Katalog

tUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 10 EKtM 1983 TELEVİZYON 20.00 Merhaba Sunuculuğunu Mehpare Pirim ve Kukla Zeynep 'in yapnğı programda, Ankara'mn başkent oluşunun 60. yıiıyla ilgili bilgiler sunulacak. Programda, "TRTAnkara Çocuk Korosu ", "Çizgi Film " ve "Plastik Bebekler"e yer verilecek. Mehtnet Güleryüz yapıtlarını Urart Sanat GalerisVnde sergiliyor: Yaşamın esası neyse, sanatta da herşey ona dayanır Kültür Servisi 20 yıllık sanat yasamının 20. kişisel sergisini bugün açacak olan ressam Menmet Güleryüz, "Sanat klişe bir olay değildir. Yaşama bagh gelişir. Ben de ne görüvor, ne duyuyor ve ne düşunüyorsam onu anlafıyorum" diyor. lstanbul'un sanat yaşamı yazdan sonra yeniden canlanmaya başladı. Birbiri ardına açılan sergiler, düzenlenen sanat haftaları, toplantılar, konserler ve öteki etkinlikler... Mehmet Giileryüz'ün Urart Sanat Galerisi'nde 27 ekime kadar silrecek sergisi de bunlardan biri. 1966'da tstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nden mezun olan, 1970'de Paris'de ihtisas yapan, sergiler açan ressam, 197580 arasında da İDGSA Resim Bölümü'nde öğretim görevlisi görevinde bulundu. 1980'de bu görevinden istifa ederek New York'a yerleşen ve sanat yaşamını orada sürdüren Mehmet Güleryüz'le sanatı üzerine bir söyleşi yaptık. 20.30 Haberler 20.55 Hava Durumu 21.05 l'ykudan Önce (Renkli) 21.15 Savaş Rüzgârlan (Renkli) Dizinin ikinci bölümünde Natalie Polonya'ya gitmeye kararhdır. Aaron Jastrov/, Byron 'tndaonunla gitmesini ister. Victor Pug Henry, Hitler'in Sovyetler Birliği'yle bir anlaşmaya girmeden Polonya'ya satdırmayacağt düşüncesindedir. Ve kısa bir süre sonra yanılmadığı anlaşılır. Hitler Almanyast, Sovyetler Birliği'yle saldırmazlık paktı imzalar. Tiyatrodaki mekân, hareket, beni heykel yapmaya yöneltti.Bu hareket ihtiyact, resirnden çok heykelle yanttlandı. Heykellerle doğal mekânlarda duzeniemeler yaptyorum. Sanatçı, gördüğünü, duyduğunu, yaşadığını antatmak isteyen kışidir. Ne görüyorsa, ne duyuyorsa, ne düşünüyorsa onu söyler. Bu bir serüvendir. yftz konuşmamızın başında belirtiği sanat felsefesi dogrultusunda salt resimle yetinmiyor. Gördüklerini, duyduklarını ve anlatmak istediklerini bazen resimle, bazen heykelle anlatıyor. Biz, sizin resimheykel gibi plastik sanatlar dışında tiyatroyla da ilgilendiğinizi, hem amatör, hem profesyonel oyunculuk yaptığmızı biliyoruz. Tiyatroya geçisiniz nasıl oldu? "Kendime 'Niye resim yapıyorum' diye sordugurada zaten yıllardır resim yapıyordum. Okul yıüannda amatör tiyatroUrda başladığım oyunculugum Asaf Çigiltepe'nin kurdugu Arena Tiyatrosu'nda profesyonellige dönüştü. 'Neden resim yapıyonım'a orada yanıt buldum. Tiyatro bana iraaj zenginligi kazandırdı. Birçok resimde tiyatronun tadı var. Tiyatro da tıpkı resim gibi bir dürtüydü, bir ihtiyaçtı. İhtiyaçlardan yola çıkılarak yapılanlann dürüst ve samimi olduğuna inanırım. O zamanlara kadar bir dürtıiyle 'niye resim' diye düşünmeden resim yapıyordum. Tiyatro çalışmalarım sırasında anlatmak istedilderimi, söyleyeceklerimi en iyi resimle anlatabilecegimin farkına vardım. Tiyatrodaki yönetmen de, yazar da, oyuncu da resim yaparken benim. Ben tasarbyor, ben başlıyor ve ben aniatıyonım. Neyi, nasıl, neden anlatacağıma ben karar veriyorura." beni beyke! yapmaya yöneltti. Bu mekân, bareket ihtiyacı resimden çok heykelle yanıtlandı. Heykellerle dogal mekânlarda duzeniemeler yapıyorum. Heykeilerim fîgüratif ve insan boyutunda. Kâgıl harauruyla yapıyor, sonra boyuyorum." Üç yıldır ABD'desiniz. ABD'deki sanat ortamını, sanatçı galeri ilişkisini anlatır mısınız? "ABD'de sanatın son durumunu, varacagı yeri belirleyen sanatçüar degil, galeriier • müzeler eieştinnenler... FJbirligiyle, neredeyse yapılacak olanı bile bdirliyorlar. Avrupa'daki sanat yaşamından çok farklı. Geniş olanaklar içinde aslında yaşanan, büyük bir kısır döngü. Kitleye ulaşmak için, yeni sergi açmak için galeri müze deştirmekrden oluşan o büyük filtre den geçmek gerek. 200 yılda bir kültürün oluşmavacağı, oluşmadığı göriilüyor. Galeri sahibi 'Bizim toplum şunlan beğenir' de>ip resim seçiyor. Ama onlann çogu aslında toplumnn istediği degil. Renkli, dekoratif ve frapan resimler geçiyor o filtrelerden. Resim bilgisinden çok pazar yaratabilme düsüncesi hâkim." HAFTANIN SANAT CİZELGESİ Müzik Resim yaparak yaşayabilmek Siz sergi açtınız mı? Yani o filtreden geçebildiniz mi? "Ben sergi açtım. Eğer geçmek oVoebilirse, o filtreden geçtim. Ama is sergi açmakla bitmiyor. Eserlerin satılması gerek. Satılmadı... Bu bir başansızlık olarak ele alınabilir. Ama ben asıl başanyı New York'da resim yaparak yaşayabilmede buluyonım. Ne düşüncelerimden, ne de onlan anlatırken ödün vermiyonım. Resmimle yaşıyonım. Asıl başan bu ve asıl önemli olan da bu. Herkes sergilenenlerle ilgileniyor. O eserlerin nasıl olustugu, ressamın verdigi emek, çektikleri, sabn vb. kimse bunlan düşiinmnyor. Çogu kez de sergilenen eserler tek tek ele alınıyor. Oysa özellikle benim sergilerimde tek tek eserlerin anlatüklannın yanı sıra,sergi de bir bütündür, bir nefestir. Tablolann hepşi bir arada da bir seyler anlatır. Hayata bakışımla, düşüncelerim ve yaşayısım arasında doğnı bir uyum var. Yaptıklanm bu nedenle hep bir bütannn parçalan." ISTANBUL • BELEDİYE Konservatuvan Türk Müziği Topluluğu, ya ? nn 20.30'da HarbiyeMuhsinEr .tuğrul Tiyatrosu'nda Dir konser verecek. Şef Rıza Rit yönetimin ' deki konsere Asuman Aslım ve Nazan Sıracı da solist olarak katılacak. 22.05 Sizlerle Birtikte Programda, şu konularayer veriliyor: Bayrak, Sancak ve Cumhurbaskam 'na saygı ve selamlama ile ilgili röportaj. fzmir Zafer Anıtı ve Atatürk Ormant projesi. ödül kazanan mimar ile röportaj. Sevgi konusunun işlenmesi. Konu ile ilgili; Karşıyaka Kimsesiz Çocuklar Yurdu ve Huzurevi'nden görüntüler. Selçuk Müzesi faaliyetleri, Resim Sergisi. Üzum ve bağbozumu şenlikleri. Programm müzik bölümünde; Nesli özsoy (Türk Hafif Müziği), Necla Soner ve Hüseyin Güleç (Türk Sanat Müziği), Zeki Çiçek ve Emine Akmeşe (Türk Hatk Müziği). Gösteri İSTANBUL • TÜRK Alman Kültür Enstitüsü'nde, Türkolog Wolfgang Riemann, aynı adlı kitabının ya . yımlanması dolayısıyla çarşamba günü saat 18.00'de "GÜDU " müz Yazınında Almanya" konulu bir konferans verecek. Konferansm Türkçe çevirisi de yapılacak. 22.50 Haberler 23.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Uygarhğın yolu Kitle haberlesmesinde televizyonun önemi yadsmamaz. Hele milyonlarca kişiye seslenen bu cihazın, kısıtlı enerji olanakları içinde daha da değerlenen yayın zamanı, çok kaliteli ve yararlı programlarla kullanılmalıdır. örneğin, tutuculuğu, bağnazlığı, gericiliği ve cehaleti hedef alan programlar yapılamaz mı? Uygarhğın yolu bilim ve teknolojidir. Bilim ve teknolojiyi özendiren ciddi programlar yapılamaz mı? Bütün bunları yapamayan TRT'nin insanlan bir iki saat avunduran resim kutusundan başka ne/arkı kalır? BEHLÜL SA VC1 / Kınkkale Yaşayıp dtişündüklerini antatmak "Sanat diye ayn, klişe bir olay yoktur. Sanat insanın yaşamına baglı gelişir. Yaşamın esası neyse, sanatın dayandığı se>)er de bunlardır. Eğer insaıısanulçı yasamında baska, sajıatında başka davranırsa, yanlıslıklar da başlar. Sanatçı gördüklerini dnydukJannı, yasadıklannı, dostinceierini anlatmak isteyen kişidir. Ne göıüyorsa, ne duyuyorsa, ne düşünüyorsa onu söyler. Bu bir serüvendir. Bir de bunlann nasıJ. hangi sesie, hangi imajla anlatılacagı onemlidir." Böylece başlayan söyleşimiz zaman zaman araya giren sorularımızla sürdü. Mehmet Giiler İZMİR • FRANSIZ Kültür Merkezi' nde, persembe 19.15 ve cuma 21.00'de Rene Clair'in "İfritin Güzelliği" adh fümi gösterilecek. Filmde başrolleri Gerard Philipe ve Michel Simon paylaşıyor. Persembe 21.00 ve cuma 19.15'de JeanLuc Godard'ın "Hayatmı Yaşamak" adlı yapıtı izlenebilir. Frederic RoîBİf'in ' "Yabanda Şenlik" adlı filmi gençler için çarşamba 17.00'de sunulacak. Tiyatrodaki hareketten heykele Resimtiyatroresim ve arada ya da bunlarla birlikte heykel... Sizi heykel yapmaya iten dürtü neydi? "Tiyatrodaki mekân, hareket RADYO 05.00 Açılış program ve kısa haberler 05İ0S Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunün içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 Reklamiar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamiar. 12.10 öğle üzeri. 12.55 Reklamiar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 ögleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftarun çocuk sarkısı. 18.20 Fasıl. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar 19.0001.00 TRTII ileortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Yurttan sesler. 20.00 Köyümuz köylümuz. 20.20 Şarkılar. 20.40 Türkçe sözlü hafif müzik. 21.06 Kısa haberler. 21.05 Türk sanat müziği dinleyıci istekleri. 21.35 Erkekler topluluğu. 22.00 Çesitli sololar. 22.25 Turkuler. 22.40 Şarlular. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Turkuler ve oyun havaları 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Tarihte bu hafta. 09.30 Sabah konsen. 10.00 Beraber ve solo turkuler. 10.20 Şarkılar. 10.49 Yannıngüveni "Çocuklannuz". 11.00 Turkuler geçidi. 11.20 Hafif muzik. 11.40 Şarkılar. 12.00 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. 12.15 Türküler. 12.30 Klasik erkekler korosu. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Hafif müzik. 13.45 Bir roman / Bir yazardan hikâyeier. 14.00 Turk folklorundan damlalar. 14.30 Yabancı dıl ögrendim. 1530 Bir albüm. 16.00 Türk musikisi sözlüğü. 16.20 TRTI DÜŞ EKMEĞİ Yenikapı'ya vanncaya kadar kafamdaki konulan bir bir inceledim. Hale'yi en iyi biçimde etkilemekti amacım. Bir besteci düşündüm, öyle bir şarkı yazsın ki sevgilisi duyar duymaz kossun ona. Ya da bir romancı, yazdığı yeni yapıtıyla sevgilisini büyülesin... Bir genç kızı kazanmanın yolu sanki yalnız yazıdan, müzikten, resimden, yani sanatsal yollardan geçiyormuş gibi! Böyle miydi gerçekten? Kuşkuluydum. Bir Celâl vardı Fatih'te, bizim sokağa yakın bir evde üç kız kardeşi bir ağabeysi ile yaşıyordu. Benim yaşımda bir çocuk. Haydar gibiydi o da, Öyle çok sevgilisi vardı ki! Alırdı onlan Fatih camii avlusuna, merdivenlerine götürürdü akşam saatlerinde. Tam güneş batıp ilk karanlığın çöktüğü saatlerde... Kız, bakkala, manava gönderilmiş bir şey alsın diye, Celâl pusuda bekler, onu yakalar, beş on dakikalığına loş bir köşeye götürürdü. Sonra da anlatırdı bize, tadını çıkara çıkara... Beş dakikada ne çok şey yapılırmış! Gülüyordum bir süredir onun anlattıklarına. Şükran hanımı düşünürdüm, o unutulmaz geceyi. Celâl'e bir şey demezdim, ama 'anlat bakalım toy çocuk' der gibi bakardım. Oysa o benim böyle bir sevişme serüvenini yaşadığımı bilemezdi, söylesem de inanamazdı, yalnız kendisiydi böyle sevi işlerinde usta, beceri sahibi!... Oysa bütün ustalığı on üçon dört yaşındaki yoksul aile kızlannı, beslemeleri yol kenarlarında öpüvermek, oralarını buralannı okşayıvermekti. O iş başka, Hale'yi kendime çekmek, bağlamak başka. OKTAY AKBAL arkadaşlanm, kızlar, hep evini aradığım Hale! Kimi zaman ben mi uyduruyorum Hale'yi, ona duyduğum sevgiyi? diye düşünüyorum. Böyle bir 'şey' istiyorum da ondan mı? Boşluktan kaçmanın bir yolu mu? Belki onun evini bulsam, onunla buluşsarn, elini tutsam, dudaklarından öpsem, sevdiğimi söylesem, o da aynı duygularla karşıhk verse hepsi uçup gidecek. Bu özlemler, bu ateşli aramaJar, hepsi!... Şehzadebaşı sinemalanrun vitrinlerini seyrettim. Dostlarım! Kadını erkeğiyle.. Birden canım çekmedi girip iki saat karanlıkta kalmayı. Ben öğle saatlerinde fîlm seyretmek isterim, on iki, iki buçuk matineleri. Geceleri zaten karanlık. Niye sığınmalı sinema salonunun loşluğuna. Yollar, sokaklar, ışıksız evler var ya!.. Vazgeçtim sinemadan. Fatih'e doğru giden bir tramvaya atladun. Savaş haberlerine yetişmeli. Norveç'te neler oluyor şu sıralarda? Narvik deniz savaşının öyküsünü bu akşam duyacak mıyız? Almanlar ele geçirdi mi bu küçük ülkeyi? ıngilizler, Fransızlar ne yapacak? Belki onlar da asker göndermişlerdir Norveç'e? 1939 Eylülünden beri sürüp giden bu 'garip savaş' şimdi kızışıyor, yeni yeni... Ya biz ne olacağız? Korkuyorum, ne talihsiz kuşakmışu, tam yetişme dönemimizde bu dünya savaşı.'... Belki de, bir iki yıl sonra ben de yokum, arkadaşlarım da yok!.. Bu seviler, aramalar, özleyişler, gerçekleşemeden, yeryüzünden silinip gideceğiz.. Opera ve Bale İZMİR • DEVLET Opera ve Balesi, çarşamba günü Çaykovski'nin "Uyuyan Giizel" adlı balesini sahneleyecek. Arkası yann. 16.40 Turkülerden bir demet. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Küçük konser. 18.00 Küçük koro. 18.30 Edebiyatımızdan seçmeler. 19.0001.00 TRT I ile ortak yayın 07.00 Açılış te program. 07.02 Güne baslarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok müzik. 09.30 Al Dimeola'nın Eleganl Gypsy AJbumu. 10.00 Pop dünyasından. 11.00 öğleye dognı. 12.00 Haberler. 12.12 Bir albüm. 13.00 Konser saati. 14.30 Caz müziği. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günun konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Muzik kervanı. 19.00 Haberler. 19.12 Akşam konseri. 20.15 Hafif müzik. 20.30 Caz sanatı. 21.00 Müzik sohbetleri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Pazartesı konseri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT in Livaneli Farandouri albümü EAImanyu9da da ödüllendirildi BONN, (Cumhuriyet) Türk müzik sanatçısı Zİilfü Livaneli'nin geçen mayıs ayında çıkan Yunan şarkıcı Maria Farandouri ile birlikte hazırladığı plak, Federal Almanya'da Ulusİararası Folk Müziği dalında yılın plağı seçildi. Alman plak eleştirmenlerinden olusan jurinin Ödullendirdiği "UvaneiiFaraadouri Ensemble" adlı albüm geçen yıl da Yunanistan'da yılın plağı olmustu. Geçtiğimiz eylül ayı içinde Farandouri ve Şilili müzik topluluğu İnti tlimani ile birlikte Federal Almanya, Belçika ve Avusturya'da bir konser turnesine çıkan Livaneti, halen 1984 başında Almanya'da yayınlayacağı üçüncü plak üzerinde çalışıyor. Livaaeİi, bu plakta bazı sarkılannı Almanca söyleyecek. Bu arada ABD'de yayınlanan ve dünyanın en büyük müzik dergisi olarak bilinen Billboard 27 ağustos tarihli sayısında Livaneli'yi tanıtırken şöyle yazdı: "Halen Paris'te yasayan Livaneli, ülkemizin sınırlannı aşarak Avnıpa'da kendisine yer yapan ilk Türk sanatçı. Albümleri, Batı Avnıpa'da yüzbinlik bir pazara sahip. Plaklan Federal Almanys ve Iskandinavya'da oldugu kadar, Yunanistaa'da da büyük yankı uyandınyor." 20 TRT II 19.00 Açılış ve program. 19.01 BACH: Flüt ve Piyano Sonatı, La Majör... A. Nicolet (Flüt) ve G. Hertzog (Piyano). 19.14 BEETHOVEN: Mozart'ın "Sıhırli Flüt" Operasından Bir Tema Üzerine 12 Çesitleme... L. Hoelscher (Viyolonsel) ve E. Ney (Piyano). 19.25 BEETHOVEN: Mozart'ın "Sihirli Flüt" Operasından Bir Dtiet Üzerine 7 Çesitleme... L. Hoelscher (Viyolonsel) ve E. Ney (Piyano). 19.35 CHOPIN: OrkestraJ Duzeniemeler: Polonez: Op. 53, Noktürn: Op. 9, Vais: Op. 64, Etud: Op. 25... A. Kostelanetz ve Orkestrası. 20.09 ZAGREP SOLİSTLERİ Konseri: Corelli, Haydn, Rossini... 20.37 SCHUBERT: Senfoni, No. 5, Si Bemol Majör... O. Klemperer yön. Filarmoni Ork. 21.20 Hava raporu, ertesi gunün programı ve kapanış. İTÜ Deneme Yayını BULMACA Serindi hava. Olsun, Defterimi çıkardım. 'ölmeyen Melodi'yi yazmaya başladım. Hep kafamdaydı bu konu. Nasıl da hızb yazılıyor insanın içinde akan bir coşku ırmağı olursa!.. Bir besteciyi anlatıyorum; benim o gerçekte, öyle bir yapıt ortaya koyuyorki o besteci, sevdiği kız komşu evin radyosundan duyuyor onu. Oysa o sırada ölmuştür bestecimiz! Inandırmıyor beni, daha yazarken biliyorum. Ama bu kadar şimdilik. Ilerde daha başka şeyler yazacağım, yaşamın içine girmek, acılar sevinçler tatmak, ateşler içinde yanmak gerek. Herşevi bir önseziyle duyuyorum. Oykü bitti. Okudum, beğenmedim. Yırtıp atmalı mı, yoksa gazeteye postalamalı mı? Kaçıncı öyküm bu gazetede çıkan? Beden Eğitimi hocamız Sami bey bu gazetede tefrikalar yazar, tarihten konulannı aiır şişirir de şişirir. Bir gün dedi ki "Sen bu yazıların parasını aldın mı?" Hayır, deyince, bir kart yazdı 'paranı al' dedi. Ama bir türlü gidemedim para istemeye. Belki bir gün... Yolluyorum postayla öykülerimi, hepsi çıkıyor, adım kocaman harflerle yazılıyor. Bu kadan yetiyor bana... Belki Hale de görüyordur, okuyordur diyorum. Bir karanlıkta, kendime göre bir aydınlık yaratmaya çabalıyorum. Gece basmıştı. Canım bir sinemaya gitmek istedi. Bugün annem Erenköy'de. Babasının yanında. Gece de orda kalacak. Şehzadebaşı'nda bir sinemaya gitmeli. Bir sigara aldım. Içimden geldi. Oysa hiç sevmiyorum sigara içmeyi, burnuma kaçıyor dumanı, öksürtüyor. Ama yürürken sigara teUendirmek baş RADYO'DAN HAFTANIN SEÇMELERI Sah Müzik Diinyası 19.12, TRT3 Sevim Sandalcı'nın programında, Felk Mendelssohn'un Mi Minör Keman Konçertosu, Llszt'in 2 Nolu Mi Majör Polonezi, Mussorgski'nin Çıplak Dağda Bir Gece adlı yapıtı yer alacak. Çarşamba Kadın ve Çevresi 10.40, TRT2 Çetin Ok'un hazırladığı programda, insanlık tarihinin evlilik gibi en eski kunjmlarından biri olan boşanmanın çeşitli ülkelerdeki geçmişi inceleniyor. Programın konuğu Prof. Dr. Özcan Köknei, günümüzde boşanmaların nedenlerini anlatıyor. ka oluyor. Kendimi uzaktan seyrediyorum, işte tam bir genç adam, saçlan rüzgarda, kafasında yazacağı öykülerin düşleri, içinde sevdiği kızın hayalini izliyor, evini arıyor, bir roman kahramanı... Kendi romanını yazan bir kahraman!.. Hep yalnızım. Romanlardaki, filmlerdeki insanlar bana daha yakın geliyor yaşamdaki gerçek kişilerden. Anlaşmak zor, belirli bir çevrede yaşamak zor hep aynı insanlarla. Okul, ev, annem, Persembe Yolun Yansından Sonra 10.30, TRT2 Alaaddin Bahçekapıh'nın düzenlediği programda, Ahmet Muhip Dranas'ın "Götgeier" adlı oyunundaki baba tipi inceleniyor. Baba tipinin çözümlemesini Doç. Dr. Engin Eker yapıyor. SÜRECEK SINEMALAR TIYATROLAR Beyoğlu KUCUK SAHNEOE Cuma Eski Başkentler 9.15, TRT1 tlhan Baş'ın gerçekleştirdiği programda, Friglerin taribsel kökeni, lstanbul Universitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Veli Sevin tarafından inceleniyor. 528 66 29 • 522 89 97 OKI.VA l \( L'LAR BRECHTVVEILL ŞENSOY ANNA NIN 7 AN A GÜNAHI gişe: 143 64 17144 43 27 Cuma: 18.30 Cumartesı Pazar: 15.3018.30 HADI ÇAMAN 7 TEPE OYUNCULARI Konuk oyuncu: FÜSUN ÖNAL z o o 0 4 TEVFİKGELENB6 r««, n.PAHR, komedı 3 p e r d e tiyatroso toabanın ehni , , ^ T «LEMK Cumartesi Cumartesiden Pazara 23.15, TRT2 Neşe Bilginer, Selçuk Ak ve Erol Tokat'ın hazırladıklan programda, sonbahar mevsimi konu ediliyor. Suna Pekuysal ve Ergnn Özcan, "tutkal" konusunu işliyorlar. Programın çeşitlemeler köşesini Haldun Dormen sunuyor. Konuk diskjokey Sezen Cumhur Önal. P*ZJ<»«. »at.c n». 9un 2 1 » Çrj.l Ucu> Ualna I C İ H ı 15 30 ?">• « 0 0 Avni Dilligil yılın en iyi oyun ödülü HARBİYE KENTtR TİYATROSU'nda Tei.: 147 36 34 SİMEMATİYATRO ILANLARI HER HAFTA BU KÖŞEOE ! P.TesiCuma 21.15 C.TesiPazar 14.30 uluslararası sanat gösterileri t> FERDİ ÖZBEĞEN 16 Ekınrı Pazar'a kadar uzatılrnıstır SOLDAN SAGA 1/ Dul veya boşanmış bir kadının yeniden evlenirken beraberinde götürdüğü çocuk ya da çocuklar. 2/ lyi... Kütahya'nın bir ilçesi. 3/ Shakespeare'in en unlü populer ve kimıne göreen büytık trajedisi... Galyumun simgesi. 4/ Kayak... Doneç. 5/ Zeus tarafından sevilen ve Hera'nın kıskançhğından korunmak için düveyeçevrilen kadın... İskandinav efsanelerine verüen ad. 6/ Bir maçta taraflann kazandığı sayılar... Gümüjün simgesi. 7/ Avcının av beklediği yer. 8/ Eski Mısır'da VI. sülalenin ilk firavunu... Eylemler. 9/ Kazâya uğramış. YUKARIDAN AŞAGIYA 1/ ödenek. 2/ Rafadan... llâve. 3/ Yama'nın ikiz kardeşi olan en eski Hinl tanrıçası... Balık avlamakta kullanılır. 4/ Stronsiyumun simgesi... Nişan. 5/ lspanya'da bir nehir. 6/ Taslann ve özellikle tortul kayaların oluşumu. 7/ Alman parasının simgesi... Taııtalın sımgesı... Batı Anadolu köy yigidi. 8/ Shakespeare'in bir başka ünlü trajedisinin kötü kahramanı... Kunulmuş, serbest. 9/ Bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek is gören parçası. Pazartesı Carsamba Persembe Cuma 21 15 Sah 18.30 Cumartesı 17 00 ve 21 15 Pazar 1700 # Biletler Satışaçıkarılmıştır. Tel: 140 67 92 Nükhet Ouru "BİZİM ŞARKILARIMIZ " Konuk sanatçı Hilmi Rit 17 Ekım (Pazanesı)den ıtıbaren * Bıletler salısa sunulmuşlur Pazar Müzik Panoraması 12.30, TRT3 Programın yapıması Üstün Duruel. İlk bölümünde, lstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın 8 Ekim 1983 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi'nde verdiği 198384 mevsimi açıhş konserinden izlenimler sunuluyor. Timur Selçuk ŞAN TIYATROSUNDA SON 10 OYUN 21 Ekimden itibaren GALERILER 528 66 29 522 89 97 TÜRK URART SANAT GALERtSİ mmt MEHMET GÜLERYÜZ Resim Sergisi T:A|G|AJV|Y[ÜIR 627 Ekim RESSAMLARINA AİT RESJM ALINIR Kurtuius Cad 191 Kurtuluş/IST Tel 1104 783 ALACAĞINIZ RESİMLER İÇİN SÜHI ÖZTARnR SANAT 6ALERİSİ 46 5940 MUZAFFER AKYOL SATACAGINIZ RESİMLER ICIN Resim Sergisi 1 Ekim 20 Ekim Valı Konağı Cad. Pasaj 85 Tel: 146 72 81 Bamzi Töremen Baslm Serglsl 624 Ekim IfBp«<y» Caddesı 44'S K i j w T* 16S193B ASIM YÜCESOY NEVİN MENGÜ Suluboya Resim Sergisi 1 Ekim 24 Ekim