Katalog

Cumhuriyet 12 22 OÇAJK 1983 Ithal edilen iki genıi 1 yıl sonra @ Türk Deniz Ticarct Fiîosu'nun durumu hakkn.da Uîaştırma Bakanhğı tarai'iindan hazırlar?sn raporda 1982 yıhnııı ilk 9 ayında 23 gemi satîîi abndışı, bu gemilerden 8 tanesinin eko. nomik ömraniin 5 yı! içinde dolacağı belirtiliyor. A1VKARA (rumhurîyet Bü görülece£i pribi ithal edilpn rosu) Türk Deniz; Ticarct bu îîemîlerin kısa sürede Fiosu'nun Keliştiriimeri a hurdaya ayrıltnası söz komacıyia 19S2 yılında 23 p,e nusudur» deniliyor. rr.i ithal edilcii. Bu arada Buna göre 1982 yılınm ithal izni verilerck satın ilk 9 ayjnda 23 gemiye ita'üian iki tankerin 1 y;! hal izni verilerek satın asonra ekonomik ömrtinü lındı. İthal edilsn gemileröolcluracaklfirı ve hurdaya den 8 tanesinin ekonomik çıknealc'an saptandı. ömrü 5 yıl içinde doluyor. Türk Deniz Ticaret FiloÖte yandan ithal edilen sr.'nun durumu hakkmda gernilerden iki tanesinin Uisstırma Bakanlığı tara ise bir yıl sonra yaş hadfmdan hnzırlîsnan raporda dinden dolayı hurdaya cı1P°2 yılınm i'k 9 aylık dö kartılması eerekivor. Bu n^m'nde Merkez Bankası Kemilerden ilki 1968 yı'ınFeeskont kredisi kaynağın ria Japonva'da insa ed'len chn <remi ithali için 13 mil Fahr'ye Giineri isimli tanyar Mranın ku'land'.rıiduu ker. Söz konusu 73 bin 600 belirtiliyor. Raporda gemi dwt'luk tankerin fiyatı ise lerin ekonomik ömrünün 4 nıilyon dolan buluyor. trmkerlerde 15 yıl. ytik pe Bir yıl sonra hurdaya çıkmüerinde de 20 yıl olarak ması gereken ikinci geml knbul edüd'fti b'ldirilerek İse Raptan Peksaç isimli «Vcrilerin incelenmesinde (Arkası 9. sayfatîa) 0 Türkiye Resmi Sektör Mütcahhitleri İsveren Sendikası Genel Sekreteri: «Bina yapmak için değil çalmak, hiç beton ve demir kullanmasanız biîe uyne maliyeti kuriaramazsmız. Bu yüzden biv çok nuileabhit, yapı kooperatiflerini ve binalannı yarını bırakıp kaçmışttr.» A\K\!Î.\ fCumlıııriyct !îiirosıı) Tiirkiye Resmi St;k tör Müteahlıitleri İsveren Sendikası Genel Sekreteri Basri Akçura. yakında bankerlik felaketine benzer mil reahhit iflaslarının başlayacatrın! helirterek. mtitea.hhit iflaslarının bankerlü; t'flâkotini so'gede bıraKac.cını sövîed*. Türkiye I;ısı;ıt Siirveyanbrı l''e(iorasvoııu Genel Baskan) İsmr'il Saruhan iso inşaat spktörünün çöktüSf'nü ileri siifdü. Aslında sabah ayazmda daha bir biizüşürler. Ama bir üııeml) iş var ki ellerinde. lıarıl harıl yazıyor biri. pür dikkat izliyor ötekiler. Biri ninse. dünya umurunda <!eğü. KOKUK altı da yırtılınış zateıı.. Önemli iş ne acaba? Mekiup yazmazlar, kime yazacaklar? Günlük tutatak halleri yok. Toto doldurııyorlar belki. Hem, ne önenıi var. ne fark eder? Eminönü'nde vapur iskc Icsiniıı yanıbaşı. Biraz iitede sabah kalabalıçımn hirbirleriyle konuşnıayan telaşlı insanları işlerine, okullarına koşuyor. (Fotoğraf: Krdoğan KÖSEOGLL) İnşaat mühendisi Akçura, inşaat sektöründe derinleşen kriz nedeniyle açılan ihalelerde birbirleriyle rekabefp giren müteahhit firmaların akıl almaz boyutlarda fiyat kırarak, ihaleyi kazanmaya eahştıklarını belirterek. «Bir çok müteahhit firma bıı durumdadır. İşsiz Ualanların yanısıra bu şartlaıcla ilıale alan firmaiarın batmaları an s nıpselesidir» d( di. Basri Akçura'nın Cumhuriyet'e yaptığı açıklama söyle: «Türkiye'de bir eok müteahhit yarı yarıya varan indirimler yaparak ihaleîere ginnek zorunda kalmaktadırlar. Bunun hiç bir hesabı, mantığı ynktur. Bayındırlık Bakanlığı'nın zaten asgari rakamlarla hesap ederek yayınladıirı bîrim fiyatların iizerif'en yarı yarıya kırarnk '>ina yapmak için, değil çainak, hiç beton ve demir kıılinnmasaııız bile sene ınn'!veti kurtaramazsınız. Nilokim bir çok yapı kooperatifi ve bir çok bina tanıamlnyatnadan yarı kaltnış, miiteah hitleri kaçmışlardır. Bıı durıımda yapılıp yiikselen bînalar da pek içaçıcı durıırada değildir. Çok yakın zamanda hemen tiim ihaMerin, yapı knoneratiflerîrırc yaptırılaıı yapıların yarıda kaiması, miitenhlıitlorin ba tıjj, kaçınalnrı eiindemdedir. Bıı ikinci bir bankpriik (Arkası 9. Sayfada) Dış fecrç topüsmı 25 milyar coîarı buSdu Fransa, 1982'nin en cok horclanan ülkelerinden biri Mehmet ALTAN PARİS Fransa'da, !ktklır ve rauhalelet için büyük önem taşıyan mart ayın da yapılacak belediye seçimleri yaklaşırken, hükümetin ekonomik politikası tartışmalann odak noktasinı oluşturuyor. Muhalefet gittikçe artan bir ivmeyle, F'ransa'nın 1932 yılındaki dış borçlanma hızmı eieştiriyor. Gerçekten de Fransa geçtiğimiz yıl içinde dünya sermaye piyasasına tam 25 milyar dolar borcuyla, 1932'nin en çok borçlanan illkesi oldu. Dış borçlarm bu durumuyla da kalmayacaeı, 1983 yılında 80. 1984 yılı sonunda 100 milyar dolara ulaşacağı tah min ediliyor. Dünya ekonomisînin bir bıınalım ve durgunluk içine girmesi en çok gelişmekte olan ülkeleri, dolayısıyla Fransa'nm dış ticaretini etkiliyor. Nitekim. Fransa'nın dış ticaret açığı, 1979 yılında 10 milyar dolar iken geçen yıl 95 milyar dolara yükselcli. Fransa aldıgı borçlarla. dış ödemeler aoığını kapat maya çalışıyor. Muhalefetin agır toplarından eski Baskan Valery Giscard d'Kstains, yaptıçı son basın toplantısında en çok iktidarın borçlanma eiii linıi üstünde durdu. Eski Cumhurbaşkanınm kullandığı, orta smıfı etkilemeye dönük sloganlar siyasî gö?lemcilerce «fazla sorumsuzca» ve «gerçeğriıı sa rlece bir yanını» yansıtarı eleştiriler olarak nitelendiborçları muhalefet tarafından amansızca eleştirilirken, enflasyon ve işsizlik oranlarındaki olumlu fjelismeler hükümetin elindelci kozları oluşturuyor. Fransa'daki işsizlerin sayısı iki milyonun biraz üstünde. Yakında iki milyonun altma düşeceği sanıhyor. Çünkü işsizliğin artış oranı 1982 yılı içinde sadece yüzde 5.8 oldu. Bu rakam 1976 yılından bu yana elde edilen en düşük oran. 1981 yılında ise, bir önceki yıla oranla işsizlik artış hızı % 2?!.4 gibi yüksek bir seyir göstermişti. Ancak, Canar Enehaine gazetesi bu olum lu sonucun bazı rakamsal hilelerle elde edildiğini idi dia etti. Gazeteye göre, 2 p r bin işsiz resmi rakamlaru». yer almıyor. Bu ciddi ve etkili suçlama yanında, eski Başbakan Raymond Barrc da îşsizliğe öiini (;özümler bulunduğunu söylüyor. Enflasyon oranındaki gerileme de iktidarın önemli bir başarısı sayılıyor. 1981'de yüzde 14 olan enflasyon oranı 1982 yılında yüzde 9.7'ye düştti. Sosyalist iktidar bu oranı daha indirmeyi umut ediyor. Enflasyonun gerilemesini sağlayan en önemli etken, iktidarın dört ay boyunca uyguladığı «fiyatları ve iicretîeri dondurma» poütikası oidu. Bu karara gerok sermayeciler, gerek sen dikalar karşı çıkmıştı. Büyük umut ve vaadlerte iktidara gelen sosyalist iktidarın uyguladığı ekonomik politikaların, kendisini iktidara getiren çalışan yıKinları ne kadar tatrnin ettiği, martta yapılacak seçimlerde nrtaya çıkacak. Asiye UYSAL Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü, Açıkögretim projesinin hazniayıcısı Prof. Yılmaz Biiyükerşen, «Açır işleyen bürokrasidpn iıir tiir lü kurtulamadıklarını» söyledi, «Bürokvasi, en büyük sorun,» dedi. Büyükerşen, açıköğretlrr.iıı dinamik bir işleyiş gerek tirdigini. bürokrasinin bu dinamiği önlediğini bildirdi. Büyükerşen'e sorulanmız. Anadolu Üniversitesi Rektörünün yanıtları söyle: tlk kez uysıılamasına geçti^iniz Açıköşrretim'de ne sibi sorunlarla karşılasıyorsmıu'/,? BÜYÎ KERŞFN En büyük sorunumuz bürokra.si. Bir kamu kuruluşu olmamız nedeniyle dosal oiarak diğer kamu kuruluşlarıyla olan ilişkilerimizde. zat.en ağır işleyen bürokraKiden ksn dimizi kurtaramıyoruz. Örneğin, Maliye Bakanlığmda ödeneğimiz buluıı duRiı halde, nakit temin etme güçlütui çekiyoriiz. Bölge bürolarımn kuruiması için gerekli binalarm kiralanmasmda güclük çekiyoruz. Gümrüki.o sıkıntı çekiyoruz. Batılı hocalarca anlatılan derslerin videobantlarmı go t.irmek istiyoruz, günırük memuru isterse bantlnrı sansür heyetine gönderiyor, işlerin aylarca uzamasına yol açıyor. Kadro e en sorun, hürokrasi ^ Bölge bürolarımn kurulması için gerekli binaların kiralanmasmda güçlük çekiyoruz % Batılı hocalardan getirtiğimiz vİdeo bantları gümrük memuru isterse sansüre gönderebiliyor @ Boş kadrolara adam almamız için fferekli vizenin islemi asgaıi bir ay sürüyor ^ Sistemimize tepki üniversile bitirmiş nıcslek sahiplerinden geliyor. Bunlar kendi sahalarında yetişmiş insan sayısınm çoğalmasından ürküyorlar kararnamesinin henü/, (•ıkmaraış olması nedeniyle, boş kadrolarımıza adam almamız; için dahi gerekli vizenin işlenıi asgari bir ay sürüyor. Oysa acıköfiretiın, dinamik bir işleyişi gerektiriyor. Biirokrasi bu dinamiüi önlüyor. Açıkügrelhn yüntcminiıı Türk ogitim sistenıine girmrsiyle birlikte ne gibi te;ıkiler lıekliyorsunuz? Ya da ne srilıi top kiier alıyoısunıtz? BÜYÜKF.RSjEN Bıuı ların bir büiümü, üniversite kesiminden geliyor. Bu, gelişen eğitim tekno lojisi ve son yıllarda dün yada gelişen eğitim lelsefosi ve sistemleri hakkırıda bilgi sahibl olmamaktan doguyor. Bu tip tepki sahipleri alışageldikleri klasik ögretim sis teminden başka bir siste mi kabul etmiyorlar. Digeri, üniversite bitirmiş cojıtii meslek sahiplerinde son zamanlarda görülen tekelci anlayıştan ge liyor. Bu kişiler açıköğretim sisteminin gelişme si halinde kendi meslek dallarmda yetişmiş insan sayısının çoğalması ile ücretlerinin diişeceğinden korkuyorlar. Konuşmanızda böİRe luirolarından sözettiniz. Bölge biirolarını hangi illerde ve neye göre ktıracaksmız? Bt'YÜKERŞEN Bölge bürolarımn yerlerini kayıtlar sırasmda yaptığımız anket sonuçlannu göre öğrencilerin yoğun oldu.Su illerde kurııyoruz. Toplam 8 bölge bürosu ya da irtibat ve danışma bü rosunun 6'smın yeri belirlendi: İ?:mir, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Adana ve Elazığ. Diger iki irtibat ve danışma bürosu. Trabnon veya Samsun. Bursa ve Balıkesir de kurulacak. zim görevlendireceğimlz araştırma görevlileri bu bölgelerde açılacak yaz kurslarında ve sınavlarda ealışacaklar. İhtiyaç duyan öğrencilere danışmanlık yapılacak. Bürolara en azmdan 10'ar ta ne teievizyon yerleştirme ye çahşacağız. Giimriikten bir miktar teievizyon aldığınızı ögrendik. Bu konuda bilgi verebilir misiniz? BÜYÜKERŞEN Evet, gümrükten çoğu küçük ekranlı 106 civarında teievizyon aldık. Bu konuda Gümrük ve Tekel Bakanımn çok büyük yar dımları oldu. Televizyonların bir bölümü için para alınmadı. Bu televizyonların bir bölümünü stüdyolarda monitör olarak kullanacağız. Kalanları. televizyonu olmayan öğrencilerin açık öğretim programlarını izleyebilme leri için bölge bürolarına göndereceğiz. Eğer gümrük depolarında birikirse tiim bölgelerimizdeki öğrencileriıniz teievizyon izleme olanağına kavuşacak. (Arkası !». Sayfada' rşen, sorunıarı sıraladı: Samsunlu: Toplu Konut Yasası'nı dosrmadan öldürmeyelim ANKARA (ANKA) Imar IsUaıı Bakanı Prof. Ahmet Samsunlu, Toplu Konut Yasası nın yararlı bir yasa olduğunu. •Dcğmadan öldüvülnıemesi gerektiğıni» söyle di. Samsunlu, bu arada perso nelindan yttk;narak Planla.Tıa, ve îmar Müdürlüğü'nde istenilcn çahşmyyı yaptıramaclıgını söyledi. İmar İskap Bakanlıgı ve Türkiye Ernlak Kredi Bankası 100. Yıl Konut ve Ban kacılık Ensütüsü Vakfı'nda düzenler.en Toplu Konut Se mineri'nin kapanış konuşma sını yapan İmar Iskan Bakanı Prct'. Ahmet Samsunlu. Toplu Konut Yasasının emek leme safhasında nldugunu, t'i'izlenmesi icin suvunun ve rilmesi gerektiğıni söyîedi. Samsunlu Foplu Konut Ya sasınm gerçeKieşmesi icin finansman gereictig ni belii"terok konusmasını söyle sürdürdü: « Kanunu aorçekleştirmek t'inansmp.n sorununa bağlıd'.r. Bon finansman sorunu ile ujtraşırs«.nı sonuca gidemenı. bizo nıusîuk açılsın, biz tekııik bir bakanlıîiız, bu suyun nereden kana 'ize «üleceğini bilemeyiz. Bnkanlı^umz teknik açıdan sorumludur. Ama takanlığıııııza gerokli f'inarsnıan s a ? " (Arkası 9. Sayfada) j | Tepkiler üniversite kesiminden «eliyor 4& Bölge bürolarımn görevleri biirolarnun «'lrır.an'arı ne gibi görevleri iistlenocekler? Bİ VİKFU.SF.\ Öğrenciler. buralardan basılı dors malzemelerini temin edebiiecekler. Öğren ci işleriyle ilgili işlemlerini yürütebiiecekler. O illerdeki üniversitelerin iiuretim elemanları ile bi 111 Tavlan t veril © Anayasa Mahkemesi üyeku'indcn N. Oktay Akçakayahoğlu da dün defnediidi. AN'KARA (Cıımlııuiyet Bürosu) /VnlM'.ru'du, ölen Anayasa Mahkem:;si eskı Eaşkanlarmdan MulıHiin Taylan i!e Anayu sa Mahitcınesi üyelerinden Nt. lıat üktuy ARçakayalıoğlu cliln yupılan ttirenlerclen sonra topıaga venküıer. İ!k tören Anayasa M:ıhl;cmesi öniincle yapuclı. Tayîan vo Akçakayalıogıa' nun Türk bayi'agına sanh ı.abutları, Anayasa Mfilıkemesi onüne getirilerek, bıtrada sayüi tluruşu yapılnı. Anaycsa r»Xr,iıltf:mesı Bd'jkanı Ahoıp.l BuyacniS'!"J. Tayîan VÎ Akçakayiihof;lu"nun yaşatrı d.vkUicriyle, 'jörvv yaptıklaa yerleri anlattıktan sonra, «Tayîan ve jVkçakityuIıoğlu. l'ürk li!i!sı:lîiına ve. atîsloline ömiirîeriııiTi somııiii kasîar hi/nıet t;(ı;ıiş, •< ?! ('•rksısı !). sıti Öztürk Serengil "CurcunaSS^ü anlatti: •Yaptığım progranı denetimden 10 üzerinden 7 Ümit KIVANC Pcrşembe sabahı galiba lıerRes ilk rastladığı arka. dîişııia, «Dün gocc TV seyreıtin mi?» cliye sordu. Çarşaniüa gecesi ilk Kez ekrana gei;jn, vo perşemba gı'mü ömrü son.ı1 ercn «Curcuna 83» adlı eğlencs programıydı TV'ye bu iigiıuıı ııedeni. «Curcuna 83» olumsı/ztepki uyand:rrnada Tll'f TV sınde yer alan bütün ötekî ;•.'kiplerini bırkaç boy farkıy>.ı Sjeride bıvaktı. Progranıa karşı yüksuıeu «toplu itiraz» nedeniyle, seyircinin güzünde prograrnı:ı «sahibi» olan Öztürk Seırııjjil'in bir .şeyler söylemesi OJnınluydu. O da söyledi. «I'ro^ramı ben de beğenmedinv>, ciedi. Serengil, komecu pro,iıamlarırun «lıer zaınan iıısaını istediği sibî olmacuğın;» öne sürdü, «Tamam, prusıanı kotüyaii. Ama herhaldp Tckııı Aknıansoy'ıın yılbaşı gecosi yap tığı programdan da kötü dcgildi,» diye komıştu. Öztürk Serengil, «Eıı ba.şlu hcnl ele alalınM diyerek söz« gadi, «çok kötü bir sunucuy dum. 10 üstünden 3 nuıi'.ara bîle yapamadnn. 6,5 yıidır bendenizin belâgatimi kaybettiğim anlaşUıyor. Ayrıcü, program önccsi ve progranı ıçindeki bazı olaylar, bana nıaııevi yönden tesir etti.» Öztürk Serengii'le «Curcuna 83»ü konu alan söyleşimiz, DU «bazı olaylar»dan başlach. Ssrengi), «Her şeyi sarahaten stiy leycbiiirim», dedi ve başladı: «Bir rejisör bile vermediler.»> Yönetmen yok muydu ger çakten? SERENGİL ioktu. Bir program 30 mımarıı al.ı< .Mıs.ı .VGiıctınensiz 15 aiır. Bum "ıiı fark ettiniz mi, J.oıı kuıuiiinUen resim bajşka Ijirini uostııı yordu. Eunlui' lıer progıaıu . '• > luyor. StJRENülL Uoıııli'iı IIIT Akman: Belk; de Curcuna 83 ü yayından önce bana göstermek istemediier .VMvVKA (Cıımlıuriyet Bürosu) IKT G.nui Mıidürü Macit Ak ınaıı. «Cıırrıına X » ad'.ı cğlenX cr pj'n.yrti]r.ıın;ı yayından öıx;'.i kfndisino göst.prilmediâini, «J>cl Ki de gosuTilmi'k isıenmediHiJH», biunın «tabkikattan sonra İH'IIi olac;i"inı» söylcıli. rtknıan, aynca, yayıııludıgi bir geneldCtlt , «Hillıassa 1!)8^ sonlarma doşî ııı ıcicvizyon ve radjo !"•<>£• i'amiatınıla «tikkatimı yeken biı grlişnir sörmi'kteynn» ilad^ııu kuiland.i. A/.mar.. «C.urcıına x:i» üzerı:ıe Ciunıluıriyel muhabirine .^unlaıı .söyiedi: <t()ztürk .Sfiengil bu ülkenin bir sanaleisıdır ve TV olarak krnı'ıisinden yararlanmak istenifmiz ıloğaldır. l'rogram yapniiiMiıı i.stedik. İlk lıazirlanaıı prograıni'U aılı «Gelin de Gıilıneyin»di. Çok iddialı bulduııı. .Sfvirciyı güiemeveceği ışeyler vcrmrk ihtinıaliııi düşıinüp adının ueıçiştirilnıesini istedim, ay rıc» yajıılan progranıı içerik b.ı Kımnıdan da yayınlanır bulnıadun. Sonra yeni bir progranı <Curcıına *i3» adıyla çekilmiş. Çok mcşguldüm. Programı y.ıyınlannıadan s^yredemedinı. helUi de giisternıek istemediier. Tabkikattan sonra belii olaeak. O sebepten. evde seyrot tim. Cinlerimin tepeme çıktıgı nı taiımin edersiniz. Tek keiinıeyle rezalet. Dün (önceki Sİin) Başbakamn basm topliaı tısından döner dönmez prograıııııı yayından kaldırılması.ıı i'mrettim. Yazdığım raporu ıl<ı bıı (dün) sabalı kendi clinıit; ıiıülcttişe verdim.» TRT NİN SAYGINLlGl ARTIYOK TRT Genel Müdürü Akman, «Bîlhassa 1982 sonlaruıa doğru teievizyon ve radyo programlarmda dikkatimi çeken bîr se(Arkası 9. saj'fada) kes çok şi'y brk'.trdi. (ıiislrıık'iı tepki ıU" hııradaıı k.ı\ı».ıİM,ııııyıır gibi KCİiyor bana. FV pi'usi'c'.nıuıv;:ıı!.ı', nutsi'.z Uüyüi; bu k. .>iiiı . ı,ı b:r p:"ogıaın ili'n (,'u;ı(t LI ' ' belki lyı bır Şf'V çıiuır '"I ı n niıyoı. .SEKEN(.;ll III, pı.ıuı ı .1 otuımamış ıılabiüi'. h ; , '.ı prognımını <l;t İÜ'İVİC.MIİ. \ı V .. . • 5 bin eAKO'itun 25 ycşsndakj sabibi nü) THT Genel Müdurü pn.., rammızın derhal kaldıninia^ı için e.rair verdiğini söylodi. SERENGİL Emir vcıdiysc, ımıvattakiyetsizliğin tcktıi'ürüudcn enciişc dııymuş oi.ıbiiir. Oııa söylpyı*c«!k bir .şıv yim yok. Bilmiyoıdıım bıııiıi, sizden duyc'um. Size lıa'oer verilmesı garekmez tnıycli? SERENGİL Bildirmedilcr, olabilir. Sayın Geneî ıVViklüv kıl dırmış olabilir, sayet makuiılür. Beili baskılar altıııda kaldırmış olabilir. Si/c şunu söyleyeyim: Bu pvoıjramnı nütün müzikleriîiı bcıı yapmak zorundaysam, bütün artisî takımım hen toplanıak zorundaysam. ekranJ.ı gürcliisünüz şeyler, duvardaki Uarikatürdt'iı artistlere dağ'itılı cak hediyeye varıneaya kadar cebimden ödenıe yapmı^sam, ne kadar yalnız kaldığını ^örünmüyor mu? llaveteıı, pros;ramdakj bayan sanatçı arkada lık jjostet'iv.cım'iıizi Uıncniii . tlerim. Ama iJugun (perşenıj i .r.ırı.\ n (iKiYK SOK\(';\ <,.IKM:YI>KIH.> si'A. t VA ııllık sanalçiMin1 (li'dı. <i'>ır hııııılv scnp bo\uniM. l m kiyf.'de pprşcmbe günlori kimseyi sokajj'a (;ıkartt;ıayan pro.çi'anılar yaptuıı. Pcki. ııedeıı şimdi bu kadni1 (tpki gcldi'.'. şın «filanca şarkı söylerse prog raını bırakır giderim» tehdiüı altmda çalıştık. Efendime siiyleyeyim, 7,30'da uçağa yetişeceginı, işimi bitirin cliye ısrar eden bir bayan sanatçı arkadaşııı resmini çekmek için zanıanımızı kısıtlayan bir gazctt'ci arkadaşa müdahale ettinı, be ııî tebdit etti, «Seninle conın görüşeceğiz», dedi. Her şeyi biliyorum. Her şey, o gazeteci ve etrafındakj birkaç basın mensubunun tezgâhıydı. Mesclâ busün (pRrşembe) bir gazttcdf benîmle ilgili yazı çıktı. <) lıaber programdan öııce yazılnııştı. O çazete saat kaçta basıiıyor? Sizin programımzı izledik ten sonra haberi yazıp gazeteye koyabilirler. Offset tekniğî buna imkân veriyor. SERENGİL Öyle kabul e delim. Düşünün ki, o arkadaş ve etrafnıdaki klik, ycmedeu ıçmeden cvvela şeyi bombardı mana tutııyorlar. Vafandaslardan da birçoıî telefon gelcii, programmızın olduğu gîee, gazetede gece nobetçisi arkadaslar telefoniaı.ı yanıt vermekten işlerini zor yapmıçlar. SEBENGİL Ne dedi nıeselâ telefon eden vatandaşlaı? Bu kadar kötü program nasıl yaymlanır, dediler mes?lâ. SERENGİL I'eki, haklısınız, bir şcy arzedeyim. Bilfaıy. 300 tane telefon geldiginî düşıi tıelim. Bir gecede o kadar gelme ıniştir. PERENGİL 300 tane gsldiğîni düşünelim. Ya beğenen (Arkası 9. sayfada) "Ödeme güdügu iande oimadfgimızı bile biîe tasfiyemize karar verildi,, Şeaol KONUKÇU Tast'iycsınB karar verilen. BAKO Menkul Değorler Yatınm ve Finansman A. Ş. ku rucusu ve salıibi 25 yaşmda, r i ıcaret Liocfe; mezunu Baki Aygün ödeme güçlüğü içinde olnıadıkıarını belirterek, «Bazı .nevu/atlaiit aykırı iş lemlenmiz kusur ve lıatala n n ı z olmustur. Ancak bu tast'iyeinizi f:erektirmez. FaaliyetÎMimizc izin verilnıezse bumın tel< bir sebebi olabilir O da bır holdinge bağ Iı olmayan <ek sermaye piyasası kuru'uşu olmamızdır. Bu yüzden bizi aradan cıkar (Arkasr 9. sayfaria»