19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1983 Cumhuriyet 5 r L Umur BUGAY • Bu haftakl konuğu nu2 yüksek uçak mühendisl Boîng Tayyar Yüksel. Konurauz uçak kazaları. Hoş geldiniz, Sayın Yüksel bir uçok havada nası! düser? Hiç korkuiacak lti "v yok cfendim. Yerden < > atışına tutnıadıkca, M içine botnba ya da tiîpgaz koytnadıkça kolay ku lay diişnıez. Biliyorsıı»i'iz, şimdiki Jeller elekt ronik uçuş yapıyor. Biı durumda ucak düşürmek de ınarifettir. Nelcr yapmak gereklr? Uçağı elîe deiîîl u> £»yakla kullanmak.. Elektronik aygıtlara kınyı tekrneleruek, tokatlamak. Kimdir o?Türkiye'de dört yıl iisans, Kanada'da beş yü İisans ilât.ü, Anjerika'cia Uç yıi pi ]:ıv üstü ikl yıl mastır, lngiltere'de sekiz yıl «llaydi Kastır» çalışması yaptı. Yurda dönünco «dört yıl da doktora vcreceksin» rie<Mer, uçak sesleri rıkarnıaya başlacu... liiHİliiilIUİlHUliİIÜIHUUill Peki sayın Yüksel. iniş sırasmda uçagın düşmesi nası! olıır? Olma7; efendim. Bu durumda da korkuiacak bi şey yoktur.. Şayefc pîiot o sırada Toto doldur nınyorsa.. Kuleyi dinlcyip nara attnıyorsa.. İsparta'yı Antalya'yla kaıştırıp inişe geçıniyorsa.. Ondan sonracığıma.. Sıkışmı.ş da küçiik çiş tnak sadıyla tuvalete gitmi yorsa.. Anlıyorum.. «Kör ncuş» nedir, nasü uçuîur? Bu uçuş için uçağa gerek yoktur. Piiot kolla ıını iki yana açarak, <Sı kı durun tışaklar tü diye ceğim haaa!» diye seslenir ve iniş yapılır. Havalanırken düşıne nederı oiuyor sayın Yüksel? Efendim, genellikle pîlotlar aşagıda bir şey vınutmuş oiuyor. Tanı havaianırken alanda bir tanıdığ'im görüyor, «Dur ijuna bi meraba diyim» derkcn bagaj kapısının çengeli düşüyor.. Bilmem anlatahildim mi?.. Çok iyi anlıyorum. Sizu son bir soru: Bir uçak ıiîühendisî olarak bu şartlarda ııçar mısınız? AHalı gösierınesîn efendim. Ödiim kopar. Şu yaşıma geldim hiç uçmadnn. Bundan sonra da tiste para verseler uçmaın. Hava raporu Akif, düı: akşam size uğ radırn. Evirı havasını hiç beğenmedim. Yenge bora gibi! /? gezisi paîavranı yutmadığı belli. Döndüğünde iyi ıslanacaksm haberin olsun. Muhsin m 1 %0 nümünde 24 Ocak m.YıIdöŞakir BALKI ikramıye CYazısı lç sayfalarda bir verde.. miydi neydî?> î"= v YalçınPEKSEN Bir yazar daha doğuyor Geçen ay ilk kitabım yaymlondı. Üzerinde kocaman îıarîlerie adım yazüı olan yapıt şimdi kuapçıian n raî'lanru süslüyor. Dütı kıtabımı kitabevi raflannda görmek için bir dük kana girdim. «Ne gerek var?> diyecel:?iniz. Aslında hiç ge rek yok ama bu ışi hergün yaptı.'jınıdan benım için bir zorluğu da yok. Ilk izlenimım çok olumlu oidu. Pek satı n aian yoktu ama herkes kitabımı bir kere eline alıyordu kesinlikle. Onca kıtap arasında benim göfterişs'i şaheserirpe bu kaciaı ilgi duyultnasmı doğrusu Liraz iıuşku ile karşıiadım. Araba bu ilgi, birkaç gutı onr;e kendi kıtabını kencM ellerinılö diğer kitapların üstüne yerleşUrmemden mi kaynak lanıyordu? Çünkü ancak bu yolla altından isted kleri kitabı çıkarabiliyorlardı. Istor inanm, ister inanmaym aklırna önce bu rnantık dışı düşüıice gea'i. Aslında kitabımın «dunyanın en zckice yazılmış yapıtı» olarak iig: çeKmesi dogaldı ama yine cte alcakgönüllü ve «uşku'u olraakta yarar var. Neyso buniar önemîj deği!.. Önem'; oîan benim de artık yazarlar arasına girmiş olmam. K'tabım yayıniandıkî?ır sonra sık sık tanınmış yazarlar ari^sında bov r gösferiyo rum ve bu kişilerlo bol bo! tartışıyoıv.z. Bu tar jşm:tlarıa konusu da göneiiikle benım kim oldugum. Kim oîduğ'umu söyleyınce tartışmalar kesıiiyor. Çiinkü bu andan sonra bea aralannda oimuyorum. Yazarlık zevkli bir iş. En çok hosuma giden taraîı da Vayıncımın berıi hergün te'efonla araması. Yazalığsn ilk k>'5u!unun yayıncılar tarafından sık sık aranma/ oiduğuau büdiğım için bu beni tarifsiz mur.u ediyor. Fakat henü? ikinci bir baskı için önerı alnwögımı alçıkgönullüijkie ıtiraf etmek zorundayım. Şimdlik konuşsuklanmîz kılabımın n'.usratlannı ne zaman odeveceğim Konusunda yo^unlaşıyor. Çünkü kitabımı kirıise yaytnlamak isteraediği için. mas.rafmı ben iızerime aiaraK yayi'olatniiŞtırn. Sadece yazarlar ve yoymcıla.r arasında deg'' sokakta ki vatandaş tarafından da tanuımaya başladğımA 6.s>~ işaretler vaı. Bir hafta kadar önce lam eve gırecekkpn, bakkal kuıklı bır adam dnürnü keserek bana adımla IMtap etti. Böyle adamlaıı küçük görnrıemek gerek. Bakkal makkal ddtnedim hsr zamanki alçakgönüilü!jf>üm!e elici sıkf.ım. Adarn sevdiği bir yazarla karşı karşıya oini'inm getir d'ö heyocania biraz tutuk koniîşuyor «Affedersiniz.. Acaba. Bümerp ki.. Zahmet olmazsa...» çbi şeyler srevaıiyorüu Büyük ya?arlara özgü doğa! göz^m gücüm ve sezgiJerimle ne demek istediğini aniamıştıcn hemen Adımı bildiğine göıv kitabımı satın a'.dısı kesır.rii. Şimdj de imza pe şiiideydi. Bır okuyucumu ?0r durumda bırakmaya gönlüm razı olmaciığj îçin cümlesini ;.arnamıamadan «tabii. tabiî, dfidim, «getirin iınzaîayayım.» «Imzaya gerck yok, parayı verin yeter» riemct, mi? «Ne parası?» derken iş anlaşıldı. Vo/esıye aîışveriş ettigimiz bakkal birikmiş alacaltiarını isıiyordu. »24 OtbM Karar!arı»nı kut larken cıdden onur duyuyor vo koltuklaımı kabarıyor. Bu kutsal kararların Babası, olan İMF'yj en iyi düeklerim le kutlanm Babalığmı yaptı«24 Ocak Kararlan» olma. saydı ^aliah hapı yutmuştuk. Dolar 40 lirada kalacak tı simıt natıcilan yerinde sa vacaktı Ya sımdilerde? Pas ta buıamavanlar simit yiyor lar. Aftyet olsun... 24 Ocak m 3. Yıldönümunü yeniden candan kutlar, ÎMF arccarnm ellerinden, OECD dayırmn gözlerinden, Frifîdman. babamın tombul yanaklanndan öperim. Nico yıllara FotoRoman Umur BUGAY MÜTAYIT HAMZA BEY ; SALİH KALYON LEYLANIM YTNGEs SEVİL ÜSTEKİN KAMERAMAN: ASENA ÖZKAN İİÜIİİf h Tarık GÜNERSEL Ortaçağ Japonyasmda soy lular anlaçma imzalayınca ijeriermiş. Havada bir biriyle kesişecek şekilde. Korsanlar kulak delip kü pe takmanın görme gücü nü arttırdığı inancmdaymışlar. Yüzyıllai'ca gülünen bu ıııanç, akupunktür leorioinin ışığmda ye nidea değerlendiriliyor; küp:nîn takıldığı yer ile akupunkturde gözlerla îlişkiü bulunan nokta ay ni. Çinıiler doğal gazı îsa'dan yüzj/illarca önce ayduıidtmada kulianıyorlardı. üazı bambu kamışîanyla 53^ nıetreden yeryü züne çıkararak. Hitlü,. ile önde gelen başka Nazileıe aıt 1 milyon dolardan fazla para Arns rikaa bankalarmda «kaderiyle ba.şbaşa». ABD sa vaşa girmeden önce yatınimış olan bu paranın ne vapüacağma dair bir karar vok. însan beynmîn yüzde sek senî sudur. (Kandan sul'j.) Sağlam olacak di mı mütayit bey? Heç gorkma îenga on okga demire beş okga cumento srans'.ırıyok Şo bastıgın yerde asansür olacak. Yatak odalarınm nor biri gırk metresrare. At goştur. Cökmp7 di mi Hamza bey? Sanat dersi aJmayan üniversite öğrencileri spor yapa cakmış... Dikkaaaat!... Bir... kü... bir.,. kii... Ciddl Teretelemc Adam Düpeduz soruyor: «Baba.. Geçtiğinıis ÇaJ"şam"Da akşamı, Televizyonda bir tekerleme §arkısı okundu. Bu şarkmın sözlerini biliyorsan. yazar mısın?» Ahlımda kaldığı kadartyla, gaîiba şoyleydi: Al şu takatu}zayi Takatukacıya götur takatukalasın. Tahatukacı takatukayt takatukalamazsa Götur takatukayı tımarhaneye yafır. Tımarlıane takatukayı yatırmazsa Takatukayı bir de TRT'ye götür. 7HT takatukaya bayılır. ekrana çıkanr. Aklınla bin yaşa TRT e'mi? Takatukacılar takatukalasın senî. Eleştirmen keçiler İ!d keçi Kollywood'ur, büyük sinemalannüan birinm arfcasmdaki dar yolda geziniyordu. Bir den, yolun ortasmda güneşto pınl pırıl parlayan bir kutu sinema üimi gördüler. Keçilerden biri, hemen kutunun üzerins atılıp, iştahla gövdeye indirdi. Öbürü sordu: Yirnıi gatlı oiacak. Lcküs insaat. Galoriferli. sicak sulu. Deniz manzaralı. Deniz nerede mütayit bey? Yirminci gattan Süıvri'yi görüyo. Gatıiyyen çoknıez verıge, gorkma. Sen zaten bunu oturmak için altnıyon ki, Ya niçin ahyorum? Yoook.. Bu aparturnanda oturulmaz yenge, Bunun garş:üına gfcçıp böyle baJüiır. AjraJ SOZER Bu Soruyu Ncreden Bulduıı? Seyfettin Çoh soruyor: «Sevgili Dert Babası, Gazetelerde okudugumuza göre Noreden Buidun Yju>ası çıkacakmışl Yasanın uyguianışı hakkuıda bügi verir misıniz?» Sevgili Okuyucum... Yaaanm adından da anlaşüacağı gibi, bir kimseye sahip oluuklanm nereden bulduğu sorulduğunda, o kimse. bunu açıhlamaU zorunda olacak. Birkaç soru örneği vereyim: Meyhaneden çıkıp, ona buna sulanan sarhoş bırinc, şu sorulacak: «Bu kafayı nereden buidun?» HâlCı Martr boro kaçakçüığı ynpan ve kaçırdığı sîgaralardan birkaç kutu da e.vine atıp, feöy kahvesintie Mariboro pakotini çıkanp, sümüğunü çeken köylülere c o ka satan kaçakçıya •?" sorulacak: «Bu cesareti nereden buldun?» Cörev yerini arpahğa çeviran memura şu sorulacah: «Torpjil nereden buidun?» Beyoğlu'nda, gece sinemactan evine kansıyla dönen adanıa şu sorulacak: «Karıyı nereden buldun?» Pirzola alan emekliye şu sorulacak: «Parayı nereden buldun?» Eğer böyle sorulmayacaksa. ben yasayı anlamamışım dernektir. Hukuk bilgimin olmayışına verin. Nasıl hoşuna gittj mı? \ Açlığı biraz bastırılmış oian keçi, arkadaşma cevap verdı: En, fena değil. Ama idtabı daha iyiydi. 1969 Güııaydın. ÜSTURA mizab eki lüzyıî «Ku Nuriye bugün aynı kaçı allâsen?» «Sîrmisi lıanımanne, Ra tnazana daha onbeş giin sar.» «îki su daha yıkayahnı. k.izanm altına odııtı siirıiver.» «Eîlerim açıldı lıanınıanne. Azmış buniar. Kaç şu yıkasan nafile...» «Nuriye bak Uız, eent; göku uçuşup duıuyoriar. Buniar da hsp böyle gidır gelirler işte...» «Gâvur icadı hanımanne... Ay mehtabına, giineşe, daha ötelere gider gelir lermiş, töbe töbe...;> '.(Babaıı lıayırlmjla cnıckii olsa da ikranıiyesiy le carnaşır nıakinesi alsak.» «Kimbilir daha ne kadur vardır.» «İ ç yıl ni! lartmş ncy YAZISIZ Enâtusı Nurî Erkoç I.95S Dolmuş Dergisi S, 34 nıiş? Dur bakayım. şimdi ikibindörtyüzseksenüç yıİJiıda olduğumuza göre demok ikibindörtytizsekseıı;j.!tıda yirmibeş yıtıru dolduracak...» Tath Yiyelim Tatlı Konuşalım Nebahat Ne Şeker soruyor: «Efendim, yedi göbekten memur bir ailenin geleneğini, bugün bendeniz sürdürmekteyim. Bu nedenlö, şu soruyu sormaya kendimi memur hisse diyorum. Şöyle kl. şekere yapilan za.vn mın sizce gerekçesi nedir efendim?» Maaşınıza yapilan zammm tadını çıkarmanız için efendim. «Ayakyo'u da evden pefe uzakta. Geceleri köpekler saldırıyor; yarım kaçıj'or insaıı...» «Kız Xariye, beyazlar bitti, îlenklüeri bastu'iver, ben ikindiyi eda edip geHyonım.» «Hanınıanne bak ge ne geçiyorlar. Gökyüzüne (îtuziiçlük tesbih gibi sıra!anın!.'5 davul zurna çalıyor lar. töbe töbe...» «Kâinatın bi taraflarındn [•elılivaıı süreşleri mi ne v:ınıuş dün baban diyordu. Oraya gidiyorlar zâhir. Erkek kısnııdır gider gelir onlar. Bizira aklınıız erıuez o işlere... Oğlan bakka!dan diindü mü sen ona bak...» «Babannee! Kız babannee!..» «Ne var ulan Memeeet!..» «Gelmiş. Gelnıiş ama aşagı yardan bağırıyor. N'oldu acaba?» «Balıane verdigin para yetmrdi beî Ben aşşaya inene kadar sabuna zam gel miş vaila!..» Fuat ÖRER «Ay bu çocuk da çarsıya pitti sabıın oldu sanki. Gideü bir saat oiuyor.»» «Haklı yavrucak. Bu tepeden insş çıkış sâfi üç kilometre...» «Keşke biraz aşağıda olsaynıışız...» «Baban acaip kızım. Tepenıde oîuranlaraı liğımııi! koklayana kadar ben onîann tejıelerine yaparım. diye bizi buralara çıkardı.» Düşmez Kaîkmaz Bir Allah Mehmet Ravadan soruyor: «Afyon uçağının düşmesini sen nasü yorumluyorsun Baba?» Yurt çapında uyuşturucu madde savaşı başladı ya Uçağırt afyon krizi tutmuş olabüir. Stau^€r 19«2 Scbelspalter S. 36
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle