29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 14 10 OCAK 1983 Teftis nedir, ne degildir? Her vergi denetim elemanına 47.750 inceleme düsüyor 0 Mükelleflerin defterlerini inceleyen vergi dairelerinde görevli personelin yüzde 5,6'sı yiiksek, yüzde 34,2'si lise, yüzde 6O'ı da orta ve ilkokul mezunu. Bülent SOYLAN Katırcı Hanı yangınından günümüze doğru, yaklaşık her yıl sonu ya da yıl ba 5i, kimi gazete manşetlerin dekl yansımasıyla «maliye müfettişleri ve dedektif lerinin» sıkı vergi denetimi lle geçer. Yine senede bir kaç gün yapılan bu sıkı «teftişste lüks gazinodan çıkan kürklü bayanlardan işletme vergisl fişi alıp almadıkları, seyyar köfteciden vergi tabelasmı nereye astığı ve bunun gibi sorular sonılur. Blr de sahte müfet tişleri vardır bu günlerin; sırtına koyu renk elbisesl ni, eline bond çantasını alan, adam korkutmasını be cerebilen tipler gönüllü de netime çıkarlar. önceden ilan edilmiş olması nedeniyle muhasebecileri bir telaş alır. Defterler çalakalem hazırlamr, perakende satış fişleri, tez gahtaki vergi lavhası duvar daki yerini alır ve «maliye müfettişleri» beklenir. Yu bu hazırlıkları yetiştiremeyenler mi? Eğer sıra kendı caddelerlne gelmişse, o gün kendi kepenklerini indirir, olayı diğer esnaf arkadaşlannın dükkan ya da yazıhanelerinden izlerler. Çünkü «duman» ancak birkaç gün attırılacaktır ve her adre se yalnız bir kez uğrama şansı vardır. 1îçinde bulunduğumuz 1983 yılı yeni siyasal partiler ve seçim yasalarının yapılıp, siyasal partilerln kurulup örgütleneceği ve genel seçimlerle parlamenter demokratik düzen yolunun yeniden açı lacağı bir yıl olacak. 1965 tarihli Siyasi Partiler Ka nunu'nun yerini alacak yeni bir yasanın hazırlanması ile ilgili çalışma lar Danışma Meclisi komisyonlarmda ilerlemiş bulunuyor. Türkiye; demokratik sl yasal hayatın vazgeçilmez unsurları sayılan siyasal partilere anayasasında yer veren ender ülkelerden biri. Siyasal partileri özel bir yasa ile düzenleyen çok az sayıdaki ülkeden biri de yine Türkiye. Demokrasilerde yurttaşların siyasal hayata örgütlü olarak katılmalarını sağlamak ve yurttaşlara demokratik bir siyasal eğitim vermekle görevli olan siyasal partilere devlet tarafından malî yardım yapılması 1960'larda çeşitli ülkelerde görülmeye başladı. Bu alanda öncülük eden tilkelerden biri yine Türkiye. • Bu yazı dizimizde dünyada ve Türklye'de siyasal partilerin hukuki sta tülerini belirleyen yasalar ve özel olarak siyasal parti yasaları ile partilere hangi ülkelerde devlet kasasından tnali yar Dünyada Arastırma Servisi SIYASAL PARTILER Partiler ilk kez 18. yüzyılın sonunda ABD'de ortaya cıktı £ Batılı demokratik ülkelerin büyük çoğunluğunda par tiler özel bir hukuki statüye sahip bulunmuyor. Siyasal partiler kanunu olan sayılı ülke var. £ Bu yazı dizısini, Dr. Şahın Alpay yönetimindekı Araştırma Servisimiz hazırladı. Şahw Alpay, orta öğrenimıni Robert Kolej Lise Bölümunde (1963), yuksek öğrenimmi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (1967). siyaset bilimi dahnda doktorasını Stockholm Üniversitesi Siyasal Biümler Bölumü'nde (1980) vaptı. Diziye katkıda bulunan diğer arhadaşlarımız. Madrid muhabiri Nilgün Cerrahoğlu, Paris muhabirımiz Mehmet Altan ve araştırmacı Tuba Ayas. Siyasal partilerin anayasalara gi rişi ve özel yasalarla düzenlenme ye başlaması İkin ci Dünya Savaşı sonrasında görülen bir çelisme. £ Vergi denetimleri sürüyor Haber Merkezi Yaygın şe. kilde başlatılan vergt denetimleri halen sürüyor. Denetlemeler sırasında, işletmelerde kasa sayma, fiili envanter yapma, irsaliye, fatura ve perakende fişi satış vesikalarmın kesilip kesilmediğinin araştınlması gibi incelemelerin yapüdığı bildiriHyor. Yapılan denetlemeler sonunda düzenlenen tutanaklar merJcezda bulunan yetkiü elemanlarca yeniden gözden geçirilerek bunlardan gerekli görülen ler defterleri incelenmek üzsre ayrılıyor. Vergi üsul Kanununa göre, #şletmelere gelen denetim elernanlarmm iş yerini gezme ve iş yerinde çalışma (Md. 139), iş yerlerinde fiili envanter yapma yani mevcut malı, kasayı sayma (Md. 134), seyir halindefcl ^raçları durdurarak yolcu listelerini ve nakliye irsaliyelerinin üzerindeki bilgileri ile taşınan yolcu va mallarm miktar ve mahiyetini tesbit etme (Md. 127) vergilendirme il e ügili & lay ve hesap durumlarını tutanakla tesbit etme, tutanağın imzasından çekinildıği hallerda söz konusu olay ve hesap durumlarını yükümlünün nza. sına bakmaksızın alma, tutanak imzalamadan veya vergi ve cezalar kesinleşmeden geri vermeme (md. 141), sulh hukuk hakiminden karar almak suretiyle işyerinde ve ikametgahta arama yapma (Md. 142) gibi önemli yetkilerî bulunuyor. Yaygın Vergi Denetimi diye anılan ve her yıl def ter kayıtlarının kapatılma sı gereken dönemde görülen bu tür çalısmalar bugün lerde yine görülmektedir. Vergi yükümlülerinin kayıtlarmı günü gününe tut ması, her alıp sattığı mal da, her aldığı parada belge kullanılması; dolayısıyla ver gi kaçırmaması amacıyla yapılan yaygın vergi dene timi, genellikle abartılanm tersine, uygulamada beklenen sonucu vermemekte, ki mi yönlerden olumsuzluklar dahi taşımaktadır. Şöyle ki, Yaygın Vergi De netimi dolayısıyla işyerlerl ne gönderilen görevliler, yükümlülerce sanıldığı gibi Maliye Müfettişi, Hesap Uzmanı ya da Gelirler Kont rolörü değil, Defterdarlıkla ra bağlı vergi kontrol memurları, vergi yoklama memurları ve gereksinme nede niyle kendilerine yoklama yetkisi verildiği bildirilen cok sayıdaki vergi dairesi memurlarıdır. Daha önce sözünü ettiğimiz Maliye Müfettişleri, Hesap Uzman ları ve Gelirler Kontrolörle ri gibi yurt çapmda vergi denetimi yapmaya yetkili üst kademe vergi denetim elemanları böyle bir uygula mada ancak yönetici, koor dinatör gibi görevler almaktadır. Aslında üst düzeydeki vergi denetim elemanlannm böyle bir çalışmada görev almalanna, sayıları itibariyle de imkan yoktur. çünkü 1982 yılmda, 38.2 milyon dolayındaki vergi yükümlü dosyası göz önünde bulundurulursa, her birine ortalama 47.750 ince leme düşer. Denetim beklenen sonucu vermiyor dım sağlandığı, bu yardımm hangi ilkelere bağlandığı konularında okur Ianmıza toplu bilgiler su nacağız. Konumuza girerken siyasal partilerin tarihçesl ne kısaca göz atmak vararlı olacak. £ Çağdaş anlamda siyasal partilerin tarihi olduk ça yenidir. Bugün tanıdığımız şekliyle siyasal par tllerin ilk örnekleri Amerika Birleşik Devletleri'n Siyasal partilerin doğuşu de görülür. Bugünkü Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin temelini oluşturan partiler onsekizinci yüzyılın sonunda, 17901800 yılları arasın da ortaya çıkmışlardır. Siyasal partilerln ilk kez ABD'de gelişmesi, bu ülkede oy hakkmın diğer Batı ülkelerinden daha önce genişlemiş o/lmasıyla yakından ilgilidir. ABD'de daha ondokuzun cu yüzyılın başında tüm beyaz erkeklere oy hakkı tanınmıştı. Liberal demokrasi anlayışmm ve parlamenter sistemın beşiği olan îngiltere ıse, Avrupa'da par tilerin ilk oluştuğu ülkedir. tngiliz parlamentosunda 17 yüzyılın sonlarında ortaya çıkan. genellikle krala ve kiliseye bağlı soylulann oluşturduğu Tory ve genellikle liberal burjuvaziyi temsil eden Whigr grupları Muhafazakâr vp Liberal partilerin çekirdeğint meydana getirir. Ancak bu erruplardan siyasal parti olarak söz edilemez. îngiltere'de bugünkü anlamda siyasal partilerin doğuşu, 1832 ve 1867 tarihli seçim yasalarıyla oy hakkının mülk ve servet sahipleriyle sınırlı olmaktan çıkıp, glderek ge nişiemesinin sonucu olmuştur. Seçmenlerin kütüklere yazılması zorunluluğunu getiren 1832 tarihli kanun. yöresel parti örgütlerinin teme1 lini atan seçmen kayıt derneklerinin kurulmasına yolaçmıştır Parlamen toda oluşmuş olan grupların bu kayıt dernekleriyle bağlar kurmaları sonucu siyasal parti örgütleri ortaya çıkmıştır. Siyasaî partiler konu .unu ilk kez ayrıntıh ola rak incelemiş olan Fransız siyaset bilimcisi Maurice Duverger siyasal par tilerin doğuşunu demokrasi fikrinin yayılmasi ve oy hakkının genişlemesivle ilişkili olarak açıklar. Duverger'e gore Avrupa'da siyasal parttlerin kuruluşunun genpllikle tneiitfro (irneeindp eörülen $6 Parlampntn errııhunurı olıışması. © Vp rpl seçim dprnpklerinin kımıluşıı ve (6* tki«i arasında sürekii bağlar öriil mesi spklinde. iiç halkalı hir ePİişnıe çizçisi Izlemiştir. Avrupa'nın muha fazakâr ve liberal partileri genellikle bu şekildp olusmus. onlardan daha sonra kurulan Sosya? Demokrat ve tsçi Partileri ise co£unlukla parlamentjo dısmda ve sendlkalarra ya da sendikalara davanarak kurulan partilerdir. örneğin Îngiltere'de îşçi Partisi, 1899'da yapılan işçi sendikaları kon gresinde kurulmuştur. özellikle Avrupa dışındaki ülkelerde partilerin önemli bir bölümünün kuruluşu parlamento dışında, derneklere, köylü birliklerine, dinsel örgütlere. vb. dayanarak olmuştur. Ülkemizde tkinci Meşrutiyet'le birlikte kurulan (Arkası 9. sayfada) 0 | Maurice Duverger'ye göre "Kadtnlar Matinesi,,nde yalnızca garsonlar erkek Tathses'le birlikte sahne, göbek atan, resim çektirmek isteyen hanımlarla doldu. Şenay KALKAN «Hoş geldiniz, çantanızda yiyecek veya kuruyemlş var mı?» «Aaa, neden soruyorsunuz? Biz kendi yemeğimizi kendimiz getirdik, her zaman olduğu gibi...» «Üzgunum ama içeriye yiyecek sokmak yasak!» Bu konuşmalar Çakıl mü zikholünün (Eskiden kapi smda gazino yazardı, şimdl müzikhol olmuş)1 kadınlar matinesinde geçi /or. Kapıda hastane girişlerio de olduğu gibi, çantalarımız yiyecek ve kuruyemiş kontrolünden geçtikten son ra bin bir güçlükle önlerde bir yer bularak oturduk. Kapıda garsonlara söylenen hanımlar, hızlarmı alamamış olacaklar ki masalarda uzunca bir süre içeri yiyecek sokulmaması konuşuldu. Sabah saat 9.00'da gelip yer kapan hanımların ikinci sorunu daha geç gelenlerin ön masalara oturtul malarıydı. Yılbaşı gecesl anılan, Ay şe Hanımın, Patma Hanı mın en son giysileri ve mü cevlıerlerinin, bazen övgü bazan da yergiyle anlatılmasından sonra hanımlar programın saat 12.40'da baş lamasıyla hemen havaya gi rip tempo tutmaya ve şen kahkahalar atmaya başladılar. yarım mandalidan olu§an yemek... Bunların dışın da garsonların tüm uyarıla rına karşın istediğimiz sala ta ve iki şişe kola için 1000 lira ödedik. Böylece garsonun özellikle «fiks menü dı gında» dediğini öğrenmiş olduk. Çatal Kaşık sesleri ara smda dinlenen ve Sezen Ak su'yu taklit ediyor diye eleş tirilen Gülistan ükan'dan • sonra günün ilk Türk Halk Müziğl solisti AIi Rıza Gün doğdu sahneye çıktı. Gündoğdu'nun hareketli türküleriyle neşelenen hanımlar Müjde Ar ile önce oturduk ları yerde sonra ayakta göbek atmaya başladılar. Mü] de Ar'ın güzelliğine, elbise sinin açıklığına gösterilen ilgi, yerini sanatçının özel göbek atma şekline bıraktı. Parmağını diliyle ıslatıp ba şına ve göbeğine tempolu o larak dokunduran Ar, hanımlara evde deneyeceklerl, toplantılarında tekrarhyacakları bir oyun oğretti. sahneye fırlayan siyah kaniş cinsi köpeğin esprisini ucuz bulup kesildi. Gözde transfer ise umduğu ilgiyl görememesine dayanamıya rak programını kısa kesti. Herşey lçinde «Fiks Menü» 1250 lirahk yemekler gelmeye başladı. Blr kaşık patates püresinin üzerindeki ü^ parça haşlanmış et, fırm da makarna ve yarım elma çıkmasıyla belll oldu. Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği sazlarından oluşan 16 kişilik bir saz heyetiyle sahneye çıkan Tatlıses. yü zünden hanımlar nerdeyse seslerini yitireceklerdi «san şın hanımların da gönlünü almak gerekir» diyerek söylediği ilk şarkı, bu kez de esmer hanımları üzdü. Bunu da küçük bir açıklaıuay la gideren sanatçı giydiği beyaz elbisesi ve bükük boy nuyla zaman zaman elleri kelepçeli mahkumları çağrıştırıyordu. Kendi deyimiy le dinleyicilere yaptığı «yeni yıl torpilleri» sonucu son uzun çalarında yer aîacak parçaları da öğrenmiş olduk. Kanun ve saz taksimlerinden sonra sahneye fırlayan hanımların, dansözleri kıskandıracak kadar güzel göbek atmaları Sanatçıyı küs» türdü. «siz yoriniıe oturursanız ben de oynaram. Ur* falı sözii veriretn» diye. kibarca, oynayan hanımları kovan sanatçı. ürfa vöresl oyunlarından bir dpmet sun du. Sağa sola söz yetiş tirmekten. hanımların resim çektirme isteklerlnden türkü söylemeye fırsat bııla mayan Tathses. 45 dakika sahnede kaldıktan sonra, sazcılarına da kalkmalarını lşaret ederek programını bi urdi. Süreyi az bulan hanım ların elleriyle ve şişelerle masalara vurmalarına daya namayarak, ceketini çıkarmış, gömlek düğmelerini ya nya kadar açmış bir halde perdenin önüne çıkan sanatçı ünlü bir parçasını hep beraber okumalarını istedi. Ama bir türlü salonla sanat çmın söylediğl birbirinl tut madı. «Ben sahnede. plakla nmdaki gibi okumam. Sah nede tavrım< koyarım» diye bir açıklama yaptıktan son ra ds sahneyi terketti. Assolist Hülya Koçyiglfirı 22 1 isilik saz heyeti yerini alana kadar tbrahim Tatlı ses'ın büyüsünden kurtulamayan hanımlar Mü.tdat Ge /en ve pprı.ın Kutrr.an'n, oarodilerine pek fazla ilgt göstermediler Parodiler'ara' sında blr küçük azeri türkü' okuvan pprran Kutman'a da solistlik ışığının yanacası hsnımlara konuşma mal # Ankara'dan transfer Sahneye ilk çıkan «sanat Cisnın elbisesi, makyajı ve saçı beğeni kazanırken, ikin ci olarak çıkan «sanatçı» nın boyuyla boynunun oran tısızlığı, sesinin kartlığı dik kati çekti. Sessinin kartlığı söylejenin de dikkatini çek miş olacak ki «Ankara'dan transfer ettiğimiz, usta ses, giizel sanatçı» diye tanıtılan sanatçı, geç yattıkları için bu saatlerde seslerinin açılmadığını belirtip özür diledi. Sanatçılarmm durumu nu hoşgörüyle anladıklarmı belirten bir iki cılız alkış sesi, üçüncü şarkınm or talarmda aniden kulisten # Ek göstergelerin emeklilikten sayılmasına iîişkin tasarı çarşamba günii komisyonda yeniden görüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) Danışma Meclisi Bütçe Plan Komısyonu'nun 12 ocak çarşamba güııku toplantısında, Selçuk Kantarcıoğlu'nun ek gös tergelerın emekhlıkten sayılma siıia ilişkin yasa önerisi yeniden ele ahnacak. Kantarcıoğlu'nun Danışma Meclısi'nde ele alman 3 yasa önerısı önergelerle bırlıkte 20 gün içınde goruşülmek kaydıyla Bütçe Plan Komısyonu'na gerı gönderılmıştı. önerilerden ilki ile, emekli keseneğine esas olan aylık ve dereceler ıçin tahsis edılen ek göstergelerin aylıkla bırleştirılerek emskli aylıklarının hesaplanması öngörülüyor. Yasa önerisinde ek gösterge cetvell artı 50 içın 30, artı 900 için 540 olarak belirleniyor. Aradaki skala ise şöyle: «Artı 100 için 60, artı 150 için 90, artı 200 için 120, artı 300 içü 180, artı 400 için 240, artı 500 !çin 300, artı 600 için 360, artı 65o için 390, artı 700 için 420, artı 800 için 480.» Selçuk Kantarcıoğlu'nun bir diğer yasa önerisi, devlet memurlarının ek göstergelerini yeniden düzenliyor. öneride, teknik, sağlık ve avukathk hizmetleri sımfmda 1. 8. dereceler arasında, eğitim ve öğretim, din ile emniyet hizmetleri sınıfında 1. 4. dereceler arasmda ek gösterge verilmesi öneriliyor. Üçüncü yasa önerisi ile, işçilerin memurluğa geçirilmesin de karşılaştıkları haksızlıklan n giderilmesi amaçlanıyor. Bir süre önce Danışma Meclisi ve Milli Güvenlik Konseyi'. nden geçen ve «memurlaruı ek göstergelerlni yeniden düzenleyen» yasa tasarısınm Bütoa Plan Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında ek göstergelerin emeklilikten sayılması konusu ele alınmış, ancak Maliye Bakanlığı yetkililerl ile yapılan çalısmalar sonucunda bir form " bulunamamıştı. Yaygın vergi denetimi do layısıyla «teftfş» yaptığı bl linen vergi dairelerinde gö revli personelln eğitim du rumları ve meslekteki de neyimleri lle ilgili tablo şu dur: Yüzde 5,6 yüksek okul, 34,2 lise, yüzde 60 orta ve ilkokul. Tüm vergi daire lerindeki personelin yüzde 59.6'sı 18 30 yaşlarında, yüzde 41.6 sının hizmet sü relerl 1 3 yıl arasında bulunmaktadır. Yükümlüyle karşı karşıya gelen ve yapısmı tümüyle resmi bilgilere dayanarak vermeğe çalıştığımız bu kadronun, yükümlülerin de yimiyle «teftiş» yapması, hem vergi denetiminin çok yüzeysel bir işlem olduğu kanısı yaratıp gerçek denetimin hafife alınmasına yol açmakta, hem de gerçek denetim elemanlarmm itibar yitirmesine neden olmaktadır. Çünkü ge nellikle ilk defa denetim le karşılaşan blr vergi yü kümlüsü için olay bir «maliye teftişi» ve kendisinden vergi levhasını nere ye astığını soran kişi de «maliye müfettişi»dlr. ~ Gerçek denetim hafife ahnıyor '% Sahneye fırlayan hanımlar Ama yine de hanımların tüm becerilerini ve enerjile rini kime sakladıkları îbra him Tatlısesin sahneye AET Dönem Baskanlıgı haziran sonunda Yunanistan'a geciycr Genscher'in dönemi, AET ile Türkiye arasındaki anlasma icin son fırsat Bu hafta içinde Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile dolaysız olarak ilgili tek konusu bugün görüşülmesine başlanacak olan Kıb rıs'taki kayıp kişiler sorunu STRASSBÜURG (Cumhuriyet) Federal Alman Dışişleri Bakanı Hans Oietrich Genscher' in 1 ocakta başlayan AET dönem başkanlığı, AET ile Türkiye arasında anlaşma sağlanması için son fırsat. Haziran sonundan itibaren AET dönem başkanlığı sırası Yunan Dışişleri Bakanı'na geçeceği için Av rupa Parlamentosu'nda Türkiye ile ilgili tasanlar öne alınıyor. AET'nin yeni dönem başkanı Hans Dietrich Genscher yarın Strassbourg'a gelerek başkanlık programını açıklayacak. Genscher'in baskanlık dönemi. Yunanistan'm döneminden önce Türkiye ile AET arasında son anlaşma zemini olarak değerlendiriliyor. Bu hafta içinde Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile dolaysız olarak ilgili tek konusu, bugün gb'rüşulmesine başlanacak olan Kıbrıs'taki kayıp kişı ler sorunu. Karar tasansında cnaylandıktan sonra Türkiye'ye resmen bildirilmesi koşulu da yer aldığmdan bu konu şimdiye kadar oimadığı kadar geniş biçimde ele almacak. Daha önce Kıbns ile ilgili tüm kararlar AET organlan içinde kalmıştı. Yunanistan AET'ye tam üye ol duğundan bu yana, Kıbns'taki kayıp kişiler konusunda tutum belirlenmesi için girişimlerin yogunluk kazanması yönünda fa^Uyet göstermişti. Avrupa Ekonomik Topluluğu' nun danışma organı durumun daki Avrupa Parlamentosu'nun ele alacağı «Kıbns'taki kayıp "Kayıp kişîler,, raporu neleri öngörüyor? Avrupa Parlamentosu'nda buglin ele alınacak olan «Kıbrıs'taki kayıp kişiler» isimli rapor şu kararlann almmasını öngörüyor: • BM Kayıp Kişiler Komitesi'nin toplanması lar» adlı karar tasarısı, siyasi komite raportörü İngiliz muhafazakâr uye Lady KUes'in 21 26 ocak 1982 tarihinde Kıbrıs Eum kesimıne yaptığı bir ziya rete dayanıyor. Lady Elles Kıbns Rum kesımini ziyaret ederek Başkan Kipriyanu, Dışişleri Bakanı Veniamln, dört siyasal partinin liderleriyle ve BM Kayıplar Komitesi Rum Temsilcısi Michelldes ile görüşmüştü. Buna karşılık Kıbns Türk Pede• Dluslararası Kızılhaç Komitesinin kayıplar konu sundakı soruşturmalara yardımcı olması. #Ilgili tüm taraflar arasında en üst düzeyde ışbir (Arkası 9. Sayfada) re Devletı'nı ziyaret etmemışti. KTPD AET Uişkileriyle gorevli temsilcısi Bora Atun'un belirttiğine göre Avrupa Komis yonu Siyasi Komitesi raportörü Lady Elles eylul ayında, Kıbrıs'a kasımda geleceğini bildırdı. Ancak ekim ayı başlarında tarihi öne alıp 20 ekimde gele ceğini ıletti. KTPD Devlet Baş kanı Rauf Denktaş ile Kayıplar Kom'tesi KTFD üyesi Latife Birfen'ın ekım ayı için BM Genel Sekreteri ıle randevusu bu # Denetleyici yetişkinllğl bulunmayan blr kadro ile yola çıkıldığmda nelerin ve ne ölçüde denetlenece ği açıkukla bellidir. Oysa kamu giderlerinin sağlam flnansman kaynaklarına bağlanabilmesi İçin gerçek vergi kaçakçılıklarını or taya çıkaracak bir modelin uygulanmasma gerek vardır. Kuşkusuz bir modelin elemanları, ekonoml yi bilen, işletmeciliği bilen, hukuku bilen, muha sebeyl bilen ve denetimi meslek edinmiş kişilerdir. Başka türlü hiçbir orta ve nüyük işletmenin ne tirett minl, ne satışlannı ve ne de defter kayıtlarını kavra maya olanak yoktur. Yetişmig nitellkli dene tim elemanlarımn yurt çapmda 800'ü aşmaması. ekonomideki mal ve para dolaşımının izlenebllmesl için orta ve büyük işletmelerin denetlenmesini zorunlu kılmaktadır. Ver gi dairelerindeki memurla ra yoklama yetklsl verilerek yapılacak denetimlerde (Arkası 9. sayfada) Ekonomiyi iyi bilen elemanlar ÇOCUKLARIN SEVGtLİSt: E.T. ve yönetme ni Steven Spielberg. E.T. filmi Avrupa'da da gise rekorları kırıyor Kültür Servisi «E.T.» fırtınası Birleşik Amerika'dan sonra Avrupa1 yı da kasıp kavuruyor. Uzaydan gelen ve yeryüzünde bir tek, bozul mamış insanlarla, yanl çocuklarla ilişki kurabi len yaratığm öyküsü, Fransa'da da bütün gişe rekorlarmı kırdı. Dört haftada filmi yalnız Paris ve çevresinde seyredenlerin sayısı iki milyon. Şimdiye kadar hiçbir film bu kadar za manda böylesine kalabalık bir seyirci çekme di. Pilmin yönetmeni Steven Spielberg, film Birleşik Amerika'da gös terilmeye başladığından bu yana günde mil yonlarca lira kazanıyor. lunduğundan KTPD, raportörden yetkilılerin adada bulunduğu biı tarihte gelmesini rı. ca etti. Ancak raportör Lady Elles sonuçta KTFD'yi ziyaret etmedi. Lady Elles'in raporu Türk ta rafmın vurguladığı kayıplaı konusunun 20 temmuz 1974 barış harekâtı öncesinde başladığı görüşünü dıkkate almayarak, sorunu 20 temmuz 1974 tarihın den itibaren ele alıyor.. Lady Elles'in raporuna daya nılarak hszırlanan karar tasa rısı kayıplar sorununun1 çözümü için adadaki yabanc silah lı kuvvetlerin çekilmesının onknşul olduğunu savunuyor. Ele alman karar tasarısı 17 mart 1981'de Yunan Yeni De mokrasi Partili bir üyenın tas^> rısının siyasi komisyona gerı gönderilmesi üzerine hazırlandı. Daha scnra hazırlanan ık: başka tasan üzennde de anl£.?ma sağlanamayınca Kıbns ila ilgili yeni bir rapor hazırlanmasına karar verildi. Raporlor olarak 26 şubat 1982'de ingiliz muhafazakâr üye Lady Eiıps atandı. ® Veee parfüm bombası Veee. salorıa parfüm bom bası atılmışcasma kokular yayarak çıkan ^ünün asso lıstine geldi sıra Bpsmımızın bir bölümünün «Hammefen di Sanatçı» diye nitelendirdl gi Koçyiğit. bu sıfatını boz maz tavırlarıyla «Simdl Türk Sanat Musilrimizin ö) mez eserlprinden birinj oku maya çalısara^ım» diyerek «söylemeye çalıştı&ı» şarkıIarıyla hanımları mutlu etmeye çalıştıysa da göbek atmak isteyen hanımlar pek memnun olmadılar. Neşelerini kaçıran bir diğer neden de kuşkusuz. mutfak masraflarından artırarak;. eşlerinden. annelerinden ha beniz erelen hanımların eve. ' geç kalma endişeleriydi. Ama yine de sanatçının giys! sini değiştirmek için kulise girmesini fırsat bilip kendi programlarına (göbek atma) devam ettiler. «Hanım efendi sanatçı» yine hanım nanımcık bir tuvalet giyerp^(Arkası 9. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle