19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EÎLÜL 1982 •r icit ick Cumhuriyet 11 kstanbul Boğazı'ndaki kazanın sağ seyir düzeniyle ilişkisi arastırılıyor ANKARA (Cnmhnriyet Bürosu) Italyan şilebi «ErTooln Romen bandıralı «Lotrua gemisiyle çarpışarak batmasından sonra Baş bakanlık. kazanın «ryeni sag seyir dttzeni» tle olan illşklslnl araştınyor. Bu amaçla Denlz Müsteşan «înceleme Komisyonu» bayram içinde Istanbul'a gidecek. ttalyan bandıralı «Erre» şilebinin persembe güntt Romen «Lotru» gemisiyle çarpışarak batmasından son (BasUrafı 1. Sayfada) mokrat Parti'den (SPD) koparak sağ partüer bloku CDU CSU (Hristiyan Demokrat ParU Hrisüyaa Sosyal Birlığı) lle işDirlığıne ybnelen Hür Demokraüar (FDP), siyasal sannede «an&htar partl» konumun da. tlginç olan, şu anda sahıp oldugu 63 mıuetvekillığı üe anaatar konumu icazanan bu partinln Uk genel seçımlerde neredeyse bütünüyle süineceğıne fcesin gözüyle hakılması. Boylece yakın gelecekte meclis te sesini duyuramayacak ve etIüsi2, küçük bir siyasal grup niteliğine burünecek Hür Demokrattar «giderayak» ülkenın birkao yülıi siy&sal geleceğini bellrlemifl olaoaJtlar. Uberal FDP, geçen genel saçtmlerde yaklaşık yüzde 10 oranında oy toplanuş, saglam bir kitle tabanı bulunmayan, daha çok «llberal inançUra» sabip aydın kesunlerden destek itasanan bir parti. örgütıi, tabanı ve yandaşian lıberal «felsefe»slnden ötürü FDPIı ol rnus. Batı Avrupa'da geneUıkle •demokrasi» ılkeleriyle bırarada dUşünulen hberal uyasev le, PDP"nin son aylarda 13 yülık ortagı SPD'ye karşı izledlgi kaypak tutum pek bağdasmıyor. TOP önce eyaletlerle sımrlı olarak sağ partüerla koaUsyonu düşundügünü açıklamış, daha sonra SPD Ue ara* sındakl aynugın boyutlanm vurgulayarak federal lj»alis}onu bozmustu. PDP örgutünden, tabanından, şimdi parti önderliğizün yeni politikasına 8enis tepkiler yükseliyor. Genscher*in çizgisine karşı çıkmamn «vicdan borcu», «detnokraai ferefi» oldugu yüksek sesle Uan ediüyor. Genç DemokraUar (partinin geoçlflt örgütü) «bo yönettal devtrmek sonmhı» diya kamra, kazanın nedenlerl lnceleniyor. Bu amaçla Başbakan Bülend ülnsn'nun talimatı üzerine Başbakanhk Deniz MUşteşarhğı bünyesinde «İnceleme Heyeti» oluşturuldu. Deniz Müsteşarı Başkanhğında 5 kişiden oluşan Komisyon, bayram içinde Istanbul'a gtderek olay yerinde incelemelerde bulunacak. Komisyonun amacının kazanın 1 mayıs 1982'den sonra uygulanmaya başlayan «yeni sag seyir dfizeni» lle llişklslnln saptanması oldugu ögrenüdi. Komisyon incelemelerini ta naamladıktan sonra Başbakan Bülend Ulusu'ya bir ra por da sunacak. Bogaztçi'nde dentz trafigtnln çok yogun olması nedeniyle tneydana gelen kazaları önleme «yöntemleri» de Komisyonun çahşmaları sonunda ele alınacak. Yetkililerden edinilen bllgllere göre kazalann büyük bir bölümüne kılavuz kaptan almayan ya bancı gemiler yolaçıyor. Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarm\ belirleyen Montrö Anlaşmasma göre kılavuz kaptan almanm «ihtiyari» olduSunu belirten yetküiler. Komisyon çahşmaları sonunda Boğazda yeni bir slstemin uygulamasına karar verllebiiecegini de bildirdiler. Ulaştırma BakanhS^ tarafmdan rafa kaldınlan «radarla elektronik navlgation slstemi» öniem olarak gö?den geçirilecek. Ulaştırma BakanhŞı yetkiinerine göre 1980 yılında 600 milyon maliyetl olan slstem bu yıl 1 milyar Hraya kurulabüeCPk «radaria elpktronit navigatloT»» s1«;tenlr\'n kurulması halinde Bogaz'm lkl yakasından 15 mil uzaklıktakl bütün gemllerln seylrlerl bilgisayar aracıkğıyla lzlenebilecek. tTAJ.TAN KAPTAK SERBEST BmAKILDI Şilep kazasmın adll soruşturması sttrüyor. Bu amaçla îtalyan kaptan Alati Francescn Üsküdar Asliye Ceza Mahkemeslnde lfadesl alındıktan sonra 30 bin 11ra kefaletle serbest buakıldı. Mahkeme kaza nedenlnln bellrlenmesl İçin «blllr kfal rapon» lstedl. tlk bellrlemelere göre batan ttalyan slleblnln Sillvri açıklannda 51 metre derlnlikte bulundugu bellrtilmistl. Daha sonrakl ineelemeler sonunda geminin 83 metre derinlikte bulunduğu anlaşıldı. (Bastarafı 1. Mecllslnin (Atatürk'ü lzleyenlerden bir kısmı) diyerek, suçlamalarda bulunma sını Atatürk ve Atatürkçülükle bağdaştırmaya olanak yok. Bunun nedenlerine inmek istemiyoruz. Ancak, Atatürk Akademisi kem 8öz sahibine aiıtir demekla yetiniyoruz.» Dil Akademisi Tasandan çıktıktan sonra, yerine konan «Atatürk Akademisl» konusuna da deginen Prof. Şerafettin Turan, «Bunun gerekçesi henüz yok. Ancak biz Tflrkiye'de eskiden beri açıkladıâıroız gibi, dar kapsamiı bir akadpmi de^il, ! tOm alantarı ieerpn b r b'lim sel akademinin daha yararlı olacagi inancırdayız.* dedi ve şunîan ekledi: «Bunun dışında dilelrlmta ve umudumuz, fiıel va«a ile kunılan ypni aVademinin Atatürk'ün bagişıyla çalısmalannı si'rdürcn kurumun hukuksal yapisına doknnma ması ve tekel yaratan bir fetva makamı durumuna geçmempsldir.» TDK Başkani Prof. Şerafettin Turan Amtkabir özel defterine şunlsn vazdi. •Dil Bayramınm 50. yıldBnü mönü AtatürkçfllüMe blrleşrae Rzlcnı v» lstp'lerinin yo£unlaştıfı bir dönemde kutluyoruz Bu çlrlşimlerln er geç Sncüsü otdufeun d e v rimln gerçek nlteli^lni blr kez daha ortaya çıkaracagı umudu ile Snüode saygı lle dedi. Dll Bayraroma mesai gonderenlerin bazılan şftyle: MGK Oyesi Oramiral Ne1at Tümer. Milll Güvenlik Konseyt Geneî RekTCteri Or(teneral Necdet ÜruS:. Yargıtav BnsVnnı D^TTHS Turhan Başbakan Bülent Ulusu, DM Bagkanı. Sadl Innak, Ma liye Bakam Adnan Başer Kafaofclu. Türkive Psi^ologl»r Derneği Başkani Temel Pamlr. Yüksel: En iyiyi (Bsstarah L Savfada) kaygılanmdan biri. Tiyatro, ysşanmakta olan toplumsal, sanatsal sürecm devinirainı, oyunlarda yansıyan içerık ve biçimle, toplulukların oyun seçimiyle, sahne tistunde yapılan çalışmada öngörüıen an latanla, seyircinin tepkisiyla çok somut, çok boyutlu olarak yansjtabilen bir sanat türü. Eleştiri yazarı olarak amaam, beiirli tiyatro olaylarının başarı düseTini belirlemskten çok, tanığı oldugum toplumsal, sanatsal süreç için ds tiyatro yoluyla yansıyaıı •duyarhgı beîgelemeye çalışmak; bir anlamda, geteceğin tiyatro araştırıcüerma yaşadtgım tiyatro olayına ilişkin somut ipuçlan bjrakmak. Bu nedenle de Türk tayatrosuna ilişkin ilk geniş boyutlu çahşmamda, gçnsl eğilimin dışma çıkarak, çeşitli yazın dallannda çok fttıemli ürünler vermiş, vermeirte o!an, vasayan bir ustanın, Anday'ın oyunlannı irdelemeyi denedim. Zor bır işti. Türkiye'nin, üretkenliSini sürdürmekte olan üstüne son söz söylenemeyecek yaşayan bir yazannm yapıtlannda yansıyan duyarhga tanıklık edeyim derken, yazarla aynı 2arnanüa yaşadîgım tarihsel, toplumsal süreçte biçimlenen kendi duyarljğım içinde sıkışıp kalma yanlışına düşmem olasıydı, Bu nedenle Anday Tiyatrosu*nu irdelerken, incelemecinin yapıtı degerlendirmesinde belirli bir uzak bakı? açısını zorunlu kılan yapısalcı eleştiri yaklaşımmı denedim. încelemem TAZKO 1MR lnceieme Özen. dirme ödfilü'nü kazandı, yar yımlandî.» Çalısmanran TDK Ödüiü kazanması üstünde düşiin. düklerintz? A. T. «Büyük onur duy• dum. DU kullanımı, kaşiye çoic büyük sorumiuluk yükleven, şakaya ya da savsaOdamuya hiç gelmeyecek. zorlu bır uğraş bence. Dili iyi ve dofcru kullanma yolunda göstenlen özen, bir toplumun kendisin» duydugu saygmın düzeyini belirlemede gözardı edUmesi olanaksız bır etmen. Bu nedenle, her tür bügi yanUşı bir yere dek bagışlanabilse büe, okur yazar geçinen bir yurttasun ana dilini sorumsuzca yaa lış kullanması bagışlanmamaH lı. Tnrk DU Kurunra dilim:zin do^ru olarak kullanüınası yolunda eîli yüdır saygıdeter bir savaşırn veriyor. "Dil'l ceün blr uğras yapan bir başk» etmen de, bu devingen varlı^ ğın, toplumun geUşimi. çagdaş uygarlığm yönelişlert doğ rulUısunda ortaya çıkan yeni kavramlan içerecek bir anjatım zenginliftae ulaşıuTlma zorunluğudur. Bu görev d« geçreişe degil gelecege yönelinerek yerine getirilebüir ancak. TDK topluma bu yolda hizmet vermeyi onurla sürdürüyor. Bu iki nedenle TDK ö dUUeri'nin ekinsel, toplumsal yaşamırmzda önemll bir lşlevi ve ağırtığı oldugu kanısm< dayım.» TürHye'de vertİMi yaam fidiillert konusund» neler düşünüyorsunuı? A. Y. «Son yülarda sürek li olarak tartışılagelen bir konu. Seçici kurullann çalısma biçimine İlişkin tepM v« tartışmalan basından izMyorum; ancak bu konuda sağlıklı bır degerlendinne yapabüecek birikiraim yok. Verilen ödüllerin çoğahnasıyla ödül alan yapıtlann önornini yitirdiği kanısmı paylaşmıyorum.» Alman Prof. Doerfer TDK'nın calısmalarını • • Almanya'da neler panya açıyor. «Eski toprak* U berailer, partinın kamuoyu gi> zıinde «güvenilrnez» konuma dıişmesiiKİen CJenscher yönetirnlni sorumlu tutuyor v« «dlre niş» çağnlan yapıyorlar. FDP tabanının, Almanya'nın demokratiit çeereleruun Düyük tepM ve öfkesuü çeken CSU lideri Strauss gıbi, demoirasiyle arası pes iyi olmayan bir si yasal simaya yakiaşmayı kolay kEbullenmemesı doğal. Ancak CSTJ"nun, özel olaraK Strauss'un da ağır bir dille suç ladı^ı FDP ıle biraraya geünek için yanıp tutuştugu söylenemas. Tersine, CStî, bir an önce genel seçitrUere giderek bu «küçük paraziuten kurtulma hevesinde. Mecliste 174 sandalyeye sahıp olan büyüis sag par ti Hristiyan Demokratlar (CDU) için Strauss'la bırarada bulunmanın epeyce soruıüu o lacagı biliniyor. CUnkü Strauss, CDU lideri Kohl"ü küçum süyor ve gerçekte CDO CSU iküdannda ıpleri bütünüyle kendi elıce geçınneyı planlıyor. Strauss'un partlsl, CDU CSU FDP hükümetinin ancak çok sınırlı bir süre için ve seçime gidilene kadar oiuşturulmasma raa. Erken genel seçirnin de bu yü yapılmasında ısrarlı. Gerçi son koalisyon görüşmelerinde Strauss"u kamuoyuna pek açıklanmayan birtakım tavızlerle seçlmi FDP nin istedigi gıbi gelecek marta ertelemeye ikna ettiler, arna bu kurt pohtilıacj partisırjn yönetimıni bugün içın olaganüstü toplantıya çagudı ve Federal Almprı siyasal yaşamını yakından gözleyenler, Strauss' un bu toplanUda «Sctamidt'ln düşürtilmesini engeUeme yoll*nıtu partlsinin yöneticUeriyla tarösacağını bildlriyorlar. S> rauss'un daba önce «Scbmidt azınlık b&kfimetüıe de raayu, yeter U bir an önce se çimlere gtdilsiıu dediği duşünulürse, bu iatimal hiç u£ak degü. Son anda ortaya çıkan bir lddla var: Strauss'un parlamen toda gizU oy yönteminden yararlanarak Schmidt'e karşı gu'enslzUk oylamasjnda ustaca bir «kuraazUk» yapabUeceğl söyleniyor. Yani bir yandan «FDP bizün için çerekU oy »ayısuu satlayanıay»c«k» diye ba gınrken, Bbür yandan en ann dan bir kısun CSU milletvekilleri Schmidt hükümeü için gll , vensizlik degil güven oyu ve»ecekler. Strauss'un sijasa] gea misl v9 felsefesi, böyle manevralan kaldınr. Ancak Strauss geroski«ı hak övdü ANKARA (Omıhuriyet Bürosu) Türk Dil Knrumu onur üyest ünlü AJman Türkoloğıı Cottingen Ünivers;tesi öğretim üyesi Ord. Proî. Deçcrhard Doerfer önceW gtin TDK' da «Diller arasirda akrabalıkilistsisiıtfn kanıtlanmast için gerekli koşullar» konulu bir konuş ma yaptı. Doerfer konuşmasınm bsş!angıcıncla kurumun elltnci yılim kutladı. Proî. Doerfer şunUn söyledi: «Kunıluşunun 50. yıldönümflnde ve dll bayrammdan bir pün önce bana Türk Dil Kuru mımd» bir kontt«Tn» vspms «lanagi verildlği için büynk ta vano dnvmaktavım. Türk Dfl Knrumn •verviraftnde sayınnlık kazannııs bir blllm kurnlnşudur. AtatfirkHln açtı|i volda vp onun Ukelerl dofrultusunda Türk DU devrlmlnl yani Türk dilinin yabanrı diller ba«!nsından kurtulsrak batımsızlıeı kazanmasını bu lcu rnm (terçeklestlrmlştir. Bfi^lece çok guç bir İ5 başanlmiîtır.» Ord. Prof. Doerfer «Diller »rasındaM akr»bahk» konusun<Sa. incpl"me!erini anlattaktan sonra, «Ben Türkçenin Moftolc» ve Tüngfece lle »krah» olduk lan insncutda defillm» dedi. ü da çıkabülr. Çünkü 53 FDP milletvekılinden saçının su anda Genscber'e sadık kaldıgı bihnemiyor. tlk anda SPD'den aynhp sag partilerle KoaUsyotıa Kitroey* 18 FDP'H karşı çıkmıştı. Daha sonrs örgUt içinde ta tepkiler çok btiyudü. Psrtinln sol kanadı sağ koalisyon ıçin gerekli 23 oyun FDP'den çıkmayacagını ısrarla yineliyor. (P&rlannentoda Sosyal Demokratlann 216, CDU'nun 174, CSU'nun 52, FDP'nin 53 sandalyesi var.) Eger 53 milletT»fcilinden 23'u Dile parti yöneOtninln çlzpisınde kalmsmiîsa, bu h»rhaldp Genscher ıçın «^ dece hukümete ve parlmnentor» degil, FDP liderüeine de va da anlamı tasıyscak. Ve parlatnentodan çekllertic Alternaül Llste grubuna bıt» kacalt olan FDP, Alman siyasal yasamuıda anabtar konumu ka nndığı gUnlerl herhalde «Bir Tsmanlsr kattaldık* diye a n » catt. TDK üye sayısı 548'e çıktı ANKARA, (Cumhurlyet Büro•u) TDK Yönetim Kurulu. geçtiğimiz hafta Ankara'da yaptıgî toplantılarda kurum üyelertne yapılan basvurulan görüştü. Kuruma 14 yeni Uye alındı. Kurumun Uye sayısı 548'e çıkt). Yeni giren üyeler şunlar: Remzi Banax (Danışma Meclisl üyesi), Muıaffer KreııgU (Emeıtii TUmgeneral, Asken Ta rih ve Strstejtk Etud Dairesı Başkani), Emil Sevinç <I!kt>fjretim MÜIettişi), Bilal Şimşir (Dışislerı Genel Müdur Yarduncısı), Necdet Adabaf (DTCF Italyan Düi ve Edebıyatı Doçenü), Bedl Erdem (Talım Terbiye Kuruiu'ncla emekli Uye), Dr. tnsaı özünia (Hacettepe Üniversitesl Ingilte Dili vo Edebiyatı ögretim Üye Yard.). Prof. Dr. Suna Kfli (Boğaziçl Üniversitesi Öğretim Üyesi), Mflbeccel Tekln (TDK'ndan emeku, hukukçu ve dilci), Etem titük (yazar. emekli îlköğretim Mufetüşi), Bahatün Arık (MEB'ogı emekli Musavir Müfetüsl). Şahln •VenişehirUo|lu (Doç. Dr. DTCP Sistematüc Feisefe KUrsusU), Rasira Şimşek (Trabzon ÎTÎA Uzman Ögretim görevlisi), Osmsn Nnr! Poyrazoğln (emeklt türkçe ögretmeni). AtatürkHen ilk kez açıklanan belge TDK Başkani Prof. Şerafettin Turan, taınusması sırasmda, Atatürk'ün 1937'de Çankaya'daki sofrasmda geçen, blr konuşmasını da aktardı. Bu konusma metni Anıt kabir arsivînde iken. öbür belgelerle birtik te, Harp Tarihi Baskanîıgına alındı. Orada saklanıyor. Konusmaıun bir totokopist, TDK Başkani Prof. Şerafettin Turan'da bu lunuyor. Halen Harp Tarıhl Başkanlıgında bulunan bu belge, onun konuşmasından sonra, düzeltUmesinden geçmiş ancak yayımîantnamıs, konuşma baskası tarafmdan not edilmis bulunuyor. Girişte şöyle deniyor. «Dttn jece bay önderimlz Gad yaınnda. blr özel toplantı oldn. Orada bulunan değerll arkadaşlar genel konuşmalsr nterinde çok dnygulandılar. Sırasım getirdikçe (föntil lerlnin açıkhSı ile konuştular. Bu konu?malan Özenli btr arkad»;, kimse anlamadan yaa tle berk etti. Onlan blr sıra söyleyece ğlz. Şunun içiu ki hu söylevler öz Türk dlUnde s8ylenml«ilr. Ondan ba»tta bn söylevler çok gteel blr topl.tntunn açtk nlns»ı duvçuhınns urrundnr. Bamtım artıtr olarab da biraz sosyal, siyasaldır da.» Belgeye göre, AtatUTktln komışmaBmm bazı b&lUmlert şöyle: «...Birbiriylo konuşanlar, tanışanlar en sonunda sevtşir. Inunlar arannda sevgi yıkılmaz bir (emeldir. öyle temel iintünde yükselenler. erisir göksel anliyımlara. Ken dini bu »nl«vım(<j» pören TOk yimtaşları çoktur. tsteriı ki yiırtteslar tinv' Irnanevi'» hava içinde kucaklasınlar birbirlni. Cu Türklerin kocakiasrrosından dogacak sozii okşavan bir b^dir. (Ay). Buna bakan snalar bis çocuklanns der dl ki: «Bakın aydedeye, ytikselin verlnlzden» baktık blz dede ava. Aımraın uinîrdik ve buçün tııttuiıımuı y6n »yın yQxfindedir. Baktik ve öjçrrndik M, bn ay y&t durmadan hakadnrnr günese, «rttneş nedir bllelim. O dünyanm dönmezl. On» bakan Türk e;6IÜ kendinl orda görür onu yandı sananJar yançın» nfradılar. O yanınn söndiirüldii mü? Sorun bueün scvnm? Alevler çıkıyorken dünys denilen yerdeo' al«t ıçinde k*lan v« bsğiran ulu<üardan. Şlmdl ıtörüşellm Türk görüşü üstünd*. Ne dlyorlar acaba acuosal ymşayanUı? Uzuo (tSrüçnJelere sonuç yoktur •antns. Insan denilenlerhı istetrte blr olması, oon mmtm» ması knrtanr mı dünyayı? tst« tamlsrdır bugün katalpn yoracafc, dü?ünceler doğnracak, adamı ySlneltecek, ırflsteTecek sonılarBunlara cevap verenler parmskla gösterlle cek.» Ceza miryara çUanası fingörülüyor. Spor Toto Tekel maddelen ve şekerden alınan Istihsal vergilerinden el de edllen gelir, toplanı J37 milyar Ura dolayında. Sözkonusu gelirler, 2 trilyon «00 milyaruk bütçe ge llrterinln yüzde 5^'slnl olu« hıruyor. Yalnız cezalardan elde edüecek geürin Tîcaret, Gonçük ve Spor, Sosyal Güvenük, îçişlen Gümrük ve Tekel U» Çalışma Bakanhtı gibi BakaDİığın toplam bütcesinl karşüadıgı saptandı. < Bastarafı 1. Sayfada) lerine yakınlıic ya da uzaklıklanna göre ipe boncuk dizer gibi disnekt^yim. Bu denemelerimde dübügısi kurallanna, turnce disiplinine pek bai; li kalmıyorum. Bu şiirlerimde eylem (fiil) çok seyrelt ya da hiç yoktur. Varsa da bağımsw olarak vardır. Bu şiirlerim okunurken sözoükler, bır sinema şeridi UzerindeJn resimcikler gibi ark» arkaya atap gider\en uegişik bir sürsel tat yaiatmaktadır.» Daha önce ödfil kacaadauz mı? ödüllere bajvurdunnz nın? A. T. «Ben yansmaJara katılmayı Oteden beri aevertra. Kazanırsam karnosınl almıs çocuklar gibi sevinir, yitirirsem yaslı başh adamlar gibi karsılanm sonucu. Şöyle derim kendi k«odime : «ymnsmayı yitirdlmse o bah»ne ile yaühfnn şilrt kasandim ya..* Yançmamn islevinl salt aonucuyla düsünmem, bır bütün olarak görttrüm onu. Sözgelimi jransznaya ldtap bo. yutuyla kahlıyorsam. el vüsüne çıkacat şiirleriml yeniden gözden geçirmisimdir. Kimi Yüce: Sanat her r e de yeni bir aşı yapmısnndır. E, az kazanç mı bunlar? Yalnız bu konuda degü, insan isterse yaşamm her noktasında olumlu bir yan bulabİJ lir. Kendlmi umutsuzluga kap tırıp da yaratma istegimi Itörletmem.» Ödüller konosnnda geoel olarak ne düşünüyorsunuz? A. Y. «Bundan öncekl sorunuza verdiğim yanıttan vanşmayı, ödul kazanmayı s» natın tek amaa olarak gördügüm anlamı çıkanlmasm. Sanatın &macı yaşamı güzel^ leştirmek, dünyayı ınsan lehlne değisürip yasanilır duruma getirmektir. «Sanstm ftt>' zelle$tİT«nıeyec«ğt c a n a m yok tur . » yargısına yürekteo ka< Ulınm. ödul araaç degil, s» rsçtır. Hera dargellrll sanaU çıya (sanatçüar, doğustan dar gelirlidir) bir ölçüde de olsa maddi bir katkıda bulunur. Sanat tüketicisinin f.gisini sanatçuun yapıtlan flzerine cw ker. Kısacasj «anatçıyı de*tekleyıp özendlrirken •aost uretirninin artmasvna yardsncı olur. ödüle sanatın devletl diyasim geliyor bu noktad*. Ya da devletçiligiji TIP OGRENCİLERİ tlm yıluıda devlettn bu ko nuda ödenek ayırmaması nedenlyle gelecek yü uygulamaya glrecek harç öde mesi yüksek öğrenlmde okuyan öğrencilere büyük parasal yük getlrlyor. M11U Egitün Bakanugımn 2 yü önce İçin belirledlgl bedellere göre blle, ö* retlm kurumlarma ödenme si lstenen harç tnlktarlan yüksek dereceli blr memurun yıluk kazancının üstü ne çıkıyor. Yüksek ötretim kurulu gelecek yıl ögretim mallye tlnln beşte birlnl öğrencilerden abna karan verirse, 2 yıl önceki fiyatlarla bile öğrencüer, her yıl ortalama oîarak tıp'ta okuyorlarsa S40 bln, Veteriner Fakülteslnde 138 bin, Diş Heklmliğlnde 101 bin. Orman Fa ktUtesinde 87 bln, Ziraat Fakültesinde 60 bin, tnşaat Pakültesinde 55 bin. Eczacüık Fakültssinde 35 bin lira ödeyecekler. Milll Eğltlm Bakanlıgı1nın 1980 yılı fiyatlanyla, çe sltll fakültelerde öğrencilerto her yıl ödeyecekleri harçlar şöyle: Tıp Fakültesi: Ankara Tıp 260 bin, Antalya Tıp 400 btn, Hacettepe Tıp 180 bln, Trabzon Tıp 27 bln, A nadolu Tıp 1.3 milyon. tstanbul Tıp 131 bin. Edlrne Tıp 148 bin. Diyarbakır Tıp 300 bin. 19 Mayıs Tıp 255 bln, Ege Tıp 82 bln, Cumhurlyet Tıp 420 btn, Bursa Tıp 580 bin, Cerrahpaşa Tıp 149 bln, Çukurova Tıp 620 <Bastsnfı L Sayfad») bln, Atatürk Tıp 240 bln. Eczacüık Fakülteleri: An kara Kczacıük 41 bln, Hacet tepe Eczacüık 30 bln, ÎJtan bul Eczacüık 33 bin, Ege Ec zacılık 35 bln. Dis HeklmHgJ Fakülteleri: Ankara Dtşcllik 105 bln, Hacettepe 97 bin, îstanbul Discilik 45 bln. Diyarbakır Discilik 200 bln, Ege Dlşcülk 55 bln. Vetertner Fakülteleri: An kara Veteriner 91 btn, tstanbul Veteriner 91 bin. Fı rat Veteriner 91 bln, Bursa Veteriner 280 bln. Mühendlslik Bllimleri: Ra cettepe Mühendlslik 16 bln. ÎTÜ Gemi tnşaat 47 bln. tTÜ Elektrik 26 bin, tTÜ Maden 22 bln, İTÜ Maklne 43 bin, İTÜ Metorolojl 13 bin. ÎTÜ Maçka Elektrik 7 bin. Ege Maktna 67 bln, Ege Yer Biltalerl 37 bin. Çu kurova Mühendlslik 480 bin, Bursa Elektrik 109 bln, Bursa Mühendlslik 103 bln, tTÜ Yer Bilimlerl 23 bln. tnşaat Fakülteleri: KTÜ 77 bin. ÎTÜ 27 bln, Ege Ünv. 101 bin, tTÜ Mlmarîık 23 bin, tTÜ Müh. ve Mimaruk 43 bin. Ziraat Fakültetoi: Anka ra Ziraat 13 bln. Çukurova Ziraat 162 bln, 19 Mayıs Zi raat 35 bin, AtatPrk Ziraat 27 bln. Orman Fakülteleri: tstan bul Orman 87 bln, E?TÜ Or man 82 bln. Kimya Fakfllteleri: Hacettepe Kimya 37 bln, tstan bul Kimya 45 bln, ÎTÜ Klm ya 23 bln. (Bastarafı L Sayfadm) Program yapımcılığı dımı» da, sair ve yazar olarak d» tamnıyorsnnuz. Bug&oe dek çıkan kitaplannudaıı s&a e* «tlk şlir kitabım Sonbahar Duragı. Daha sonra «Atatürk* e Şiirler», «Salt Falk» ve «Bir öykü Ustası Sait Faik Abasıyanık> adlı Uci incelemem çıktı. Ylııe bir Atatürk şlirleri toplamı olan «BağnnsızUc Bekçisi», ve «Cnmhuriyefe Kan Verenler» var. Aynca Cumhuriyet, Akşam ve Dünya gazetelerinde dızt röportaj lanm yayıınlandı,» ödüle layık görülen progmmtuadan sö» eder mlsini*? M. A. «Türk DU Kurumu"nun Radyo va Televizyoa DUi ödülü «Kurtalns Savaşmda Ege» adlı programıma verüdi. On dört dizilik programın üÇ dizilik bölümüyle ödüle katıldım. 15 Mayıs 1919' da Yunan ordusunun Izmir'e çünsmdan başlayarak, deniaa döküldüğü tarih olan 9 Eylül 1922"ye kadar Ege yöresindeki kurtulu^ ve der ıni«iniy> Alptekin: Dilin balannı, bu savasa katüanlartn seslerinden ve anlatttkltr rmdan yararlanatak yansrtmaya çalıştnn.» nüzin özdesmesioe katfası ko nusundaki çabalan üzerine düsünctlerinizi açıklar m» DIZ? Dfl ivıo^flBiıUO KURBAN BAYRAMINIZI KUT1AR,İSLERİNİZDE BAŞARIIAR,AİLJE NİZESAGUK. VE MUTLULUKIAR DİLE. RİZ. M. A. DU çok önemll bir olgu. Bizler, demzdeki b* lık gibi, yasarken bu çok ö> nemli olgunun pek aynmın* da değiliz. Oysa her seyin bası dll. Konfüçyüs,«öncedü den başlardım,» demiş. Ben de bir büyük fW3lr'1TT|T7r!Ti. Dâ2 larca'mn çu dizesini anmak istiyorum: «Türkçem bezâm. aes bayrağnn» Türk Dü Kurumu"nun, dt> limizin özdeşleşmesinde, zenginleşmesinde büyült çabalan ve katkısı vardır. Atatürk'ün eseri olan bu kurum saten böyle olmak durumıındadır. Ama çok doğaldır ki, dilimlzin özdeşleşmesinde, yazarla» nn, ozanlann, gazetecüerin, aydınlann ve gençüğin çalışmalan da gözardı edilemes. EVETHAYIR (Baştarafı 2. sayfada) mamıştır. Sosyal devlet kagıt Ostünde kalmışttr. Ö7.gürlfikler sımrlandınlmış, özgür sendikacılık ağır bir tehdit aitına alınmıştır. Dünyanm hiç bir Anayuastnda bulunmayan lokavt Anayasa'ya aünuıısUr. Türk milleti bu düzenlemeler karsısında DM üyelerinin tamamının sessiz kaldıgını düsünmemelldir.» Bu yazıyı keslp saklayın. 1Ö82 yılının Kurban Bayramı'nda ulusumuza sunulan bir kaücı armağan RAMUKBANKtAS. (BasUrafı ı. Sayfada) dan ödül almıs oünak sevincimi daha da arttınyor, onurlandırıyor beni.» ı Ödül kazanan yapıtnuzla llgill neler söylerh? A. B. • Blr Gül Çocuk» üçüncü yapıtımdır. ö tokllere oranla daha yalm imgelerle kurulu, sevgiyi, dayanısmayı, Insancü değerleri savunan şiirleri icerlyor. Dogrudan blr çocuk yazını yoktur ama, çocuk duyarhgı vardır. Bu düşünceyle daha yalm bir dOle (dolayısıyla düşünceyle) oluşturulmuş şürlerimi blr araya getirdim. Bu yapıtımda küçük kardeşlerimin oranlannı küçümsemeden. ama onların kültürel btrikimlerinin yetersizügini de unutmadan daha yalm olmaya çahştım. Onların ağzından yaşamı (rdeleyen sorular aordum. Yanıtlannı yine onlarla birlikte vermeye özen gösterdim. Çocuk şiirleri dalında ödül aldığınıza gfire, genel sanat anlayısı dışında bir çocuk edebiyatmdan, çocak şürinden, çocuklar İçin ayn bir sanattan s5z •dJlmesml dogrn bulayor musunuz?.. A. B. • Çocuklar İçin de. buyükler İçin de yazümaz. Tnaanlar için yazılır. Yazarken, okurlann 7M ortalamasını da düşünmeyiz. Ne ki, insan yaşamı çeşitli dilimlere ayrüıyor. Çocukluk. gençlik, ya?lılık dönemleri gibU Bir yapının temeli neyse, insanın çocukluk dönemi de odur. Yaşamm karmaşıklığmı çözümlemek için en çok çaba verilen dönemdirçocukluk. Sorular ddnemidir. Çocuğun kültürel ko. numu, deneyimsizlikten doğan bir yetersizhği iç«rir. Yapıtunz çocuklara yönelikse (özellikle böyle bir «reginiz varsa) daha yalm olmak zorundasımz.. Onlan küçümsemeden. yaşamı yeniden tanıyonnuş gibi. omuz omuza olmak zorundasımz. «Bir Gül Çocuk» da, büyüklerin okuduğu dergilerde yayınlan mış şürler de yer aldi. N e ki bütün şiirler ortak bir paydada birleşti: Yalmlık.. Hiç unutmam. Nedim Gursel. «Çocuklar için hazırlanacak bir yapıta. Orhan Veli'nin bütün şiirlerini almalı» diye yazmıştı. «Çocuk yazını var raıdır yok mudur, varsa ölçütü. nitelikleri neler olmalıdır» gibi sorulara yanıt verebllecek bir Öneridir GÜrserinM..» Budak: Çocuklar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle