Katalog

Cumhuriyet 8 13 OCAK 1983 Yüzlerce fide toprağa konmuş, yakında yerli kahve iciiecek 4uzun Çilesi çoktur. Ve muz, koyun güb resi ve sudan olu"şur. Görüntüsü giizel bir agaçtır, nazhdır. çocuk g.bi bakım ister, yalakiardaki otlan sık sık temizJemek gerekir, küfc çapaklannı kosumak gerekir, suyunu, Kübresini zamanında yeteımie vermek gerekir. "Muzlnk yapacağmız yer taşI.ksa, kayahksa hayli mas» s gerektirir, dozerler ho•f murtularla çalışır. toprağı hallaç pamuğu gibi atar, ftitıa yine însan emeği gerekir. onlarca insan taşları ayiklar, kimi yerde toprağı tutmak için taş duvar yaptınlır, bu da paradır. Yalaldar açılır, gübre kanştınîır. ilfc fideler yerleştirilir, gürı gelir yapraklar büyür, fıl kulağmm sivrisi, gün gelir çat, kocaman diyelim bi r çiçek. kocaman bir çiçek çıkar yapraklar arasmda. buna doğumıa» denir. doğurur agaç, o kapalı çiçegin içinden muz daîı çıkar minicik parmakh, sonra parmaklar giderek büyür sarkar aşagılara. tümüne dal, parmakların oluşturduğu böiümlere tarak. taraktaki muzların herbirine parmak denir. parmaklann îri, lekesiz, beresiz olması makbuldür, kışa doğru oluşur, soğuklar basarsa nayiorı v e kağıtlı torbalara sanhr dallar ve günü gelende dallar. özel muz bıçağıyla kesilir ve ilk dikilen fideden rnuz veren ağaç artık bir işe yaramaz, o görcvini yapmıştır, dibinden beş altt piç de vermistir, bunJarın en iyisi iki, kiml yerde uç tanesi alıkonur, diğerleri dikkatle kökten alınır, ilk ana ağaç onları besle r ve oldurdu mu bu da sökülür, acep derim. bunlar kağıt sanayiinde kulîamlmaz mı? Onbinlerce, yüzbinlerce, mil yonlarca kök ve kuru yapraklar. ne SEKA ne meka bu konudaki tüm başvurulanmıza lütfen oîsun bir yanıt dahi vermemiştîr ki irısanm içini bu da yakar. Muz çok gıdalıdır. ekmek gibi ka n n doyurur, sütle kanşürılıp içilende deîlendirir adamı, en cılızı en şişman, en sağhklı eder. eder ama, elîn fukarasına ne, üçyüz seksen gram ekmeğin yirmi Jira olduğu ülkede en ucuzundan ikîyüz lirahk muzu kim nasıl yiye? «Yani baba, Gazipaşa'nın muzu kadar güzeî muz bu yörede yoktur, kıyaslaması yapılmıştîr, ama başka yer BIZÎM Fikret OTYAM su ® Her yıl yüzbinlerce, milyonlarca kök muz ağacı sökülür. Acep derim, bunlar kağıt sanayiinde kullanılamaz mı? Ne Seka, ne meka bu konudaki başvu. rularımıza lütfen olsun bir cevap ver memiştir ki insanın içini bu da yakar. ^ Tarım Bakanlığı bu ralara kahve fidesi dağıtmaktadır. Ga. zıpaşa üreticilerinin buna da akîı yatmış, deneme düzeyinde de oîsa yüz lercc fide toprağa çoktan konmustur. Ben göriirüm, görmem, içerim, içmem yakın zamanda yer li kahve içilecektir. ""1 Adı Gazipaşa olan kentte telefon işi tam bir yiiz karası olup, Gazipasa'ya asîa yakışmayan bir zavallıhk içinde, bu ilçeyi de artık hatırlayacak bir bakana, bir genel müdüre, bir bölge baş müdürüne şiddetle ihtiyacı vardır. EN ÇOK SE\T)tGİMİZ l'API PTT: Bu binadaki 20 göıliik posta kııtusunun içi kitap, dergi, telgraf, havale, eşten dosttan selam dolu olan 1 numarası, bteim hüznümüz, acımıc, merakımız, lavancımırdı' ş>.k salata 45, yoğurt 150 Gr. 35, pilav 150 Gr. 35, zeytinyoğlı yemekler 50, 1 yumuı*• a!ı piyaz 55, sade 40 rakı V.üyük 770 liradır» ve de «Ek me):. yemek fiyat.lanna dahu olup ayrıca ekmek paras: simınaz > b;n Jiraya, tek pantoîonu da 800 700 liraya dikip verirler neredeyse günü birlik!. Su ki tonunu 15 lîraya v© nr Eolediyemiz. yeni şebeke rîen gürgür sular akıp gelir. .4eküik ise 9.70 ve 11 lira o1irak saptanmıştır kilovatsa p.ti i'.j Kepez'den almmakta dir dört yıldır. No ki ve ne iıvcmet ki Alanya. ışıldarken G:>z:paşa karanlıktır. zira yazın sıcaktan, kışın yağmur (Jp.n fırtmadan Alanya Gaz;eaşy arasmua sık sık cervan kesilir, direkler devri!ir. bekle ki yardım gele sekiz oi; gün karanlığa gömü lıır. vuşam durur soran olmaz m1 acep kim nasıl yap ırr; bu hattı. olmaz ki bu çile sürüp gelir!. Karanlığa gcmüimeyen iki evdcn birit.i (nıotorsiklet motorundan yfepıhno vağlı benzinle işle''vrt jtneratörle içimizi de îs'tcır.') bizimkidir. TV seyre tıren su motorunu çahştı:v.:n. aydınlatan. îerin adı çıkmıştır ve onların i'iyatiarı adından olacak fazladır ve Gazipaşa muzudur ashnda, ama başka ilçelerin adıyla satüır burada da üretîciye bir kazık afılır. sözüm ona kalite yönünden!.. Ve Gazipaşa halkı, muzu buraya ilk getiren Hasan Peker'in babasına dua eder. İlk muz Anamur'da yetiştirilmiştir. Eşek muzu, yerli muz, bir de Kıbns muzu diye de üçe aynlır. ama en lezzetlisi, yemesî hoş, kokusu lâtif yerîi muzdur. Alanya'nm üretimi buradan fazladır, ama buranm toprağı, suyu muza ayrı bir lezzet verlr. Muzda en çok seyyarlar* kazanır, arabasmı kapan. aldığı muzu neredeyse iki misline satar, ama ikiyüz lirahk muz, nasıl olur da manavda dörtyüz. dörtyüz elliye saühr huım da keıvîlerin belediyeleri hesaplasın, çözümlesin!..» lerde ülkemizde pek bilinmeyen, ama Antalya'da enstitüsii kurulan Avokado yetiştirilmektedir, neredeyse narenciyenin yerini alacak, yakın zamanda, Avokado ki seçen yıl Londra'da bir mey vesi "l sterline satılan... Ve Tarım Bakanlığı buralara kahv e fidesi dağıtmaktad;r, görürüm, görmem, içerim, iç.mem bu benim sorununı, görülecektir ki yakın zamanda yerli kahvo içilecektir Ga zipaşa üreticilerinin buna da akîı yatmış, deneme düzeyinde de olsa yüzlerce fide toprağa çoktan konmuştur, tarih düşeyim yıl 1982' dir, beş yılı bekleyelirn bundan kelli... Sayanlara göre, bizim Gazipaşa'da 46450 nar ağacı varmıs. Bu rakamın gerçek oldugunu sanmıyorum, zirn bahçemizdeki ürün veren dört, çekirdeksiz nar ağacını sayan olmadı dört yıldır!. Toros yaylalannda en hoş narlar yetiştirilir, makbuiü çekirdeksiz olanıdır. Çekirdekli olmaya cekirdeklidir. ama çekirdeği dişinize zeıre değme/. ol nedenle adı ceMrdeksi7dir ki elimizle toprağa koyduğumuz dört fideden ikisinden yirmiye yakın çekirdeksiz nan 1982'nin ka sim aymda yedik. 1982'de 430 ton nar üretimi gözleniyor vo iki yıîdır şeftalimizi bahçemizıien yiyoruz, yine sayaniava göre 1.4.500 ağaçfan 98 ton şeftali bekleniyor, bu rakanıa bizim ağaclar dahi] değildir ve evin catısını çökertecek kadar ge lişen asmadan da iki yıld:r üzümünü yiyor, Ankara'y.ı eşe dosta salıyor ve Filiz'in yaptığı sirkeyi kullanıyoru/, ki yörede 170 hektar bai<dan 467 ton üzüm bekleniyoı*.. ® Yakın zamanda yerli kahve icilecektir B ahçemîzde yedi aylık bir Avokado ağacı da var, Şimdi Antalya'nın güney kesim POÜTİKA VE Mehmed KEMAL Göcük ve Cökük süre de «şurası olmah»yla oyalandık. Sonunda bir de gördük ki, «şurası ol» malı» üç kigiye daha satılmış. Üçümüz birbirimize bakanz. îç.imizde en güçiü olanı noter senediyle bağlantı kurandı. Bizim elimizdeki kâğıtlar derme çatma: «Kat için ştı kadar para aldım.» Müteahhidl ararız. bir türlü bulamayız. Bulsak, «Üstiine iki kat daha çıkaeagım, size oradan vereceğim, deniz de göriir» der. Başınız bir kez derde düştü mü, yalana da inanmak zorundasınız. İnandık, ne beîediye yeni kat îznl verdi, ne de müteahhit yapabildi. B§ dost sorar: «Sarıyer'deki daire ne oldu?» Lahavle der, başınızı öte dönersiniz. Başınıza gelen dramı anlatacak olsanız, her kafadan bir ses: «Kocaman adamsın, para böyle yatırılır mı, hiç tapuya kayıt düşülmez roi, sağlama baglanmaz mı"?» Doğru söylerler ama, başı derde düşene dogru ne yapar? Bereket bîr hemşehrimlz. bu müteahhitle bir işe girişmişti. Benim bağırıp, çağırmam sııasmda bir raslantı. oradaydı. tlgilenince, ondan çekindiler, verdiğiınlzi, enflasyonu da dikkate alarak, üç beş kuruş fazlası ile senede bağladılar. Senedi de süründüre süründüre ödediler, kurtulduk, kurtardık. Kurtardık ama, bir de bana sorun!.. O yıllarda Oktay Akbal'm da başına böylesi bir lş gelmişti. Belediye arsası üstüne ev kuran müteahhit, bir daireyi Oktay'a satmıştı. Bizim Oktay Akbal etkiii adamdır, belediyeden dairesini kurtarır diye... Oktay da can>nı gücün güç kurtarabilmişti. O günlerde karşıhklı oturur dertleşir dururduk. Başlıca konumuz buydu. Şimdi duruşmalanmız var, onları konuşuyo Yıkık ve göçüğün altından üç gün sonra kurtulduğunda, çevresine toplananlar, «Geçmlş olsun!..> diyorlar. «Ne diyon beyim? BUtün paramı eve yatırmıştım. Ne ev kaldı, ne eşya, nerede oturacağız? Nerede yatacagız? Ne giyeceğiz, ne yiyeceğiz?» Eve gece yatısına gelen konuklar varmış, çoluk çocuk, hepsinl sağ belliyor. Geçmiş olsun diyenler billyorlar hepsi ölmüş... Dram, kurtulduktan sonra ba'şlıyor. Belki de öîenler kurtuldu. Nedir efendim, bir müteahhit para kazanacak! Müteahhit de Surlye'ye kaçarken zar zor bulundu; oğlunu tutukladılar. Gidenler. hepsi de dar gelirll dediğlmlz, başını sokacak bir dam özlemi ile kıvranan sade yurttaşlar. Yoksulluk edebiyatı yapmayı sevmiyoruın, nideyira çevremde fırdolayı dönüyor. Neye baksam, neyi görsem hepsi de birbirinin benzerî... «Devlet arkanızdadır.» diyorlar, besbelli arkadadır, elinde varsa yardırtı eder. Bankalavda hesap açtırmışlar, yurttaşlar yardım etsinler. Yurttaşta ne kadan kaldı ki, ne kadar yardım edebilsin'.. Dayağı yiyen, «Müslüuıaıı yok uıu?» diye bağırırmış. Adam dayanamamış, başını pencereden uzatmış. «Var olmasına var da, dışan çıkamsz.» derniş. Bankerler furyasından önce, blrkac kuruşu olan başını sokacak bîr göz dama yatırırdı parasım. Bankerler türedi, dam özlemi de yitti. Dama yatıranların son örneği de Diyarbakır dramıdır. İran Irak savaşında biie, cephede, bunca adam bir günde öldürülnıedl. Bizimkl ne denli savaştır, akıl, sır ermez. Erer de, «Söylesem tesiri yok. sussam göniil razı değil!..» Başını sokacak bir dam özlemlnln ne biçim bir şey oldugunu çok lyl bllirim. Bundan 45 yıl önce elimlzde, avucumuzda, ne varsa, hepsini, Sanyer'de çok namuslu dedilderi bir müteahhide yatırmıştık. Hem de temelden girmiştik, ucuz olur diye... Yıllarca bir yandan verdik. bir yandan bekledik. Kaba yapım kendinl gösterdi, katlar, odalar belli oldu. Gider. dışardan bakarız. Ha bitti. ha bitecek. Alt katlara bazılan taşınmaya başladı. Ne iskân var. ne rııhsat. Olsun1 Girccek bir dam deliei var ya, kiradan kurtulunuyor ya... Bir Kün mfiteahhidîn oğluna: «Buimki lıangistriir?» diye sordum. Eliyle eösterdi, «Surası ounalı...» Bir tır. oi PTTde en iyi haberleşme ve süratli telgraftır, telefon mu? Telefonlar man yet^kı olup 1981 v'lmda, Bod Belediye saymışkim 551 çe njıri'dan davetli istedigim ki çiHi meslek erbabı icrai sa şiyi hâlâ beklemekteyim. Anat eylemekte 105 nakliyeci, lar;ycı'ya bachdıi1. Alanya46 hızarcı, 53 bakkal, 11 ku nn keyfi elverirse konuşuruyemiççi, 12 briketçi, 9 a lur şehirlorarası, ya da yılvRKkabıcı, 16 lokanta. 18 kalı c'ir:m ki üç saat beklediğiSebze ve mevvalar ve. 54 t'dniirci. 14 sebzeci. 20 mii. saptanmıştıri PTT'nın riemi'.ci 6 bakırcı ve kalav prk s&ym Genel Miidürü'aş yerinde ağır o cı, 18 inşaat, ustası, 25 tuhat'inün Antalya ilinin üç ilcesmi lup, sebze pazarında yecı, 4 kırtasiyeci, S değir otonifıtik telefona ve otoma15 kasım 1982'de def tnp^ci 5 fotoğrafçı, 6 elek tik uüuslararasma bağlama terime şu notları altrikçi, ö eczane, 3 kasap, 5 toreni sırasmdakî çağa uy(İL11 \orgsncı. 2 plakçı, 2 pamuk gun olarak en hızlı görüşme $fc Ağaçlardan Domates sera 50 60 sovan çu 1 scmerci, 2 olel. 3 fırm, ko^ııllannın sağlandığı gün. i 20 pstates 35 karnıbahar ya • nmbarcı. 5 tüccar, 5 hırda bizim ol Gazipasa'ya iki gün yükselen baîıcı 70 pırasa 35 havuç ya ^•atçı 3 dişçi, 4 doktor. 2 las poç.t.1 bu törenler nedeniyle narenciye kokuları . "oa.T;Cı 75 lahana 35 taze fa liîici, 5 avukat. 1 matbaa, 1 yapılıp gönderılmemiş 200'e fulyü 50, diken kabağı 50, vagcı 2 inşaat mühendisi 1 yakın telgraf bir gün gecikimon, portakal, mandalina. greyfurtlar maiıtar 100, sarımsak 75. kır jîıizete bayii. 3 kitapçı, TC nıeyle ayn. gün akıp gelebilçiçek açanda ve a nnzı ishana yabancı 50. sala • ZırJint. TC İş, Türk Ticaref, ıniştir! Ne ki çahşkan, fedanlar çiçeklere dolan UAM 75, çekirdeksiz nar 50. Garanti ve Halk Bankalan kâr personeli canımız sıkılda insana ayrı bir yaşama 60. çekirdekli 40. 45, 50, elma kı yarış içinde ve de 1982 yı ınasın diye, çaydı, ayrandı, kıvancı gelir. 17.250 ağaçtan i"!50, limon 4050, manda iır.oa iki milyon gelir bekle dondurniaydı, adaçayıydı, yükselen koku sarar ortalı lına 50. portakal 40, üzüm yen 1 noter vardır. işleri kolalı içkilerdî içtiğiniz gı ve beklenir ki 275 bin ton 7ö. sıyva yabancı 70, armut, lınyra gide. sîgaraydı sunarlar, göürün gele. Limonlann en yabancı 75. kavuıı yabancı nül ahrlar, ki illa PTT@ Telefon işi tam güzeli, her daim üzerinde ri0, taze sovan bağı 20. marul ye gönül koyulmaya... Alimonu olan Yediveren'dir 2", turp bağı 23. pathcan 50 dı Gazipaşa olan ol kentte bir yüz karası ki bahçemizde olan. 39.400 on, ıspanak vabancı 90, deretfclefon işi tam bir yuz karaportakal agacından 600 ton. r.tn yok. yabancı ınaydanoz lçede en çok sevdigı sı olup. Gazipasa'ya asla vo 4200 mandnUna ağacırı demeti 20 liradır!. gîmiz yapı PTT'dir. kat'a ynkışmayan bir zavaldan 50 ton, 70 000 zeytin agaITIIK içinde bu ilçeyi de arBu binada en çok cından 500 ton, 6200 armut W yıne Gazipaşa deneiı tık hatırlayacak bir bakana, bevdiğimiz köşe ise agacından 85 ton, 48.000 el ol ılçcde 12 berber mevcut bir genel müdüre, bir bölge nıa agacından 060 ton. 24.500 olup saç sakal 100, sakal 40. 2C gözlük Posta Kutusu'nun bot; müdürüne şiddetle ihti1 numarpsıdır, içindekıler ki keçiboynuzu agacından 540 ssç 50. cocuk saçı kazıma 30, yacı vardır ki çağdaş tıygar ton ürün beküyor Gazipa &ac kazıma 100, saç vyıkama taptır dergidir mektuptur, !ık düzeyine telefondan da teıgraftır, havale kâğıdıdır, şalılar ve de tahminen... .100 braya lıalledilir e yino van otomatik dahi olsa kaol yerde gayet usta dikimci yeni eşten dosttan seiamdır, yaşGJîîs kıvancıdır, hüzün vusa ve Alanya'nin zulmün ler vardır ki bu terzi esnai'ı Buranm bir bol ürünü de rlür, acıdır, meraktır, kıvanç den ertık kurtula. yerfıstığıdır. 15 bin dönüm 20 adottir, takım elbiseyi 67 de yer fıstığı ekimi yapıiıf, üç bin tona yakın ürün alınır. Tüm aileler, çoluk çocuk ekime ernek verir, günü gelir tüm insanlar tarlalara dökülür, yediden yetmişe sö 1933 19B3 küme başlar, çarşıya gidip gelişte taze yerfıstığı dallarıyla dolar araba, tazesi yı13 OCAK 1933 kanıp kaynatılır ve haşlanmış kestane tadmdadır ne ki fazla yememek gerekir, 0 Baytar mektebinin 0 Reisicumhur Hz. çok yağlıdır, hazmı zordur naklî ve şişirir karnı, kilo aldınr.. Ankara 12 (Telefonla) ReisiBu bereketli topra.klarda yacumhur Hazretlerinin pazar günü Şehrimizde bulunan Yüksek Bay ni tükürsen tükrük otu çımemleket dahilinde yapacaklan setar Mektebinin gelecek sene kati sukartacak topraklarda 3.707 yahate çıkmalan mııkarrerdir. rette Ankara'ya nakll takarrür ethektar, buğday ekim alanımiştir. dır, 7.414 ton ürün veren... Gazl Hazretleri Balıkesir'l şeref600 ton karpuz, 220 hektarlendîrdlkleri vakit Kultur kbyüne gida 1510 ton domates, 210 derek IHHltefttta .^ulunacaklardır. hektarda 3 bin ton kabak, 108 hektarda 8640 ton sala0 Hangi sanayii talık Gazipa^a'nın ana gelirini sağlar. tercih etmeliyiz? T L ^ 1<S kalıveye karşm bir kitaplık I Cumhuriyet (günün ilanlan) Ve Gazipaşa denerı ol şchirde 15 kasım 1982'de lokaiî taya girip fiyat listesine bir goz atanda sunlar okunur: «Corbalar 200 Gr. 40, etsiz kuru ve yaş sebzeler 200 Gr. 50 etli kuru ve yaş sebze'er 200 Gr. 55. etli yemekler 150 Gr. 70, tavuk haşlaısa İSO Gr. 100, pirzola 3 kaloın no, karışık ızgara 150 Gr. 90, şiş kuşbaşı 6 adet 150 Gr. 90. ızgara köfte 6 adet co. yeşil salata 30, kan # Faydalı bir ilan Ankara 12 All tktisat Meclisi sanayi komisyonu, memlekette sanayi nasıl inkişaf eder mevzuuna daîr mulıtelif fasüları havi bir rapor hazırlamaktadır. Raporda ham ve mamul maddelerîn farklan iyice hesap edilerek o suretle gümrük konulması istenilmels te, kendisine lazım olan ham maddesl memlekette çıkan sanayiin tercihan inklşatı tasvip olunmaktadır. Bayram münasebetiyle sekiz tak sitte kürk mantolar eskisi gibi mağa/'.nir/Hg, sat.ilmaktadır. J. # Hafız Fahri Bey Ramazanı şerif münasebetiyle Hafız Fahri Beyin Odeon plaklarmda gayet temlz ve parlak olarak okurnuş olduğu dini eserler bu kere satışa c 1 " karilmıştır. 972 yıhnda 2 adet Olan TV, bir Alamancının evindo olaıı tek renkli hariç 1299 clur. 1982 ekim ayı sonunda ve 1ajıtlı 2087 radyodan cu'.ııya ile bağlantı kurulur. 540 telefon abonesi alcooo rilye bağıradursun, Antalya' dan Adana'ya. Adana'dan Antalya'ya iki posta arabası gelir. ama sürücü o gün pos tf.y! vermeyi. bırakmayı unv.trnuç ne gam, ertesi gün sevinin ertesi gün üzülün no gam. Çünkü bu kente Mustafa Kemal Atatürk, yani Gazipaşa adım vermistir. Gazipaşa olsun diye. ol yere bu revayı görenler hâlâ olduktan kelli Fikret neylesin? Canınız sıkılırsa vanp gi dersiniz bir kahveye, (ben pek gitmem) çay. en demlîsinccn 10, kahve en okkalıC'ndan 25. adaçayı 10, ayran, 10. Iimonata ki hilesiz hurdasızdır 10 liradır. Kahvelerde bol bol tavla, piştî, taş oy1 nanır. nargilo pek yoktur. 13 kahveye karşm bir Halk Kitaplığı vardır 1968 yılmda resmcn açılan. Daha önce 12 vıl «gayri resmî» olarak ıçıif saçan. Sag düşünceye ait her türlü imzayı, her tür lü imzanm vapıtlannı çıpınrdak bulursunuz însanm akhnı durduracak kadar nıobzuldür böyle vapıtlar vo Dovle* alıp salmıştır zamaÜIO bahrindö ve geçenlerde, bfcbelero kan davasmın gerekFizliğini. hayınlığını anla (an «Kanlı Gömlekler» adh çocuk romanımı Ankara'dan 1 • aJmrrıayacak» eserler arası ua sckan kafaların şu anda işbaşmda olup yönlendirdiği bir Hslk Kitaplığı!. YARIN: HASTANE... [ TARIHTE BUGÜN BİZANS'TA İSYAN 532 'DE BUGÜN, HIPOOROM OLAN ŞİMDİKİ SULTANAHMET MEYDANIN. OA YAPILAN ARABA yAR!$L4RlHDA,RAKİPOLAK "MAVİLMR," VE "7E$İLLER"AOU İKİ 6URUP KAPl$Ml$rı. TARİUt "AllKA AYAKLANMASl" O'YE 6EÇENISYAN, YSŞİLLEf? &URU. BUNUN BAZI DEVLSTADAMLAMINDAN ŞİKAYETİ İLE BA$LAMl$, MPARATOR JVSTİNYfN'i TAUTVIN İN. DlRHEYE TEŞEBBÛS.E E>EK VARMIŞ. Tl FAKAT, BlRKAC 6UNSONRA İM. PARATOR, K.4RAR VERMEK ÜZtfiE HİPOPROMDA TOPLANANLARl GA. FlL AVLAMI$,KAPILARi KAPATTlR'.P OTLtZKlRK Bı'N KİÇİYİ KATLETTİRİP BİZAMS'TA DÜZEfJİ&A6LAMI$TI. MümfGZ Ârıkan ruz. «SeninkS ne oldu?» «Şöyle.» «Benimki de böyle.» Toplum çok büyük bir bunalım geçîriyor. Rüşveti verenler duyururlarsa, bir kezlik bağışlanacaklarrmş Kaçak kat, inşaat, gecekondu bağışlanıyor. Ne yana baksam babalar el atmış. Bankerde batan paralar, yatan paralar. Mahkemeye gidemezsîn pahah, doktora gidemezsin ateş... Sokağa adım atamazsın. dolm«ş, otobüs tıkım tıkış... Bîr şey alametî bunlar ama, ne bilemiyorum!^