16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 1983 HABERLER CUMHURİYET/7 haZLT (Baştarafı 1. Sayfada) rı düzenleyen kararnamenın kabulunden sonra Özal hukümeti asıl biçimini alacak. Hafta içerisinde hükümet programının TBMM'de okunmasından sonra yapılacak guven oylaması sı sında Ozal kabinesi asıl biçinuni almış olacak. Turgut Özal, dün sabah evinde çahştı. özal'ın evine sabah saatlerinde önce veto edilen kuruculardan Hiisnu Doğan geldi. Doğan'dan sonra Adnan Kahveci ile Mehmet Keçeciler ve ANAP Meclis Grup Başkanvekili Sudi Türel geldiler. Bu sırada ANAP'ın veto edilen kurucularından Erol Aksoy'un da Özal'ın evinin bulunduğu Farabı Sokak'ta eşofmanları ile sabah koşusu yaptığı göruldu. Özal'ın Bakanlar Kuruiu listesını de "isimleri seçmekteki zorlugu" aşarak oluşturduğu ve bu nedenle rahatladığı belirtiüyoı. Ancak Parti Genel Merkez yöneticileri ve Meclis Yönetim Kurulu'ndaki bazı kişilerin hukümette yer almaları olasılığı parti içi dengeleri yeniden harekete geçirdi. Kabinede partinin genel merkez ve meclis yonetiminde bazı kişilerin yer almaları halinde parti içi dengelerin yeniden oluşturulması gundeme geldı. Bu geüşme parti içindeki ağırlıkları temsil eden kişilerce gozönünde bulundurulurken, özal'ın da bu gelişmeleri dikkate alarak Bakanlar Kuruiu listesini oluşturduğu ifade ediliyor. Genel Merkez yöneticilerinden Genel Sekreter Mustafa Taşar ile Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın'ın kabineye alınıp ahnmayacaklan parti içerisinde merakla bekleniyor. Öte yandan Kurucular Kurulu'nun kabinede belli oranda temsil edilmesi ve bu arada özal'ın "milletvekili olmayan ama parti içerisinde ılarak" tanımladığı Hiisnii Dogan, Erol Aksoy, Güneş Taner, Adnan Kahveci, Mehmet Keçeciler, Yıldınm Aktürk ve Ekrem Pakdemirii'nin Bakanlar Kuruhı'na firebilmeleri Özal'ın Bakanlar Kurülu'nu oluştururken dikkate aldığı ana noktalar olarak kaydediliyor. Saat 13.30 sıralannda Özal'ın evine Erol Aksoy geldi. Saat 13.40 sıralarında ise Özal evinden ayrılarak FenerbahçeAnkaragücu maçını ızlenıek için evinden ayrıldı. özal, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, "Yann (bugün) saat 10.30'da Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Bakanlar Kuruiu listesini sunacagtnı" soyledi. özal, "ABD Baskanı Reagan'ın kendisine gonderdiği mesajı nasıl karşüadığının" sorulması üzerine gazeteciye "Sen başka mesajlar gördiin mu" sorusunu yoneltti. Özal gazetecilerin, soruyu yınelemesi uzerine, "Başka mesajlar gördüniiz mii? Bu suali sormadan evvel onları görmek fırsatını söyletnek lâzım" yanıtını verdi. MAÇ tZLEDİ Özal, dün Kara Kuvvetleri Komııtanı Orgeneral Haydar Saltık ve Meclis Başkanı Necmettin Karaduman ile birlikte AnkaragucuFenerbahçe maçını izledi. Ozal, maç başlamadan 5 dakika once Ankara 19 Mayıs Stadyumu şeref locasına kurmaylanndan Sudi Türel ile birlikte geldi. Özal'ı kapıda Fenerbahce Kulubü Başkanlığı'na yeni getirilen Faruk Ilgaz karşıladı. Özal, Ugaz'ın elinı sıkarak kendisinı tebrik etti. Daha once gelen konuMarı da kapıda karşılayarak ellerini sıkan Ilgaz'ın "Başbakanımız Fenerbahçeli, bugün iyi oynamalıyız" dediği duyuldu. Özal, şeref locasında solunda Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Saltık, sağında ise Meclis Başkanı Necmettin Karaduman olmak üzere yerini aldı Özal, "Maç konusunda bir tahmininiz var mı" biçimindeki soruya "Uhminim yok çalışan kazanır" yanıtını verdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kaldınlıp kaldırılmayacağı yolundaki bir soruya ise Özal "kaldırmıyoruz birleştiriyonız" karşılığını verdi. Ana\atan Partısi Genel Başkanı "Statlan da satacak mısınız" sorusv.ıa yanıt olarak şunları soyledi: "Gelir getiren herşeyi daha önce söylediğimiz gibi yenisini yapmak uzere satacağız. Özellikle Istanbul'a 100150 bin kişilik stadyum gerekiyor. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız." Özal bu sırada Ankaragucu başkanı Gungör Türköz ve Fenerbahçe'nin yeni başkanı Faruk Ilgaz'ı iki yanına alarak fotoğraf çektirdi. Ozal "Hükümet çalışmalanna ara verip yine maça geldiniz sorusuna", "o iş bitti" dedi. Görev alacak bakanların hiç birisinin bakan olacaklannı bilmediklerini yıneleyen Özal, "Zaten yann (bugün) çok siirpriz olacak" diye konuştu. Bu sırada Özal'ın yanına gelen bacanağı Ali Tannyar, Sağlık ve Sosyal Bakanı olacağı biçiminde basında yer alan demecinin doğru olmadığını belirterek "Ben beyanat vermedim. Uydurmuşlar sayın Başbakanım" dedi. bırleştirilen bakanlıkların bir jölümunün adlarının korunduğunu belirten Özal, bir soru üzerine "Hükümet çalışmalannı sürdüriirken, hükümet programı iizerinde de çalışmamız oldu. Yedi giinü beklemeden programı tneclise sunabiliriz" yanıtını verdi. Sunalp: Bagımsızlığımızı ihlal etmeyecekse, desteği memnuniyetle karşılarız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, ABD Başkanı Reagan'ın Anavatan Partisi Genel Başkanı Özal'a gonderdiği kutlama mesajına ilişkin olarak "Turkiye'ye bağtmsızlığımızı ihlal etmemek kaydıvla ve bağlantıhlığımızın içerisinde bir yarar saglayacaksa memnuniyetle karşılanz" dedi. MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, Reagan'ın Özal'a gonderdiği "Hükümetimin sizi tümüyle destekleyeceğinden ve işbirligi yapacagından emin olmanızı dilerim" biçimindeki mesajına ilişkin olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Sunalp, "ABD'nin Türkiye'nin en kuvvetli mıiltefiklerinden biri olduğunu" ifade ederek "Tabii bu müttefikimizden iktisadi ve askeri yardım bakımından büyük yarar gormekteyiz" dedi. Sunalp, "Memleket için fa\dalı olacak her türlü atılımın lehinde bir parti olduklarım" ifade ederek görüşlerini şöyle açıkladı: "Onun için Reagan'ın bu yanaşmasını. eğer Turkiye'ye, bagimsızhğımızt ihlal etmemek kaydıyla ve bağlantıhlığımızın içerisinde yarar saglayacaksa memnuniyetle karşılarız. ABDTurkiye arasında yapılan anlaşmalarda bazan eksik kalıyoruz. Hiçbir zaman da yapümakta olan yardım tatmîn edici olmuyor. Benim anlayışıma gore, Reagan Turkiye'ye yardımın ve ittifakın derinleştirilmesi hususunda bir karar vermişse bu yalnız Özal'a muteveccih addolunmamalıdır. Diğer bir başbakan da şu anda görev almış olsaydı aynı hüsniyetin ona da gösterilecegi kanaatini taşıyorum. Bu bakımdan şahsi ilişkilerin faydalan mutlaka vardır. Ama hiçbir zaman bir devletin politikası bir şahsa yonelik olmaz. Degişik bir ifadeyle devletler birbiıierine yakın olur, boylece munasebetler devletlerarasıdır. Devlet ve şahıs arasında olmaz." Reagan'ın Özal'a mesajının yankısı Çağlayangil bugün DYPye katılıyor 11. ödülünü Sedat Simavi Vakffndan aldı Haldıın Taner: îlk hikâyem için aldığım 5 lira, benim için en büyük ödül oldu YLRDAGÜL ERKOCA "Hem bu kadar ince eler, sık dokur aynntı inceliği, hem bu kadar akıcı ve aydınlık bir anlatı. hem böylesine entelektuel. hem bu kadar halkçı ve populer olmanın sırnnı yakalamış bir >azar". Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'ne değer görulen Haldun Taner'in "Yalıda Sabah" adlı kitabının arka sayfasında yer alan bu paragraf Alman dergisi VV'ahrheil'in Taner'e ilişkin görüşlerini aktanyor. Haldun Taner Turk hikâyesini ulusal sınırlann dışına taşıran, Turk hikâyesine ince mizahı ve ironiyi getiren bir hikâyeci, bir oyun yazarı, bir köşe yazarı... Taner'in bugune dek aldığı ödüllerin sayısı "Ne\* York Herald Tribune Hikâye Ödülü", "Bordighera Mizah Festivali Hikâye Ödülü" ile birlikte onu bulmuş. Bir bolümu basılmış, bir bolumu ise henuz basılmamış 65 eserin sahibi Haldun Taner ödül toreninden sonra yaptığımız goruşmede sorulanmızı şöyle yanıtladı: Sayın Taner. çok ödüllü bir yazar olarak ödülun sanata ve sanatçıya olan katkılannı anlatır mısınız? "Her odül gençlere bir yureklendirme, tanınmış yazarlara da bir onay etkisi yapar. Saygıdeğer bir juri tarafından yeteneğinizin onaylanması moralinizi yukseltir. Çabanızın boşa gitmediğini. farkınıza vanldığını anlarsınız. Yazar takımı şu fani dunyada bundan başka ne bekler ki? Çoğu kfmseye odul bir doping etkisi yapar. Hiç unutmam, Türk Dil Kunımu'nun Tiyatro ödülunu kazandığım gun hocam Muhsin Ertuğnıl "Hemen şimdi masa başına geç, bu hızla yeni piyesine başla. Bak kalemin nasıl kayacak" demiştı. Ödullerin bir yararı da kazanan eser uzerinde okuyucu kitlesinin dikkatini çekmesinde gorulur. Tabii bu yarar yayıncılann da yüzunü güldürur. il Dünyadaki ekonomik (Baştarafı 1. Sayfada) de "ekonomipolitikalannın koordinasyonu, odemeler dengesi ve dunyada ekonometri; gelişme yolundaki ülkeler ve borçlanma" gibi konular yer alıyor. Uluslararası Dörduncu Dunya Ekonometri Günü'nde, toplantıyı düzenleyen Orhan Güvenen de "evrensel bir ekonometri modeli" öneren bir tebliğ sunuyor. GÜVENEN KİMDtR? 40 yaşında olan Orhan Güvenen tstanbul tktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra, doktorasını Paris Üniversitesi'nde yaptı. 1974 yıhndan beri OECD teşkilatının ekonometri bölümü'nde çalışan Orhan Guvenen, Daup hine Üniversitesi'nde de oğretim üyesi olarak görev yapıyor. Ayrıca Fransa'daki "Uygulamalı Ekonometri Dernegi" iş ilişkilerden sorumlu yönetim kuruiu uyesı. EKONOMETRİ NEDİR? Nicel iktisadın en önemli araçlarından biri olan ekonometri, toplumsalekonomik hayattaki dalgalanmaların yol açacağı değişmeleri, ihtimali olarak hesaplamamıza yarıyor. Ekonometri ileriye dönük ekonomik ve toplumsal yaşama değgin ihtimal hesaplan yaparken, girdiçıktı tablolarından, milli muhasebeden, planlama tekniklerinden, piyasa araştırmalanndan, kısaca nicel tahlil tekniklerinden yararlanıyor. Ekonomi biliminin gelişmesinde çok önemli bir yer tutan ekonometri, dünya bilim çevrelerinin üstünde çok çalıştığı bir alan haline gelmiştir. Dünya Ekonomi Nobel Ödülü de birçok kez ekonometriye katkıda bulunmuş bilim adamlarına verilmiştir. ANKARA (a.a.) Doğru Yol Partisi'ne uçuncu katılma toreni bugun saat 11.00'da yapılacak. Törende, Ingiltere'de bulunan Dışişleri eski Bakanlarından ve C.Senatosu eski Başkanı Ihsan Sabri Çaglayangil'in de Doğru Yol Partisi'ne katılacağı oğrenildi. Parti yetkililerinden alınan bilgiye gore, bugunkü törende kayıtlarını yaptıracakların çoğunluğunu, Milli Güvenlik Konseyi'nin 79 sayılı kararıyla 30 mayıs 1983'te kapatılan Büyük Turkiye Partisi'nin kuruculan oluşturacak. Kapatılan Büyuk Turkiye Partisi kuruculan arasında yer alan bazı Danışma Meclisi üyelerinin de partiye katılanlar arasında yer almalannın beklendiği bildirildi. BTP kurucusu olan Danışma Meclisi uyelerinin adları şöyle: "Tevfık Fikret Alpaslan, Selçuk Kantarcıoglu, Bekir Sami Dace. tbrahim Goktepe, Hilmi Sabuncu, Erdogan Bayık. Alaaddin Aksoy, Nedim Bilgiç, Doğan Gurbüz. Turhan Güven, Fahri Öztürk, Fuat Azgür." yazarlığınız da var. Bir seçim yapmak zorunda kalsaydınız hangisini yeğlerdiniz? Piyes kotektif bir çahşmadır. Siz metni yazarsınız. Buna rejisör, aktör, dekoratör, ışıkçı, müzikçi kendi katkılannı da getirirler. Bu, adamına göre bazen çok iyi, bazen de kotu sonuçlar verebilir. Oysa hikâyede tek sorumlu sizsiniz. Senarist, rejisör, kameraman hep sizsiniz. Hikâye sizin kişiliğinizin rengini daha çok taşır. Üstelik tiyatroyu çok kişi seyreder. Pıyes yazarken buyük kitlelerın algılamasını da hesaba katmak zorundasınız. Oykude boyle bir kaygı yoktur. Öyku sizin dalga uzunluğunuzdaki insanlara, dostlara yazdığınız mahrem bir mektuba benzer. Büyük kalabalıklardan çok kuçuk fakat anlayışh bir okur grubuna seslenir. "Şişhaneye Yağmur Yağıyor", "İznikli Le>lek", "Memeli Hayvanlar", "Yalıda Sabah" gibi birçok öykünüzde hayvanlar va on pianda ya da hikâyenin baş kişisini oluşturuyor. Bunun nedeni var mı? "Olmaz olur mu?Bir değıl, iki sebebi var. Hayvanlar ve bitkiler, dünyamızın kaçınılmaz parçaları. Çevremizin değişmez dekorları. Bu sebeple yaşam onlarsız yansıtılamaz. lkinci nedeni de şu: Hayvanlar ve bitkiler insanlardan daha sahih \e sağlam. Neyseler o'lar. Gıllıgışlan, dalavereleri, ikiyuzlülükleri yok. tkide bir hayvanlara, ağaçlara, doğaya yer vermek insanların bu saydığım niteliklerini vurgulamaya da yarıyor." Turk hikâyeciliğinin bugunkü dunımunu degerlendirir misiniz? "Öykıiculuğutnuz 19451950'lerde altın yıllarını yasad\. Başta Sabahattin Ali, Sait Faik, Orhan Kemal olmak uzere öyküculer o tarihte baş tacı edilirlerdi. Daha sonra "Küçük Dergi"nin başlattığı edebiyat matineleri, şiirin yanında o\İcunün de tadını buyük okur kitlelerine tattırdı. Hikâye kitaplan da iyi satılır oldu. Sonra bir durgunluk geldi. Daha sonraki dönemde yetişenler içinde değerli, yetenekli oykücüler yetişmesine yetişti ama, okuyucuda o eski heves ve istek azaldı. Bunun nedenlerini edebiyat dışı etkenlerde aramak gerek. Biz oyku yazdığımız zamanlar talep bakımından çok daha şansh olmuştuk. Bugün genç öykücülerimiz okur TBMM'de 14 komisyon için seçinı salı günü ANKARA (a.a.) Turkiye Büyuk Millet Meclisi'nin salı günku birleşiminde 14 Ihtisas Komisyonu için seçim yapılacak. lhtisas komisyonlarında siyasi partilerin güç oranlarına gore dağılımı, daha once Genel Kurul tarafından belirlenmişti. Siyası partiler komisyonlarda kendilerine düşen üyelikler için adaylannı salı gunü saat 11.00'e kadar Başkanlık divanına bildirecekler. TBMM'nin 14 lhtisas Komisyonu'nda Anavatan Partisi çoğunluğu elinde bulunduruyor. 65 ESERİN SAHİBİ Haldun Taner, bir bolümu basılmış bir bolumü henuz basılmamış 65 eserin sahibi... Sedat Simavi Ödülü'nun onemi nedir sizce? Sedat Simavi Beyi genç kuşakları sade Hürriyet'in yaratıcısı olarak bilirler. Oysa üstat bizzat sanatçı idi. Tiyatro piyesleri ve senaryolar, romanlar yazmıştı. Birçok dergiler çıkartmıştı. Yedigun bunların içinde adeta bir akademi gibi idi. Orada Hüseyin Cahit, tbrahim Alaattin, Nurullah Ataç, Aka Gundüz, Reşat Nuri, Peyami Safa, Nizameltin Nazif, Vâlâ Nurettin, Muhsin Ertuğnıl, devrin daha nice ünlu kimseleri yazarlardı. Bundan 40 yıl kadar önce "Töhmet" adlı ilk hikâyemi çekine çekine, reddedilir diye de takma ad ile bu dergiye gönderme cesaretini göstermiştim. Bir ay sonra hikâyem çok güzel bir desenle çıkmıştı. Sevincimi tahmin edersiniz. Sedat Simavi Bey bir gun beni çağırttı ve "Hîkâyenizi beğendim" dedi. Yuzu gulmuyor ve bana bakmadan konuşuyordu. "Başka hikâyeler de >azarsanız basanm. Muhasebeve ugra>ın, telif ücretinizi alın" dedi. Basıldığı yeteri kadar buyuk bir nimet değilmiş gibi, bir de telif ücreti alacağımı hiç düşünmemiştim. O gun aldığım o beş lira beni en çok sevindiren odul oldu. Öyle ki geçen yıl "Die Zeit" dergisinin "ŞeyUn Tüyü" adlı hikâyem için bana ödediği 1100 marklık TUFKIYE'DE EFES PİLSEN'DEN BASKR EFES PİLSEN YOK Bugün Türkıye'de Efes Pilsen, tüm diğer markalarm, hepsinin toplammm iki katı daha fazla seçiliyor. Efes Pilsen bu sonucu, "bıracılar'in yanılmayan damak tadma, eksilmeyen gönül coşkusuna, ve küı kırk yaıan titiz seçimme borçludur. O "biracılar"ki, "bira"yı tanırlar. Şişesinden biliı, kapağından anlar, tadmdan farkederler. Ve şarhlarmı, hep bu ağızdan söyleıler. Türkiye'de, Efes Püsen'den başka Efes Pilsen yok! 4 0 yıl önce ilk hikâyemi Sedat Simavi'nin dergisi "Yedigün"e takma adla, çekine çekine göndermiştim. Bir ay sonra hikâyem çok güzel bir desenle çıkmıştı. Sedat Bey beni çağırttı ve "Başka hikâyeler de yazarsanız basarım. Muhasebeye uğrayın telif ücretinizi alın" dedi. O gün aldığım 5 lira beni en çok sevindiren ödül oldu. rekor ücret bunun yanında solda sıfır kaldı. Şimdi de mesleğımin ilerlemiş doneminde edebiyat jurisinin bana layık gorduğu bu saygın ödül beni yazarlıkta ilk yureklendiren Sedat Simavi'nin adını taşıyor. Bu mutlu bir rastlantı". Sayın Taner, niye rontan degil de hikâye? "Hikâye romandan çok başka bir yaklaşım ve turnür gerektirir. Ben hikâyeyi romandan çok daha zor ve zor olduğu kadar da mukemmel bir tur olarak kabul ediyorum. Romanda insan yayılabilir, ama hikâyede anlatılmak isteneni derli toplu bir yoğunlukta anlatmak gerekir. Aynı zamanda hikâye de roman kadar derin olabilir. Kısalığı, az kişi ve az olayla yetinişi hayatı yoğun olarak yansıtmadığını göstermez. Bilâkis aynı yoğunluk hikâyede de vardır." Hikâyeciliginiz yanı sıra ovun kitlesinin duvarlaşmış pasifliğini de yıkmak zorundalar. Bereket \ersin son yıllarda Tuyap Kitap Fuan, ;um türlere olduğu gibi öykuye de rağbeti arttıran bir sihirli değnek oldu." L'zun >ıllar bu işle uğraşmış, birçok odule değer gorulmuş bir hikâyeci olarak "i>i bir hikâyenin nasıl olması gerektiğini" sövler misiniz.? "Hikâyede once bir atmosfer olmalı, bu en önemli öğedır. iyi bir hikâye yapaylıktan uzak olur. Hikâyede soyuta kaçmayı da ben onaylamıyorum. Açık seçik olmalı hikâye. Açık seçiklik \e sadelik yazann okura nezaket borcudur bence. Kısacası ı>i bir hikâye soyutla somutun, gerçekle şiirin mutlu bir bileşimi olmalı. Yazann yureğinm sıcaklığını taşımalıdır. Hikâye yoğun bir yaşam tecrubesinin kâğıda yan» sımasıdır çünkü." Halkçı Parti: Partilere hazine yardımı yapılsın ANKARA (ANKA) Halkçı parti, 1984 butçesinde hazineden partilere yardım yapılmasını istedi. Halkçı Parti'nin dün yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kuruiu toplantısında bu istemin dile getirilmesi yanında sunulan bir oneriyle de partiye "çekidüzen verilmesi" onerildi. Bu amaçla da örgutlenmenin hızlandırılması yolunda çalışmalar yapılmasına karar verildi. Toplantıda, basın ve propagar.da biriminin iyi çalışamadığı vurgulanarak, bu birimın yeniden duzenlenmesi onerildi. Bunun üzerine genel başkan yardımcısı ve lstanbul Milletvekili Günseli Özkaya'ya Basm ve Halkla ilişkilerin yeniden duzenlenmesi görevi verildi. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun toplantısında alınan bir başka kararla da partinin gelirleninin arttınlması için balo, gece ve piyangoların düzenlenmesine karar verildi. Edinilen bilgiye göre, HP toplantısında ayrıca örguüenme ve mali konularda şu kararlar alındı: "1984 mali yılı butçesinde özellikle örgutlenme olgusu da dikkate alınarak partilere yardım konusu aynntıh şekilde ele alınmalıdır. Genel Merkez ve yerel örgütlerde gelir getirici mali organizasyonlara gidilmelidir. Buna göre, döner sermaye düzenine dayalı organizasyonlar yapılmalıdır. Bu amaçla, rozet, kart, kitap, eşantiyon satilmalı. Çayhane ve lokanta işletmecililği, yemekli toplantılar, balolar ve piyangolar düzenlenmelidir. Aynca büyuk bir bağış kampanvasına gidilmelidir." ADANA İL ÖRGÜTÜ'NÜ ARAZLI OLUŞTURACAK Öte yandan, öncekı gun feshedilen HP, Adana İl Örgutu'nu oluşturma gorevi Seçim Komitesi Başkanı Fehmi Arazlı'ya verildi. Arazlı. dun bir açıklama yaparak örgutu oluşturma çalışmalanna başladığını soyledi. ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKtMLİCtNDEN 983'21 Vası Hastalığı nedenıyle hacredilerek kendisine Şişli Nadide Sokak No: 19/1 Hurrıyet Tepesı'nde ıkâmet eden Ferıhan Gursoy (Ozer) 10.11.1983 tarih ve 983/21 esas, 983/ 63 karav sayıh ilanla \ası tayin edılmıştir. Keyfiyet ilan olunur. 5.12.1983 Basm: 13843 Türkiye'de "bira"bu kapağuı altmdadır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle