23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriYet RAKAMLARLA FAHİŞELİK Dr. Başoğlu 'nun araştırmaları sonucu elde ettıği veriler: • Fahişelerin yuzde 56'sı keni doğumlu; ılçede doğanlar yuzde 25 ve köyde doğanlar yüzde 16 oranında. • Fahişelerin yüzde 56'sı 12 yaşından sonra kente gelenler. • Yüzde 58'i'1215 yaş arasında ilk cinsel ıtışkiye girmiş,zorla veya gönullu olaruk. • Ailesmı geçindirtnek amacıyla fahışelik yaptığını soyleyenlerin oranı yüzde 43 (bu durum özeliikle 2025 yaşlarında bu ışe baslayanlar ıçin geçerlı). • Fahişelerin yüzde 85 V alt ve en alt ekonomık gruplardan geIn or. • 206 fahışenin sadece 56'sında zekâ gerıliği saptanmış ve yuzde 59'u ozel ilışküerinde ansel doyuma u/aşıyor. ANKARA, (UBA) Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan "19. Nörotojik Bilimler ve Psikiyafri Kongresi"nde Dr.Metin Başoğlu fahişelığin ekonomık, sosyal, kulturel ve ruhsal etkenleri uzerindedurdu. lstanbul'da bir genelevde çalışan 206 fahişe üzerinde araştırmalar yapan Dr. Başoğlu konuşmasım bitirdikten sonra, konuvla ilgili tartışma açıldı. Oğretim uyesi bir bayan, "Fahuş denince neden once kadınlar akia geliyor. Aynı eyleme erkekler de katılmıyorlar raı?" diye sordu. Tartışmaya katılan bir başka uzman Avrupa'da bu aşamaya gelindiğini, hatta "erkek fahişe'Mere ilişkin çeşitli tanımların yapıldığını belirtti. Tartışmada, Turkıye'de kadın ve erkeğe namus konusunda "çift standart" uygulandığı, namusunu yıtiren kadının bir " a r z " yarattığı ve cinsel açıdan özgur olan erkeklerın de fuhuş kurumunun " t a l e p " kesımini oluşturduğunu soyledi. Konğrede Almanya'daki ikinci kuşak Turklerın ruhsal sorun Sahıbi Cumhuriyrt Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anoninı Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurır Hasan Cemal. Muessese Muduru Eminc Uşakbgü, Yazı Işlerı Muduru: Otaj Gonrnsin. • Yazı Işlen Mudur Yardımcısı: Ahmet Konılsaa, Haber Merkea Muduru. Yalçın Baver, Sayta Duzenı YOnetmenı Ali Acar. TAKVİM 12 Ekım 1983 Imsak. 5.24 Guneş. 7 06 Temsıkıler ANKARA: YjJcın Dogan, IZMIR HUtmrt Çrtinkaja, ADANA Mehmet Mrrran, • Servts Şe/lerı Istanbul Haberlerı Setahallin Galer. Dii Haberler Ergun Bakı, Ekonomı Osman Ulagay, Yurt Haberlerı Barbaros Geacak, Kullur Aydm Emec, Magazın Yalçin Ptkştn, Spor Danışmanı Abdulkadir Ynceiman, Duzeltme: Refik Durb«ş, Araştırma Şahin Alpa>. Burolar. • Ankara: KonurSokak No24/4 Yenışelıır, Teil7582SI7S866, Idare. 183335, • İzoıir: Halıl Zıya BulvarıNo65/3, Tel 254709131230 • Adana: Alaıurk Caddesı, T H K lîhanı Kaı 2/13, Tel. 1455OI973I • Basan ve Yayan: Cumhuriyfl Matbaacılık ve Gazetecılık T A.Ş. Turk Ocağı Cad 39/41, Cagaloğlu. Ist. PK. 246İsı. Tel: 5209703 Tdex: 22246 Oğle 13.00 Ikındı: 16.09 Ak>am: 18.35 Yatsı: 20.05 NÖROLOJİK BİLİMLER VE PSİKİYATRİ KONGRESrNDEN Türkiye'de namus konusunda çifte standart uygulanıyor larına ılışkin bir bildiri sunan Dr. Ali Babaoğlu, "Almanlara gore fuhuş yapan, ailesinden koparak içki içen ve rezalel çıkaran Turk gençleri Almanya'ya uyum sağlamışoluyorlar" dedı. Ozellikle 6 yaş sınırının konmasından once Alman>a'>a giden Turk gençlerınin ve çocuklarının Alman toplumuna uyum sağlavamadığını belirten Babaoğlu bu durumun çeşitli ruhsal bunalımların kaynağı olduğunu soyledi. Almanya'da incelemeler yapnğı hastaneye gelen Turk hastalardan ornekler veren Babaoğlu uyumsuzluğun nedenlerini şoyle özetledı: "Son beş altı >ılda Turklerin gosterdiği biıyuk toplumsal yapı değişikliğine Alman loplumunun gosterdiği tepkiler birçok somnlara neden oldu. Büyuk kentlerin yıgılma merkezleri yalnızca Turklerin oturduğu mahalleler lıaline geldi. Bunun sonucu olarak da Turk çocuklan en duşuk eğitim seviyesinde olan okullardan yukanya çıkamadılar. Ekonomık kriz bu çocukların geleceklerini butunu ile umutsuz bir duruma sokarken, Turkler aynı umutsuz durumu paylaşan Alman kitlelerine ve politikacılara boy hedefi olarak gosterilmektedir." İNTİHAR GİRİŞİMLERİ Hacettepe Üniversitesı Oğretim Gorevlisi Dr. Birsen Sonuvar, "İntibar girişimi çocuğun yalnızca kendi bedenine yonelik bir davranışı değil, aynı zamanda bir yardım çağnsı olarak ele alınmalıdır" dedi. Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı bölumune gelen çocuk \e genç hastalar üzerinde incelemeler yapan Dr. Sonuvar'a gore intıhar girışiminde tetiğı çeken etkenlerin başında yuzde 50 ıle anne ve babanın sert tepkisi geliyor. Karşı cınsle ilişkıler yuzde 12 ve okulda başarısızlık yine yuzde 12 oranında etkili oluyor. İntihara teşubbus eden çocukların aile yapısı incelendiğinde, bunların yandan fazlasında şiddetlı geçimsızlik gozleniyor. Anne ya da babası içki içen çocuklarla, anne ve babası ayrı yaşayan veya boşanmış olan çocuklar daha çok intihara teşebbüs ediyorlar. Dr. Birsen Sonuvar 1216 yaş grubunda intihara teşebbusun çok yuksek olduğunu, 12 yaştan sonra kızlar arasında oranın arttığını kaydetti. 18 yaşından kuçük gençler ve çocuklar ıntihar girişimlerinde araç olarak daha çok ilaç kullanıyorlar. Uluslararası 4. " Akdeniz Sosyal Psikiyatri Kongresi" bugun Ankara'da Hacettepe Üniversitesi'nde başlıyor. Hacettepe Üniversitesı Tıp Fakultesı Psikiyatri Ana Bilim Dalı, Turkiye Sınır ve Ruh Sağlığı Derneği ile Akdeniz Sosyal Psikiyatri Birliği'nin işbirliği ile duzenlenen kongreye, Akdeniz ulkelerinden yaklaşık 150 bilim adamı katılacak. Ana konusu, "Çağdaş Psikiyatride Aile" olan konğrede, Alkolizm, Politik Terör, Çocuk Psikolojisi, Psikoterapiler ve Grup Psikoterapileri konusunda 74 bildiri îngilizce olarak sunulacak. Berlin'de milli maç için saldırı ve savunma hazırlıkları yapılıyor Dış Haberler Servisi Federal Almanya'da, Avrupa'ya yerleştirilecek Amerıkan füzelerine karşı yaygın gosteriler, yoğun polis onlemleri, sokak çatışmaİarı vb. gibi "sıcak sonbahar" beklenirken, aynı şekilde "sıc a k " bır başka konu birden kamuoyunun ilgisini üzerinde topladı: 26 ekimde Batı Berlin'de oynanacak Federal AlmanyaTurkiye milli maçı. Maç öncesinde, bu karşılaşmayla ilgili haberlerin yayın organlannın spor sayfalanndan birınci sayfalanna geçmesine, bütun Berlin polis teşkilatının dikkatini bu olayda toplamasına yol açan, Almanlar'ın futbol merakının birden patlama gostermesi değıl. Yabancı duşmanlığını politika faaliyetlerinin eksenine oturtan NeoNazi ve faşıst gruplar bir suredır, F. AlmanyaTurkiye karşılaşmasını 'büyük Alman ulusuna canlanma sinyali verecek bir fırsat" ılan etmiş ve "aşagılık Turkler'in defedilmesi" yolunda önemli adımların bu vesileyle atılabileceğini propaganda etmeye başlamışlardı. Ama daha yeni olan aşın sağcı gruplardan Turkler'e yonelik her türlu saldırganlığın beklendiği şu günlerde, "yabancı düşmanlanna duşman" kesımlerın yaptığısavunma hazırlıkları, çeşitli sendikaların maç ıçin toplu biletleri alarak Turkler'le birlikte stada gitmeyi planladıkları biliniyor. Bunun dışında, maç öncesinde "gerilimi azaltma" amacıyla aynı gunlere rastlayacak bir turnuva tertıpleniyor. Onikı yerel takımın katılacağı turnuvada herşeyin "TürkAlman ortak çalışması"nın ürünu olması ıçin çaba gdsterilecek. Maçın verdiği fırsattan yararianarak faşist grupların " i m h a " eylemlerine girişmesinden çekinen ve boyle bir gehşmeyi onlemek ıçin bir şeyler yapılmasını isteyenler bunlara seviniyor. Ama herkesi korkutan NeoNazılerın saldınlannın lafta onlenememesı ıhtımaline karşı, bazı sol eğihmli gruplar "sokak savaşçıları" diye topluluklar oluşturuyor. "Naziler Kreuzberg'e girerse girdikleri gibi çıkmamalılar" diyen bu gruplar, "savunma>a hazır" bekliyorlar. Yabancıları savunan tarafta Turkler'le Almanlar'ın NeoNaziler'in çeşitli bildiri ve beyanlarında, Turk aşırı sağcıları "Bozkurtlarla uyum içinde", Kreuzberg'deki "solcu Türk >uvalannı ortadan kaldırmak"tan soz edilıyor. Bövlece Batı Berlin önumuzdeki günlerde, TurkAlman dostluk gosterilerı, TurkAlman yerel futbol turnuvası, AlmanAlman sokak çatışmaları, bu arada bir de "asıl k o n u " olan AlmanyaTurkiye milli maçını vaşayacak. H'OITYLA Papa, bazen onay bazen fepki (oplayan atak çıkışlanyla dikkatieri üzerinde topladı. Polonyalı Jean Paul II, Papalığının 5. yılında Ftnnsız Sosynlist Parti milletveküi Halimi: Papa hem Dayanışma'ya hem Somosa'ya yardım etti NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRİD 2. Jean Paul, Papalığın kuruluşundan bu yana ilk kez Katolık kıliscinin en ıtıbarlı rutbesine erışen bir Polonyalı olarak bu gorevde 5. yılını doldurmak uzere... löekimde Papalıkta 5. yılını tamamlayacak Jean Paul, bu sure içinde Polonya olaylarının da yarattığı yankı ıle dunyada adından en çok bahsedilen lıderler arasında yerini almış bulunuyor. Lech Walesa'nın Nobel Ödulu aldığı şu sıralarda, 2. Jean Paul'un gorevinde 5 yılı doldurmuş olması Batı'da gene kamuoyunun ilgısınin Papa üzerinde toplanmasına neden oluyor. Mehmet Ali Ağca'nın Papa"ya karşı çektiğı tetıkle uzun sure dunya basınında uluslararası komplolann hedefi olarak gosterilen Papa'yı yargılarken, Italyan basınında bazı gazetecıler, "Bu 5 yıl içinde tum yollar Papa'ya mı uzan ı j o r d u ? " dıye soruyor.... Şurası muhakkak ki, 2. Jean Paul ya da asıl adıyla VV'ojtyla şimdiye kadar hıçbir Papa'nın gostermediği bir dinamızmle ttalya içınde ve dışında yaptığı 50 seyahat ıle en faal Papa olarak anı/ıyor. Kendisine gorevinde yardımcı olan dın adamlanna göre, işbaşına gelırken,"En azından ber 15 gunde bir kiliseyi dunya basınının iigi merkezi haline getirmeye" soz veren Papa, bu sözunü ziyadesıyle yerine getirmış bulunuyor. KOMÜNİSTLER İMRENİYOR Vatikan çevrelerınde "bir cıva damlası" dıye anılan Papa, bazı komunıstleri bile ımrendiriyor. Italyan komunızmine mensup bazı politıkacılar sık sık, "Böyle bir lider bize de nasip olsaydı" dıye hayıflanıyor. 2. Jean Paul'un Papalığını değerlendirırken, Italyan basını ikıye bölunuyor: Papa'nın sendika ozgurluğu, işçi haklan ve sosyal adalet vanlısı ilerici açıklamalarını goz onune alan yayın organları Polonyalı din adamını kilıse için "ilerici" bir lider olarak tanımiıyorlar. Öte yandan Panorama gıbi Italyan basınının önde gelen yayın organları Papa'yı acımasızca yargılarken, bazılan Papa'yı "kalbi sosyalizmden yana olan bir muhafazakâr" olarak nitelendiriyorlar. Kurtaj konusunda takındığı bağnaz tutumun yanı sıra, Papa'nın çok fazla sıyasete karışması, hattâ bazı bazı dinden çok siyaset yapması, etrafındakilere her dakika Polonyalı olduğunu hatırlatması ve DoguBatı ilişkilerini bile etkileyebilecek olaylara karışması 2. Jean Paul'un eleştirilmesine neden oluyor. Örneğin Polonya'da Dayanışma hareketinin en kritik döneminde Papa'nın Kremlin'e gönderdiği ihtar mektubunun varlığından kimse şüphe etmiyor. Dayanışma hareketini bastırmak amacıyla Sovyetler'in Polonya'yı işgal etmesı olasılığından bahsedıldiği donem de, Papa'nın Moskova'ya bir mektup göndererek ulkesinin işgal edılmesı halinde hıç tereddut etmeden Varşova'ya donerek bizzat Sovyetler'e karşı mucadele vereceğını bildirmesı Vatikan çevrelerınde hâlâ konuşuluyor. SOMOZA'YA YARDIM Papa'ya yöneltilen eleştiriler arasında en önemlisini ltalya'yı birbirine katan ve Vatikan'la ılişkisı bulunan Ambrosiano Bankası skandalı oluşturuyor. L'espresso dergisinin son açıklamalarına gore, Vatikan'ın Ambrosiano Bankası ve kendı malî kurumlan yolu ile bir taraftan Polonya'da Dayanışma hareketine yardım ederken, bir taraftan da Nikaragua'da diktatör Somoza'ya onemli miktarlarda kaynak sağladığı anlaşıhyor. Vatikan'ın Nikaragua bağlantısı sade maddı yardımlarla sınırlı kalmıyor. Vatikan uzmanlannın, 1980'de Sandinist devrim sırasında ulkesinden kovulan dıktator Anastasio Somoza'ya Nikaragua anayasasını hazırlamakta yardımcı olduklan ortaya çıkmış bulunuyor, Vatikan'ın bu tıp karanlık faaliyetlere karışması, Papa'nın Birleşmiş Milletler kursusu onünde verdiği, insan haklannı savunan söylevlerine golge duşuruyor. Bu konuda Papa'ya bir hatırlatmada bulunan Nikaragualı Kardina! Ernesto şöyle diyor: "Sayın Peder, sadece kendi ulkenizde peygamberlik yapmayınız. Sizin Polonya'da yaptıklannızı bize men etmeyiniz...." Kardinal Ernesto'nun sozlerı, Papa'nın Marksist ve faşıst rejimleri yargılarken, kullandığı farklı kıstasları açıkça ortaya kdyuyor. Bütün yaratıcılar, toplum dışında yaşayan insanlardır Dış Haberler Servisi Fransa'nın unlu kadın hakları savunucusu Gisele Halimi Sosyalist Pani'den Milletvekih. Halimi, kendısini "Meclisin canavan" olarak tanımlıyor Tunus'ta bir MusevıArap ailesinin çocuğu olarak dunyaya geldi. Ailesi Halimi'nin doğumunu kız olduğu için 15 gun süreyle çevreden gizlemiş. 1958 yılında Cezayir Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Fransa'da Kürtaj Yasası'nın değiştirilmesıni sağlayan "Choisir" hareketınin iki liderinden biri. Gisele Halimi 1982 yılı nisan ayında YAZKO'nun duzenlediğı "Kadın Sorunlan" seminerine katılmak uzere Turkiye'ye geldi. Aşağıda Fransız Le Monde gazetesinin Gisele Halimi ıle yaptığı bir göruşmeyi sunuyoruz: SORU Bir avukai ve milletvekili için toplumla büfunleşemeyen. diğer bir deyişle toplum dışında yaşarnanın çekiciligine kapılmış (marjinnl) biri olarak (anınmak çelişkiü degil mi? YANIT Bu sadece görunuşteki bir çelişki. Benim için yasa yapmak, adaleti savunmak bu yolla da çeşitli haklar uğruna sava^mak, beni toplum dışında yaşamanın buyusüne karşı koruyan korkuluklardan başka bırşey degil. Toplum dışılık benım ıçin sosyoekonomik ve politık yapılar içınde yaşadıkça yaklaşılamayan bir evrenin çekiciliğinı ıfade edıyor. SORU Toplum dışılık anlayışınız nedir? YANIT Hiçten yola çıkarak her şeye ulaşmak. Bunu yaparken de uzlaşmacı ve gereklı bıldiğimiz veya taklit edebileceğimiz her yolu denemek. Kendınizi doğaya, araştırmaya verebilirsınız. Kurallara bağlı olarak yaşadığım ıçin bu soylediklenm çelişkiü gorünebilir. Fakat bazı kuralları kendimize zorla benimsettiğimizi bilip bilmediğimizı soruyorum. SORU " R o b e r t " sözluğüniın tanımına gore marjinalite "toplum dışında yaşayan kimse". Siz toplum dışında yaşayan kişivi daha çok yaratıcı insan olarak göruyorsunuz. YANIT Bana göre bütun yaratıcılar toplum dışında >aşa Fransa'nın unlu kadın hakları savunucusu Gisele Halimi. yan insanlardır. yaratıcılığın >olu toplumdışılıktan geçer. Gorunuşte toplum dışında olmasa da veya sonuçta tekrar toplurna donse de. Çunku sistem dışında yeralıyor ve sonuçta zımnen de olsa onu reddediyor. Sıze çocukken yaşadığım ve kendimi toplum dışında hissettığim bir anı aktarayım. Bir kaçıştı bu. Ama oldukça uysal bir kaçış. Güneşten sersemlemiş ve deniz kıyısında uyumuştum. 24 saat boyunca kendimi doğanın, dolayısıyla da evrenin bir parçası olarak hissetmiştim. Bu hareketı bir isyan olarak ele almıyorum. Çünku bu tavrımda aile baskısına bir karşı çıkış unsuru >ok. Sadece tek yaşanabilecek yer olarak aJgıladığım ve deniz, kum ve guneşten oluşan dunyaya dalabılmek için seçilmiş bir yoldu. Toplum dışılığı bir isyan olarak gormuyorum. Çunku gayet iyı orgutlenmış toplumsal veya uzlaşmacı ayaklanmalar var SORU Toplumla butunlesmiş olduğunuza gore, toplum dışı olma ozelliğiniz kendini nasıl belli ediyor? YANIT Bir gruba bağlı olduğunuzu bilerek, onun kurallanna saygı duyarak, ancak bu sıstemin kısırlaştırıcı baskılannı unutmadan yaşamak. SORU Hayatınızdaki başannız "resmen" de lanındıgına göre neden sizi çeken diğer hayatı tatrnavı göze almıyorsunuz? YANIT Yıllarca uğraşarak ve zahmetli yollardan geçerek oluşturduğum yapılanmam sayesinde bugun sadece kanunları uygulamakla kalmayıp onları uretiyorum da. Bu benim toplum dışılığın bir bıçimi olan toplum içi suçlara karşı en iyi korunma seklım. Bu yaşımda toplumdısılığı sadece içten yaşayabilirim. SORU " R e s m i " hayatınız yaratıcılığınızı engellemiyor mu? YANIT Toplumsal hayatımın beni engellediği bir gerçek. SORU Toplum dışı yanınız şimdiye kadar neden oriaya çıkmadı? YANIT Korkudan. Çünkü toplumdışılık benim duşünduğum şekliyle intihara goturen bir şey. Yaratıyorsunuz ve onun yuzunden olmeyı göze alıyorsunuz. loplumda "toplum dışı" olarak tanınmaktan korkmuyorum. Ancak toplum dışılık, yalnızlığı ve yaratıcılığı sonuna kadar gotürmek demektir. Bu gerçek bir cesareti gerektirir. lşte bu cesaret bende yok galiba. Denktaş: Tiirkiye'deki seçiıııJerden önee bağınısızlık İlillllllil gidebiliriz Dış Haberler Servisi Strasbourg'ta bulunan KTFD Başkanı Rauf Denktaş, Rum lıderı Spiros Kipriyanu'nun bu a> sonuna kadar kendisiyle goruşmeye yanaşmaması ve Avrupa Konseyi Danışma Meclısı'ndekı Rum parlamenterlerı çekmemesı halinde Turkıye'deki seçımlerden once bağımsızlık ilanı ve uluslararası alanda tanınma voluna gitmeleri gerektiğıni sovledı. Denktaş bu yola gidilmesı kararını Kıbrıs Turk halkı, hukumeti ve parlamentosunun hep bırlikte vereceğını söyledı. Avrupa Parlamenıosu uyelerinin çağrılısı olarak Sırasbourg'a gelen Denktaş, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'dan sözkonusu taleplerıni Kıprıyanu'ya iletmesini istedi. Denktaş şunları soyledi: "Bunlar yapılmazsa, Rumların iki kesimli federasyonu kurmak isfedikleri yönunde tatmin edilmıvsek Turkiye'deki seçimlerden once devletimizin yeni adını koyarak lanınma yoluna çıkmamız gerekir görüşünde\im" "KARARLILJK GÖSTERİSİ 83"' TATBİKATI Düşman kuvvetler işgal ettikleri topraklardan temizlenip imha edildi ŞENOL KONUKÇU Küçuk çaptaki sınır olayları ve buna paralel olarak gerginliğin artması uzerine, duşman kuvvetlerı Turkiye'ye taarruz harekâta başlamıştı. Duşman gemileri çıkartmaya elverişlı olarak tespıt etıiklerı Saros Korfezi açıklarında bulunuyordu. Turk ve muttefiki devletlere bağlı mekanize birîikler duşmanın cıkartma yapacağı Saros Körfezı Mecidiye Plajları çevresinde mevzilenmiş. Her an duşmanın saldırısını karşılamaya hazır çıkartma yapılacak olan Mecidiye Plajlanndaki ev ler tamamen boş. Yazın guzel gunlerinde ınsanlann denizın tadını çıkardığı bu guzel sahıl biraz sonra silah seslennden durulmaz hale gelecekti. Duşman, sahıldeki savunmayı kurmak için top atışlarım başlatmıştı bile. Güm, gum giımburduyordu toplar. Peşınden gemilerden havalanan uçaklar sahildeki mevzileri bombalayarak çıkartma için temizlik harekâtına başladı. Gemılerden ve uçaklardan atılan bombalar savunmayı bir anda geri çekilmek zorunda bırakmıştı. Aniden "Geri çekilin geri çekilin" emri duyuldu. Siperlerden çıkan birîikler düzenli olarak geri çekilmeye başladı. Savunmanın bir an kınldığını goren duşman kuvvetlerı, Mecidiye plajlarına asker çıkartmaya başiadı. Muttefik kuvvetlerın şiddetli ve kararlı mukavemetine karşın duşman kuvvetleri asıl muharebe hattına derin girmeler yaptıDuşman kuvvetlerı çıkartma sıra,ında çok kayıp verdi. Savaş butun şiddeti ile devam edıyordu. Makınalı tufekler, toplar, G3 piyade rufekleri havan topları, uçaklar, lavvsilahları ateş kusuyordu. Turk ve muttefiki birîikler savunınaya daha elverişli şartlar altında devam etmek için Koru IşıklarUlaş çizgisine kadar çekilmek zorunda kaldı. Ancak devam eden savaşta ağır kayıplar veren duşman kuvvetlerı taarruzlarını yavaşlatmak zorunda kaldı. Düşman Gelibolu ve Çorlu uzerınden Istanbul'a gırmek istıyordu. Yapılan başarılı savunma duşmanın bu ilerleyişini durdurdu. Bu arada duşman kuvvetleri uçaklardan helikopterlerle karaya malzeme yığmaya başladı.taarruzunbir sure durmasından faydalanan muttefik kuvvetlerı dış takviye birliklerinin de yardımıyla, duşmanı Trakya'ıian aımak ıçin yapacağı karşıtaarruzun hazırlıklarını tamamlamıştı. Türk ve muttetık kuvvetler duşmanı imha edıp kaybedilen toprakları yeniden ele geçirmek için 4. ve 8. tumenleriyle MalkaraSuleymaniye istikametme taaruza geçtı. ilk hedef olarak Suleymanıye platosunu ele geçiren kuvvetlerimiz harekâtı kolaylaştırmak vetaarruzunbatı yanını emnıyete almak için Mecidiye plaj bölgesıne dış takviye kuvvetlerınce amfibi hücum yapıldı. Tum bu anlattıklarımız NATO'nun her yıl duzenlediği sonbahar tatbıkatlarından olan "Karariılık Gosterisi 83" tatbikatında gerçekleştırilmişti. tatbikat gereğinee dost kuvvetler duşman kuvvcüerını işgal ettikleri topraklardan temızlemiş ve duşmanı imha etmişti. 4 ekimde başlayıp 14 ekime kadar surecek olan tatbikat onceki gun ağır şartlarda devam etti. Saros Körfezi'ne yapılan çıkartma arasında aniden bastıran yağmur. tatbikatı guçleştırmışti. Ancak butün guç koşullara karşın tatbikat başarı ile surduruldu. tstanbul Haber Servisi III. Gıda ve Beslenme Sempozyumunda konuşan ODTU oğretim uyelerinden Doç. Dr. Ali Esin "Ankara'da yaklaşık 6 bin ton, lstanbul'da ise bu sayının iki katı fazlalığında ekmek çope alılmaktadır" dedi ODTU Gıda Muhendıslığı bolumunde yapılmış araştırmalarda artık ekmeklerden değişik maddeler urettiklerini de vurgulayan Doç. Esin'ın bu konudaki açıklamaları şunlar: "Üniversite kafeteryasından elde tettigimiz artık ekmeklerden sanayinin pek çok dalında kullanılan etilalkol, yuksek proteinli hay van yemi ve aktif kömbr maddesi elde ettik. Atılan ekmeklerden yararlanıiması ve savurganlığı en alt duzeye indirmek amacıyla başlattığımız çalışmalarımızı düzenli olarak surdurmektey iz." Artık ekmeklerden sanayi ürünü elde edilecek PAl'L HENZE VE EŞİ "Danışman" olarak tanıtılan Amerikalı leror uzmanı 1urkı>e°nin hcınııı her koşesini çok i)i tanıdığını soyledi. (FOTOCHAF. CUMHURDLT) Uzmanlar: Terörün önlenmesi için uluslararası işbirliği gereklidîr SELAHATTtN ERKANLI Uluslararası Dış Politıka Enstitusu, bir psikiyatri vakfı olan HZI Vakfı ve resmı makamların girişımıyle gerçekleşen "Uluslararası Teroriin Çağdaş Yonleri" adlı semıner dun sona eıdı Oncekı gun Istanbul Valisı Nevzat Ayu'ın konuşmasıyla açılan ve basına kapalı olarak suren seminer dun oğlen saatlerinde I. Ordu ve Istanbul Sıkıyönetım Komutanı Orgeneral Necdet Öılorun'un konuşmasıyla kapand, Orgeneral Ozıorun loplantının çok vararlıolduğunujerorun onune geçılebılmesı ıçin uluslararası çabalann surdurulmesı gerektiğini kaydetti. 67 yerli ve yabancı (eror ve psıkiyaın uzmanınır. davct edildi ğı toplantıya 43 kışı katıldı. Seınınerde TRT ar>ı\leıınden yararlanarak ha/ırlanan "Turki,<. u«r l e r o r " konulu film ızlen(Arkası //. Say/adaj tstanbul Haber Servisi Kaı Mulkiyeti Yasası'nın, iş akidleri fesh edilen kapıcıların 15 gun içınde kaldıkları yeri terk etmelerını ongoren hukmunun, kapıcılar aleyhıne suıisiımallere yol açtığı one suruldu. Bağımsız Kapı GenelIş Sendikası'ndan yapılan açıklamaya gore, ışçi çıkarma yasağının yururlukte olmasına rağmen, bu vasadan sonra çok sayıda kapıcı. vasa! hakları da verılmeden evlerınden cikarılarak sokağa terk edildi. Sendika, bu uygulamalara son \erilerek onlem aJınmasım ıstıyor. Kapı Genelİş: Kapıcı çıkarılması suiistimal ediliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle