18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKİM 1983 KÜLTÜRYAŞAM CVMHVRİYET/5 Ozetle Polonya'da 2. sanat yarışması Polonya 'da düzenlenen 2. Uluslararası Sanat Yanşması'nın bu ytiki konusu "Çocuk Hayalinde Spor" olarak belirlendi. Gençler ve çocuklar arasında olimpiyat ulküsünün yayılması, artistik görünümler içeren sporlann sunutması, çeşitli ülke ve kıtalardaki gençlerle çocukların sanatsal becerilerinin ortaya çıkması amacıyla düzenlenen yanşma 515 yaş arasındaki bütün çocuklara açık. Çizim, yağlıboya, baskı, kaneviçe vegergeftekniklerinin kuüarulabileceği yanşmada boyut sınırlamast yok, yanşmaya katüacak ülkeler her yaş grubu için en fazla 30 yapıt gönderebilecekler. ÇaLşmalann arkasına Ingilizce büyük harflerle çahşmanm konusu ve yaptldığı tarihle ilgili bilgi verilecek, ad, soyadi, yaş, sınıf, cinsiyet belirtüecek. Yanşmaya katılacaklann en geç 25 kasım 1983 gününe kadar "Ankara Devlet Resim ve Heykel Muzesi Müdürlüğü'ne başvurmaları ve yapulanm teslim etmeleri gerekiyor. Duyduk Gördük Benim sesim de ıar, başka şeyierim de... Anavatan Partisi Kadıköy tlçe Örgütü'nün düzenlediği ve Fenerbahçe Kulübü'nün Sosyal Tesislerinde yapılan "Tanışma Toplantısı"na gidenler, ilginç bir ağız kavgasına tanık oldular. Gecenin konuk sanatçılarmdan Guzıde Kasacı, 5 şarkt söyleyip pisti terk ettiğinde sunucu Ateşböceği Ercan, Yüksek Uzeli sahneye davet etti. Uzel şarkılarım soylerken salt bu iş için salona geldikleri anlaştlan bir ışıkçı ekibi de, çeşitli renk ve ışık oyunları yaptılar.Uzel'den sonra bu kez Adnan Şenses mikrofonu aldu Şarkılarım bitirdikten sonra Şenses, "Şimdi Güzide Kasacı hammefendiyi yeniden buraya davet ediyorum" dedL Kasacı, eliyle "gelmem" deyince, Şenses, "Guzide abla, ben rıca ediyorum" diye üsteledL Kasacı, bu ricayı kıramayıp mikrofonu eline aldığında, "Bızım mesleğımizde ne entnkalar döner sız bılmezsinız. Ama benim öyle ışık oyunlarına, guzel tuvaletlere ihtıyacım yok. Ben sadece kendi gucumle, sesımle bugünkü durumuma geldim. Bu memlekette ben de assolistim" dedi. Bu atışma partili yöneticiler tarafmdan hemen bastırılmca da, Kasacı gazetecilerin bulunduğu masaya gelerek, "Gazinocular bugünlerde sese değil sekse önem veriyorlar. Benim sesim de var, başka şeylerım de..." deyiverdi. Güzide Kasacı Istanbul trafiği ve Belediye otobüsü Geçtiğîmiz saJı günü tstanbul trafiği sisin de etkisiyle arap saçına dondü. Sabah saat 9.20'de Beşiktaş Akaretler'de görevli genç trafik potisi araçlann yönünü Akaretler yokuşuna doğru değiştirdi. Araçlar polise uyarak yokuşu tırmanmaya başlarken tETT'nin 1651 nolu 25 hat sayth SarıyerEminönü otobüsünün şofb'ru durarak polise bir kağıt uzattı ve "motorun yeni olduğunu, aracı yokuşa süremeyeceğıni'' sakin bir şekilde anlattı. Ancak genç trafik potisi çok öfkeliydi. Bağınp çağırarak otobüsün yokuşu tırmanmastnı istedi. Şoför yine sakin tavnyla "motorun yanabileceğini, bu sorumluluğu alamayacağını" söyledi. tETT şoforü ancak polısin kağıda, otobüsü yokuşa çıkmaya zorladığım yazması halinde istedığini yapacağını belirttı. Trafik polısi daha da öfkelenerek, çek kenara, ehliyetını ver" diye bağvdı. Şoför aşağı inerken otobüste bulunan yolcular polise kızmaya başladılar. Polis belki hakhydı, görevini yapıyor, trafiğin akışını sağlamaya çahşıyordu. Ancak bu hiçbir şekilde Belediye otobüsünün şoforünu dovecekmiş gibi davranmasını hakh gösteremezdi. Polis, otobusten inen kızgm yolcuların da olaya kanşması uzerine yumuşadt. Zaten 15 dakikadan fazla bir süre trafik akışını ' 'ihmal etmek'' zorunda kalmış, bu arada araçlar normal yoldan gitmeye başlamışlardı. Otobüsün şoföru aracına binip yoluna devam ederken, ilerde trafik ekiplerince çevrilme kaygısı içindeydi. Bu arada yokuşu çıkmamakta niye bu kadar inatçı davrandığmı açıkladı. lETT, motoruna yaptırdığı araçlann şoforlerine uzerinde "yokuşa vurmaym" yazıh birer kağıt vermişti. Motorun yanmasından ya da meydana gelebilecek herhangi bir zarardan şoför sorumlu tutuluyordu. Şoförün anlattığına göre 15 milyonluk körüklü Ikarus marka otobiislerin motoru 8 milyon liraydı. Motorun yanması halinde şoför 150 bin lira kadar para ödemek zorunda bırakılıyordu. Bu durumda kimse üç yıldır direksiyonda oturan dort çocuk babası şoförden böyle bir tehlikeye girmesini isteyemezdi. Şoför, tecrubeli trafik polislerinin durumu bildikleri için daha anlayışlı davrandıklannı, ancak genç olanuvda bu anlayışı goremediklerinden yakınıyordu. Beş Kafadarlar ücretsiz oynayacak ' 'Beş Kafadarlar' * Tiyatrosu, "Koltuktan Kalkmayan Çocuk" adh oyunu, çocuklara ücretsiz olarak sahnelemeye başladı. tkinci yılma giren topluluk, Hodri Meydan Kültür Merkezi'nde, cumartesi ve pazar günleri Nedim Saban 'ın yaup yönettiği oyunu oynuyorlar. Oyunun tnüZİği Tayfun YılmazMustafa Sağlam ikiUsinin. Çevre düzeni, glysi, masklar ve kuklalar Nur Akalm 'ın. oyunda başhca rolleri, YusufAdoni, Emel Akahn, Zehra Altuniç, Nadir Berker, Selim Erentürk, Ayşe Kalyoncu, Gulin özaytaç, Nedim Saban ve Nesrin Yılmaz paylaşıyor. Topluluğa Yaşar Holding maddi destek sağlıyor. BAŞARILI BİR ROLDE Sir Ralph Rkhardson, en büyük başanlanndan birini, unlü Ingiliz oyun yazan Jotın Osborne'un ">*est of Suez Suveyşin BatısT adlı oyunda elde etmişti. Rkhardson, bu oyunda başrolleri Jill Bennet (solda) ve Seila BaBantınela paylaştı. Klasik geleneğin büyük oyuncusu Kültür Serrtsi Tiyatro ve sinema dünyası, adı her zaman Laurence Olivier, John Gielgud ve Alec Guinness'le birlikte anılan, yüzyılımızın en büyük îngiliz oyunculanndan biri sayılan Ralph Richardson'ı yitirdi. tlk kez 18 yaşında, yan amatör bir tiyatroda üstüne para odeyerek sahneye çıkan Richardson, adını basında ilk olarak Shakespeare'in "On tkinci Gece" adlı oyunundaki Malvolio rolüyle duyurdu. Olgun bir anlatıma sahip olan yüzü, etkileyici ses tonuyla uzun yıllar Ingiliz sahnelerinc egemen olan sanatçı, gerçek ününe klasiklerde oynadığı rollerle, daha çok da Shakespeare'in hemen bütün oyunlanndaki başanlarıyla kavuştu. Ama, "Eğer yaratıcıhk sürraüyorsa yaşam boşa harcanmış demektir. Durmadan >eni şeyler yaratamasaydım, oyunculuğu bırakırdım" diyen Ralph Richardson, meslek yaşamınm daha sonraki yıllarında birçok yeni, modem Ingiliz oyununda sahneye çıktı, günümüz tiyatrosunun yeni karakterlerini de yarattı. 19441947 mevsimleri boyunca sahnede canlandırdığı Peer Gynt, Falstaff ve Cyrano de Bergerac rolleriyle bugün bile belleklerden silinmeyen sanatçı, sahne yaşamı süresince John Gielgud ve Laurence CMivier ile yakm işbirliğini sürdürdu. 19 aralık 1902'de bir sanat tarihi öğretraeninin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Sir Ralph Richardson, daha küçük yaşlarda oyunculuk sanauna büyaşlarda oyunculuK sanatına ouyük bir ilgi duydu. Bir ara gazeyük bir ilgi duydu. Bir ara gazetecilik yapmak da isteyen Richardson, o günlerde Hamlet rolünde Sir Frank Benson'ı ve George Robey gibi güldürü ustalanru seyredince kesin olarak tiyatroculukta karar kıldı. Richardson, 18 yaşında yan amatör bir tiyatro topluluğuna katıldı. Ancak tiyatronun sahibi, Richardson'a para vermek şöyle dursun, üstüne para alıyordu. İlk önceleri küçük rollerde denenen Richardson, sonralan "Macbeth"de aynı anda Banquo ve Macduff rollerine çıktı. Bir yıl sonra ise toplulukta başrol oynuyordu artık. Basında adını ilk kez, "On tkinci Gece"deki Malvolio rolüyle duyurdu. Richardson 1952 yılında Stratfordon Avon'da çıktığı Prospero, Volpone ve Macbeth rolleriyle de aynı başarıyı sürdurdü. 1963 yılında en etkileyici oyunlarından birini Pirandello'nun "AMı Kişi Yazannı Anyor" adh oyunundaki baba rolünde cıkardı. Sanatçı, pek fazla televizyonda çalışmamasına karşın, tiyatronun yanı sıra kırk kadar da film çevirdi. Tıpkı sahnede olduğu gibi beyazperde de unutulmayacak karakterler yaratan Richardson, sahnedeki son zaferlerinden birini 1975'de National Theatre'da kazandı. Henrik tbsen'in aynı adlı oyununda John Gabriel Borkman rolunu, güçlu Yaşamı boyunca John Gielgud ve Laurence bir Ella yaratan Peggy Ashcroftla paylaştı. 1976 yılında, yine ayOlivier gibi ustalarla tiyatro tarihinin nı tiyatroda, yıllar sonra John Gielgud'la bir araya gelerek Haen büyük rollerine çıkan Ralph rold Pinler'ın " N o Man's LandRichardson, sahneyv ilk kes 18 ynşmda inde sahneye çıktı. Bu oyunda, üste para vererek çıkmıştı. Richardson ve Gielgud karşıt oyunculuklarıyla izleyicilere son 1937 yılında katıldılar. Ama ilk bir tiyatro şöleni çektiler. Richardson, daha sonra Chartes Doran'm yönettiği bir gezgin kez birlikte sahneye çıkışlan ShaRalph Richardson, birevsel yec\ Shakespcare topluluğuna girkespeare'in "Othello"sunun teneğini hayranlanna karşı son di. Ama bu tiyatroda butün baş1938'deki sahnelenişine rastladı. görevini 1978 yılında yerine gerolleri Chartes Doran oynadığıntkinci Dünya Savaşı'nın patlak tirdi. A\TII yıl ıçinde "Vişne Bahdan kendisine Orlando, Mark vermesi uzerine her ikisi de or ceşi", "Alice'in Çocuklan" ve Antony ve Macduff gibi roller duya katılmak zorunda kaldı, "Üç K&gıtcı" gibi birbirinden verildi. ama 1944 yılında terhis ediIdileT farkh oyunlara çıkan sanatçı aynı ve birlikte Old Vic'i yonetmeye zamanda bir tur veda ediyordu Ralph Richardson, kendme yeni bir iş aramak üzere Londbaşladılar. Bu iki tiyatro ustasıtiyatro tutkunlarına. ra'ya geldiğinde yirmi bir yaşınnın yönetiminde Old Vic tiyatroRalph Richardson, sahnede daydı. Başkent sahnelerindeki îlk su en parlak donemini yasadı. yarattığı etkileyici karakterlerin deneyimlerini modem bir oyunRalph Richardson bu donemde yanı sıra beyazperde de "V. daki rolüyle elde etti. Birkaç yıl Peer Gynt'u Olivier'nin III. RicHenry""Anna Karenina""Exo sonra yine bir tiyatro oyuncusu hard'ının karşısındaRichmond'ı dus","Spartakus" ve "Dr. Jivaolan Murid Hewitt'Ie evlenen save Çehov'un Vanya Dayı'smı olago" gibi filmlerde oynadığı ilginç natçı, karısıyla birlikte Barry ğanustü Dir oaşarıyıa canlandırrollerle sinemaseverlerin bellenatçı, Karısıyıa oırıiKie ı»rry ganustu bir başarıyla canıanoırJackson'ın yönetimindeki Birdı. ğinde de silinmez ızler bıraktı. Jackson'ın yönetimindeki Bir dı. mingham Rep tiyatrosunda çalıştı. lngilizlerin bu büyük oyuncusu, ünlü Old Vic tiyatrosundaki rolleriyle tiyatroseverlerin bir hayli ilgisıni çekmesine karşın, ilk olağanüstü basarısına 1936 ağustosunda Barre Lvndon'ın "The Amaâng Dr. aitterhouse" adlı oyunundaki rolüyle kavuştu. Richardson, Haymarket'da tam 492 kez sahnelenen bu oyunda birlikte oynadığı Meriel Forbes'la ikincı evliliğini yapacaktı. Richardson'ın Laurence Olivier ile işbirliğı 1938'de Old Vic tiyatrosunda E>aşladı. Her ikisi de, yönetmenliğe Tyrone Guthrie'nin getirilmesınin ardından Old Vic"e İngiliz tiyatrosu unutulmaz sanatçısı Ralph Richanhonh yitirdi Telefonun gezgini de olur Gazetemiz Haber Merkezi'nde görevli arkadaşımız Aykut Erdoğdu nun annesi, geçtiğimiz günlerde vefat etti. Cenaze işlemleri ile ilgili olarak yardım rica etmek uzere tstanbul Belediyesi Eminönü Şube Müdurlüğü'1nü arayacaktık. Arkadaşımız lstanbul Haber Senisi Şefi Selahattin Guler, Eminonü Şube Müdürlüğu ne kayıtlı 527 21 88 numarayı PTT'nin 01 bilinmeyen numaralar servisinden aldı, sonra verilen numarayı çevirdi. Guler, çıkan görevliye kendisini tanıttı ve niçin aradığını anlattı. Görevli başsağlığt da dilemişti ama, "Sıze balık mı lâzım?" demekten de kendinialamadı. Çünkü Belediye'nin üzerinde görunen 527 21 88 numaralt telefona Belediye Su Ürunlerî Mudurluğu yanıt vermişti. 01 yeniden arandı, Guler görevli memureye verdiği 52721 88 numaralı telefonun Su Crünleri Mudürluğü ne aiı olduğunu söyleyince memure önce bir, ''Allah Allah" dedi ve sonra da şunlan ekledi: "Amma gezgin telefonmuş. Geçenlerde bu telefon Karakoy'de idi, şimdıde Kumkapı 'ya gelmış.'' Daha çok yer gezeceğe benzeyen telefonla ilgili konuşmadan sonra yeni bir numara bulundu ve Belediye Eminönu Şube Müdurlüğü ile gorüşme sağlanabildi. Erkeklikten de oldular Erkeklik organmı büyütmeyi başardığını iddia eden bir doktor, hastalanndan üçünün şikâyeti uzerine geçtiğimiz çarşamba günü sorgusu yapılmak üzere mahkemeye çıkanldı. 48 yaşındaki doktor Gianfranco Gabriellı, Federal Almanya'daki seks dergilerine ilanlar vererek müşteri toplamaya koyulmuştu. Doktor Gabriellı bu ilanlarda şöyle diyordu: "Ünlü bir doktor sö'z veriyor: Bütün erkeklik organtarmı büyütuyorum." Aynı ilanda, olağanüstü bir ameliyat tekniğiyle doğaya destek olunduğu savunulmaktaydu Son olarak Fransa'nın Mulouse kentine yerleşen ve orada 100 kadar ameliyatı gerçekleştiren doktor Gabriellı, daha çok erktkliklerinin küçüklüğünden yakınan kişilere hizmet veriyordu. Sonuçtan hoşnut kalmayan (çünkü bir protez takarak gerçek leştiriyordu verdiği sözü Gabrielli) bu erkeklerden üçü Mulhouse kenti mahkemesine başvurdular. tçlerinden Alman olan biri derdini bir gazeteciye şu sözlerle döktü: "Cinsellik organım neredeyse hep'harekeı halinde. tç çamaşırı giydım mi canım yanıyor. Bir urologa başvurdum, doktor "Renkli kopya" artık Türkiye*de Dünyamn en getişmiş "renkli kopya'' sistemi ' 'choromacopy'' artık Türkiye'de. Bu sistemle renkli orijinallerden, renkli çizbnlerden fotoğraf çekmeye gerek duymadan mat ya da parlak kopya elde edilebiliyor. Aynca renkli orijinallerin diyapozitifi sağlanıyor. Bu teknikle, 12 sarttime kadar üç boyutlu renkli kopya çıkanlabilirken aynı zamanda orijinallerden diyapozinf de sağlantyor. "Chromacopy" sisteminde orijinalden farksız bir renk kaütesi, kontrast zenginükleri de elde edilebiliyor. 6x6 santim ya da daha büyük diyapozitiflerin aynen kopyasım çtkaran "Chomacopy" mat ya da parlak renkli basküan da gerçekleştiriyor. Güldürü şenliği filmleri Fransa 'nın Marsilya kentinde düzenlenen I. Güldürü Filmleri Şenliği nde, Altm Güneş ödülü'nü "Vabank" dalı fibniyle Polonyah yönetmen Julius Machulskı aldı. Fransız yazan Alphonsa Boudard'ın başkanı olduğu ünlü yontu sanatçısı Casar ve sinema oyuncusu Mıcheline *resle'in üyeleri arasında bulunduğu seçici kurul, en iyi senaryo ödülünu "Maraton Aılesı" fümindeki çaüşmakmyla Yugoslav Slobodan Sijan'a, en iyi "gag" ödülüne de "Red Monarch "fümindeki başansıyla lngiliz Jack Gold'a verdi. Gabrielli'nin koyduğu protez çıkarılırsa tam bir iktidarsızlığa duşeceğımi söyledi." Her amtliyattan 30.000 frank (yaklaşık 1 milyon lira) alan doktor Gabrielli'nin bütün marifetleri önümüzdeki günler ortaya çıkacak. Ancak kendisinin daha önce Federal Ahnanya'da, tsviçre'de, Yunanistan'da, Fİıris'te ve son olarak da Muhlouse kentinde ameliyat yapttğı biliniyor. Kontrbas ustası Melih Bal^ık ve işini bilen yönetmen Galati gırmesıne özen göstermış, yerıne göre önem verdiği bestecilere eser ısmarlamış, (Bartok'un "Orkestra Konçertosu" örneğinde olduğu gibi), Boston Senfoni Orkestrası'na para dökenlerin ısrarlanna rağrnen, 19. yuzyıl dağarına yapışıp kalmayı reddetrniştir. Ne var ki, besteci olarak ele alınacak olduğunda, bu buyük şefin yaratıcılık kaynağının pek de verimli olduğu söylenemez. 19. yuzyı.1 sonu, 20. yüzyıl başı geleneksel ve ulusal Rus besteciliği duyarlığı çizgisinde; ama hiç bir zaman bir Rachmaninotf dehasıyla karşılaştınlamayacak sıradanhkta; yine de zararsız birkaç yapıtından biri de "Kontrbas KonçertosıTdur. Aslında, eserin HAYVANLAR İsmail Gülseç FİLİZ ALİ Bazı insanlar, topluluk karşısına çıktıklannda birden pınldayıverirler. Muzikte de bazı çalgılar vardır ki, doğalarında solistlik yatar. Keman ve piyano, tartışmasız, solistlik için yaratılmış çalgılardır bana göre. Her iki çalgı için de bestelenmiş konçertolar, sonatlar, degişik biçimlerde solo yapıtlar, saymakla bıtmez. Bu iki çalgı, bestecileri de andığımız solistlik niteliklerinden dolayı çeker. Bir de ancak zorlanarak solist olabilen çalgılar vardır. Kontrbas, orkestranın her ne kadar temel direği ya da belkemiği sayılsa da, solist olabilmesi kısıtlanmıştır doğası gereği. Teknik ustalık, teknik can Mitolojik kabartmalar bulundu Aydın'ın Sultanhisar ilçesindeki Syssa antik tiyatrosunda yapılan arkeolojik kaz'larda. titiyatronun sahne bölümünde mermerden yapılmış ve mitolojik olaylan yansıtan yüksek kabartmalar bulundu. Aydın Müze Mudürluğü uzmanlarmca sürdurulen kazıiarda aynca antik tiyatroyla ilgüi birçok mimari öğe, kitabeler, mermer heykeller de ortaya çıkanldı. Tibor Varga'nın Oda Orkestrası'nda solo kontrbasçı olarak çalışan bu genç sanatçı, koskoca kontrbasdan enfes sesler elde edebiliyor. Üstelik, bu guzel ses nitelığini "çelloya benziyor da, ondan güzel" dedirtmeyecek biçimde kontrbasın kişiliğine sadık kalarak elde etmesi, bence sanatçı açısından olumlu bir puan. Melih Balçık'ın gerek yurt dışında, gerek ulkesinde değerinin bilinip, başarısımn sürekli olmasını dilerim. 15 ekim 1983 Cumartesi konserinde şef lonescu Galati, başkemancı Gülden Turalı idi. Program, Glinka'nın (18041857) "Russlan ve Ludmilla Uvertürü" ile başladı. Geçen haftaki açılış konsennde dinlediğimiz 1DSO ile bu haftaki IDSO acaba ayni orkestra mı diye kendi kendime sordum. Olur şey değil, yıldınm gibi, dinamik, parlak, temiz, tetikte ve ciddi bir orkestra vardı karşımızda. Koussevitzky "Kontrbas Konçertosu"nun eşliğinde ve ozellikle Çaykovski'nin " 5 . Senfonisi'nde, IDSO, başlangıçtaki canlılığını, coşkusunu devam ettirip dinleyiciye de aktarmayı başardı. Senfonınin ikinci bolumündeki korno solo, ardından bas klarinet, obua, daha sonra çellolann ve kemanlann örduğü ses dokusu sozu edilmeye değer güzellikteydi. Romen şef Galati'yi geçen yıl da izlemiştik ve orkestramızla olumlu bir iletişim kurduğu gozden kaçmamıştı. Galati, kuşkusuz ne istediğini bilen, istediğinin nasıl gerçekleşebileceğini orkestraya anlatabilen, orkestradan alacağı tepkileri önceden sezen ve bütün üyeleri devamlı dikkat sınırında tutabilen usta bir yönetmen. Bizlerin, işte böyle işi iyi bilen yönetmenlere gereksinimimiz var zaman zaman. TARİHTE BUGUN Mümtaz Arıkan 19 Ekim Bu kez de "ağabey" Fransız kadm profesör Helene Carrered' Encausse, ülkentizde de kısmen yayımlanan "Parçalanmış tmparatorluk" ve "El Konulmuş tktidar" adlı kitaplanndan sonra, yine Sovyetler Birliği'ni ilgüendiren üçüncü kitabı "Ağabey "i le Grand Frereynîn yayıncısma teslim etti. Carere d' Encausse, yeni kitabında Kremlin ile öteki sosyalist ülkeler arasındaki ilişkileri inceliyor. Kontrbası aşkla severek çalanlar arasında^ bu çalgıya solist niteliği kazandırmaya kararlı olan müzisyenler çıkmtştır. Rus orkestra şefi ve kontrbas virtüözu Koussevitzky bu kararlı sanatçılardan biridir. bazlık dolayısıyla dınieyenı hayrette bırakabilme olanakları sınırlıdır. Yine de kontrbası aşkla severek çalanlar arasında, bu çalgıya, solist niteliği kazandırmaya kararlı müzisyenler çıkmıştır. Rus orkestra şefi ve kontrbas virtüözu Sergei Koussevitzky (18741951), bu kararlı sanatçılardan biridir. Koussevitzky, 20. yüzyıl müzik ortamında şefliğinin ve kontrbas virtüözlüğünun yanı sıra yeniliğe açıklığı ile de çok önemlidir. 25 yıl Boston Senfoni Orkestrasını yöneten Koussevitzky, sevilen ve sayılan bir şef olmasından yararlanarak, 20. yüzyıl bestecilerinin eserlerinin buyuk orkestralann, özelliklc kendi orkestrasının dağarına kontrbas solo için yazdmış satırları, pınltılar, duyarlı ve akıcı cümleler içerir. Orkestranın tutti bölümleri ise insana olsa olsa eski film muziklerini anımsatacak kadar tatlı, hatta tanıdık ezgilerin bileşimidir. Genç kontrbas virtüözu Melih Balçık, bu konçertoyu bizlere sevdirmeyı nasıl başardı diye soracak olursanız, işte bu da onun hüneriydi demek zorunda kalırım. 1955'de O f d a doğan, önce tzmir Devlet Konservatuvan'nda Curt Wallner ile kontrbasa başlayıp, Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan Heinz Fromme'nin oğrencisi olarak mezun olan Melih Balçık, calışmalannı yurt dışında sürdürmuş. Halen, Almanya'nın Detmold kentinde f745'7E,ÜNUJ INGIÜZ YAZAgl JOMATHAN 2A& OANIEL DEFOE İLE g/gL/<T£,P£LSEF/~ "HOUYNHNHNMS" KONUÇAMATIÂR ÜLKESİSMFr/'eLAMOA'DA ÖL0Ü. DUNYA EPEBıyATt. vepourikiçsatzi *z/e&u BPESıyAr/NiN 6İDER,&EÜ£Ü £ÜG£LE/? KAUI?, YAŞAN. NE MA 'GULUVBK'INGEZ/LSRİ"GlSİ 8ÜYUK S/fi DA ONCJJSU SAY(LMAiaADtR..GUUtl/Eg, TILARINA KATILI/?.. DÜÇ YER6I' (Hİav) ÜRÛNÜMÜ /t&V) GE2İLERINPE, "ULUPur'OJCEL£R UU<£Sİ"GULUVERIN YARATICISI &AN GÛCU VESlA/lFT'ROS/HSONCRUSOe* YA NE, "8RO8DM6MAG'" PEVtseOUCE£İN£ VE ETUlÇrİ. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Fenerbahçe stadyomunun tribünleri yapdıyor Fenerbahçe kulubunun Kadıkoyündekı stada ilâve eltirdiğı yeni tribunlerm projesi hazırlanmış, ıribunlerm temel atına merasımı dun sabah buyuk bir kalabalık onünde yapılmıştır. Merasimde bulunan Beyazıt meb'usu ve Idman Cemiyetlen tttıfakı ikinci reisi Halıi Bey bir nuıuk söylemiştir. Bu nutukian sonra temel atılmış ve kurban kesilmişıir. Yeni yapılan tribunler 12 sıra uzerine ve 91 metre tulunde olacak, 4,000 kişının oturabıleceğı şeklıde kaidesi beton ve usıu kapalt olacaktır. Fener sıadı. bu suretle 8,000 kişinin rahatça oturacağı yerlere malık olmuş bulunacaktır. 19 Ekim 1933 munasebetile, bugun saat 4 buçukta Galaıasaraylılar tarafmdan Tokatlıyanda bir danslı çay tertıp edihniştir. Danslı çayda, Galatasarayın 25 inci yıldönumu munasebetile hazırlanan ve 25 sene zarfında kulube şampiyonluk ve birincılık kazandıran sporculara verilecek olan madalyalar da merasimle levzi edilecektır. Madalya alacaklar yazdığımız gibi 200 kadardır ve ilk takımlarda oynıyan ve bugun mevki sahıbı olan zevaı da 19331983 vardır. Galatasarayın çayına şehrın butun tanınmış sımalan ve madalya alacak sporcularm ailelerı daveılıdir. Sakarya Sanat Tiyatrosu kuruluyor Daha önce de amatör tiyatro çalışmaian yapan Adapazarh genç oyuncular, Sakarya Sanat Tiyatrosu adıyla yeni bir topluluk kurma hazırlığına geçtiler. Salim Atar, Samet Tor, Ergun Uluturk, Mehmei Kmvafoğlu ve Ercan Ttirk 'ten ohtşan topluluk, repertuvanna ilk olarak Yılmaz Gruda'mn "Gczk" ve "Merdiven" adlı oyunlarmı aldı. MARY 6L0RY Pck yakındı Galatasarayın 2H inci yddönümü Galatasaray kulubunun 28 inci yıldönumunü tes'iı MADAM ÇOCUK İSTEMİYOR «279
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle