25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 9 Calışanlar... Sorulan... Sorunlan... 3»>X*X#X»X!VXV**X"X'X'N»AVX'XS*Î"X*X»X'X*XV 2167 sayıh Yasa üzerine 20 Temmuz 1978'de Cumhurtyet Gazetesi'nde çıkan yazımızda bu konuya değinerek «HAYAT KADINLARI. Bu yasa »e sosyal bir aşama yapılmış, hor görülen, tüm güvenceden yoksun hayat kadınlan sigort a kapsamına alınmıştır. Hayat kadınlan da bundan böyle tüm sigortalılarin yararlandıkları haklardan yararlanmış olacaklardır. Sanınz sosyal bir yara bir dereceye kadar sanlmış olacaktır» diye yazmıştık. Sorulannızı içtenlikle yanıtlıyoruz. Basın Ahlak Kurulu kurulmasî önerisi benimsendi (Baştarafı 1. Sayfada) şunun yapılamayacağının belirtildiğini ifade ederek, «Maddedeki artı ve eksiler sıfıra dönuşmektedir. Kimseyi kandıramazsmız. Bununla demokrasinin temelleri tahrip edilmektedlr. Bunlar, toplumun yansıma araçlarıdır. Bu araçları tah rip ederseniz. kimseyi kandıra. mazsmız. Basın, sendlkalar ve benzeri kuruluşlar, demokrasinln araçlarıdır» dedi. Önergenin lehinde konuşan Mehmet Akdemir ise, ekonomik hayatı etkileyecek haberlerin yasaklanması karşısında, gelecekte hiçbır ekonomi yazarının yazı dahi yazamayacağını söyledi. Usul hakkında söz alan komisyon üyesi Feridun Ergln, metnin bazı yerlerinde yayım, bazı yerlerinde yaym kelimesinin geçtiğini, bu düzelt meyi yapmak için komisyonun maddeyi geri alması gerekeceğini bildirdi. Ergln, kuşaklar boyunca basm özgürlüğünün öz leminin çekildiğini de hatırîattı. Görüşmelerden sonra maddenin geri ahnması yolundakl Evliya Parlak tarafmdan verilen önerge reddedildi. Daha sonra Zekal Bayer'in «Ekonomik hayatı etkileyecek gerçek dışı ve zamansız haber lerin önlenmesi» ibaresmin değiştirilmesine ilişkin önerge okundu. Söz alan Bayer, «Ekonomik hayatı etkileyecek haber dersek basının ekonomi say falarını ortadan kaldırmak lazım» diye konuştu. Önerge üzerinde konuşan Aydemlr Aşkın, ekonomik haberlerin yazıl masınm daha serbest olmasını, haberin erken verilmesinin ga^etecilerin büyük başansı olduğunu bildirdi. Basm hürriyetine maddenin yeni bir baraj getirdiğini belirten Ayhan Fırat ise, güçlü bir devlet yaratılmak isteniyorsa, bunların düzeltilmesi gerektiğini, yann seçim sathı maüinde ilk hatibin bunlan değiştireceğini söyleyeceğini belirterek maddenin yeniden gözden geçirilmesini istedi. Önergenin aleyhinde konuşan Muzaffer Ender. «Basın demek, gazete satacağım diye, ahlak ku rallannı bilmemezlik değildlr» diye konuştu. Bazı basm organlarmda, çıplak kadın resim lerinin kocaman, devlet adamlarımn reslmlerinin küçük verildiğini eleştiren Ender, basm özgürlüğünün, sansasyon İçin satış için olaylan tahrif etmek olmadığını sözlerine ekledi, Bayer'in önergesi oylanarak dikkate alınması benimsendi. Daha sonra Beşir Hamitoğnlları'nm maddenin birinci fıkrasmda yeralan «RadyoTV ve sinema ya>inlannın izne tabl olması» cümlesinin kaldınlması yolundaki önergesi görüşüldü. Söz alan Hamitoğullan, siyasi iktidarlann daima basmı avuç lanmn içine almak ve onlan sindirmek istediklerini savundu ve «Bu maddeyle basm sus tnrulabilecektir» dedi. önerge .lehinde konuşan Feridun Güray, basının kendi hallne bırakümasını istedi ve «Onu toprağm altına sokarsanız, oradan da fısıltılar geüncye başlar» diye konuştu. Bu madde üzerinde kar şı oy yazısı bulunan komisyon üyesi Ahmet Tan ise, maddenin suçu belirsiz hale getirdiğini, suçun kanuniliği prensibinin ortadan kalktığını belirtti. önerge aleyhinde konuşan Mehmet Hazer, basm özgürlüğünün kutsiyetine inandığım, getirilmek istenen smırlamalarm hakkm kullanılınasmı sağlamak olduğunu ifade ederek, «Tasanyı, haklan özgürlükleri kısıtlamakla suçlamak haksızlıktır, insafsızlıktır» dedi. Görüşmelerden sonra Hamitoğullan'nın önergesine Aldıkactı, sadece ikinci fıkranm dikkate almmasma katüabileceklerini söyledi. Yeni bir usul getirilerek önergenin birinci bölümü oylamp reddedilirken, ikinci bö lümünün dikkate alınması benimsendi. Enls Muratoğlu ve arkadaşla nmn devlete ait gizli bilgiierm gizli sırlar şekUnde düzenlenme siyle ekonomik hayatı etküeye cek haberlerin önlenmesi ve gençliğin zararlı akımlardan ko runması ibarelerinm metinden çıkarılması yolundaki önerge okundu. önerge sahibi Muratoğlu, gençliğin zararlı akun ve davramşlardan korunmasının flu bir ifade olduğunu, bu lfadenin somutlaştınlması gerektiğini söyledl. önerge lehinde sözalan Fikrl Devrlmsel, «Geçmişte duyulan bir tepki ve öf. ke maddelerin tanziminde görülüyor» dedi ve şunlan ekledi: «Vatandaşlar kumar oynuyor diyen basın değil ki. Bakanın snyledlğini basm tabll ki yazacak. Tasanmn birinci fıkrasm da Szgürlükler verüiyor, 2. fık rada özgürliiklerin içl bosaltılıyor. Bu boşaltma demokrasinin özünfi zedelemektedir. Bu hür basmı ortadan kaldırmaya yöneliktir. Hür basm olmadan demokrasi olamayacağma Inanıyorum.» Maddeye karşı oy yazısı bulunan komisyon üyesi Feyyaz Gölcüklü. Haberlerin ya yayımmdan önce kontroı edilebileÎLAN KARTAL 1. SCLH HUKUK HAKİMLİGİNDEN 1982/523 îst, Kartal, Aşağı man. Hane: 631,cilt: U01/08, Sahife: 08 de kayıtlı bulunan Raslm ve Menevşe'den olma 13.2.1964 D.lu mahcur Hakan Teker'm, MJCnun 369 mad. gereğince naclr altına alınmasına, Yine ajTiı yerde nüfusa kayıtu ve Hamen, Kartal, Soğanlık, Topçamlar sok. No: 21 de ikamet eden, Taş'dan ve BelgUzar'dan olma 1930 D.lu, Menevşe Teker vasl olarak tayln edilmlstir. ilan olunur. 17.8.1982 B:8787 ceğini, veya yayımdan sonra denetime tabi tutularak yasaklanabileceğinl bildirdi. Gölcüklü, yayımdan önce önlenmek ıs tenmesinin sansür olacağını, bu nun da yasak olduğunu söyledi. Sözalan komisyon sözcüsü Prof. Şener Akyol, yeni bir san sür çağı açmak istemediklerini, komisyonun maddeyi düzeltici önergeleri dikkate alacağım bildirdi. Enls Muratoğlu ve arkadaşlanmn önergesi oylandı ve dikkate alınması benimsendi. Daha sonra Necdet özdoğan'ın ikinci fıkranm yeniden düzenlenmesi yolundaki önergesl görüşüldü. Sözalan Cahit Tutum, basm özgürlüğü kıskacınm giderek daraltıldığmı bildir di. önergenin aleyhinde konuşan Recai Baturalp ise, bakanlığı zarnanında sigara ve çay ko nusunda yanlış haberler verildl ğinl ömekleriyle savundu. önerge lehinde konuşan îbrahim Göktepe ise, «Basm hu memleketi yönetenlerin özel hayatıyla tabi ilgilenecektir. Her vatandaş seçtiği klmselerin yedi sülalesini araştınr» diye konuş tu. Komisyon Başkanı Aldıkactı, basmm çok nazik bir konu olduğunu, Baturalp dışında konuşanlann basmm savunucusu olduklannı söyledi. Basmm ki şilerin özel hayatıyla ilgili hakaretamiz yazılar yazmaya hak kı olmadığını savunan Aldıkactı, bugün bir gazetede tüyler tirpertici bir haber gördüğünü söyledi. Sonuçta 26. madde, dik kate alınan önergelerle birlikte Komisyona geri verildi. da Atatttrk vardır Lütfen sözlerini düzeltsin» diye bağırdı. Eryılmaz İse, «Ben islm zikret medlm. Yarası olan gocunur» şeklinde konuştu. önergenin lehinde konuşan Ozer Gürbüz sosyal barışı kalıcı biçimde kurmaya geldiklerini belirterek, demeklerin siyaset yapmalanna karşı olduğunu söyledi. Derneklerin siya setle değil kendi sorunlanyla ilgilenmelerl gerektiğini bildiren Gürbüz gelecek siyasal iktidarlar zamamnda derneklerin îçişleri Bakanlığmca kapatılmasına karşı olduğunu söyledi. ANAYASAYI ÇtGNEYEN İKTİDAR Komisyon adına konuşan Aldıkaçtı dernekler ile ilgili mad de üzerinde komisyonun titizlikle durduğunu anlattı. Dernek lerin 1630 sayılı kanunda bu maddelerde ve anayasadakl sınırlamalann tümünün bulunduğu, buna karşın bu sımrlamaların anayasaya niçin konul duğunun sorulduğunu hatırlatsn Aldıkactı şunlan söyledi: «Kanunlar gereğl glbi uygulanabilseydl 12 Eylüle geluunez dl. O zaman ki yönetlcller ksnunlan uygulamamışlardır. Ye. ni anayasayı hazırlarken unutmamamız gereken olaylardan en vahimi açık blr hükmün bir lktldar tarafmdan engellen mesîdlr. Bu memleket devlet güvenllk mahkemelerinl kurmu yorum diyen iktidarlar görmüş tür. Anayasalan uygulamayan Iktldarlar karşısında yasalarda ki hükümlerl anayasaya getlrmek ve iktidarların gözlerine çarptarmak istedik. Pervasızca anayasa hükmünü çiğneyen iktidarlara karşı bir daha anayasaya karşı çıkmamalan için bu hükümlerl getirdik. Sizlere PolDer, PolBir'den değil ünlversite clvannda gördüğüm bir olayı anlatacağım. 18 mart 1977 veya 1978 yılmda İstanbu] Üniversiteslnden polis güvencesinde çıkan öğrencilerin arasma bomba atıldı. Beş öğrencl öldü. Bunun üzerine öğrenci derneklerl hareketi protes to edeceklerlni söyleyerek rektörden izln aldılar, aradan bir saat geçmeden ellerlnde Büyük adayı güzelleştirme, esnafları koruma derneği glbi derneklerin pankartlannı taşıyan kişiler üniversiteyi doldurdular. Toplantıyı düzenleyenler başkaydı gelenler ise daha başkay dı. Bunlar kendilerine yarduncı dernekler oluşturmuşlardı. Işte olay buydu» Aldıkactı İçişleri Bakanlığının gelişigüzel dernek kapatamayacağını. bu kapatmada Danıştay yolunun açık olduğunu be lirterek sözlerini şöyle sürdürdü: »Derneklerin kapatılmasım Îçişleri Bakanlıgma verdik, zira mahkemeler senelerce siirüyor, mahkemelerde demeklerin belgeleri kayboluyor. Onun için bu düzeni getirdik sllahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri ve ka mu görevlilerinin derneklere glrememeleri de Avrupa sözleş mesinden alınmıştır.» Aldıkactı, önergeye komisyonun katılmadığını da bildirdi. önergenin dikkate alınması genel kurulda kabul edilmedi. YılmazŞİRAL BEN «BİR HAYAT KADSMIVIM»: SORU: Buraya neden düştüğümüzu, hangi şartlar altında çalıştığımızı yazmıyorum. Tüm gelenev kadınlarını ilgilendiren aşaftıriaki konulan açıklamanızı bekliyorum. 1 Genelev kadınlan sigortalı mı? 2 Sigortalı olduğumu nasıl öğrenirim? 3 Sigortalı değilsek nasıl islem yapabiliriz? (İstanbul Genelevinden bir kadın) YANIT. 11 Temmuz I978"de yürürlüge giren 1 216? sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesî «1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nda belirtilen genel kadınlar da bu kanun hükümlerine tabidlrler. Bu kimseleri çalıştıranlar bu kanuna göre işveren sayılırlar» demektedir. Yasa sizin dumraunuzda olanlan 11 Temmuz 1978'den geçerli olarak SSK sigortalısı saymış. işverenlerlnizi de sizleri SSKVa bildirmekle yükümlö kılmıstır. 2 Sigortalı olup olmadığınızı Sosya) Sigortalar Kurumu tstanbul îhtiyarlık Bölep Müdürlüfeü'ne basvurarak öğrenebilirsıniz. 3 Sigortah olmadığınızı öğrendiğinizde durumu bulunduğunuz bölge Jle ilgili Sosyal Sigortalar Kurumu Beyoğlu Bölge Müdürlüğü'ne bildiriniz Tüm hayat kadınlarının kurtulmasını yürekten dileyerek. ledi. Komisyonun da kabldığı bu önerge genel kurulca reddo dildi. Derneklerin îçişleri Eakanlan'nca kapatılabilmesine ilişkin fıkranm metinden cıkartılmasfr nı öneren Evliya Parlak, İçişleri Bakanlannm ilerde bu yet* kiyî kullamrken ister istemez, dernekleri politikaya sokabileceklerini söyledi. Önergenin le« hine konuşan Prof. Aklf Erginay, derneklerin îçişleri Bakarunca kapatılmasım mahzurlu bulduğunu bildirerek, demokra si açısından faydalı olabilecefc dirneklerin gelişmeslnin engel* lenebileceğine dikkat çekü. Fahri öztürk, derneklerin mahkemelerce kapatüması halinde bUyUk zaman alacağım bildirerek îçişleri Bakanlığı'oc* derneklerin kapatılmasmın devlet etkinliğini sağlayacağmı ifa de etti. Komisyon adına eörtiş bildlren Aldıkactı, Evliya Panak'ln önergesine katılmadüdanm bil dirdi. Önerge Genel Kurul'ca reddedildi. Bu sırada Aldıkaçtz, faaliyetden alıkonulan demeklerin kapılarmm mühtirlenip mühürlan meyeceğine ilişkin blr soruya. şu yanıtı verdi: «Aslında kapınm mfihflrten* mesi blr güvence a n etmiyor, daha sonra mühür açılıyor. Îçişleri Bakanı, dernek kapa* tılmasmda, denetime tabidir. Blr taraftan parlamento, bir taraftan Damştay denetbne tabidlr. Bu uygulama Fraosa'da bnlunmaktadırj» Anayasa Komisyonu tiyesi Feyzi Feyzioğlu, derneğin mahkeme karan olmadan îçişleri Bakanlarmca kapatılabilmesinin zararlı olduğunu söyledi. Yalnız bugünler için değil yan n için de geçerli olabilecelc bir anayasanın hazırlanmasını isteyen Feyzioğlu, îçişleri Bakanlannm dernek kapatırken tarafsız davrananııyabileoeklerini dile getirdl. Bu madde konusunda muhalefet şerhi bulunan Feyyaz Gölcuklü, derneklerin îçişleri Bakanları tarafmdan kapatılmast nı yararlı bulmadığmı bildirdi. Feyzi Feyzioğlu'nun önergesinia dikkate alınması reddedildi. Önerge sahibi Remzi Banaz, 33'üncü maddenin 6'ncı fıkrasında kamu hizmet görevlilerinin dernek kurma haklanna başka bir sınırlamalar getirilmesine ilişkin hükmün kaldınL; masuıı istedi. Bu hükmün memurlann seslerini duyuramaması, yan yana gelmemesi anlamını taşıdıgını anlattı. Banas Aldıkaçtı'mn Silahlı Kuvvetler, Kolluk Kuvvetleri mensuplanna getirilen sınırlamalann Avrupa sözleşmesinden almdığını söyleyerek bu sözlesmede kamu hizmetlilerine de bir sınırlama getirip getirilmediğini sordu. önerge lehine söz alan Cahit Tutum, kamu hizmetlilerinin, dernek kurma haklanna başka ca sınırlamalar getirilmesinin fevkalade tutarsız olduğunu belirterek, «Kamu hlzmetlilerint böylesine şüpheci bir tavnn anayasaya alınması memur hukuku Ue uğraşan bir kişi olarak bana çok hazin sreldl. Ancak, totaliter ttlkelerde oUbiIir. örneğin NazUer dönemlnde Hitlerci GençUk Derneglna girmeyen memnr yükselemezdi. Bu tutum bir milyonn aşkın kamu görevlislne ltlmatsızuktır» dedi. Önergenin aleyhinde konuşan Ferda Kurtoğlu ise, fıkranın memura doğan güvenslzükten değil kamu görevlisinin kamu görevi ile bağdaşmayacak derneklere girmesini önlemek ama cıyla anayasaya konulduğunu ileri sürdü. Kürsüye gelen Prof. Aldıkactı, Cahit Tutum'un kendilerinl Nazilere benzettiğini öne sürerek, Anayasanm Nazi partisinin kurulmasına elverişli olmadığı. nı söyledi. Aldıkactı, «Bizi Kazi partlslse benzettijine göre kendi kendlme Tutum'un serraayesl tükendl dedlra» biçiminde konuştu. Bunun üzerine kendisine sata şıldığı gerekçesiyle söz alan Ca hit Tutum, «Aldıkactı, biz diyor, onlar kimler?» dedi. Bunun üzerine Aldıkactı yerinden kalkarak kendisl adına konuştuğunu söyledi. Tutum ise, Nazi partisinin tek kişi olmadığını belirterek, «Aldıkactı'nm blzl Nazi partisine benzetti ithammı yanlış bir telakki olarak kabul edlyorum. Nazi partlsi tek kişiyie özdes ohnadıgma göre ithamım Komisyon Başkamna yönelik değil» dedi. Demokratik toplumlarda kamu görevlilerinin dernek kurma dahil birçok özgürlüklerden yararlandığını anlatan Cahit Tutum, «Bu yasaklamanm totaliter rejimlerde örneğin Nazi* lerde olduğunu» yineledi. Tutum, «bu tür sımrlamalarm da mokratik ülkelerde kabul edile meyeceğini» belirterek «memur lara getirilecek kayıtlann yalnıa ca hizmet gerekliliği için oUnast gerektiğini» sözlerine ekledi. Daha sonra Komisyon'un kata madığı önerge oylanarak, reddedildi. Dernek kurma özgürlüfU baslığım taşıyan 33'ncü madda de dikkate alınan önergelerle birlikte Komisyona geri verildi. Görüşmelerüı tamamlanmasın dan sonra Başkanveklli Kitepçıgil yann saat 10'da toplanılmak üzere birleşimi kapattı. Filistin (Baştarafı 1. sayfada) AP ajansmın Beyrut'tan bildirdığine göre, dün öğleye doğru 400 kadar Filistinli gerüla, arkadaşlannın ve Beyrut'lu müslümanların büyük göste rileri arasmda 13 tane kamyonla limana gelerek, kendileriru Kıbrıs Rum Kesimi'nde Larnaka'ya getirecek olan Bum gemisi «Sol Georgiossa bindiler. Lübnan ve Filistin bayraklannı taşıyan gerillalar, kendilerini alkışlayan halka «zafere kadar devrim» diye bağmrken, bir yandan da silahlarını havaya boşaltıyorlardı. Beyrut'tan daha sonra aynlacak olan gerillalar da arkadaşlarını havaya ateş açarak ugurladılar. Bu arada halktan çok sayıda kişinin ağladığı göze çarpıyordu. VVALİD JUMBLAT AGLADI Gerillalan ağlayarak uğurlayanlar arasmda solcu müslümanların lideri Walid Jumblat'ın bulunduğu da göze çarptı. Otomatik süahı ile havaya ateş ederck gerillalan selamlayan Juınblat, gözierinden yaşlar akarak çevrestodeki gazetecilere döndü ve «Bu tarihimizin, Lübnan tarihinln en acı anlarindan biridir.» dedi. Jumblat şöyle devam etti : «Arkadaşlanmıza, mflttefiklerimize ve kardeşlerlmize veda ediyoruz. Filistinli savaşçılar ABD ile tsrail'e meydan okudulâr». Gerillalar Rum gemisine binerken, limanda sabahleyin gelen Fransız Lejyonerleri ile birlikte Lübnanlı askerlerin de 3er aldıklan görüldü. Gerillalar, Larnaka'dan uçakla Ürdün ve Irak'a gidecekier. ARAFAT'IN RESİMLERt Gemiye binmek için kamyon lardan inen gerillalann Yaser Aralat'ın resımlarinı taşıdıkları görüldü. Gerillalar Arafat için çarpışmaya devam edecek lerine ilışkin and ıçtiler. EBU RlYAD'IN KOıNUŞMASl FKÖ'nün Astceri Büro Başka ru Ebu Biyad (Salan Halaf) ay rılmakta olan gerillaiara bltaben yaptığı konuşmada «Devrimimlz devam ediyor. Sonuna dek birlikte olacağız» dedi. Ebu Riyad bundan sonra gerillalann ellerini sıkarak kucaklaştı ve onlara başan diledi. Ayrılan' bazı gerillalaruı yaralı olduğu da gelen haberler arasında. AP, bir gerillanın başımn sargılı, diğer bir gerillamn ise bacağımn bandajlı oldufiuniı bildirdi Sudan hükümeti, ülkesine 400 Pilistinli gerillayı daha kabul edebileceğini açıkladı. Sudan daha önce 600 gerilla kabul edebileceğini duyıırmuştu. Ülkeye gelecek gerillalann Scndi kentinin dışındaki kamplara yerleştirilecekleri bildirildi. Meis adası civannda Türk karasularma giren Kuay adlı Yunan yatı yakalandı. Balık avladıklarım Ueri süren yat kaptanı Paneyotis Taleglas (45) ile yattaki Avustralyalı Antohy konfes (58) sevkedildikfari mahkemece tutukJandılar. Diğer turist kefaletlc serbest bırakıldı. G YUNANYATITÜRKSULARINAGİRDİ 27.28. ve 29. maddeler Genel Kuruj «Bilim ve Sanat Hürriyeti» başlıklı 27. mad deyi oylayıp kabul ederken, ba sın hürriyetiyie ilgili 28. madde «Düşünceyi açıklama ve yay ma hürrlyetini» düzenleyen 26. maddeyle dolaylı yönden ilişkısi olduğu için komisyona geri gönderildi. Üzerinde önerge verilmeyen «Süreli ve süresız ya yın hakkı» ana başlığı altındaki 29. madde tasanda olduğu şekliyle benimsendi. «Basm araçlanmn korunması» başlıklı 30. maddeye geçildi. • İKİ İŞÇİ İŞKAZASINDAYARALANDI İstanbui'da iki işçi iş kazasmda yaralandı. Kartal'daki Celpas Demir Çelik Fabrikasında çalışan Selahattin Savun'un (40), sağ ayağı ezildı. Çağlayan Diilgar sokakta ise aliminyum doğrama atölyesınde sol elini matkap makınesine kaptırarak parmagı kopan 13 yaşmdakl Zeki Dama SSK Okmeydanı Hastanesine kaldınldı. ATATÜRK INKILAP VE İLKELERİ Bekir Tunay'ın 33. maddede demeklerin hangi hallerde faaliyetten alıkonabileceklerine ilişkin f ıkraya Atatürk In kılap ve ilkelerinin konulmasını isteyen önergesi görüşüldü. Önergenin aleyhinde söz alan Ahmet Senvar Doğu Atatürk In kılap ve îlkelerinin her konuya girdiğmi beurterek şöyle de di: «Bir devre geldi kl lozıl dernekler Atatürk ilkelerinden ha reket ettUer. Atatürk inkılapla rmı bir TöbDerin nasıl yozlaş tırdığım biliyoruz. Böyle her maddeye koymakta fayda yok» önergenin lehinde konuşan Fikrl Devrimsel ise, «12 Eylül harekatı Atatürkçülüğe dönüş !se Istisman önlemek için Atatürk inkılap ve ilkeleri konulsun» dedi. Fuat Azgür ise buna gerek bulunmadığını söy £ AFGAN MÜLTECİLERİNE TÜRKÇE KURS VERİLECEK DM'de kabul edilen (Baştarafı 1. Sayfada) Bu maddede yer alan genel sınırlama nedenleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidirj» MADDE 16 KtŞtNİN DOKUNTJLMAZLlGl, MADDÎ VE MANEVİ VARLlGl: Herkes yasaroa maddi ve manevi varlığım koruma ve geUştirme hakkına sahiptir. Tıhbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışmda kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz. Rızası olmadan bilimsel ve tibbi deneylere tabl tutulamaz. Doku ve organlan alınamaz. (Tasandaİd, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz rızası olmadan bilimsel ve tibbi deneylere tabi tutulamaz ve organlan aunamaz biçimlndeki hükmün yerine.) Kimseye işkence ve ezîyet yapüamaz. (Tasarıdaki kimseye işkence yapılamaz htik.. ... münün yerine) Hrase insan haysiyeti ile (tasanda onuru ile) bağdaşmayan hir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. Mahkemelerce verilen ölüm cezalanmn yerine getirilmesl hali ile meşru müdafaa hali yakalama ve tutuklama kararlannm yerine getirilmesi bir tutuldu veya hükümİünün kaçmasmm önlenmesi bir ayaklanma veya isyanm bastınlması, olağanüstü ya da sıkıyönetim veya savaş hallerinde yetkili merciin verdiği emirleriu uygulanması sırasmda silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fülleri, birinci fıkra hükümleri dışuıdadır (tasandakl, mahkemelerce verilen ölüm cezalanmn yerine getirilmesi hali birinci fıkra hükmü dışındadır. Öldürme fiüi, kuvvete başvurmayı zorunlu kılmış olan meşru müdafaa, yakalama ve tutuklama kararlannm yerine, getirilmesl. hir tutuklu veya hükiimliimm kaçmasuun önlenmesi blr ayaklanma veya isyanm bastınlması, olağanüstü ya da sıkıyönetim hallerinde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sebebiyle meydana gelmişse, birinci fıkra hükmü ihlâl edilmiş sayılmaz hükmünün verine.) MADDE 17 ZORLA ÇAL1ŞTHIMA YASAĞI: Hiç kim. se zorla çalıstınlamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartlan kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük (tutukiuluk ve şartlı salıverme sözcükleri çıkanldı) süresi içindeM çalışmalar, askeri nitelikte olan veya askerlik görevi yerine geçen hizmetler, olağanüstü hallerde vatandaşlardan Istenecek hizmetler, iilke ihtiyaçlannm zorunlu kıldığı alanlarda Sngörülen vatandaslık ödevi niteliğlndeki beden ve fikir çalışmalan zorla çalıştırma sayılmaz. MADDE 25 DÜŞÜNCE VE KANAAT ÖZGÜRLtGÜ: Herkes düşunce ve kanaat hürriyetine sahiptlt. Her ne sebeble olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlarını açddamaya zorlanamaz, düşunce ve kanaatlan nedeniyle lananamaz ve suçlanamaz.» MADDE 87 BÎLtM VE SANAT HÜRRtYETt: Herkes billm ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlfl araştırma hakkına sahiptir. Bu fıkra hükmü yabancı yaymlann ülkeye glrmesi ve dağıtunımn kanunla aynca düzenlenmesine engel değildir. MADDE 29 SÜRELİ VE SÜRESIZ YAYIN HAKKI: Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz. Süreli yaymlann çıkanlması, yayım şartlan, malî kaynaklan ve gaaetecîlik mesleğt ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşunce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasım engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, eko> nomik, malî ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yaymlar, devletin ve diğer kamu tüzel kişllerinin veya bunlara bağb kurumların araç ve imkanlanndan eşltlik esasuıa göre yararlanır. MADDE 31 KAMÜ TÜZEL KÎŞİLERÎNİN ELİNDEKl BASIN DIŞI KİTLE HABERLEŞME .* ' ARAÇLARINDAN YARABLANMA HAKy KI: Klşiler ve siyasi partiler, kamu tüssel Mşilerinin eUndekl basın dışı kitle habarleşme ve yaym araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmamn şartlan ve usulleri demokratik esaslara ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak kanun* la düzenlenir. Kanun onikinci maddede yer alan genel sınırlama nedenleri dışında bir sebebe dayanarak, halkın bu araçlarla haber almasmı, düşunce ve kanaatlara ulaşmasım ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. MADDE 32 DÜZELTME VE CEVAP HAKKI: Düzeltme ve cevap hakkı, ancak klşilerin hayslyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykın yayuılar yapüması hallerinde tammr ve kanunla düzenlenîr. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayunlanraasımn gerekip gerekmediğine h&kim tarafmdan karar verillr. Türk asıllı mültecilerden Sisav'ın Ulaş Uçesînc yerleştirüen 151 Afganlıya eylül ayından itibaren Türkçe okuma yazma kursu verilecek. Tunc: Aldıkactı ve na ilişkin ders veririz» şeklinde konuştu ve «Koskoca sendlkalann mal varlıklan, paraIan olmayacak mı?» sorusunu yönelttl. Türk • tş'e bağU Yol î ş Federasyonu'nun düzenleği Anayasa Seminerl dün yapüdı. Çeşîöi 11lerden gelen işcilerin anısıra eskl parlamenterler, öğretim Uyeleri ve ögreneilerden oluşan çok sayıda dlnlevicinin katıldığı seminerl TUrk tş GeneJ Başkanı Şevket Yılmaz, Türktş yöneticilert ve Danışma Meclisi'nin işçi kökenli üç Uyesi de tzlediler Seminere Prof. Dr. Cahlt Talas, Doç. Alpaslan Işıklı, Doç Fazıl Sağlam, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Atilla Sav, TUrk • tş eski Geno) Başkanlanndan Halil Tunç ve gazetemlz yazan Dğur Mnmcu katıldı. Seminere davet edllen Danışma Meclisl Ana yasa Komisyonu Baskanı Prof. Orhan Aldıkactı ve Komlsyon sözcUsü Prof. Şener Akyol gelmediler. Seminerl bir konuşmayla açan Muzaffer Sarac, tasanmn «tşçiler Için bir şok oldu&nnu, sadece Işverenler lçin sevinç kavnagı hallne geldiğinl bellrte. rek», Prof. Şener Akvol*un yaptığı açıklamalan kınadı. Saraç, Akyol " r eline aldıgı katran ko u> vasıvla sendikalara saldın vönelttiğini belirterek; «Isteglmiz azınlığın değil. hüfünün çıkarlanrtı savnnan bir Anayasadır. Bn tasan llp İşçi krslml Için kaos başlayacaktır. Snsmayacağiz ve sesimfzi vükselteceğiz» dedi. Daha sonra söz alan Halil Tunç. ulkemizin tarüıi günler taşadığım vurgulayarak, Aldıkaçh'nın Anayasayı eleştirinleri, «Cahil. diye nitelendirmesine söyle degindi: «BIzi olruma olanağından mahrnm edenler utansın. Cahil de nlsak hlri Il?ilenriir1vor bn Anavasa. Ontın içln konuşaca» İhz. Ama snmı sövlpyevim H, yaşavarak öprenrii&imİ7 tçln Anavasanın özellikle çalıyma yasamına IHsMn hnlümünde Al dıkactı ve Akyol'a ders verlriz.» Tunç. sendlkalann mal varhklanndan sık sık sözedilmesi ne ie*inerek. «Bunlar gavri meşru varlıklarmış gibl ortava Ketirillvor Koskoca işçi sendlkalanntn mal varlıklan paralan olmayacak mı? Neden Sakıp Sabancı'nın. Knç'un mal varlı&ından söz etmivorlar? MllvonUra hizmet efitiiren nen dikalann 12 mllyarlık mal var lı^ı CSZP batıvor da. kfşiierin mllyarlara sahlp olması bunlan rahatsız etmlyor» biçiminde ko 30. madde Söz alan Gölcüklü, bu madde nin geri çekilen 28. maddeye gönderme yaptığını anımsatarak, bu maddenin de değişıklik önergeleriyle birlikte komisyona geri verilmesini istedi. Bu istek de kabul edildi ve madde komisyona gönderildi. (Baştarafı 1. Sayfada) Tasanda siyaset korkusunun bir hobi haline gelmiş olduğuna, örgütlenme özgürlüğü nün ise yok edildigine değinen Sav, Cumhurbaşkanlıâına Anayasa tasansmda verilen yetkilerin rejimin geleceğl açısından tehlike taşıdıgını söyledl. Bu tasanyla totaliter bir rejimin oluşablleceğini de ifade eden Atilla Sav, tasarımn halkın birikim ve olgunluğunun çok gerisinde kaldığını belirtti. FAZIL SAĞLAM Doç. Dr. Pazıl Sağlam ise yap tığı konuşmada, tasanmn Anayasa tarihinde en geniş tepki yasası olduğunu söyleyerek tasarıyı anti anayasa olarak niteledi. Mülkiyet ve serbest girişim hakkının teminat altına almmasma karşılık grev, toplu sözleşme. çalışma ve yaşama ilişkin haklara sınırlama getirlldieini iddia etti. CAHtT TALAS Prof. Cahit Talas İse, bu tasannm Türk ulusunun önüne çıkarılmayacak nltelikte olduğunu bunun büyük bir talihsizlik sayılması gerektiğini söyledi Talas ileriye gitmesi gerekirken geriye giden bu tasanmn en sade vatandaştan en üst yöneticilere kadar eleştirildiğini toplum ilerlerken yasaların gerilemesinin tehlikeli bulundugunu ifade etti. Sendikalarm siyaset yasağı lçine alınmasmı, grev hakkının sembolik duruma sokulmasmı da eleştiren Talas, çalışma ile ilgili maddeleri de tek tek eleştirdi. UGüR MUMCU Seminerde son olarak konuşan eazetemiz yazarlanndan USur Mtımou, «Deveye sormuş lar, neren egri diye. O da nerem düzgfin ld demiş. Ben bn tasanmn nereslnl eleştlrevim» diye sordu. «Tasanya Türkçe desem Törkceve betızemez. Ana. yasa desem Anayasaya benzemez. ceza yasası desem ceza yasasma benzemez» diyen Mumcu, bu tasanyı «24 ocak mimarlarmm 6x91uk fotoğrafı» olarak nitelendirdl. Türkiye'deki uyanışın, Atattirk'ün çoğulcu <S»mokrus1 ve özsrürlük anlayışınm, degil bir Aldıkactı, bin Al dıkaçtı tarafmdan degiştirilemeyeceğini iddia eden Uğur Mumcu daha sonra şöyle konuştu: «Bu kadar aynntıva girilen anayasa tasansmda terörün kay najı sflahlı çeteler ve silah kaçatcTİı&ma nive değinilmemiştlr. ttalyan Anayasasında böyle bir madde vardır. Aldıkactı anayasası dflşfincelerl nedeniyle insanlann kınanamayacağını «öylemektedir. Ama aynı anayasa İle konnlan duşünce Ruçlan diye bir kavramla insanlar cezalandmlmaktadır. Yani birisine sizl düşünceniz nedeniyle kı mıyoruz ama buyrun 20 yıl cezanizı çekiniz denilmektedir. Ben hukukçıı olarak bn Anayasa tssansmdan otanç dnynyornm. Türk halfc bu tasanya la. yık defHdir. Bnna Sener Akyol lle Aldıkactı layıktır. Bn tasan Halit Narlnin gene! sek reterl, Tercüman'dan Kemal Ilı cak vektllnln. Mnrat Bayrak'm snayasasıdır.» Mumcu 'nur konuşmasından sonra salona sığmadığı görülen, büyük kısmı ayakta ya da yerd»: oturan izleyicJeıin seminsre katılanlara sordukları soruiara çt( ıldi. 31. madde Daha sonra «Kamu tüzel kişllerinin elindekl basm dışı ldt le haberieşme araçlanndan yararlanma hakkı»yla ilgili 31. madde ile üzerinde önerge verilmeyen «Dfizeltme ve cevap hakkı» başlıklı 32. madde oylanarak benimsendi. 32. madde Genel Kurul'da 32. maddeden sonra, yeni bir madde olarak, Basm Ahlak Kurulu kurul masına ilişkin bir maddenin ek lenmesi önerildi, Eşref Akmcı ve arkadaşlan ile Bekir Tunay tarafmdan aynı içerıkte verilen iki ayrı önergede, Basm Ahlak Kurulu kurulmasî, bu kuruluıı Türk devletinin varlığını tehlikeye düşürmemek, genel ahlaka aykın yaym yapmamak, ba sınm doğru haber vermesinl sağlamak görevleriyle yükümlü tutulması istendi. önergede, ku rulun kanunla kurulacağı ve kurul Uyelerinin kanunda gösterilecek şekilde seçilmesi öngörüldü. önerge sahiplerinden Fevzl Uyguner, basmm devlet kuruluşlan ve kamu kuruluşlanyla mücadeleleri bulunduğu nu savunarak, «Bu mücadelede hareketler incitici, zedeleyici ve tecavüzkar olabilmektedir» diye konuştu. Uyguner, bu kurulun kararlannm bağlayıcı olmasını ve müeyyideler getirmesüıl de önerdi. Komisyon Başkam Aldıkactı, konuyu inceleyeceklerini bildirdi. önerge oylanarak dikkate alınması kabul edildi ve komisyona gönderildi. Saron (Baştarafı 1. Sayfada) rıs ve güvenliğe katkıda bulunacaK.» AP'ye göre, Şaron buna ragmen Israü'de sevinç gösterileri yapmanm gereksiz olduğunu söyledi ve Incil'de, «Düşmanının yenilgisine sevlnme> diye bir öğüt bulunduğunu anımsattı. Dışişleri Bakanı Izak Şamir ise îsrail radyosuna verdiği demeçte, «FKÖ'yü kovmakla, Beyrut'u kurtardık. Teröristlerin aynlmasuıdan sonra, Beyrııt artık Arap ve uluslararası terörizmin merkezl olmayacak» dedi. Başkan Reagan boşaltma planının uygulanmaya başlaması üzerine özel temsilcisi Philip Habib'i kutladı. Reagan, Habib'e gönderdiği mesajda, «son derece güç bir görevl yerine getirerek, parlak bir başan kazandınız» dedi. KAHRAMANCA BÎR ANLAŞMA Sovyetler Birliği Resmi Haber Ajansı Tass, Pilistinli gerillaların «Kahramanca bir anlaşma yaptıklannı» söyledi. Israil Savunma Bakanı, Şaron'un sözlerini yamtlayan Tass, Filistin Kurtuluş Örgütü'nUn yenilmedlğini, gerillalann Batı Beyrut'dan kendi istekleriyle ayrıldıklanm, bunun amacımn da kentteki sivil halkın ölmesınl önlemek olduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri Perez De Cuellar, Filistinlilerin Beymt'u terketmesiyle Ortadogu'da barıs konusunda ılk adımm atıldığını söyledl. F. Almanya'nın Prankfurt kentinde blnlerce gbs terld tsrail*in Lübnan*ı işgaUnl protesto etti. 33. madde Genel Kurul'da «Dernek kurma özgürlüğü» başlıklı 33. mad denin görüşülmesine geçildi. Bu madde üzerınde 14 ayn önerge verildi. Alaattin Aksoy, derneklerin kanunla kurulmasî gerektiğini savundu. Aleyhte konuşan Cahit Tutum, 33. mad denin demokratik bir toplumda dernek kurma hakkını ortadan kaldınldığını büdirdi. Aksoy'un önergesi oylanarak dikkate alınması benimsendi. Mus tafa Alpdündar ise önergesinde, derneklerin îçişleri Bakanlığınca kapatılmasmın, bu hak kın özünü kaldınr nitelikte olduğunu belirterek, buna ilişkin fıkranm kaldınlmasmı istedi. önerge aleyhinde konuşan Azml Eryılmaz, «Derneklerin lçişlerl Bakanlığınca kapatüması nerede, hakkm özüne dokunmak nerede? Sayın Devlet Başkanımız bu ülkeyi demekler e. liyle yönetmeyeceglz demlştl, bu kfirsüden. Kafalannda derneklerin Îçişleri Bakanlığınca kanatılamıyacağı düşüncesl bu lunanlar oldukça daha çok 12 Eylül'Ier yaşanz» deyince Mus tafa Alpdündar sataşma olduğunu bildirerek, «Benün kafam nustu. Tunç, bu anayasa ile elinden ekmeğinin almdığını haklanna müdahale edildiginl belirterek «Karşımıza ReÇ'P çalısma banşı divorlar BByle ne ürptim artacak, ne de banş l Olacaktır» dedi. ATtLLA SAV Seminere katılan Barolar Bir lifti Baskam Atilla Sav. Anayasa tasansımn Türk halkmuı ka rakterine en uygun olan çogulculuk ve özRÜriülr niteliklerini taşımadıgım, dünyada hiç bir Ulkede yer almayan öldürme hakı gîb1 garip bir hakkm, yaşaıa hakkı yerine girdlgini belirterek. Anavasa tasansmdaki vargı 11e ilgili görüşlerine yer verdl. ORHAN TÜZÜN Levent, Guvercin durağı. Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3. Biok D: 7. saat: 813. lel 64 5725. Bandevu ahnması rlca olunur, DÎŞ TABÎBÎ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle