27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurlyet Sahibi: Cumburiyet Matbaacılık ve Gazelecilik Turk Anonim Şirketi adına Temsılciler: ANKARA Y«K«n Dogan, IZMIR: Hjkmet ÇHinka». ADANA Buroiar. • Aokara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehır, Tel:175825I75866, Nadir Nadi. • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal. Muessese Muduru. Mehmet Meran, • Servıs Şejlerı: Istanbul Haberlerı: Sciaballin Culer. Dış Idare 183335, • lzmir: Halıl Zıya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 Emine Lşakhgil. Yaa İşlen Muduru: Okay Gönmsn, • Yazı lşleri Mudur Haberler: Ergan Baicı, Ekonomi: Osnan Ulagay. Yurı Haberlerj. Barbaros • Adana: Ataturk Caddesi, T H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 Yardımcısı Ahmet Kornlsan, Haber Merkezi Muduru Yalcın Bayer, Sayfa Geıtçak, Kultur: Aydın Eaıeç, Magazın: Yılçın Pekşen, Spor Danıştnanı. • Basan ve Yayan. Cumburiyet Matbaacılık ve Gazelecilik T.A.Ş. Türk Abdalkadir Yuccfaaan, Düzeltme: Refik Durbaş.Araşiırma Şahin Alpa>. Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Isl. PK: 246İst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Duzenı Yonetmenr Ali Acar. TAKV1M 6 Ekım 1983 Imsak. 5.IS Guneş: 6.59 Ogle: 13.02 Ikindi: 16.16 Akşam: 18.45 Yaısı. 20.15 Milyarlık koleksiyonıın satışı için Bakanlık izni bekleniyor Yerli ve yabancı uzmanlarca değer biçilemeyen ko leksiyoncu belgesi aldıktan kısa bir leksiyon için Kültür Bakanlığı'nda iki ayn göriiş öne rar>sure sonra Bakanhğa başvuİsmail Kocabaş, elindeki Süriiİüyor Bazı yetkililer koleksiyonu mutlaka dev eserleri devretmek istedığini bıllet satın almalıdır derken, diğerieri "Bırakalım Koç dirdi ve Bakanlığın görüşünu istedi. ailesi alsın" diyorlar. DENİZ SOM Tarih öncesi dönemden Osmanlılar'a dek 7 bin 500 parça eski eserden oluşan ve maddi değer biçilemeyen özel bir koleksiyon onümüzdeki gunierde satılacak. 1981 yılında ölen kumaş tüccan Hüseyin Kocabaş'a ait, Avrupa'nın en büyük özel koleksiyonunun varisleri tarafından Koç ailesine satılması bekleniyor. Satın almada öncelik hakkma sahip Kultür ve Turizm Bakanlığı'nın ise bütçesinde yeterli ödenek olmadığı gerekçesi ile koleksiyonun özel kişıler arasında satışmı uygun gördügü ancak heniiz kesin karannı vermediği öğrenildi. Resmi yazışmalarda "devir" olarak geçmesine karşılık "satış'ı Hüseyin Kocabaş'ın varislerinden oğlu İsmail Kocabaş'ın gerçekleştirmeye çalıştığı belirlendi. Babasının koleksiyonunu devam ettireceği gerekçesi ile ko İki avrı görüş Ozel koleksiyonlarm ozel kişiler arasında devredilmesi yada satılmasında öncelik hakkına sahip olan Kultur ve Turizm BakanlıgVnın ust düzey yetkilileri arasında Hüseyin Kocabaş koleksiyonu için iki ayn goruş ortaya çıktı. Resmi yazışmalarda koleksiyonun iki aile arasında "devir" yolu ile el değiştireceği bildirilirken Bakan, koleksiyonu ücretsiz olarak devralma yoluna gitmedi ve bütçede yeterli para olmadığı gerekçesi ile satın alınmasını uygun görmedi. Bu konuda henüz kesin karar verilmediğini behrten Bakanlık üst duzey yetkilileri Bakan tlhan Evliyaoğlu'nun, Eski Eserler ve Müzeler Genel Mudürlüğu yetkilileri ile birlikte "Koç ailesi alsın" göruşünü savunduğunu bildırdiler. Kultur ve Turizm Bakanlığı Hukuk Muşavirliği ise hazırladığı raporda, koleksiyonun mutlak devlet tarafından alınmasını onerdi. 7 bin 500 parça Hüseyin Kocabaş koleksiyonunda İsa'dan once4. yuzyıldan başlayarak Anadolu'daki Hitit, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı donemlerinden günümüze dek kalmış 7 bin 500 parça eski eser bulunuyor. Toprak, cam, metal, porselen eşyalar, heykelcikler, vazolar, takılardan oluşan koleksiyonda, dunya müzelerindeeşi bulunmayan bazı eski eserlerin de bulunduğunu belirten yerli ve yabancı uzmanlar, bunlara değer biçemiyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca birkaç yüz milyon üra dolaymda değer biçilen koleksiyonun dış piyasada birkaç milyar lira edebileceği bildiriliyor. Dunyada orneği olmayan eski eserlerin alınarak devlet müzelerine konulması onerisini "paramız yok" diyerek geri çeviren Bakan İlhan Evliyaoğlu'nun soz konusu koleksiyonun Koç ailesine ait Sadberk Hanınt Müzesinde de değerlendirilebileceğini savunduğu öğrenildi. Topkapı Sarayı Müzesi eski müdurü Sabahattin Batur'un müdurluğünu yaptığı Sadberk Hanım Müzesi'nde bulunan etnografik eserlerin henuz envanterinin yapılmadığına da dikkati çeken uzmanlar ise özellikle toprak alu eserler için çok daha değışik koşullar arandığını ve bunlann arasında müzede eserlerin bakımı için bir laboratuvar olması gerektiğini, bunun da Sadberk Hanım Müzesi'nde olmadığını öne surduler. Trenden inenlerin bu\uk çogunlugu 100 yıl öncesinin Londra ve Paris ghsileri içindeydiler. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) Şark EkspresVnin 100. Yıl seferi en pahalı yolculuk rekoru kırdı "Orient Express' Sirkeci Gan'na diin akşam, 100 yıl öncesine göre "doğal" sayılan birkaç dakikalık bir gecikme ile geldi. Zengin yolculardan son sefer için kişi başına 6000 dolar (yaklaşık 1,5 milvon lira) alındı. YALÇIN PEKŞEN kişi başına 6000 dolar (yaklaşık 1,5 milyon lira) odediler. ÖZEL KARŞILAMA Sirkeci Gan vanş için ozel olarak hazırlanmıştı. Her tarafı defne dalları ile suslenen gara, Şark Ekspresi'nin geçtiği ulkelenn ba>rakları asılmıştı. Önder Bali Caz Orkestrası ile HakanOsman Dans Topluluğu hazır bekliyorlardı. EtapMarmara Oteli aşçıları tarafından 9 katlı bir pasta hazırlanmış ve pastanın her katına trenin geçtiği Avrupa kenrlerinin adları yazılmıştı. OSMANLI tMPARATORLUGU MU? Saat 18.15'te Sirkeci Garında beklenen tren, 100 yıl öncesine göre "doğal" sayılan bir gecikme ile, saat 20.'00'ye birkaç dakika kala dudüğunü ötturerek, Sirkeci Gan'na gırdi. Trenden inenlerin büyuk çoğuııluğu 100 yıl öncesinin Londra ve Paris giysileri içindeydiler. Hemen hemen hepsinin ellerinde şampanya kadehlen ve içki şişeleri görunuyordu. Trende sadece içki ile beslenmiş gibi bir halleri \ardı. Karşılama törenini duzenleyenler de, eski giysilere bir karşılık vermek için karşılayıcıları Osmanlı padışahı \e vezirlerı kılığına sokmuşlardı. Bu yuzden ıyicı kafayı bulmuş olarak trenden inenler büyuk bir olasılıkla dun gece "Osmanlı İmparatorlugu'na" geldiklerinı sandılar. Yolcuların büyuk çoğunluğu ortalama insan omrunu aşmış kişilerdi. Aralannda Orient Express'in ilk seferine katılıp katılmadığı yolunda kuşkular uyandıranlar bile vardı. Fakat en buyuk ilgiyi diğerlerine gore çocuk sayılabilecek (40 yaşlannda) Christian Haydar benzeri bir Amerikalı hanım çekti. New York kentinde yaşadığını söyle>en Andrea Mallas adlı bu yolcu zaman zaman, gazetecilere Orient Express olayını bile unutturdu. Trenden inildikten sonra, Turizm Bakanlığı'nın bir temsilcisi, ekspresin, tumu yabancı olan yolcularına nefis bir konuşma yaptı. Ne yazık ki bu konuşma Turkçe yapıldığı için konuklarımız bir şey aniamadı. Daha sonra Onder Bali Orkestrası'nın çaldığı "VVhen the saint go march in' adlı parçanın eşliğinde ve HakanOsman Dans Grubu elemanlarının çağnlarıyla yabancı konuklarımız tango ve vals yaptılar. Daha sonra da Hilton Oteli'ne doğru yola çıkıldı. Orient Express'in dün gelen 100 kadar yolcusu İstanbul'da uç gun geçirdikten sonra uçakla ulkemizden ayrılacaklar. Orient Express donuş seferi için yarın tstanbul'dan Paris'e doğru yola çıkacak. 12. YLZYILDAN KALMA BRONZ TAKI Koleksiyonunu ölumüne dek gizli tutan Hüseyin Kocabaş, zaman zamanbazı uluslararası konferanslara kalılmış ve kimi eski eserlerden ornekleri açıklamış. Bunlardan biri de 12. yuzyıldan kalma Selçuklu sultanlarından birine ait bronz takı... Serbest bölgeler için karar yeni hükümete kaldı KENAN MORTAN ANKARA Serbest bölgeler, teknik çalışmalann tamamlanmaması nedeniyle seçim sonrasına ertelendi. Bu arada Devlet Bakanlığı Başkanlığı'nda yürutülen koordinasyon toplantılarının sonuncusunda "Guvenlik konusunda" ciddi kuşkuların ifade edildiği ve bu konuda yeterli Onlem alınmaması halinde ilgili birimlerin "Muhalefet şerM" vereceği öğrenildi. Bu konuda getirilen eleştiride, serbest bölgelerde emniyet ve genel güvenlik konularında ivedi onlem alınmasının güç olacağı ve bu durumda kaçakçılık ögesıni hızlı yayılım gösterileceğine işaret edildi. Bu eleştiri üzerine yeniden hazırlanan serbest bölgeler yasa taslağında "Yerinden yönetim" yerine, yönetim biçiminin Ankara'dan yönlendirilecek şekilde örgütlenmesine karar verildi. 1954 yılında çıkanlmış bulunan yasanın guniın koşullarına uyarlanması şeklinde hazırlanan yasa taslağında, bir "Serbest bölgeler müsteşarhğının" kurulması öngöruluyor. Söz konusu müsteşarbğa ilgili bakanlık temsilcileri ait organ olarak katılacak. Saptanacak olan serbest bolgelerin başına "Miidiır" statusüyle atanacak olan bölge başkanları ise direkt olarak müsteşarlığa bağlı olarak görev yapacak. Hazırlanan yasa önerısi ile tüzuğun halen Başbakanlık tarafından incelenmekte olduğu öğrenildi. Yasa duzeyındeki hazırlıklar bu biçimde gelişirken. serbest bölgelerin organizasyonu için yetiştirilecek ekibin yurtdışına yollanması son anda durduruldu. Bu konuda Uzak Doğu ulkelerinde gozlemde bulunması kararlaştırılan teknik ekibin yollanmasına ilişkin ipta! karannın Devlet Bakanlığı'nca alındığı öğrenildı. Bu arada serbest bölgeler için yapılan teknik düzeydekı çalışmaların da henuz yapılabılirlik aşamasında olduğu öğrenildi. Devlet Bakanlığı ile Başbakanlık Yabancı Sermaye Dairesi eşgudümünde yürütulen çalışmalarda ilk aşamada Mersin ve Antalya olarak belirlenen serbest bölgelerde halen biri yabancı olmak üzere iki kuruluşa yapılabilirlik çalışması yaptınlıyor. Alınan bilgilere göre, Mersin için mekan planlamasını yapan Alman şirketin ilk ön raporunu Turkiye'ye yolladığı, ancak nihai raporunu kasım ayının sonlarında vereceği öğrenildi. Antalya için yapılan yapılabilırlik çahşması ise Sezai Tıirkeş Fe>zi Akka.va firması tarafından yapılıyor. Bu çalısmaların da henuz tamamlanmadığ] ve ne zaman bitirileceği yolunda bir bilgi bulunmadığı anlaşıldı. Bu arada 130 Bir DM karşıhğında Alman şirketince hazırlanan yapılabilırlik çalışmasının bir ihale sonucu verilmemesi dikkati çekiyor. Sezai Tiırkeş grubuna verilen ikinci çalışmanm da bir ihale ile verilmediği öğrenildi. Konuya yakm çevreler, teknik çalışmalann uzamamasının yanısıra, guvenlik nedenleri gosterilerek getirilen itirazların çözümünün zaman alıcı olduğunu \e bu nedenle çalışmalann aceleye getirilmemek uzere bıraz daha gecikeceğine işaret ediyor. Bu nedenle serbest bölgeler konusunun seçimler sonrası kurulacak olan yeni hükümetin gündemıne gireceği hemen hemen kesinlik kazandı. Ifeşilköy'deki yeni terminal binasını yarın Evren açacak ANKARA (Cumburiyet Bürosu) Yeşilköy havalimanını uçak teknolojisindeki gelişmelere uydurmak ve havalimanı hizmetleri ile yolcu sayısmı arttırmak amacıyla planlanan yeni terminal binasırun birinci ve en önemli ünitesi yarın Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından hizmete açılacak. Yeşilköy havalimanının yolcu kapasitesini yılda 500 binden 5,5 milyona çıkaracak olan yeni ünite aynı anda 9 uçağın körüklü kapılanna yanaşmasına izin verecek şekilde hazırlandı. Bunun dışında iki adet körüksuz çıkış kapısı var. Aynı anda 11 uçağa bağianabilen yeni terminal binasının, girişçıkış yapan 20002500 yolcuya hizmet verebüeceği hesaplanıyor. Yeşilköy havalimanının tamamlanan ilk ünitesi dört kallı bir yapı. Dördüncü katın üstünde de lokanta ve karşılama hizmetlerinin yürütüleceği bir asma kat daha var. Fakat ilgililer en önemli sahanın geliş ve gidiş terminali olan dörduncu kat olduğunu belirtiyorlar. Bu kat aynı zamanda uçaklara giden körüklü kapıların bulunduğu kat oluyor. YEŞtLKÖY'DE DEĞİŞİKLİK Yeni ünitenin hizmete girmesiyle Yeşilköy'de bazı değişiklikler yaşanacak. Şu anda dış hatlar gidış terminali olarak kullanılan bina iç hatlar gidişgeliş terminali olacak. İç hatlar binası ise idari binalar haline gelecek. Şu anda dış hatlar geliş terminali olan Kargasekmez terminali de charter seferlerine aynlacak. Birkaç yıl sonra yeni terminal kopleksinin diğer ünitelerinin de devereye girmesıyle bu eski yapılar tamamen hizmet dışı bırakılacak. Yeni terminal ünitesi uç bloktan oluşuyor. Orta kısımda buiunan A blokunda tüm yolcu hızmetleri için tesisler yer alıyor. İki yanda bulunan B ve C bloklarında ise hava \e yer hizmetleri ile ilgili kuruluşlar görev yapacaklar. 4 Ekim 1883 tarihinde ilk seferini yapan ünlu Şark Ekspresi'nin (Orient Express) 100. Yıl anısına 4 ekim 1983'de Paris'ten başlattığı son sefer dun saat 20.00'de Sirkeci Gan'nda sona erdi. Ünlu trenin vagonlarını elinde bulunduran İsviçre asıllı Abi Glatt ile, garip yolculuklar duzenlemekle tanınan Amerikan "Society Expeditions" adlı seyahat şirketinin ortaklaşa duzenledikleri 3 gunluk yolculuk gunumuzde "dünyanın cn pahalı >olKilit altında culuğu" olma rekorunu kırdı. Hüseyin Kocabaş'a ait mil Tren yolcularını fstanbul'da yarlık koleksiyon halen Nişanta ağırlayan VIP Turizm Şirketi şı'nda Kocabaş ailesinin dört yoneticilerınin belirttiğine göre, katlı evjnin bir katında duruyor. bu volculuk için zengin yolcular "Kilit kilit üzerinde" saklanan eski eserler konusunda Hüseyin Kocabaş'ın oğlu ismail Kocabaş herhangi bir açıklama yapmak istemediğini söyledi. Başlangıçta Sabancı ailesi tarafından da alınmak istenen koleksı>onun şu andaki tek alıcısı durumundaki Koç ailesi de bu konuda konuşmak istemedi. Koç ailesine yakın çevreler, kamuoyunda duyulursa yanlış deDış Haberler Scrvisi ABD'ğerlendirilir gerekçesi ile koleksiyonun alımının gizli tutulma nin en ciddi gazetelerinden The Wall Street Journal gazetesinin ya çalışıldığını belirttiler. Ünlu işadamı Vehbi Koç'un Brezilya muhabiri N'eıl Uiman, oğlu Rahmi Koç ve kızı Se>gi 90 milyar dolar borçla dunyada Göniil tarafından alınmasına ça dış borç rekorunu kıran Brezillışılan koleksiyon için Kultur ve ya'da giderek ağııiaşan ekonoTurizm Bakanlığı'ndan "kısıtlı mik bunalımın ilginç bir rastlantı izin alındığı", bazı parçaiarın olarak ulkede demokrasiye geçis Bakanhğa bırakılmasının düşu siırecini hıziandırabilecegini yanulduğü öğrenildi. Bu aşamada zıyor. The Wall Street Journal gazekonuşmak istemeyen Sevgi Gonul'ün satış işleminin tamamlan tesinde çıkan yazının geniş bir masından sonra koleksiyon hak özetini okurlanmıza sunu>oruz: "Latin Amerika ülkelerinın kında açıklama yapacağı da bildış borç yükü ile giderek daha dirildi. fazla ezildiği şu sıralarda, bolgeSatış sakıncalı olur de sosyal huzursuzluğun artma1710 sayıh Eski Eserler Yasa sı bir rastlantı değildir. Lâtin sı'nın yönetmelikleri ile birlikte Amerika ülkelerinde bu tur huyürürlükten kalktığı ve 23 tem zursuzlukların ardından genelmuz 1983'de yurürluğe giren likle baskı ve askeri diktatörluk2863 sayılı Kultur ve Tabiat Var ler gelir. Bu bakımdan bolgedelıklarını Koruma Yasası'nın he ki ekonomik bunalımın, demoknuz ilgili yönetmeliklerinin çık rasiye geçış sorununu ne yonde madığı bir dönemde böylesine etkileyeceği bir dizi çevre tarafınbuyuk bir koleksiyonun satılma dan merak edilmektedir. IMF'nin (Uluslararası Para sının sakıncalı olduğunu öne süren Kultür ve Turizm Bakanlığı' Fonu) sıkı para politikası önernın bazı yetkilileri, Hüseyin Ko diği bir sırada, Arjantin, Şili, cabaş'ın varislerinin Bakanlığı Brezilya ve Meksika'da ekonosıkıştırarak "karar verme" aşa mik durgunluk ortalığı kavurumasına getirdiklerini öne sürdü yor. leı. Brezilya Dışişleri Bakanlığı THE WALL STREET JOURNAL Brezilya'daki ekonomik bunalım demokrasiye geçişi hızlandırabilir sözcülerinden Pericas Neto bize şöyle dedi: "Brezilya'da sorun, sosyal patlamaya >ol açmadan kemerİeri sıkma politikasını daha ne kadar surdürebilecegimizdir. Sınıra yaklaşıyoruz." Bay Pericas'ın bu sozleri söylemesinden iki hafta sonra Rio de Janeiro'da halk yiyecek dükkânlanna saldırdı. Ancak genel kam, Brezilyada ekonomik bunalımın, ulkenin demokrasiye geçiş sürecini yavaşlatmayacağı, aksıne hızlandırabileceğı yolunda. rais'te kaybettiler. Cumhurbaşkanı Figueiredo, ulkede 1985'te baskaniık seçimlen yapılacağını söylüyor. Kimi çevreler, ekonomik bunalımın yol açtığı sosyal huzursuzluğun demokrasiyi tehlikeye düşüreceğini ileri suruyor ve bu gorüşlerini desteklemek için geçmişteki olayları gösteriyorlar. Gerçekten 1964 yıhndaki askeri darbeden once ülke yüksek enflasyon, büyuk dış borç ve mali istikrarsızlık ıçinde idi. Gunumuzde de aynı durum var. Ulkede enflasyon oranı yüzde ]40'ı aşarken, dış borçlar da 90 milyar dolara (dunyada rekor) ulaşmış. Brezilya'nın sanayi üretiminde yüzde 6.8 oranında düşuş var. Işsiz sayısı ise, çığ gibi bu>uyor. Sao Paulo'da işçiler sık sık protesto yüruyuşleri duzenliyorlar. kımdan ordunun mudahalesi fazla tepki yaratmadı. Bugun ise orta sınıf, askeri yönetimin ekonomik başarısızlığından bıkkınlık getirmiş durumda. Giderek taraftar bulan bir gorüşe gore, ekonomik politikanın denetlenmesine olanak sağlayacak bir demokratik yapı olsaydı, işler bu kadar kanşmayacaktı. O r d u kışlaya d ö n m e k istiyor Sonuç olarak, ekonomik ka ramsarlığa rağmen, orta sınıfın tutumu, demokrasiye geçiş surecini hızlandırabilir. Rio de Janeiro Valisinin yardımcısı şöyle diyor: "Hepimizin başı dertte, ordunun başı deriıe, bankaların başı dertte, iş çevrelerinin başı dertte. Tek çözüm yolu genel seçim. Ancak genel seçimle iş başına gelecek bir hükiımet halktan aldığı yelki ile gerekli kararları verebilir." Brezilya'da demokrasiye geçiş konusunda kişiyi iyimser olmaya iten en önemli etken ise, ordunun tutumu. Siyasetten bıkan ordu, kışlasına donmek istiyor. Bir subayın oğlu şöyle diyor: "Askerler hükümet işlerinden bıktılar. Kışlaya dönmek istiyorlar. Üstelik komutanlar, Cumhurbaşkanı Figueiredo'ja sadıktırlar. Figueiredo ise, demokrasiye geçmekten yana." Bu arada muhalefet de orduyu kışkırtmaktan ozenle kaçınıyor. Örneğin önde gelen muhalefet liderlerinden olan Sao Paulo Valisi Franco Montoro, ekonomik bunalımı protesto eden işçileri yatıştırmaya çalışarak sukunet tavsiye ediyor. kuşküsuz, tüm bunları, Brezilya'da ekonomik bunalım, demokrasiye geçişi güvence altına alıyor şeklinde yorumlamak doğru olmaz. Bunalım herhalde, yeni sosyal çalkantılara yol açacaktır. Ancak orta sınıf, ülkenin bugunkü siyasal yapısı ile, dış borçlannı odeyebileceğine inanmıyor. Serbest seçimlerle işbaşına gelmiş bir hükumet bu konuda daha kararh ve radikal davranabilir ve borç ertelemesinde daha başanh olabilir. Brezilya'da gerek muhalefet, gerekse ordu demokrasiyi tekrar kurma konusunda görüş birliği içinde gorünuyor. Ağır ekonomik bunalımda, görunen umut ışığı da bu." 1964 darbesi 1964 yılında Cumhurbaşkanı Joao Goulart'ın bir darbe ile devrilmesinden bu yana Brezilya askeri rejimle yönetiliyor. 1979yıhnda ise, De\!et Başkanı olan General Joao Baptista Figueiredo, tecrici demokrasiye geçiş politikası uygulamaya başladı. Nitekim geçtiğimiz yıl ülkede 18 yıldır ilk kez demokratik bir şekilde eyalet valileri seçimleri yapıldı. Hükümetin adaylan gerçi valiliklerin büyük çoğunluğunu kazandılar. Ancak en önemli üç eyalet olan Rio de Janeiro, Sao Paulo ve Minas Ge Farklar Ancak, daha dikkatli bir incelemede, 1964 ile 1983 arasında benzerliklerden çok, farklıhklar olduğu gorülebilir. 1964'te Brezilya orta sınıfı, radikal olarak gorduğu bir hükumetten çekiniyor ve ekonomik bunalım karşısında sabırsızlanıyordu. Bu ba Adana'da 40 kilo esrar ele geçirüdi Haber Merkezi Adana'nın Karataş ve Bahçe ilçeierinde esrar imal edip satışını yapan 12 kişiiik bir ^?beke 40 kilo 720 gram toz ve piaka esrarla yakalandı. Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde esrar imal eden ve satan 7 kişilik bir şebeke ortaya çıkanlarak 100 gram toz ile 3.5 kilo yaprak esrar ele geçirildi. İzmir'de esrar satan 4 kişi yakalandı. Adana'da Ahmet ŞanaJ'ın tarlasına Hıntkenevıri ekerek esrar imal ettiğini ve satışını yaptığını, İsmail Abay'ın ise Bingol ve yoresınden sağladığı esrarlan, Adana, Karataş ilçe ve koylennde sattığı belirlendi. Narkotik şube ekipleri, duzenledıkleri operasyonlarda, Ahmet Sanal, Ahmet Açıkgoz, Ömer Yıldırım, Mehmet Orban, Ali Demir, Mustafa Atış, Eyiıp AKmışkan, Mustafa Kızılboğa, Mahmut l'gur Öztürk, Cemil Yıldırım. tsraail A bay ve Osman Özyılmaz'dan oluşan şebeke elemanlarını 40 kilo 720 gram toz ve plaka esrar ile birlikte ele geçırdiler. Tekirdağ'ın Malkara ilçesine bağlı Gönence köyürsdc Nuif Efe'nin tarlasına dişi hınt .cenpviri ekerek esrar urettığini belirleyen ekipler, oncc ahcı kılığına girip, daha sonra bu şahsın iş ve evine yaptıkları operasyonlarda, satışa hazır 3.5 kilo yaprak esrar ele geçirdiler. Nazif Efe'den surekli esrar alıp sattıklan belirlenen Davui Gezek, Mustafa Gezekjsmet Sert. Kadir Tokgöz, Ceial Tokgöz ile kulüpcu Hikmet Bora yakalanarak gozaltına alındı lar. lzmir Tepecik'te bir evde yapılan aramada, 1 kilo esrar buİundu, olayla ilgili 4 kişi vakaiandı. Dışişleri: Irak'ta düşen Türk uçağının pilotları hakkında hiçbir bilgi yok ANKARA, (Cumhurhet Bürosu) 14 eylül tarihinde eğitim uçuşu sırasında yanlışlıkla Irak hava sahasına girerek düşen Türk uçağının pilotlannın akibeti hakkında bilgi olmadığı açıklandı. Dışişleri Bakanlığı sözculüğunden yapılan açıklamada, uçağın silahsız olduğu ve relsiz irtibatının kesilmesinden sonra uçağın düştuğu, ancak pilotlann paraşütle atlamayı başardığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Irak makamlannın araştırmalara devam i de kaydetti. Dışişleri'nin açıklaması şöyle: "İki kisifik silahsız ucagımızın eğitim uçuşu esnasında yanlışlıkla Irak hava sahısına girmiş olduğu, bundan bir sure sonra pilollarla telsiz irtibatının kesildiği ve daha sonra uçağın düştuğu ve pilotlann paraşutle atladıgı anlaşılmakladır. Bir taraftan uçağın düsüş nedenleri Irak makamlan ile birlikte araştırılmakla beraber, pilotlarımızın akibeti ile yakından ilgilenen Turk hukumeli. Irak hukümetinin daveti üzerine resmi bir heyeti Irak'a gondermiştir. Yapılan temaslardan pilotlanmızın paraşutle atlamaya muvaffak olmalanna rağmen. Irak silahlı kuvvetlerinin kontrolü dışında olan dağlık bir bolgeye duştiikleri, Irak makamlan tarafından yspılan araştırmalara rağmen akibetleri hakkında kesin bir ilgi elde edilemedigi oğrenilmişlir. Pilotlanmızm akibeti hakkında araştırma ve lemaslar hassasiyetle siırdurulmekle olup, Irak makamlarınca da araştırmalara devam edilmektedir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle