18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 1983 EKONOMİ CUMHURÎYET/9 EKONOMIDE DIYALOG SORU Peki enflasyon cephesinde 24 Ocak kararlan ve istikYÖNETEN: rar programı ne denli başanlı oldu, hedeflerine vardı? Osman Ulagay TÜREL Enflasyon konusunda da istikrar programının üç yılKATILANLAR: lık uygulanmasıyla ortaya çıkan profil gene az gelişmiş ülkelerin pek çoğunda izlediğimiz profilin benzeridir. Önce bastırılmış enflasyoDr. Oktar Tiirel (ODTÜ Iktisat Bölümü öğretim nun çok hızlı ve açık bir enflasyona dönüşmesi aşaması, ondan sonra bunalım öncesi dönemlerden çok daha yüksek bir düzeyde stabilize üyesi) Doç.Dr. Korkut Boralav Geçen hafta Cumhuriyet altını toparlandı Altın fıyatları geçtiğimiz hafta içinde de kendine özgü iniş çıkışlarını sürdürdü. Dünya borsalarında bir ons altının fiyatı 400 doların altında kalmaya devam ederken Türkiye'de Cumhuriyet altını fıyatlannda önceki hafta başlayan ve geçen hafta ortasına kadar süren düşüş, hafta sonuna doğnı yerini ani bir sıçramaya bıraktı vefiyatlar27 bin 500 liraya kadar yükselme kaydetti. Geçtiğimiz hafta başında Londra Borsası'nda 398.5 dolardan işlem gören bir ons altın, bir süredir ilgiyle izlenen düşüşünü sürdürerek, hafta ortasında 390 önceki hafta Türk Lirası karşısında 4 lira kadar değer kazanmış olan dolar, geçen hafta genellikle sakindi. önceki hafta sonunu 246.80 liradan kapamış olan dolar, geçtiğimiz hafta sonunda 246.25 liradan işlem gördü. Mark ise hafta sonuna 95 liranın Üzerine çıkarak ulaştı. Doların güçlü paralar karşısında bir süredir devam eden düşüşü, önceki hafta duraklamış olmasına rağmen geçtiğimiz hafta da sürdü. Bir önceki haftayı 2.61 Alman Markı, 2.12 tsviçre Frangı düzeyinde kapayan Amerikan Doları, geçtiğimiz hafta içinde değer kaybını sürdürerek, haftayı 1 dolar karşılığında, 2.58 Alman Markı, 2.09 tsviçre Frangı ve 7.89 Fransız Frangı ödenen dolara kadar geriledi. Hafta sonuna doğru küçük bir toparlanma gösteren altın fiyatlan 393,5 dolarda karar kıldı. Bazı borsa ilgilileri dünya altın fıyatlanndaki düşmenin önümüzdeki hafta süreceği görüşünü savundular. Türkiye'de ise önceki hafta başında 28 bin lira sımrını zorlayan Cumhuriyet altını tlyatlan, geçtiğimiz hafta ortasına kadar sürekli olarak düştü. 26 bin 900 liraya kadar gerileyen Cumhuriyet altını, perşembe günü ani bir sıçrama yaparak 27 bin 300 liradan işlem gördü ve bu hafta 27 bin 500 lirada karar kılınarak kapandı. olması aşaması. Türkiye'de de sırayla bu aşamalar yaşandı. Bu yüksek enflasyon döneminin pratik olarak işlevi, ücret artışlarının fi(Ankara Üniversitesı SiyasalBil yat artışlannın gerisinde kalması ve reel ücretlerin düşürülmesi, bu giler Fakültesi eski öğretim şekilde kaynak kullanımında az gelişmiş ülkeler için daha uygun olüyesi) duğu düşünülen bir fiyatücret ve faiz haddi yapısının oluşmasına tlhan Tekeli zemin hazırlanmasıdır. Enflasyonun bunalım öncesi döneme göre (ODTÜ Şehir ve Bölge Ptanla çok yüksek bir düzeyde istikrar kazanması ve ihracatın da belirli ması Bölümü öğretim üyesi) bir doygunluk duzeyine erişmesi iktisat politikasını yönlendirenleri ciddi sorularla ve sorunlarla karşı karşıya getirmektedir. Burada döGalip Yalman (ODTÜ Kamu Yönetimi Bölü viz kurunu tekrar değerlenmeye bırakmak iktisat programının mantığına aykındır. Enflasyon düzeyini daha aşağılara çekmek için çok mü eski öğretim görevlisi) Sağdan sola Oktar Tiirel, Korkut Boratav, llhan Tekeli ve Galip Yalman, Osman Ulagay'ın sonılannı ysnıtlarken. Son yıllarda^ Türkiye ekonomisinde verimlilik artışı sağlanamadığı içi toplumun reel gelir düzeyinde ve dolayısıyla refahında meydana gelen gerifemeler giderilememiştir. katı bir daraltıcı politika uygulanması da çok yoğun politik ve ekonomik tepkilerle karşılaşacağı için mümkün görünmüyor. Bu arada şunu da söylemek gerekiyor: Durgunluk içinde enflasyon dediğimiz süreç bütün az gelişmiş ülkelerde gördüğümüz gibi Türkiye'de, son derece güç kazanmıştır. Yani fiyat hareketleri belirli bir yavaşlama temposu içine girdiği zaman normal olarak üretim düzeyinde bir hareketlenme beklenirken, bu çok geç ve güç olmakta, dolayısıyla enflasyon oldukça yüksek düzeylerde kalırken, üretim yerinde saymakta, hatta gerileyebilmektedir. Bu konuda Türkiye'nin gösterdiği resim de gelişmekte olan ülkelerde ve hatta bazen gelişmiş ülkelerde gördüğümüz resme oldukça yakındır... SORU Ekonomide yapı değişikliğini sağlama açısından nasıl değertendiriyorsunuz son üç yıldaki uygulama>ı Sayın Türel? TÜREL Bu konuyu belki iki başlıkta ele almakta yarar var. Bunlann birisi üretim yapısı, diğeri ise sermayenin yapılaşması olayı. Üretim yapısının değişmesi anlamında Türkiye'nin neyi üretip neyi üretmediği konusunda üç yıllık uygulama sonucunda, belirli bir değişimle karşı karşıya kaldığımız açıktır. Ancak bunun bir yapı değişimi olarak adlandınlabilmesi için herşeyden önce sermayenin yapılanmasını da etkilemesi, yani yeni sermaye birikimi programlarının eski sermaye yapısından farklı bir yapı oluşturması söz konusu olmalıdır. Aynı zamanda bu sermayenin yeniden yapılanması olayı belirli bir verimlilik artışı olayıyla beraber gelmelidir. Öyle ki istikrar paketinin, kaçınılmaz olarak toplumun reel gelir ve refah düzeyinde yol açtığı gerileme giderilebilsin. Oysa Türkiye'de bu da olmamıştır. SORU Peki, 1982'nin ikinci yansından sonra istikrar programından sapıldığı ve bu nedenle bazı olumsuz sonuçlann ortaya çıktıgı >olundaki iddialara ne diyorsunuz? TÜREL Ben bu iddiaları geçerli bulmuyorum. Çünkü bu tür istikrar programlarının belli aşamalarında emprovizasyon olarak niteleyebileceğimiz çabalar programı genel doğrultusundan sapmadan çatışan toplumsal ve ekonomik çıkarları arasında denge arayarak bazı ara yolları deneme çabaları çok gorülmüştur. Pek çok ülkede görüldüğü gibi bu programların uygulanmasında düzeltmeler yapmak için idari tedbirler giderek artan oranda uygulanmıştır. Örneğin Brezilya'da 1979 yılında para basar gibi ekonomiyle ilgili kanun ve kararname basıldığını o dönemin gazeteleri yazmıştı. Bu tür düzeltmeler, emprovizasyonlar modelden sapma anlamını taştmamakta, tersine uygulanan modelin sınırlarına yaklaşması nedenivle zorunlu olarak basvurulan bir yöntem olmaktadır. Yani istikrar programı politikalan fıilen tıkanma noktasına gelmiştir. Şunu da hemen belirteyim ki eğer bugün ihracat artışı ve enflasyon konusundaki rakamlar çok daha olumlu olsaydı bile büyüme ve yapısal değişme sorunlarının gündeme gelmesi gene önlenemeyecekti. Bizim için düşündürücü olan husus, istikrar politikalannı oldukça uzun bir süre Türkiye'de iktisat politikalan tartışması üzerine gölgesini düşürmesi ve gelişmeyle, büyümeyle ilgili soruları ikinci plana düşurmesidir. Büyüme ve yapısal değişme sorunlarına gereken öncelik verilmediği sürece istikrar politikalanna bir alternatif arama çabalar^ da sürecektir. Dolar yeniden düşüyor Ulagay sordu, Türel yanıtladı: Türkiye'de üç yıldır uygıılanan istikrar prograım tıkanma noktasında "Ekonomide Diyalog" bu hafta dört bilim adamınm katıldığı bir SORU Bu programın başlıca amaclanndan biri ice döniık ekoaçıkoturuma dönuştü. Dr. Oktar Türel, Doç. Dr. Korkut Boratav, nominin dışa açüması ve ihracatın artınlması idi. Bu alanda ne öltlhan Tekeli ve Galip Yalman 'ın, son yıllarda ülkemizde uygulanançüde başan sağlandı Sayın Türel? ekonomi politikalarma alternatif aramanın gereği ve yöntemi ko TÜREL Uygulanan politikalar ihracatta belli bir artış sağlanusundaki tarttşmalartmn ilk bölümünü bugün sunuyoruz. mıştır. Burada Türkiye'nin elde etmiş olduğu ihracat artışı başanSORU Sayın Türel ilk soruyu size yöneltmek istiyonım. Ünlii 24 Ocmk kararlannın ya da istikrar programının uygulamaya konmasından bu yana üç yılı aşkın süre geçtiği halde bu kararlann ekonoıniye getirdikleri ve götürdükleri hâlâ tartısılıyor. Bu arada seçimkr öncesinde alternatif bir ekonomi politikası arayışının gündeme getirilmesini isteyenier de var. 24 Ocak karariarına sahip çıkanlar, çıluş yolunu bu kararlann tavizsiz uvgulanmasında görürken ekonominin birçok bakımdan tıkanma noktasına geldiğini ileri sürenJer, demokrasi içiııde sagtıklı büyümenin sürdüriihnesi için mutlaka alternatif ekonomi politikalarının gerekli olduğunu ileri süriiyortar. Ben size önee 24 Ocak kararlannın başan hanesinde ihracattaki artıştan. enflasyondaki gerilemeden ve ekonomide yapı değişikliğinden söz edenlerin bu iddialannı nasü karsılıyorsunuz, onu sonnak istiyonım. f sı, istikrar programı uygulayan diğer ülkelerde izlenen sonuçlara azçok yaklaşmaktadır. Az gelişmiş ülkelerde ihracatın esnek olmadığı ve artmayacağı yolundaki kötümser bekleyişler Türkiye'de de gerçekleşmemiştir. Ancak bütün az gelişmiş ülkeler topltıluğunun bu bir durumda kapadı. Doların dünya piyasalarındaki düşüşünün yeniden başlaması, Türk Lirasımn dolar karşısındaki değer kaybının duraklamasına neden oldu. Önceki haftayı 246.80 lira düzeyinde kapayan dolar, geçtiğimiz hafta Türk Lirası karşısındaki değer kayıplanyla 246 liraya kadar geriledi. Çarşamba günü yeniden yükselme eğilimi gösteren dolar, haftayı 246.25 lira düzeyinde kapadı. Alman Markı ise dünya piyasalarında dolar karşısında değer kazanırken, Türk Lirası karşısında da hafta boyunca 55 kuruşluk bir ilerleme gösterdi. Pazartesi günü 94.85 liradan işlem gören mark cuma günü 95.40 liraya kadar yükseldi. Rekabetçi devalüasyon yöntemiyle Türkiye'nin vardığı nokia ihracat artışının bir sınıra yaklaştıgım göstermektedir. TÜREL Bildiğiniz gibi istikrar politikası deyimiyle biz fiyat istikran ve ödeme dengesi konularında kalıcı bir iyileşme sağlamayı amaçlayan geniş kapsamlı tedbirler bütününü anlıyoruz. Bu tanım içinde düşUndUğümüzde istikrar politıkaiarı uygulama gereğinin zaman zaman bütün ekonomilerde bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığını izliyoruz. Bu istikrar programı paketlerinde genellikle daraltıcı para ve maliye politikalanyla reel döviz kurunu düşürmeyi amaçlayan politikalar uygulanıyor. Türkiye'de 1980'de başlayan istikrar progranu uygulamasının ise bu tanım içindeki istikrar programlarından aynlan önemli bir yanı var. Bu sadece gelip geçici bir istikrar gereğine cevap verecek bir program olarak değil, Türkiye ekonomisinde kaynak tahsisini kapsamlı biçimde değiştirecek ve dünya ekonomisine daha uygun bir kaynak tahsisi sürecinin sağlanmasına yol açacak bir tedbirler bütünü olarak uygulandı... Oktar Türel: Türkiye'de de durgunluk içinde enflasyon olayı yaşanıyor. Enflasyon belli bir oranın altına çekilemezken, üretimde beklenen hareketlenme bir türlü gerçekleşmiyor. tür rekabetçi devalüasyonlarla beslenen ihracatı artırma çabalanna birlikte yönelmesi durumunda ortaya çıkacak tablo pek parlak olmayacaktır; bu tür ihracat artışlan bir tıkanma noktasına gelecektir. Bugün birçok yazar Doğu Asya Ulkelerinin uyguladığı ihracatla gelişme politikalarının bütün az gelişmiş ülkeler için geçerli bir model olmayacağını yazmaktadır. Türkiye'de de 1983'lerde eriştiğimiz nokta, Türkiye'nin reel döviz kunınu bugünkü düzeyde tutmak kaydıyla artık çok fazla ihracat artışı sağlamayacağını göstermektedir. SORU Reel döviz kunı derken... TÜREL Reel döviz kuru deyimiyle kastettiğimiz şey dış ticarete konu olan mallann fîyatlannın yurtiçi tüketilen malların fiyatlarına oranıdır. Dolayısıyla reel döviz kurunun düşmesi ihraç mallarının yurtiçi malların fiyatına göre ucuzlaması demektir. bir tartışma ve mücadeleden sonra, geçtiğimiz hafta pek "mutlu" olmasa da "son"a ulaştı. Yüksek Hakem Kurulu'nun çarşamba günü yapılan toplantısında oy birliğiyle alınan karar, işçilere brüt 3000 lira avans verilmesi şeklinde oldu. Tarafların tümünün beklediği sınırlan aşan ek zam tartışması da, "ka NELER OLDU? Ek zam" konusu uzun süren zasız belasız" kapatılmıs oldu. zam "eksik avans" oldu "Ek Ek bordrodan, vergilendirme sorunlarına kadar değişik hukuki tartışmalara yol açacak 'avans'ın vatandaşı ilgilendiren bölümü eline geçecek net paraydı. Ek zam, vergi sigorta derken, kırpılarak, "eksik avans" halinegeliyor, net 16001900 liralık katkısıyla bütçelerde önemli bir değişiklik yaratmıyordu. Toptan eşya fiyatlan aldı yürüdü Ticaret Bakanlığı toptan eşya fiyatlan endeksi geçen hafta içinde açıklandığında, toptan fiyatların yine başını alıp gitmeye başladığı görüldü. Ticaret Bakanlığı'nın belirlemelerine gore toptan fiyatlarda geçtiğimiz yılın eylul ayından bu yılın eylülüne kadar görülen artış, yüzde 32,5 Ticaret Bakanlığı geçinme endekslerine göre ise geçtiğimiz eylül ayında perakendefiyatiardaki artış, geçen yılın eylülüne göre yüzde 31.2 oranında. İstanbul Ticaret Odasının yine geçtiğimiz hafta içinde açıkladığı toptan eşya fıyat artışı, eylülden eylüle geçen 12 aylık süre için, yüzde 30.3 olarak belirlenmişti. Ticaret Bakanlığı'nın izlediği toptan eşya fiyatlan endeksine göre, bu yılın eylül fıyatları da ağustos ayına göre yüzde 2.4 oranında artış gösterdi. Ticaret Bakanlığı toptan eşya fiyatlan ve geçinme endeksleri ile tstanbul Ticaret Odası'nın toptan eşya fiyatlan ile ilgili haberler gazetelerde, Yüksek Hakem Kurulu'nun "oybirligi ile brüt 3000 Hra avans," karannı almak üzere toplandığı gün yayınlanıyordu. Yarın: Alternutif politikalar ~ Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi 3«fasikül yarın cıkıyor! Türkiye'yi öğrenmek için özgün bir kaynak: Bilim adamlanmız, yazarlanmız, sanatçılarımızdan oluşan 120 kişilik yazı kadrosu. Türkiye'yi öğrenmek için yetkin bir kaynak: Bu yazı kurulunun yıllar süren çalışmasının ürünü. Türkiye'yi öğrenmek için kapsamlı bir kaynak: Toplumumuz üzerine her konuda derinliğine bilgi. Fotoğraflar, belgeler, çizelgeler... Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi: Türkiye'yi öğrenmek için vazgeçilmez bir kaynak. Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi'ne giderek artan bir ilgiyle sahip çıkan aydınlarımıza, öğretmenlerimize, öğrencilerimize teşekkür ederiz. 3 fasikülle birlikte, ek baskılan yapüan I. ve 2. fasiküller bayilere yeniden verilmiştir. BaşbakanVardımcısı Baykara KÇ grubunun borcunun 120 milyara yakın olduğunu söyledi. Giineş Gazetesi karar kapsamı dışında bırakıldı. Maliye Bakanı: Karar Ekonomik Kurul'da alınmıştır, hayırlı olsun. RAFET GENÇ KENAN MORTAN ANKARA Halen Hazine elinde rehin olan KozanoğluÇavuşoğlu grubu tüm borçlan ile birlikte dün Ziraat Bankası'na devredildi. Karar Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara tarafından Cumhuriyet'e açıklanırkeı:, Baykara, "Grubun mal varlıgı borcunu karşılayabilecekfir. Toplam borç 120 milyara yakındıı." dedi. Baykara, KozanoğlaÇavuşoğlu grubuna KozanoğluÇavuşoğlu grubu Ziraat Bankası'na devredildi dahil 27 şirketten Güneş gazetesinin ayrı tutulduğunu da açıklamasına ekledi. Buna göre KozanoğluÇavuşoğlu grubuna dahil 26 şirket ve Hisarbank Ziraat Bankası Yönetiminde görev yapacak. Ancak 7 milyar borcu olan Güneş gazetesi karar kapsamı dışında tutuldu. Uzun bir süredir Maliye Bakanlığı Hazine Genel Sekreterliği'nce borç ekspertiz çalışmaları sürdürulen KÇ grubunun borçlan kesinleşti. Buna göre 104 milyarlık temel borcun yanı sıra, şirket aktiflerinde gözuken 16 milyarlık borç daha ortaya çıktı. Borç saptamasından sonra Maliye Bakanlığı teknisyenleri KÇ grubunun devrine ilişkin 5 seçenek geliştirdiler. Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu tarafından Ekonomik Kurul'a göturulen seçenekler içinden grubun tum borçları ile birlikte Ziraat Bankasına devri formülü benimsendi. Bu formül için özellikle Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'nun ısrar ettiği öğrenildi. Bu arada Ekonomik Kurul'da yapılan göruşmelerde ivedi çözum bulunamaması halinde borçların daha da artabileceği ifade edildi. Özellikle 14 mart 1982 tarihinde "Mali bünvesi ciddi bir bir biçimde zayıfladığı" gerekçesiyle yönetimine maliye Şevket Yılmaz: Yeni parlamento îşçî sorunlarına eğilmeyecekse gelmesin Türkİş Başkanı TGS Ankara Şubesi kongresinde yaptığı konuşmada, "Basın Yasasf nın tashih edilmesi için" tüm basın mensuplarını göreve çağırdı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz 6 kasımdan sonra oluşacak parlamentonun özgür sendikacıhğa gerekli önemi vermesini isteyerek, "Eğer işçi sorunlarına gereği gibi eğileceklerse gelsinler yoksa gelmesinler" dedi. Yılmaz, basın özgürlüğünün tum özgürlüklerin temelini oluşturduğunu belirterek, "Basın Yasası'nın tashih edilmesi" için tüm basın mensuplarını göreve çağırdı. Yılmaz. TGS (Türkiye Gazeteciler Sendikası) Ankara Şubesi'nin 11. olağan genel kurulunda yaptığı konuşmada, yeni gelecek hukümetten 5 maddelik istekleri olduğunu belirterek bu 5 maddeyi şöyle sıraladı: • Gelir dağılımını adil bir >a. pıya oturtmalıdır. • Kurulacak hükümet siyasal banşı kurmalıdır. • Ekonomik canlanmayı sağlamalıdır. • Doğruya inanmama kompleksine girmenıelidir. • Sosyal içerikli yasaların tadilini ve lashihini yapmalıdır. "Sosyal içerikli yasalarda eğer değişiklik >apılacaksa bunu müşterek yapacağız" diyen Yılmaz, Türkiye'nin bir geçiş dönemi yaşadığını hatırlattı ve Türkİş ile basının, dönemin en az zararla kapatılması için çaba gösterdiğini kaydederek, "Geçici dönemin geçici rahatsızlıklanndan daha az zararla çıktık" şeklinde konuştu. Basın özgürlüğü konusunda da konuşan Yılmaz, Basın Yasası'nın tashih edilmesi için tüm basın mensuplarını göreve çağırarak, "Gecmişi siz biliyorsunuz. Siz kalemlerinizle yazdınız. Geleceğe de kalemlerinizle ışık tutacaksınız" dedi. Cumhuriyet Dönemi "Yılük abone" imkânından yararlanın! Yıllık abone"nin avantajlan: • Aboneler 52 fasikül için 7800 TL yerine 5850 TL ödeyeceklerdir. • Abonelere I. yılın cilt kapaklan ücretsiz olarak gönderilecektir. • Aboneler fiyat artışlanndan etkilenmeyeceklerdir. Ansiklooedisi Türkiye Nasıl "yıllık abone" olacaksınız? PERKA AŞ.'nin, Yapı ve Kredi Bankası Çemberlitaş Şubesi 2364 no'lu hesabına bir yıllık abone bedeli olan 5850 TL'nı yatırmanız ve banka dekontunun fotokopisini adresinizle birlikte bize göndermeniz yeterlidir. Cumburtyet Dönemi Türttfye Ans&iopedisi bir tletjştm yaymuhr. Mersin'de alabora olan RoRo gemisinin batış nedeni araştırdıyor MERSİN, (Cumhuriyet ) Mersin Limam'nda yuk boşaltırken alabora olan D.B. Deniz Nakliyat'ın İbrahim Baybora isimli RoRo'sunun batış nedeni araştırılıyor. Geminin batış nedeni ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere DB Deniz Nakliyat Genel Müdürü emekli kurmay albay Fethi lşın. RoRo Mudürü Teoman Akın, Denizcilik Bankası KurtarmaMüdüru Faruk Polat.Teknik Genel Müdür Yardımcısı Faruk Özbek de Mersin'e geldiler. başlanacaktır. Tabii bu uzun sürecektir" dedi. Genel Müdür Fethi lşın, olaGeminin batış nedeni ile ilgili yın üzücü olduğunu belirterek, görüşlerini de açıklayan Genel "Böyle bir olay ilk kez oluyor. Müdür, ilk tahminlere göre, geDenizcilik tehlikeli bir meslektir. minin 30 derece sancağa yatarak Bu olay bizim için büyük bir eğim kazandığını, bu nedenle şanssızlık. Can kaybının olması yüklerin kayarak dengenin bozul bizi üzerken, olayın gundüz duğunu, ancak kesin sonucun meydana gelmesi büyük bir fa bilirkişi heyetinin çalışmalan sociayı önledi. Gemi sigortalıdır. nucu ortaya çıkabileceğini söyKurtarma çalışmalarına hemen ledi. tletişim Yaymlan/Perka A.Ş. Klodferer Cad. tletişim Han. Cağaloğlu İstanbul Tel.: 520 14 53 520 14 54 • 520 14 55 ce el konulan Hisarbank'ın borç tutannı artırdığı ifade edildi. El konuluş tarihinde kamuya 9 milyar lira borcu olan Hisarbank'ın önceki günkü tarih itibariyte borcunun 33 milyar liraya ulaştığı saptandı. KÇ grubunun tum mal varlığı ve borçlan ile birlikte Ziraat Bankası'na devredilnıesi sonrası bu devrin banka nezdinde mali ve yonetim sorunlarına yol açmaması için bazı ara önlemlerin alınması da kararlaştırıldı. Buna gore şirketler içinde battal durumda bulunan ve üretiminin surdürulmesinde yarar görulmeyen kuruluşlar ya satılacak ya da piyasaya devirediecek. Bilindiği gibi önceki gün Milli Güvenlik Konseyi'nin kabul ettiği 60 sayılı kararname ile bu tur şirketlerin devredilmesi mümkün olabiliyor. Sözkonusu yasanın geçici 3. maddesi, "Tesekküllerin Kamu İktisadi Kuruluşlarının ve bağlı ortaklıkların faaliyet alanlan dışında kalan ve normal piyasa koşullan içinde çıkanlmalan mümkün olan iştirak paylarının devir ya da tasfiyesi bu kanunun yürürlüge girdiği tarihi izle>en 3 yıl içinde bitirilir." diyor. Ziraat Bankası'na devre ilişkin kararın en önemli yanı yaklaşık 7 milyar borcu bulunan Güneş Gazetesi'nin karar kapsamı dışında tutulması oldu. Güneş Gazetesi eskiden olduğu gibi piyasa ekonomisi içinde bir anonim şirket olarak etkinliklerini yürütecek. Ancak söz konusu gazetenin yayınlayıcısı durumunda olan Güçlü Yayıncılık A.Ş.'de rehin durumda tutulan hisse payı yüzde 60 olduğundan şirketin olağanustü Genel Kurul'a giderek yeni bir sermaye kompozisyonuna kavuşturulması bekleniyor. Aynı karara KozanoğluÇavuşoğlu A.Ş. ile aynı grubun içinde yer alan Odibank da kapsam dışı tutuldu. Bilgisine başvurduğumuz Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu da "Karar Ekonomik Kurul'da alınmıştır. Hayırlı olsun" diyerek şöyle devam etti: "Karar alınmıştır. Bu bir prensip kararıdır. Bundan sonra aynntılann tespiti başlıyor ki, esas zor olanı da budur. Bir geçiş süresinde Maliye el'an sorumlu olacaktır. Kararname hazırlanıp onaydan geldikten sonra Ziraat Bankası gerekli işlemleri yürütecektir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle