25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER denlerle iletişim teknolojisi büyük bir güncellik kazanmıştı. Veri bankacılığının, enformatik endüstrisinin ve uydu ile haberleşmede alt yapı üretimlerinin geliştiği ülkelerde ekonomik alanda büyük değişiklikler oluyordu. Amerika'da 1982yılında iletişim piyasasının çeşitli dallannda harcanan paraların 21 milyar doları geçtiği ve 1990'da da bu sayının 103 milyar dolara yükseleceği anlaşılıyordu. Demek ki sekiz yıllık artış oranı °!t 490 olacaktı. Bunun yanı sıra da çalışan nüfusun yansının iletişim alanında ve üretiminde gorev aldığı görülüyordu. Böylece iletişimin ve haberciliğin yarının ekonomi düzeninde çok ağır basacak bir dal olduğu ortaya çıkıyordu. Hele askeri amaçlarla üst düzeyde casusluk için dünyanın çevresinde dolasan uydulann yapımında ve bunlardan alınan bilgilerin değerlendirilmesinde görev alan kimselerin rolleri göz önünde tutulduğu zaman iletişimin işlevleri daha çok belirgin oluyordu. ÜLKELER ARASINDAKt DENGESİZLtK İletişim alanındaki bu gelişmelere yakından bakıldığı zaman da ülkeler arasındaki bir dengeden çok uzak bulunulduğu görülüyordu. Bugün iletisimde iki çeşit dengesizlikten söz edilebilir: Biri gelişmiş ülkelerle Üçüncü Dünya ülkeleri arasındaki dengesizlik; öteki de enformatik ve iletişim alanında çok gelişmiş ülkelerle endüstrileşme yolundaki ülkeler arasındaki dengesizlik. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık ^o 70'i Üçüncü Dünya ülkelerinde yaşar. Buna karşılık bu ülkelerdeki iletişim araçlarının sayısı dünyadaki araçların sayısına oranla şöyledir: Televizyon vericilerinde °7o 5, televizyon alıcılannda Vo 12, radyo alıcılarında % 18, radyo vericilerinde % 27, kağıt tüketiminde "fo 9, gazete baskılarında % 17. Üçüncü Dünya ülkeleri iletişim alanındaki bu yoksulluğu aşıp da gelişmiş ülkelerin bugünkü düzeyine geldikleri zaman onlar kimbilir hangi düzeyde olacaklardır. Yoksul ülkeler hep yoksul kalacağa benziyorlar. Enformatikte, iletişimde ve veri bankacılığında çok gelişmiş ülkelerle Avrupa ülkeleri arasında da derin uçurumlar vardır; Avrupa bu alanda geri kalmıştır. Fransa, Ingiltere ve Almanya büyük aşamalar yaptıkları halde Amerika'dan kat kat geri durumdadır. Bizim gibi olan ülkelerin durumu daha d a kötüdür. Biz geri kalmış ülkelerin durumunda değiliz. Ama, iletişim teknolojisi alanında hiç de gelişmiş sayılamayız. Biz az endüstrileşmiş veya endüstrileşme yolunda bir ülkeyiz. Ne Üçüncü Dünyanın içindeyiz, ne de çok gelişmiş ülkelerin arasındayız. Bizim durumumuzda olan başka ülkeler de var. Bütün Lâtin Amerika bizim durumumuzda. Seminere katılan Bolivyalı ünlü iletişimci Luis Ramiro Beltran bunu çok iyi belirtti. Yunanistan, Portekiz, lspanya gibi ülkeler de bizim durumumuzdalar. Biz elitişim yanşına ayak uyduramıyoruz. Ncyapsak bu koşullar altında geri kalmaya mahkumuz. O halde biz de bizim durumumuzda olan endüstrileşme yolundaki ülkelerle birlikte ortak sorunlanmıza eğilmeliyiz. YÖIŞELDİĞİMtZ DOĞRULTU Işte tstanbul seminerinde biz endüstrileşme yolundaki ülkelerin sözcülüğunü etmeye yöneldik. Toplayıcı, uyancı ve birleştirici bir rolümüz oldu. Seminere katılan yabancı dostlanmız çoğu kez bizlere "Türkiye'de üetişimciler endüstrileşme ve gelişme yolundaki ülkelerin ortak sorunlannı dile getirdiler" dediler. Toplantı sonunda bir "Öneriler listesi" yayınlandı. Şimdi bu işin ardını bırakmamamız gerekiyor. Bu listeyi bütün uluslararası iletişim merkezlerine duyurmalıyız. Ay sonunda Paris'te UNESCO Genel Konferansı başlayacak. Orada bu önerileri sanınmak bize düşecek. Türk iletişimcileri lstanbul seminerinde ortaya atılan bazı görüşleri oluşturarak uluslararası çevrelerde bunun sözcülüğunü edebilirler. İletişim teknolojisi ile ilgili konular şimdiye kadar yalnız büyük endüstri ülkelerinin temsilcileriyle çokuluslu kuruluşların yöneticileri ve bazen de ünlü bilim adamlarının katıldığı toplantılarda tartışılır ve bizim gibi ülkelerin temsilcileri bu konuların ve tartışmalann dışında kalırlardı. Bu anlayış yıkılıyor artık. Teknolojik gelişmelere şimdiye kadar seyirci kalan ve kendilerine ne verilirse onunla yetinen ulkeler artık her alanda kendi yarınlarına yön vermeye kalkmıyorlar mı? iletişim alanında da bu boyle olacak elbette. Ilk adım İstanbul'da atıldı galiba. îletişim Semineri İstanbul'da toplanan iletişim Teknolojisi Semineri'nde Tiirk iletişimcileri, endüstrileşmekte ve gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunlannı dile getirerek yabancı Uetişim uzmanlannı şaşırttılar sanınm. Savuncamızın ardını bırakmamalıyız. PENCERE yabancı Sermaye Ideolojisi... 22 EKÎM 1983 HIFZI TOPUZ UNESCO Eski Özgür Haber Dolaşımı Şefı İstanbul'da toplanan Îletişim Teknolojisi semineri (2628 eylülde) uluslararası alanda ileşitim uzmanlannın ilgisini çeken büyük bir olay oldu. Türkiye şimdiye kadar bu konuların dışında kahyordu. Îletişim alanında arastınna yapan, inceleme yazısı ve kitap yazan ünlü kişiler de Türkiye'de yetkili ıletişimcilerin olduğunu bilmiyorlardı. Bu alanda düzenlenen toplantı ve konferansta bizim sesimiz pek duyulmuyordu. örneğin AİERİ veya IAMCR denen Uluslararası Kitle lletişimi Araştırma Derneği'nin, biz galiba hiç bir toplantısınakatıbnadık. Oysa 1957'de UNESCO'nun desteğiyle kurulan bu demek bugün uluslararası planda kendi alanında bütün bölgeleri ve siyasal akımlan temsil edebilen tek örgüttür. Bu dernekte biz hiç söz sahibi olamadık. Îletişim Teknolojisinin uluslararası alanda ulusal kültür ve basına etkileri konulu bir seminer düzenlemeye kalkmamız dışanda genellikle şaşkınlık uyandırdı. Biz bu konularda özgün (orijinal) olarak neler söyleyebilecektik? Bu alanda söylenmemiş ne kalmıştı? Hangi konularda bildiri sunabilecek durumdaydık? Ters bir raslantı olarak bizim seminerin toplandığı günlerde IAMCR'm da Budapeşte'de bir toplantısı düzenlenmişti. Birçok araştırmacı orayı seçti. Biz de pek dayatamadık. Istanbul'un güzelliğinden ve Anadolu Uygarhklan Sergisi'nden çekici nemiz vardı ki? Ama yine de kimi kişiler bize inandılar. Bir şeyler söyleneceğini anladılar ve MALEV havayollannın biletlerini THY ile değiştirdiler. Çok sevindik. Toplantı açılır açılmaz bizim bu alanda nasıl bir düzeyde olduğumuz derhal anlaşıldı. Toplantıya katılan 20'ye yakın yabancının yanında her gün 40'a yakın Türk bilim adamının ve gazetecisinin semineri yalnız ilgiyle izlemekle kalmayip yabancı dillerde hiç güçlük çekmeden tartışmalara katıldıklan ve görüşlerini açıkladıkları görüldü. Bu, elbette öğünebileceğimiz bir olaydı. UNESCO Milli Komisyonu neden Istanbul seminerini düzenlerken iletişim teknolojisi konusunu seçmişti? Çünkü iletişim teknolojisinin gelişmesi çağımızın en çok tartışıian sorunlarından biriydi de ondan. Yeni araçlann kullanılması ve dünyamızı çerçeveleyen atmosfer tabakasının üzerindeki uzay boşluğunun iletişime açılması bu teknolojiye sonsuz olanaklar kazandırıyordu. Bu gelişmelerin sonucu olarak haberciliğin de kapsamı genişliyor ve iletişim yeni etkenlikler elde ediyordu. Bunun yanı sıra enformatik alanında da her gün yeni yeni şeyler bulunmaktaydı. Bilim dallarında ve habercilikte her zaman yararlı olabilecek verilerin, ses ve görüntülerin istif edilip saklanmasını sağlayan bilgisayarlann gittikçe gelişmesi habercılığe yeni ufuklar açıyordu. Böylece veri bankalan da haberciliğin hizmetine girmiş oluyordu. Bilgisayarlarla çalışan haber dokümantasyon merkezlerinin gelişeceği günler uzak değildi artık. Bunlann ilk örnekleri kurulmuştu bile. Şimdi bu merkezlerin güçlendiği ülkelerde gazeteler, radyolar veya televizyon istasyonlan kendilerine gerekli bilgileri almak için bu radara baş vurabiliyorlardı. Telematikteki gelişmeler de bu bilgisayarlı haber dokümatasyon merkezlerine yeni dağıtım olanakları sağlıyordu. Uluslararası alanda artık bu bilgisayarlı dokümantasyon merkezleri arasında kurulacak yaygın bir şebekeden söz edilmeye başlanmıştı. İşte bütün bu ne YILIN SERGfSİ TÜRKRESMÎNÎN USTALARI Halil Paşa Hoca A. Rıza NazmiZiya Namık İsmail Avni Lifij İbrahimÇallı Sami Yetik Osman Asaf HikmetOnat Feyhaman Şevket Dağ RuhiArel M. AJi Laga Zeki Kocamemi Fikret Mualla Gemal Tollu Şeref Akdik E. Kalmık N. Kalmukoglu H. Çizel H. Vecih Hamit Görele Nurallah Berk Arif Kaptan İlhami Demirci Bedri Rahmi Fahrünisa Zeid Orhan Peker Ayetullah Sumer Pertev Boyar İbrahimSafi Zonaro Gvanyan Mahmud Cüda EşrefÜren Şefîk Bursalı FdipHakkj Eren Eyüboğlu Abidin Dino Avni Arbaş Ali Çelebi Malik Aksel Elif Naci Şükriye Dikmen Nuri tyem BILIM/TEKNIK Güneş sisteminin "garip" gezegeni Pluton Güneş sisteminin dokuzuncu ve güneşe en uzak üyesi olan Pluton, güneş çevresindeki yörüngesini 248 dünya yılında tamamlayan ve birçok "gariplikleri" olan bir gezegen. Dünyanın uydusu aydan daha küçük ve çok daha "hafif' olan Pluton'un tek bir gezegenden mi yoksa iki gezegenden mi oluştuğu kuşkulu... ö t e yandan Pluton'un dokuzuncu ve güneşe en uzak gezegen olduğu da her zaman doğru değil. örneğin şimdilerde Pluton, güneşe uzaklık bakımından dokuzuncu deftil sekizinci gezegen konumunda... Güneşin yarıçapı 1 metre olsaydı, Pluton da ancak bir O harfi kadar büyük; ikisi arasındaki uzaklık da 4 kilomeıre olurdu. Gerçekte güneş ile Pluton arasındaki mesafe 5.900 milyon kilometre. Bu uzaklıktan bakıldığında, güneş diğer yıldızlar arasında biraz parlakça bir yıldız gibi görünüyor. Bu uzaklıkta öğlen ısısı da 200 derecenin altında. gezegenden oluştuğu da söylenebilir. Charon'un yörüngesinin incelenmesi, Pluton'un kitlesinin, "ağırlığının" sanıldığından da az olduğunu gösteriyor. Pluton o kadar hafif ki, en yakın komşusu dev gezegen Neptün'ün yörüngesinde gözlenen düzensizlikleri Pluton'nun çekim gücüyle açıklamak olanaksız. astronom Clyde Tombaugh nihayet 1930 yılında aksak gezegen Pluton'un fotoğrafını çekmeyi başannca, yapılan hesaplamalara göre bulunması gereken yerde olmadığı ortaya çıktı. Science dergisinin aralık 1982 sayısına göre, astronomlar arasında o günden beri Pluton'dan da uzakta bir onuncu gezegenin varlığı konusunda kuşkular uyandı. Daha sonra Pluton'un kitlesi tam olarak hesaplandığında, onuncu gezegenin aşağı yukarı nerede aranması gerektiği konusunda fikir ediniidi. YONETEN OMER GUZEL Dört yıl önce keşfedilen Charon Daha dört yıl öncesine kadar Pluton'un bir uydusu olduğu bilinmiyordu. Keşfedilen bu uyduya Charon adı verildi. Charon uydusu Pluton'a nazaran çok büyük (çapı Pluton'un çapının tam yarısı kadar). Bu bakımdan Pluton'un aslında bir değil iki Pluton'un fotografı Oysa Pluton'un keşfi Neptün'ün yörüngesindeki anoımalliklerin gözlenmesiyle oldu. Astronomlar bu yörünge ile ilgili gözlemlerine dayanarak, Neplün'ün ötesinde; onun yörüngesini etkileyen bir dokuzuncu gezegen bulunması gerektiği sonucuna vardılar. Fakat Amerikalı Garip bir yörünge Pluton'un çok garip bir yörüngesi var. Bu, o kadar kendinffözgü bir yörünge ki, küçük bir bölümünde Neptün'ün yörüngesine nazaran güneşe daha yakın bir yol izliyor ve Pluton dokuzuncu değil sekizinci gezegen konumuna giriyor. 1979 ve 1999 yılları arasında Pluton sekizinci gezegen konumunda. tçinde bulunduğumuz yılda da, güneşe en yakın geldiği yörüngede bulunuyor ve bu nedenle de Pluton üzerindeki incelemeler şimdilerde en yoğun noktasında. Bu incelemelerin yapıldığı başlıca yerlerden biri Amerikan Uzay Araştırmalan Kurumu, NASA'nın Havvai'de bulunan 4000 m. yüksekliğindeki Mauna Kea dağı tepesindeki uzay merkezi. Buraya yerleştirümiş enfraruj teieskoplarla Neptün'ün dev uydusu Triton, Uranüs'ün çevresindeki dört uydu ve Pluton yoğun ölçümlere konu olmakta. İsmet Paşa 1954 seçim konuşmalarında şunları söylemişti: '^yabancı sermaye kayıtsız, şartsız olarak Türkiye topraklarına davet olunmuştur. 'Kanun çıktı ama, hemen karşı taraf da Türkiye topraklanna gelip yerleşmedi' diyortar. Doğrudur; ama kapıyı açtınız; ne zaman geiir, nasıl gelir, bunu kimse bilemez. (...) Asırlarca tecrübe edilmiş mahzurlu (sakıncalı) usulierin yeni bir marifetmiş gibi yeniden getirilmesine teşebbüs edileceğini asla tahmin edemezdik. (...) Bunlar eskiden de bizde vardı. Zoria çıkardık memleketten. Girdikten sonra çıkanlması baş belasıdır; 300 senede zoria çıkardık. (...) Biz bu memleketi sokakta hazır bulmadık; biz bu memleketi bir avuç harabe halinde aldık; yabancı ellere kaptırmayacağız; bu memlekette kapitülasyonların yeniden ortaya çıkmasına müsaade etmeyeceğiz ve bu uğurda sonuna dek mücadele edeceğiz." (Türkiye'nin Düzeni, birinci baskı, sayfa 327). Yabancı Sermaye ve Petrol Kanunları, 1954 yılında. Amerikalı uzmanlann hazırladıkları taslaklann benimsenmesıyle yürürlüğe girmişti; uzmanlar bunları "Dünyanın en liberal yasalan" sayıyorlardı; ne var ki o günden bu yana Türkiye'ye yeterınce yabancı sermaye gelmedi; gelen de getirdiğinden çok daha fazlasını aldı götürdü. • Aradan yaklaşık 30 yıl geçmiştir Bu süre içinde Afrıka'da, Güney Amerika'da, Güney Asya'da çoğu ülkede görüldüğü gibi, Türkiye de gelişti; ama "Gerçek bir sanayileşme, sağlıkh bir ekonomik yapı, dengeli bir sosyal düzen" kuramadı. Doğu Akdeniz'de yeni dengelere yol açan ulusal bir atılımla Kıbrıs'a Türk Ordusu 1974'te çıkınca, içerde ve dışarda anlamlan ilerde daha iyi anlaşılacak devinimler oldu. Ortadoğu'da Siyonizmin, Ege ile Doğu Akdeniz'de Panhellenizmin karşısına çıkmak zorunda kalan Türkiye'nin gündemine Sevr Anttaşması'nı getirdiler. Sevr sözcüğünün Batı'da 1980lerde hortlatılması, bizim kuşağın, düşlerınde görse inanamayacağı bir şeydi. • Acaba bu noktaya nasıl gelındi? 23 milyar dolara ulaşan dış borç yükü; dışa bağımlı ve çarpık ekonomik düzen; sürekli açık veren dış ödeme dengesiyle ekonomide bunalım yapısallaştınlmıştır. Ulusal uzlaşma içinde bulunması gereken toplumsal güçlerimiz, "cepheleşme" politikalarıyla birbirıne düşürülmüştür İçerdeki bunalım, dış dünyada Türkiye'nin manevra olanaklarını kısrtlamıştır. Bütün bunlann 30 yıldan beri ekilen tohumlarla sürgün verdığinı kimse yadsıyamaz. Böyle bir işe kalkan, yazımızın başındaki İsmet Paşa'nın sözlerını bir kez daha, özenle okumalıdır • Ne var ki 1930larda Atatürk ün, 1950lerde inönü'nün kesinlikle karşı çıkiıklan, "yabancı sermaye ideolojisi"n\ bugün büyük sermaye kesimi inatla sürdürmektedir. Tanm kesımmde bile Amerikan parababalanna bel bağlayan bu gayrımilli ıdeolojı, büyük iş çevrelerinin yüksek oparlörleriyle her gün yinelenmektedir. İşadamları derneğinin bir raporla ortaya attığı son önerilere göre iletişim, ulaşım ve stratejik altyapı hizmetlennin özel şirketlere "devredilmesi" öngörülmektedir. Oysa telefon, teleks, karayolları, enerji gibi altyapı hizmetleri; süper endüstriye sahip çoğu Batı ülkesinde bile devletin elindedir. • Osmanlı devletını, Sevr Antlaşması'na sürükleyen düzenin hortlatılmasıdır bu... Kimsenin kuşkusu olmasın ki devletin stratejik değerde altyapısını ele geçirmek için Türkiye'ye paravan yerlı şırketlerle girmek isteyecek yabancı sermaye, dışarda yuvalanmış Siyonist, Panhellenist ve Araratist odakların güdümünde olacaktır ve kapalı kapılar ardında düzenlenecek özel ortaklık anlaşmalarıyla ülkemızde büyük güç sağlayacak olanların manevra alanları inanılmaz boyutlara ulaşacaktır. Bütün milliyetçilerin bu tehlikeye karşı uyarı görevini yerine getirmeleri bir ödevdir. SINAVLA MÜFETTİŞ YARDIMCILARI ALINACAKTIR BAŞBAKANLIK TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tapu ve Kadastro Genel Müdürluğü'nce 15 aralık 1983 perşembe günü saat 10.00'da başlamak üzere Ankara'da MUfettiş Yardımcılığı giriş sınavı açıtacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN: 1 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun değışik 48'ncı maddesinde yazılı nitelikte bulunmak. 2 Sınavın ılân edildiği tarihte 30 yaşını doldurmamış olmak. 3 Hukuk, Siyasal Bilgiler, İkıisaı, Ticari ve İktısadi Bilımler, Idari tlimler Fakülteleri, Iktisadi ve Ticari İlimler Akademileri ile bunlara eşitliği Milli Eğitim Bakanlıgj'nca kabul edilmiş (En az 4 yıl öğrenim süreli) Fakulte, Akademi ve Yüksek Okullar'dan birini bitirmiş olmak şarttır. Giriş koşullanru, aranan belgeleri ve sınav konulannı gosteren broşür, Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlıgı'ndan bizzat veya mektupla sağlanabilir. Sınava katılmak isteyenlerin aranan belgeleri bir dilekçeye bağlamak suretiyle 5 aralık 1983 pazartesi akşamına kadar Ankara'da Teftiş Kurulu Başkantığf na bizzat vermeleri veya bu tarihte ele geçecek şekilde aynı adrese postalamalan ilân olunur. Basm: 25210 197» Pluton'un güneş çevresinde çok garip bir yörungesi var. Bu yörünge öyle garip ki, kısmeıt Neptıin'iın yöriingesinden daha içeride kalmakta. Pluton uç yıldan beri bu konumda ve 1999 yıiına kadar da Güneş "e uzaklık açısından sekizinci gezegen olarak kalacak. 45 ressamdan75 tablo 22 Ekim C.tesi Saat 13'den itibaren teşhir edilerek satışa sunulacaktır. Galeri 5 Kasım C. tesi saat 18'e kadar (23, 29, 30 Ekim dışında) her gün saat 11/19 arası açıktır. T.C BURSA BEŞİNCİ İCRA MEMURLUĞU 1983 1943 REHİNLİ MENKLLÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Bir borçdan dolayı rehinli bulunan aşağıda cins, miktar ve kıymetleri >azılı mallar sanşa çıkarılmıştır. Birinci artırma 2.11.1983 günu saal 11.30 ile I2.00'de Bursa Küçukbalıklı koyü No: 64] Artekstil Iplik ve Mensucat San. ve Tic. A.Ş. adresinde yapılacak ve o gunu kıymederinin r o 75ine islekli bulunmadığı takdirde 3.11.1983 günü aynı yer vesaatte 2. artırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı vesaiış şartnamesinin icra dosyasından görulebıleceğı, masrafı \erildiğinde şartnamenin bir örnegınin isteyene gönderilebileceğı, fazla bilgi almak isteyenlerın vukanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmaları ilan olunur. 7.10.1983 Muhammen Kıymeti Adedi Cinsi Ura Krş. 3.453.650.00 84 Kalem Kullanılmış muhtelif buro malzemesi ve mutfak malzeme~i. (Masa, Koltuk, Soba, Sehba, Yazı makinesi, Soğulucu, Buz dolapları, Çamaşır makınası, Kaynak makinesi, Baskul, Hesap makinesi) 90.000.00 Buzdolabı rat ve dolap, 500.000.00 Telefon sanıralı, I 200.000.00 20 Telefon apartı, 250.000.00 1 23746 Numaralı telefon intifa hakkı, 250.000.00 I 13495 Numaralı telefon intifa hakkı. >OT: 13495 Numaralı telefon intifa hakkı aynı günlerde ve a\nı şartlarla saat 1414,15 arasında Bursa 5. icra dairesinde, 23746 Numaralı telefon intifa hakkı aynı gun ve şartlarla saat 14.15 14.30 arasında Bursa 5 icra dairesinde satılacaktır. Donnıuş gaz kitlesi Bu ölçümlere göre gerek Pluton gerekse Triton, Jüpiter'in Calisto ve Ganymedes adlı iki uvdusunun yanında küçuk, Satürn'ün de\ uydusu Titan'ın yanında da çok küçük kalmaktalar. Dev uydu Titan Merkür gezegeninden bile daha buyük. Pluton dünyanın uydusu aydan da küçük; ancak kitlesine nazaran o kadar büyük ki, yoğunluğu fevkalâde az. Yani Pluton olağanüstü "hafif"... Bu durum, Pluton'un çok buyük bir bölümünün, başlıca Metan'dan oluşan donmuş bir gaz kitlesi olmasıyla açıklanıyor. UFUK BUZCUGİL ile ÜMİT YAŞAR SANAT GALERİSİ İstiklâl Cad. Paşabahçe Yanı, Terkos Çıkmazı Yapıkur Hanı Kat 1. No.2734 Beyoğluİstanbul,Telefon: 144 96.33 SİNAN GÜRTÜRK evlendiler 21 Ekim 1983 Ankara T.C. BURSA BEŞİNCİ İCRA MEMURLUĞU MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DLI'OSl M \ DEVLET ORMAN \\ LETME MAÇKA MÜDÜRLÜİ ÎÜNDEN M'Rl'Ml (. Dıı. Vtıılt \Ia s ka lcu/ı C INS \ I N I V I ItOY \ t SINITI 2.S N B.l .Tom 2.S.K.B.l..Tom. 3.S.N B.l .Tonı. 3.S.N.K.B.L.Tom. 3.S N B.K/.Tom 3.S.K.B K/.Tom 3.S.K.B k.Vp.Kuy.T. 3.S.K.B In.Çp.kay.T. 3.S.N.B.tiurgen Fom. 3.S.K.B Gıırgen Tonı. Citırecn Saııayi Odıınu kayın Sanavi Odıınu 1 udin Sanuyı Odıınu 2.S.La.Maden Direk PARTI ADET 8 I 50 II I MlkTARI M.3 D\13 310 551 34 798 11664 2893.335 1731 418.843 19 9.517 \z~ 22.333 220 59.55? ^ 918 10 I 383 49 5.032 50 3.987 5281 \1UH. BtDEl TL . 17050. 15600. 12000. 8800. 14050. 9750. 9750. 8450. 14050. 9750. 7050. 7450. TEMINAT1 4O0O00 41000 2628000 280000. 10000. BAŞSAĞLIĞI Kıymetli dostumuz sayın KERİM YILMAZ'ı kaybctmenin üzunlüsü içindeyiz. Lflu Tanrıdan kendisine rahmet ve aile efradma sabırlar dileriz. EŞREF SÜMER ve EŞI 1983/1943 Bir borçdan dolayı rehinli bulunan aşağıda cins, mikdar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arlırma 2.11.1983 gunu saat 10.45 ile 11.15'de Küçukbalıklı koyü No: 641 Artekstil lplik ve Mensucat San. ve Tic. A.Ş adresinde yapılacak ve o günu kıymetlerinin To 75'ine ıstekli bulunmadığı takdirde 3.11.1983 gunu aynı yer ve saatde 2. artırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından gorulebileceği, masrafı verildiği taktirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gondenlebileceği fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna baş vurmaları ılan olunur. 7.10.1983 Muhammen Kıymelt Ura Krş. 4.568.000.00 4.568.000.00 22.840.000.00 9.136.000.00 4.568.000.00 4.948.000.00 9 896.000.00 9.8%.000.00 24.740.000.00 9.896.000.00 83.190.000.00 17.943.000.00 2.000.000.00 4.000.000.00 2.000.000.00 148.000.00 3.500.000.00 40.000.00 •'50.000.00 2.000.000.00 100.000.00 200.000.00 Adeli 1 1 5 1 92' IP Cinsi 3p Terrot Soehne 48 iğlık yuvarlak örgu makinası ., ,. .. " " " I48E2048 iğli yuvarlak örgü mak. UP Terrot " 148E20 48 igli yuvarlak örgü mak. UP Terrot " 148E2848 iğli yuvarlak örgu mak. UP Terrot " 148E2872 iğlik yuvarlak örgu mak. UP Terrot " 148E2072 iğlık yuvarlak örgu mak. 3p Terrot " 148E2872 iğlik yuvarlak örgü mak. 3p Terrot " " 1,278 mm 72 iğli yuvarlak orgu mak 3p " "' " " 172 72 yuvarlak orgü mak. 11108 Terrot Soehne E20 108 iğli yuvarlak mak. 13P172 Terrot Soehne 108 iğli yuvarlak orgü mak. Klıma kanal (Tesisatı) Santral hariç Genel Elektrik Tesisatı (FloresanKablo) Genel Su tesisatı (Depo, Pompa dahil) Yangın söndurme cihazı. Volıaj Regulatörü, Elektrik motoru. Voltaj regilatörü. Trafo (Tahminen 600 KVvA ve Teferruatı) Seyyar Hava Konprasörü, Bobın taşıma arabası, tLÂN ET VE BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NCE KOYUN DERİSİ SATILACAKTIR 1. Kurumumuzun bazı kombinalan stoklarında bulunan takriben 130.000 adet koyun derisi ile ihate tarihine kadar üretilecek koyun derileri teklif usulü ile satılacaktır. 2. lhale Ankara'da Genel Md.lUkte yapılacaktır. 3. Son teklif verme günü ve saati: 2 kasım 1983 günü saat 15.30'a kadardır. 4. Talipler anılan gün ve saat 15.45'de tekliflerin açılmasında hazır bulunabilirler. 5. Bu işe ait şartnameler Genel Md.lüğümuz Pazarlama Dairesi Başkanlığı'ndan ve kombinalanraızdan bedelsiz olarak alınabilir. 6. Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabi olmadığından satışı yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 26336 1 1 > » 3 15 3 1 1 1 37 5 t 166 336 ''.566 16 446 446 164 7 6900. 6900. 45000. 5000. 2000. 4000. 2000. 4000 251000 rooo. 423 426 3698000. T O I ' l A\l 1 1lcMiK'mı/ IXpolonııdj bulunan uıkarıtü <.ııı\ \e mıktarı yazılı 91 panı vesııü cin> Orman urunlennin. u "n5(l\ı ılc o 16 laı/i pcşiıı. »o50\i 6 a\ \adcli «ıifti/ Banka leminaı ınekıubu karşılığında olmak uzere n>odol >artıuııiK*ICT uvaıınca açık jrtırmulı >au>a cık.ırılnııştır. 2 \vik jrlırııiii 31.10.19K3 Tarihiııc K^ılayaıı P.ı/.ırleM gunu ^aat M.UO'dt Islelmcmız satış salonunda ıor>laııacak koıuısvoıı hu/uıuııda yapılacakıu . 3 Bu vaıısı jiı ilan. saıtıuııiK' ve salı> oncesi bilgi CCIM.'II Orman denel Mudurluğu, Trabzon Orman Boles." ı. Ir.ıb/on. Rı/o. Ciıresuıı. Aııuıı. Lr/uıum. Lr/ıncan, Ankara l>le(meleri\le lşletm<fnıi/ vc Bol.Voı IIHIL' ü 1 1 1 20 4 Mıcılaı ııı hclirli üim ıc saaııe llcınıcmi/ik lıa/ıı bulunmaları \c ihale saalinden bir \aat once^ine kadar L\\İ<J ıcrııiiKitİjnııı Klclrın.'iııı/ »c/ıit^ino >aiınııaları. H.ınk.ı [oıııinal meklııbtı ^ereı;ek olaniarın teminaı mekmbıında Kk'tıiK adıııı saiıs laıilunııı bildiımclcriııı \c kaıılacaUarı leminaı makbu/larıyla birlikıc koııı^vona bavvıırnıaları •j.ırllır. BIIMII: 26224
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle