19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 m 23 OCAK 1983 Istanbullu Luiz Menase "1001 Gece asalları,, ile Fransa'da olay yar attı <£ Mehmet Ulusoy'la birlikte, «Özgürlük Tiyatrosu»nun kuruluşunda görev alan Luiz Menase, kendi başma girişimde bulunarak Fransız devîetinden yardım aİdı ve «1001 Gece Masalları»m hazırlayıp sahneye koymayı başardı. Tiystroyla ilk ilişkim. rehber olarak TMTF'nin dü 3tanbul doğumlu, Luiz zenlediği festivallero katılVtenase. şu sıra Fran cıakla başladı. Ku dönemdc, sa'da sahneye koydu ceşitli ülkelerden ge>en oeru <Binbir Geco Masal yuncu ve eîeştirmenlerle ta lan» adlı oyunla büyük ilgî nsşma oianağı buldum. Bungörüyor. Bağlarbaşı Ameri lar arasında, çu anda J a o kan Kız Lisesi'ni bitiren, da ques Lang'm baş damşrnanv o ha sonra Paris'teki Sorbonne hğmı yapan Abirached Vitez gibi ünlüler de varrtı. ÜniverSitesinde üç yıi lisans ve iki vıl lisans üst.ü öğre Bu arada. bir raslantı sonim gören Menase yıllardır nucu ortaya çıkan olanagı Fransada oyuncu VG yönet değerlendirerek, Fransa'ya men olarak çalışîyor. Bu il gidip. tiyatro öğrenimi görginç sahne olaytnı nasıl orta düm. ya çıkardığını, Mcnase, söyYükssk îisans tesimin ko îeşimiz sırasmda aynntılany nusu, Ehzabeth Dönemi Tiîa orta>?a koydu. "atrosu ShakesDeare v« îstersen söyleşîmize, ti Peter Brook'un buna getirdi yatro geçmişln hakkın'Ja bi ği yorumdu. Mehmet Uluraz bilgi vertnenie başlayar soy'la bırlikte özgürlük Tiyatrosunu kuruşumuz da av INB» Serap CAN nı yıllara raslar. Bu birlikte liğimiz yedi yıl sürdü. Bu a rada üç filmde rol aidım. 1979'da Özgüriük Tiyatro ftundan aynldığımda yapmak istediğim bazı şeyler vardı, bunlardan biri çocuk tiyatroiuyla uğraşmaktı. Yalnız burada çocuk tiyatro sundan ne anladıçımı belirtraem çerek, Bence çocuk tiyatrosu. çocuklar için yapılmış tiyatro değildir, çoruklann da anlayacağı tiyatrodur. Masallara ilgi duyuşun da bu siralara mı raslıyor? rîayır. daha önce Özgüriük Tiyatrosunda da masaliarla ilgilenmiştik. Masal tiyatrosunun ilk özü cluyor. İlk anlatıcı oradan çıkıyor vo bu dramatik tiyat ronun ca karşıtıdır. Örneğin Brecht'ia tiyatrcsunda böyle dir. Ben hocalarımdan ötürü, Brecht'in öîtrencisi sayıhrım. îkinci uğraşmak istediğim kcnu da, bugunku toplumu tnuzun içersinde, ne tür bir ciil kullanarak masallan ser gileyebiliriz konusuydu. Pekı. buradan kadmlar la ilgili tiyatro yapmaya na Mİ geçtin? Benım yaptığım tiyatro, kaJınlarla ilgili degil, Ço cuk tiyatrosu gibi. Toplumu lvadın ve erkeklerden olufjan birşey olarak riüşünüyo rum. Salt Itadınlara seslenen tiyatro bence yanlış. Bundan sonraki topiumun hem kadmlara hem erkeklere acık oîması gerck. Y^ni aynmlar gctirmeye karşısın yani. Evet. Bu yüzden, «lîinbir Gece Masallan'nın en bilinenleri olnn Sinbad, Alaad riin'in lambası. Kırk Haramilcr gibi masaikır yerine. Aziz ile Azize, Kamerel Z v < aileleri. Gerçi onlara bazı hizmetler götüriJlmüş amu bir türlü benimse.memişler. Üç kere Halk Kültüt Merkezi vapümış. üçünde de yakılmış bu merkezler. Ben, Halk Morkezini kullanmak istemedim, bize venîe.ı lojmanda toplanmayı yeğıedim. Ev olduğu için daba fazla peliyorlardı. Her sefcrindo cnonbeş kişi filan. Tcplam iki grup halindo iki yüz ki şi vardı. Gösteri bittikten sonra konuşuyorduk. Onîa.r filmı anlatıyorlardî. biz îinlatıyurduk. Bu riurumda yinn psikolojik yöntemler kııllanmış fîlmuyor musunuz? B'r film izlettirip. ncler aîgıla'Jikların» sormakla? Neleri görup, neleri gör mediklerini saptamaya çalı P arîs'te 12 hafta oynayan oyun, tsviçre'de, Nijerya'da, Gabon'da, Yukan Volta'da, Kongo'da ve Zaire'de sahnelendi. Şimdi iki ay süreylo yeniden Faris'te. Bu oyun militan bir kadın oyunu değil, ama normal bir oyun da değil. İkisi arası bir şey. Yönetmen, yapmak istediğini, «kadın dünyasım tanımlama» olarak açıklıyor. ma n ve Şehrazad'ı seçtım. Bunlar 8. ve 11. yuzyıllar arasında yazılmış lıikâyeler dir. Beni ilgilendiren, göçe foe toplumların yerleşik top îum haline geçişierinde. göçebe toplumdan kalan hayâl ffantazm) öğelerinin hikayeleşmesıydi. Aym zamanda «Binbir Gece Masalları»nın kahramanı Şehrazad, bu ma sallar. Ortadogu Müslüman toplumlannm bir ürünü cîmasına karşm, bir kadındır. Zekusıyja, diliyle, kelimeleriy îe mücad(5İ»"i edeıı bir kadın. Başka kahramanlara benzemıyor o. canavar öldürüp ve ya büyü yapıp kabraman ol muyor. tamarnen aklını kul lanarak kahraman oluyor. Daha önce bu oyunun ya.zan olan Richard fcoııdee' yle bir başka. oyunu, Et ve Yıldız'j sahneye koymuştuk. Fransız halk masallanyla il gılîydî. Orada. Mavi Sakal üzerinde çalışmıştık. Oyunun ön lıazırlık aşa matiinda alısıltnı^n dışında bîr yöntem kuliandınız vo neredeyso bir toplumt ilimci gibi çalıştmız. şıyorduk. Filmi onlar da görüyor. biz de. Ama. referans noktalarımız değişik oluyor tiu, Biz beğenmiyoruz, onlar beğeniyorlar. Ben söylüyodum, bu film kötü, siz istediniz dıye gösteriyoruz, nesini beğeniyorsunuz, diyo. Onlar da aniatıyorlardı. Ko nuşma dillerini buîmadan ön ce, izafiyet noktalannı bulmaya cahşıyorduk. Kalabalıklaştıktan sonra, Cezayirli bir kadın yazann, bir ailemn dört kuşak kadmlanm anlatan bir romanım okumaya başladık. O da kötü bir romandı ashnda. Ilginç olan tarafı, savaş döneminda. Cezayir topiumun da alışılandan farklı olarak kadmuı ortaya çıkışım vurjşrulamasıyd!. Yalnız. bizim kötü de.memizde kesinlik yoktu, onlara kendi görüşlo rini savunacaklan esnekliği AZtZ ÎLE AZİZE Istanbullu Luiz Menase'nin sahneye koydujru ve yabıızca kadmlara rol verdiği «1001 Gece Wasallan»ndan «Aziz ile Azize.» veriyorduk. Bundan sonra da «Binbır Gece Masalları» r.a başladık. Onlar anlattılar, biz anlattık. Ili'jKimizde, beninı Türk olduğumu belirtmemm de kolaylaştırıcı rolü oldu. Biz nyu.iL; yazmak için oradan ayrıldıktan sonra, kullaadıgımız apartrnanı işgal edip. toplanmaya, şiir geceleri filan düzenlemeye başlamışlar. Oyunun yazılışı. altı aykadar '.urdü. Parayı devletten aldık. Önce bes hafta Faris'te oynadık, oyun tutuldu, yedi hafta daha aldık. Ondan sonra Adnan Özyalçmer'in oyunu Asfalt'ı sahneye koydum. Bu arada «Bin bîr Gece Masalları»nı Isviçre'de ve Afrika'da Nijerj'a, Yukan Volta, Gabon, Kongo, Zaire, vb. de oynadık. 12 ocaktan başlayarak iki ay süreyle Paris'te yeniden o>'nuyor oiacağız. Gerçt sözle anlatmak zor ama, biraz da oyunun sergüeniş biçiminden, dekorundan söz elsen... Dekoru Metin Deniz'lö birlikte rabştık. Benim ilk tikrim çadır kullanmaktı. 1.; leyicinm çevresinde dönen ve açıldıkça bir oyun'n» sergilendigi bir çadır. Oyunu yazarken, Richard'la sorunumuz, anlaticı kadmlara nasıl yer bulacağmıızdı. Çünkü o anlatan kadmlu" clmazsa, bu hikayeler masal oluyor. Hangi oyuncunun oynadıtn da önemini kaybediyor. Bir de orientalizm» den, t'clklordan kaçnıak ista dık. Bu oyunları oluşturaa hikayeierde oyuncular oyna yorsa. anlatan kadınları da cyuncuıarın oynamasını istedik. Onun için çalışma kav rammı sokmamız gerekıyordu. Bu kadmların uyku dtsındaki zamanlannın vüzda doksaaı çalışmakla geçiyor, hepsinin yedi faekiz tane çocukian var, kcrkunç bir evi ti yükine sahipler. Köydeki toplu camaşır yıkama filaa gibi neşeli olmayan b*ı çalış mayı vormek istedik. Hepsi bir evde, tek başmalar. birbırlerini tanımıyorlar. Aynlar, yalnızlar ve hiçbi r zaıiıan bırbırleriyle konuşmnyorlar. Ama ortada birlikte oluşlanndan doğan bir beraberlik var. S?n bu oyunda rol alnıadın. Neydi yönetmen ola rak gö:Tlemleyebildiğin izleyici, tiyatrocu. eleştirmen tepkisi? Oyun muthiş tutuldu. Kepimiz profesyonel olarak çahşıyoruz. Yani ekmek paramızı bundan kazanıyoruz. İKİeyici açısından çok başanlı olduk salonlar her zaınan doiu oldu. Ama yadırgıyanlar da vardı. Niye hep Iva.dın oynuyor diye. Seyircilerlo konuştuğumuz zaman, ilk sorulan sorulardan biri buydu. Binbir Gece Ma salları sendi başlarına güzel, nedcn ortaya başka bir vo! getıriyorsunuz? Bu iki konu <ok konuşuldu. Şımdîye kadar anlattıklarından yanıtım çıkarmak oiası. Ben tiyatrodan bir parça aynlarak. sana baş ka öir soru sorayım. Niye acaba hirinci soruyu sorayorlardı? Bu cyun. militan bîr kadm "<yunu değil, ama nor mal bir oyun da değil. îkisi arasında bırşey. Örneğin Abtdin oyunu gördügü zaman, iıvu diye sordu. oyun bittiği iaınan kadmlar çarçafların üzerine «Bıktık Artık yö/nııyorlar? Yani o tür bir muitanhk yok aslında. Benim vapmak istsdiğim da ha fa'.ia bir tanımlama. Kadın dünyasım tanımlama. Onun nıiitanlığînı bu oyunla yapmak istemedim. Sövleşi için çok teşekkürler Luiz. Son bir soruy«a bitirelim istersen. Oyunu olanak bulursan Türkiye'de sergilenıeyi düşünür müyciün? R>z izleyiciler çok hoşnut ol'jrduk. Çok sevinırdim. Aslmda ov ınrular da böyle birîtyi isLiyoriar. FBAXSA'DA TtTATRO OLAYI Luiz Menase'nîn yönettiğJ «1001 Gece Masallan» nm blr böİUmü de «Kamerel Zarnan». Oy un tiyatro olayı olarak niteleniyor. POLITİKA VE Mehmed KEMAL Yasam Icin Siir Topiumun karşıiaştığı ağır sorunlarda dilediklerince yol göstericl midirler? Örneğin Garip akımı îkinci savaş yıllarında ön alırken, 40 kuşağı şairleri diye adlandırdıklannn/ı gölgede komamışlar mıdır? Garip şiir akımı, resmi görüş yanlılannm tartışmalı saymalarına karşm, rosnîî görüşce hiç blr zaman engeüenmedt. Dahası var, öne çıkanlarak, kendinden olmayanları gölgeliyerek, resmi şiir nîteliği kazanraadı mı? Bu gölgeleme Serveti fünun ve Fecrî Ati şiiri için de vardır. Tevfîk Fikret nerdeydi. Cenap nerdeydt? İttihatçı Yahya Kemal nerdeydi, Ahmet Haşim nerdeydi? Tek parti dö neminin son yıllanna doğru Garipçi!er neredeydi; Dînarno, Nazım, A.Kadir ve ötekl arkadaşları neredeydi? Edebiyat tarlhçileri, resmi görüşün dışmda. özgür bir ortamda bunları yeniden değeriendireceklerdir. Akımlar tarih içinde vardır. Ancak degerlendirmeleri daha yeterince yapıiabHmiş midîr? Yapılamamış olacak ki. Behçet Aysan da, konunun çevresindo dolanıp duruyor. Sav'ct oîmak kuramcı olmak önyargılı olmak başka bir şeydir, örnekleri île şiiri tapluma benimsetmek, şiirin Işlevinî yeril yerince sunabilmek. topluma maî etmek başka şeydir. Sayılan akımlar aıtık çok gerilerde kalmıştır. Toplum tarihte, geride kalmış gibi görünen koşulları yeniden yaşar, yeniden dışiar. îîeriye dönük neredeyiz derketı, geriye baktıgımızda bir arpa boyu yol glttigîmiz olmamış mıdır? ÖncüIüV: anlamında elde edilmiş ugraklann çoğu, görmüşüz kl, yıtirilmiştir. Ha babam, de babam yeniden başlamamış mıyız? Geçtiğimiz kırk yıhn edebiyat. ve sanat atılımlarımn can h bir tanıgı olduğumu sanıyorum. Geçende bir edebiyat olgusu sayılan «Tasfiye Hareketi»ni sergilemek is tedim. İçinde bulunanlardan çoğu fih tanımlar gibi ayrı ayrı ses vermediler mi? Cavit Yamaç'tan bir mektup aldım. öncülügtinü ettiği halde, ayrı bir açıdan bakıyordu. «Yaşarn için şiir» lyidir de, «şiiri yaşanıa geçirmek» zordur sanıyorum. Her akımm has şairi. şiirinl yaşama ge çirebildikten sonra değerini ispatlayabilmiştir. Ötekiler edebiyat tarihl içinde kalmışlardır, kalabümişlerse. İLAN İSTANBUL, 3 NO'LÜ İCRA ! TETKİK MERCtl S HÂKtMLtGİNDEN \ Dosya No: H82/2431 ' Hâkimliğimize, Konkor \ dato teklifinde bulunan, ) îst. Sirkeci Nöbethane j Caddesi Serdar Sok. Oğ | lakçı Han No: 17/5'de, | YETAŞ, Yapı Eleraanlan ] Tic. ve San. A. Şti.'niiî j Konkordato talebi kabul j edilip 10.11.1982 tarih 1932/ ' 24311872 karar sayılı karar .'a İKİ AY MEHÎL VEBİLMTŞ İDİ İşbn korre verilen mobil karan 10.1.1983 TARÎHİNDEN BAŞLAAÎAK ÜZERE IKÎ AY DAHA VZATTLMIŞTIR, keyfiyet ilanen tebllğ olunur. Radyo, televizyon, basm yoiuyla çok pompalanan «yaşanı boyu sporoun adı çok dillendi de acaba kendi tuttu mu bilmiyorum. Bir firma rakîamı oisaydı, daha başmda çok şanslı olurdu, Geçende îki geny arkadaş bu «yaşam boyu sporsdan esirılenmiş olacaklar kî, «Yaşam İçin Şiir» adlı değişik bir dergi getirdiler. Kuşe kağıdına özenle basılmış dergi gerçekten değişikti. Blinize alıp baktığınızda yaprak yaprak değil de, lokanta listeleri gibi boy dan boya açılıyordu. Bir beğeni sorunu, ölçüp biçmişlerdir, kendiieri bilirler, Bundan yıllarca önce, rahmetli, Sııat Taşer de Fethi Giray'la birlikte yayımladığı «BÎR» adlı şiir kitabım böyle bastırmıştı. Bin baskıdan kaçmı satabildi, şimdi bılemiyeceğim. Genç olma, başmda iddiah olmak demektir. Bu yaşlarda. dergi kıtap çıkarırken hangimiz îddialı değildik!.. Afşar Timuçin. Refik Durbaş, Hilmi Yavuz, Konur Ertop, Ataol Behramoğlu gibi ünlüler arasında genç şair ve yazarlar da yerlerins ahyorlar. Eskiler böylesi iddiaiı atılımlar için «Öterse iji dtidük» derlerdi. Başarılar dileriz. Afşar Timuçin, «sanatçının en bü yük sorununun kalabalıkiara ulaşmak» olduğunu söylüyor. Yaz çiz, uğraş çabala. kalabahklara ulaşamadıktan son ra ne olacak? Söyledikleriniz anılar deî terine bir şeyler karalamadan öteye geç raez, doğrudur. Uğraşmalar değerini onaylatmak değil, değerini biidirmedir, uzfttabilmedir. Yapılanlar bellt blr çevreyc ssftişır güdük kalırsa emekler belıi bir oranda tıkamr. Öyle sanıyorum ki. dergiyi sîirükleyen Behçet Aysan'dır. Ko rmyu kökünden tutarak açıklamak istiyor, «Biz de varız» demeye getiriyor. özetliyecek olursak. bizlm şiirlmizde bıltîin akıralarm, baskınm yoğunlaştı(:u özgür düşüncenin acıklanrnasmm zorlaçtığı. umutsuzluğun kol gezdiği dönemlerde ortüya çıktıği gözlemlenlyor. Bu savı kanıtlamak İçin. Abdülha mit dönemînde Serveti Fünun'un tttıhat ve Terakki dönemînde Fecrî Ati* nin. tek parti ödeneminde de Garîpçilerin ortaya çıkışian gösteriliyor. Edebiyat tarihçüeri bu kısa. özet beîirlemeyi aralarında tartışırlarken Bl z!m söyliyece'îimiz şudur, tanjmlanan dönemlerde böyle akımlar ortaya çıkar da istenildiâi kadar etkilî olurlar mı? î LAN ÎSTANTSUL. :Î NO'LtJ tCRA rKTKİK MERCÎİ HÂKIMLİftİNnEN Dosya No: 1982/2433 HâtamMğimize, Konîîordato teklifinde bulunan, îst. Sirkeci Nöbethane Cad. Serdar Sok. Oğ'akçı Han Nc: 17/5'de TOZANLI. înşaat Maîzemeieri Tie. San. A. Şti 'nin taicbi sabui edilerek, 10.11.1982 tarih ve 1982/24321873 Karar sayılı kaıar iîo ÎKÎ AYLIK KONKORDATO MEHLİ VERÎLMÎŞDt. îşfau mehil karan 10.1. 1983 tarihli Hâkfmlîğimjz karan ilo İKÎ AY DAHA ÜZATILMIŞTIB, keylıyet ilanen febliğ olunur. (Basm: 752> Biraz da bundan söz eder misin? Daha önce orada Sevda iı Bulut'u oynamış olduğumuz içm Marsîlya Tiyatro Müdürunü tamyordum. Projeyi ona açtık. Orada çalışa bılmemız icin mali olanak Rağladılar. Çalışma oı tamımız korkunçtu, Vîarsüya'daki şiddet eylemlerinin baş aktörlerinin yaşadığı bir yö re. Yaaiız kendi içlerinde o şiddeti yaşamıyorlar. Nitekim bizi de kabul ettikten scnra, çok iyî davrandılar. îik düşündügumüz, hem kadmlarlci, hem erkeklerle çalışmaktı. Ama erkeklerle o îlişkiyi kuramadık. Sence bunun nedeni neydi? Erkeklerin iki yabancıdan tedirgin olduklarım sa nıyorum. Biz onlara. ilk baş t.an, oyun sahneyo koyaca ğımızı, yaptıkîarımızm hiç bir türlu reklamla ilgisi olmadıgını. ilişkimizin daha ötelera gitmeyeceğinl antattık. Bi?. masal anlatmayı seviyorıız, aranızda masal anlatmay; seviyoruz, aranız da masal sevenler varsa, toplanalım. konuşalım dedik. Sizi ve bizi neler'B ilgi lendirdiğini karşılaştıracağız dedik. önceleri bir ta kım kötü Mısır vo Hint yapımı filmîer gösterdik. O filmlerdekî masal öğe lerinî yakalatmak için rni gösteriyordunuz? Yok. toolantılara gelme Jerini sağlamak içindi bu gösterilii. Bu bölgede yaşayanlar, Cezayir asıllı işçi 23 OCAK 1933 # İlaç fiyatları çok pahalı Hasta olmağa gelmiyecek, çünku tedavi müşkül. çünkü ecza fiyatîan havsalaları yakacak kadar pahalt. Kendî dairemize ait ufak tefek re çeteîer yapıldıkça eczaneye ödenen parayı memlekeiin ve halkın iktisadi seviyesiyle karşılaştırarak sonsuz teessur hislerile müteessir oluyoruz. İnsan halî, başmız ağnyor, midenîz bulanıyor. Doktora gridiyorsunuz: Muayene. reçete ve rejim. Bunlann hepsi iyi de işin üaca taalluk eden kısmı feci. Reçeteîere vasati 200 kuruş öderımek lazım geldîginî söyleyebiliriz. Eğer hasta, ya reçetesini üç dört defa tekrarlamak veya beş alh defa değiştirmek lazım gelse ba^ka bir felaketle karşı karşıyadır: Eczaneîere ödenmek îcap eden para doğrusu bu zamanda her aüenin harcı değildir. Şimdiki ahval %re şerait içinde bir çok însanlan hastalıklardan ziyade reçeteler ve eczaneler korkutsa yeridir. Dedik a, hasta olmağa gelmiyecek. aman bilhassa buna dikkat etmeli. Çünkü arkasmdan roçete ile eczane var!.. Çaka bertaraf, malumdur kî, esasen kimse hasta olmak istemez. Hastalık insanlann farkmda olmıyarak uğradıklan belalardaiîdır. Bu beîaya uğrayan insanlann kimimn gözüno dünya zından olur, kimininse ölüp yok olmak ihtimali gözlerini korkutur. O zaman aman doktor, aman ilaç. tabii bîr feryat olur. Ancak iş reçetenin yap tınînıası safhasma intikal ettiği zamandır ki bir çok aileler icin çok acı bir şafak atmış bulunur: Şu ilaç. bu iiaç, ük masraf yekünü 375 kuruş. Has fcabk secmîyor, a&nlar yeni şekiller arzediyor; yeni reçeteler: Bu defa da hesap 450 kuruş! İlaçlar niçin bu kadar pahalıdır? Biz eşya fiyatîan arasmdaki man tıki ve zaruri teselsülü bilmekle beraber ilaç fiyatlannın şimdikinden daha aşağı indirilmesinin bütün bütün gayrimümkün olduğuna kani olaniardan da değiliz. Eczaneleri tahdit etmekliğimizîn maksadı elbette ortada kalacak mahdut eczaneler lehine bir nevl înhisar tesis etmek değildir. îlk iş olarak vaziyetten bu surette îstifade edenler olup olmadığmm mütemadi kontrolu laznrı dir. Öyleîeri varsa yapılacak muameîeler yok değildir. Dahilde eczacılık sanayiinî himaye etmek fikrimîzîn bunda az çok dahl! varsa fakir halkın en mübrem ihtiyaç îart lehine olarak bu himayede mübalağayu düşmemekte tereddut edocok kimse bulunamaz. Ecza pahalılıgı ithalatm tahdidi ile aiakadar mı? Eğer bu tedbirin bu iş üzerinde dahl herhangî derecede bir tesiri varsa ilaç!ara ait tahdidatı büküîliye refetmekte tereddüte elbette mahal görmeyiz. Çünkü ilaç memSekete ancak sarfolunacağı kadar gclir ve o kadannm gelmesi rse hayat.i bir zarurettir. Hulasa ilaç pahalıhğma karşı koy mak için şimdi'ik iki çare vardır: 1 Hasta olmamağa çahşmak. 2 İlaçları pahalı kılan amillerî ortadan kaldırmak Biz bîr taraftan hasta olmamak için dişimizi sıkalım. fakat diğar taraftan da şu ilaçlann müthîş pahalıligını giderecek tedbirler üzerinde var çalışatım. YUNUS K'ADİ [ TAEİHTE BUGÜN ( 1913'TB 8li&UN,tTTıHAJ VE TZKAKKI CBMtYErıNE MENSUP &ı« GRUP, BABi. AUYfr: BASJ'IN YAPAJISrt.BALKAN SAMŞ/AJDA OSMAMLI DEVLETiNİM BÛYÜK TOPRAK KAYBl UZ£RINE,ITTIHAT VB TERAKKI İKTİDAPI ELE GEÇIRMEYE K4RAR S/ERPİ.B1SK/N!;BNVBR VE TALATFAfr LARLA YAKUPCEMİL VE 3040 THRAFTAR &ERÇJ:KLE$rıR£C£!at. GRUP BABIAU'YE GlRD'ĞINPE KABİHE rOPLAN r/PA ypı. KORIDORLAROAKI ÇATJŞMALARDA 4KİŞI OLDU GURÜLTUYU ÖUYUP ÇIKAN MAR&iyE HA2//SI NAZIM PA$A DA YA.KUP CEMIL TARAF/NDAN ÖLPÜRULDÜ. DAMA SONRA SAPRAZAM KAMİL PA$AYA,ZOR KUL !~4NlP İSTİFA DİLEKÇBSIMI YA?D/RS>ıV EHVER PA$A HEMEN BUNU SARAYA GCTüRUP PAPİ 23 Ocak İLAN BAKIRKÖY 3. SLXH HUKUK MAHKKMEStNDEN BABIAU BASKINI Esas No: 1982/1293 Karar No: 1982/15£2 îstanbuî, Bakırköy, Avcılar, H: 47, C. 2, S: 2 de nüfusa kayıtlı Muharrem ve Catıide oğlu, 1962 D.'îu ! OSMAN DERİCÎ'nin hacr j aitnıa alınarak M.K.'nun ] 369'ncu madaesl gereğince I aynı yerde nüfusa kayıtlı ] annesi Cahide Dericı'nin | i'elayeti altına konuiması j na 31.12.1982 tari'ainde ka ! var verildlği ılan olunur. ı (Basın: 749)i \SAORAZAM fAMtL PO$A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle