Katalog

22 EKÎM 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURtYET/5 Ozetle Oraloğlu Tiyatrosu Âlmanya yolunda Munih Belediyesi'nin çağnh5i olan Oraloğlu Tiyatrosu, 13 kasım günü 13 kisilik bir toplulukla Almanya'ya hareket edecek. Oraloğlu Tiyatrosu, Federal Almanya''da Lale Oraloğlu'rutn yazdığı "Alman Gelin " adu oyunu sunacak. 198485 sezonu içinde de daha uzun bir Abnanya tumesi planlayan topluluk, bu tumede yine Lale Oraloğlu 'nunyazdığı 'BeşıkSözlusü"adlı çocnk oyununu da sahndeyecek. GORDUK KONUSTUK Yalcm Peksen "BM işin sırrı kafa.. Yani akıl.. Kim isterse... Devlet adamlartyla bile imtihan olabilirim kafa bakımından... Birinci olurdum.. Kim gelirse gelsin" "Galata Köprüsü'nü satamadım. Polisler yakaladı, olmadı o iş. Ama eğer yakalanmasaydım mutlaka olacaktı" 100. Y1L KONSERİ 1893 yıknda açılışı yapılan Metropolitan Operası salonunda, 26 eylulden beri BerHoz'un "TroyaJılar" adlı operası sahneleniyor. Ama bu geceki "100. yıl konseri" 8 saatlik bir opera şöteni olacak. Olimpiyatların açılışı 1984 Los Angeles OUmpiyat oyunlannm açılışı Frank Sinatra ve Julio Iglesıas tarafından yapüacak. 100.000 kisi alabüen Büyük Coliseum adü stadın da açılışı saytlan bu ortak konsere son yülartn en önemü müzik oylanndan btri olmaya aday gözüyle bakıhyor. Söiün Osman "Oyumu Turgut (Özal) Bey'e \erecegım. Onu sevi>orum" diyor. (Fotoğraflar: MEHMET AKlF) "Tövbekar" dolandırıcı eski mesleğini anlattı: Siyasi parti liderleri tarafından başlatılan "Boğaz Koprusu satılsın mı, satılmasın mı?" tartışması, gazetecilerın aklına bir zamanların ünlu dolandırıcısı Sulün Osman'ı getirdi. 20 yıldan bu yana "tövbekâr" olan Sulun Osman (Osman Sulun) THA muhabirıne "Köpnıyu satmak benim tşimdir. Bu iş domates satmaya benzemez. Kopnı kolay satılmaz. Saf alıcı, özel beceri şart" dedi. Bu son çıkışıyla bir süre daha belleklerden sılmmeyecek olan Sulun Osman'la "eski meslegi" uzerine bir konuşma yaptık. Osman Be> bu işe...yani dolandıncılığa nasıl başladınız? İlk olarak otuz beş sene evvel Fatih'te bir evde basladık. Ama dolandırıcıhk maksadıyla degil... Kıralamak maksadıyla. Ev arıyordum. Evi bulduk. Bir iş çıktı...para lazım oldu Evsahıbi, nasıl olsa kiracısı olacağım diye bana beş yuz lira verdi zamanın parasıyla.. Çok buyük paraydı.. Beş yuz lırayı görünce dayanamadım, sıvıştım. Bu tatlı geldi.. tşte ondan sonra tramvay ışıne basladık. Otuz beş sene evvel... Kaç tane tramvay satünız? Bir tramvay işi yaptık. Bir Emmönu saati. Sonra Galata Koprusü işi . Küçük Ressamlar Kııpası Caddebostan Güzel Sanatlar Atölyesi ve Galerisi, topüımda sanatsever bir kitle oluşturmak amacıyla, 615 yas çocuklan arasında "1. Kuçuk Ressamlar Kupası" adlı bir resim sergisi diızenledi. ' 'Bir Tatıl Anısı" konuKültür Servisi ABD'nin bi sergide birinci, ikinci ve üçun New York kentinin ünlü Metrocu'ye verilecek öduller dışmda, politan Operası, bu gece kurulusergilenmeye değer görülen 50 şunun 100. yıldönümtınu kutluresim sahibine birer seramik ku yor. Bu gece duzenlenecek 100. pa armağan edilecek. Katılma yıl galasında, Amerikah opera süresi 30 ekimde sona erecek ser tutkunlanna 2 bölümden oluşan ginin 7 kasımda yapüacak açılıs 8 saatlik bir opera şöleni sunuve kupa törenine yansmaya ka lacak. Galada, son 40 yılın birtılan tüm çocuklar çağnk. Ser çok tanmnuş opera sanatçısı birgiye gönderilen resimler Tekin biri ardı sıra sahneye çıkacak. Artemel, Ramıs Aydın, Semra . ' Ertan, Cahit Guraydın ve AhYıllaran deneyimi met Kbksal'dan oluşan bir seçici kurulca değerlendirilecek. öte yandan, Metropolitan, yeni mevsimi 26 eylül pazartesi gecesı Hector Bertioı'un beş saatlik "Troyahlar" operasıyla açtı. Dev bir yapım olarak sahnelenen "Troyalılar"ın başrollerini Soprano Jessye Nonnan, Mezzosoprano Tatiana Troyanos ve Tenor Fiacido Domingo paylaştılar. Metropolitan Operası 100. kuruluş yılını kuüuyor gerçekleştiriliyor ve Lorillard"lar, Schnyler'ler gibi eski New York ailelerince yönetiliyordu. Ne var ki, uikedeki "Yeni" pararun Vanderbilt'ler, Morgan'lar ve GouM'lar gibi temsılcileri, eski "soylu"lara karşı ekonomik mevzilerin yanı sıra kültürel mevziler de kazanmanın savaşı içindeydiler. Nitekim, 1880'de bu yeni grubun 65 üyesi, bir "Metropolitan" opera binası yaptıracaklannı açıkladılar. Metropolitan Operası, 22 Ekim 1883 gecesi Gounod'nun "Fa«st"uyla görkemh bir biçimde açıldı. Ancak bu görkem, sanattan çok, zenginlik ve gösterişten kaynaklanıyordu. Bir New York gazetesi şöyle dile getiriyordu bunu: "Metropolitan'da ortaya serilen altının göz alıcılı|ında bir yenilik vardı, ama bu goz alıcüık Müzik Akademisi'ndeki ağıruğı tasımaktan uzak"Tristan ile tsolde"nın ilk sahnelenışi dolayısıyla da Mahler'i ABD'ye getirdi. Metropolitan sahnesı, ilk yıllarında, 1903'ten 1921'e kadar tam 607 kez söyleyen Caruso dışında unlü kolaratur soprano Nellie Melba'yı, tarihin gelmis geçmiş en coşkulu Carmen'lerinden Eırnna Calve'yi, büyük Wagner sopranosu Lilli Lehmann'ı ağırladı. 19101930 yılları arasındaysa, Fyodor Şaiyapin, Genddine Farrar, Lauritz Melchior çapında şarkıcılar konuk oldu. Orta sınıfın Sülün Osman: Dolandırıcıhk kafa işi Peki başka bir iş >aptınız mı? Gençliginizde falan.. Ne gibi? Yani normal bir iş.. Çahşmak gibi.. Hiç yapmadım. Hayatta çahşmak nedır bilmiyorum. Zaten zaman olmadı. Gözumuzu açtık bu ış.. Yirmi senedir tovbe ettim diyorsunuz. Nasıl gecindiniz bu sürede. Birikmis paranız mı vardı? Bırıkmış param yok. Ayak ticareti deriz. Alıpsatma.. Kuçük şeyler... Bunu yapıyorum. Ama bak şimdi yağlı bir şey görursem gene kaçırmam onu soyleyeyim. Gene yapar mısınız? Duşerse "Allah bereket versin" derim. Geleni cevirmem ben... Hani tövbe etmiştiniz?. Abi şımdı yağlı bir şey duşerse.. Kendi ayağıyla gelmiş.. "beni ye" diyor.. Ne yapayım.. dayanamam herhalde. İşin yöntemi Osman Bey belli bir taktik mi uyguluyordunuz? Nasıl dolandınyordunuz insanlan? Birisinı dolandırmak istedığim zaman öyle caddeden çekip adi dolandırıcıhk yapmam ben. Sabah erkenden.. Anadolu'dan gelen tren.. vapur.. takıp edeceksın. Inerken bakacaksın.. giyınışi,.. hareketlerı.. enayi demeyeyim de.. saf olacak. "Oooo hoşgeldin.. Nereden?" falan, hemşeri çıkarız. Eğer o kasabadansa. ben köyden olurum. Koydense.. kasabadanım. Anladın mı? Hemen söğuşlemek yok. Önce çay, kahve, yemek ısmarlarım Niye gelmiş, Neyi var? Anlarım hepsini.. "Bu ev benim", "bu benim dukkânım" falan.. Sağı solu gösterıyorum. Oyle hemen kolundan yakalamayacaksın. Yavaş, yavaş... Adamın durumunu, vaziyetini anladım mı, hemen ordek gıbı avlarım. Bellı olur çunku.. Hiç uzulmez miydiniz parasını alınca.. Üzulmezdim.Cebindekiparanın hepsini almazdım. Yiyecek ister.. otel ıster.. Bir kısmını bırakırdım. lhtıyacı kadarını.. Dedim ya, nesi var, nesı yok anlarım diye.. Peki Osman be> bu işlerden iyi para kazandınız mı? Çok iyi para kazandım. Paranın iyi zamanında.. Ne yaptınız paralan? Guzel poker oynarım. Eğlendım Pavyon, bar bile kapattım. Sabahlara kadar.. Saf parasıyta.. Geçmişe özlem Şimdi tövbekâr olmuşsunuz, ama şunu sormak istiyorum. Eski zamanlar mı daha i>iydi, şimdiki zamanlar mı, doiandıncılık bakımından? Eskıden daha ıviydi.. Şu var ki mesela... Şimdi iş aramak için Anadolu'dan akın edenler garibanlar.. Bunun cebindeki para bana yakışmaz. Ayıp olur.. Zaten kovalamıyonım "Duşerse" diyorum. Ben peşinden gitmem. Tovbe etmemış olsam,.. peşinden gitsem.. bugun Boğaz Köprusu'nu bile satacak saf bir vatandaş bulurum. Kaça satardınız Bogaz Kopnısu'nu? Şımdıkı parayla mı? Köpruyü.. en az on milyon kaparo alarak.. "muamelesi daha sonra" derdim. Bir ay sonra mesela.. Kaparoyu ahr, giderdim.. Arasın da bulsun beni.. Peki eski zamanlar neden daha iyiydi?.. Demin orada kalmıştık. Abi o zamanlar Anadolu'dan adam geldi mi, çank yükluydü. Eşek yukuyle para olurdu.. Şimdi gelen gariban.. Dolusu gelse de yaramaz.. Şimdi Anadolu'dan gelen senibeni dolandınr.. öyle uyanık . Sizi hiç dolandırdılar mı? Yok. Ben hoca sayılırım. Benı kandırabilirler mi hiç... Satacaktık. olmadı Galata Kopnısu'nu gerçekten sattınız mı? Kaça sattınız? Yok satamadık, ama satacaktık.. Nasıl oldu anlatır mısınız? Bir saf bulmuştum. "Kopnı benim" diye yutturdum Çok parası vardı. Köprünun başında gelenden geçenden.. hepsı benim müzik tapınagı Halk ozanları Ege'de konser verecek Odak noktasının sahnede değil de salonda olduğu bu yıllarda Metropolitan, az provayla ortaya çıkarılan orta karar yapımlarla işi göturdu. Ama 1950'den 1972'ye kadar Metropolitan'ı yöneten müstebit Rndolf Bing, bu kunıluşa gerçek profesyonelliği getirdi. Bing'in zamanında orkestrayı Gtorg Solti, Herbert von Karajan, Leonard Bernstein gibi buyuk şefler yönetti. Sahnede Maria Callas, Birgil NUsson gibi olağanustu şarkıcılar parladı. Rudolf Bing, Metropolitan'ı bir yandan modern operaya yöneltırken, öte yandan da Peter Brook ve George Balanchinc gibi çaplı yönetmenleri bu Yülann deneyimi sonucu ger ü." Metropolitan Operası ancak kurulusa çekmesini bildi. Bu 188485'te yüksek nitelikli Al arada, Metropolitan, Lıncolm çek bir sanat kurumu niteliğine ulaşan Metropolitan Operası'nın man opera yapıtları sahnelemeMerkezi'ndeki yeni binasına da yüzüncü kunîluş yıldönümü, bir ye başladıgında, o güne kadar Bing zamanında gecti. hafif operalar sunan Müzik bakıma, Amerikan operasının Son yıllarda eski züppeliğındoğuşundan bugüne kadarki ge Akademisi'ne ağır basan bir gö den sıyrılan ve orta sınıfın murunüm kazandı. lişimini de simgeliyor. Bilindiği zik tapınağı durumuna gelen gibi, dünyanın birçok ülkesinden Metropolitan Operası'nın şımdigeüp ABD'ye yerleşen insanlann Caruso'dan Lilli lerde tek egemeni, James Levion dokuzuncu yüzyılda kimı önne. Bugun 40 yaşında olan LeTutulan TV dizilerinin baş cü kentlerde kurduklan opera Lehmann'a •vine, Metropolitan orkestrasını oyunculan, reklam piyasasında lar, sığır çobanlanrun yabanıl Ama Metropolitan Operası ilk ilk kez 1971'de yönetti. 1973'te da büyük paralar kazanmaya dünyasmın ortasında insanoğluparlak dönemini 19031908 orkestranın baş şefi, üç yıl sonbasladüar. ' 'Dallas' 'm ünlti JR'/ nun kultüre duyduğu gereksinim arası Heinricb Conried yöneti ra da Metropolıtan'ın muzik yoLarry Hagman, bir gün sureyle ve özlemin birer simgesi olarak minde yaşadı. Conried, Metro netmenioldu. 1981'deyavaşyabir ticaret merkezini tamtmak ve yukseliyordu. Gerçi ABD opera politan'ı yönetmeye koyulduğu vaş sahneleme görevini de üstleorada gösteriler yapmak için tutkusu ve duzeyi açısuıdan özelyıl, mevsimi Enrico Caruso'yla nen Levine, geçtığimiz gunlerde yaklasık 270 milyon Türk Lira likle Almanya ve Avusturya gi198687 mevsıminden başlaaçtı. Ardından, Wagner'in sı istedi. "Hanedan"ın ünlü bi Avrupa ülkeleriyle hiçbir za"Parsifal"ini Bayreuth kenti dı mak üzere Metropolitan'ın sanat oyuncusu Joan Collins ise, man boy ölçüşemedi; ama şında ilk kez sahneleme yurekli yönetmenliğine getirildı. TVde birparfüm reklamına çtk 1960'lann ortalanndan bu yana James Levine, orkestranın dua ve 240 milyon Türk Lirası al teutçesi 100 bin dolann üstunde liğini gösterdi. Gene, "Salome"yı sahneye çıkararak ABD'ye zeyini buyuk ölçude yukseltmedı. olan Amerikan opera toplulukilk Stranss operasını tanıttı. sinin yanı sıra, topluluğa gözlerlarırun sayısı 27'den 144'e yük1907'de "Madama Butterfly" ve den kaçmayan bir sanatsal cidsetdi. "Manon Lescauf'nun Metro dilik getirdi, Metropolitan'ın çaHollyyvood'da dev bir yaptm 1870'ler New York'unda opepolitan'daki ilk sergilenişleri lışmalannı muzik bihmsel araşhazırlanıyor. Bu dev yapımın en ra sanatı Müzik Akademisi'nde onuruna Puccini'yi, 19O8'de tırmalarayöneltti. büyük özelliği de, bastan asağı kadınlar tarafından gerçekleştirümesi. Yapuncüan, yönetmenleri, teknik kadrosu kadınlardan oluşan, ancak adı henuz konmayan fılmde Barbra Streısand ve Jane Fonda da oynamayı kabul ettiler. Kültür Servisi Geçüğimız gunlerde Federal Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen Kitap Fuarı, yeni bir keşfe sahne oldu. tJnlü ABD'li yazar Musahipzade Celal'in "tstanHenry Miller'in adı hiçbir yerde bul Efendisi" adlı oyunu 28 ekim cuma günü Venüs Tiyatro geçmeyen, ancak 194142 yıllarında yazdığı anlaşılan "Opus su'nda sahnelenmeye bashyor. Pistorum" adlı kitabı New Yönetmenliğini Reşit Gürzap'm Yorklu bir yayıncı tarafından ilk yaptığı müzikli güldürü saükez basılarak ortaya çıkanldı. çarşambaperşembecumacumartesi günleri saat 20.30, cuKitabın admı garipseyenlere martesi ve pazar günleri saat de hemen açıklaması yapıldı. 15.00'de izlenebilecek. Bu, Latince "pistor" yani değırmenci sözcuğunden türetilmiş bir "sözcük oyunu"ydu. Fransa'daki yaym haklannı 250.000 frank (yaklasık 7.5 milyon Türk Lirası) ödeyerek satın alan PresA BD 'de her yti birtiyatrosanat ses de la Renaissance Yayınevi yöneticisi Tony Cartano, kitapçısına verilen Eugene O'Neill la ilgili olarak şu bilgileri veriDoğumgunu Madalyası'nm bu ytl ünlü tiyatro ve sinema oyun yor: "Ülkenin birkaç yayıncısı cusu Jason Robards'a verilmesi bu işin peşindeydi. Ama ben kararlaştınldı. Kararm gerekçe ağustos ayında. Grove Press kisinde, Jason Robards'ın ABD' tabı )ayına haariadığı sırada New nin Nobel Edebiyat Odulu sahi York'daydım, bu da berkesten önce davranmamı sağladı. KitaGROVE PKESS. INC.,New York bi tek oyun yazan olan Eugene bın yazıldıgı tarih ve unutuluş O'Neül'in butun dunyada daha nedenleri konusunda gerçek bir UNUTULMUŞTU Henry Miller, jukarıdayeni baskısının kapada fazla tanınmasma katkıda giz soz konusu degil. 1940 >ılın ğı görülen "Opus PistorunTu sipariş uzerine yazmış ve unutmustu. bulunduğu belirtiidi. da Henry Miller, Avrupa'dan 40 yd sonra kitap haline gelen bu yapıttan herkesin yeni haberi oldu. beş parasız ABD'ye döndü. Yayıncısı Knopf da rji durumda deGunler" adlı kitabına çok bengildi. Henry Miller, anayurdun uzerine de, sayfası bir dolardan zeyen, fazla onemsenmeyecek, da Fransa'daki kadar tanınmı "Opus Pistorum"u >azma onesipariş uzerine yazılmış bir kitap Aralannda Aşık îhsani ve Selda yordu. O sıra Hollywood'da risi aldı ve işe koyuldu. Kısa süsöz konusudur. Ama o sıra yaBagcan'm da bulunduğu çağdas Milton Luboviski adlı bir kitapcı rede bitirip paraları cebine attı, zarlık gucunun doruğunda olan halk ozanlan Ege'de bir dUi lanıdı. Ona, bir ramanlar ün yazdığı kitabı da unuttu. Kitap Miller, cinsellik ve yaşam uzerikonser verecek. flk konserutrini lu kadın yazar Anais Nin ıt na el altından piyasaya suruldu, ne görüşlerini Opus Pistorum'22 ekim cumartesi günu Aydm ' «1 koşut metinJer yazdıklaruu ve Holl>Hood'da elden ele dolaştı, da olanca canlılıgıyla orta>a ancak bir eski kitap salıcısının da verecek olan halk ozanlan Anais Nin'in bu metinlerinden koymuştur. Açık saçık kitap daha sonra konser dizisini Söke, uasü vcous crouca" yapıum eline gecmesi için kırk yıl bekledüşkünleri "Opus Pistorura"u mek gerekti. Benim gozumde yaödemfy, Manisa ve Izmir'de sür olnşturduğunu anlatb. Bnnun elden bırakamavacaklardır." zarın "Clich>'de Geçen Dingin dürecekler. Tarihi boyunca Caruso'dan Domingo ve PavarottVye^ Maria Callas'tan Joan Sutherland'e, Toscanini'den Karajah'a hadar yeryüzünün en büyük müzik sanatçılarını kucaklayan Metropolitan Operasu, bugün tümüyle James Levine'nin yönetiminde. "Boğaz Köprüsü'nü kaça satardımz" sorusuna Sülün Osman şu karşdığı veriyor: En az 10 milyon kaparo alırdım. Muamelesi daha sonra derdim. Bir ay sonra mesela.. Kaparoyu ahr, giderdim. Arasında bulsun beni. adamlarımtabii..paratopluyorduk. Polisler yakaladı. Olmadı oiş.. Tam anlayamadım. Biraz açıklar mısınız? Ne parası topluyordunuz? Şımdi koprüyu satacağız ya.. Adam ne yapsın köprıiyu?.. "Bu köpmde gelenden geçenden para alırsın" diye ınandırdım. Benim adamlarım da gehp geçıyor... bana para veriyorlar. İşi bağlı> ordum tam... Polisler gehp yakaladı. Tabii meşhurduk biraz... Komiser tanımış.. "Va> Sulun sen ne anyorsun?" diye geldı. Ben dedim "hiiç, arkadaşı gezdiriyorum".. Adama sordu " N e yapıyorsunuz" diye.. Adam da "Kopruyu alacağım" falan deyince iş ortaya çıktı.. Sizin adamlarınız para \eriyordu.. Ya diğerleri? Normal vatandaşlar para >ermeden geçince kuşkulanraıyor muydu adam?. Abı "saf adam" dıyorum. Senin gıbisine satacak değılız ya . Yani sonuçta satamadınız.. Yok.. Satamadık. ama eğer yakalanmasaydım mutlaka olacaktı o ış.. JR. para babası oluyor Kafa lazım Osman bey bu işin başka bir sırn var mı? Dolandırıcı olmak için neler lazım insanda? Bu işin sırrı kafa.. Yani akıl.. Kim isterse... devlet adamlanyla bile imtihan olabihrım. Hangi konuda? Doiandıncılık mı? Hayır kafa bakımından. Birinci olurdum... Kim gelirse gelsın .. Kadınlar filmi Kaparo bana veter Satsaydınız kaça satacaktınız? Geçmiş zaman.. Uputtum şimdi.. Ama ben kaparo alınm once. "Gerisini sonra verirsin" derim. Kaparo bana yeter zaten.. Peki Eminonu'ndeki saati kaça satmıştınız? Emınonun'dekı saaf. yedi yuz lıraya.. Zamanın parasıyla.. Bına alınırdı Zamanın parasıyla. Osman Be>, neden hep kopnı gibi.. saat gibi.. (ram\a> gibi.. buyuk işler >apı>ordunuz. Daha kuçuk, dikkati çekme>ecek işler yok muydu? Ufak tefek işler adi dolandırıcılıktır. Oyle şeyler olacak ki enteresan olacak.. Benim şanıma yakışacak. Bir ıstımbot sattık Buyuk denız motoru.. Sonra Kadıköv'unde bir at arabası.. Bunu da almak maksadıyla aldım. Parasını vermeden başkasına sattım. Ufak tefek ışlere "pis işler" denz. Meşhur adam olduğum için girmem. Bütun polıs, emniyet benı bılirler. Ufak tefek işler oldu mu. "Bu Sulün'un işi degil" derler.. Bilirler ben ufak tefek işler yapmam. Henry Miller'in unutulmuş bir kitabı 40 yıl sonra yayınlandı OzaPı sevivorum Devlet adamları dediniz de. Seçimler hakkında bir soru sormak istiyorum. Oyunuzu kime vereceksiniz? Sorulur mu? Turgut Bey"e tabıi.. Hangisine ama.. Biliyorsunuz iki tane Turgut var.. Turgut Özal'a.. Kopruyu satacak olan o değıl mi? Evet o.. Koprüyu satacak diye mi oyunuzu ona vereceksiniz? Yoo..Onu sevıyorum. Son sorum şu Osman Bey. Kaç kere yakalandınız? Ne kadar bapiste >attınız? Çok yakalandım. Sayısını bilemem. Cezalanmın toplamı onsekız yılı buluyor. 22 Ekim "tstanbul Efendisi" 28 ekimde ©pus Pistorum BY HENRY MİLLER TARÎHTE BUGÜN Mümtaz Ankan Eugene O'Neill madalyası Jason Robards''ın 13O6 'DA BU6ÜN, &UYÛK RESSAM PAUL CİZ4MNE, 67 yAŞ/NDA,SO6UK/V&/NLI6lNPAN OLOU.İZLEN[MC/ CEMP^^SYCNlST) (ZeS£A*tl/UlLA VE Ö2BLÜKLB PlSSARRO İLE BlHUKrE ÇM/fTM'f, 8ü AKlM/AJ ORTAK UNSURLAeiMDAN' ÇO6UNU YAP/TtARINA YAHSrrM/fr/.AAM CE2ANNE "AN"tN eESMIMI YAPMIYOIİPUJ/<AUCI,DAyANIKLI VE UZUN SUREU ŞEYL£B!N BESSAMIYDt "BüYLJK YfKAMH mBLOSUNU ? YILPA TfLUAML/YAS/i.DEM OLAAI üeSSAht,DOGADAKI CİSİMLEIZİN AHA ÇJ2GlL£*tlNtN, KONI,<Ûe£ i/B SlUND/RLER OUJU ĞUNU SAVUNMUŞ, BSKI GÖlBStpK [/£PERSPeİ TiF ANLAYiÇıMfN OA P/Ş/HA ÇIKAGAK, SUMLARI ."KUBIZM'AKIMININ ONOJLERIN PAUL CEZANNB 5Q YIL ONCE Cumhuriyet Beşinci Tıp kongresi dün Ankara'da açddı Recep Beylerle birçok meb'uslar hazır butunmuşlardır. Refık Beyın nutkundan sonra Reısıcumhur HazretUn ile B.M. Meclısi Reisi Kâzım, Başvekıl tsmet ve Buyuk Erkânıharbıye Reısı Muşür Fevzi Paşalar Hazeratma rıyaset divanınca kongrenın yuksek tazimlenmn arzedılmesı hakkında venlen taknrler okunmuş ve alkışlarla kabul edilmistir. Millî tıp kongresi oğleden sonra saat 14 'te müderrıs Zıya 22 Ekim 1933 Nuri, muteakıben Erzurum meb'usu Hakkı Şınasi Pasaların reısliğı altında topianmış ve profesör Akil Muhtar Beyîn "içmeler ve maden suları ve kaplıcalar ve tedavi tatbıkatı" hakkındaki raporunu ve rapor etrafında verdiği izahaıı dınlemıştır. îkmcı defa soz alan Akil Muhtar B. yurutulen mutalealar hakkındaki fîkirlerini söylemış ve beş dakika istirahatten sonra serbest tebligata geçilmistir. 19331983 25 >ra«dcnb«n f» pıUtı fıVımlerln eo (uıcli . «a muaıual Ankara (A.A.) Beşmcı rnillî Turk tıp kongresi bugün saat 11.30'da B.M. Mecltsi salonunda Sıhhat ve tçtimaî Muavenet Vekili müderrıs, doktor Refik Beyın nutku ile açılmıştır. Kongrede B.M. Meclısı Reisi Kâzım Paşa Hz. ile Dahiliye Vekili Şükru Kaya ve C.H. Fırkası Umumî Kâtibi Kutahya meb 'usu ROMA ATESLER İCİNDE