Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 7 AĞUSTOS 1982 eni Anayasa taslağımn açıklanmasıyla blrlikte, değerlendirmeler, bir tartıçma çerçevesi içinde de olsa, başladı. Doğal olarak, bir ülkenin Anayasası yalnızca «uzmanlar», «ilgililer» ya da «yetkililer»ce değil, tum yurttaşlarca tartaşılarak oluşturulur. Bu, özelliklo bugunün Türkiye'sinde gecerli çunkü. Anayasa'nın atanmış danışmanlarca hazırlandıgı bir ülkede. o Anayasa ile yönetilecek halkın tartışmalara aktif bir biçünde kH*|l|n^'gı daha da zorunludur. Y Taslak'taki Güvensizlik TASLAKTAKt TEMEL ÖZELÜK «TEPKİ DEĞİL «KORKU»DUR. ULUSAL HALK OYUNA, ULUSAL İSTENÇ'E DUYULAN GÜVENStZLİKTİR. dır. Bu açıdan bakınca, bu Taslak lcrayı değil, Türkiye'nin düzenini güçlendirmek halk oyundan korumak endişesinin acık iz lerini taşımaktadır. Böyle olunca da, doğal olarak. yurttaşın yaşam özgürlüğünün bile nasü smırlandınlabileceği konusunda epeyi uğraş verilmiştir. Bu Taslak, ekonomide devletin ve emekçilerin özel sektörce. yönetimde ise seçilmiş kişi ve kurumlann atanmış organlarca denetlenmesini, sınırlandınlmasını öngörmektedir. Bilinmelidir ki, bu Taslagın bir ileri adımı, Cumhurbaşkanı'nın TÜSÎAD ve TÎSK tarafuıdan, milletvekiUerin de Cumhurbaşkanı'nca seçilmesidir. Taslağı hazırlayanlar, bütün bunlan düşünüp bulmuşlardır da, yaptıklan işin tehlikeleri üzerinde pek dunnaımşlardır. Aşın yetkili bir Devlet Başkanı ile seçilmiş bir hükümeti karşıkarşıya getirebilecek düzenlemeler. sonunda, elde koruyacak hiç bir şey kaL mamasıyla sonuçlanabiUr. Bunun acı bir örneği bugün Lübnan'da görülmektedir. Sömürgeciler tarafından hazırlanan Lübnan Anayasası. işverenlerin çıkarlannı koruması için Devlet Başkanı'nı yalnızca ekonomik açıdan egemen olan Maruniler arasından seçilmesini öngörmüştür. Buna karşıhk. Başbakan'ın da Müslüman olması yazıhnıştır Anayasa'ya. Yoksul, ve giderek nüfusun çoğunlugunu oluşturan, Müslümanlann seçtigi Parlamento'dan çıkan Lübnan hükümeti ile Cumhurbaşkanlan arasmdaki anlasmazlıklar. bükümetin etkisizleşmesi ve düzeni korumayı amaç edinen güçlü Devlet Başkanlan. sonunda, Lübnan'ı bu hale getirmiştir. Şimdi tartışma başlamıştar. Ve kimsenin kuşkusu olmasın, Türk halta bu tartışmayı banş içinde ve özgürce sürdürecektir. Türkiye'nin bugünkü koşullarmda gerekli olan özgür tartışma ortamının yaratılabilmesinin önkoşulu ise, 52 sayıh bildirinin kaldınlmasıdır. (Nofc Bu yazı, 52 sayılı bildirinin kaldınlmasından önce yazılmıştır.) Bir Avcı Oyküsü Bir köy varmış... Ormanın eteğinde. Adı: Avcüar Köyü. Köylü nafakasını avcılıkla sağlarmış. Tavşan, bıldırcm, keklik, domuz, tilki, kurt. ayı. geyik. ne rasgelirse avlayan köylüler, kuşaktan kuşağa avcılıkta ustalaşmışlar; uçara kaçara attı mı gözünden vuranlar çoğalmış Ama içlerlnde biri vaı aış ki ustaların ustasıymış; attı mı vurmadığı olmazmış. Bir gün nasü olmuşsa olmuş, düşünde peygamberi görmüş ustalann ustası. Hazreti Muhammet Efendimiz dlyormuş U: Bundan böyle canlı bir yaratığa sakın ha sllah kullanmayasın... üstalann ustası: Hayırdır inşallah, dlye uyanmış, gözlerinl uğuşturup gördüğü düşü yorumlamaya çalışmış: bir anlam verememiş: ne var ki emir emirdir; ertesl günü köyftn kahvesine varan üstalann usta« geceleyin gördüğü düşü anlatıp demiş kl: Artık elime silah almayacağım; bir daha tüfeğe el sürmeyeceğime yemin ettim. Köylüler: Yapma, etme, silahsız avcı olur mu?... Hem acından ölürsün avlanmazsan... Avlanacağım... Nasıl?... Tuzakla.; Usta avcı sllahını rafa kaldırmışr ormanm ötesine berisine tuzak kurmaya başlamış. Blr gün, on gün. blr yıl, on yıl. derken orman tuzakla dolmuş. Ustalar ustası tuzaklann yerinl billyor; ama tuzaklar çoğaldıkça şaşırmış, aklı kanşmış, adım atarken tedirgin oluyormuş. Gel zaman git zaman. günün birinde ormanda dolaşırken ayağı kayan ustalar ustası tepesl aşağı derin blr çukura düşmemiş mi? Hemen öteslnl bertslnl yoklamış; bereket çıkik kınk yok: sonra çevresine bakınmış: karanlığa gözlerl auşınca ne görsün, Tuzağın içinde blr de ayı var. Usta avcı korkmuş. Ayı ürkmüş. Ustalar ustası düsünürroüş: Ya bu ayı beni paralarsa?.: Ayı kaygılanırmış: Ya bu ustalar ustası beni öldürürse? Avcı ile ayı koca çukurun dibinde bir süre kimıldamadan durmuşlar. Ustalar ustası sonunda hayvanm kendinden çekindiğini anlamış. Bunun Uzerine blr çare düşünmüş.. Koca ayıya önce dizini sonra omuzunu gösterip anlatmaya çabalarmış: Gel koca oğlan, önce dlzime, sonra omuzuma bas da bu tuzaktan kurtul. • Köyun genç avcılarından birisl oradan geçiyormuş; merak etmiş: tuzağa bir bakayun demiş; ama bakınca ne görsün? Ustalar ustası avıyla işaretleşiyor. Gözlerine lnanamamış; ne var ki hemen tüfeğini aşağıya uzatıp ustalar ustasir na bağırmıs: . Hey usta, tutun da seni yukan çekeyim.. oiroaaaaaz. • ,. * t r Neden? ' T '•"].' Silaha el süremem, yemlnliyto. • • ." ^ • • ..f """ Pekl. ne işaret edip duruyorsun koca oğla; ca? Omuzuma bas da bu çukurdan çık, bu tuzaktan kurtul diyorum... Yahu usta. bu ne ters iş? Ters Iş değil oğlum! ben bu ayıyı kandırıp onun sırtına basıp çıkmasuıı da bllirto: ama on yıl içinde ormanı öylesine tuzakla doldurdum ki en sağlam yer burosi... Haluk GERGER «yasama sürednin yavaş yurünîesi»nden kaynaklanan bir tepki nihayet Senato'yu kaldınn Parlamento'nun süratle «iş çıkarma»sı arzusu toplanma ve karar alma çogunlugunu düşürür, vs... Dolayısıyla, yenl Taslakta egemen olan düşünce 1961 Anayasası'nın simgelediği özgürlükçü demokratik rejünin bazı teknik hatalannı, ya da aynı rejimin algılanan «istikrarsızlık»lannı düzeltmek. gidermek değildir. Bu nedenle, yeni Taslağı, dar ve gerçek anlamıyla bir «tepki» metni olarak görmek doğru değildir. ^ Yeni Taslakta belirgra olan. «tepki» değil, korku'dur. Doğal olarak, «korku», temelde, güven3İzlikten kaynaklanır. tşte, Taslaktaki temel özellik, özgür halk oyuna, ulusal istence (iradeye) duyulan guvensizliktir. Taslagın kaynağı budur. Dolayısıyla da ulusun özgür istenciyle Turkiye'yl yönetme hakkını elde edecek olan kisi ve kurumlardan, daha şimdiden duyulan korku Taslağa egemen olmuştur. Halktan ve onun özgür seçimler sonunda belirecek istencinden duyulan korkudur ki, başta Cumhurbaşkanlıgı olmak üzere, çeşitll kurumlann yaratılmasıru, temel bak ve özgürlüklerin de, onlan anlamsızlaştıracak biçimde, sınırlandırılmalaruu getirmiştir. Bu biçimiyle Taslak, özgür halk istencinin askıya almması demek olan «ara reÜm»i kurumsallaştırmaktadır. önce, Cumhurbaşkanı, TRT Genel Müdürü'nden, Merkez Bankası Başkanı'na Anayasa Mahkemesi üyelerine dek bir atama yetkisine sahiptir. Dolayısıyla. halkın seçtigi Parlamento'nun hükümetinin en doğal ve temel yetkilerinden en önemlileri elinden alınmakta, yargı da bağımsızüğını büyük ölçüde yitirmektedir. Atanmış Devlet Danışma Konseyi üyelert. milletvekili yemini etmekte. mületvekili dokunulmazkğına sahip olmakta ve anlaşüan, Cumhurbaşkanı'na verilen «seçilmiş Parlamento ve bükümeti devlet adına sınırlama, denetleme» tşlevi İçin getirilmektedirler. O kadar ki, MilUGü venlik Kurulu'nnn kuruluşu ile ilgili 134. maddede Devlet Danışma Konseyi Başkanı'na, Başbakan'dan önce yer verilmektedir. Tek başına yapbğı işlerde yargı deneömi dışında tutulan ve sorumluluğu olmayan bir Cumhurbaşkanı, aynca, seçilmiş TBMM üyeleri dışından da Başbakan atayabilmekte. bu Başbakan'ın kurduğu hükumete güvenoyu vermeyen Meclisi ise foshedebilmektedir. Seçim sonuçlanndan korkup, «ara rejim» tasarlayanlara böyle bir olanagı insanın akhna ancak korku getirir. özet olarak. bu Taslakta lcra yetkisi seçilmiş kişilerin elinden alınmak Istenmektedir. özgür seçimlerde kimlerin seçilecegi de şimdiden bilinemeyeceğine göre, asıl «"üvensizlik halk oyunadu; asıl korku özgür halk iradesindendir, özetle halktan Kannnızca, bu arada, ilk yapılması gereken, Taslaga egemen olan düşüncenin öncellkle saptanması olmalıdır. Bu, bir anlamda, Taslağın ruhunun ortaya çıkanlması anlamına gelir ki, maddeler ve genel olarak içerik ancak bundan sonra sağhkh bir biçimde değerlendirilebilir. Turkiye'de hemen herkes yenl Anayasafnın bir tepki Anayasası olacagı düşuncesinde birleşmekteydi. Nltekim, Taslak açıklandıktan sonra da bu yönde görüşler ileri süruldü. Komisyon Başkanı ise, «tepki» kavramını yumuşatarak «1981 Anayasası'ndaki boşluklann dolduruldugu bir Taslak» kavramını ortaya attı. «Tepki» kavramuu çok geniş bir biçimde ele alırsak, Turkiye'do özgürlükçü demokrasiye. bir başka deyişle, balkın kendi kendini kendi özgür iradesiyle yönetmesine tepki duyanların varlığı tarüşılmaz bir gerçektir. Bu anlamda, tepki duyan çevrelerin görüşlerini genişce yansıtan bu Taslak da bir «tepki» metnidir. Ama, yalnızca bu anlamda bir tepkidir sözkonusu olan. Yoksa, yeni Anayasa Taslağı teknik bir takım yasal mekanizmaların oluşturduğu bir siyasal rejime, yine teknik bir takım yeni eklemeler getiren ve siyasal rejimin özune dokunmayan bir metin değildir ve dolayısıyla da ek düzenlemeler anlamında bir «tepki»yi içermemektedir. Asıl anlamıyla •tepki», belirli teknik düzenlemelerde kendini gösterir. örneğin. ftfcıckı Piı Tasarınm Düsündürdükleri • Av. Güney DİNÇ tzmir Barosu Başkanı nayasa Komlsyonu'nca hazırlarup kamuoyuna açıklanan tasan, oldukca düşündürücü ve umut kıncıdır. Bu tasan, tek sözcükle c.Türk Toplumuna yaraşır...» bir Anayasa önerisl değildir. Birçoklarınca söylendiği gibl «Tepki Anayasası> olarak değerlendirilmesl bile olanaksızdır. Anayasa yazımı, bu lşle görevli kurullarda yer alanların, kişisel görüşlerini dilediklerince kamuya benimsetebilecekleri özel bir uğraş alanı değildir. Anayasa yazımmı üstlenen uzmanlar, toplumsal eğilimleri, çağın gerekliliklerlnl doğru saptayıp, bunlan, hukuk tekniğinln sağlayacağ» mükemmellik içinde bir araya getirebtldiklerl oranda başanya ulasabilirler. Ancak böylesine özenli bir çalısma, özde ve biçimde basarüı bir yapıt ortaya koyabilir. Oysa sunulan tasan. dlliyle. lçeriğiyle, getirdiği ve kaldırdığı kurumlanyla, bir Anayasa tartışmasma kaynaklık edebllecek olgunlukta bulunmamaktadır. Bu sonuca vanlmasında, çeşitll toplum kesimlerinden gelen öneti ve yanıtların, ciddiye alınıp gereğince değerlendirilmemesinin de önemli payı olduğu görülebümektedir. Toplumlar, soluk alıp veren canlı varlıklardır. Bu sx)luğun kesilmesi, bireyleri karanlığa, karamsarlığa iter. Kendi özünden gelen yaratıcı hğından ahşageldiği özgürlük ortamından yok sun kılınan bir halk, ekonomide olduğu kadar, bilim ve düşün yaşarmnda da gelişme gösteremez. Suskun bir toplum yaratmak, gelecek için güvence değildir. Sorunlar yoğunlaşıp giderken, bu konulardan söz edilememesi, çözümsüzlüğün kurumlaştırılmasından başka bir anlam taşıma yacaktır. Oysa sunulan tasan, toplumsal dengeyi oluşturacak yerde, tüm çağdaş llerlemelere sırt çeviren, Türkiye'nin Anayasal gelişme çizgisi ile temelden çelişen, kendi içinde blle tutarlı olamayan bir eğilimi ortaya koymaktadır. Yaşanılan acılı günlere yeniden dönülmemesi, geçmişin yaralarınm sarılması, kınlan onur lann onarılması, genç ve gelecek kusaklann ya şama ısındırılması, toplumun yenl Anayasadan beklediğl özendirici istemler arasında önemli bir yer tutmaktaydı. Geleceğin banş ve sevgl tohum larının serpildiği, Önyargılardan arındırılmış, adaletli ve dengeli bir uzlaşma umudu, birçoklarınca bu ta&anya bağlanmışta. Oysa açıklanan biçlmiyle komisyon önerllerl düş kırıklığının da ötesinde, umutsuzluk ve karamsarlık yaratmıştır. Tasannın sağlıklı bir tartışmaya temel oluşturacak olgunlukta bulunmamasj ve kısa zamanda onarılmasının olanaksızlığı karşısmda, ulusca çözümü güç bir durumla karşılaşılmıştır. Ana yasalar, olağan koşullarda sık sık ve kolayhkla değiştirilebilen kurallar olmamaktadır. Yakın geçmişin acı veren anılannın gelecekte de yaşan maması ^macıyla tasarlanan değişikliklerde ya nılgılara düşülmemesl içln, nedensellik Uişkilerini doğru saptamak gerekmektedir. Hangl olaylar Anayasa'nın yetersizliğinden doğmuştur ve ylne hangi olaylar Anayasa'nın buyruklannın gereğince yerine getirilmemesinin ürünüdür. Bu ayrımın en doğru biçimde saptanması, geleceğin toplum yapısının sağlam temeller üzerine döşenmesl İçln zorunluluk taşımaktadır. Kaç kişllik lşyfrinde grev yapvlabileceği. sendika üye ödentilerinin nasıl alınacağı gibl bir lş yasasında bile bulunmayacak ay nntılara Anayasal geçerlik kazandırılması, tüm iyimserliklerl silecek kadar katı ve yanü bir bakış açısını simgelemektedir. Ve elbette neg on bln kişi geçmişte suç işledi diye yurttaşlan, önceden sanık koşullannda gören bir hukuk anlayışı kendislne yönelen haklı eleştiriler karşısında boggörülü ve duyarh kalmak başarısmı gösterebllmelidlr. Bu tasarıyı okuduktan sonra, klşlnln aklnıa lster istemez şu soru gelmektedir. Sunuıan tasannın ya da aym düzeydeki blr benzerinln yflrürlüğe konması için henüz işlevini tamamlamayan 1961 Anayasası'nın devreden çıkanlmasmın yaran nedir? Buna ne gerek vardır? 1961 Anayasası'nı büsbütün ortadan kaldıracak yerde. şimdllik geçlcl blr Anayasa ile çoğulcu Demokratik düzene geçiş koşullarmın oluşturulması ve Anayasa degtşlkliğlnln toplumun bütün kesimîerinin temsll olunduğu kurul lara bırakılması yeni blr yaklaşun olarak değerlenrllemez mi? Türkiye çok zaman yitinniş bir ülkedlr. Bunun bedelini yasayan kuşaklar ödemişler, ödemektedirler. Dileyelim ki gelecek kuşaklan da. yaşam boyu mutsuzluğa itecek. işin tçlnden çıkamayacaklan lablrentlertn karmaşasmda bocalamaya tutsak kılmayalım. A Tüıkiye Iş Bankası KültikYayınlanndan Kttapseveriere^ ErenköyKitapSahşMagâzar şimdi %25 özel indirimyapıyor! S aym kitapseverler, yayınlarımızı daharahatve her zaman yakınınızda "bulabilmeniz için Erenköy Mağazamızı açtık. öğretmen ve öğrencilere tanıdığımız %25 indirim imkânmı, şimdi bu açılış nedeniyle kısa bir süre için bütün kitapseverlere tanıyoruz. Yayınlanmızın tümünü, 15 Eylül akşamma kadar %25 indirimli olarak alabilirsiniz. Erenköy Mağazamıza gelin, Iş Bankası Kültür Yaymlan'yla zengin bir kitaplık kurun. Cumhuriyet SahiblrCumhuriyel Matbaacılık ve Gazeteciim T.A.S. adma NADİR N ADİ Cenel Vav«n Müdürü HASAN CCMAl Mıiessese Miidürii „... EMİNE UŞAKIIGU Ya/ı Işlerı Müdürü OKAY CÖNENSİN • Yazı iîleri Müdüf Yardımciii AHMET KORULSAN Haber Merkezı Müdürü YAIÇIN BAYER MizanDai Yönetmeni ^ . . ^ ^ . M . . ^ . ALİ ACAR voMkJtiUn • Y A I C I N DOĞAN , ANKARA : L Kitap Satı; ğ BağJar Caddcsı, 296/4 Erenköy Istanbul İŞ BANKASI KültürYaymlart TORKIYE • J2MİR • ADANA ! : • HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN SERVtS ŞEFLEH» Isîanbul Haberlerv. Selahattin GÜIER . Oı> Haoe^p» Crgun BAICI • Ekonomı Osman UtAGAY • Vurt Haberlerc Bdrbaros GENÇAK Kültür Aydm EMEÇ Magazın. Yalçın PEKSEN Spor Mehmed TEZKAN Arastırm* Şahin ALPAY Oü/eltmtr Konur ERTOP BÜROUVR % Konor Sokak t»o. 24 ı 4 Yeni$«htr ANKARA Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 Atstürk Caddesi, T H. K Isham Kat 213 ADANİ Tel: 14 55019 731 Halil Ziya Bulvarı No: 65/3 İ2MİR Tel: 254709131230 Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matöaactlık ve Ga2etecllik T.A.5; Halkevi Sok. No: 39 41. Cağaloğlu İSTANBUL P K.: 246 »st£.nDut. Tel: 2097 03 (5tıat) Gösterl nurrıuvı Bir oyın en seçkın ürunlerını sjnan derqı VEFAT Merhume Sitare Ağaoğlu ile Merhum Ahmet Ağaoğlu'nun oğlu; Merhum Mehmet All Müniı Babaoğlu'nun damadi; Merhume Tezer Taşkıran ile merhum Abdurrahman Ağaoğlu'nun. Süreyya ve Gültekin Ağaoğlu'nun kardeşi; Suna ve Mete Taşkıran'm dayısi; Neriman Ağaoğlu'nun sevgili eşi; Tektaş. Mustafa Kemal ve Sitare Ağaoğlu'nun babasi; Ahmet ile Ferial Ağaoğlu'ntm büyük babasu SanatRöportajı Ödülleri veriyor... Son katılım tarihi 25 Ağustos 1982.. Aynntılt bilgi GÖSTERI'de Deneme ve TAKVtM SAAAET AGAOGLU rahmeüne 7 Ağustos 1982 İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKlNDl AKŞAM YATSt 3.59 6.00 13.19 17.13 20.18 22.04 6/8/1982 cuma sabahı Hakkın muştur. kavuş YetenekU Çocuklara ve Gençlere Ağustos sayısı çtkiı Dağttıanızdan isteyiniz. Cenazesi 8.8.1082 pazar günü Teşvikiye Camii'nden öğle namazını müteakip kaldınlacak ve Feri'töy Aile Mezarlığına defnedilecektir. Merhuma Tann'dan rahmrt dileriz. DUYURU Konservatuvara girmeyi düşünmez mlsiniz?., KONSERVATUVAR GÎRÎŞ SINAV1ARI tÇtN Muammer Sun yönetlmlnde hazırlama derslerl verilir. ^ürk muslkisl, Batı musiklsi, Bale, Şan, Tlyatro. 64 10 «0.. AtLESİ