19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL 1982 Cumhuriyet 9 (Baştarau 1 . Sa y a au «. Başkam. İhsanfaa*> V Dogra YÖK ?** , Diyanet îşleri Baskanı ar Altünüaç ıle çok sayıda ;ç Te savcı katıldı. ren prograımnda yer allasına karşın Yanatay Baş. Derviş Turhan'm açıs ko. lasından sonra kürsüye ge. îevlet. Baskaıu Evren, tertimtiyazsız, snufsız ve asnuş bir kitle olmasnun >ün sağlamlığına bagu olmu, Cumhuriyet devri Analanrun hepsinde hukuk Bti ilkesinin mn|it>fflTa edilbulunduğtmu söyleyerek tain haklannın fcornnması ık devleti Ukeleri içinde ılmmiftır. Kişi ve toplumun ınatı adaletin gficfine bağ» dedi. rren daha sonra sunlan edi: taellikle parlaraentcr sSse dayanan demokra.Uk reerde yargının öxel bir yeriolması doğaldır. Ancak »arn diğer Iki gücün üntünde ası beaimsenemez. Yarm. &tme ve yasama cücünün jiriyle dengeli ve destekler mde olması ön garttır. 8uı çözinnü yeni Anayasada ciır. Estd fearısık ortama lülmemesi için, hslkı bezdirien, süratll ve emniyetli bir let sistemini sağlamak cemektedir. Ralkm devtete a Inancı, adalete olan taana eöre atar ya da azabr.» Ivren, Yargıtay Baskftnının lusmasında değincüfc bazı unlar üzerinde de dttrarek le koauştu: Yarprta? Bajkani cok haklı rak Rnknk Fakültesini bttiılerin staj süresinin kıss o>ısma dHHndi. Danıstay Basu da dshs önce staj sürcsiı 5 vıı olması eerektielnl rlemisti. Adalet dacıtan arılaslarm vettsınesi için n« bnkünse yapılmalidır Yannf ve Danısta? biraraya gelip • tekllf hazırladıktan sonra * getirslnler, Rereken yamlı. Meveut kannnlann Içinden Inltnaz hale çelditl bir eerkür. Imparatnrlnk dönemin• berl kaikmayan vasalar n rdır. Hnfcnkla nğrasanlar hlbunu kolav kolav anlayamaaktadır. Eeki devirden kalma ı eserleri tlden jsecİTİp yeni• düzenlemrk çerekir.» n YarRrtay Baskanı Derris Turm. toplantıyı açıs konuşmanda toplum ve devlet yasamda adaletin önemlnl haörttıktan sonra, tarih boyunca ialetsiz ve baksa bir yönett(Baştaratı L Sayfada) sı bir karar alındı. Karara gö:, ogrendier gırdüderi değeradlrme sınavlan sonucuna gö », yan yü ya da yıl sonunda nal sınavlanna girecekler. Bir Jrencinln Jinal sınavlanna giebilmesl için devam zorunluı£u dışında değerlendirtne sıavlanndan ortalama olarak aşan notunun en ax yüzde [(•ını alnus olması eereldyor. rrtalama olarak basan notunun üzde 40'ım alamayan ÖSrenciw, ttnal smavına Kirmeden. o lersten o öSretim yıh için ba*rvia sayüacaklar. tM yü üst Iste sınıîta kalan öBrenoilerin ıkulla Uişklleri kesüecekBsşansız olan öfrencâlenJen, «şan ortalaması tam aotun nizde 3(Vu Ue yüzde 4C'ı araıında olanlar isterlerse FakülLeleriyle ilgili alarüarda îaatiyet gösteren tneslek yükKic okullanna kaydıralaaklar. Mesle:. yüksek okullanla öğrenci kaydınirnası tüm piiksek öğretim smıflarmdan ?erçekleşebilecek. Bu vola mes laV ^iksek ok"'ianna eiren ÖŞrencileıe eksik derslerini tamamiamalan nallnde oir yülık öğretim sonunda önlisans dlploması vertlecek. Bu öeroıcüer gSWkleri okullarda tam notun yuale 65inden yukanda başan ortalaması tutulursa. yenlden okullanna dönebilecekleT. Ancak geri dönüçünroeslekrOksek okullarmda en basanlı olan öğrencüerin yüade 10*u lçtn uy evlet Başkam Evren Atılma min syakta kaldığmm görülme. min syakta kaldı£mm eörttlme. . diğini, insanhğa en büyük Bdı(Bastarab 1. Sayfada) rabı haksulığın verdigini, bü yeni ftğretim yılının başlayük yünntüara hemen daima masının tüm okullarda ikl haksızlık ve adaletin iyi dağıhafta kadar gecikmest söztümamasmın neden oldugunu söyledi, bugünün demokraük konusu. Çünkü birçok Yükhukuk devietinin yasama, yü sek öğretiın Kurumu'nda bütünleme sınavlan ekim arütme ve yargı erklerinin dengeli blçtmde ayrunı esasma dayı sonlarmda bitiyor ve yaadığmı hatırlatarak söyle ko. hemen yeni öğretim yıh nustu: başhyor. Bu durumda ek «EsJd dönemlerde hiikfim sınav hakkı uyguiaması ya ranhk hakknnn gereei olan yar öğretim yıh başlamasmdan gı Rörevi blızat büktimdarlar sonra, ya da öğretim yıhnın tarafmdan yerine eetiriHrken. başlaması ertelenerek yapıadalet islerinin çoğahnası ve bnnlann bilim ve uzraanlıfa lh labilecek. Ek sınavlann öğre tivaç gösterdiğinln anlaşılması tim yılı başlamasmdan sonra yapılması da öğretimin uîerine bu «törev baihmsız mah kemelere verildi. Yeni Anaya aksaması sonucunu doğurabilecek. sada temei tercib haacl si8(em olımt» olsnn, yarsnnuı bağımÖrnegin, Hacettepe Ünisızlığmı ve denetimini losacak versitesinde öğretime 1 ey omı yasama ve yürütmeye balülde başlanacağı açıklanğimlı kılacak ber türiü dftzen» lemeden kaçmılmalıdır. Aksl raıştı ama. öğretime başlan takdirde hakün. atatnsrı yapa ması mumkün olmadı. cak yürütme orgaranm muteAnkara Oniversitesi'nüı ba met adamı ohır. Haidme böyle btr eüvence sağlattmazsa bağmv zı fakültelerinde uygulanan borçlu 8iruf geçme yöntesrab£m arlimı kalnvz. Qkanminin kaldınlması da baş lan b»n kamnılar ve Anayasa ka bir sorun oluşturuyor. 2 pirrencesl llfcesl Ue ha£dasma dersten kalmasına karşm maVtadır. Yral Anayasav» beT smıfı geçme durumu olan duıpydpfn v^r^ııİTn baeiTnsnh öğrenci, YÖK kararlanndan jhnı kpçiîîflkle korovacak bî sonra sınava girmek zorun çlmde hQ1ıQnıler KoııulıııalMfir*. da kalıyor. Yarırıtay ve tnahkemelerin ctîl^smasiT'^ da ^s$irıç?ı Dervis Turhan. aftr cezada ytlda ortalama 250. A^lire Hukuk »• cezalarda 5007SO. Pulh Hukuk ve (Baçtarafı 1. Sayfada) R'ilh O î a Mahketrs!"r1n(le Wn, Mnikiyftj davaya b»kiltn««ı p«ÖLENLER rekirlron bu msbiceT Kazada ölenlerden kimlik de 40SO hattâ daha leri tesbit edilebüenler şun vaya baVnak «onmda oldugunu çfiyledi. lan SAVUNMA SAVUNUCÜDAN Aynur Aydın, Fatma AySOYTJTLANAMAZ dın, Meryem Aydm. Aysen Devlet Başkam Kenan E^r«n' Bayer, Hatice Akkojom, in konusması bittikten sonra, Adem Ekşioftlu, Çükmn MGK üyeleriyle birlikte salonu Yıldreh, Mustnfa Ctvaofclu, terketmelerinden sonra töAhmet Of uoğîu. Burhan Ay rene 15 dakika kadar ara venl doğdu. Erean Şerifoğlu. Bah di. Ar&dan sonra konusan Bari Vatender ve Oğut Barolar BiriiÇi Baskanı Attlla yer. Sav. konusmasınm ÖTiemli b»Yarahlar Trabzon'daki has lümtinde yeni ArmvasaTO değindi. Anayasa tasansının yartenelerde tedavi '• gıyı zedelecUŞtci savunan Barolar BirHSi Baskanı. avukeiJ)'meslek ör^litlerinin tasarm^ yargı bölümunde yer ahna! nm adalet ktrrumunun bütü lUŞrl için gerekli oldujnmu s vundu. Tasanda idarl yaremm V rar ve yürütmenin durdurum sı yolundaki yargısai etkiler kısan ve sınırlayan htikümle de yer almasmm tmkukun tünlügü iikesini zedeleyeeeği bi. hukuk devletinde dertn yara acacagmı söyleyen .' «Hak arama 8nrürln*unfin yareimn eBrer ve retWTer' kötÜTe koHanıidıŞı varsayıt dan yola çıkan bu anlartş öncesl denerimlertıti nnnt fözfikmrtrtedir» dftiâl. öSreneiier Yeni Filistin politikası ı(Baftarafı i s»fadat n u i ı n f ı 1. Sayfada) da sürekll telelonlar işledi. Aynca bir de hava köprusü kuruldu. FKÖ'nün Dış Îşleri Bakanı Faruk Kaddumi, Şam İle Tunus arasmda gittl geldi. Filistin Mukavemeti'nin Beyrufu terketmesindeıv sonra oturup düşünüp kendisine blr çeki düzen vermek ve yeni blr rota saptamak İçin zamana gereksinmesi vardı. Bu nedenle şu sıralarda örgüt saflarında bundan sonra izlenecek yola lllşkin bir belirslzlik hüküm sürüyordu. Reagan Pl&nı kl böylece ABD Yönetlmi Carter sonrası dönemde ilk kez paslf blr polltikayı terkederek Ortadogu'da aktif politika aşamasına glrmis oluyor böylesine bir zaman kesltinde ortaya atıldı. Bunun FKÖ'nün şu andaki bellrsiz iç dummunu daha da bellrsizlige iteceği muhakkak. tşte tam bu nedenîe son ifel gün içinde Şam'da kendiieTiyle görilşme f\rsatmı bulduğurauz Filistinli yönetici kadrolar, şu sıralarda FKÖ'nün Reagan Plâm'na karçı ne red ne de kabul yönünde bir tanr takınmayaca»ım »ade ettiler. TENt TAVRIN NKDENLERt FKÖ önderliğlnln benimsemesl muhtemel bu tavır çu nedenlere dayandınlıyor: 1. Reagan Plânı. Israil'ln tepkisins neden oldu. ABDtsrail Hl;kl1erl ciddi Mr bunalıma şireb'.lir. Bu durumda. FKÖ'nün Reagan Plânı'nı kayıtsız şartsız red d»tmes! kendlsine hiçblr slyasi kazanç seŞlamaz. Şam'da blr FKÖ yetkilt.«! Reagan Pîânı'nın önemf" ' vurrularken. b!?e şu derlEr.uirmeyi ?aptı: «1973 »a"şı'nda a^.^Tİ «lan'a anlı oî«n Ara,'ar«!ı arcı», si taTitI»rî vf!*n taraf r oldn. Btı ker tüin tsAskeri başanyı eldp Israi!, siyasi tavizler ntfan istenlyor.» Plân, Batı Y?.ka«:ı re ' ürerinden tsrail Işn kalkması ve Yahudl Im merkezlerini.n kusır.'.n durdurulmasmı îüğü lç!n olumlu yanşiyor. Biı baktmdan tan red akıllı blr poohnaz. ına karşılık, Plân, bir u FUlstta tfevletlnln 3^ını da dışlıyor. O FKÖ tara'ından şu cabul de göremez. i4. Suriye'nin. •tı~*,, Esad' finTH<ra>n<n Hafız s r a j ın ağzından açıklanmamak la birlikte, planı reddettiği yoîunda haberler yayıhyor. Suriye, Kuzey Lübnan ve Bekââ Vadisl'nden çekilme karşılığında ABD'den bazı önemli güvenceler kopartmak lstiyor. Bun dan ötürü, ABD'ye karşı «pacarhğı kmstırıcı» bir tavır alması söz konusu. Ancak, FKÖ açısmdan iş bununla kalmıyor. Eğer Su riye Plan'a karşı açık blr tutum alırsa. şlmdiden Suriye ile birlikte davranacakları ve sırtlarını Suriye'ye yaslayacakları izlenlminl veren Habaş. Havatme, Cibril gibl fcüçük F1 llstinll Örgütlerln liderleri de Plân'a karşı çıktıklannı açıkça beyan ederler. Oysa. şu sırada, FKÖ bünyesl bu tür İç lhtilâflar lstemiyor. îşte btr de bu nedenle Arafat önderllgintn Plân'ı kabul etmesi beklenemez. KARARA DOĞRÜ FiUstin hareketi bir dönüm noktasında. TakınaCPŞI her tutum tariVıi b\r rtönemeci ifade edecek. Alacafeı her karar tarihi bir karar olacak. Bunun İçin blr miktar zamana gerek duyuyor. Bir buçuk. İki ay sonra izleyecegi rota bellrginleşecek. Önümüzdeki kısa dönemin gündeminde su esaslar bulunuyor: • FKÖ'nün içine glreceği vent kalıp: • Reagan Plâni ve Fez sonrası Arap dünyasınm lçine girecegl yeni durum: • Reagan Plânı nedeniyle ABDîsraîl Uiçkilerinin izleyeceği seylr ve Kuzey Lübnan ile Bekââ Vadisi'ndekl Filistin kuvvetlerinin ve Suriye biriiklerinln durumu. y?n1 Beçir Cemare'1\n 23 Ey10i.de Cumhurbaçkanheı görexnn= başlamasmdan sonra Lübna'da ne olup GÖZLEM (Baştarafı 1. sayfada) cakür. 1961 Anayasasmda yürütmeyi sımrlandırmak ve denetim altında tutmak isteyen ZT Mayısçı görüşler bagımsız kurumlar oiujturarak amaçlarına ulaşmak istemişlerdi. Bu kez 12 Eylül harekatıyla oluşan otaritenin seçimle gelmiş (ya da bır bcş?ea deyişle mılli iradeyle oluşmuş) yürütmeyi hem denetliyecek hem de yönlendireceh mekanizmalan hendi elinde tutmak istediği anlaşılmaktadır. Bu istek 12 Eylül harekatının gelecekteki güvencesini sağlamak düşüncesinin de doğal uzantısuiır. Durum böyle olunca tasanya yönelik yaklaşırr.lar daha karmaşıklaşıyor. Hem özgürlükleri ve sosyal hakları daraltmah hem da seçimle oluşacak yürüim&.i denetim altında tutmak (ne önlem ahnırsa ahnsırj pratikte kolay bir iş değildir. Çünkü bir kez seçime gidildiğinde toslumtal ve siyasal güç dengeleri ister istemez yeniden olusacaktır. Yeni dengelerin eski durumlan degiştirmesi yeni bağlantılar ve yaklaşımlar yaratrncm doğaldır. Ogzürlükler dengesine değil de otorite aramşına dayanan heaaplann yeni Anayasaya egemen olması Türfeiye'de aranan *istihrarlı* rejimi gerçekleştirebilir mi? Kaldı kl bu tür bir yaklaşım «tjüçîü yürütme* ilkesine de ters düsmektedir. Bu karmasık sorun. ytptnafetafei felsefeden kaynaklanıyor. Yönetimi sivillestirme sürecirjie gerekli köprulerin hurulamaTnas:, dışa dönuh yüzünde Tü'Mye'nin, geleceğini yönîendirmeyi, içe dön.üfe yüzünde güvenceyi isteyen guçlerin soyutlanması sonucunu yaratabilir. Yeni Anayasa tasarmmn büyük zorluğu ya da düğüm noktası iste bu noktada odaklaşmaktadır. (Baştarafı 1. Sayfada) klm yazıyor, bilmiyoruz. Ama herhalde, Atatürk'ün layiklik ilkesi, bugüne değin Türk halkma bu kadar tersyüz edllerek anlatılmış değildir. Anayasa Komisyonu Baskanı Aldıkaçtı, Tercüman Gazetesi Yönetim Kurulu İkinci Başkanıdır. Bu tek yanlı propaganda konuşmalarını yayınlayan TRT'nin Yönetim Kuruiu'nda, Tercüman Gazetesi'nin iki yaaarı, Prof. Fahir Armaoğlu ve Doç. Mukbil Özyörük. «hükümet temsüeUeri» olarak görev yapmaktadırlar. Geçmis yayınlannda, Atatürk ile ilgUi yüzkızartıcı satırlar bulunan Tercüman Gazetesfnin. Yönetim Kurulu İkinci Baskanı ve iki yazarı ile Anayasa çalışmalannda 'ooy göstermesi, bu Anayasa'ya, şiradiden bu gazetenin damgasmı vurmuştur. Evet, gelin şimdi TRT propagandacılan Ue layiklik kcnusunu açıkça tartışahm: TRT propagandacılan, Atatürk'ün. Cumhuriyet'in iianmdan ve layiklik ilkesinin kabulünden önce söyledigi «Bizde ruhbanlık yoktar, hepimiı müsavij'iz ve dinimizin ahkâmım mütesaviyen (esîtçe) öğrenmeye mecburuz, her fert dinini, diyanctini, ünanını öğrenmek için bir yere mubtaçtır. Orası da mekteptir» sözlerinden yola çıkarak, bugün. Anayasa taslağı İle benimsenen «iLk ve orta öğrenimde zorunla dln ve ahlak derslerini» savunmaktadırlar. Bu Bır.antık i!e yola çıkıhrsa. Uk Büyük Millet Mecllsi'nin «hilafet ve saltanat makamınm tahlis ahdiyie» yani. hllafet ve saltaaatı burtarmak amacıyla kuruldugu. aynı amacın Erzurum ve Sivas kongrelerinde paylasüdığı ileri sürülür ve «hilafetin» getiriimesi bile istenebilir. 1950 60 döneminin Başbakanı Menderes. belki bu düsünüşle, «siı i«terseniz hilafetl bfle getirirsiniz» dememiş i Cumhuriyet ile birükte devleti oluşturan ilkeler be.îrgin h&le gelmiş ve yine Türkiye Cumhuriyeti'nin dayandığı temeüer. Atatürk'ün söz eylem ve davranışları ile gerçek niteliklerine kavuşmuştur. Layiklik konusundaM aşamalan TRT propagandacılan başta olmak toere birçok kişinin yeniden bilmelerinde yarar vardır: Layiklik kor.uturıda iiS G.dim, hllafetin kaldınlması. ikinci adra 9 nisan 1928 tarihinde. «devlet dininin İslSm ciân|re» yc'iundakl bükmün kaldınlmasıdır. Daha önce, 1321 Anayasası'mn 1923 yıluıda yapılaa degiş'icatlııde anayasal metne giren devlet dtni, 1928 yıünda kaldınlıyor ve devletin layikltgi yolandn önemli bir adım atılıyordu. 1924 Anayasasî'nm ük biçiminde «devletin din» îslâmdır» dlye bir ifadenin bulunusunu öne sürüp, Anayasa'nın başlangıç hükümlerine. Komisyon sözcüsü Şener Akyol'un dediğl gibi «Allah» adı bile yazılabilir. Insaf Ue düşünelim: Atatürk. «devletin dininin tslâm oldoğn yolundaki İfadenin» layik hükümet tabirinden dinsizlik manası çıkarmaya yaltenen fesalcılara fırsat vermemek İçin «1923 yılmda Anayasa'ya. devletin dininin tsiâm oldu§u biçiminde btr itadenin yazılmasına gerek görduklerini bildirmiştir. Layiklik llkesl. Atatürk'ün salUğında asamaasama gerçekle6miştir. önee. hilafet kaldırılmıştır. 1 kasım 1922'de hüsîetin kaldınlmasından sonra, 3 mart 1924 tarihinde «Şer'îye ve Evkaf Vekâleti» kaldmlmış ve «Tevbldi Tedrisat Karnmu» ile ögrenim birligi Ulcesl benimsenmiştir. 1928 yılında, devletin dininin Islâm olduğu yolundaki iîade de Anayasa'dan sillndikten sonra, 1937 yılında. devletin «layik» olduğu açıkça Anayasa'ya yazümıjtır. Âtatürk'On layiklik llkesl. ancak ve ancafc, a ' şamalann vardıgı «son durak» esas alınarak değerlendirilir. Yoksa. Cumhuriyet'in Uanından önce Atatürk'ün «iariklikten dinsizlik manası çıkaran fesatçılar» diye adlandırdıgı din sömürücülerinin etkisinl gözönünde tutarak söylediği sözleri. bugün «Atatürk'ün layiklik görüsleri» dlye sunmak, herhalde. büyük blr yanılgı ve kasıtlı blr gasırtmacanın ürünüdür. Bu mantık. ile «hflaf«tin geri getirilmesi» bile savunulabilir: Bu mantık ile Atatürk'ün yaptıkl a n tek tek yok da sayılabüir. Bugün, layiklik ilkesinin kabulünden bunca yıl sonra bu konuda sorulacak tek soru «Atatürk, layiklik iikesini kabul ettikten sonra, okullarda zorunlu din dersleri okutmuş mudur*?» biçiminde olmalıdır. Bu soruya verUecek yanıt var mıdır? 1949 yüında CHP hükümettnin. 1950 sonrasmda DP hükümetlnin Atatürk devrimlerinden ödün vermesi ile açılan yol, 27 Mayıs Devrimi ile kapatümış, ancak slmdi, Aldıkaçtı'lı, Şener Akyol'lu Anayasa Komisyonu ile bu yol yeniden açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'ni bugüne dek, îran gibl kargasalardan Atatürk'ün layüîlik ilkesi korumuştur. îlk ve orta öğrenimde okutulacak din derslerinin siyasal amaçlarla sömürüleceğlnden ve mezhep ayrımlannın bu yola körükleneceğinden kusku duyuyoruz. Din sömürüsünün eğitim yoluyla yaygınlık kazanmasının toplumda ilerde giderilmesi güç yaralar açacagından korkuyoruz. Atatürk, Cumhuriyetin Uanından sonra «Milll terbiye, beynelmüel terbiye. büttin terbiyelerln hedef ve gayeleri başkadır. Ben borada yalnız yeni Türk Cumhuriyeti'nin yeni nesle verecegl terblyenin milli terbiye oldnğnnu katiyetle ifade ettikten sonra diğerleri üzerinde tevabkuf etmeyecegim» diyor ve fakat Danışma Meclisi, Aldıkaçtı'lı Ko»isyon ve TRT propagandacılan din derslertai «AUtürkçülük adına» okutmaya çalışıyorlar. Ve devlet TRT'sl bugün propagandasını yapıyor. Atatürk'ün devletçilik iikesini boşver, Atatürk'ün halkcılık iikesini görmezllkten gel; Atatürk'ün layiklik iikesini göz göre göre çiğne; Atatürk'e tanınmayan yetkileri bir kişiye tam, sonra kalk. «ben Atatürkçüyüm» de... Atatürk'ün kemikleri sızlar efendiler. kemiklerü... Cumhuriyet tarihimizi önce sizler okuyunuz efendiler, beyler, beyefendiler, sizler... Sürmenede Irak (Ba«t»rart 1. şinin hafif yarah oldukla n 29 kişüik mürettebattan kurtulanlann ve kaptan Ad nan Zor'un özel bir uçakla Tahran'a getirildikleri bildirildi. Alınan bilgilere göre. ge mi Irak Silahlı Kuvvetlerin ce karadan veya helikopter den atılan füzelerle iki üç yara alarak battı. Dışişleri Bakanuğınca bu îtonuda verilen bilgide çöyle denildi: •Yetkili makaml&nnuzca ilgili kuruluşlanmıza tebliğ edildiği üzere 12 ağustos 1982 tarihinde Irak Silahlı Kuvvetleri yaptığı bir açıklama ile Humeyni li mam ve İran'm petrol dol durma tesisi olan Kharsr adası tehlikeli bölge ilan edilmiş ve bu bölgeye girecek gemileri batıracağını bil dirmiştir. Aynı bölge için de şimdiye değin bir Güney Kore ve bir Yunan bandn» lı gemi Irak Kuvvetlerince batınlmış olup t eylül ak şamı yayınlanan bir Irak askeri tebliğinde de Irak uçaklannın Kharg adası rivannda iki tankeri ve Bender Humeyni'ye giden iki gemiyi batırdıktan bildi riimiştir. Konu ile ilgili ola rak arastırma ve çahşma lar s='"irdürülmektedir. ••• MGK (Bastvafı 1. Sayfada) MGK üyelert ile ileilı geçici maddenin dürenlenmesine ilişkin çaiışrBBJann, henüz Damsma Meclistee yansrtılmacUğı, konunun üst düzeyde düzenlendikten sonra danısmaya getirilecegi beliriendi. Anayasa Tasansının tümü üzerindeki görüsmeler sırasında olusumu sert biçimde elestirilere yolaçan Devlet Danışma Kor.seyînin kurulvısu. erörevleri, üyelerinin and icmeleri. dofcunulm&zUklan. üyelıgm düsmesi. aviık ve ödenekleri dü Sovcı, Güveı (Baştarafı 10. «ayf leyen ve 3 nolu Dev • So dianamesinde aynı snçtan kında kamu davası açılat sin Tezcan'ın yanına geld ni, ve bllabare samk A] da kendilerine iştirak e olay yerinden kâçtıklan müştflr. Buna g'ârt, tam.' mile Erim'in olay sır; çevrede silahlı kormu yapan Baki Altın Ue aı beldeyen Ersin Tescao'ı : sine imkan yoktur» Savcı, 14 ekim 1981 günü ver dikleri esas hakkmdaki görüşteki gibi aynen, her iki sanığın TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca cezalandınlmasım istedi. Söz alan savunma avukatUn, savunma için süre isterlerken mutalaada ismi geçen Ersin Tezcan'm ifadelerini incelemek istediklerini belirttüer. Duruşma, savunma yapüabUmesi için 21 eylül günü s aat 10'a bırakıldı. Askeri Mahkemece Dev Sol' davası olarak açılan davada sanıklar Baki Altın ve Sadettin Gfiven, Erim ve Kartal'ı, Ahmet Fanl, Ercöment Özdemir, Tayfun Özkök, ArsPBOF. DOĞRAMAa'NIN lan Şener Yüdınm ve Harun SOZLERÎ KarUi da Istanbul Emniyet Prof. Dogramacı'ya yönelti Müdür Yardımcısı Mahmut tniz sorular ve yanıtlan şöyle: Dikler ile polis memuru Tur. SORü Bütünleme sınavla gnt Erffideni öldürdükleri germda başansız olan öğrenci rekçesiyle idama mahkum edillere bir sınav bakkı daba ve mişlerdi. riyorsnnuz. Bu sınavlarda başa Askeri Yargıtay, Nihat Erim nlt olmayau öğrenciler, atü ma dnrumundalarsa önümüz ve Ali Kartal'ın öldürülmesi deki öğretim yüında derse eylemiyle ilgül karan görgü U mgı Kamila Erim'in dinlenmedevam edebilecekler ml? Prof. DOGRAMACI: Oğ diği gerekçesiyle bozmuş, direncüer bir sınava daha girecek ferterl hakkında verilen karaler. Bu sınavda da başansız n onaylamıştı. Güven ve Altm'ın yargılanma olurlarsa öntimüzdeki öğretim döneminde sadece o ders sına 26 temmuz 1982 tarihinde leri okuyacaklaj. Bitirme.s: yeniden başlanmıştı. için şart olan süreyi aşma durumıında olup olmadıklanna bakUmayacak Bunlar bir yıl (Baştarafı Sporda) daha devam edecekler. SORU Bir de çahşan öğ bir numaralı sorumlusu olan rencfler var. Geçmiş yıllarda Kurulis, «baraj derecelerini dökasanılan haklarm dnrnma ne şflk tuttuk. Aynca her ülkcye harajı asam»yan bir sporcn geoUcakT. Prof. DOĞRAMâCI Borçlu tirme bakkı da tanıdık» dedi. dediler. ssnrt geçme kalkıyor. Yeni im Gazeteciler «neden» tlhanda başaramazlarsa yalnız Kuruliş yanıtladı: o dersleri tekrarlayacaklar. «Genç sporcnlara. celeoefin SORU Dersten geçebilmek umnUarına en büyük jörçtt ve için zorunla olan tam notun bügiyi sağlayacak, onlan tesyüzde 4O'ını alrmş olmak koşu vik edecek baska bir sey var İU nasıl sağlar.acak?. mı ö?.» Prot. DOĞRAMAC1 Yıl içe Bunıumuzun dibindeki Atirisinde yapıîacak deferlendir na'ya topu topu üç atlet gönme smavlannda alacakları not derip onların da 'birini sanştır lara göre. Yüzde 40tan az mayı beceremeyen bizimkUeri başan ortalaması olan sınava hatırladım. KuruUsi dinlergiremeyecek. ken... Bakanı, müsteşan, genel müdürü ile tum teskilata bir kez daha seslenryorum» Bu Atina skandalmın hesabı psl(Baştarafı 1, sayfada) meyen atletlerden, bir formu 1980'de Sovyetler Birliği'nin zamanında dolduramayan fedeAfganistan'a mudahalesiyle, rasyondan ve H» vazıyı zamanında gönderemeyen FederasNewyork borsasında tarihi îon İşleri Daire Başkam Orhan nin en yuksek seviyesi olan Kadıgil'den sonılmalı. 875 dolara kadar çıknuştL ATtNA'DA SLOGAN^ Bu gelişmelerden sonra «AtleHzm sporiann anasıdır..? cevit'in Baştarafı 10. sayfada) lyınlanan bir gazeaeç verdiği iddiasıı rfava ve Hollanda ıbirine gönderdiği \ yayınlanması so^ından dolayı göz3 tutukluluk ta ge ırelerin mahkumindan indirilmesi gereküğini sav\marak Ecevit'in cezaevinde 34 gün kalması gereküginı ileri sürmüslerdi. Konuya ilişkin TCK'nın 40. maddesinde cezadan indirme yapılabilmesi için tutuklama ve gözaltı kararlarının verümesine neden olan soruşturmalarm sonuçlanmamış olmasmm koşul olarak kaydedildiği belirtilen dilekçede, ortada kesinleşmiş bir karar bulunmadıkça cezadan indirim yapılmasını yasaklayan açık bir hüküm bulunmadığı dile getirilmişti. Dilekçede aynca şu görüşlere yer verilmişti: «İndirimin yapılması için rutuklama veya gözaltı karannın verümesine neden olan sonışturmalarm sonuçlaamasmı beklemek 1leride telafisi imkânsıı zararlara yol açacaktır. Gerçekten sırf bu nedenle indirimin yapılmaması ve Heride sanığın tutuklu kaldı ğı suçtan beraat etmesi halinde, mahkumlyet hükmü de infaz edilmiş ise. kişi gereksiz ve haksız yere daha fazla cezalandınlmış olacaktır. Buna karşüık, tutuklama veya gözaltum neden olan sorusturmanın sonuçlanmasını beklemeden indirim isleminin yapılması halinde hiçbir sakmca doğmayacaktır. Çünkü hükümlü devam etmekte olan soruşturma ve ya dava nedeniyle mahkum olduğu takdirde cezası tam olarak infaz edilecektir. So rusturma veya dava, takipsiılik, düşme veya beraat gibi bir kararla sonuçlandıği takdirde iae, indirim işlemi dnceden yapılmıg olacağmdan mahkumun mağduriyetine yol açümayacakbr.» Avukatlar dilekçelerinde red karanna karşı en yakın askeri mahkeme heyetinde itirazda bulunacaklarını bu itirazın kabul edilmemesi halinde konunun Askeri Yar gıtayda görüşülmesi ve red karannın yazıü emirle bozulmasmı sağlamak içtn (Baştarafı 10. savtada) cak ve alacaklı bankerın tasfiyeye girmemiş jeni bir maîı bulunduğu zaman dogrudan doğ ruya îcra Dairesi'ne baş\Tira, rak haciz isteme hakkına sahip olacak. Tasfiye tamamlandıktan sonra kusurlu ya da oileli iflas dışında kalan «adi müfüs»lere uygulanan «itibann UdesU tıük mu bankeriere uyguianacalc. Ka ramame hazırlıklannda bu ilkenin yer alma istenüae gerelcçe olarak Icra tflas Hukuku hükumleri ile banker kararnamelerirun özel hükumlerinin çe lismesi gösterildi. Yetküilere gore, nilelı ıllasa girmeyen banker tasfiye işlemleri sırasınöa konuyu açıklık geürilmediği için mahkemeler karar asamasında zorluk çekiyorlar, Masada birücen lonl&nn a1jt«ti^lılı»r arasında paylastınlması da paylaştırma ister «kesin» ister «gcçlcU olsun ilgiülere tebliğ şartı kaldırılacak, aynca tasüye bittikten sonra da tasfiyenin sona erdiği alacaklılara tebliğ yoluyla degıl ilan yoluyla duyurulacak. Öteyandan Ticaret Maiıkemeleri'nin istekleri arasında «çok yogun» olan yazışmaların masraflarının ne olacağı da yer aldı, bu amaçla Ankara Asliye 3. Ilcaret Mankemesi Başkanlığı mahkeme kararlan. nm temyizi istemese bile res'en Yargıtay'a gittigini bildirerek «posta masraOarınm> karşüanmasııu istedl. Karamame taslağının öngör düğü ilkeler ile Tasfiye Kunıllan ve Ticaret Mahkemeleri'nin önerileri bugün Başbakanlık Bankerlik Komisyonu'nda görüşülmeje baslanacak. 44 sayıh Banker Kararnamesi'nin ele almacağı Komisyon'da, Baş bakanük Koordinasyon Komitesi'nden, Hazine Genel Müdürlügünden ve Adalet Bakanlıgı Huknk îşleri Müdürlugü'nden yetküller ıle iki uzman hukukçu bulunuyor. Taslağın en geç 10 eylül gününe kadar son seklini alarak Kesmi Gazete'de yayınlanması bekleniyor. Atina Mektubu 1 ons altın SATILIK EV Örnek Mah; Pesin ı milyon. rulda görüsülmeksizin Komisyon tarafmdan geri alınmıstı. Anayasa Komisvonu Baskanı Prof. Orhan Aldıkach. yaptığı acıklsmada da «Devlet Danışma Ken*evfnhı kalkaraSnji ve bu maddelrrin tasandan keshı nlarak çıkanlacapmı» söylemisti. Bu arada bazı üye'îerce Devlet Danışma Konsevine ilisJdn 118. madde tirerinde verilen önergede «Cnmtınrbsskanlıli Ytjtsek ŞOrası» kurulması ve MGK üyelerinin bu kurulda tabil öye olarak görev almalan (Baştarafı 10. sayfada) Cfnerilmistt. Abdullah Pulat Gözübüyük larıru, aynca sıyasal bırtakun taleplerde bulunduklarmı, ışçi ve 40 arkadası taratîndan başsınıfımn politik örsutlerinin i kanhSa verilen önerEenin gese, sıjasal partiler oldugunu rpkçesinde «18 Evlül harekatınsöyledi. «Ekooomik alaoda bel da görev alan komutanlann lleü kaaumnlar içinde elde ettik rislni teminat altına almanm lerinln siyasal kararlarla elJe kesin bir tarnret olduğu» belirtilerek «Tasannm en basrinde kalmaouuu. ekoaomik mücadeleain yetmediğiai Röriin ta bu sebeple değiştirflmesi gece siyasai artilerde EÖrev ala rekli göıülmfistnr» denilmişti. rakp eticili olnıaya, LaTa^ipı^. TBMM'NİN KURÜLUŞUNA ruu koromaya çalı$ular» dedi. İLİŞKİN MADDE Yargıç araya gırerek. sosyalist partiler oldugunu, sadece koTBMM"nın kurulusuna ilişmünist partiııin yasaklandığım, kin 83. maddenin Genel Kurul" 141142. maddelerin bu neden da görüsülmeksizin verilen le mi engel sayüdıSını sordu. önergelerle üirlikte KomisyonCelal Küçük DİSK'in böyle bir ca geri almması dikkat çeksey söylemediğini, 14M42'yi miş ve çeşitli yorumlara neden toöyle anlıyarak karsı çıkmadık olmuştu. Tek Meclisten oluşalannı söyledi. Turkiye'de isçi cagı söylenea TBMSd'd^ bir kon leri kucakhyan bir siyasi par tenjan grubu kurulacagı ve Dev tinin olmadıguu savundu DİSK let Danışma Konseyi sorunuin belli dönemlerde isçi hakla nun bu olusum içinde çözümnnı koruyucu nitelücte gördü leneceği görüşleri ortaya atüğü siyasal partiyi destekleme nuştı. Ancak Anayasa Komıskaran aldığmı, CHP^i destek yonu'nun geçtiğimiz cumartelediklerini anlatu. Yargıcm si günü öğleden sonra yaptığı «141142. CHP'ye engel mi?» so toplantıda Komisyon'a gerı rusu üzerine de, 141142'nin yo verilen madueler görüsülürken rumlanmasını, elastikiyetini en 83. madde üzerinde herhangi gel gördüklerini, 141142^ün çok bir çalışma yapılmadı. uza^ından dahi geçmiyen kenÎ YIL nn? disi gibi düşünen bir kişinin bu maddeleTle vargılanabildigini, Devlet Danışma Konseyi sodaha önce yasal savılan bazı rununun büyük bir olasılıkla sosyalist partilerin de. sonra Anayasa tasansının geçici mad dan aynı maddelerle yargılan delerinde çozümlensceği k&nısı dıklannı söyledi. jaygm bulunuyor. Danışma Yargıç egemenlijHn kayıtsn! Meclisi'ndeki askar kökenli şartsız milleön oldugunu belir üyelerin görüşlerinin de bu leyen Anayasa ilkeleri Ue DtSK dofrultuda olduğu belirleniyor. ilkelerinin çeliştiği iddiasına MGK üyelerinin, Anayasa takarsı dîyeceginisorunca d», ö sarısına eklenmesi beklenen «etle söyle dedi: «DİSK knnıl. geçici bir madde ile 7 yü süduğundan beri Anayasa v« de re üe veya sürekli olarak Cum mokrasiden yana olmu»tnr. Ya hurbaşkanlığı danısmanlıklarısatar ünntıde mesraiveti belir na getirileceği görüşü agırlık lenmistir. Su haide DtSKIn be kazanmış görünüyor. Ancak bu nlmaediği smıf ve tdtle sendika konuda şu ana dek Danışma cılıfnnn yasaı çerçevesinde ve Meclisi Bask&nlığı'na herhananayasa do^rnitnsiında oldnfn gi bir önergenin verilmedigi ırBrülen Te bfUnen blr ıçerçek saptandı. Önergenin verilme zamanuun bazı görüşler ke«TJ. »lnlik kazandıktan «onra avdın DISK davası ABD, acil yardım (Baştarafı 1. Sayfada) tesvik etmesini istedi. Gelişmekte olan ulkeler, kre di kotasmın iki kat artınlması ru savunurken, dünyadaki ekonomik bunalımdan sanayüeşmiş ülketeri sonınüu tutuyorlar. Başta ABD olmak üzere sanayilesmiş ülkeler ise, gelişmekte olan ülkelerin, İMF'yi kolay para veren bir kuruluş olarak gördüklerini ve ekonomik probVemleri «krbae dönuş meden ÎMFnin «acı» reçetelerini kabul etmediklerini belir terek, tMF'nin kredi kotasuıda büyük oranda artışa karsı çılayorlar. Sanayileşmiş ülkelerin çoğu , da 1985 yıhndan iübaren, şimdi 67 milyar dolar olan ÎMP kredi kotasımn yüzde 50 oranında artmlmasım benimserken. ABD bu orandaki bir arması gerektiğini savunurken, yüzde 50 arüşın kısa sürede fiiüyata geçirilemeyecefinı, bu yüzden de beklendiği kadar etkUi olamayacağuu belirtiyor. Toplantının açüış konusmasını yapan Kanada Başbakam Trudeau dünyadaki ekonomite koşullann IMF'nin kurulduğu yıl olan 1945'ten beri en kötü durumda olduğunu bslirterek, gelişmekte olan ülkelerle sanayileşmiş ülkeleri dünyamn acil ekonomik sorunlarını çözümlemek için işbirliği yapmaya çağırdı. ABD Maliye Bakanı Regan ise konusmasmda dünyamn ekonomik durumunun kötü oldugunu ve hatta kimi sektörlsrde daha da kötüleşebileceğiai kabul ettikleri ni belirtmekle beraber, finans sektörunde bir «çökuşıün on • • ] ; ? 1 {
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle