19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhunyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 7 EYLUL 1982 ıımhurtyet'in llk yıüannda Atatürk tarafından kurulan ve iktisadl alanda tlcarl esaslara göre faaliyet göstermek, kârlıük ve verimlilik anlayışı îçinde caüşraak ve sermaye birikimine yardım etmek suretiyle daha fazla yatınm kaynağı yaratmak durumunda olan KÎTler, ülkemiz ekonomik kalkınma ve sanayileşme sürecinde büyük görevler yüklenmiş ve buna koşut olarak da katkıda bulunmnşlardır. C KIT'ler ve Tasarıdaki Yeni Ilkeler TASARIDA YER ALAN İLKELER, KTFLERİ ÇALIŞAMAZ HALE GETİREBİLECEK VE FAALİYETLERİNDE DAEBOĞAZ VE SORÜNLARA NEDEN OLABÎLECEKTİR. arasındaki aykınlıklar, mall ve idarl sorumlulann tesblti yönlerinin ağırlık kazanacagı da sezilmektedir. Halbukl, KÎTlerin özelliklerl gözetlldlğinde bunlara 1lişkin denetimln; idarl, mall ve teknik tüm faliyetlerinl kapsayan, verimli ve kârlı çalışıp çalışmadıklannı araştmp saptayan. öneri ve temennileri ile ısık tutan, yönlendiren ve kuruluşlann daha lyiye ulaşmaîannı sağlayan bir denetlm olması gerekmektedir. Anayasa tasansmda yer aldıgı şekllyle ve Sayıştay'ın Kîrierin hesap ve İslemlerl hakkmda ilk ve son derece mahkeme olarak kesin hüküm vermesl halinde, bir yandan bugün KTner için geçerll olan üçlü (yürütme, denetim, yasama) örgüt yapısı ikiye inerek yasama organının bu kuruluşlar üzerinde yetkisi kalmayacak, diger yandan Ibralan kendi genel kurulunda sonuçlanan ortaklıklar için çözümü güç sorunlar doguracaktar. Anayasa tasansmda KİTlerin, konsollde bütçe yoluyla devlet bütçesl ile 11gilendlnlmesi ve Sayıstay'ın denetim alanına aünmalan: bunlann iktisadi özerkliklerine ekonominin gereklerine uygun çalışma yapabilmelerine llişkln esaslara, özellikleri itibariyle u&raşılannı esnek biçimde yürütebllmeleri konusundaki kurallara ve kârlılık verimlilik içinde çalışmalan gerekllliği şeklindeM ilkelere uygun düşmemektedlr. Ticari esaslara göre çalışmalan ve rekabet kosullanna uymalan öngörülen KİTler lçin. Anayasa tasansmda yer alan ilkeler, bu kuruluşlan çaüşamaz hale getirebilecek ve faaliyetlerinde darbogaz ve sorunlara neden olabUecektir. îşletme niteliğl olmayan kuruluslarda ve kamu idarelerinde esas olan, belirll hlzmetlerin yapılması ve bu hizmetlerin sürekliliğidir. Bunlarda maliyet ve rantabilite etkenlerinin yeri yoktur. Buna karşuı. KÎT'lerde hizmetten de önemll noktalar: maliyet. rantabilite ve verimltllktir. Bu özelUkler gözetilmeden KÎT'lerln düzenlenmesi, amaçlananı saglayamayacaktır. Esasen, bugün için KÎTleri başanlı hale getinnek için en uygun ve geçerll yolun. MüU Güvenlik Konseyinin 11.8.1981 tarihli toplantısmda tasvip gören MGK Bütçe Plan Komisyonu'nun KÎTnln denetimine ilişkin 6.7.1981 tarihli raporunda yer aldığı üzere. bunlann başlıca sorunlarmın, modelden değil uygulamadaki aksaklıklardan ve modelin dışındaki yanlış tutumlardan kaynaklandıfı dikkate alınarak, isabet ihtlmali belirsiz yenl model denemeleri defil. yerleşmiş, ahşılmış ve yıllarca başanü olabilmiş mevcut sisteml korumak ile bu slstemin geliştirilmesi çarelerini aramak oldu^udur. Düs Saraylan Gazetelerde çarpıcı bir haber: « Meksika'da bankalar millileştirildi.» Nasıl oluyor bu? Amerika'nın sımrdaşı bir 81kede komünistler iktidara mı geçtiler? Özel sektörün «kutsal mülkiyet hakkuna nasıl dokunablldiler? ABD'nin «arka bahcesisnde olan bitenlere Vasington seylrci mi kalacak Sakm bu 15in ardından blr askert darbe gelmesin? Latin Amerika'nın vatan kurtaran aslanlan para babalanna hizmet için İktidara el koymasm? Dıs basın bankalara el koyma işleminin Ideolojlk bir öngörü sonucu olmadığını yazıyor. Ülkenin içine düştüğü ekonomik bunalun öylestne derin ki; bankaları elinde tutan para babalan dışanya (en başta ABD'ne) öylesine para kaçınyorlar ki; ve bu iş için bankalar öylesine blr folluk ki; 6 yıldaa berl Cumhurbaşkanlığını sürdüren Jose Lopez Portillo karar almak için zorlandı. Peki, Meksika son yıllarda «petrol devi» olmamış mıydı? Kalkınmasuıın göz kamaşüncı edebiyatı yapılmıyor muydu? Bugün ülke 80 mllyar dolar dış borcuyla dünyada birinci sırayı tutuyor; sosyal adaletsizlik dizboyu; ve ekonomik bunalımın batagında soluksuz kalmış durumda... * Meksika 1810'da sözde bağımsızüğına kavuşmuç; ama 0 günden bu yana ABD'nin pençesinden kurtulamamıştır. Meksika'nın 19'uncu yüzyıl tarihlnl vurgulayan ad Porfirio Diaa'du. 1876'dan 1901'e değin iktidan elinde tutan bu adama Meksika'nın Abdülhamit'i diyeblliriz. Ikinci Abdülhamlt. Osmanlı tarihinin komprador sultanıdır. 1876*da Türkiye'de Abdülhamit Meksika'da Diaz iktidara geciyorlardı. îşte o yıldan sonra 20*ncl yüzyılın başlanna degin her lki diktatör ülkelerini demir pençeyle yönetmişlerdir. îkinci Sultan Abdülhamit gibi Diaz da blr Bmür boyu yabancı kumpanyalann her istediğine «evet» demiş; ülkesinin bütün kaynaklannı dış sermayeye peşkeş çekmiş; yeraltı ve yerüstü imtiyazlannı uluslararası tekellerin emrine vermiştir. Porfirio Diaz"ın yabancılara sundugu Imtiyazlardan yararlananlann basında Amerikan kumpanyalan geliyordu. Sözgelimi demiryollannın yüzde 80'i Amerikan şirketlerinin ellndeydi. Porfirio Diaz'ın iktidan süresinde olağanüstü bir atılım yapıldı; 600 kllometre boyunda olan demiryolu şebekesi 24.700 kilometreye çıkanldı. Ne var ki (Abdülhamit döneminde Osmanlıda olduğu gibi) bu şebeke yabancılann ekonomik sömürüsüne çauşıyordu. O yıllarda hak ve özgürlük yolundaki bütün başkaldu:malan Diaz. polis ve asker kullanarak ezmiştir. Ancak Diaz'ın sonu da îknci Abdülhamife benzedi; 1901'de düşürüldükten 10 yıl sonra Biarittz'de sürgündeyken öldü. Diaz'ın uzun istibdat döneminde (Abdülhamit gibi) Meksika'da da «eserlere eserler katıld». Karayolu, demiryolu. limanlar, elektrik santralleri, tekstil, madencilik alanında gelişmeler oldu. Ne var ki bütün bunlar komprador kapitalizml düzeninde yabancıya içliyordu; tıpkı Abdülhamit yönetiminde olduğu gibi... * Diaz, Abdülhamit gibi yıkıldı gittl. Ama kanlı serüven bitmiş miydi? Kompradorlar ve toprak agalan ABD'nin desteğlnde egemenliklerini sördürme yollannı buldular. Köylü isyanian işçi başkaldırmalan ezildi; Panço Villaiar, Emtliano Zapataiar Sldürüldu; demokrat liderler harcandı. Kanı revan içinde yaşanan 20'ncl yüzyılın sonuna dogru (yedl yıl önce) zengin petrol yataklan da bulununca Meksika'nın para babalan «oooh» çekmişlerdi. Ama olmuyor kl... Düş saraylan yıkılıyor; hayat agır basıyor: tarihln saati durmuyor: toplum bunalnndan kurtulmuyor: bankalar devletleştlriliyor. öyleyse bunca emekçinln kanı ve terl pahasına para babalannın özel bankacılığmı sürdürmek için bunca yıl çırpınmaya deger mlydl? Kamuoyunda en çok tartışılan konulann başında yer alan Kîmerin. politlk, işjetme, finansman, denetlm, örgütlenme ve personel olmak üzere birçok sonınu buhinmaktadır. Bu kuruluşlann günlOk lşleyişlerine dahi kanşma şeklini alan politik müdahaleler ve üretöklerl mal ve hizmetler üzerlndekl fiyat denetiml. kapasitelerinin altında çalışmalannın nedeni olmuş, slyasal düzensizliklerln getirdiği sık yönetlm değişikligi, ücret düzeylnln düsüklüğü. üst yönetlmde yetenekll yönetlcl kadro oluşturutaasını önlemlş. çok farklı statülere tâbi bulunmaları uygulamada büyük güçlükler oluşturmuş. çeşitll bakanlıklara bağlı olarak ugraşılannı sürdürmeleri. sorunlarmın çözümü konusunda tutarlı ve lsabetll kararlar alınmasına olanak vermemiştlr. KtTlerin kuruluşlanndan günümüze degin. bu sorunlarının çözumü konusunda çeşitli önerilerde bulunulmuş. ancak bu önerilerin önemll bir bölümü uygulamaya konulamamış. uygulamaya konulanlar lse beklenen sonuçlan sağlamamıştır. Sennayeslnin tamamı devlete ait lsletmelerin lktisadi gereklere üygun olarak çalısmalannı sağlayabllmek lçln 1938 yılında 3460 sayılı Yasa çıkanlarak. genel btttçeden ayn, iktisadl karakterll bu kuruluşlara özerk bir nitelik verllmiştlr. Bu yasa lle üçlü bir örgüt yapısı öngörülmüş ve 1961 Anayasası'mn yürürlüge glrmesln den sonra yürütme görevl 440 sayılı yasa ile, genel kunıl görevi 648 sayılı yasa lle düzenlenmis, denetim ise 3460 sayılı yasanın yürürlükte bıraküan hükümleri uyannca sürdürülmüştür. 12 Eylül'den sonra kurulan hükumet programında. kamu iktisadl teşebbflslertne lllşktn olarak. bunlarda daha verimll çalısmalannı sağlayacak pratik düzenlemeler yapılacağına yer verilmlşttr. Bu düzenlemeler lçin. bağlı bulunduklan Bakanüklar ile DPT'ca hazırlanan yasa taslakları Bakanlar Kurulu'na sunulmuştur. Son olarak Bakanlar Kurulu gündemlnde bulunan taslagın ana amacı. bu kuruluşlan modern işletmecilik kurallan n a uygun şekilde yürütmek. kendl kendine yeterli ve plyasanın rekabet koeullan n a uyum yapabilecek ntteliğe kavuştur Guldoğan SELVİ Besbsfcmbk TTJksek DenetlenM Kuraln tTsnss maktır. Bo taslafa göre, KtTlerin kuruluşlan, örgütlenmeleri, yönetlmleri ve denetimleri T. Ticaret Yasasındafcl bflkum ve esaslar çerçevesinde olacaktır. Buna göre, ticarl faaliyette bulunanlann tedbtrli bir tacir gibi davranmalanna tliskin Ticaret Kanunu kuralı KÎTler lçln ana ilke olarak geçerll sayüacaktır. Bu yasa taslağı üzerinde çahsmalar sflrdürttlttrken yenl bir seçenek flzerinde durularak K f n e r i n Yetkl Kanununa dayanarak bazırlanacak Kanun HOkmunde Kararnamelerle düzenlenmesl esas almmıs ve 17.6.1982 tarlhinde çıkanlan 2680 sayılı kamu kurum ve kuruluşlanmn kuruluş, görev ve yetkilerinln düzenlenmesi ile ilgili Yetkl Kanunu kapsamına KTTler de alınmıştır. Buna göre, KİTlerin ku rulus ve örgütlenmesinde, belll tlkelerle birllkte blzmetln gerekllllğl. ülke ekonomlsine yararlüık, verimlUik ve kârhlık esaslan da gözönunde bulundurulacaktır. Bu asamada, Danısma Mecllsl Anayasa Komisyonu tarafından Meclls Genel Kuruluna sunulan Anayasa tasansmda, KtT düzenlemesine çok değişik biçlmde yaklaşunda bulunularak, tasannm 142, 143 ve 145. maddeleri ile KÎTlerin bütcelerlnl her yıl aralık ayı başmda TBMM BOtçe Komisyonuna sunulacak aynntılı tek bir konsolide bütçe içinde toplamalan öngörülmüs, tasannın 192. maddesi lle Sayıştayın görev alanı genişletilerek KtTler de Sayıstay'm denetlm alanı lçlne alınmıştu*. Konsollde bOtee, genel ve katma bütçelerden olusan bütçe olarak tanımlanmaktadır. KtT kuruluşlan ve müesseselerin konsollde bütçe yoluyla genel ve katma bütçeli ldareler gibi yönetilmelerl, bunlann özerkliklerinl zedeleyecek ve calışmalannı olumsuz biçlmde etklleyecektir. Bugünkü uygulamada Kl'rier, yatan m ve finansman programlan lle kadro* larmı da kapsamak üzere işletme bütçelerini düzenlemekte ve bunlara uygun olarak faallyeüerlnl yürütmektedirler. Ekonominin hızlı değislrn gösteren kosul ve Ihtiyaçlan nedeniyle, bu kuruluşlar işletme bütçelerinl yetkili organlanndan geçirerek yıl içinde birkaç kez revlze etmek durumunda kalmaktadırlar. Revlze islemlerl yasama organından zamanmda ve kolayca geçirilemeyeceğlnden bu durum, lşletmelerin faaliyetlerine olumsuz etkiler yapacaktar. Tfirkiye'de olduğu gibi, vabancı ülkelerde de devlet işletmeieri. klaslk denetim yani Sayıstay ve benzeri denetlm organlannın denetim alanı dısında bırakılnuş ve işln geregine uygun olarak bu noktaya ayn bir özen gösterilmiştir. Bunlara uygulanacak ve ekonomik denetim olarak tanımlanacak denetim, kuruluşlann faaliyetlerinin sadece belgelere dayanarak yapılmayıp, işletmelerde yerinde izlenmesinl, değerlendlrilmesinl ve bu değerlendirmelerin merkezde yeniden ele alınmasını gerektiren bir denetim şeklidir. Bkonomik denetlemede, prodüktlvite ve rantablllte esas alınmak suretiyle değerlendlrmeler yapılmakta ve yönetime müdahale edllmemektedir. Yasama organınca yapılan dcnetime iliskln yogun elestiriler, kamu iktisadi teşebbüslerinden kendi genel kurulu bulunan kuruluşlann hesap ve işlemlerinin yasama organuıda sadece genel görüşme konusu yapılabilmesl ve ibraya tâbi kuruluşlarda ise ibra edllmemenln açık ve kesln müeyyideslnin olmaması nedenleriyle denetimln sonuçsuz kalması noktasında toplanmakta olup, bu denetimin daha etkin hale getirilebllmesi içln ortaya çesltll önerller atümış bulunmaktadır. Anayasa tasarısının 192. maddesinde her ne kadar Sayıstay denetiıninin, hukulüllk, lktisadilik, verimlilik ve yerindelik llkelerlne göre yapılacağı belirlenmlş ise de, bu denetimde işlem ve harcamalarm mevzuata uygunluğu, beîgeler ve kayıtlar H anayasa ı Bütün haklar işverenlere tanınmış Taslakta bütun Anayasalar gibi haklar ve ödevler belirtilmi« Ancak bütün haklar işverenlere tanınmış. Bütün ödevler ise tüm çahşanlara düşmüş. Tasannm künlertn tasansı olduğu açık. Aynca komlsyon sözcülerinin tavırlanndan da bu anlaşılıyor. Zaten onlar da tüm bunlann farkındalar. Çünkü Anayasanm diğer maddeleriyle de bu gerçeğin düşunülmesini, konuşulmasını, banmını ve yayımını denetim altına alıp yasakhyorlar. Bu hafta bir dergideki karikatür gibi yeni Anayasamız hayırlı olsun diyelim. Ercüment GÜNEY Sağlıkç\ ERENKÖY İSTANBUL cekler). Bağımsız mahkemeler yftnetimin yanlış uygulayışma karşı çıkamıyacaklar. Vatandaşın hukük güvencesi elinden almtrsa. , anunj haklannt savunacak demoicratik kunımlar ortadan kaUcarsa vatan •: daşı sermaye sahipieri mi koruy»cak? Ahmet TÜRK Emekli Memur ÎZMlR BurhanİARFAD "Heybeliada M , îstanbul'un miraariüc anıtîan, simdl nedense pek gözde saytlan 'inşaat »efetöni «yıfeyapsat'cılan eByle v» «i# hanı* dlye yok edile edlle gunun blrinde «dön» damgasıru taşıyan hiç bir yapı kalmayacak. Yazüı belgeleri önemsemeyen toplum niteliglmlzden ötürü daha başka belgelerden de yoksun oldugumuza göre, bir zamanlar «Bir İstanbul şehri vardı!' bile diyemeyeceğiz. îstanbul üzerine kitaplar, Osmanlı tmparatorlugu yülannda üDteyi gezmiş yabancılann deglçik dlllerde yazılmıs az sayıda eserden öteye geçmiyor. Altmışmcı yıhnı doldurmakta olan Cumhurlyet Turkiye'si fstanbul'unda îstanbul üzerine Türkçe yayınlanmış kitaplann sayısı da ögünülecels gibi de # Hak arama araçları yokediliyor Anayasa taslağında haklar lşrerene verilmiş, çahşanlann payına ise ödevler düşmüş. Ne istedilerse taslakta yer alrnış. tşçi haklanna açık kapı bırakmamaJc amacı o denll agır basrrjş ki, dünyadald hiçbir Anayasada gorülmeyen uzun detaylı bir düzerüeme yapılmış ve toplumsal »uç addedüen lokavt Anayasal hale olarak tanınrmş. Te mel hak ve özgürlüklere agır bıı darbe vuruluyor Taslakta uaklar degil. yasaklar duzenleomiş. Böyle bir yasak lar çemberinde temel haklann tanınmasmdan sözedilemez. Yeni Anayasa taslağının temel hak lara iliskin hükümleri lnsanı dehset« düşurüyor. Bu hükümler temel insan haklannı değil, bu haklan ihlal ediei hareketleri tam bir korumaya aimaitadır. Bu taslak işçüere nefes aldırmayacak şeküde düzenlenmiştır. Sade. ce grev örneğiue bakmak yeıer. tşçıierın yasama ve gaiışma şarüannı iyileştirmek için başvurdııklan en son yol grevdir. Ekonomik haklaruun savunuünasında en etkilı araç da grevdir. Bu hak öyle duruma getirümis ki 10 kişıden fazla Îşçinin çalıştıgı yerlerde iyiniyet kurallanna aykınuk, toplum zaran vb. gibi gerekçelerle yasaklaumaz veya ertelenemezse en fazla 60 gün sürecekür. 60 günden sonra YHK' na kesin çözüm yetkisi verilmistir. KJsaca en güçlü hak arama araçlan yok edümiş işçilere hak degil, yasaklar geUrmistir. Şeref BAŞOĞLD öğretraen DÜZCE ta Bilebildigüniz kadanyla bu konuda llk kitap, Yedlgün Yayınevi'nin çıkardıgı BoĞaziçi Konufuyor. Kanfacodir. Cabl Varda'nın yazdıgı bu kitap, kendisi de Kanlıcalı olan Sedat Simavi'nin himmetiyle basılmıştar. Aradan otuz 13d yıl gibi uzuo bir süre geçtfkten sonra Îstanbul konusunda ikind bir kitaba rastlıyoruz. Prof. Bedii Şehsuvaroğlu'nun Göztepe monografisi, yazann yakından tanıdıgı köşklert, insanlan, bitkileri bütün özellikleriyle anlatıyor. Şimdi yirmi katlı beton yığınlan ve asfalta taşmış kanalizasyon pislikleri arasında koşuçan tedirgin yüzbinlerin yaşadıgı Göztepe'nin, sadeoe bir otuz yıl önce köşkler, çamlıklar. çiçekler arasında küçük tahta evler toplamı bir mutluluklar köşesi oldugunu, Prof. Şehsuvaroğlu'nun degerli monografisinden okuyonız Îstanbul semüeri monografisi diyebileceglnıiz bu türden son üd yayını geçenlerde sözkonusu etmiştim. Naum Sait Duhani'nin 'Eski insarUar, Eskl evler» ve M. Celalettin Atasoy'un «Kondi«i»si. Sözkonusu semtleri 19 ve 20. yüzyıUann insanlan, kısa hikâyeleri, renkleriyltf canlandıran Ud kitap. Oçü de Türkiye Turing Kurumu yayını olan bu degerli kitaplardan hemen sonra bana ulaşan «ffcybeiiado» kitabından söz açmak isterim. Nejat Gülen imzasını taşıyan *Heybetioda* kitabı (yazar da eserinden böyle söz ediyor). tarthi. oografyası. yaşamıyla, adanın butününü ele cıhyor. Sunu yazısında şöyle diyor: «Biz adahlar, Heybeli'yi kendi mahmız sayanz. Şu karşıdaki deniz, şu çarrüıh, Papaz dağı, Aşıklar yolu, ÇamUmaru. okullar, sanatoryum, manastırlar. hiliseler, eski ahşap evler, çayırlar. sahiller.. Hepsi. hepsi bizimdir. Lodosta uğuldayan çanüar, kıt akşomlannın hüzünlü harga sürüleri, baUMan dönen takalar. unz yoüardaki ftajıboj eşehler. kam çı kuyruh kediler.. Hepsi bizimdir. Rum'u. Türh'ü, emeklisi, çalışaru, aküUsı. meczv.hu. iyisi, hötüsu. bütün adahlar bizimdir. Biz adayı seve duraUm. ihtiyarlıyoruz. Esküer teher teker gidiyor. Rumlann çoğu göç etti. Eski evler yıkiUyor. Eski resimler soluyor. Ada'run en renhü, en canZ kişüeri. bir bakıyorsunuz, ölüvermit' t Heybeliada kitabınm bölümlerinde adanın semtleri, mahalleleri, sokaklan, gazinolan, kahveleri. yerieşip Heybelili olmuş ünlü, ünsüz kişlleri, kısa kısa hikâyeleri ve portreleri var. Babadan kalma evlert ve köşklerl satarak bütün mal variıgmı yitirdikten sonra sandallarda geceleyen amma. efendiligini ve inceliğini koruyabilen adah, Heybelili gençlerle Afrikalı benzetmesl tamtam danslan yapıp şarkılar söyleyen bir başka Heybelili. ilgl çeÖyor. Ünlü plajı telle çevirip yasal olmayan yollardan büyük vurgunlar sağlayan Heybeliadaular da var kitapta. 61 yıllık Cumhuriyet tstanbul'tı lçin sadece beş kitap. Gelecek nesillere Taş taş üstünde kalmamış» bir Îstanbul çirkinliği bırakanlann karşısına çıkabilen yüıkli bes kişinin semt monoTaffterl verebilmiş olması yine de umutlandıno. Yeni yeni İstanbul semt monograflleri dlleglyle. Daha demokratik bir Anayasa Yeni Anayasa taslağının en belirgin özelliğl, genelde maddelerinin belli bir kesimin görüşleri doğrultusunda hazırlanmış olmasıdır. Taslakta açıkça özgurlükten kormılmakta, halk belirli bir doğrultuda düşünmeye ve davranmaya zorlanmaktadır. Bu Anayasa taslağmı hazırlayanlar, 12 Eylül öncesi ortanıın oluşmasındaki halkın ekonomik güçsüzluğünun, işsizliğin vo sosyal eşitsizliklerin iglevini yadsımakta, suçu yalmzca ve yalnızca 1961 Anayasası ile getirilen temel hak ve özgürlüklere yüktemek istemektedirler. Turk halkı çok ilkel bir demokrasi bilincinde olan bu Anayasa taslağından çok daha demokratik bir Anayasaya lâyıktu. 12 Eylül öncesi siyasal ve sosyal karoıklık dönemi bu taslağın kabulü için bir gerekçe olamaz. Aü Büyük Öğrenci Keçiören / ANKARA Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteclük T.A.Ş. adına NADlRNADt Genel Yaym Müdüra MüesseseMüdürü .~~. ı'azı Işleri Müdürü 'azı Işleri Müdör Yardımcısı laberMerkezi Müdürü ^izan paj Yönetmeni EM8İLdL£R ANKARA : , İZMİR : • ADANA : »ERVtS ŞEFLERİ • YALÇIN DOGAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN HASANCEMAL «...^.. EMİNE UŞAKLICİL «. OKAYGÖNENStN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİACAR * # Gelişim geriye döndürülüyor Anayasalar halkın hak ve Osgürlülc lerinı gllvence altına alan, blreylerin topluma karşı sorumluluklaımı belirten temel hukuki metinlerdir. Sistem ne olursa olsun devlet gücunü elinde bulunduran kesinüer olacakbr. Anaya£al sistemlerde esas iste bu KÜcün faalıyet ve uygulama alamnı çöstererek sımrlar çizmek, devlet içinde yaşayan vatandaşlann hak ve özgürlüklerinl gü vence altma almaktır1982 Anayasa taslağmı lnceledigimiz zaman görüyoruz ki vatandaşlann temel hak ve özgUrltiklen alabüdlğin« sınırlaaıyor. Devlete olaganüsftl yetkiler vererek vatandaşlann dttsüncelerini açıklama, örgütlenme ve siyasi faaliyette bulunma raJüunı ortadan kal dırarak Anayasa' Sncesi sisteme döniil mek istenmekte. Anayasa öncesi sistemler \vrupa'dp 17. yüzyıl onccslnde, yurdurauzda İSP 1830larda kalmıştır. Toplumlar sürekU değisen ve ?elişen orsanlardır. Gelişina hicbir zaman geriye döndürülemez. Halkımızm yerleşlk özgürlük gelenefi vardır. Bu tastagı hazırlayanlar belirll çevreler :çir «dikessiz gül bahçesi yaratmak» lsüyorlarsa (öyle gözüküyor) hiç bir zaman dikensiz gül bahçesi olamt*. Ofün ONÜB tST. Bize demokrasiyl yanlış mı öğrettiler? fLkokullarda demokrasinln halk yönetimi olduğunu öğrettiler. .\ncak, yeni Anayasa taslafmdan anladığıma göre bize demokrasiyi yanlış öğretmişler. Bu taslaktan demokrasinin tekellerin yönetimi olduğu sonucunu çıkarHım. Çünkü, an cak onlann dedikleri oluyor. Onlar düşünce özgürlüğüne sahlpler. Çalışan kesim işçi ve emekçller her türlü özgurlükten yoksun bırakılmışlar. Yeni Anayasa taslağında, düşünce özgüriüğü orfvdan kaldınlmış. îşçinin toplu sözleşıne ve grev hakkı elinden alınmış. Kısacasi Anayasa, düşünmeyen, hakkım aramayan, sırf varhkhlar lçin çaLşan işçi ve emekçi yaratmak amacmdadır. Halkın oyianna da saygı duymayan bir taslak hazırlanmıştır. Çünkü, halkın seçtiği kisller halk adına tstediğl gibi (halkuı cıkarlan doğrultosunda bareket edemiy£ ^ ve oyuna duyduğu güvensizliğin behrtisinden başka birşey değildir. Her yönü ile bu tasan çağunızın gerisınde ve düzmece bir demokrasi anlayışı ile hazırlanmış bir çalışma sonucudur.» Mesut DUMLU, Öğrenci İSTANBUL • «Bu Anayasa taslağı güçlü biı işveren, güçsüz bir Isci yaratmak istemişür.» Zafer SOĞUKPINAn • «Düşünceler cezalanduTİmakla yok olmuyor. Tersine o düşüncenin şıddet yoluyla düşüncesim açıklamasma neden olmaktadır. Böyle yapmakla da anayasal yoldan anar şinin doğmasma ve ülkenin iç savaşın eşiğine gelmesine nedea olunmamakta mıdır?..» Cengiz Karakuyu ANKARA • «Barış, özgürlük. demokrasi ve Atatürk ilkeleri adı altında hazırlaaan yeni anavasanın kimlerin ya ranna oldngunu bir kere daha gör dük. Zaten başka bir Anayasaya tanık olacağimızı beklemlyorduk.» E. Denlz Arslan, Öğretmen • «Taslağı okuduğumda bende bıraktığı ilk izlenim samimiyetsizliğ* oldu. Kelime oyunlur>, rcanbk oyunlariyle kimler kanduıknak tsteniyor?» Mehmet EKİN, Maden Mflh. BCîRNOyA istanbul Haberieri: Selahattin GÜLER D ı ş Hafeerfer : Ergun BALCI Ekonomı Osman ULAGAY Yurt Haberieri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin : Yalçın PEKSEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: Şahin ALPAY Düzeltme : Konur ERTOP BÜROLAR * Konur Soktk No. 24/4 Yenitehir ANKARA Tel: 17 58 25 17 68 66 Idare: 18 33 35 Hallt Zlya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tel: 25 47 09131230 AUtürtc Caddesl, T.H.K Ifhanı Kat2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 Bısan ve Yayan: CUMMURİYET n.'a'Saacmtvş rt3?t>iecıVT.fl..Ş. Törfcocağı Cad. No: 39 • 41, Ca^aloğla ÎSTA.NBLL P.K.: 246 îstanbul, Tel^ 20 97 03 (5 hat) TAKVİM İMSAK 4.44 GÜNEŞ 6.30 ÖĞLE 13J2 İKİNDİ 16.49 AKŞAM YATSI 19.33 21.(T SEVTAP KARGACI ile OSMAN BUĞDAY, evlendiler 8 Eylül 1082
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle