16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurnet Maıbaacılık \e Ga/eıecılık Turk Anonım Şirkelı adına Nadir Nadi, • Oenel Ya\ın Viuduru Hasan Cemal, Muessese Muduru: hmine l »aklıgil, Ya/ı Ijlen Muduru Oka> don«nsin. • >azı Işlen Mudur \ardimcisi Ahmel Korulsan. Haber Merke/i Muduru. Yalçın Ba\er, Savla Du/eni >oneımenı: Ali Acar. reımikıler. ANKARA: Yatçın Doğan. IZMIR: Hiktnel Çetinkaya, ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Şejlerı hlanbul Haberleri SelahaltinGukr, l)ı> Haberler t>gun Balcı. Ekonomi: O>man Ulaga), Kullur Ajdın Lmcv. Maga/m \ alçın Pckşen. Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucelman. Du/elımc: Refik l>urbaş. Araştırma: Şahin Alpa>. Burotar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehir. Tel:17S825l75866, İdare 183335, • tzmir: Halıt Zıya Bulvarı No. 65/3, Tel 254709131230 • Adana: Alaıurk Caddesi, T.H.K. Işhanı Kat 2/13. Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyrt Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk OcağıCad 39'41, Cağaloğlu. Ist. PK: 246lst. Tel 5209703 Telex: 22246 TAKVIM 14 Arahk 1983 lmsak: 6.31 Giineş: 8.16 Oğle: 13.08 Ikindi: 15.28 Akşam:17 41 Yatsı: 19.20 Işçilerin kâbusu: Hileli iflaslar İFLASLAR VE İŞÇİ ALACAKLARI 2450 işçinin çalıştığı tzmir Kula Mensucat iflasını istedi. Işçilerin alacaklan toplamı 1 milyar lirayı geçiyor. Hover Gülok fabrikası iflas kararı aldı. Ortada kalan 406 işçinin toplam 600 milyon alacağı var. İflas masasına giden Herko iplik fabrikasında 417 işçinin 450 milyon alacağı ortada kaldı. Gonca iplik fabrikası da iflas masasında. 185 işçinin 68 milyon alacağı var. Vinleks fabrikasında üretim durdu. 305 işçinin alacağı toplam 590 milyon lira. Üretimi süren An fabrikası sürekli zararda görülüyor. 255 işçinin bugüne kadar ödenmeyen hak edilmiş alacağı toplam 350 milyon lira. Merbolin fabrikası da iflasa gitti. 187 işçinin 196 milyon tutan alacağının sadece yarısı ödendi. ŞÜKRAN KETENCt Yeni sendikal düzene geçişte işçileri en çok korkutan sorunlar, iş güvencesi, iş yeri kapatmaları, hileli iflaslar, ücret ve sosyal haklann ödenmemesi uygulamaları, Yasalarda Bu alanlarda işçileri koruyucu hiçbir hüküm yok. Geçiş döneminde sıkıyönetim komutanlıklarına yuklenen sorumluluğa ve denetimlerine karşılık, uygulamalann böylesine yaygınlık kazanmış olması, önümüzdeki dönemde sıkıyönetim denetimi de kalktığında, işçi aleyhine bu tür uygulamaların daha da yaygınlaşacağı kaygısını yaratıyor. Halen binlerce işçinin ödenmemiş hak edilmiş ücret ve sosyal hak alacaklannın toplamı milyarlan buluyor. Aylarca ücretleri ödenmeden ışçilerin bekletildiği iş yerleri sonunda ya yasal, ya da hileli iflaslara gidiyor. Ancak bu arada ortada işçi alacaklannı karşılayacak mal varlığı kalmıyor. Işçilerin ücret, sosyal hak ve tazminat alacaklan batmış görünüyor. Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, aylarca ücret ödenmeyerek işçiyi oyaladıktan sonra iflasa gidilmesi ve işçi alacaklannın karşıhksız kalması şeklinde yaygınlaşan uygulamalar için acil önlem alınmasını istiyor. tflas Yasası'nda işçi alacaklarını ön sıraya çıkaracak acil yasa değişikliği yanında, makinesi, binası, kredisi başkalarına ait işletmelerin açılmasına karşı yasal önlem alınması gerektiğini savunuyor. Yılmaz, "Işveren canı istedigi zaman, işler iyi gitmiyor diyerek ceketini alıp gidemez. Diinyanın hiçbir yerinde girdiği işin sorumluluğu yüklenmeden, böylesine denetimsiz, başıboş işyeri açılamaz. Bir iş yeri açılırken, çalıştırdıgı işçi sayısı ile baglantılı. işçi alacaklannı karşılayacak garanti vermek zonındadır" diyor. Halen aylarca hak edilmiş işçi ücret ve sosyal haklannın ödenmediği, bir bölümünün iflas kararı aldığı ve ışçilerin alacaklannın ortada kaldığı, başlıca iş yerlerinin dağıhm tablosu şöyle: MİLYARLARCA İŞÇİ ALACAĞI ORTADA • İzmir Kula Mensucat fabrikasının 2450 işçisi var. Fabrikada 2 ayı aşkın bir süredir üretim tamamen durduruldu. İşçilere ücretli izin verildi. En son olarak da işveren iflasını istedi. An KKTC'nin yeni hükümeti açıklandı ve onaylandı Başbakan Nejat Konuk, "dengeyi sağlayacak ve geçiş döneminde tarafsız icraatı gerçekleştirecek" bir hükümet modeli üzerinde "gayriresmi temaslar" yaptıktan sonra listeyi hazırladığını söyledi. îflas eden fabrika işçileri zor dıırumda İstanbul Haber Servisi Aylarca ücret ve sosyal haklar ödenmeden oyalanan, ücretli izin verilerek ücret ödenmeden işyerinden uzaklaştınlan, sonra da işyerinin yasal ya da hileli olduğu öne sürülen iflasa gittiği işyerlerinde çalışan binlerce işçi, şaşkın ortada bekliyor. Abdurrahman Hoşlar, Herko işyerinin baştemsilcisi. 18 yıllık işçi. lşverende kalan alacaklan toplamı 1 milyon 800 bin lirayı buluyor. Mart ayından bu yana hiç ücret alamamış. İş akdi fesh edilmediği, işleri ile sigorta ilişkisi kesilmediği için, bir başka iş arayıp çahşması da söz konusu olamıyor. Abdurrahman Hoşlar, "Mart ayından bu yana ücret alamıyorum. 4 çocuğumla birlikte ailem perişan durumda. Sigortasız iş bulma sansım da yok. Sigorta Uişkimi kessem, alacaklanmdan vazgeçmem gerek. Bugüne kadar, evdeki kıymetli eşya ne varsa tek tek satarak, ailede eş dostta kim varsa borçlanarak geldik. Ne \apacağımızı bilemiyoruz. Şaşkınız" diyor. Aynı fabrikanın işçilerinden Şükrii Çevik, 7 ay ücret almadan bir insanın ailesi ile birlikte yaşamasının ne demek olduğunu ilgililerin anlaması gerektiğine işaret ediyor. tş akidleri fesh edilmeden, ücretli izin verilerek, ancak ücret ödenmeden ve çalıştırılmadan aylardır bekletildiklerini, iş ile ilişkileri kesilmediği için bir başka işte de çalışamadıklannı belirtiyor. Eşi ve iki çocuğu ile yaşayamaz durumda kaldıklarını anlatıyor. An işçileri 40 günde 1015 bin lira alarak toplam 60 milyon alacaklı duruma geldikten sonra, işverenin iflasa gitmesine karşı çıkınca, bu kez işyerinde üretim de tamamen durdurulmuş ve 3 aydır da hiç ödeme yok. En son işveren kaloriferleri sökmüş, para istediklerinde "iflas masasına gidin" diyormuş. İflas masasına danıştıklarında ise "başvurma>ın, işverenin iizerinde göriinen hiçbir mal variığı yok, açıkta kalırsınız" uyarısı ile karşı karşıya kalıyorlarmış. Bolge, vilayet, sıkıyönetim yetkilileri yasal araştırmanın yapıldığını belirtiyor, beklemelerini öneriyorlarmış. "Nasıl bekleyeiim. Çocuklar evde ekmek bekler m i ? " diye soruyorlar. Herko, HooverGülok gibi kapatılan işyerlerinin işçileri toplu olarak durumlarına açıklık kazandırılmasını, devletin bir çözum bulmasınıistiyorlar. cak işçilerin örgütlü olduğu Teksif Sendikası iflasın hileli olduğunu öne sürüyor. Bu fabrikada işçilerin ödenmemiş ücret, sosyal hak ve kıdem, ihbar tazminatı alacaklannın toplamı 1 milyarı aşıyor. • Nisan ayından bu yana işçilerin ücret ve sosyal haklannın ödenmediği, dönem dönem ücretli izine çıkanlarak iş yerinden uzaklaştınldıklan Hovver Gülok Fabrikası da iflas masasına başvurarak iflas karan aldırdı. Arada geçen dönem içinde ise, çeşitü alacaklılar işletmeye ait birçok mala haciz koydurdular. Şimdi ödenmeyen borçları nedeni ile elektriği, suyu da kesik fabrikada, 406 işçinin toplam 600 milyonu aşan alacağı için ortada kalmış mal variığı yok. Aynca da İflas Yasası ilgili hükümleri gereği, işçilerin sadece ucret ve sosyal hak alacaklan 1. sırada 2. derecede yer alabiliyor. Kıdem ve ihbar tazminatı alacaklan ise 6. sıraya kalıyor. • Herko tplik Fabrikası da uzun süre ücretli izin altında, işçilere ücret ödenmeden geçirilen bir dönemden sonra iflas masasına gitti. Teksif burada da hileli iflas iddiasında. 417 işçinin 60 milyon ücret ve 390 milyon tazminat alacaklan ortada kalmış durumda. • Aynı işverene bağlı Gonca İplik Fabrikasının, aynı uygulama sonucu ortada kalan 185 işçisinin ödenmeyen alacaklan toplamı 68 milyon. • İşçi alacaklannın 13 aydır ödenmediği Vinleks fabrikasının henuz kapatma kararı yok. Ancak üretim de yapılmıyor. 305 işçinin biriken ücret alacaklan toplamı 240 milyon, tazminat alacaklan ise 350 milyon civarında. • An Fabrikasında ise durum tersine. Burada aralıksız üretim var. Ancak işverenin hesapları sürekli zararda görünüyor ve işçilerin hak edilmiş ücret ve sosyal hakları ödenmiyor. 255 işçinin ödenmeyen ücret alacaklan toplamı 60 milyonu, tazminat alacaklan ise 290 milyonu aşıyor. Bu iş yeri aynca sıkıyönetim komutanlığının 16 işçi için vermiş olduğu işe iade karannı da uygulamıyor. lşletmenin almış olduğu iflas kararına ise hileli iflas iddiası ile itiraz edildi ve iflas masasına el konuldu. • Merbolin Fabrikası da aynı şekilde bir süre ücretli izin altında işçilere ücret vermeme uygulamasından sonra iflasa gitti. 187 işçinin 196 milyon tutan alacağının 3 ay önceki iflas karanndan bu yana yanya yakın bir bolumü ödenmiş durumda. Gerisi için ise 6. sırada alacaklı durumdalar ki, ödenebilmesi uzak bir olasılık olarak görulüyor. "tFLAS YASASI tFLAS ETMtŞ DURUMDA" Yukarıda verdiğimız liste, "hileli" iddiası da olsa iflas masasına gelmiş bulunan büyük iş yerleri. Bunlann yanında işçilerin kazamlmış ücret ve sosyal hak ödemelerini yapmayan, ak(Arkası 11. Sayfada) İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yeni Bakanlar Kurulu dün Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın onayına sunuldu ve açıklandı. Denktaş'ın onayladığı kabinede eski bakanIardan üçü, Cumhurbaşkanı kontenjanından Kurucu Meclis'e girmiş, ikisi bağımsız üç kişi, Ulusal Birlik Partisi'nden 5, Çalışan Halkın Partisi'nden 1 milletvekili görev aldı. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Lefkoşe Bağımsız Millenekili Nejtt Konuk, "Dengeyi sağlayacak ve geçiş surecinde tarafsız icraat yapacak bir hukıimet modeli üzerinde gayriresmi temaslar sürdürdükten sonra Cumhurbaşkanı'na sundugu listeyi hazırladığını" belirtti. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından onaylanan Bakanlar Kurulu'nun oluşumu şöyle: Başbakan Nejat Konuk (Lefkoşe Bağımsız Milletvekili), Dı şişleri ve Savunma Bakanı N e o ti Münir Ertekün (Toplumlara . rası görüşmelerde Türk görüşmecinin danışmanı, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı, Cumhurbaşkanı kontenjanından Kurucu Meclis üyesi), lçişleri ve Sağhk Bakanı Oktay Feridun (Arkası 11. Sayfada) deyı çekherecek mParketaşlısokakların ıkiyanında yükselen yaşlt apanmanlar, Boğazıçi ve camılerle bir İstanbul. Ve tarihi kenn s uet n " 'l ' i değışüren upuzun otel, Bu da bir tstanbul. Asıl İstanbul henuz bir fotoğrafın hiç değilseyarısından fazlasını kaplayabiliyor. Yine de gönül rahatlığıyla seyredilebilen bir göruntü değil bu. Birileri gelip pergibi. (Fotoğraf: A. CENGİZ KARLIOVA) HEDEF: 5 MİLYON SATAN GAZETELER 1 MİLYON SATAN KİTAPLAR Nezih Demirkent: Kültür ve yayın hayatımızda dıınım çok vahimdir YURDAGÜL ERKOCA Gazeteciler Cemiyeti'nin 5 arahk tarihinde başlattığı " O K U " kampanyası sürüyor. "67 ile 670 bin kitap" sloganı ile yola çıkan Gazeteciler Cemiyeti kampanya suresince TRT ve basın aracıhğı ile okumanın bilinçlere yerleştirilmesini amaçlıyor. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, kampanyaya ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı: SORU Böyle bir kampanyaya niye gerek gördünüz? YANIT Türkiye'de okuyan insanın giderek azalması; bunun yanı sıra okumaya aç birçok insanın bulunması nedeniyle diyebiliriz. Türkiye'de bugün 22 kişiden ancak biri gazete ya da kitap okumaktadır. Bu çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak isteyen bir ülke için hiç de yeterli bir rakam değil. Türkiye bir zamanlar kitap ihraç eden ülkeydi. Bugün ise bir kitap ortalama 5 bin dolayında satmaktadır. Bu, her 10 bin kişiden birinin kitap alması demektir. Kısaca kültur ve yayın hayatımızda durum vahimdir. Önlemler alınmazsa daha da vahim bir hale gelebilir. SORU Kampanyada hedefiniz ne? YANIT Hedefimiz aslında kitap toplamak değil. Kitap toplamak hedeflerimizden yalnızca biri. Bizim hedefimiz " O K U " sloganını Türkiye'de varolan insanlara hatırlatmak. Bugün kiminle konuşsak okumaya vakit olmadığını söylüyor. Bu insan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Demirkent: "Türkiye'de bugün 22 kişiden ancak biri gazete veya kitap okumaktadır. Bu, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak isteyen bir ülke için yeterli değildir. Türkiye bir zamanlar kitap ihraç eden bir ülkeydi. Bugün ise bir kitap ortalama 5 bin dolayında satmaktadır." ların yemeye, içmeye, uyumaya, hatta gezip eğlenmeye vakitleri olduğu bir gerçek. Ama insanın varolması, hayvandan farklı olması, beyninin variığı ile başlıyor. Beyin ise bilgiye açık, öğrenmeye hazır, hata hafızada tutmaya yetenekli. İnsan, midesinin yemeğe ihtiyacı olduğunu farkediyorsa, beynin de birtakım şeyleri ihtiyacı olduğunu bilmeli. Biz doğrudan doğruya insanlan düşundürmeye, okumaya hazır olmaya yöneltmek için bir kampanya actık. SORU Insanlara bu hatırlatmayı nasıl yapıyorsunuz? YANIT Bunu basın ve TRT yoluyla yapıyoruz. TRT ve basın kuruluşları hiçbir karşılık beklemeden bu kampanyaya katılmış bulunuyorlar. Şuur altındaki okumamayı ilke haline getirirsek gelecek yıllarda bunun sıkıntısını daha çok çekeceğiz. Başlangıçta, arnacımız Milli Eğilim Bakanlığı aracıhğı ile kütüphanelere, cezaevlerine, ıslahevlerine ve okullara, toplanan kitapları yollamaktı. Şu anda Milli Eğitim Mudürlükleri kitap kabul etmektedir. Bize de Anadolu'nun çeşitli il ve ilçelennden her gün vasati 20 mektup geliyor. Gelen kitaplan topluyonız, isteyenlere yollayacağız. Aynca bazı vatandaşlar ve kuruluşlar da para yardımı yapıyorlar. SORU Bugüne kadar kaç kitap toplandı? YANIT Kafamızda ne kadar kitap toplanması gerek ya da ne kadar para toplanması gerek flkri yok. Bunun hesabını tutmadık. Hedefimiz 67 ile 670 bin kitap. Yani her ile 10 bin kitap. Eninde sonunda buna ulaşacağız. Her köy ilkokuluna kütuphane kurana kadar. Kitaba hasret okul, kitaba hasret kütuphane, kitapsız, kütüphanesiz cezaevi, ıslahevi, bakımevi, yurt kalmayıncaya kadar kitap toplamayı sürdüreceğiz. SORU Kampan>anın amacına ulaşacağına inanıyor musunuz? YANIT Bir konuyu ortaya atacak kuruluşlar başka, uygalayacak kuruluşlar başka. Biz konuyu dile getirdik, bu yıl imaj yaratmaya yönelik bir çalışma başlattık. Gelecek yıllarda başka kuruluşlarla da işbirliği yaparak uygulamaya geçebiliriz. Toplanan kitapların yerlerine ulaşıp ulaşmama durumu var, ama aslında sorun bu değil, yerlerine ulaşan kitapların mutlaka okunması. Kitabın okunur duruma gelmesinde de en buyuk görev öğretmenlere duşüyor. Okumayı sevdirmek yerine okumanın zorunlu olduğunu oğrencilerine vermeleri gerekiyor bence. Uiver uçağı 50 yıl §onra tekrar Londra Melbourne seferinde Haber Merkezi 1934 yılında Londra Melbourne arasında gerçekleştirilen efsanevi yarışta I.liği alan "Uiver" DC2 KLM uçağı 50 yıl sonra tekrar ueacak! Halen AmsterdamSchiphol Havaalanında teknik bakımı yapılan ve çok iyi durumda olan bu DC2 uçağı eğer bütün hazırhklar tamamlanırsa 1983 arahk ayının ortalarında Londra'dan başlayarak uçuşa geçecek ve 50 yıl önce de hemen hemen aynı uçtuğu yerler olan şu hattı takip edecektir: Mildenhall (lngiltere), Roma (Italya). Atina (Yunanistan), Larnaka (Kıbrıs), Aleppo (Suriye), Bağdat (Irak), Abu Dabi (Birleşik Arap Emirlikleri), Karaşi (Pakistan), Jodhp"r (Hindistan), Allahabad (Hindistan), Kalküta (Hindistan), Rangoon (Birmanya), Alor Star (Malezya), Kuala Lumpur (Malezya), Singapur, Jakarta (Endonezya), Selaparang (Endonezya), Kupang (Endonezya), Danvin (Avustralya), Albury (Avustralya), Melbourne (Avustralya). TURK GOZUYLE ATEVA Atina IstanbuVun silinmez damgasını taşıyor CENGİZ ÇANDAR ATİNA "İstanbul izlenimkrimi sorarsanız şöyle derim. İstanbul, iızerinden yüzyıllar geçmiş olmasına ragmen. Doğu ve Batının dörtyol ağzında dimdik ayakta duruyor. Hıristiyanlık ve uygarlığı. övle b i r ' D a m g a " basmıştır ki, onu İslam işgali de silememiştir ve silemeyecektir d e . . " Bu satırlar 16 Şubat 1983 tarihli Akropolis gazetesinde üç gün art arda yayınlanan ve Meri Paraponieri imzasını taşıyan dizinin son cumleleri. Yunanlı meslektaşımız istanbul izlenimlerinı böyle özetliyor. Yunanlı meslektaşımız Meri Paraponieri İstanbul'da "İslam İşgali"nin "Hıristiyan Uygarlığının Damgasını" silemediği ve silemeyeceği izlenımini edinmiş. Biz ise bir hafta içinde Atina'ya İstanbul'un vurduğu damganın kolay kolay silinemeyeceği izlenimini edindik. İstanbul'un Atina'ya vurduğu damga, kentin ortasında yükselen Akropol'un görüntüsünde eski Yunan'ın vurduğu damgadan çok daha güçlü gözükuyor. Akropol, belki kentin görüntüsüne kişilik ve benzersiz bir güzellik katıyor, kartpostalları ve turizm broşürlerini süslüyor ve Atina'ya her yıl mılyonlarca turisti ve dovizlerini çekiyor, ama Yunanistan ba>kentinin toplumsal yaşamı tstanbul'un silinmez damgasını taşıyor. AEK PANATHİNAİKOS MAÇINDA Atina'nın buyük semtlerinden Nea Filadelfiya 1922'de Turk tarihince "Kurtuluş Savaşı", Yunanistan tarihince ise "Küçük Asya Felaketi" uzerine buraya gelen Türkiyeli Rumların kurduğu bir semt. Nea Filadelfiya'da Odos Zmirnis'de yani Izmir sokağında küçük bir dukkânda bir şeyler atıştınyoruz. Duvarda kocaman bir afiş, üzerinde "Aekara Agapimu" yazıyor. Yani "Aekim Sevgilim", afışin ortasında AEK'nin 150 milyon Türk lirası degerindeki yıldızı Ma\ros'un fotoğrafı. Dukkânın tam karşısında AEK stadı. Gunlerden pazar, 11 arahk, bu statta AEK, lig lideri Panathinaikos ile oynayacaktı. Birden bir uğultuyla irkiliyorum: "Enosis, Enosis.. S S " , Bu sözcuk çeyrek yuzyıldan fazla bir süredir Türk Yunan ilişkilerim zehirleyen o uğursuz sozcük değil mi? Hayır. Buradaki anlamı ve amacı başka, AEK taraftarlan bunlar, SarıSiyah flamalarla "Enosis" diye haykırarak geli\orlar. AEK, "Athleüki Enosis Konstantinopolilon " sozcüklerinin baş harfleri. "İstanbullular Spor Birliği" demek. AEK taraftarlarının ağzından çıkan "Enosis" Turkü, Rumu tstanbulluların Birliğini ifade ediyor. AEK'nin renkleri de, herhalde bir raslantı olmasa gerek İstanbulspor'un renkleriyleaynı. AEK her ne kadar Istanbullu Rumların Kulübu ise de, Yunanistan'da "Türk Kulübu" olarak kabul ediliyor. Bunu AKE'liler ya da burada yaşayan yurttaşlarımız ya da istanbul kökenli Rumlar (şimdi Yunan tebaasında olanlar) da kabullenmiş olmalı ki, maç sırasında yaptıkları tezahuratta da " T ü r k " sozcuğünü kullanıyorlar. 67. ve 68. dakikalarda AEK'liler Fenerbahçeli. bir hafta boyunca bizimle karşılaşan İstanbul kökenli kim olursa olsun, sözü punduna getirip Fenerbahçe'nin durumunu soruyordu. En buyuk ozlemlerden biri Fenerbahçe'yi Atina'da AEK karşısında izlemek. " O zaman kimi tutacaksınız" sorusuna ise "Elbette Fenerbahçe"yi yanıtını veriyorlar. Çünkü AEK'yi Fenerbahçe'ye vekaleten destekliyorlar. Butun bunlar, burada, Atina'da sayıca hayli geniş bir kesimin Türkiye'ye ve Istanbul'a bağlılığını simgeliyor. Futbol takımlanrun kişiliğinde "Vatanları" ile bağlannı ve ilgilerini koruyorlar. Özlemlerini dile getiriyorlar. AEK aslında Atina'daki Türkiye, Fenerbahçe de onlar için "Sevgili İstanbul"lan. Yalnız Atina'da mı? Selanik'te de aynı durum geçerli. Orada PAOK var. PanAthletikos Omilos Konstanne de Turkiye'yi unutmuşlar. Kimisi 1964'de, k'imisi 1%7'de, kimisi ise 1974'de ve sonrasında gelmiş. Dikkat edilecek olursa söz konusu tarihler hep Kıbrıs bunalımının dönemeç noktalarına işaret ediyor. Azınlık olmanın kaygıları, 1955'in o meşum 67 Eylul olaylarının korkutucu gölgesi birbiri ardına onbinleri İstanbul'dan ayırmış, başta Atina, Yunanistan'ın çeşitli kentlerine toplamış. Şimdi Kıbrıs'tan söz ettiğimizde bu kesimde uzlaşmaz Yunan politikasını destekleyene pek raslayamazsınız. Zira bu politika Türk Yunan ilişkilerinin kangren olmasına neden olabileceği gibi, geçmişin kötü anılarını belleklerde canlandırıyor. KÜÇÜK İSTANBUL Atina'nın en güzel semtlerinden Paleon Faliron bir küçük İstanbul gibi, onümüze çıkan herhangi bir kişiyle Turkçe soze başlayabilirsiniz. Paleon Faliron'un yanıbaşındaki Kalamaki'de, hatta P. Faliron ile şehir merkezi arasında kalan Kallithea'da çok sayıda Türkiye kökenli Rum yaşıyor. 1922'de ve büyük mübadele ile gelenlerin kurdukları Nea Filadelfiya Turkiye'nin kentleri ve kasabalarının isimlerini taşıyan sokaklarladolu. Kentin kuzey kesiminde gözü alan tepelerin adı "Türko Vunia" yani Turk dağları. Evet, böylesine çarpıcı bir Türkiye damgasının silinemez toplumsal izleri Atina'ya kazınmış. Türkiye, sürekli olarak ABD'deki Yunan lobişinin etkisinden söz ediyor, ama anlaşılan Yunanistan'ın ta göbegindeki kendi lobisinin pek bilincinde değil. Bu lobi dağınık ve bir yönde seferber edilmemiş durumda. Ama bir güçlü potansiyel lobi bu. Üstelik Yunanistan halkı ile aynı dili konuşan, aynı dinden ve üstelik Türkiye'ye yürekten bağlı, Türkıve'den " B i z " diye, yaşadıkları ulkeden ise kendilerini ayırarak "Yunanlılar" diye sö" eden, Türkiye ile sürtüşme konulannda Yunan y netımlerini desteklemeyen onbinlerce insan var. Bunlar, Turkiye'nin Yunanistan topraklannda yaşayan "değerlendirilmemiş parçalan". Ve büyük bir olasılıkla Türkiye \e Yunanistan'ın oluşturabilecekleri dostluk ve uyum için gerekli köprüler. Türkiye ve Yunanistan'ın dost olabilmesinın, dost kalabilmesinin etten kemikten canlı köprüleri.. AEK futbol takımı Yunanistan'da "Türk kulübu" olarak kabul ediliyor. Neredeyse tüm AEK'liler Fenerbahçeli. En büyük özlemlerinden biri Fenerbahçe'yi Atina'da AEK karşısında izlemek. "O zaman kimi tutacaksınız" sorusuna ise "elbette Fenerbahçe'yi yanıtı veriyorlar. Çünkü AEK'i, Fenerbahçe'ye vekaleten destekliyorlar. yedikleri iki golle yenik duruma duştükleri ana kadar Panathinaikoslulara "Çiftetelli Türkiko" yani Turk çiftetellisıni öğreteceklerini söyleyerek alay ediyorlardı. Maç sonunda çiftetelli oynayan Panathinaikoslular oldu. Kulağımıza gelen "Çiftetelli Türkiko" sozlerine ilgi gösterince Rum dostlarımız daha ayrıntılı bılgi verdiler. AEK maçlarında rakip takımların taraftarları "Türki Türki Toper nete çubukî" diye bağırırlarmış. Yani Turkler çubuğu ağzınıza alıyorsunuz anlamında bir sloganmış. AEK gol atarsa, bu kez de AEK taraftarları kalkıp, "F.tzi Gamanei Türki" \ani "Türkler işle böyle geçirir" diye bağırırlarmış. Hatta bazı AEK maçlarında, tarafiarların Turk Bayrağı çıkanp salladıklan görulmüş. Bu arada kayıleımekıe yarar var, neredeyse tum tinopoliton. Yani istanbullular Tüm Spor Demeği, Yunanistan'ın eski ve dişli kulüplerinden. Futbolü bunca vurgulamamızın nedeni, bu spor dalının Yunanistan'da az görülur yoğunlukta bir ilginin kaynağı olmasından ötürü. Futbol kulüplerinin taraftarları bir ölçude Yunan toplumumun sosyolojik açıkiamasını sağlıyorlar. Bu sayede, Yunanistan'a ruhen pek kaynamamış, Türkiye'ye duygusal bağlarla ve özlemle bağlı geniş bir kesimin varlığını kavrıyoruz. Bu insanlar için Turk Yunan ilişkilerındeki olumsuzluklar surekli bir baş ağrısı, bir onulmaz acı. Evlerinden barklarından Kıbrıs nedeniyle olmuşlar. Vatanlarını terkedip dil ve din bağlanndan başka ortak ozellıklere pek sahip olmadıklan insanların arasına kanşmı?lar. Ama onlara kaynamamışlar ve ne İstanbul'u.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle