugun ayrı ayrı partılerın catıları altında toplanan bu ınsanları bırbırlerınden ayıracak derın gorüs ayrılıkları mı vardı? Sanmıyorum Bu ınsanlar üc asağı bes yukarı hep aynı duşuncenın ıçınde yoğrulan polıtıkacılardır Oyleyse bu aynı kokten gelen uc ayrı dal nıçın ayrı ayrıdır? Nıçın bırlıkte değıl de ayrı ayrı'' Nıçın tek ve guclu bır partı değıl de uc ayrı tuzel kışılık? Gerçekten, nıçın'' HP, 12 Eylul un olağanustu koşulları ıçınde doğmus bır partıdır Evet, lıden 12 Eylul hukumetının Basbakanlık Mustesarıdır, doğru Kurucu ve mılletvekıllerı, askerı yönetımın onayından geçmıslerdır bu da doğru Dağınık ve derrne catma bır partıdır, evet, evet bu da doğru Ama bü partı, secımlere katılıp sağ partılere gıdecek oyları çatısı altında toplamıssa demokratık sola, sosyal demokrasıye ıhanet mı etmıştır'' Pekı HP nın butun kurucu ve mılletvekıllerı "muvazaa" sayılırlar da SODEP'ın aynı askerı yonetımce sıyaset yapmalarına ızın verılen kurucuları, bu ' muvazaa barıkatı 'nın busbutun dışında mı gorulurler? Izınse aynı ızın, veto ıse aynı veto Doğrusu ben HP ıle SODEP arasında ayrı ayrı partı olmalarını gerektıren bır fark goremıyorum Bu ıkı partı de aynı kokten gelmıslerdır Ayrılıklar yuzeyseldır benzerlıkler ıse temeldedır koktedır Yenı kurulacak demokratık sol partı de yepyenı bır orgutlenme bıcımı, guvenıhr ve saygın kışılıkler ve demokratık sosyalıst yapı ıle çıkmazsa bu ıkı partıden hangı temel noktalarda ne gıbı temel ayrılıklar taşıyacaktır'' Sol kesımdekı bu üç kanal, aynı denızden cıkıp yıne bır başka denize daha once beraber olan daha sonra da beraber olacak ve bır noktada bırleşecek taşkın sular gıbı akmaktadırlar Ama bu ayrılık nıcın'' Bu uc ayrı kanalı bır noktada, bır partı catısı altında toplamak gerekır Bırlestırıcı olan budur şımdıden bılelım bu uç akımın bırbırlerıyle amansız bır savasa tutusmaları sol bınkımı kuçultur, boler ve parçalar Oysa bundan sonra ıktıdar seçeneğı kesınlıkle sosyal demokrat ya da demokratık sol partınındır Sol kesımde benzer eğılımlen bırleştırmek en tutarlı, en sağlıklı yoldur Sağ kesımde en az ıkı partı arasında bır kemıkleşme oluşurken solda bu tur bolunmeler kıme ve neye yarar 9 Önce bu konuyu dusunmek ve tartısmak gerekır Hem de zaman yıtırmeden' Ne yazık kı, sol yalnızca camı avlularında bır araya gelıyor ve bu beraberlık bır fatıhalık sureden sonra hemen bıtıverıyor Tabandakı yurttaş sol bırıkımın bır tek partı kanalı ıle seçım sandıklarına yansıtılmasını ıstıyor Demokratık sol eğılımler bır partı catısı altında toplanırsa guclu olurlar Ayrı ayrı partıler olarak kalırlarsa bölunurler parcalanırlar ve kuculurler Demokratık solun, bu bolunmeler, bu parçalanmalar ıle ' antıpatık sol" halıne getırılmesı önumuzdekı gunlerın en buyuk tehlıkelerınden bırıdır Ne demış halk ozanı Gelın canlar bır olalım IMF 5 ocakta geliyvr KENAN MORTAN ANKARA Lluslararası Para Fonu (IMF) Turkıye Masası Şefi Mr. Taylor başkanlığında bır hevet, 5 ocak perşembe gunu Turkıye'ye gelıyor IMF hevetıyle daha once kasım a>ında yapılması ongörulen göruşmeler, yenı hükümetın kurulmasına dek ertelenmıştı Turgut Özal başkanlığında kurulan venı hukumetın 13 aralık gunu Cumhurbaşkanı Kenan E>ren tarafından onaylanmasındar sonra, yenıden goruşmelere başlanması ıçın mutabakata vanldı Goruşmelerın odak noktasını, hazıran avında suresı dolacak olan Standbv anlaşmasının yenılenmesı oluşturuvor Konsultasyon goruşmelerı oncesı, Malıve Bakanlığı uzmanlan tarafından hazırlanan "ekonomik durum" raporunun da son şeklını aldığı oğrenıldı Rapor, önumuzdekı gunlerde IMF'nın merkezı NVashıngton'a vollanacak. Standb> anlaşması, Turkıye'nın uluslararası para pnasalarından kredı alabılmesı ıçın ">ize" anlamına gelıyor Turkıye ıle IMF arasında 1979 vılında ımzalanan uç yıllık Standb\ anlaşması geçerlılık suresının 1982 vılında dolması uzerıne, soz konusu anlaşma bır vıl sureyle temdıt edılmıştı Söz konusu anlaşmanın bır vıllık suresı hazıran a\ında doluvor Yenılenecek olan Standbv anlaşmasının bu kez kaç vıl surelı olacağı konusu henuz bellı olmad 5 ocakta Turkıye'ye gelecek olan resmı IMF mısvonuna Turkı>e Masası Şefı Geoffrey Taylor başkanlık edecek Hevette, Mr Taylor dışında u^ uzmanın yer alması beklenıvor Hevetın Turkıye'de vapa^ağı goruşmeler "teknik konsultasvon yapılacak" şeklınde nıtelenırken, ozellıkle ekım avında aşılan parasal lımıtler konusunun buvuk tartışmalar çıkaracağı sanılıvor Nıtekım bu konuda get,tığımız hafta basın mensuplarına TBMM kulısınde goruşlerını açıklavan Basbakan Turgut Ozal'ın '\nlasılan bu defa IMF ile kavga edecegız" ıtadesını kullanmas.ı dıkkatı IMF ıle vapılacak goruşmeler r de, pa asal lımıtler dışında, önumuzdekı gunlerde venıden ele alınması beklenen kr^dı . j mev dudt laızlerı konusu da gunde me gelıvor Bu alanda, Basbakan VardımuM Kaya Erdem başkanlığında vurutulen "ekonomıvı geliştırme programı"nda gelıştınlen se.,eneklenn değerlendırıleceğı sanılıyor Mınan bılgılere gore, soz konusu teknısvenler ekıbı tauler konasunda veşıtlı olasılıklara davanan 24 seçenek gCİIş.lltll Işverenler (Baştarafı 12. Sayfada) duğuna gore, bunların tek tek çalışmamalanndan doğan uretimın durması yasal bir iş bırakma mı voksa yasa dışı direniş rnidır?" uvgulaması ışverenler ce kamu oyunda yanlış bır ka mpanvayadönuştüruldu Böylece kamu o>Tjnda aslında hıç kullanılmayan hak grevıne karşı >aratılan yanlış bır etkıleme ıle, hak grevı Anayasal bır hak olma nıtelığını vıtırdı ve yasadan çıkarıldı. Yenı vasal duzenlemede yasaklanan hak grevıne karşı bır onlem olarak, ucret ve sosval hakları zamanında ödenmeyen bır ışçının dava açma hakkına bır genışlık getınldı Işçı hak alacağını mahkeme >olu ıle ısterken, mahkeme odemenın gecıktığı sure ıle bağlantılı olarak pıyasada geçerlı faız oranına uygun bır de cezaya hukmedecek Yanı >enı >asal duzenleme kar şısında hak alacağı olan ışçının hemen dava açıp gecıken alacağı ıçın, geçerlı faız cezası ıle bırlıkte hak ıstemınde bulunması gerekıvor Vergi affı bekleneni (Baştarafı 1. Sayfada) ıçınde denetım elemanlannın faalıyetmın fazla bır yarar getırmedığı de bıldırildı Genel olarak en başarıh ıllerde bıle uygulama oranının yüzde 50'yı geçmedığı de ıfade edıldı. Bu arada, son olarak bakan lık, "yogun ve yaygın vergi denetimi" ıçın butun ıllere bır genelge göndererek, hesap uzmanları, gelırler kontrolorlerı, malıye mufettışlerı ve defterdarlıkların harekete geçmesını ıstedı Ancak bu uygulamada da bazı aksaklıkların olduğu, ıllerdekı defterdarların genelgeve karşın uygulamada " g e ç " kaldıklan one suruldu ANKARADAKİ DENETtM öte yandan, Ankara Defterdarı Huseyin Balyalı öncekı gun voğun ve vaygın denetım genelgesıne uygun olarak denetımı başlattı Tum denetım elemanları, başkentın ışletme vergısıne tabı yerlennı, doktorlar, hastaneler, otel \e motellerle lokantalar \e büvuk ışyerlennı denetlemeye başladılar Bu denetımın ay sonuna kadar sureceğı bıldırildı Malı>e Bakanlığı, ayrıca "genel vergi gelirleri" uzerınde de ılk belırlemelere gore, geçen >ıla oranla vergı gelırlerınde yuzde 25 artma olduğunu saptadı Bakanlık vetkılılen bu konuda henuz bır rakam verılemeyeceğını,ancak geçen yıla oranla 25 artına olduğunun orta>a çıktığını belırttıler Oktay AkbaFm (Baştarafı 1. Sayfada) m. z Okthy \kbal'ın uç avrı va zısında kendısıne hakaret ettığını ıddıa ederek Zevtınburnu Toplu Basın Aslı\e Mahkeme sı'nde bır ceza davası açmış, Ist Hukuk Fakultesı profesörlerınden oluşan uç kışılık bıhrkışı ku rulunun Akbal'ın >azılarında hakaret unsurları bulunmadığını, bu yazıların Kabaklı'nın 4ta turkçulere ve Ataturkçu aydınlara ağır sataşmalarla dolu vazı larına vanıt olarak vazıldığını belırten raporuna rağmen >aza rımız Akbal'ı ve eskı Yazı Işlerı Mudurlerımızden Turhan Ilgaz'ı TCK 'nun 482/4 maddesıne da yanarak 3 av hapse ve 5 bın lıra para cezasına mahkum etmış, sonra da bu ceza>ı 674/4 ve 2231 Sv 16 madde uyarınca 14 bın lıra ağır para cezasına cevırmış tı Gazetemız avukatlarının vap tıkları ıtıraz "Yargıtav Cumhurı yet Başsavcılığfnca ıncelenmı>, daha sonra da Yaraıta\ 4 Ceza Daıresı Esas 198374372, Karar 1983/4730, Teblığname 4 553^ ıle karann bozulmasını oybırlığıyle kararlaştırmıştır 4 Ceza Daıresının ılamında şovle denılmektedır "Şahsı davacının yazı yazdığı gazetede suç tarihinden once "Teligı Çektıren tller" ve 'Psıko Kelbo" başlıklı fıkraları ıle avnı gazetede (Tercuman) vavınlanıp daha sonra kıtap halıne getırdıği "Ecerufva" adlı kıtabında sanıklarla, çalıstıkları gazete ıle ılgilı hakaret teşkıl eden pasajlar bulunması karşısında T.C.K.'nun 485. maddesının 1 ve 2. fıkralarının uvgulanması gerektiginın duşunulmemesı, bozmavı gerektırmiş, sanıklar vekılının temyız ıtırazları bu ıtibaıia vennde gorulmuş oldugundan hukmun bu sebeplen dolaparaiarının gerı venlmesıne 7.10.1983 gununde ovbırlmı ıle karar verılmiştır." ^azarımız Okta> Akbal'ın 'Tertuman' >azap Ahmet ka bakh'nın " E c e r u h a " adlı kııa bında ve 'Tertuman'da vavınla nan "Tetığı Çektıren Lller" ve "Psiko kelbo" başlıklı vazıla rında Akbal'la ve Ataturkçu av dınlarla ılgılı "hakaret teskıl eden" sm,laınalarına vanıi ola rak vazdığı IK vazı ıle ılgılı dj vava 22 aralık 19S1 gunu Zevt\n burnu Toplu Basın \slı\e Ce/a Mahkemesı'nıJe >enıdeıı bdkıla Caktır vı B O Z L L M A ! K 1 N \ . depo tLAN Turkıve Yol, Vapı, Inşaat Işvilen Sendıkası'nın (Yol İş) 2 3» aralık 1983 tarıhlennde Ankara'da vapılan 1 Olağan Genel kurulu'nda sendıkanın zorunlu organlanna sevılenlenn ad ve sovadları meslek ve sanalları ıle ıkametgâh adreslerı 2821 savılı kanunun 8 ve 9 maddelerı uvannı.a ılan olunur Turkıye Vollş Sendıkası Yönetım kurulu KURULL ASİL UVELLRİ Meslek ve Sanalı tkametgâhı Adı Sovadı: Reşıt Galıp Cad 4S 6 Gazıos Ba>ram Alı Meral Genel Başkan manpaşa Ankara Tıknısven Se>fı Demrsov Mah Turl İş Blok A Recaı Emre Genel Başkan Yardımiisı ları 1 Blok D 4 Ivavdınlık Formen Ankara Orhan Balaban Genel Başkan Yardımcısı Necatıbev Cad Ldle Sokak 7 6 Teknısven Ankara Kemaletlın Aladağ Cengi' Çerezcıoğlu Etem Cankuıtaran Maıl Eymur Behzat Akdoğan Ismet kasmak Genel Başkan YardımaM muiemel Genel Başkan VardıniLisı Sanlral HızmelliM Genel Sekreler Muiemeı Genel Malı Sekreter Ambar Gorev lısı Genel Teşkılallandırma Sekr.ıerı Baş Teknısyen Mahmurıve Mah Emır Sadreitın Sokak Lale Apt kaı 1 konva 1741 Sokak No 3y i karşıvaka I zmır Menevış Sokak No 60 7 AşağıayraiKi \nkara Inonu Mahallesı 4 Blok No 8 Kasıamonu And Sokak No n 2 Çankava ' Ankara Ete Mah s Sokak Avdınlıkevler A Blok No 3 Sıvas Ikameıgahı Akdeğırmen 7 Sokak Sdbır Evler 2 Blok No n 10 Sıvas Emır Sultan Mah Ova Sokak Yu vam Apt 27/6 Bursa Hurrısel Mah Cengız Topel t ad karıopu Sokak 12 4 kavserı V'hıtlık Tekel Vapı koopcraıılı Ul ker Apl kat 1 No 2 Dıvarbakır Innrlı Sezgın Cad No 9 Ankara Onur Mah Tımurlenk Sokak BMt Sııesı C Blok No 11 D 1 Bal«,o\a / l/mır Osmanı>e Mah 961 Sokak No 11 Mersın Inonu Mah 1 No lıı Pıratham. So kak kavak ^pl B Blok kaı 4No "" Trah/on F16 uçakları projesi imzalandı (Baftarafı 1. Sayfada) DEKLARASYON METNİ Cumhurivet muhabınnın sorularını vanıtla>an Mıllı Savunma Bakanı Zeki Vavuzturk konudan haberdar olmadığını soyledı Yavuzturk'un sorulara verdığı vanıtlar şoyle SORU: F16 projesıne ılışkın kabul mektubu ne zaman imzalandı 9 YANIT Once bnfıngler olacak, henuz muttali olmadım o konuya. SORU Bnfıngler F16 konusunu da kapsıyor m u 1 YANIT Varın sabah başlayacaklar. Varım saat sure ile daire başkanlan kendı dairelerinın çalışmalannı anlatacaklar. Herhalde 34 gun devam eder. SORU \nldşmanın ımzalandığından habe1 rınız yok mu YANIT Bu konuya muttalı değılim gazete haberlen dışında bir şev bilmıyorum. O>sa >enı Mıllı Savunma Bakanı Zeki Vavuzturk bakan olduğunu oğrendıkten sonra Bahçelıevler'dekı evınden çıkarak ANAP Genel Merkezı'ne gelmış, Ozal başkanlığındakı toplantıdan sonra ustunu değıştırmek uzere evıne gıtmış, a>nı gun saat 17 30'da da gorevı eskı Bakan Umil Haluk Bayulken'den devralmıştı Devırtesbm ışlemı sırasında bakanlığı konusundayenı Bakan Yavuzturk'ebılgı veren Bauılken, F16 projesının kabul mektubunun Turk hukumetınce ımzalandığını da venı bakana soylemış "An•^şmanın ımzalandıgının da bir deklarasyonla ka «uoyuna açıklanacdgını ancak bu sırada hukumet degişıklıgı olması nedenıvle açıklamanın venı hukumet tarafından yapılmasının uvgun olacağım" kaydederek deklarasvon metnını açıklanmak uzere yenı bakana sunmuştu Cumhunyet muhabırı konuvu bır de eskı Mıllı Savunma Bakanı Umit Haluk Bayulken'e sordu SORU Anlaşma imzalandı mı? VA.Nir Yenı hukumet açıklamayı SORU Sız mı ımzaladınız efendım 9 YANIT Herhangi bir sorun yok. SORU Ne zaman imzalandı 7 Y4NIT Bız artık hukumetı bıraktık. Onu yenı hukumete sormanız lazım. Hiç bır sorun yok merak e t m o i n . Ankara'dakı dıplomatık çevreler ıse haberı doğ rulayarak "anlaşmanın ikiuç gun once imzalandığını" belırttıler Avnı kaynaklar projenm >urur luk kazanması ıçın Turk tarafına duşen >ukum luluğun boylece yerıne getırılmış olduğunu soyle dıler L L L S t ' N L N SOZLERt Ote >andan eskı Basbakan Bulend Ulusu da ko nuya ılışkın soruları şoyle vanıtladı SORU Anlaşma sız hukumetten avnlmadan once mı imzalandı'' YAMT Yamlmıyorsam oyle oldu SORU Mektup teatı edıldı mı 7 Y \ N I T Evet biz artık hukumetten aynldık. Zannedenm yeni hukumet bu konuda bır deklarasvon yavınlayacak. İLK TESLIM MARTTA Bu arada Meclıs'ten avrılırken gazetecılerın so rularını >anıtlayan Basbakan Turgut Ozal ıse F16 uçaklarımn Turkıye'nın savunması ıçın bır ıhtıyaç olduğunu söyledı ve anlaşma>ı ımzalavıp ımzala ma\acağı sorusuna "İmzalanması gerekırdi, ımzalanmadı mı?" dıye karşılık verdı Gazetecılerın " H a y ı r " vanın vermesı uzerıne Ozal, "Anlaşma bıze bırakılmışsa otunır ıncelenz" dedı Turkıye'nın 2000 yılına doğru en onemlı tercıhı olarak nıtelenen F16 projesıne gore 16 sektorde toplam 500 mılyon dolarlık ortak ><«ırıma gı dılecek Bu arada uvağa monte edıletek bazı ko mponenıler lzmır'de Ha^sas Dokuın laratından uretılecek Anlaşma uyarınca ılk partı u^aklar 1984 mar tında Turkıye'ye teslım edılecek Genel Eğıtım Sekreterı Teknısven DfcNLTİM KURULL ASİL UVLLLRI Adı So>adı Meslek ve Sanalı Nıhaı kumbetlıoglu Aıelve Ustası Kamıl DalgK Arslan Karaalp Resım ve Baskı Teknısyenı Grevder Operatoru nlSİPIİN KURUIl ASİL UYtLLRİ Mehmel kobeoglu Sule>man Alıun OnderLgur Hasan Gul Osman Demırbayrakıar Şenor kaı Hı/mctlısı Ambar Gorevhsı Teknısven Işletme Teknısvem ^ apılacak goruşmelerde, K1T ve İDT olarak bılınen kamu eko nomık kuruluşlarının gorev zararlan konusunun "asgarı duzeyde" ele alınacağı oğrenılırken, kamuovunda "şırket kurlarma operasvonları" olarak bılınen vc Hazıne ıle bankalar arasındakı leıskont voluvla kredı lcııdııme ıhskı zıntırının, bovuı vc biviiiılennın de değcrlendırılc«.cgı sapıandı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle