25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 1983 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Özetle Mahkemenin "De/i/ r TV'de Grenada, Amerikan istüası bekliyor Adaya yollauan ABD donanmasına bağlı bir uçak gemisi ile 15 savaş gemisi ada açıklarıtıa geldi. Karayip ülkeleri Grenada askeri yönetiminin bölge güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Dış Haberler Servisi Karayip ülkeleri Grenada'da yönetimi ele geçiren askeri cuntanın bölge güvenliğini tehdit ettiğini söyîediler. Grenada'ya doğru gönderilen ABD donanmasına bağlı savaş gemilerinin ada açıklarına geldiği bildiriliyor. AP'nin haberine göre, Karayip Ekonomik Topluluğu ve Ortak Pazarına (CARICOM) üye ülkeleri Trinidad'da yaptıkları ortak açıklamada Grenada'daki yeni askeri yönetimin bölge güvenliği açısından bir tehdit oluşturduğunu söyîediler. Grenada'nın Karayip Ekonomik Topluluğu ve Ortak Pazan (CARICOM)'daki üyeliğini askıya almayı kararlaştıran liderler, yaptıkları olağanüstü toplantıda, Grenada'ya karşı başka önlemler alınmasının da kararlaşürıldığını bildirdiler. Karayip Ekonomik Topluluğu ve ortak pazanna üye ülkelerin liderleri Grenada'daki yeni yönetime karşı alınacak önlemleri görüşürlerken Grenada'da yaşayan bin Amerikan vatandaşının can güvenliğinin sağlanması gerekçesiyle adaya gönderilen ABD savaş gemilerinin ada yakınlarına geldiği bildirildi. Grenada radyosu, 15 Amerikan gemisinin adaya yaklaştığını kaydetti. Bir Pentagon sözcüsü ise, adaya gemi gönderilmesi konusunun resmen açıklanmadığını belirterek, haber hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Bu arada, Grenada'da yönetimi ele geçiren askeri konsev, ülke kıyilarının açıklannda savaş gemilerinin saptandığını, Jamaika, Barbados ve diğer Doğu Karayip ülkelerinin bir işgal hazırlığı içinde olduklarını belirti. Özgür Grenada radyosu adanın "işgalinin bugün gerçekleşmesinin beklendiğini" söyledi. Radyo sokağa çıkma yasağının dün kaldırıldığını bildirdi. Grenada askeri konseyinin ülkenin işgal tehdidi altında olduğu yolundaki iddialarının, Doğu Karayip ülkeleri örgütüne üye altı ülke liderinin, "Grenada'da, kabul editebilir siyasi koşulların sağlanması amacıyla giiç kullanımına da gidebilecekleri" yolundaki açıklaması ile bağlantılı olduğu sanılıyor. ABD savaş gemileri Grenada açıklarına geldi İŞÇİlere Slllirll tanm( l Mao döneminde "Gerekirse Komiinist Partiye ders verilmelidir" politikasını terk etmiş olan Çin, şimdi Macar reformlanna özeniyor. Dış Haberter Servisi Çin Halk Cumhuriyeti'nde sendika yasalarında yapılan bir değişiklikle, işçilere sınırlı grev hakkı tanındığı bildiriliyor. ANKA'nın haberine gore aynı yasa değişikliğiyle sendikalara da işyerlerindeki çalışma konularında daha fazla söz hakkı verildiği belirtiliyor. Çin Halk Cumhuriyeti'nde grev şimdiye kadar yasaktı. Yeni düzenlemeye göre işçilerin "haklı talepleri bürokratik engeller nedeniyle" yerine getirilmediği durumlarda grev yapması yasal sayılıyor. Son günlerde Çin sendikalarının Doğu Avrupa'daki sendikalarla daha yakın ilişki kuracakIarı ve Macaristan'daki sendikacılığın Çin'de örnek olarak benimsendiği yolunda haberler alınıyordu. l DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN gösterildi Birleşik Amerika'da ünlü "CBS" televizyon şirketi, 24 milyon dolarlık kokain sauşı ile ilgili olarak yargılanan ünlü İngiliz işadamı John de Lorean 'ın 1982 yüuun ekim aytnda polis tarafından mal ile birlikte yakalanısını gösteren video fılmini yayrnladı. "CBS", Kuzey İrlanda'daki otomobü tesislerini iflastan kurtarmak için kokain kaçakçılığına başvurduğu öne sürülen De Lorean 'm avukatlannın bütün başvurulanna karşı filmi yaymlamak için gerekli izini almayı başardı. SiyahBeyaz olarak çekildiği belirtilen video filminin "Hustler"adlı Pomo Dergisisahibi Larry Flyn'in araalığıyla sağlandığı, ancak filmin Flynt'in eline nasıl geçtiği konusunun ise, henüz açıklığa kavuşmadığı bildirildi. Çözüm Lübnan Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Amerikan ve Fransız askerlerinin kaldığı binalarda meydana gelen, şu andaki hesaplara göre 200 kişinin ölümüne yol açan patlama son yıllann bu türdeki girişimlerin en büyüklerinden biri, hatta birincisidir. Bu satırlar yazıldığı sırada, girişimin üstündeki giz perdesi tümüyle aralanmış değildi. Yalnızca bilinen saldırıyı "Hür Islâm Devrimci Örgüfü"nün üstlendiğidir. Şimdiye kadar adı duyulmamış olan bu örgütün niteliği hakkında açık bir bilgıye sahip degiliz. Öte yandan ABD Savunma Bakanı Casper Weinberger, saldırının ardında İran'ın bulunduğuna dair ellerinde bazı bilgiler olduğunu ileri sürmüştür. Hiç kuşku yok ki, saldırının ardındaki güç kim olursa olsun, olay bir yandan Fransa ile ABD'de büyük tepkiler uyandırır ve belki de bu ülkelerin Lübnan bunalımındaki tutumlannı temelden etkilerken, bir yandan da Lübnan çıkmazını daha da karmaşık hale sokacaktır Sosyalist Mitterrand'ın dış politikasının birçok yönü gibi ve belkı de hepsinden fazla Lübnan'daki tutumu ülkesinde sert eleştirilere neden olmaktadır. Lübnan bunalımtnda yer alan çok uluslu güçte ABD'nin hemen yanıbaşında saf tutan Mitterrand Fransa'sı, üstelik anlaşmazlıkta etkin bir rol oynama yolunu da seçmiştir. Doğrusu Mitterrand'ın boyle bir polıtikayı neden benimsediğini anlamak oldukça güçtür. Fransız Curnhurbaşkanı. Beşinci Cumhurıyetin kurucusu De Gaulle'ün büyük Fransa politikasını izlerken, Arap Dünyası ile Ortadoğu'daki etkinliğini sürdürmek istediği için, bu yolu tuttuğu ve hele Paris'in tarihi bağlarla bağlı bulunduğu Lübnan'ın sorunları karşısında ilgisiz kalamayacağını söylemek yeterli ve doyurucu bir açıklama olmaktan uzaktır. Herşeyden önce, De Gaulle Ortadoğu veya diğer denizaşın ülkelerde Fransız askeri gücünü kullanmaktan çok, onların görüşlerine kulak veren, haklı gördüklerini Batı Dünyası içinde savunan bir politika ile sözü edilen devletler nezdmde itıbar kazanan Batı içinde bağımsız tutum izleyen "Büyük Fransa" politikasının mimarıydı. Mitterrand ise, Fransa'nın boyutlarını aşan bir müdahaleye ABD ile birlikte katılarak, Paris'i birçok Arap ülkesiyle karşı karşıya getirecek. özellikle FKÖ nezdinde itibarsız bir ülke hatine sokacak bir politikayı izlemiştir kı, bunun özünde De Gaulle1 ün tutumuyla ilgisi yoktur. Öyle görunüyor ki, olay Mitterrand'ın Lübnan politikasına yöneltilen eleştiriler son olaydan sonra daha da artacaktır. ABD'nin durumuna gelince: Son girişimin VVashington'un Lübnan politikasmda önemli bir gelişmeye yol açacağı kesındır. Bu gelişme teorik olarak iki yönde olabilir. VVashington ya Amerikan askerlerinin ölmesini engellemek için Lübnan'daki çokuluslu güçten çekilir, ya da girişimler karşısında askeri varlığını artırarak bölgedeki gücünü pekiştirir. Reagan'ın Kongre1 den Lübnan'a asker gönderme konusunda altı aylık bir yetki aldığı düşünülür ve sertlik yanlısı politikası da gözönunde bulundurulursa, ABD'nin ikinci yolu yeğleyeceği söylenebilir. Olaya Lübnan açısından bakıldığında ise, son girişimin bel; ki Fransa ile ABD'ne indirilmiş bir darbe olduğu düşünülebilir. Bu iki gücün Falanjistler ve israil politikasına yatkın tutumlannın faturalarıyla karşı karşıya bırakıldıkları ileri sürülebilir. Ne \ var ki, tüm bu görüşler zaten çıkmazda olan Lübnan bunalı1 mının çok daha büyük bir cıkmaza girmiş olduğu gerceğini de] örtemez. Gerçekten, ulusal uzlaşma görüşmesını bile kendii ulusal toprakları üzerinde düzenleyemeyen Lübnan'ın, anlaşj mazlığın daha da alevlenmesı ve son girişimin ertesinde ABD 1 ! nın ülkede daha yoğun bir şekilde askeri operasyonlan sür1 dürmesi halide. çıkmazından kurtulması daha da güçleşecek] hatta imkânsızlaşacaktır. Lübnan'ın iç güçlerinin çözümün şu ya da bu yanın yararı1 na sağlanacak bir üstünlükten çok, ulusal uzlaşmada olduğunu] anlamış olmalan gerekir. Şu anda güçlü bir olasılık olarak görünen, ama henüz ke sin kanıtlara bağlanmamış bulunan girişimin ardında iran'ın b ı lunması durumuna gelince: Eğer suikasti Iran gerçekleştirmiş se, çetin ceviz olduğunu, Körfez'de meydana geiebilecek bir müdahale karşısında boyle bir girişimin aktörlennın ne gibi zcx\ luklarla karşılaşabilecegıni Tahran kanıtlamıştır. Ancak böyle bir girişimin Tahran'a sağlayacağı en büyük \ rar belki bu olgu ve onunla birlikte, Lübnan'ın ezilmişleri nez| dinde itıbarının artması olacaksa da, Batı'nın yaşamsal çıkarl larının ciddi bir biçimde tehdit edilmesi halinde. ABD'nin Kör4 fez'e müdahalesinm böyle bir gözdağıyla önlenebileceğini düşünmek bizce yanlıştır. \ Burada bir noktayı da özellikle vurgulamak isteriz: Biz. Körfez'de durumu gerginleştırecek her türlü girişimden" İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatmasına da, ABD'nin bu bölgeye müdahale etmesine de karşıyız. Ama bu tavrın gerçekleri görmeye de engel olmaması gerektiğini de düşünmekteyiz. \ Wa Iran Kenya Devlet Başkam Moi Suudi Arabistarida Kenya Devlet Başkam Daniel Arap Moi'nin Suudi Arabistan 'daki temasları devam ediyor. Diplomatik kaynaklar, gezinin, Kenya 'nırt kalkmma projelerinin fmansmanına yönelik Suudi arabistan kredisinin güvenceye alınmasmı amaçladığını belirtiyorlar. Kenya Devlet Başkanı''nın 1978 yılında iktidara gelişinden bu yana, ikinci kez Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğine dikkati çeken gözlemciler, Moi'nin geçen ay yeniden Devlet Başkanlığına seçilmesinden sonra ise, Uk kez yurt dışma çıktığını kaydediyor. Q M ARTİMİK ST. LUCİA n ST. VİNCENTc BARBADOS X * c^DOMİNlK harekâtını hızlandırdı "Şafak4" GUNEY AMERİKA KARAVIPLERIN ÇALKANTILI ADASI Grenada gevirdiği çalkantılarla tüm dünyanın gözlerini tizerine çekti. Llkedeki ikcidar mücadelesinin Başbakanın.4 bakan ve 2 sendika liderinin ölümiiyle sonuçlanması nedeniyle Grenada darbecileri tüm dünyanın tepkilerini üzerlerine çektiler. Çin de 1960'lara kadar Sovyetler Birliği gibi işçilerin sosyalist bir devlete karşı greve girişemeyeceği tezini kabul ediyordu. Çin devrimine önderlik etmiş olan Mao Zedung'un 1%0'larda ortaya attığı "Yüz çiçek açsın, yüz fikir yanşsın," tezi uyarınca bir dönem Çin'de çoksesli bir siyaset ortamı savunulduysa da, sonraki yıllard;» tüm muhalefet akımları bastırıldı. Mao Zedung'un, yöneticiler aşırılığa kapıldığı zaman, "Komiinist Parti'ye dc bir t'ers verilmesi gerektiği," yoluncia önerdiği bazı demokratik te/ler, bizzat önayak olduğu Kültür Devrimi sırasında bile birkaç istisna dışında uygulanmadı. İngilizlerin Sovyvtler'e yardımı Ingiliz Kimya Sanayi Crubu (LCL), Sovyetler Birliği'nin tarım ürünlerinin verimliliğini arttracak. Bu amaçla şirket ile Sovyetler Birliği arasında bir anlaşma imzalandı. Halert Sovyetler BvrliğVne 25 milyon stertin değerinde kimyasal ürün ihraç etmekte olan "LCf'anlaşmaya göre, Sovyetler Birliği'nin çeşitU bölgelerinde yaptlacak deneme ekimleri için gübre, teknoloji, teçhizat ve tohum sağlayacak. Cç yıl sürecek olan sö'zkonusu denemeler, Moskova'mn kuzey ve güneyinde, Kuzey Kafkasya 'da ve Kiev yakınlannda yapılacak. Ispanya Başbakanı Gonzalez AEVye meydan okuyor İspanyol Sosyalistleri AET'ye giriş konusundaki görüşmelerde yardımcı olmayan diğer sosyalistlerin tutumundan dolayı hayal kırıkltğına uğradı. NtLGÜN CERRAHOĞLL' MADRİD Atina'da toplanan Güney Avrupah Sosyalist liderler arasındaki "dayanışma", tspanya'nın AET üyeliği konusunda Felipe Gonzalez'e destek sağlamadı. Atina dönüşünde yaptığı basın toplantısında, uğradığı düş kırıklığını gizlemeyen İspanyol Başbakanı, lspanya'nın 4 yıidan beri yürüttuğü AET görüşmelerinde önemli bir gelişme kaydedilmediğini ve yakın bir gelecekte de soTunun halledilemiyeceğini belirtti. Ancak İspanya'nın ilelebet AET üyelerinin keyfıne tabi olamıyacağına işaret eden Gonzalez, özellikle Fransa'nın engelleyki tavnndan yakındı. Italya Başbakanı Bettino Craxi'nin lspanya'ya sağlamayı vaat ettiği destekkarşısında memnuniyet duyduğunu açıklayan Gonzalez, Yunanistan'ın pek açık olmayan tavrını olumlu bir şekilde değerlendirmedi. Yunanistan'ın ispanya'nın AET üyeliği karşısında tam olarak tutumunu ortaya koymaması İspanyol basınında da sert eleştirilere konu oldu. İspanyol Başbakam'nm Atina dönüşünde yaptığı basın toplantısında, İspanya'nın yakın bir gelecekte AET üyeliği konusunda Ortak Pazar'dan kesin bir söz alamaması halinde tüm dış politikasını yeniden gözden geçireceğini açıklaması, ülkede büyük yankı yarattı. Felipe Gonzalez 6 aralıkta yapılacak Atina zirvesinde de, bu konuda büyük bir gelişme beklemediğini belirterek Portekiz Başbakanı Mflrio Soares ile birlikte AET üyesi ülkelerin devlet başkanlarına birer mektup yazarak iki ülkenin AET üyeliği konusunda kesin cevap isteyeceklerini bildirdi. AET'nin içinde bulunduğu ekonomik ve mali kriz neticesinde ve Fransız vetosu nedeniyle sürüncemede kalan görüşmelerde herhangi bir ilerleme kaydedilmemesi halinde, Gonzalez İspanya'nın değişecek olan dış politakasından tamamen "Avnıpahlann" sorumlu tutulacağını açıkladı. Felipe Gonzalez'in "İspanya'nın dış politikasını değiştirmek" konusunda savurduğu tehdidin, bu ülkenin NATO üyeliği ile ilgili olduğuna işaret eden gözlemciler AET üyeliğinin yarattığı kriz atmosferinin NATO üyeliğini de etkileyebileceğini savunuyorlar. Sadece Ispanya değil, organizasyona üye olan diğer ülkeler de öteden beri Ispanya'nın NATO üyeliği ile AET üyeliği arasında doğrudan bir bağlantı kuruyor. Özellikle Almanya ve Belçika, Sosyalistlerin programında yer alan ve işbaşına gelirken vaad etmiş olduklan NATO üyeliği konusundaki referandumdan kuşku duyuyorlar. Ispanyolların yüzde 60'ının NATO'dan çıkma yanlısı olması, bu kuşkulann güçlenmesine neden oluyor. Ancak Gonzalez şimdiki halde referandumu rafa kaldırdığı gibi, Batı ülkelerine yaptığı dış gezilerde bu kuşkuları yatıştırmak gayreti ile NATO yanlısı bir tutum sergjliyor. Polomu'nın dış borçları görüşülü\r>r Polonya 'dan alacaklı olan 16 Batıh ülke, bu hafta Paris'te toplanarak, borç ertelemesi ile ilgili Varşova 'da geçen ay yapılan görüşmelerin sonuçlanm gö'zden geçirecekler. Güvenilir kaynaklann verdiği bügiye göre, toplantı Fransız Hazine Müdür Yarduncm JeanClaude Trkhet'in Polonya 'ya yaptığı ziyaretle ilgili olarak bilgi vermesine olanak sağlayacak. Polonya 'daki askeri yönetime tepki olarak görüşmeler 18 ay süreyie askıya alınmıstı. Ancak geçtiğimiz temmuz ayında Batıh ülkeler Polonya'mn borçlan üzerindeki görüşmeleri yeniden başlatmaya karar vermislerdi. ESKİ DOSTLAR Felipe Gonzalez, Sosyalisl Enternasyonal Başkam Willy Brandt. Gonzalez muhalefetteki yıllarda gördüğü dayanışmayı arıyor. tngiliz LP'si çoksesliliği savunuyor BÜŞRA ERSANLI CAMBRIDGE Ingiltere Muhafazakâr Parti lideri Margaret Thatcher, kamuoyu önünde "Geleneksel Başkan" rolünde. Kraliçe II. Elizabelh ve gelini Galler Prensesi Lady Diana gibi az görünmekten ve az konuşmaktan yana. Muhalefet, televizyonda ve basında ülkenin sosyopolitik hayatıyla ilgili birçok konuda Thatcher'dan çok daha fazla söz sahibi. "Miilevazi, muzaffer ve muhafazakâr" lider, ülkeyi sessiz sedasız yönetiyor. Fakat, aynı zamanda, her hükümet karan ya da önerisi gazete sayfalarını dolduran eleştirilerle karşılaşıyor; uzun televizyon programları bunu izliyor. lşte bu genel görünüm içinde muhalefet de İngiltere'de yeni bir biçim alıyor. Artık Muhafazakâr Parti'nin tek alternatifi, geçenlerde kendisine 41 yaşında yeni bir başkan seçen İşçi Partisi değil. Alternatiflerin çoğalmasında İşçi Partisi'nin büyük yenilgisinin yanısıra, Thatcher hükümetinin katı ve hoşgörüsüz politikasının da rolü var. Birçok siyasal yorumcu, geçmişteki tutucu liderlerin bu kadar acımasız ve merkeziyetçi olmadığı kanısında. SOSYAL DEMOKRAT PARTİ Şimdilerde anahtar parti, henüz 2,5 yıllık bir ömrü olan İngiliz Sosyal Demokrat Partisi. Mecliste sadece 6 sandalyesi bulunan Sosyal Demokratlar, 2 hafta önce Salford'daki konferanslarında önemli noktalar üzerinde durdular. Birincisi, lider David Owen'in tamamen orta sınıfı temsil ettiğini belirtmesi ve piyasa ekonomisini savunmasıydı. Bazı İşçi Partililerin deyimiyle Ovven, "ortanın sağını" temsil ediyordu. Ikincisi ve daha önemlisi, SDP'nin geçen seçimlerde Liberal Parti (LP) ile kurduğu ortaklığı kuvvetlendirme kararıydı. tsveç, ABD'ye "Voho" satıyvr Isveç Otomobü Şirketi Volvo, ilk kez olarak Birleşik Amerika'dan otobüs siparişi aldı. Birleşik Amerika 'nın Filadelfiya Belediyesi ile yapılan anlaşma uyarınca, kente 50 adet körüklü otobüs sağlanacak. Birleşik Amerika piyasası için geliştirilmiş olan yeni tip Volvo otobüslerinin, Volvo 'nun Virginia eyaletindeki tesislerinde üretileceği açıklandı. Japon çelik şirketleri zarar ediyor Japonya'mn beş büyük çelik yapımcısı şirketin 1983 yılmın ilk yansında rekor düzeyde zarar ettiği açıklandı. Resmi olmayan kaynaklara göre, söz konusu şirketlerin her birinin nisaneylül dönemindeki zararları yaklaşık 10 milyar yene (yaklaşık 43,1 milyon dolar) ulaşmış bulunuyor. Ancak, daha yüksek olan zarann yapılan tahvil satışlanndan sonra bu miktara ulaştığt kaydediliyor. Liberal lider David Steele Ne var ki, henüz küçük bir parti olan SDP, LP ile birleşmeyi gelecek secimlere kadar kesinlikle kabul etmiyor. LİBERAL PARTİ Liberal Parti'nin eski bir geleneği var: 1914'te Muhafazakârlar karşısında yerini İşçi Partisi'ne bırakmış olan bu parti, şimdi mecliste 17 sandalyeye sahip. 7 yıldır Başkan olan David Steele de deneyimli ve güçlü bir politikacı. Yalnız, artık ne Liberal Parti'nin yerini bırakacağı güçlü bir İşçi Partisi, ne de işçi Partisi'nin geleneği devredeceği yeterli bir Liberal Parti var. işçi Partisi'nin kendi iç çelişkilerinin yanısıra, Sendikalar Birliği (TUC) ile ilişkilerinin zaytflaması, bu alternatifsizliğin nedenleri arasında. 2,5 yıllık Sosyal Demokrat Parti, anahtarı elinde tutuyor. Bu işi de Liberal Parti'nin sahip olduğu üye sayısının üçte biriyle gerçekleştiriyor. Kısacası, son haftalardaki Sendikalar Birliği Kongresi, Sal Dış Haberler Servisi İran Irak'a karşı düzenlediği "Şafak4" harekâtmın ikinci aşamasını başlattı. İran resmi haber ajansı İRNA, İran birliklerinin Irak'ın kuzey batısındaki Kürt bölgesinde bir dizi stratejik tepeyi ele geçirdiğini söyledi. Bağdat Radyosu ise yeni Iran saldırısmın geri püskürtüldüğünü söyledi. Tahran Radyosu, normal yayınını keserek verdiği haberde İran kuvvetlerinin, Irak saflanna çok sayıda kayıp verdirdiğini ve bu yeni saldırıda "önemli zaferler" kazanıldığını duyurdu. Radyo çarpışmalann göğüs göğüse devam ettiğini bildirdi. Tahran, yeni saldırıda 1500 Irak askerinin olduğunu ya da yaralandığını iddia ediyor. İşçilere sınırlı grev hakkı tanıİRNA, Iran birliklerinin salyan yasanın ise Mao'nun tezledınsının Marivan ve Baneh kentriyle ilişkisini koparmış olan bulerinin yakınlannda devam ettigünku Çin yönenminüt" bir Bağini kaydetti. Baneh ve Marivan tı'ya açılma çabası olduğu sanıkentleri 800 kilometrelik cephelıyor. nin kuzey sınırını oluşturan Kürt bölgesinde bulunuyor. İRNA, saldırının üç koldan Irak Kürdistan'ındaki Pencvin kentine doğru ilerlediğini belirtti. İran, geGonzalez'in bu yaz yaptığı çen hafta yaymladığı savaş bilABD ve Almanya gezilerinde oldirisinde Pencvin kentinin ele geduğu gibi, Atina toplantısına kaçirildiğini öne sürmüstü. tılmadan önce uğradığı Roma'İran Silahh Kuvvetleri'nin, da da NATO ülkelerinin savunIrak'ın sınırındaki Bicveh bölgema politikasını destekler bir bisinde gerçekleştirdiği saldırı soçimde konuşması basında büyük nucu, yıizlerce Irak askerinin ölilgi uyandırdı. Cenevre göruşme dürüldüğunü öne surdü. lerinden " o l u m l u " bir sonuç Tahran Radyosu'nun haberibeklediğini belirten Gonzalez, ne göre, İran Silahh Kuvvetleri, "sıfırsıfır seçeneğinden" yana Irak'ın kuzey batısındaki Lari olduğunu açıklayarak " l e k la kenti civarında iki Irak alayını raflı silahsızlanmanın bir çözüm yok etti. Radyo, İran'ın "Şafak yolu olmadıgını" söyledi. Bu se 4 " adlı altında Irak'ın kuzey baçeneğin ancak "Dogu bloku ül tısında başlattığı 'Temizlik Hakelerinin de 'denge' kavramını rekatı'nıııbaşarı ile surdüğunü sonımlu bir biçimde değeriendir öne sürdu. nıesiyle" anlamlı olabileceğini İran Silahlr Kuvveıleri tarafıniddia eden Gonzalez. Doğu ve dan yayınlanan bildiride, söz koBatı arasında kurulabilecek yenusu operasyonlar sırasında Irak ni bir dengenin barışın kaçınılaskerlerinin yanısıra Irak yönemaz on şartı olduğunu açıkladı. timinden destek alan çok sayıda Felipe Gonzalez'in ttalya Baş"karşı devrimciler"iıi de öldubakanı Bettino Craxi ile yaptığı rulduğü k;ıyuedildi. görüşmelerde Avrupa'ya yerleştirilecek olan füzelerin gölgesi açıkça görülüyordu. İspanyo! Başbakam'nm bu konuda "topraklanna nükleer fiize yerleştirmeyi kabul eden dost Balıiı hukumetlerin (İlalya örneginde olduğu gibi) durumunu sarsacak her türlü girişimden uzak kalaKAHİRE (a.a.) Mısır İçişcağını" söylemesi, lspanya'da leri Bakanı Hasan Ebu Başa. şiddetl; eleştirilere yol açtı. En\er Sedat'a karsı düzenlenen suikastin ve daha sonra başlayan şiddet hareketlerinin bir Filistinli tarafından planlandığını ve iktidarı ele geçirme\i amaçladığını iddia etti. ford'daki SDP Konferansı ve Harrogaie'de toplanan LP KonEbu Başa, bir gazeteye verdiferansı. İngiltere'de, muhalefeği demeçte, Sedafın öldürülmesi tin yoğun çahşmalarına ve yeni ile daha sonra başlavan terörist şekillenmelerine sahne oldu. olaylar arasında bağlantı kuraMuhalefetin. hükümeti eleşrak, "Olaylar, eylemlerin amatirdiği başlıca noktalar şuntar: cının iktidan elegecirmekolduSağlık hizmetlerinin özel sektöğunu kanıtlıvor. Devlet Başkare devredilmek istenmesi, eğitim nı Sedat'ın öldürülmesi casusluk politikasının seçkinlere ve zenzinciri halkalarından sadece biginlere gore ayarlanması, ölum risi idi." dedı. cezasının yeniden gündeme gelIçişleri Bakanı, bölücü faalimesi, hükümetin FalVland ve tryetlerden bir diğerinin de Mısır'landa politikası ve nihayet İngidaki Müsluman çoğunluk ile Hıliz hükümetinin Lübnan'daki ristiyan azınlık arasında çatışmaL'luslararası Barış Gücü'ne katların başlaması amacıyla büyük kısı. kilise ve camilerin bombalanması olduğunu söyledi. Bu konuların şiddetle eleştirilmesinde birleşen üçüncü ve dörduncü partiler, yani LP ve SDP, Avrupa Parlamentosu için ortak aday gösterme, ortak program LARNAKA, (a.a.) Ro gibi örgutsel konularda anlaşmış manya Devlet Başkam Nikolai değiller. Ancak, birkaç gün onÇavuşesku, Kıbrıs Rum yönetice, SDP lideri, parlamentoda mi lideri Spiros Kipriyanu ilegödaha çok sandalyeye sahip rüşrnelerde bulunmak uzere KıbLP'nin önderliğinde mücadele rıs'a geldi. edeceğini açıkladı. Her iki parti Sudan, Mısır ve Malta'ya yapde gelecek seçimlerden önce birtığı gezileri tamamladıktan sonleşmek istemiyor. Bununla birra Kıbrıs'a gelen Çavuşesku Larlikte, her ikisi de iktidar mücanaka havaalanında Kipriyanu delesinde ortak davranmaya katarafından törenle karşılandı. rarlı. "Sedat'a suikasti bir Filistinli planladı" lurızm sunar 2730 Ekim CUMHURJYET YILLIGI 12 Eylül 80 31 Arahk 82 Önemli günlerin Cumhuriyet'lerinin tıpkı basımları 2 cılt 2 0 0 0 lira İrteme adresi: Türkocağı Cad. 3941 CaialoihıİstanİMİ Sınava Dogru (Kksik savıları 75 TL'lik pul <;ondererek isle>ebilir»iniz.) Isleme adresi: Turkocagı Cad. 3941 Cağalogluİslanbul turban abantoteii SAPANÇA VAKIF TURİSTİK ÖTEÜ Barban» Bulvırı, Çavuşeskıı Güney KıbrısHa 13 5 0 0 Göl manzaralı odalar T«: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 81 Sahibinden çok acele çamaşır suyu imalathanesi çok uygun fiyatla devredilecektir. İşyeri de olabilir. Adres: Bahçeİievler Siyavuşpaşa Ulubatlı Hasan Caddesi No: 1 İST. Tel: 520 97 03 Necati KULAKBURUNBOĞAZ MÜTEHASSISI UMCEF Afrika'yu daha çok görevli yolluyvr Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) 'nun çocuk ölümlerine karşı mücadelenin yoğunlaştınlması amacıyla Afrika 'daki görevlilerinin sayısuu arıtıracağı açıklandı. UNtCEF'in Genel Başkan Yardımcısı Jolly, bunun Fon'a ek bir masraf getirmeyeceğini, çünkü Afrika'ya halen Cenevre, Kopenhag ve New York 'ta bulunan UN1CEF merkezlerinde çalışmakta olan görevlilerin gönderilebileceğini kaydetti. Jolly, Kuzey Afrika ülkelerine yaptığı gezinin sonunda yaptığı açtklamada, dünyada en yüksek çocuk ölümleri oranının Batı Afrika ve Ortadoğu 'da olduğunu ve bu konudaki raporun 8 Arahk 'ta yayınlanacağmı kaydetti. İngiltere'de kumarbazların hakkını kilise koruyacak LONDRA, (AP) İngiltere de Anglikan Kilisesi kumarbazların sorunlanna el atarak, "Kumarbazlann haklanmn korunmasını" istedi. Kilisenin hazırladığı bir raporda, her alanda Tüketiciyi Koruma Yasası'nın az çok uygulandığı belirtilerek, kumarbazlann "Tüketiciyi Koruma Yasası'ndan" yeterince yararlanamadığı belirtiliyor. 1 ŞEÇİM SİSTEMİ ÖNEMLİ BİR ENGEL İngiltere'de seçimlerde dar bölge çoğunluk sistemi uygulanıyor. Bu sistem, parlamentoda kesin üstünlük sağlayan güçlü hükümetlere olanak \eriyor. Nüfusa göre ayarlanan 635 seçim bölgesinden, gizli oyla bir milletvekili seçiliyor. En fazla oyu alan adayın seçilmesi, üçüncü ve dördüncü partilerin rekabete katılmasını ciddi biçimde engelliyor. Muhalefet, artık iki parti geleneğinden bir hayli uzaklaşmış olan İngiltere'nin temsil gücü daha yaygın bir seçim sistemine ihtiyacı olduğu görüşunde. Bu çerçevede nispi temsil üzerinde duruluyor. Ülkede iki parti sisteminin istikrar sağlama konusunda çok başarılı olduğu yolundaki yorumlara, artık pek rastlanmryor. Cumhuriyet Bilgisayar Ekleri (Eksık eklennizi 40 TL. iık pul göndcrerek isteyebilirsıniz) Op. Dr. EKREM GENÇ Vuksel Cad. karanfi! Sok. 12'12 Tel: 17 38 55 Kızılav ANkARA ERCİŞ ALTINDERE HARASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN CİNSİ E.Toklu Kovun MİKTARI 93 Ba 267 140 MUHAMMEN BKDKI İ 744.000.1869.000.840.000. TEMINAT 02.11.1983 10.00 İHALENİN GÜN 02.11.1983 02.11.1983 YAPlLACAGl VE SAATİ 10.00 10 00 500 Baş 3453.000.IO3.59O.TL . 1 Yukarıda cins ve mikıarı yazılı reforme havvanlar Hara merkezinde a^ık arıtırma ile salılacaktır. 2 Saıı$lar peşin olup. Mektup. Makbuz ve Çek kabul edilmez. 3 Ihalevc girecekler leminatlannı ihale saatinden bir saaı once kurum veznesine yatıracaklar. 4 Bu saiışa an jarıname kurumumuzdan lemin cdüebilir. 5 kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabi değildir. 1lan olunur. Basın 26407
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle