Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 il. toplumsal yaşamın gereksinimlertnden, özellikle üretim etkinliklerinden doğan, surekli gelişim gösteren, nesnel gerçeğin öğrenilmesi sürecinde düşuncelerinin ve duygusal yaşantilannm karşı' lıkh olarak n.niqtimın«., edinilmiş genel bilgllerin saptanıp korunmasına olanak veren söz imleri dizgesidir. Bu bakımdan, toplumcu duşünurler, düşunce tarihini, dil tarihiyle eşit saymışlardır. Dil tarihi, üzerine bilgi kurammın, diyalektiğin. "bilgilen me tarihinin', bütün bilgi alanırun kurulması gereken bir bilgi alaru olarak görünıjr. Her şeyden önce, toplumsal çalışmanın itkisiyle dofmuştur. Çaüşmanın gelişmesi, karşılüdı dayanışmayı, birlikte çahş mayı zorunlu olarak yoğunlaştırmış. bilinç, birlikte üretimin her kişi için yararını gbs termiş, toplumun bireylerinin birbirlerine daha büyuk bir yakmnk duymalannı sağlamıştır. Böylelikle, duşünceyle dil, ayrümaz bir birliklilik oluşturmuşlardır. Sesli dilin sözcükleri, düşüncenin kullandığı kav ramlarm özdeksel varlık biçimleridir. Terimler da sözcüJderin düşünsel içerüderidirler. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 23 EYLUL 1982 D Anayasa ve Düşunce Tarihi Toplumcu düşümirler, düşünce tarihini, dil tarihiyle eşit saymışlardır... Duşünceyle dil, aynlmaz bir birlik oluşturur. Şimdi dile el atmak isteyenler, toplumu kendi isteklerine göre oluşturmak isteyenlerdir. Vecihi TİMUROĞLU da geçen «karucuk* sozcügünu, bugün, kul lanmıyoruz. Oguz toplumusun o dönemdekl yaşamında, elde örulen şalvann at sırtında dizlenmemesi için 'dizcik'. surekli kı lıç sallayan birisinin pazularmın yorulmaması ve en kolay yaralanması olasılıgı bulunan kolun yaralanmaması için. 'karucuk'a gereksinim vardı. O dönemin toplumsal ekonomik yaşamına uygundur bu araçlar. Ama, bugun için gereksizleşmiş, bu yüzden de, dilde unutulmuş sözcükler arasına girmiştir. Seyyit Vehbi'nin III. Ah met'in ogullannın sünnet duğunündeki gör kemi anlatmak amacıyla yazdıgı Surname' de kullandığı Tcollu divit' nerede bugün? Boru biçimindeki kalemligi, mürekkep kabına bitişik divit'i kullanmadığımızd&n. terimi de kullanmaz olmuşuz. Demek, gerekli olan sözcükleri, daha dogrusu, toplumsal ekonomik yaşamımızda yerini koruyan sözcükleri kullanınz, geçersizleşmiş sözcükleri kullanmayız. «Düşuncenin daha iyi ilerleyebilmesi», «anlatınun bozulmanaa sı«, sağlıklı ve kolay» iletişim sağlayabilmek için, gerekirse yabancı sözcük de kullanılabilir. "Bilgisayar* varken, kimse 'oom puterl kullanmıyor. ama televizyon' yerine de *uzakgörü' demiyor. Demek. o sozcukler, toplumda daha kolay bir Üetişim saglıyorlar. Dil akademlsi kurmak lsteyenler. Turk ce'nin daha iyi gelişmesinl gerçekten iste6eler, varsm kursunlar. Ne ki, Ataturk'un ilerici bir tavırla ele aldıgı sorumı saptınyorlar. lftSO'lerden sonra, 1340 (1924) Anayasası'na dönüş yoluyla, toplumsal eko nomik gelişmemize ters düşen bir dil politikasını gördük. Dilde uhısallaşma, ilerici bir davranıştır. OzLesmeye karsı çıkanlar, 'millilih' adına hareket edince if karifiyor. «Türfeçe, 'fu'nu harfilayamıyor* dU yip «aldırıyortor. Bir Hilfo gölge sözlügü (linguistic potential)' yeterliyse, her dilden girmiş ve giren sözcük karşüanabüir. Boy lece de, toplumsal iletişim daha kolaylaşır. Zorunlu durumlarda, yabana sözcükler ya şamlannı sürdürecekleri gibi, yeni sözcükler de girecektir. Çunku, dil. toplumsal bir uründür. Türkler, Yakındogu'ya ve Ortadogu'ya geldiklerinde, yerleşik toplumlann toplumsal ekonomik yaşamlanndan daha gerilerde bir üretim biçimine sahiptiler. Bu yuzden. fethettikleri ulkelerin halklannın dillerinden etkilendiler, hatta gıderek, o dilleri. resml dil olarak benlmsediler. Bu durum kacınılmazdı. Tarihin akışım bilmeyenler. Selçukîu'yla Osmanhyı suçluyorlar. Oysa, belirll bir dilin belirll bir durumu, o dili konuşan toplumun bellrli toplumsal ekonomik durumuna bağlıdır. Böyle oldugu için, Türkler. Anadolu'ya yerleştikten çok sonra, Türkçe"yi resmi dil olarak benimsemişlerdir. Karamanoğla Mehmet Bey. 1277'de Moğollan. Konya'dan surüp çıkaracak denli guçlenmiştir. Anadolu'nun ekonomik gücunü eline geçirmlj tir. Tarihin o döneminde, Anadoln'daki ekonomik guçler ve pazar, Karamanoğlu'nun egemenlifeine girmiştir. O da, kendl dilinin dergâhta, berg&hta ve bazarda kcnuşulması buyrugunu vermiştir. Osmanb, ü ; kıtada yeni bir düzen kurdugundan, tarl hin o dönemlne uygun bir dlli kullanmışür. Atatürh. üçuncu bir 4ü niteliği gösU». ren OsmanUca'mn yerine Türkçe'yi geliftirmifUr. Çünkü, O, Anadolu'da, ulusal bir devlet hurmuştur. Ulusal devletin dili d» ulusal oîur. Kaynagmda, büyük bir guçlügu yenmiştir. Aşılmış bir guçlügün yeniden ortaya çıkanlması. hem de anayasa yoluyla ortaya çıkanlması. tarihin akışına da uymaz. 12 temmuz 1982'de. Prof. Sayın Afet tnan, Türk Dil Kurumu Kurultayı'nda, bir anısını anlatb. Aldıkactı'mn bu konuşmayı dinlemesini düerdim. Saym Afet Inan «aka demi konusu. o zamanlar da vardı» diye başladı sözüne. Atatürk, bu önerilere karşı çıkmış. «Bir ulusun dili, onun yaşamış olduğu ve yaşadığı gerçekligin dilidir» demiş. «Onu kimsenin dondurmaya hakkı olmadığını» savunmus. Türk Dil Kurumu'nun da böyle bir dondurmaya gitmemesinj önermiş. Derneklerle akademiler arasın daki farkı iyi görmüş Atatürk. Akademinin anayasa taslağındaki bicimitün teblikesi de burada idi. Devlet Başkanmca kırk kişi seçilecek. Bunlar, yaşam boyu sürdürecekler görevlerini. Toplumun belirli bir dönemindeki durumu, kendi durumlanyla kanştıracaklardır. Yapısal bir durumdur b a Oysa deraeklertn yaşamı belirli toplumsal durumlara uyumlu biçimde sürer. Bir zamanlar, «Esenlik istiyorsan Türk çe ögren» diye bir İran atalar sözu okumuştum. Üç kıta üzerinde, ekonomik ve politik yoğunlaşmasını başarmış Türk boy lannın egemenligi, her ulustan insanlann büyuk bir cografya alanmda, Turkçe bilerek dolaşmalannı * kolaylaştarmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda, özdeş ekonomik ve politik yogunlugu, lngiliz tmparatorluğu sağladıgından, tngilizce genişlemiştir. tngiliz emperyalizmine karşı, yurdunun bütünlüğünu, halkının bagımsızlıgım kazanmış Atatürk. siyasal bagımsızlıgını. başka uluslann boyundurugundan kurtaran Turk ulusunun dilinin bagımsızlıgını da sağlayacagmı söylerken, çok diyalektik bir düÇünuşu yansıtmaktadır. Başkaldıran her ulus. tarihsel varhgını, ülkesini kulturünü ve dilini, ezen ulusa karşı savunur. Dil. düşuncenin dolaysız gerçekliğidir. Sermaye güçleri, dile el atıyorlar. Niye? Kendl dogrultulannda bir toplum biçiminin oluşması. kendi yörüngelerinde bir siyasal gelişmenin yogunlaşması için. Bu, çok acık bir durumdur. Ve, anlaşılırdır. Ekonomik ve politik yogunlaşmayı, kendilerinin bilincinde sağlamanın en İyi yoludur bu. Billyoruz ki, her ulusal devletin anayasası, kendi devletinin resmi dilini saptar, ama dilin gelişmesini örgütleyecek kurumlara yer vermez. Yann. Türk yazarlannın önüne. «bu kullandıgın sözcük ya da terim, anayasaya aykındır. Anayasaya aykın sözcük ve terim kullanarak anayasal düzeni degiştirmek istiyorsunl» biçlminde bir suç getirüirse. hiç şaşmam. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıltkve Gazetecilik T^.Ş. adına NADİRNADİ Genel Yaym Müdürü MüesseseMüdürü Yazı işleri Müdürü Yazı Işleri Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü MizanpajYönetmeni TEM6kCk£R • ~ ^ HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALIACAR .ANKARA : .İZMİR : • ADANA : YALÇIN DOĞAN HİKMETÇETİNKAYA MEHMET MERCAN Aldıkaçtı Anayasası'nda, bir dil akademisinin kurulmasLtu öngören bir madde nin bulunmasına, dille düşünce arasmdaki blrlik açısından bakmak gerektiğinden, yazıya böyle başladım. Her toplumsal değişimde, bir dil sorunu dogmuştur. Toplumunu, tarihin ilerici akışmda yaraşır olduğu yere getirmek isteyen bütun devrim ci önderler, halklannın dilindekî gereksiz yabancı sözcüklere karşı çıkmışlardır. Çünku, gereksiz yabancı sözcükler. halk yıgınlanru bilinçlendirmede etkisiz kalırlar. Yığınlann benimsedigi her düşünce, zamanla, kafalarda özdeksel (maddi) bir güç durumuna gelir. Toplumlann itid ta rihsel güçleri, böyleco somutlaşır. Engels. Ernst Moritz Arndt'ın kitabı «Erinnerungen aus dem ausserenleben» dolayısıyla yazdıgı makalede. «0. dilimlzde. yerleşmemiş birkaç sözcüğün nasıl atılacaguu, z» rarsız olanlann oasıl aşılanacagını gOsteriyor. Düşüncelerimizin arabası. bir çok alanda. Almancayla, Franslzca ve Grekçe atlardan daha iyi çekiliyor» diyordu. Engels, bu yargıya. düşuncenin tarihini Inceleyerek varmıştır. Görmüştür ki, bir dilin tarihinde, toplumun belirll bir döneminde görülen bir sözcük ya da bir terim, aynı toplumun ilerleyen tarihinde kullanılmaz olmuştur. Örneğin, Dede Korkut Kitabı'n 9BtVİ8 ŞfFtERl * Istanbul Haberleri: Selahattin CÜLER Dış. Haberîer . Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULAGAY Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Avdın EMEÇ Magazın ; Yalçın PEKSEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: ŞahinALPAY Düzeltme: KonurERTOP BÜROUM KonurSokak No. 24/4Y«nl»«hlr ANKARA. Tel:1758 2517 5866ldare: Halll Zlya Bulvan No: 6S/3 İZMİR Tel: 254709131230 AUtürtc CtddMİ, THK Işhanr K«t 2/13 ADAMA Tel: 1455019 731 BasanvtYayan: CUMHURİYET Mafbaacıtık ve <5aze1ecî!:kT.A.Ş. TBrbocaiı Cad. No: S» «1. Cağalofln • ISTANBtL P £ u 24A tstanbul, Tel 20 9? 03 (5 bat) T A K V t M ~ 21 EYLÜL 1982 İMSAK 5.02 OÜNEŞ 6.44 ÖĞLE 13.07 IKİNDİ 16.33 AKŞAM YATSÎ 19.00 20.40 CVCT OKTAY AKBAL "Nerde Benim Kitaplanm? okurlarcSan. • Istanbul Milli Eğitim'de bir görevli 6 temmuz 1963 taribli g&zetenizde. tstanbul Mllli Eğitlm L Bölge Müdür Yardımcısı Süleyman Türker in, Bayrampaça Rıfat Canayakın 14 sesi Müdüru ile birlikte adımn diploma yolouzlugu olayına kanştıgı baberini okudum. Bunun üzertna 197$ oncesl yülannı ammsadım. Ben o vülarda Oruçgazi Ortaokulu'nda öğrfmdsi vellsi idim. Adı geçen Süleyman Gurbüz Türker, Oruçgazi Ortaokulu'nda ogretmen idi. Süleyman Gurbuz Türker ve yandaşı bir grup ogretmen o vülarda da sınav yolsuzlugu yapmakla suçlanmışlar. haklannda kovuşturma açümıştt. Açüan kovuşturma sonucunda Fatih tlçe tdare Kurulu bu kişller hakkında lüzumu muhakeme karan aknış ve Süleyman Gurbüz Türker ile arkadaşlan tstanbul Asliye Ceza Mahkemelerinda yargılanmışlardı. Sanıyorum gazetenizde S. Turker hakkında çıkan, tarihi sayrsı acıklanan M.E.B'mn «ögretmenlik yapamaz» karan bu olayla ilgilidir. Benl düşunduren. bakkında «oğ retmenlik yapamaz» karan olan bu kişinin bu dönemde ve tstanbul' da Milli Eğiüm Müdür Yardımcılığt gibi bir görev yurütmeaL Milli E^itim Bakanlıgı bu gibi kişller hakkında soruşturma yapmıyor mu? Ben blr yurttaş olarak durumu kamuoyuna ve yetkililere duyurmayı bir yurttaşlık görevi sayıyorum. Saygüanmla Eski bir velt Yirminci yuzyüın son yulannda araç gereci ile. çehme taşıma hayvanlan, matorlu bıçhılan ile bu in•arüann ormanlarda zararvna çahfmanrn Utemth hcrkunç bir hahtızhhUr. Uyarmak, yonlendirmek v© Mcim vermek, ülkemizin namuslu ay dınlanna ve yazarlanna düşuyor. Süleyman DÎNCtL Orman Yuhsek Mühendisi AMTALYA olumlu eylemlerine karşın. «Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlanndan birl kopmus demektir...» Erdal ÖZTÜRK • Î8TANBUL JŞGÂRANTtSt jlkokul merunlanna BEYAZIT Mithatpa«a C » d l 4 Tel 22 2106 BEYOGLU lstiklal Csd.877 Tcl:44 9011 Ortaokul ve Lise mezunlarına. • «Nedlr bo, beyaz üzerlne A\ı\\n\\ş slyah hârflerden; nedir ba, ses tellerinden çık&n ledaUrdan; nedlr ba, beytn hücrelerinde şekllleşen dflşünceden bir takımlanmızın karkusa? Bırakalnn yaran yazsın, feonuşan konnşsun, düşünen duşunstin. Blz de yazalım, konuşalım, dflşttnellnu» 1972 yılı ckiminde Metin Toker yazmıç bu satırlan! «Nerede Benlm Kltaplarım?» baçlıkü blz yazı... Parls'ten Uti kitap göndermlşler, M&cmdung üstüne ikl lnceleme yapıtL Aylar geçmlg, kitaplar yok. Arastırmış, meger Utaplar tatuklanmış! Sormu? soruşturmuş., hatta tstanbul Sıkıyönetlm Komutamna kadar çıkıp derdlnl anlatmıj. Bakmıs bulması olanaksız, Paris"teö bir arkadaçına yaznus, o Utaplan bir daha ödeyerek getlrtManc'm yapıtı «Komunlst Manlfestosu> ya da Hltler'in <Kavgam>ı okunamaz diye tutturanlara çıkışıyor, dlyor ki: cBlr memlekette lsteyen Komflnist Manifestosn'nn veya Rsvfam*ı toeeleyemeyecekse o memlekette bir kflltttr hayatının bnlnndnfn Iddla edllebillr ml?> Geçen gun paket postahaneslnden bir kâgıt geldl. Yurt dısından bllmlyorum nerden bir paket gelmlş. Gazeteden bir arkadaş gitti postahaneye. tki yüz lira almışlar. paket ictndekilerin Incelenmesl için Ankara'ya Emnlyet Genel Müdürlugü'ne gönderdiklerini söylemişler. Posta glderinl de benden alıyorlar! Neydi acaba? Kitap mı, plak mı, başka bir armağan mı? Klm yolladı. neden yolladı? Belkl de Aınerlka'da ya da Sovyetler'de, ya da daha başka bir ülkede yayınlanmıs bir antolojt bir yazın tarlhidlr. B e l ö de bambaşka bir çeydir. Şlmdl o pakettekller uzun uzun lncelenecek. bana ne zaman gerl gelecek, hem de saglam gelebilecek tni? Geçen gün bir haber okndum: Şalr Arlf Damar kitap yüzünden üç ay hapse mahkum edilmlş. Bir şalri üç ay hapse mahkum ettlrecek güçte kltabı merak ettlm doğrusu! Yasalara göre evlnlzde yasak kltapları bile bulundurabilirslnte. Ne var ki o yasak kitabı çoğaltmak. yaymak yasaktır. Birden çok bulundurmak da... Arif Damar Suadlye'de cYeryüzu» adlı bir feitabevl lşletirdl. Sonradan yasaklanan bir kltaptan evlnde bir kaç adet kalmış. bir yanda unutulmuş olabllir. Kitap almak, obumak. heie hele yazmak büyük bir suç mu? Nlye okuma yazma Bğretiyoruz ulusumuza? Niye durmadan yOksek ögrenlm okullan açıyoruz? Nlye herkes okusun, aydınlansın Istiyoruz'? Okumadan, yazmadan. dOşunmeden, dünyada neler olmuş bitmlş. neler olup bitmelcte diye oftrenmeden <aydınhk> bir toplum yaratanak olur mu, olabtllr ml? Bakın Metta Toker bile kızmış. dayanamanus kaleme sanlıp «Nerde Benim Kitaplar?» diye Sıkıyönetlm Komutamna kadar bütün sorttmlulardan btlgi Istemiş. Harflerden. seslerden. düştlncelerden kuşkulanmanın anlamsızhtını belirtmekten kendinl alamaraış. Yazısmın bir yerinde bakın ne diyor: «Dflnyanın ber flniversltesinde o yayınlar oIranur. Niçin her ünîvf<vsiteU marksist. komünist, anarşist, nibilist olmaz?» «Kübiztn hakfemdaki kitapl&r Küba'dan bahsedlyor sanıldıktan sonra!.j Böyle şeyler olacaktır diye yazmış 1972'de Metin Toker... Aradan on yıl geçtl. şlmdi 1982'deylz. Kafa değlştl mi? Hayır kafa yine o eskl kafa! Kitap yasaklamak, toplatmak, o kitabı bu kitabı yasak saymak. yazarlan Adalet önüne getirmek, suçlamak... Hepsi hepsl olup bitmekte... Yurt dısından gelen paketler hele kitapsa. plaksa gözaltma alınmakta: şu benim gümrükteki paketin başma geldiğl gibi... «Gerçek yolgösterici bllimdir» dtyen Atatürk, sank) bu toplumdan çıkmamış. bu topluma sestenmemiş!.. BlHm dedlginiz. kitapiarda bulunur. havada uçan kuş degildir. ne de serln blr esintidir Kitaptır. kitap!.. Bin kez yazdim. galiba bln icez daha yazacagım bunlan... Yazimı Metta Tofcer'ln yazısmdan su sözlerle bitlreylm: «Blr de, "yasaklayın, yasaklayın. yasaklayın dfye tepfnenler. <wkın kendl yeter»İ7»kleHn5 sflylüyor olmasmlar? Çflnkft hazreaerin sepetindeki oamogun kalîtesi ortada da...» Biz okula gitmeyelim ml? JŞOLANAKLARL KADIKÖY AUryolKttsdiH C«d.No:8 Tel 3611 50 # Kadrosuzluktan mağdur oluyoruz ... Orman köylüsü zararına çalıştırılmamalı Eğer ormanlann ve içinde yanlarm yok olmasını istemtyorsah, emekçilerin haklanru almalanna set çehen anayasalann, yasalarm yamnda değil. çağdaf v« insanca hoşullarda hah ve özgurlüklerin aranmasma açıfe oian anayasalann, yasalann yamnda yer alalım. Ülke duzeyindeki öbür Işçilerin durumun dan da kötu durumda kalmış bu orman emekçilerinin çıkacak olan Tanm . Orman tş Yasası içinde ya da dışında bu unutulmuşluklannı göz önüne getirerek davrarulmasmı, yasalann işletilmesini sağlayalım. MPM, geçen yılın sonunda Ankara' da bunun guzel bir örnegini bir se minerle verdi. Milyonlarca Insanuı ve en değerli dogal kaynaklanmız dan olan ormanın sorunlanna yavın organlannda. parlamentoda, sağlıklı yaklaşılmasma çaba harcayalun. Ülkenln okumuşlan, yetkilileri. söz sahiplert, ormanlan salt piknik yapılan. yaban hayvanlanmn bannağı bitmek tükenmek bilmeyen, surekli kesim yapılıp. odunu. tomrugu satılan. yakılan yerler olarak gormemeli. OrmanlanmıZı içinde yaşıyan ve orman köylüsü sayılan (10) milyon dolaymda insanla bir bütün olarak değerlendirmeli. Orman emekçilerinin ama kooperaüfler. ama sendikalarda bilinçli çağdaş örgütlenmelerle bir araya gelmeleri sağlanmaİL Arastırmalar salt Işveren kurumlannca deÇıi w<. ı ^pn'^ı^(f^ıa^ ve kooperatif lerce de yapılmah. Ormanlann ancak içindeki Insanlarla birlikte birbirlerine yararh olarak var olabllecekleri gözonünde bulundurularak araştırmalara girişümeü. 1982 mall yıhnda yururlüğe giren ek göstergeler her nedense Sag lık ve Teknlk Personela maaş karşuığı olarak ödenmekte, egltim ve ögretim hizmetleri İle din görevlilerine kadro karşılığı olarak ödçnmektedlr. Bu durum b«n ve benlm durumumda olanlar için tam bir baksızlık olduğu aşikardır. Şöyle ki maaşlan 3. derece 4 5 6 7 kademelerde olan çoğu 27 • 28 29 30 31 yılını bu kutsal hizmete verenlerin kadrolan 4. derece olduğundan bu haktan kadrosuzluktan yararlandınlmıyor. 22*2324 yıllık olanlara 3. derece kadro bulunuyor da bizlere ni çin bulunmuyor? Yoksa bir suç mu işledik bir hata mı yaptık? Sayın Milli Eğitlm Bakanımız mayıs 1982'de Bursa'da öğretmenlerle yaptığı konuşmada bu ay için de (mayıs 1982)'de durumun düzeltileceğini. kadro verlleceğlni beUrttiği halde unuttular mı? Mağdur durumdakileri bakan düşünmezse kim düşünür kim uğraşır. Bir ohur . BURSA • Tiyatro çalışmalarımız engelleniyor Ben tstanbul Pertevniyal Llsesi son sınıfta okuyan bir öğrenciyim. Toplumun gelişmesinde önemli etkenlerden biri olan tiyatro sanatının yazılması için okulda üç yıldır uğraş verenlerden de. Okulumuz bir çok eğitim yuvasının sahip olmadığı bir salona ve tiyatro sahnesine sahiptir. Üç yıldır birçok arkadaş bu hazır ortamı kullanarak bir oyun çıkartma çabasındayız. Buna karşın tüm çalışmalanmız sonucunda karşjnızdakiler, engellemek amacını güdenler okul eğitmenlerimiz çoğu kez. Neden? Bu soruyu sormak yıllardır derslerimizden, yaşamımızdan zaman vererek büyük özveri ile çahşan kişiler olarak hakkımızdır kanısmdayım. Kendl yazdığımız oyun. lardan, Türk tiyatrosunun örnek eserlerine değin yaptığımız uygulamalar olumsuz sonuçlarla noktalan dı bugüne değin. Bugün bir çok arkad&şımız oku lumuzda yapamadıklannı belirli tiyatrolarda oyuncu olarak gerçeklej tirmekte. Ve utamyoruz Atatürk'ün 100. doğum yılı nedeniyle oluşturulan tiyatro şanliğine geçen yıl olduğu gibi bu yıl da katılamadıgımız için. tnsan yaşamını. duygulannı, İs temlertni kısacası Insanı sevmeyi öğreten üyatroyu her şey» karşın benimseyemeyen kişilere sesleniyorum, nasü oluyor da g\ nçlerl başıboslukl«n ile •ucla.vabiUvorsunuz Yoğun bir çahşma sonucu olarak E.Ü.'nin Diş Heklmliği Fakulte«i"ni kazandim. Dlyecekslnlz kı, «Bize ne?« Evet ama işin içinde lş var. Eğer dikkaünizi çekmişse E.O.' nin kayıt için gerekli belgeleri arasında emniyetten alınacak İyi nal belgesi de var. tşte işin İçindeki iş bu. tyi hal belgesL Bu belge nasü ahnır? Efendim, valilOt makamına blr dilekçeyle baş vurulur. Oradan sizi postalarlar emnlyete. Emnlyete gidilir. Müdür muavinl dilekçeyl hiç okumadan basar Imzayı gönderir genel bilgi toplama burosuna. Gidersiniz bilgi toplama burosuna. Burodaki polis memuru dilekçeyi şoyle bir okur. «bftyle bir şey veremeyiz» der. Siz okulun llle de istediğini söylersiniz. Burodaki memur dışarda beklemenizi ister ve en az iki saat beklersiniz. Sonunda çağnlırsınız. Memur dilekçeyi elinize tutturur ve «oku» der. Dilekçenin arkasına daktiloyla bir şeyler yazmıştır. Okursunuz. «Bilmem kaçına yasanın bilmem kaçıncı maddesine göre böyle bir belge veremeyiz.» Sakin bir vatandaşsınızdır. peki dersiniz. Diger belgeleri toplar gidersiniz okula. Fakat, bu belge eksik olduğundan kaydınız yapıimaz. Tekrar gerisin geriye gidersiniz em niyete durumu anlatırsınız. Taoii ki güzelce bir paylanırsınız. Bu kez tekrar dilekçeyle baş vurursunuz. Verilen yanıt yine aynidir, «veremeyiz» Cinleriniz tepededlr. «Biz okula gitmeyelim mi kardeşim?» dersiniz, aldığınız yanıt, «bana ne be» olur. Oraya sorarsınız, buraya sorarsuuz, sonunda müdür muavinlne gitmeniz tavsiye olunur. Gidersiniz, müdür muavinine, durumunuzu anlatmaya başlamadan, bir taraftan sizi paylarken, diğer taraftan da odayı terketmeniz için eliyle işaret yapar. Yukanda anlattıklanm hayali bir öykü değildir, Balıkesir Emniyet Müdürlüğü bizden lstenen bu iyi hal kağıdmı vermemektedir. Baş ka illeri bilmiyorum ama, Balıkesir li öğrenciler bu belgeyi alamamaktadır. îlgilileri gazeteniz aracılığıy la uyarmanızı bekliyoruz. Saygılamnla. Mehmet 1Ş1KTAŞ BALIKESİR intertecnica Ud. VEDEK PARÇALAR v» TAfllM P.a BOX 8, PAOLAMAJ.TA. GEMİ İNŞA SANA9Tİ İÇİN MAKİNALAR! CattrpDlar Cummtnı Fİ«t»a»seyFergu»onD«uttAlU»Ch«lm«r» Intetnatlonal vh. ISTANBUL Bayram günleri yurdumuzun her yerinda okuyabileceğiniz gazete ISTANBUL BAYRAM GAZETESIdir. İlân vererek yüksek tirajından yararlanablleceğiniz yegâne gazete, ofset baskıll İSTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir. Adres: Gazeteciler Cemiyeti CağaloğluISTANBUL Tel: 22 1222 225408 2G8046 TEŞEKKUR 30 EylUl 1982 Pazartesi gunü yaptığı başanlj bir Msaryen amelisatıyla tazuraz KTVILCIM'a bir fcardeş, bizlere DOLUNAY'ımızı kazandıran Göztepe SSK TTa.5tp.nfl. «i Doğum Servisi doktorlarından, Sayın Op. Dr. Sevin KANTAŞ'» Asis. Dr. Seher Kaya'ya, Amely. Hem. Saliha Kalın'a, Anest. Uzm. Seniye Özel'e, Hemşire Mestıde Güner'e, Ebe Ayşe Dikmen'e, Nöb. Hem. Aysel Konar'a, Melek Gümüş'e va başta Suna Bagdaçiçelc, Şaban Dag, Mustafa üluçay, Sınna Uludogan, Meral Armutçu olmak Uzare tüm servis personeiine teşekkürlerimizi sunans. ^ecla TEZİN T&mer TEZtN # Ruhsat olduğu halde su verilmiyor Üsküdar Örnek Mahallesi Esatpaşa semtine belediye geçici ruhsat verdiğî halde sulanmıa hiç akmıyor. Sulanmızın ruhsat verilmesine karşın akmaması bazı kişi lerce engelleniyor. Ruhsatia birlikte verilen sulanmız kısa sürede. muhtarla işbirliği yapan memurlar tarafmdan kesildi. Lübnanlılar gibi susuz yaşıyoruz. Semt sakinlert olarak bizle'i dııvriu?u bunlar. Yetttililer lsln üstune giderse, bu işin gerçegi ortaya çıkar ve bl2 de tstanbul kentinde susuz yaşama zorunda bırakümaktan kurtuluruz. Üsküdar Örnek Mahaüesi Eıatpa?a semti iaklnleH Kıralık Daire Aranıyor Yeni evlenecek. çahşan çift için 12.000 TL'ye k » dar kiralık daire aranıyor. Tel: 228997 SATILIK Isveç design ve yapımı, meşe kaplama, 1^0 X 0.80 m ebadında çalışma + daktilo masasıyla birlikte 3 adet 2 X l m. ebadında kitaphk satüıktır. Muracaat: 68 46 43