Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 8 OCAK 1983 1«Kadın sorunu» kavramının sık sık kaduıların toplumdakl yeri, ekonomik, sos yal ve siyasal yaşamda oynadıklan rol ve bu çerçeve içinde hak ve yetkilerde ortaya çücan eşitsizliklerle Ugili olarak kullanıldığmı görüyoruz. Bu yüzden dg sorunla uğraşanlar konuya kadınlarla, onlann ne gıbi görevleri üstlenip ne gibi görevleri üstlenemediklerjyle sımrlayıp, toplumsal ilişkilerin bütününü gözden kaçırma tehllkesiyle karşı karkalıyorlar. Bu noktada hemsn belirtmek istiyoram, nlyetim lafı çevirip ekonomizme ve indirgemeciliğe getirmek değil. «Kadınların sömürüsü sömflrü toplumlanna özgü bir olaydır. sömürü ilişkilerinin sona ermesiyle kadınlann dertleri de hallolur» türünden fikirlerln boşluğunu gösteren birçok ciddi çaIışma yapıldı. Bu çalışmalar, çeşitli biçimlerde kadınların toplumdaki yerini değiştirmek için bilinçli bir çaba gösterilmedikçe sorunlarm toplumsal Ulşkilerin değişznesiyle kendi kendilerine çö zulemeyeceğini gösterdiler Jl). Aynı şekllde, yalnızca Işçi sınıfmdan kadınlann sorunlannm ciddiye alınmaya değer sorunlar olduğu, burjuva kadınların şımank yakınmalanna kulak asılma ması yolundakl tartışmalar da çeşitli çahşmalarda ele Kadın sorımları dile ğetirilirken toplum sorunlarına da dikkat çekildi 0 Feminist hareketin amacım kadın sonınlaruun çözülmesi ile sınırlamak, hareketin potansiyelini küçümsemek, bu potansiyeli dizginlemek oluyor. İşi erkek düşmanhğına vardıran «an Iı» feministlerin dışında, kadın sorun. larıyla Ugili çalışmalar iş hayatındaki sömürü düzeninin yalnız kadınları değil erkekleri de etkilediğini göstermeye yaradı. 19821983 Sunus onumuz, kadın sorunlanna yönelik çahşmalann ve bu baglamda feminist hareketin, toplumun bütünü içindeki yeri ve toplumun bütünü açısından taşıdığı önem, Ilkin kadmların toplumsal hayattaki yerlerini değiştirmeye yönelik çabalarm, hiç olmazsa dolayh olarak, sosyal ilişkilerin yapısını zorladığını ve yalnız kadınları değil bütün bireyleri etkilediğini ortaya koymaya çalışacak ve bu noktadan hareketle, Özellikle orta smıftan kadınların iş hayaUoa atılmalarıyla çalışma olayma yaklaşımlann ugradığı değişiklikleri ele alacağını. Sonra, dünyanın birkaç yıldır içmde bulunduğu ekonomik bunahmın kadınlar, feminist hareket ve bu hareketin yol açtığı gelişmeler üzerindeki etkileriyle ilgileneceğl Sözü edilecek gelişmeler genel olarak gelişmiş Batı topiumlarmda yaşananlar. Kadın sorunlarına duyulan iıginin. bu sorunların çözümü için harcanan bilinçii ve örgütlü çabalarm genellikle bu ülkelerden kaynaklanip diğer bölgelere yayıldığmı düşünerek, konunun ügi çekici bulunacagını umuyorum. Yunus NADİ Arrnaganı Yanşması KONU K £ Cumhuriyet basını ve demokrasi... nudakl tavnnın orta sımf kadmlannkinden çok farklı oluşu. Fabrika işçiliğinin niteliği bu tür çaiışmanın severek yürütülmesine olanak verecek gibi değil. Bunun için, ev işlerini de hiç desteksiz yürütmek zorunda olan işçi kadınlar çalışmak zorunda oldukian için çalışmış, zorunluluk ortadan kalktığı anda da işi bırakıp evlerine dönmekten zevk duymuşlar. Orta smıftan kadmlarm çalışmaya başlamalan ise çok yeni ve çok değişik koşullar altında yer alan bir süreç. (1) Bu konuda M. Molyneux'nün Sovj'etler Birliği ve diğer Doğu Avrupa ülkeleri üzerine çahşmalan özellikle ilginç. Bk. M. Molyneux, «VVomen in Socialist Countries», of Marriage and the Market. K. Young, C. Wolkewitz, R. McCullagh (eds), CSE. 1981. (2) Burada özellikle Kuzey Amerika'da rastlanan, «Politik sevicilik» türünde akımlardan söz ediyorum. Ataerkil aila yapısma yer yer haklı eleştiriler yöneîttikleri kabul edilse bile genelde, «bölürii» olarak nitelendirebi leceğimiz bu akımlann zara nnın yararından çok daha büyük olduğunu samyorum. (3) B. M. Barrett, M. Mc Intoch, «The Family Wage: Some Problems for Sociaîists and Feminists», Capital and Class, Summer. 1980. UMHURİYET bu yıl 59'uncu yılını bîtirip 60 yaşma basıyor. Okurlarımızın pek iyi bildiği gibi Cumhuriyet'in kuruluş tarihçesl bağımsız Cumhuriyet'imiz ve Atatürk devrlmleriyle eşzamanh ve eşanlamlıdır. C ahndı. «Ktmin derdi gerçek, kimin derdi sahte?» sorusunun pek de öyle kolay yanıt verilip ortadan kaldırılacak bi r soru olmadığı defalarca gösterildi. Kadın sorununa bir ilişkiler sorunu olarak bakılmalı derken, amacım bütün bu çalışmala nn sonuçlanm yalanlayıp, var olam yok saymak değil. Söylemek istedifim, kaduî hareketlerinin kadınlara özgü sorunların sımrlannı aşıp toplumun bütünü açısından deger taşıyabilecek bir potansiyele sahip olduklan. Şu açıdan; feminist hareketin amacım kadın sorunlannm çözülmesi ile sınırlamak, hareketin potansiyelini küçümsemek, bu potansiyeli dizginlemek oluyor. li, doyurucu, zenginleştirid bir eylem olarak değerlendirilmesi gerektiği inancmın yerleşmeye başlamasma yol açtı. Burada özellikle orta smıftan söz etmemin nedeni, işçi sınıfı kadınlarının çalışmasınm çok eskiye gitmesi (3) ve işçi kadınlann bu ko Gazetemizin kurucusu Yunus Nadi, ulusal bağımsızlık savaşının gerilimli günlerinde çıkardığı Yenigün gazetesini İnglliz işgali altmdaki îstanbul'dan Ankara'ya kaçırmış, Mustafa Kemal Paşa'nm yanında zafere kadar yaymını sürdürmüştü. Kurtuluştan sonra îstanbul'a dönen Yunus Nadi, Cumhuriyet devrimiyle birlikte gazetemizl de kurmuştur. Cumhuriyet'e adını veren Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır. Gazetemizin kuruldugu yıllarda Babıâli'de Cumhuriyet devrimini savunan yok gibiydi. İstanbul basınında Atatürk'e ve Ankara'ya karşı muhalefetin birikimleri güçltiydü. Devrimler birbiri ardısıra gerçekleştikçe Cumhuriyet'in görevl de zorlaşıyordu. Ankara yönetiminin, toplumu Ortaçağ baskılarından ve medrese ideolojisinden kurtarmaya yönelik demokratik içeriğini basında savunmak kolay bir görev değildi. Daha sonra denemesi yapılan çok partili girişimde ise Serbest Fırka'nın çevresinde Atatürk devrimlerine karşıt güçler büyük bir yığınak yaparak basmda etkilerini duyurmuşlardır. Atatürk devrimlerinin altı ilke biçiminde önce parti, sonra da Anayasa' ya girmesi 1930'ları kapsar. tkinci Dünya Savaşının gerilimli yıllanndan ve San Francisco Konferansı'ndan sonra benimsediğimiz çok partili rejimde basınımızı yine ağır sorumluluklar beklemektedir. Çok partili rejimin Atatürkçülüğe karşı devrim niteliğine dönüşmesi tehlikesi vardı. Demokratik sürecin geriye değil ileriye açık bir oluşumu sağlaması için basının, çağdaşlığm gereklerlni yerine getirmesi, vicdan özgürlüğünü savunması, demokrasiyi «geriye dönüş aracı» gibi yorumlamaktan kaçmması gerekiyordu. Bu ilerigerl eksenindeki gelgit'ler çok partili rejimde 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül olgularıyla belirginleşmiştir. Aradan geçen sürede Türk basını teknik açıdan da büyük değişikliklere uğ, ramış, gerek baskı gerek dağıtım koşulları gelişmiştir. Kuşkusuz ba^nın değişiminde çeşitli etkenler rol oynamıştır ve oynamaktadır. Bugünkü yapısıyla Türk basını gerçekten incelenmeye değer blr kurumsalhk kazanmıştır. Harf devriminden bu yana okuma yazma oramnın artması, Anadolu'da ulaşımın gelişmesi, ekonomik yapıdaki değişimlerin gazetelere yansıması, uzerinde durulması gereken konulardır. Cumhuriyet, 1982 1983 Yunus Nadi Armağanınm konusunu bu alanda saptamıştır. Devletimlzle yaşıt olan gazetemiz bu yıl yarışmayı «Cumhurlyet Basını ve Demokrasi» konusuna Uişkin incelemeler arasında düzenlemektedir. 1923'ten bu yana Türk basınındaki gelişmeleri demokrasi göstergeleri açısından konu edinen incelemeler yarışmaya katılabilecektlr. Bu incelemeler, «basın» ve «demokrasi» kavramlarını toplumsal kökenlerl ve derinliklerl içinde kavrayabllirlerse Türk kültür yaşamma, demokratik gelişmeye ve basmımıza yol göstericl değerler içerebilirler, böylece yanşmanm amacı da gerçekleşeblllr. 0 «Azıhlar» dışında Üc güzelin halleri Güzel olmasma güzeldiler <Biri Şems biri Kamer ille Elif> Boylan uzun belleri inceydi Ama nazlı değildiler Gözüne gözüne bakarlardı insanm Sürmesiz gözleriyle. •*• Mor halkalar gözlerinin etrafında «Biri Şems biri Kamer ille E)if> Çok uzun çok uykusuzdu geceleri Çünkü zor olmuştu bulup çıkarmak Sorulması gereken sorulan Öğrenmek hiçbir cümlsyi içine atmamayij ••• Akıllan işe yarasm diye uğraştılar «Biri Şems biri Kamer ille Elif» ••• Elleri işe yarasm diye Turşular kurup reçeller kaynattılar Sonra yazılar yazdılar beyaz kâğıt üstüne Bilinsin diye dünyanın iıali Of dünyanm halii Ayşe TRAK Aksamm Ayazında... Nasıl olmuş bilmiyorum, anam bir gün bacağını kırmış. Onun yürüyemediğini, aksadığını gören ağabeyim: Ana, ben doktoru göndercyim de bir baksın; bacağında kırık fiian olabilir... demiş. Aman kuzum, demiş anam, doktor filan lstemem. Geçer, n'olur doktor yollama! Olmaz, göndereceğlm... Çarşıya inince de, hükümet doktoruna uğramış: Böyle böyle, demiş, anam bacağuu kırmış galiba, bir bakıverir misin? Hay hay, demiş doktor... Doktor gelir diye, evin sofasını, konuk odasını slllp süpürmüşler, elden geçirmlşler. öğleye doğru doktor gelmiş; anam yatakta yatıyor, sağ kolunu sıvamış, yukarı kaldırmış. Doktor: Teyze, demiş, oğlunuz hasta oldugunuzu söyledi. Ayağınızı incitmişsiniz galiba... Yok evladım, demiş anam. Sıvanmış sag kolunu göstermiş; kolum biraz inclndi de! Doktor bakmış, kol sapasağlam! Kırık bacak lse yatağın içinde... Bir de baeağıruza baksak teyzeclğlm! Yok evladım, bacağımda blr şey yok, nesine bakacaksm? Tanrı'nın huzurunda yalan mı söyleyeceğim! Peki, der doktor, ayrılır. Sonra ağabeylme: Sen beni niye gönderdin eve yahu? der; senin anan evliya mıdır nedir? Birtürlü muayene edemedim! Gülüşürler... Anacığım, yıllarca veremmiş, bllemedik! Karadeniz kıyılarında bol hamsi yendiğl gibt, bol karalahana da yenir. Karalahananm lse, guatr yaptığı ileri sürülür. Karadeniz'in lyot yetersizliğlnln de guatr yaptığı söylenir. Doktora gelen hastalarm çoğu guatrlıdır. Guatr muayenesl, köylüler için fazla sakracalı değil! Oysa hastaların başka sorunları, dertleri de olur, olmaz mı? Guatrlı bir kadın, karnında, sırtında ağrılar olduğunu da doktora söyler. Genç doktor, kadına: Soyun! der; bu sırada, kapı açılır, dışarıda sıra bekleyenlerden birl: Abovvv! der, bizün doktor guatr muayenesini soyarak yapıyor! Karadeniz dolaylarım dolaştım yıllar önce. Kadınları, sırtlarında yüklerle, çok gördüm. Orta Anadolu, Doğu Anadolu kadınları da öyledir. Erkekleri kahvede oturup oyun oynar da, kadınları çalışır, dağtepe. Çoğunun sırtmdakl yükü gibi, Karnında da yükü vardır. Doğum bekleyen kadına, «yuklü» derler. Böyle bir kadın, sırtında yük, karnında yük giderken; yol üstünde doktora rastlar; kadmm kocası, yamnda yürümektedlr. Ceketini de, kadının sırtındakl yükün uzerine atmıştır. Doktor, bir sorumlulukla: Bak, der kocaya, bu kadın bamile iken, bu yükü taşıması doğru değil. Çocuğa da zarar verebilir! Koca, kadına «Sen yürti!» der, doktora da karşılık verir: Yani doktor, o taşımasm da yükü, ben mi tasıyayım? Mustafa Kemal, TÜrk kadınına önem verirken, kafasındaki demokrasiye, onları eğitip bilinçlendirdikten sonra geçmeyi düşünmüş olmaü. Bu yıl, demokrasiye geçiş hazırlıklan içindeyiz de, oradan anımsadım kadmlarımızı... Karadeniz'den, Karadenizlilerden açmca, Karadeniz fıkralarım unutmak olmaz. Uluslararası bir uzay toplantısına, Karadenlzli Temel de katılmış. Herkes bir şeyler söylüyor, hangi yıldıza nasıl gidüebileceği tartışılıyormuş. Temel ise susmaktaymış.. Bir ara, Temel'e sormuşlar: Siz ne düşünüyorsunuz acaba? Biz, demiş Temel, güneşe gideceğuz! Nasıl olur? demişler, güneşe gldilemer. Güneş yakar adamı, ktil eder! Onun da önleminl almışız, demig Temel, akşam serinliğinde cideceğuz! Bir Karadeniz fıkrasım da Recai Kocaman anlatmıştı. Fıkra değil de olmuş. Aya ilk ayak basılmasmın öncesinde, dünya kamuoyu çalkalanıyordu. Arhavili terzi Hüseyln Çetin, Kocaman'a, göyle demiş: Ha bu aya cidecekler ya, benim akhma bir sey celdi! Ne geldl? Ayın ondö'rdünde, ay tepsl clbiyken dtslnter! Ay orak cibiyken ciderlerse, boş olmaz! «Ankara Notları»nda, neler anlatıyorum? Oysa okurlar, Ankara'da olup bitenleri öğrenmek lsterler. Kendi kendime: Dur bakalırn, onun da sırası gelir! diyorum. Ankara'yı kar kapladı. Ağaçlar yapraksız. Bir, lğne yaprakh ağaçların, çamların yapraklan var. Akşam üstleri, kokteyl saatleridir Ankara'da. îçerinin sıcak havası, akşamm ayazını unutturur... Oralar için bir çeşit, soluk alma yerlerl, derlm. OraJarda da insanlarm içierini Diyarbaktr ölülerl karartmıştır. Gülün. gülebiürseniz! Konuyu daha geniş bir çer çeve içinde ele alınca son yıllarda kadmların ileri sür dükleri isteklerin toplumu çe şitli yönlerden etkilediklerini görüyoruz. Feminist hareket, kadmlann sorunlaruu ve ihtiyaçlarını dile getirir ve kadmlann toplumsal çevreyle ilişkilerindeki sakatlıklara dikkat çekerken, dolaylı olarak toplumun ve sosyal ilişkilerin sorunlannı da ortaya koymuş oldu. îşi erkek düşmanlığına vardıran «azıiı» feministlerin dışında f2), kadın sotnınlanyla ilgili çalışmalar, genellikle aile düzeninin dar. kapalı, kısıtlayıcı yapısının, iş hayatındaki sömürü düzeninin yalnız kadınları değll, erkekleri de etkilediğini gösterdiler. Eşitsiz ilişkiler içinde avantajh durumda olan grup ilk aşamada eşitlik sağlama yönündeki çabalara ' karşı cıksa da, adil ve açık ilişkilerin herkes' için daha zen ginleştirici, daha güzel olabileceği düşüncesi yavaş yavaş benimsenmeye başlandı. Kadmlann aile İçindeki rollerini değiştirme çabaları içinde çocuklarla olan ilişkiler de bazı değişikliklera uğradı. Aile içindeki eşitsizliklerin ortadan kalkmasma çalışıhrken çocuklann «annelerini sevip, babalannı saydıklan» aile yapısı da zorlandı. Bir dereceye kadar da olsa, aile bireyleri arasmdaki sevilenler ve sayıIanlar ayunmı zayıflayıp her kesin blrbirini sevdiği ve herkesin diğerlerinin istek ve düşüncelerine saygı gösterdiği bir aile ortamma dog ru bir adım atılmış oldu. Bu gelişmenin. çocuklann egitimi ve dolayısıyla toplumun bütünü açısından önemi kolayca görülebilir YARIN: Orta sınıf kadının çalışma yaşamına girmesi... 5oytönöET # Reisicumhur Hz. Ankara 1 (Telefonla) Reisicumhur Hazretlerinin bu çarşamba veya perşembe günü tetkik seyahatine başlamak üzere buradan hareket buyurmalan muhtemeldir. Gazi Hazretlerinin muhtelil yerlerde dil mes'eleleri ile meşgul olacakları tahmln edümektedir. Cumhuriyet 133313S3 8 OCAK 1933 Ismet Paçanm kuponlar mes'elesi hakkında azaya malumat vermesi muhtemeldir. # Amerika'da işsizlik rekoru Washington 1 (A^.) Amerika İş Federasyonu reisi, ikinoi teşrin ayında işsizler miktaruun 11 milyon 590 bin ki şiye baliğ olmuş olduğunu bildirmiştir ki bu bir rekor teşkil etmektedir. Beis şu sözleri ilâve etmiştir. «Maamalilı, şimdi işsizlerin miktan geçen senelerin ayni devrelerindekl sür'atle artmaktadır.» Amerikan ticaret bürosunun birinci kanun raporuna nazaran sanayi leaundeki işlerde mevslme ait sebeplerin ekseriya tevlit ettiği gerileme vo azalma hareketi bu sene ikinoi teşrin ayında biraz daha kuvvetli olmuştur. Sanayi istihsalâtının yekununu gösteren rakam, birinci teşrtnde yUzde 66 İken ikinci teşrinde yüzde 65'e tomiştir. # Saraçoğlu Şükrü Bey Bir kaç gündenberi rahatsız bulunan eski Maliye Veldli Saraçoğlu Şüxrü Bey dün tamamen lyileşmiş TO akşam trenile Ankara'ya gitmiştir. Saraçoğlu Şükrü Bey, Ankara'da, borçlar mes'elesi Uzerinde cereyan eden müzakerat etrafmda hükümetıe temasla^ da bulunacak ve kat'i itilafnamenin tanztm ve imzası için yeniden salâbiyet alarak on beş gün sonra tekrar Paris'e gidecektir. Alukâdar manabiden alınan malumata göre Saraçoğlu Şükrü Bey, Paris'te esW Osmanlı borçları mes'elesinin haricinde kalan diğer mali işlerin halli ile de meşgul bulunacaktır. Bu arada Osmanlı Bankasının üç milyon tngiliz liralık döviz kredisi vermek mukaNHnde imtiyazının 11 sene temdidi işinin de müzakere edileceği tahmin edilmektedir. Yarısma kosuliarı li 2) 3) 4) Yanşma herkese açıktır. Yarışmacüar birden fazla yapttla katılabilirler. Katılan yapıtlar (2 arahk daktilo yazısıyla) en 02 50 sayfo olmalıdır. Daha önce yaymlanmış yapıtlar yonjmaya katılamaz. Yarışmacıların yapıtlarını 3 nüsha olarak 20 Mart 1983 tarihine hadar »Cumhuriyet Gazetesi, Yunus Nadi Armağam, Cağaloğlu, İstanbul» adresine elden teslim etmeleri ya da taahhütlü olarak postalamalan gereklidit. Yarışmacüar yapıtlanyla birlikte açıh adresleri, yaşam öyküleri ve bir fotoğraflarmı göndermeüdirler. Yanşmanın sonucu 29 haziran 1983 günu açıklanacakttr. Yarısma sonucu hazananların dışında katilanlann kimlikleri açıklanmayacaktır. Katılan yapıtlar geri gönderilmeyecektir. Yanşmanın parasal ödülleri şöyledir: Birineiye 100 bin Türk Lirası îkinclye 60 bin Türk Lirası Uçüncüye 40 bin Türk lirası îş hayatmda kadmlann biyolojik yapılanndan ötürü çeşitli engellerle karşüaşmalarmın, özellikle doğum halinde işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmâlannın haksız bir olay olduğu, bu engellerin ortadan kaldınlması gerektiği kabul edilirken. bir anlamda birey . toplum ilişkisi hakkmda bazı yeni fikirler de kabul edilmiş oldu. Doğal haksızlıklann topluma yansımaması gerektiği, toplumsal yasalaruı orman yasalanndan farklı olduğu, sosyal ilişkilerde bireylerin özel durumlannın, değişik ihtiyaçlannın dikkate almması, bireyin, verdiginin karşılığını almasmın ötesinde, toplumca korunup kollanması gerektiği fikri sağlamlaştı. Birey . toplum ilişkisine bu yeni yaklaşımm, «Her koyun kendi bacağından asılır» türünden burjuva toplumlannda önemli bir rol oynayan fikirler hakkmda kuşkulara yol açması kaçınılmazdı. Böylece feminist hareketin çalışma alanmda sağladığı başanlarla refah devleti anlayışınm yaygınlaşması bir arada yürümüş oldu. Kadmlann giderek artan bir oranda iş hayatma atılmalannın başka bir etkisi daha oldu. özellikle orta smıftan kadmlann çalışma olayma yak laşımlan ve iş hayatından beklentileri. «yaşamak İçin çalışmak gerekir. yaklaşımının yerine çalışmanm zevkJ 41 Birey . toplum ilişkisi: Yeni ükirler # İşlerinizin aksi gitmesi Işlerinizm aksi gitmeslnden doğan neşesizUk, çalışmak hususundaki gayret ve inhimaklnlzi kesmemeli, ailenizle beraber geçirdiğiniz kısa zamanlarda omarın da neşesinin kaçmasına sebebiyet verraemelidir. Adalin tabletlerl kullanarak sinirierînizi teskin ediniz. Bu suretle işlerinize daha iyi bakabllecek, daha neşeli bulunacak, ve daha çok çalışabilecekslniz. Sizinle temas edenlet sizden daha fazla memnun kalacaklar, nerkes sizi daha ziyade sevecek ve t» şebbüslerlnizde daha ziyade muvaflak olacaksmız. 5) 6) 7) B) 9) # Başvekil Fırka Grubunda izahat verecek Ankara ? (Telefonla) Bu saü günü toplanacak olan nrka grubunda başvekil TARİHTE BUGÜN ( YASAR POĞU'YU KAYBETTIK f36f'P£ &UGÜNMİLLİ GÜRE$ÇİMİ2 YA$AR DOĞU KALP KfZİZİNDEN ÖLOÛ İSST'Oe ASKEdKBN MİNPBR 6Û/ZE&. NE BAŞLAYAN OO6U,IKI YIL SONRA AYYILDIZLI AAAYO İLE KATIL& ~ Ğl OSLO 6REKOROMEH ŞAMPİYONASlNDA AVRUPA IKİNCİSİOLDU AMA BİR DAHA İKU CİLİK NEPİR BİLMEOL 194O BALKAN ŞAMPİyONASINDA, 1946 A VRU&4 SERBEST GÜREŞ ŞAMPİYONASINDA, 1947 PM6ÖA AVRUPA &RB KOROMEN $AMPİYONASIU DA,1948LONOGA 0LIMPIYA7. L4RINM,1949AVRUPA VE 1951 HELSİNK/'DEKİ OÜNYA ŞAMPİYONASINDA HBPBİRİNCl OLMUŞTU BÛYM SPORCÜ. 8 Ocak J MümtazArıkan j f960'TA O 6Ü/VE OEGİN TÜRfdYE'DE INSA EOILEN &ARA3LARIN EN BÛYÜĞÜ OLAN HİRFANLI BA. RAJI VE HİDRO ELEKTRlK S/ TRALI AÇILMlŞTI &ARAJ,İKİYÜ2ELLI BİN DÖNUM ARA2İYİ TAŞK/NDAN KORLJyACAK, ÜÇ • YÜ2 8//V DÖNÜM ARA2IY1 SULAVACAKTIR 400 MIL YON KtLOWArSA4T EMEKJİ URETiC£K OtAN 8ARAJ KI2ILIRMAK Ü2ERİNpePİR. < MÇUENLAY' 1976DA Ç.IN &AŞBAKANI ÇUEN LAY. KANSERDEN ÖLDÛ. ÇIN HALK CUMHU\ RİYETİ'NİN KURU. LU$UNDA MAO'NUN EN YAKIN ÇALIfMA ARKADA$IYÛt.SABIR „ Ll SİYASET) SAYESIN. {\ DE,ÇİN,BÎHL£$Mİ$ ı 'MİLL£TLER ÖRGÛTÜNB , KABUL EDİLMIŞTI.DÜNYANIN ÜNLÜ DEVLET AÜAMLARIN DAN OLAN ÇuENLAY, 1949'ÛA ÇİN HALK CUMHUftİYEri'NIN KURULUŞUNDAN Bu YANABA BAKANLIK &ĞREVİNİ YÛ£ür. MEKTEYDİ HİRFANU BARAJI