15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Petrol fiyatı düşme eğilimine girerse OPEC üretimini kısacak Ekonomi Servisi Petrole olan "talebin" iyiden iyiye "bel vennesi" karşısında; petrol fiyatlarını belli bir seviyede tutmak isteyen 13 üyeli OPEC örgütü, Cenevre'de yaptığı toplantı sonunda, üretim miktarını 1983 tnartında belirlenen düzeyde tutacaklannı açıkladı. Toplantı sonunda yapılan açıklamada, bir varil petrolun fıyaünın 29 dolar; toplam OPEC üretiminin ise, günde 17.5 milyon varil olacağı belirtildi. Ne var ki, bazı uzmanlar, bu durumda, petrol fiyatınm daha da düşmesinin engellenemeyeceğini vurguluyorlar. Nitekim, OPEC toplantısının kapanış bildirisi de böyle bir ihtimali gözönünde tutmuş durumda. Nevcut fiyat düzeyinin korunamaması gibi b<r olasıhk belirince bir ara toplantı yapılacâk Birleşik Arap Emirlikleri Petrol Bakanı Mana Saced Otaiba ise, "Eğer fiyatlann diışmesi gibi bir tehlike belirecek olursa, petrol üretim tavanının diişiirülmesi için OPEC'in karar aldı&m" söyledi. Günün aynası EKONOMİ Tariş Genel Müdürü: Nebati yağda OSMAN ULAGAY NOTLARI sıkıntılı günler 1 yıl daha sürecek Özal ne yapacak? Tariş Genel Müdürü Pekçağlayan: Yağ dışalımı için başvurumuza izin verilmedi. Yağ açığı mevcut ise, yağ dışılamı yapılır. Aynca dışalım kredi temin edilmediği için yapüamadı. BARIŞ KUDAR İZMİR Nebati yağ fiyatlarının son 4 ay içinde yüzde 67 oranında yükselmesi ve bazı fırmaların stok yapmalan üretici sanayicileri düşündürürken tüketiciyi de endişelendiriyor. Zeytinyağında "yok yılı" nedeniyle fiyat artışlannın doğal karşılandığı ancak diğer nebati yağların fiyatlarının yükselmesine neden bulunmadığı belirtiliyor. Nebati yağlarda son günlerde meydana gelen gelişmelerle ilgili olarak "Cumhuriyef'in sorularını yanıtlayan Tariş Genel Müdürii Muzaffer Pekçağlayan, "Nebati yağda sıkıntılı günler 1984 aralık ayına kadar devam edecek" dedi. Yağ açıgının ortaya çıkacağının bilinmesine karşın ithalat için önce izin verilmediğini, daha sonra ise, dış kredi bulunmaması nedeniyie bunun gerçekleştirilemediğini belirten Tariş Genel Müdürü yağ darlığı ile ilgili sorulan şöyle yanıtladı: SORU Saym Pekçaflayan, nebati >ağdaki son gelişmeieri nasıl degerlendiriyorsunuz? YANIT Bildiğiniz gibi mayıs ayından itibaren nebati yağ fiyatları artmaya başladı. Gerekçe neydi? Zeytinyağında "yok yılı" olduğundan bu üründeki artış normal karşılanabilir. Ayçiçekte ise, böyle bir olay yoktur. Bu gelişmelerden önce yağ açıgının önlenmesi amacıyla yağ ithali için başvurumuza izin verilmedi. Yağ açığı mevcut ise, yağ ithali yapılmalıdır. Aynca ithalat dış kredi temin edilemediği için yapılamadı. SORU Sayın Pekçağlayan, Tariş'in yağ durumu nedir? YANIT Geçen yıl yeterince çiğitli pamuk alınamadığı için (19821983 döneminde) yağ açığı olacağı belli idi. 30 bin ton açık bekliyorduk. Dış piyasalarda nebati yağ 400 dolar civarında iken, bu yağı ithal etmek istedik. Ancak hiçbir yerden kredi temin edemedik. Birlik bünyesinde bulunan 400 milyon lira ile 5 bin tonluk yağ ithali yapıldı. Bundan sonra da bu küçük partiden elde edilen parayı devamlı çevirmek üzere yağ alımı cihetine gidildi. Ancak yağ fiyatlarının dış piyasalarda 700 dolara yükselmesi üzerine paramız kafı gelmediğinden, iç piyasadan 2 bin tonluk partiler halinde yağ alma yoluna gidildi. Ve günlük kapasitesi 150 ton olan yağ ünitemiz birer haftalık stoklarla çalıştınlmaya başlandı. Bugün yağ ünitemizde 7 günlük stok bulunmaktadır 1500 ton kadar. SORU Bu durumda fiyatlar daha da artabilir mi? YANIT Bu sıkıntılı günlerünizin 1984 aralık ayına kadar devam edeceğini sanıyorum. Nebati yağ bakımından iç piyasayı destekleyen bazı firmalann yağ arzını asgari hadde tutmalan nedeniyle talebin çok fazla olması bizi korkutuyor. Piyasaya yağ veremediğimiz takdirde fiyatlann daha da yükseleceği ve tüketicinin kötü duruma düşeceğinden endişeliyim. ^ Ûzal hükümetintn ekonomide neler yapacağı, bu alandaki uygulamalarına nereden başlayacağı günlerdir tartışılıyor. Pek çok kişi bir yandan bu soruların cevabını merak ederken diğer yandan gündemdeki olasılıklara göre kendi tavrını belirlemeye çaltşıyor. Özal'ın bazi yabancı basın organlarına yaptığı açıklamalar ve Özal ekibinden sızan bilgiler, bu sorulara cevap arayanlara yardımcı olabilecek nitelikie. Örneğin Özal'ın The Wall Streef Journal'm Avrupa bölümü editörü Gordon Crovvitz'e yaptığı açıklama, ekonomi alamndaki uygulamalara hangi noktadan başlanacağı konusunda oldukça net bir fikir veriyor. Özal, Crowitz'in bir sorusunu yanıtlarken özetle şöyle diyor: "Bu yıl yeniden <¥a36'ya çıkan enflasyonu, planladığımız şekilde bir yıl içinde %25'e indirmek kolay olmayacak. Bunu başarmak için üç yöntem kullanacağız. Birincisi tasanvflart artırmak için faiz oranları enflâsyonun üzehnde oimalıdır. ikincisi, çok sıkışık durumdaki bütçeyi ele alacağız ve gönüllü tasarruflan artırarak bütçe açığını azaltma yollannı arayacağız. Üçuncüsü, tasarrufları artırmak için dışardan yatınm sermayesi çekmeye çalışacağtz." Özal, açıklamasında yeni kurtarma operasyonlarının kesinlikle söz konusu olmayacağını da belırtiyor. Bu ve benzeri açıklamalann ışığında Özal hükümetinın ekonomi alanında öncelikle dört temel amaca yöneleceğini söylemek mümkün. Bunlar sırasıyla (1) Enflâsyonun aşağı çekilmesi, (2) Kurtarma operasyonlarına gerek kalmadan sanayii firmaları ve bankaların sorunlarının çözümlenmesi, kaynakların "doğru" kullanılması, (3) İhracatın yeniden arttırılması, (4) Dış kaynak sağlanması. Üçüncü ve dördüncü amaçları şimdilik bir kenara bırakıp ilk iki temel amaca varmak için gündeme gelebilecek uygulamalan ve bunlardan beklenebilecek sonuçları sıralamaya çalışalırn. • Mevduat faizlerinin enflasyon oranı üzerine çekilmesi: Kademeli olarak serbest faize geçiş süreci içinde mevduat faizi üzerindeki gelır vergisi stopajının %20'den (hamiline hesaplarda %30'dan) tüm hesaplar için %10'a düşürülmesiyle bunun sağlanması düşünütüyor. Aynca büyük paraları banka sisteminde tutmak için 3 milyonu aşacak faiz gelirlerine ek bazı vergi kolaylıklan getirilmesi söz konusu. Bu önlemlerle: a) Tüketimin caydırıtması ve tasarrufların arttırılması, b) Stokçuluğun önlenmesi, c) Böylece enflasyon baskısının hafifletılmesi, d) Mevduat artışı sağlanarak bankaların likidite durumlarının düzeltılmesi, e) Yurt dışına ve verimsiz alanlara para kaçışının önlenmesi amaçlanıyor. • Kredi faizlerinin enflasyon oranına doğru aşağı çekilmesi: Bankalar arasında teşvik edilecek rekabetin kredi müşterisine de yararlı olacağı ve gider vergisinin %15'den %3'e indirilmesinin kredi faizlerinin şimdilik 45 puan aşağı çekilmesine olanak sağlayacağı düşünülüyor. Bankaların bir yandan mevduat artışıyla kaynaktan genişlerken diğer yandan gider vergisi indirimi ve saglanacak diğer kolaylıklardan da yararlanarak daha ucuza daha bol kredi verme imkânlarına kavusmasının: a) Sanayi işletmelerine daha geniş finansman olanaklan yaratması, b) Maliyet enflâsyonunu smırlaması. c) 600800 milyar liralık bir boyuta tırmandığı söylenen donmuş kredilerin büyükçe bir bölümüne hareket kazandırması, d) Piyasadaki hareketlenmenin diğer önlemlerden doğan vergi kayıplarını kısmen de olsa telafi etmesi bekleniyor. • Halkın tasarruflarının kamu projelerine çekilmesi: İyi gelir getiren kamu tesislerinin gelirlerinin kâr garantisıyle halka satılması tasarlanıyor. Bu önlemle de: a) Tüketimın caydırılması ve tasarrufların artırılması, b) Bankaların yüksek faiz rekabetine zorlanması, c) Yeni büyük kamu projelerinın finansmanının sağlanması, d) Bütçe yüklerinin hafifletilmesi ve bütçe açıgının sınırlandırılması, e) Enflâsyonun kontroluna yardımcı olunması hedefleniyor. Bu önlemler dizisi tutarlı bir bütün görünümü veriyor Ancak bu önlemlerle amaçlanan sonuçlara vanlabilmesi en az iki varsayımın tutmasına bağlı görünüyor Bunlardan birincisi Türkiye'de faiz oranıyla harekete geçirilebilecek önemli bir tasarruf potansiyelinin bulunduğu varsayımı, ikincisi ise iç tüketımin yeniden caydırılacağı bir ortamda Türk sanayıinin ve banka sisteminin fazla fire vermeden sağlıklı bir işleyişe kavuşturulabileceği varsayımı. Bu iki varsayım tutmazsa korkarız ki önlemler de tutmaz, amaçlanan sonuçlara varılamaz. Varsayımların tutma şansı mı? işte onu, Özal'ın sevdiği deyimle, "yaşayarak öğreneceğiz" her halde. tranhn açacağı akreditiflerin devrinde kolayhk getirildi ANKARA, (ANKA) lran'ın açacağı akrediüflerin Türk bankalarına devri kolaylaştınldı. tran yetkililerinin verdiği bilgiye göre, lran tarafından açılacak akreditifleriatstanbul'daki ANKARA, (ANKA) önümüzdeki yıl Irak'a dışsatım yapmak isteyen şirketlerin, şimdiden bu ülkeyle ilişkiye geçmelerinin yararlı olacağı bildirildi. Irak Ticaret Bakanlığı ile Bank MHlat" şubesi merkezinden talimat almaksızın Türk bankalarına devretmeye yetkili kılındı. Yetkililer, bundan böyle Türk dışsatımcılarının bu konudaki sıkıntıları giderileceğine de dikkat çektiler. Türk yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde, Irak'ın Türkiye ile ticaretinde büyük olanaklar bulunduğu, bu olanaklann 1984 yılı bütçesine yansıyacak olan rakamlar çerçevesinde daha da artabileceği kaydediliyor. Irak'a dışsatım yapacaklara uyarı kontenjanları arttırılamazsa ihraeat dövizleri taşuna için savrulacak Kontenjanların arttırılmaması dururmtnda bu yıl ekimde başlayan tıkanıklığın önümüzdeki yıl haziran ayında başlayacağı belirtiliyor. şık 1000 adetlik çıkış sağlandığını belirterek, "Türkiye'de nakliyat filosu giderek gelışmektedir. Yılın ilk a>ında değişik Avrupa ülkeleri ile >apılan ikili anlaşmalar sonucu bütün yıl için bir kontenjan saptanmaktadır. Ancak, saptanan kontenjanlar yetmemektedir. 1984 için Türkiye'ye verilecek kontenjan iyi hesaplanmalı, yapılacak anlaşmalarda ona göre bir sayı istenmelidir" dedi. Halit Özboyacı, özellikle geçmiş yıllarda meydana gelen tıkanmalar sonucu, birçok ihracatçının yabancı taşımacılara yöneldiğini, böylece kazanılan dövizlerin bir böiümünün bir yandan geriye döndüğünü söyledi. HAKAN KARA İZMİR Avrupa ülkeleri ile yapılan anlaşmalar sonucu Türk taşıma araclarına ayrılan kontenjanların artmlmaması durumunda, önümüzdeki yıl yurt dışına çıkışlann çok güçleşeceği öne surüldü. Geçtiğimiz yıl aralık ayında meydana gelen tıkanıklıkların bu yıl ekimde başladığını belirten ilgililer, "Kontenjanlar artınlmazsa tıkanıklıklar önümüzdeki yıl haziran ayında başlar" dediler. Bir nakliye firması yöneticilerinden Halit Özboyacı, bu yıl için bir kısmı ek, bir kısmt da gelecek yıhn kontenjanından olmak üzere Almanya'dan yaklaAlmanya ile 1984 yılında bazı sorunların çıkabileceğini belirten taşımacı Osman Derya ise, Almanya'nın istenilen komenjanın altında bir sayı verdiğini söyledi. Derya, Ulaştırma Bakanlığı'nın yapacağı ikili görüşmelerle soruna çözüm getirilebileceöini sözlerine ekledi. İtalya'ya ayın 13'üne kadar gunde 5 araç gönderilebildiğini belirten bir diğer nakliyat firması sahibi Metin Akdurak ise, "İtalya'ya Türkiye'den günde 20 araç çıkıyorsa, 15'i beklemek durumunda. Biz firma olarak son arabalan geçtiğimiz gün gönderdik. Bundan sonra yatacağız. Başka araba göndermeyeceğiz. Yeni yılı, yeni geciş belgelerini bekleyeceğiz" dedi. Akdurak, İtalya'dan geçiş izni verilmemesinin Fransa, İsviçre, Belçika, Hollanda gibi ülkeleri de etkile S.Arabistan için 3 ay önce vize y ANKARA, (ANKA) Suudi Arabistan'a gidecek olan ticari heyetler, üç ay önceden vize için başvuruda bulunacak. Edinilen bilgiye göre, Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir karar uyarınca, yabancı ticari heyetlerce bun 3entetik iplikte gtimrük vergisinin düşürülmesi istendi BURSA, (a.a.) Sentetik iplik fıyatlan hakkında, piyasadaki küçük tezgâh sahibi tekstilciler ve kooperatiflerden sonra, bazı sanayiciler de şikâyetlerini dile getirdiler. Bu konuda görüşlerini açıklayan Yıldız Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kurtçu sentetik iplikte birkaç firmanın tekeli olduğunu belirterek, gümrük vergilerinin yeniden gözden geçirilmesini istedi. dan böyle Suudi Arabistan'a yapılacak ziyaretlerde, ziyaret tarihinden en az üç ay önceden yabancı büyükelçiliklerce Suudi Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Ticaret Bakanlığı'na bilgi verilmesi gerektiği belirtildi. Kurtçu, açıklamasında Türkiye'de polyester iplikte fiyat enflasyonu olduğunu bclirterek, dünya piyasalarında 150 penye tekstüre ipliğin fiyatının 1.5 dolar olduğunu, bunun Türkiye'ye nakliye dahil 450 Türk Lirası'na mal olduğunu, ancak polyester iplik fabrikalannın aynı ipliği 950 liradan sattığını çünkü gümrük uygulamasından cesaret aldıklarını söyledi. diğini söyledi. Akdurak şöyle devam etti: "Türk nakliye filosu giderek getişmektedir. Geçen yıl örnefin 10 bin geçiş betgesi yetijor», bu yıl 15 bin, önümüzdeki yıl da 20 bin ancak yetecek. Geçtiğimiz yıl tıkanma aralık ayında meydana gelmişti. Bu >ıl ise iki ay önce oldu. Bu gidişle önümüzdeki yıl sanınm tıkanmalar haziran ayında başla>acak. Kontenjan artınlmadığı surece tıkanmaya mahkfimuz." Taşımacılığımızın yamalı bohçaya döndüğünü ve her geçen gün yeni bir yama atıldığım belirten Akdurak, sorunlara geçici çözümler getirmek yerine daha uzun süreli çözüm getirme yoluna gidilmesi gerektiğini belirtti. Akdurak, özellikle bu konudaki mevzuatın günümüz şartlarına uymadığını belirtti. Dünyada WASHİNGTON, (a.a.) Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan bir araştırma CEMtL CtĞERİM da, dunya ekonomilerinde verORDU Maliye Bakanlığı gilendirilmeyen ve kaynağı bildiGelirler Genel Müdürlüğü kontrilmeyen "kara para'Marın rolörleri tarafından Ordu'da 5 önemli oranlara ulaştığı saptandı aydır süren incelemeler tamamAraştırmada, yıllık 3 trilyon landı ve bazı fındık dışsatımcıdolarlık iş hacmi olan Amerikan lannın yaklaşık 3 milyar lira luekonomisinde, "kara para" tarında naylon fatura kullandıkmiktannın 700 milyar dolara ları belirlendi. ulaştığı belirtildi. Başka bir anBazı dışsatımcıların, aldıkları latımla, ABD'de kara para miklaştık." fındıklar karşılığında kesmek zotan toplam iş hacminin dörtte runda oldukları yüzde 1 oranınbiri oranında. Yıllık 200 milyar dolarlık üretim yapan Hindistan ekonomisinde ise yaklaşık 100 milyarın Ekonomi Servisi "Küçük nan "Dünya Küçük ve Ort» "kara para" olduğunu söyleyen Ekonomi Servisi Yıllardır tşletmelerin Problemleri ve Çö Çaplı tştetmeler Kurulu"nun uzmanlar, ttalya ve Kanada ekoAfrika'yı silip süpüren bir açlık züm Yollan" konulu sempoz1983'ü küçük işletmeler yılı ola nomilerinde % 20, Sovyetler sorunu var. Newsweek Dergisi'yum, bugün tstanbuf'da başlı rak kabul etmesi ve bunun Tür Birliği'nde % 10, İsviçre ve Jande bu konuda FAO Başkanı yor. tki gün sürecek olan se kiye tarafından da benimsenmesi ponya'da ise ^o 5 oranında "kaEdonard Saouma ile yapılmış bir mpozyumda, küçük işletmeler üzerine, Birleşmiş Milletler Smai ra para" bulunduğunu duyuruyorlar. röportaj yayınladı. Afrikalı çohakkında bilgi, tecrübe ve görüş Kalkınma Teşkilâtı ile Sanayi ve cuklann kötü beslenme nedeniyAraştırmalarda "elektrik tüahşverişinde bulunulacak, mev Teknoloji BakanlığYnın ortak bir le hastahklara direncinin adeta ketiminin" ölçü alındığını söyzuat ve işletme problemleri ele kuruluşu olan Sınai Eğitim ve sıfıra düştüğünü, bazen bu çoleyen uzmanlara göre, tüketilen alınacak. Geliştirme Merkezi (SEGEM) Seminer, merkezi Hindistan' Genel Müdürlüğü tarafından elekırik miktarının resmi üretim cuklar için basit bir soğuk algınhğınm bile ölüm nedeni olduğumiktarından fazla olması "bildiın başkenti Yeni Delhi'de bulu düzenlendi. rilmeyen üretimin variığını" kanu söylüyor Saouma... nıtlıyor. 57 yaşındaki Lübnan asıllı Sa# ouma'nın Newsweek'ın sorulan'nda 3. kez oluşturulacak serİSTANBUL, (UBA) lstannna verdiği yanıtlar özetle şöygide, elektrikli ev aletlerinden bul Sanayi Odası ve Sergi Enforle: mutfak eşyalanna, hazır mutmasyon Merkezi (İSOSEM) taSonı: Afrika'da açlık hangi bofaklardan halılara, TV antenlerafından düzenlenecek olan yutlara ulaştı? rinden video sehpalanna, deko"Ev Gereçleri ve Dekorasyon Yanıt: Bugün Afrika'daki duratif eşyalardan çeşitli parlatıcı Üriinkri Sanayii Sergisi" 15 rum, 1973 kurakhğından da datSTANBUL (a.a.) Vakıflar ve temizleyicilere, radyatörleraralık 1983 perşembe günü düden şöminelere kadar ev gerec Genel Müdürü Süleyman Eyü ha kötü. O tarihde sadece sekiz zenlenecek törenle açılacak. boglu,herşeyi de\letten bekleme Afrika ülkesinde yaşayan 30 milleri ver alacak. Odakule lş Merkezi Salonlayon kişi kuraklıktan etkilenmişyen insanların yüksek ve insani düşüncelerle kurduklan sayısız ti. Şimdi, aynı durumda 150 milvakıfların, kültür, sağlık, sosyal, yon kişi var ve Afrika'nın doğuyolnyla yerli yabancı ticaret eğitim, oğretim, sanayi ve tarım su da batısı da güneyi de aynı soANKARA, (ANKA) Gıda la beldelerin imar gibi konular runla karşı karşıya.. Başka bir ve Kalite Kontrol Sergisi, 2327 grnplanna ve tüketiciye tanıtıldaki ihtiyaçlarını büyük oranda aralık tarihlerinde Odalar Birli masını sağlamak ve ihraç olanagı bulunan gıda maddelerini dü yerine getirdiğini söyledi. ği salonlannda yapılacak. zentenecek özel gunlerle yabanVakıf Haftası nedeniyle SheUluslararası Fuar Dekorasyo cı ticaret ataşeliklerine tanıt raton Oteli'nde düzenlenen topnu ve Ticaret A.Ş. tarafından mak" olduğu belirtildi. öte lantıda konuşan Eyüboğlu, şöyle düzenlenecek olan serginin ama yandan, sergi süresince "Gıda k o n u ş t u : ANKARA (Cumhuriyet Bücının "yasalaria belirlenmiş sağ Sanayünde Kalite Kontrol Ne" Vakıf esprisi, vakıf kuran, Itk kosullanna uygun olarak üre dir?" konulu bir panel düzenle kontrol eden ve vakıftan yarar rosu) Hükümet kurma çalıştilen gıda maddelerini sergileme lananların iç içe olmasını gerek malarını sürdüren ANAP Genel necek. tirir. Bu itibarla feragat, feda Başkanı Turgut Özal'dan bekkârlık, i>ilik, yardım dujgulannı lentilerini açıklayanlar arasına sembolize eden Vakıflar Genel Türkiye Resmi Sektör İnşaat Muteahhitleri İşveren Sendikası Müdürlüğü'nün fonksiyonel olabilmesi için devlet kuruluşla Genel Başkanı Mevlüt Hamzannın olsun, halkın olsun, çem oğlu da katıldı. Turk r>sTıcaret Bankası ISUHBf bere katılmalan gerekmektedir. TürkInşa Genel Başkanı Bu hem milli bir görev, hem de Hamzaoğlu, Özal'ın daha öncebu nokladan taşarak insani bir ki vaatlerini anımsatarak, her görev niteliği taşır." Dövizin konuda tekelciliğin önlenmesini Döviz Efektif Efektif Döviz istedi. "Devlet sübvansiyonu ile Cinsi . Atiş Satış Alış Satış düşük tutulacak banka kredile1 ABD Dolan 272.60 278.05 272.60 280.78 rinin, inşaat sektörü yerine, ye1 Avustralya Dolan 245.34 250.25 233.07 252.70 ni ortaya çıkan toplu konutçu1 Avusturya Şilini 14.07 14.35 14.07 14.49 lara kaymasından endişe ettikle1 Batı Alman Markı 99.10 101.08 99.10 102.09 rini" belirten Hamzanğlu'nun 1 Belçika Frangı 4.89 4.99 4.65 5.04 açıklaması şöyle: " Hükümeti 1 Danimarka Kronu 27.31 27.86 27.31 28.13 bekleyen sorunlar çok ve çeşit1 Fransız Frangı 32.63 33.28 32.63 33.61 İstanbul Haber Servisi Sheli. Başını almış giden fiyatlann 1 Hollanda Florini 88.39 90.16 88.39 91.04 raton'da 5 gün süreyle açık kakontrol altına alınması, mil>onI Isveç Kronu 33.85 34.52 33.85 34.86 lan Modeha83, 7. Ulusal Mobillaıia ifade edilen işsizler için aci1 îsviçre Frangı 123.15 125.61 123.15 126.85 ya, Dekorasyon ve Halı Fuannı len iş sahalan açılması gerekiyor. 100 ttalyan Lireti 16.37 16.70 15.S5 16.86 20 bin kişinin gezdiği bildirildi. TV'de mevduat faizlerini arttı100 Japon Yeni 115.48 117.79 109.71 118.95 Aiıadolu "ankası'nın katkılaracaklannı söyleyen parti sozcü1 Kanada Dolan 218.52 222.89 207.59 225.07 rıyla İnterteks Uluslararası Fuarsu, 6te yandan kredi faizlerinin 1 Kuveyt D'man 932.10 950.74 885.50 960.06 cılık A.Ş. tarafından düzenlenen düşmesini bekleyen sanayici ve 1 Norveç Kronu 35.14 35.85 33.39 36.20 fuara 40 firma katıldı ve Ordiğer işadamları, bu arzulannı I Sterlin 390.50 398.31 390.50 402.21 tadoŞu ülkelerine ihraeat bağlannasıl gerçekleştirecekler? Bu ko1 S Arabistan Riyali 78.30 79.87 74.38 80.65 tıları yapıldı. ANKARA, (THA) Romanya' nın Ankara Büyükelçisi V«sfle PatiHııet,, Romanya Tarım Üretim Kooperatifleri Milli Birliği yöneticilerinden oluşan bir heyetin çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelmesi nedeniyle, yaptığı açıklamada, ülkesinin Türkiye ile ticari münasebetlerin gelişmesine büyük önem verdiğini belirterek, şunlan söyledi: "Romanya ile Türkiye arasmda çeşitli alanlarda işbirligi yapılmasına ilişkin çahşmalanmın sürdürüyoruz. Ticari alanda, şu günlerde 12 bm ton narenciye urünü ithal etmek için anlaşma imzaladık. Aynca, Türkiye'den bugday satın almak için temaslarda bulunınoruz. Ancak, Türkiye ile ticarette karşımua çok büyük bürokratik engeller çıkıyor. ÖzeiKkle pamuk alımında bu engdlerie defalarca karşı Romanya da bürokratik engellerimizden şikayetçi kara para önemli arttl Fındık dışsatımında Naylon fatura düzenleyerek vergi kaçıran fındık dışsatımcılarına,ödemek zorunda oldukları yüzde bir stopaj vergisi karşılığı olan 150 milyon lira ile 3 kat kaçakçılık cezası olan 450 milyon liralık vergi ve ceza tahakkuk ettirildi. daki stopaj vergisini vermemek amacıyla muhasebe kayıtlarını tahrif ettiklerinin saptanması üzerine, 1981 ve 1982 yıllarına ait kabuklu fındık alım faturaları ve yevmiye defterleri üzerinde Maliye Bakanlığı Geurler Genel Müdürlüğü kontrolörleri tarafından 5 ay önce başlatılan inceleme sona erdi. İnceleme sonucunda, 1981 ve 1982 yıllarında " 3 milyar liralık naylon fatura kullanıldığı" or yolsuzluk taya çıktı. Fındık dışsatımcılarına.ödemek zorunda oldukları yüzde bir stopaj vergisi karşılığı olan 150 milyon lira ile 3 kat kaçakçılık cezası olan 450 milyon liralık vergi ve ceza tahakkuk ettirildi. Bu arada denetimlerin de süreklileştirileceği belirtildi. Bilindiği gibi geçen nisan ayında Ordu ve ilçelerinde, sahte fatura düzenledikleri ve bu faturaları kullanarak hileli vergi kaçakçılığı yapııkları gerekcesiyle 24 fındık dışsatımcısı Ordu Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alınmış ve yapılan yargılama sonucunda bunlardan 3'ü tutuklanmıştı. 3 milyarhk naylon fatura kullanıldığı ortaya çıkarıldı Küçük İşletmelerin Sorunları Sempozyumu İstanbuTda başladı Afrika'da 150 milyon insan açlıkla boğuşuyor F A O Başkanı Saouma: Afrika ülkelerinde açlık her zaman sorun olmuştur. Açlık, şimdi eskiden farklı olarak "akut" safhadadır. O kadar ki bir soğuk algınhğı bile Afrikalı bir çocuğu, kadını ya da adamı kolayca öldürebilir. anlatımla, Afrika'nın 22 ülkesinde toplam 150 milyon kişi açlıkla, kuraklıkla boğuşuyor. Sonı: Afrika'daki açlıgın son dunımunu saptayan raporlar var mı? Yanıt: Söz konusu ülkelerde her zaman bir açlık sorunu olmuştur. Ama, eskiden farklı olarak açlık, şimdi "akut" safhadadır. Insanlar ölmektedir. Çünkü, hastalıklara karşı direnecek güçleri yoktur. O kadar ki, bir ufak soğuk algınhğı bile Afrikalı bir çocuğu, kadını ya da adamı kolayca öldürebilir. Sonı: Bu konuda son olarak iki toplantıya katıldınız. Yardım için yaptığımz başvurulara uluslararası ötçükrde aldığınız yanıtlar sizi tatmin etti mi? Yanıt: Son yaptığım görüşme, beni tatmin etti. Hollanda, Birleşik Amerika ve başka ülkelerden bazı garantiler aldım. Doğrusu, yanıtlar ve daha fazlasını yapma konusundaki isteklilik oldukça iyiydi. Ek yardımlann geleceği konusunda iyimserim. Gelişmiş ülkelerin tüm delegeleri, söz verdikleri yardımın varacağı yere ulaşmasını hızlandıracaklannı söylediler. Sonı: Petrolcü Arap ülkelerinden ve Sovyet Bloku'ndan da herhangi bir yardım sağlayabüdiniz mi? Yanıt: Sosyalist ülkeler toplantılara katılmadılar ve bu tür yardım operasyonlanna dahil olmadılar. OPEC ülkeleri de çağnlı olduklan halde, kendilerini temsil edecek birilerini yollamamışlardı. Onlar, bu konuda tek yanh (kendi adlarına) bazı girişimlerde bulunduklan için, uluslararası yardım etkinliklerine pek katılmıyorlar. Arap ülkeleri Afrika ülkeleriyle kendi adlarına yakınlaşma kuracaklardır. Bu durumda, tek yarüı olarak ne yapıp yapamayacaklannı pek kestiremiyorum. Ama, geçmişte Afrika ülkelerine yardım etmiş oldukları da bir gerçek. Sonı: Sovyetler Birliği. a>nı zamanda FAO'nun u>esi değil mi? Neden boyle davranıyor? Yanıt: Bunu kendilerine sorun. Neye ilgi duyduklannı biliyor ve sadece o ilgi alanlanna göre hareket ediyorlar. Sonı: Uluslararası yardım çabalannın etkinliği hangi düzeyde? Bağışlanılan yiyecek miktan ihtiyacın önemli kısmım karşılıyor mu? Yanıt: Yardım veren ülkeler, işlemlerin ve yiyecek dağıtımının konuolü için mufettişlere izin vermelidirler. Biz dağıtımdan sorumlu değiliz. Gereken bütün önlemler alındığı halde belli sızıntılar olabilir. Sonı: Ortaya atılan iddialardan biri de bu işlerle yükümlü uluslararası örgutlerin çok bürokratik ve müsrif olduklan. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yanıt: Bu yıl ABD bütçemizi destekliyor. FAO Birleşmiş Milletler'in en etkin kuruluşudur. Bu yıl idari masraflardan 7.5 milyon dolar kıstık ve 40 idari görevlinin de işine son verdik. 1976'da göreve geldiğimde, FAO bütçesinin °7o 77'sini ücretler kaplıyordu. 1984'te bu oran ^o 57 olacak. Sonı: Yaşanan son kriz çerçevesinde, Afrika ekonomilerinin durumu nasıl görünüyor? Yanıt: Yıllarca koloni olarak kalmış Afrika ülkelerinde, para getiren ürünlerin intensif biçimde üretimi için sürekli araştırmalar yapıldı. Sonuçta, bu ürünlerde büyük bir fazlalık ortaya çıktı. Ve gerçek fıyatlarında da 1962'ye göre 15'lik bir düşüş oldu. Bu, gelişmekte olan ülkelerdeki krizin birinci nedenidir. Sonı: Gelecek için ne yapılmalıdır? Yanıt: lstikbal, ticarettedir. Yardımı iki, üç, hatta dört kat arttırabilirsiniz. Ama, ticarat yardımın sağladığından 50 kat fazlasını getirir. "Ev 83" Sergisi 15 aralıkta Vakıfların desteklenmesi istendi Gıda ve Kalite Kontrol Sergisi Türk'lnşa Genel Başkanı: JJcuz kredilerin nevzuhur toplu konutçulara kayacağından endişe duyuyoruz nunun üstünde önemle durulmaanı bekliyonız. Sanayide atıl kapasitenin kaldınlması ve dışsatımın arttırılması yolunu bu açacaktır." Özal'ın mesken sorununun mutlaka çözümlenmesi gerektiğini ve aynı zamanda "tekelciliği hiçbir konuda düşünmüyonız" dediğini hatırlatan Hamzaoğlu, "her konuda tekelciliğin behemahal kaldınlması gerekiyor" dedi. Mevlüt Hamzaoğlu, şöyle devam etti: "Özal, TV'de mesken konusunda iki önemli konuya değinmişti. Birisi leşebbüs sahibini canından bezdiren, kaçak inşaatlara >ol açan formalitelerin azaltılmasıydı. Diğeri de mesken sorununun darboğazı olan finansman eksikliğinin. ticari bankalan görevlendirerek, çözülmesi. Bu ikinci vaat için iyimser değiliz. Bugun bankalann kredileri ateşten bir gömlek durumundadır. Aynca faizleri devlet sübvansiyonu ile düşük tutulacak bu kredilerin, inşaat sektörü ihti>aç sahipleri yerine, bu iş için hazırlandıklannı du>duğumuz nev zuhur toplu konutçulara kayabileceginden endişe duyuyoruz. DISBANK DÖVİZ KURLARI Modeha Fuarı'nı 20 bin kişi gezdi Yeni Iş luksası'nda değişiklik istendi ANKARA (ANKA) 147 sayılı iş yasasında değişiklik yapan 2869 sayılı yasanın bazı maddelerınin değişmesi gerektiği ileri sürüldü. Sabancı Holding Endüstri tlişkileri Koordinatörü, Nihat Yüksel iş yasasında son yapılan değişiklikle "Vardiyalı çalışılan işyerierinde ara dinlenmesi verilmesi, çalışma sürelerinin düzenlenmesi, işe alınan yeni işçilere ödenecek asgari ücretin hesaplanması, aylık maktu zammın saat ücretine yansıması, toplusözleşme zammıdönüştürme zamanlaması" konusunda uygulamada aksaklıklar çıktığını, bunların kısa sürede düzeltilmesi gerektiğini bildirdi. Yasada "7.5 saat süreli işlerde ara dinlenmesi bir saattir" hükmünün üç posta halinde çalışılan yerlerde uygulama olarsî' bulmadığını belirten Yüksd, "Çalışma süresinin 7 saat 17 dakika ve ara dinlenmesinin yarım saat uygulanması gerektiğini" bildirdi. Nihat Yüksel, yasayla çalışma süresinin 8 saatten 7.5 saate indirildiğini belirterek, "Haftalık 45 saat ve günlük 7.5 saat üstündeki çalışmalar fazla mesai sayılmayıp, ücretinin de bu süreler baz alınmak suretiyle bulunacak birim saat ücretler uslünden hesap edilmesi gerekmektedir" dedi. Sabancı Holding Koordinatörü Nihat Yüksel işe yeni alınan işçilere 67.5 lira saat ücreti yerine 72 liralık ücret ödenmesinin gerektiğini belirtti. Bu görüşün paralelinde 7.5 saat çalışıp 8 saatlik ücret ödenen işyerlerinde yeni işçilerin 576 lira günlük alması gerektiği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle