Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 11 ıBaştarafı 1. Sayfada) henk taşlarından sayılan bir uygulatna «görülen lüzum tizerine» askıya alıntmş oluyor, dış ticaret denetlenmeye alımyordu. Sayın Cantürk tescıle yol açan gelişmeleri şöyle özetliyordu: «thracatta temel ilke, iirünlerin dış piyasalarda değer fiyatlarla pazarlanmasını sağla yarak döviz gellrlerini en yüksek düzeye çıkannaktır. Bazı Ihracatçılannuzın gereksiz rekabct nedeniyle ihraç fiyatların« düşürmelerl yüzünden dövlz kaybına sebep olduklarınm müşahade edilmesi üzerine bu durumu önlemek üzere geleneksel ihraç ürünlerimiz için gerektiğinde tescil mükellefiyetl getirilmesi kararlaştırıl mıştır.» Tescil uygulamasıyla ihracatm Ticaret Bakanlığının açıkla dığı bir baz fiyattan (asgari ih raç fiyatından) yapmaları anla mına geliyordu. Bu nedenle bu günden sonra «serbesti» veya «arz talep kuralı» yakıştırmasıyla bir ihracatçuıın istediği fiyattan satış yapma olanağı or tadan kalkıyordu. Bakan Sayın Cantürk tescilin kapsamı konu DIS TICARETTE Serserilere (Baştarafı 1. Sayfada)' önergenin reddi için elini havaya kaldıranlar arasında Muzaffer Ender de vardı. Ender herhalde önergesini geri cektiğini böyle dile getiriyordu. ••• «Komıt dokunulmazlığı» na ilişkin 22'nci madde görüşülüyordu. Yine Muzaffer Ender söz alarak, «Konut dokunulmazlığı sözii bana ters geliyor. Sanki konutun önünden geçerken dokunamazsınız, değemezsiniz gibi» dedi. Ender, «konut dokunulmazlığı» ifadesinin, «konut dokunulmaz niteliktedir» biçiminde değiştirilmesinl önerdi. Ender'in önerlsi ile eleştlrdiği Ifade arasmdaki farkı anlamak kolay değil. ••• Danışma Meclisi, 18'incl maddenin (d) fıkrasmda geçen «serseri» sözcüğünün çıkanhp çıkarılmamasını tam bir saat tartıştı. 60 da kikalık tartışmada şu tümceler dikkati çekti: Evliya Parlak Argo bir kelime olan serserinin Anayasa'da yer alması fevkalade yanlıştır. Prof. Feyyaz Gölcüklfl Serserinin teşhisi kanun la belirlenecek. Serseri tabirl hukuki bir tabirdlr. Prof. Akif Erginay Bir baba yaramaz oğluna «Hadl oradan serserl» diyebiUr. Enis Muratoglu Mahkemeler «serseri» kellmeslnl hakaret kabul ediyorlar. «Serseri» sözcüğü Anayasa'ya girmesln. Halil Gelendost Osmanlı devrinde «MuzanaI Su Eşhas» kanununa göre serserilere hükümet meyda nında 50 sopa atılırdı. ••• Anayasa Komisyonu sıralarının müdavim üyesl Rafet tbrahimoğlu, Anayasa görüşmeleri sürerken. önündeki beyaz kâgıtlara ya tay ve dlkey çizgilerden oluşan motifler çiziyordu. Eh Prof. Aldıkaçtı ile birltkte tasanya muhalefet şerhi koymayan Ibrahimoğlu'nun içl rahat. Kendisi için yazılacak çizilecek bir şey kal mamış. ••• Üyeler öğle yemeklerlni yemişlerdi. îslimyeli, saat 14.00'de birleşimi açtı. Yemeğin üzerine mahmurlaşmıştı tiyeler. Anayasa Komisyonu üyesi Recep Meriç, Komisyon sıralannı ter kedip, arka sıralarda yer aramaya başladı. Merlç tam oturacaktı ki, en arka sırada oturan Fehmi Kuzuoğlu, Meriç'e dönerek, «Buraya gel, buralarda daha iyi uyunabiliyor» dedi. Meriç, Kuzuoğlu'nun bu sözlerini gülümseyerek karşıladı ve yerine oturdu. Meriç, aradan 1015 dakika geçme den btr güzel şekerleme yaptı. Bosaltma (Baştarafı 1. sayfada) 22 Ağustos Ürdün ve Irak'a gidecek tüm gruplar gemilere bindirilecek ve Beyrut limanmdan ayrılacak. Tunus'a gidecek grup hazırlanacak. 23 Ağustos Tunus'a gidecek gerillalar gemiye binecek. Güney Yemen'e gide cek grup hazırlıklannı tamamlayarak aynlmak üzere gemilere binecek. 24 25 Ağustos Kuzey Yemen'e gidecek gerilla gru bu gemiierle yola cıkacak. 25 Ağustos Suriye'ye gidecek jerillalann ilk grubu, Beyrut . Şam kemyoluyla Suriye'ye gitmek üzere yola çıkacak. Fransı?" banşgücü aynlma işlfiinlerine gözlemci olarak katılmak üzere karayolu üzerinde yerini alacak. 26 28 Ağustos ABDFransa ve Italyan askerlerinden oluşan çokuluslu banşgücünün geri kala.i kısraı da Beyrut'a gelerek görev yapacakları yerlerl alacak. 26 28 Ağustos Suriye'ye gidecek FKÖ gruplan boşaltma işlemlerinl sürdürecek. 22 Ağustos 4 EylOl FKÖ'nün bıraktığı silahlar Lübnan ordusuna teslim edilecek. 29 • 91 Ağustos Arap banşgücüne dahil Suriye askerleri Beyrut'tan çıkacak. 1 . 4 Eylül Suriye'ye gidecek gerillalann aynlma islemleri ' amamlanacak. 2 5 Eylül Sudan ve Cezayir'e gidecek gerillalar aynlacak. 5 . 21 Eylül Çokuluslu barışgücü. r ü b n a n ordusunun. bölgede «zun sürell gü venllğî» sağlamasına yardımcı olâcak. 21 26 Eylül Görevl sona eren çokuluslu banşgücü bölgeden aynlacak. sunda sorulan bir soruya «kuşkusuz ilk elde bunun serbestiye aykın olduğu söylenebllir» dedi, ancak «ihracatçüarm biı kısmının aldıkları düşük fiyat la ihracat yaptıklanna» dikkati çektı. Bakan CantUrk, açıklamasında tescilin kapsaraını ge leneksel ihraç ürünleri olarak tanımlıyordu. Ancak hafta sonunda sanayi ürünü sayılan kutulu zeytinyağmda bir şirke tin düşük fiyatla yaptığı ihracata izin verilmemesi tescil va lisans kapsamının «kıncı reka bet» yaşanan tüm sanayi ürün lerini kapsayacağını gösteriyordu. Bakan Cantürktin Cumhu riyet'in sorusu üzerine yer yer tüm ürünlerde lisan s uygulamasmdan kaçınılmayacağım söylemesi bu saptamayı doğruluyordu. Hayati Önem taşıyan bir konunun mantığı daha sonra Ticaret Bakanı tarafmdan şöyle geliştiriliyordu: «Kuşkusuz thracatta tescil yapabilmemiz için ihracatta bir baz tiyat tutturmamız gere kir. Bunun İçin üretlciye taahhüt edilen taban flyatlann üstünden alım yapmamız gerekir.» Bu sözlerin anlamı açıktı. Resmen açıklanmamakla birlik ta taban fiyatlanmn zamanında ödenmesi, başka kaynaklar dan yapılacak aktarmalarla ve kuşkusuz en önemlisi ihracat reeskont kredilerinde ger çekleştirilecek kısıtlamalarla mümkUn kılınacaktı. Kuşkusuz bu uygulamanın uzantısı olarak, yakında, önceden ihracat bağlantısı yapılmasıyla zaman zaman fiyat kırmalarına neden olan prefinansman kredisi uygulaması da artık gözden geçirilebilirdi. Yine fiyat kırmalarına olanak tanıyan ihracatçı konsorsiyum şirketlenne yuksek vergi iadesi oranlan uygulamasmın yeniden gözden geçirilmesl artık kuvvetli bir olasılık olarak gözüküyor. özetle, istikrar önlemlerinin ana çatısı değiştirilmemekle birlikte, «denetim • yaptınm • yeniden denetim» şeklinde yerü bir dış ticaret politlkasına dönüldüğunü söylemek artık zor değil. İHRACATÇILARLA TOPLANTI Ticaret Bakanı Kemal Cantürk Izmir'de ihracatçılarla da çeşitli sorunları göriiştü. 40 da kika süreli toplantıda ihracatçıların tescile yeniden dönüş konusunu benimsedikleri görülürken, ihracatçı konsorsiyum şirketlerine uygulanan vergi iadeleri eleştirildi. Bakan Cantürk îzmir îhracatçılar Bir li^i'nde düzenlediği basm toplantısında çeşitli görüşleri saptadı. Üzüm ve incir ihracatçılan tescile dönUştürulmesinl isterken, pamuk ihracatçılan uygulanan fonun düşürülmesinî istedi. tzmir Ticaret Odası Başkanı Mücahit Buktaş yaptığı kısa konuşmada ihracatçı konsorsiyum şirketlerine vergi iadesi başta olmak üzere tanın mış olan çeşitli ayrıcalıklan eleştirdi. Bu arada söz alan bir ibracatçı Teşvik ve üygulama Dairesinin devlet içinde d«vlet kurumu haline geldlğinl vurgu larken, bir başka ihracatçı ise verilen teşvlk belgelerinin kar şılıksız çek konumuna dönüştüğünü ve hiç bir işlerliğinin kalmadığını belirtti. AET KARU YA (Baştarafı 1. Sayfada) tik pasaport değişmemiş. Bir vakılta çalışıyor. Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile ilişkileri sözkonusu oldu mu, eskl büyükelçi hemen ya Ankara'da, ya da Brük sel'de «Arzı endam eyliyor». îhracatçılar adona toplantıya katılırken, yeni Maliye Bakanı Adnan Paşer'e de «Alınması ge reken kararlar bakkmda» bilgiler aktanyor. Kafaoğlu da eski büyükelçiden aldığı bilgiler doğ rultusunda belki de iyice araştı np, altında yatanları anlamadan . bir telefonla talimatım veriyor... Türkiye AET arasm da yeni bir karara varılmış oluyor... Yeni karar da, pek öyle geçiştirilecek türden değil. Türkiye'nin «sayılı ihraç ürünlerin den» biri olan pamuk ipliğinde miktar kısıtlamasmı ve fiyat arttınlmasını kural haline getiren bir karar... Nisan ayından bu yana süren görüşmeleri «çok düşündürücü bir blçim de, noktalayan bir karar: Buna göre, Türkiye, AET ülkelerine sattığı pamuk ipliğinde «belli miktarları» aşamayacak. Bir başka deyimle, anlaşmaya girdiği biçimiyle, «bu yıl 75 bin 500 tondan daha fazla fplik satamayacak.» Bunun fiyatı da, yine anlaşmadaki biçimlyle ipliğin türüne göre, «7.05 İle 7.20 Alman markmdan az olamayacak.» Açıkçası, kısıtlı mik tar ve yüksek fiyattan mal satılması kararlaştırıhyor. Anlaşma bununla da yetinmiyor, Türkiye'nin AET ülkelerinden satm aldığı demir çelik Urün lerinde nisan aymda yürürlüğe koyduğu yüzde 15'lik vergiyl kaldınyor. Yeni kararların anlamı nedir: 1 Türkiye şu sıralarda yeniden bir «ihracat arayışı» lçindedir. Orta Doğu ülkelerindeki bağlantılarını, örneğin tarım ürünlerinde, yenilemekte güçlük çekmektedir. Şimdi pamuk ipliğinde «miktar kısıtlaması» geunektedir. Son rakam lara göre, Türkiye yılda 215 milyon dolarlık ipUk ihraç etmiştir. Bu yı) ise, şu ana kadar yaklaşık 45 bin ton Iplik ib racatı vardır. Ama. anlaşmaya göre. 75 bin tonu geçenıeyecektir. Bu nedenle de, bugünlerde Ticaret Bakanlıjı'na yapılan «ihracat başvurulan» geri çevrilmektedir. Düşünebiliyor musıınuz, Türkiye'nin «ihracat, ih racat» diye yırtındığı bir dönemde, ihracatçılara «olmaz, yapamazsımz» denilmektedir. 2 Miktar kısıtlamasına ilişkin bir anlaşmanın ihracatçılar tarafından imzalanması ayrıca yasal değildir. Katma protokolün 24. maddesine aykırıdır. Katma protokol paılamento onaymdan geçmiştir. Parlamento onayından geçen bir anlaşmaya aykırı olarak bir karar alınmış olmaktadır. 3 Flyatta indirimler kabul edilmiştlr. Esklden 6.55 Alman markı olan bir tür pamuk ipliğinin fiyatı AET'nin zoruyla 7.05 Alman markına, 6.80 mark olan bir başka ipük türü de 7.20 Alman markına çıkartılmıştır. Böylelikle Türkiye'nin «ucuz mal satma» olanağı elinden alınmıştır. Pahalı fiyat ile mal satması gUçleştirllmiştir. 4 Türkiye yüksek fiyattan satmayı kabul edince, AET de tekstil ürünlerinden almakta olduğu yüzde 12'lik vergiyi kaldırmıştır. Ama, fiyat artışmı Türkiye kabul edince, bu vergi. nin fiilen zaten bir anlamı kalmamış olmaktadır. 5 Tüm bunlann üstünde, Türkiye AET ülkelerine «bir avantaj» tanıraıştır. Bn da, AET'den satın alınan demir çelik ürünlerine konulmuş olan yüzde 15'lik verginin kaldırılmasıdır. Bu AET için «gerçek bir avantajsdır. Çünkü, Türkiye AET'den satm almakta oldueru demir çelik ürünlerine herhangi bir kısıtlama getiraıe miştir. tşin, «Ekonomik ve teknik cephesi» böyle. Ne var ki, baş kentte tam bir şaskınlık var. AET'yi büyük ölçüde «kârlı nı. kartan» bu karara kimse sahip çıkmak istemiyor. Gerçekten de, konuyla ilgili bakaniıklarm tümü karşı. Yalnız, eski büyükelçi «bu işten memııun». Peki, bu büyükelçi gücünü nereden alıyor?.. Buna da kimse yanıt vermek istemiyor. Üstehk eski büyükelçi «teminat» ve riyor «Bu kararı alırsanız, AET ile ilişkiler düzelecek, baş ka kısıtlamalar eelmeyecek» diye... Kafaoğlu da 30 temmuz tarihinde «bu işe evet» diyor... Maliye Bakanı Kafaoğlu «evet» derken ve de eski büyükelçi «ilişkiler düzelecek» diye güvence verirken, AET aynı saatlerde yeniden harekete geçi yor. Tam anlamıyla «ekonomik ambargo» niteliği taşıyan kararmm kapsammı genişletiyor ve bu kez «konfeksiyon ürünlerine kısıtlama» getirivor. Yok mu bu «ekonomik amhargoya havır» diyecek bir yet kili?. Ya da «ekonomik ambar go karşısında karşı önlem» alabilecek bir makam, bir kuruluş, bir yetkili?... Yoksa, Türkiye'nin ekonomik kararlarını emekli büyükelçiler mi yönlen direcek?. (Baştarafı 1. Sayfada) oZur. Danışma Meclisinde şimdiye dek yapılan görüşmelerin hem düzey. hem de içerik açısmdan doyurucu olduğunu söylemeye olanak yohtur. Danışma Meclisinin bugün Türkiye'de varolan demohratik bilinç düzeyinin gerisinde kaldığı ise rahatça söylenebilir. Bu savm ilginç bir kanıtı da ortadadır. TÜRKİŞ Yönetim Kurulu bir açıhlama yaparafe Anayasa tasansı ile «Sendikasız bir demokrasi» amaçlandığını belirtmiş «İşçi haklarından ve sendika özgürlüğünden artık sczedüemiyeceği gibi, beklenen ve özlenen demokratik rejîmin de işlerliğini yitireceğini» vurgulamıştır. Damjmo Meclisi eğilimlerinin ise (şimdiye defe oluşan izlenimlere göre) «Aldıkaçtı tasansı» diye anüan taslaktan da geride olduğu anlaşılmahtadır. Bu durumda toplumsal güç dengelerinden oldukça uzak bir mantıh içinde yeni Anayasa süreci ilerlemektedir. TÜRKİŞ ülkemizdeki iki büyük işçi konfederasvonundan birisidir. DİSK yöneticileri yargılandığı için işçilerin bu kesiminin suskunluk için de bulunmalan doğal sayılıyor. TÜRKİŞ işçi kesiminde da ha tutucu sayılan kanadı temsil etmektedir. Danışma Meclisinde pörüşülen tasanya karşı TÜRKİŞ'in tepkisi bu bakımdan özel bir anlam taşıyor. Cerçekçi bir Anayasa ancak bu anlamı değerlendirebilen bir yaklaşımla meydana çıkabilir. Danışma Meclisinde (ne yazık ki) bu denge anlayışı şimdihk pörülmüyor. +•• ME>fKUL MAL SATIŞ tLANI KADIKÖY 3. İCRA MEMURLUĞÜNDAN 1982/813 Talimat Bir borçtan dolayı mahcuz olup 300.000 Tl. Muham men bedelle İES 750 TIP Kırmızı renk Fotokopi ma kinesi Kadıköy Söğütlüçeş me caddesi Dericizeynel Sokak NO: 10da açık artırma suretiyle satılcaktır. Birinci satış 2.9.1982 günü saat 14.00 İle 14.15 ara. smda bu satışta mahcuz mal muhammen bedelin %75'ini bulduğu taktlrde müşterisine bu satışta muhammen bedelin %75'ini bulmadığı taktirde ikinci satış günü olan 39.1982 günü aynı yer ve saat t« yapılacaktır. Bu satışta en yüksek bedel teklif eden müşterisine ihaie edilecektir, dellaliye resmi ve damga pulu bedeli alıcıya ait olacaktır. ilan olunur. 18.8.1982 B: 8803 GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) o Mert anayasalarm başında 24 Anayasası gelmektedir. Neresl merttir? diye sorarsanız, hemen yanıt verelim. Şurası merttir: Türkiye Devleti, cumhuriyetçi, milliyetçl, halkçı, laik ve inkılapçıdır... Yani efendim devletçiliğini, halkçıhğını, milliyetçiiiğini ve hele hele «devrimciliğini» açıklayan anayasalara «mert anayasa» denmektedir. «Mert anayasa» bir başka anlama daha gelmektedir. Mert anayasa, bir eliyle verdiğini, öteki eliyle hemen alamayan anayasa demektir. 1961 Anayasası, bu tür mert anayasalardan biridir. Hiç bir hakkın özüne dokunulmayacağını, düşünce özgürlüğünün smırsız olacağını, doğal kaynakların devletin denetiminde kalacağım, üniversitenin özerk, basının özgür, siyasal partilerin serbest bıralılacağını açıklayan anayasalar, «mert anayasaslardır. Mert anayasalarla, sert anayasalar her zaman özdeş değildir. Sert, mert olmayabilir, mert de sertlikten hoşlanmayabilir. Sertlik, mertliğe, mertlik sertliğe yolaçmaz. Yumuşak anayasa, muaa benzer, ne niyete yersen, o niyetin anayasal çerçevesi içinde hazmedilir. Anayasalarm hazmedilmesl, başlıbaşına ayrı bir konudur. İyice olgunlaşmamış anayasalarm insanın içlne sinmesi çok güçtür. Hem çok güçtür, hem de insana hazım&ızlık verir. İnsanın başı döner, midesi bulanır, gözü kararır. Anayasa ile babayasa arasmdaki ilgi bu bakımdan önemlidir. Anayasa hazımsızlığmm ilacı ve reçetesl yoktur. Ancak doktoru çoktur. Prof. Dr. Aldıkaçtı, bu doktorlardan biridir. «Sert», «mert» anayasalar olduğu gibi, «tathsert anayasalar» da vardır. Tatlı sert anayasa yumuşak huyludur, bu yüzden çiftesi pektir. 1961 Anayasası, hem «mert» hem de «tatlı sert anayasasdır. Tabii, «tatlı» deyince, akla, baklava, söbiyet glbl «arabesk tatlılar» ve «vezlr parmağı» gibi çağdışı kalmış tatlı çeşitlerinden söz etmiyoruz. «Tatlı sert anayasa» olduğu gibi «tatlı», «tuzlu» ve «acı anayasalar» da vardır. «Tuzlu anayasa», topluma çok pahalıya malolan anayasa demektir. «Acı anayasa» temel hak ve özgürlükleri bir çırpıda yokeden Anayasa anlamına gelmektedir. Acı anayasa, acı kahveye de benzemez. Bu yüzden «hatır için» bile içllmez. îçilse fah kötü çıkar. Biz «mert anayasasdan yanayız. Devletçl, halkçı, devrimci, laik. milliyetçi, cumhuriyetçi, yani özgürlükçü... ••• Niye kızdınız, niye öfkelendiniz beyim, şurada tatlıtath konuşuyorduk? Polis, huzur bozanların (Baştarafı 1. Sayfada) rl katıldılar. Saat 21.00 suralarında Emniyet Müdürlüğü'nün Si> keci'deki binası önünden hareket eden yıldırım ekipler 3 ayn gurup halinda dagılarak, çalışmalaruıa başladüar, Asayiş Şube Müdür Muavinlerinin ve Kısım amirlerinin baskanlığmda baslatılan operasyonlarda, ilk olarak Karaköy va Tophane semtlerine gelen Husızlık Masası detektifleri, buradaki tüm batakhane ve kumarhanelsre ani baskm düzenledi. Detektifleri bir anda karşılarmda bulan bazı sabıkalılar kaçmaya kalkışırken taskıvrak ele geçirildi. Bu arada, Ahlâk Masası ile Kayıplar Masası detektifleri de lstanbul*un «renkli dünyalan» olarak Un yapan Beyoğlu ve çevresindeki gece kulübü, bar, pavyon ve diskotekleri kontrol ebtiler. Poli s buralarda yaptığı kontroller suasında, çalışma karnesi bulunmayan ve arandıkları saptanan 50'nin üzerinde kadını gözaltına aldı. Türkmen: Ortadoğu (Baştarafı 1. Sayfada) FİHsttnliierin Lfibnan'ı ter ki genel olarak Ortadoğu'ya yeni ne gibi dengeler getireblHr? örneğin, Mısırtn Arap DSnyasındaki prestijini veniden artırdığı gözlenivorTiirkmen: Mısır şimrtiaen prestijini artırmıştır. Mısır kuşkusuz hölgede kendisıne düşen rolü oynamava adaydır. Büyük bir Arap devle tidir, bölgenfn önemli btr Mkesidir. Başka türlüsü tasavvur edilemez. Sözlerlnlzden Lübnan krizi erteslnde Ortadogu'nun yeni denge oluşumlanna sahne o. lacağı sonucunu çıkarabllir mlviz?. Türkmen: Tabii, ilk fince Lüb nan'daki denge meselesini çö zümlemek lazım. Bütün yabancı etkileri ayıklamak lazım. E P acil mesele budur. İkinci önemli mesele, Pilistinlilerin Lübnan'ı terketmeleriyle Piüstin davasımn kaybolrnadığını, v?ni bir açıdan ele ahnarak sürekli bir şekıl de sUrdurüleceğini ispat etmek lazımdır. Slzce Filistlnlilerln Liibnan'ı terketmesi Pilistln sorunıınun çÖCTİmiinii göçleştlrdl ml?... Türkmen: Bu tabii birçok Ulkenin izleyecegi siyasete baglı olacaktır. En doğru si yaset Filistinlilerin siyasi var lıgını kabul etmek, onlann bir ülkeye hakkı oldugu pren sibinden hareket etmektir. Şa yet bütün bölge ülkelerine ilaveten. bu bOlgede rol oyna yabilecek devletler de bu uörüşü benimserierse. o zaman tabiî Ortadoğu sorununun cö z'Jmlenmesl bu olaylar yüzünden kolaylaşmıs olacakıtır. BAŞKA BİR YAKLAŞIM Amerikan yönetiminjn Camp David anlaşmasının kapsamı nı Suudî Arahistan ve Ürdün Ribi ülkeleri de dahil ederek genişletme eğillminde oldıı*ıı bildiriliyor. Bu eğillme ne der siniz?. Türkmen Bilemem. GSÖre bildiğim kadar Camp David süreci içinde daha genlş bir katılma öngörmek zordur. ÇUn kü Camp David'in hareket noktasını birçok Arap ülkele ri kabu! etmemektedir. Fakat Kelismeleri beklemek lazundır. Lübnan'da yaşananlar, Tür kiye'nin Araplara dönük po litikasında herhangi bir değişikliğe yolaçar mı?.. Tiirkmen Araplara acılma politikamızın hiçbir unsuru değişmiş değüdir. Ortadoğu politikamızın temel un surları gayet isabetlidir. Bun lardan biri bütün Arap ülkeleriyle onlar arasmda herhan gi "oir tefrik gözetmeksizin iyl ilişkil'îrimizi devara ettirmek, işbirligi yapmak ve her hangi bir gruba karşı özel bir eğilım göstermemektedir. TÜRK TERÖRtSTLER Filistin kamplarında ele ge çirilen Türk teröristler konusu var. Türkiye'nin tero rizme karşı hassasiyetl göa önüne aundlğında Türk basınında ve Türk kamuoyunda Lübnan dramı yaşanırken, tsrail'e dönük bir oynama göz leniyor. Bu. Ortadoğıı politikamın herhangi bir şekilde ctkileyebilir mi?.. YANIT Bir kere şunu söy lemek lazım: Türk kamuoyunun bu konuda gösterdiği duyarhk tamamiyle yerindedir. Bundan başka bir şey bekle nemezdi. Biz Filistin örgütle rini bu konuda birkaç kere uyardık. Bize Türkiye'ye kar şı eyleme glrişmek eğilimınde olan hiçbir teröristin kamp larda mevcut olmadığı yolun da teminat verdiler. Oysa TUr kiye'de de aranan bazı terönstlerin bu kamplarda mevcutiyetine dair bazı deliller ortaya çıkar gözükmektedir. Bu itibaria, Filistin Brgütle rinin bizim bu hassasiyetimizi nazara itibare almamaları onlar açısından bir hata teşkil etmiştir. Fakat kendilerine karşı bu serzenişlerimia olmakla beraber, bu tabii Filistin davasmdaki temel tutumumuzu değiştirmemize yol açamaz. Bizim maksadımız Filistin milletine yardun etmektir İRANIRAK ÜMÜT IŞlGl YOK Devlet Başkanı Sayın Evren'in tran ve Irak Devlet Başkanlarına gönderdlgi mesajlann ardından, Başbakan Sayın Ulusu ile hirllkte Tah ran'a gidip üst düzcvde temaslar yaptmız. Bugünktt durumda tranlrak savaşının sona ereceğine bir nzlaşmanın olacağına ilişkin bir umut ışığı var mi?.. Türkmen Maalesef böyle bir umut ışığımn olduğunu söyleyecek durumda değlliz. Fakat tabii islam Ulkelerinin özelikle, tslam Barış Koml tesi üyelerinin yılmadan yorulmadan çabaların sürdürmeler1 dp bir zarurettir. Türkiye bu konuda tek yanlı çabalannı ileride de sürdürmeyi düşünüyor mu?.. Türkmen Tek yanlı olarak hiçbir zaman düşünmedik. öyle bir maksadımız yok tur bizim. İki ülkenin de tek komşusu biziz. Burada bize özel bir sorumluluk düşmektedir. tslam Konferansının ça balanna yardım edebîlmek için bazı faaliyetlerde bulunduk. Ekmeğe zam mı var? (Baştarafı 1. Sayfada) fiyatin üstüne prim verilme yoluna gidilmişti. Bu yıl için ise hükümet hububatta ha sad öncesi avana fiyatı ilan etti ve hasad sonunda, piyasa koşulları gerekttrirse ek fiyat vererek kesln taban fiya tı belirleyeceğinl açıkladı. 1982 alım kampanyasının sonuna yaklaşılırken bakanlar kurulu da mayıs aymds belir lenen avans fiyatları fark vererek kesln husubat taban fiyatlarmı saptadı. Buna gö re tüm bugday çeşitleri 'çin 200 kuruş ek fiyat uygularurken arpa cinslerlne 60 ku ruş fiyat farkı verildL Böylece hububat destekleme alım larında 1. grup ekmekUk bug day yüzde 28lik fiyat artaşıyla birinci sırayı alırken beyaz ar pa ancak yüzde 14.2 fiyat artışıyla sonuncu sırayı aldı. Bakanlar Kurulunca fark fi yatın açıklamasmdan sonra, bu yıl içinde hububata veırileo kesîn taban flyatm enflasyon oranının altında kaldığı görüldü. 1982 yı lı için enflasyon oranı isa yüzde 30 olarak öngörülmüştü. 1982 yılı için hububat kesin taban fiyatian şöyle bellrlen di: 1981 fiyatı 22.75 21.75 20.25 18.75 18.75 17.25 14 13.5 1982 fiyatı 27 26 24.5 24 23 22 16 15.5 artış %] oranı 18.6 19J5 20.1 28 22.S 27 A 14.2 14.8 Konfeksiyon (Baştarafı 1. Sayfada) ra'ya ulaşan bügilere göre, AET çerçevesinde konfeksiyon ithalatını durdurduğunu «resmen bildiren» üç Ulke arasında Fransa, îtalya ve îngiltere bulunuyor. Fransa erkek gömleklerinln miktanm bir milyon 956 bin adetle sınırlarken, tişort alunı nı tümüyle durdurduğunu bildirdi. Fransa ayrıca ham bez ithalatını da durdurdu. İtalya 15 ekim 1982 tarihini de aşarak, Türkiye'den ltual ettiği ham bez alımlarını 31 arahk 1982 tarihine dek durdurmuş olduğunu resmen büdirdi. îngiltere ise, Türkiye'den satm almakta olduğu ham bez miktarlarına yeni bir sınırlama getirdi. tngiitere'nin bildir diğine göre, bu ülke Türkiye' den 1982 yılı içinde ancak bin torı ham bez satm alacak. Çeşitli bakanlıklar tarafmdan «şaşkınlıkla» karşılanan bu karar üzerine bilgisine baş vurduğumuz bir yetkili aynen şunlan söyledi: «Pamuk ipliğindekl kısıtlama dan sonra AET ülkeleri sözde bundan sonra herhangi bir kısıtlamanın olamayacağım, ilişkilerin diizeleceğini ve hele de konfeksivonda hiçbir kısıtlama ys gidilmeyecefi teminatını vermişlerdi. Anlaşma da AET' nin verdiği bu teminat çerçevesinde, hükümeün istemeye istemeye aldıği bir karara dönüşmüştü. Ancak, şimdi görüyoruz ki, anlaşmanın imzalanmasmdan daba 24 saat geçmeden AET ülkeleri yen) bir glrişimde bulunmuşlar ve bu kez konfeksiyon üriinlerinin kısıt lanmasına ve hatta 1982 yılı Için tümden ithalatının durdurulmasîna kadar gitmişlerdlr. Bu durumda, Dışişleri Bakanlığının dün yaptığı açıklamanın Kcrekleri ğündeme gelmektedir.» Dışişleri Bakanlıgı tarafından pamuk lpligl kısitlamasına llişkin yapılan açıklamada «sanayimlzt güç durumda bırakan ithalat kisıtlamalarına en kısr sürede olumlu çözümler getirilmedigi takdirde, hükümetimizin tutumuna mahfuz tuttu ğu blldirilmlştir» denilmişti. Şimdi Ankara'nm AET tarafmdan son getirilen kısıtlama ve durdurma karanna nasıl bir tepkide bulunacağı merakla bekleniyor. Ogretim (Baştarafı l. Sayfada) YÖK'ün hazırladığı, «Yükselt öğretinı kurumları yönetici, öğretinı elemam ve memurları disiplin yönetmeliği» Resmi Gazetenin dünkü sayısmda yaymlanarak yürürlüğe girdi. Verilecek cezalar yönetmelikte uyarma, kınama, yönetim görevınden aynlma, ayhktan kesme, kademe ılejlemesinin durdurul ması, görevmden çekilmiş sayma ve üniverslte öğretim mesleğinden ya da kamu görevinden çıkarma şeklinde sıralandı. «Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılnıak»; «beürlenen kılık ve kıyafet hükümierine aykırı dav ranmak», «çalışma saatleri için de görevi dışında başka işlerle meşgul olmak» uyarma cezasını gerektiren durumlar ara sında sayıldı. Ayrıca «Üniversite organların da yapılan konuşmaları, alınan kararlan, özeı bir maksada dayalı oimaksızın, yetkili olnıa dığı balde organ dışma sızdır. mak veya yaymak» ceza gereıctiren eylemler arasmda yer aldı. Kismi statüde bulunanlardan, devlet memurlarına yasak lanan başkaca kazanç getiriçi faaliyetler yapanlara kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilecek. Yönetmelik kapsatnmdakiler, rektörün yazılı izni olmadan kamu yararına olan dernekler dışındaki derneklere ve siyasi partilere üye olamayacaklar. Devamlı statüye geçenler, yüksek öğretim kurumlanndan başka yerde üc retli ya da ücretsiz iş göreme yecekler, kismi statüde bulunanlar bir yıl içinde 60 saatten, devamlı statüde bulunanlar 20 günden fazla devamsızlık yapamayacaklar. «Üniversite organlarında yapılan konuşmaları, alınan kararlan, organ dışma yayarak veya sızdırarak organ ve üyelerinin leh veya aleyhinde davranışlara yol açanlar» da cezalandırılacak. «Vasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ldeolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunlan lşyerine veya işyerlerüıdeki eşya üzerine, yazmak, resmetmek ve asmak, teşhir etmek veya sözlii itleolojik propaganda yapmak» da üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasmı gerektiren fiiller arasmda sayıldı. Yönetmehkte soruşturmayı yapacak amirlerler, soruşturmanın yapılış biçimi de düzen lendi. TGS, Şener Akyol'u kmadı tstanbul Habep Servlsl Türkiye Gazeteciler Sendlkası (TGS) Danışma Meclisi, Anayasa Komisyonu sözcüsü Şener Akyol'un sendikalan suçlayıcı nlteliktek) konuşması ile llgili olarak Danışma Meclisi Başkamna ve TRT Genel MUdürü'ne birer telgraf çekerek protesto ettl. Danışma Meclisi Başfcanı Prof. Sadl Irmak'a çekilen telgrafta, Anayasa Komisyonu sflzeüsti Akvol'un sendika lara karşı haksız ve gerçeğe ay kın konusmalarının Uzüntüyle karşilandıgı belirtildi. Akyol'un bir lşverenin damşman lığında bulundugu volundaki bilgilerln yanıtlanmadıgına dik kat çekilen telgrafta, bfiyle ni telikte bir kişinin Danışma Meclisi'nde Anayasa Komisyonu sözcülüSü görevini sürdürmesinin Anayasa Tasansı Uzerinde kasım avında beliren kaygılan arttıracağı bildirildi. TRT Genel MUdürU Macit Akman'a gönderilen telgrafta lse, Şener Akyol'un sendikala ra karşı haksız ve gerçeğe aykın sözlerinin TRT'de tek yan lı olarak yayınlanması protes to edildi. Satıhk Telefon Maltepe'de 3O'lu talefon Müracaat: 24 40 79 ANKARA Pazaroyun çözümleri HANIMLAR ÇAY TOPLANTISINDA Ağır işiten bayan: lmer Ev sahibi: Ayşe Sinirli olan: Banu Fahriye'yi çekemeyen: Nesrin Dedikoducu: Suna Zayıf olan: Fabriye 1. derece makarnalık buğday 2. derece makarnalık buğday 3. derece makarnalık buğday 1. grup ekmeklik buğday 2. grup ekmekltk buğday 3. grup ekmeklik buğday beyaz arpa yemlik arpa X=Antalya'nm bir ilçesi a. A K B A B A b. B A B A (ab) AK C.SEFÎL d. F t L (Cd) = S E e. K 1 B t R f. B t R (ef) = K î A K S E K1 Bakanlar Kurulu taraîından stn satış fiyatına yansıtılıp yn hububat kesln taban fiyatları satılmayacagının araştuıldığı açıklandıktan sonra TMO'nun öğrenildi. Böylece fiyat farkı belediyelere sattığı hububat fi aynen yansıtılırsa ofisin satyatlannm da yeniden belirlen tıSı buğdavın fivatı 200 kumesi çalışmaları başladı. ö ruş artacak. Bu durumda ise nümüzdeki günlerde ofis satış ekmek fiyatlanmn yeniden afiyatlarmda öngörülen değişik yarlanması gündeme geleİlk için bir toplantı yapacak. bilecek. Ofis tarafmdan 2. grup Hububat tireticisine verilen fi ekmeklik halen 23 liradan satı yat farkının aynı oranda ofl lıyor. VEFAT Fevziye Çelik ve merhum Mehmet Reşat Çelik'in sevgili oğullan, merhum Ruhiye Gökçe, merhum Şaziye Sivişoğlu ve merhum Blnnaz Vural'm sevgili yeğenleri Sevgi Savaş ve Aliye Çelik'in sevgili ağabeylerl, Alpaslan, Atilla, Hamdi ile Ayperl ve Ipek'ln sevgili dayıları Tahsin Çelik ve Hikmet Savaş'm sevgili kayınbiraderlerl, Nüzhet Sivişoğlu, Ayten Güneyhan ve Gülten Gökçe'nln sevgili kuzini, Azime Çelik'in sevgili yeğeni, Sevinç Günesen İle Fikret Günesen'in damatları, Mehmet Reşat Çelik İle Nurl Çelik'in sevgili babaları, Ayşe Çelik'in sevgili eşi, Elektrik Yüksek Mühendisl İLAN SARIYER SULH HUKUK HAKÎMLİGtNUEN Sayı: 982/475 Konu: Ilan Hk. Adresleri belli olmayan galpler Ali Saleryan, Ani Saleryan, Araksı Bora, Nelli Kuyufcuyan ve Viktorya Bağdatlıyan'a alt Sa nyer Kireçburnu Kececlzade sokak 79 pafta. 490 ada 16 ve 17 parsel sayıü gayrimenkullerinin yapııanizaleyı şuyuu davasında hak ve menfaatlerinin tcorunması için kendilerini temsil etmek üzere tstanbul Barosu avukatlarından Hale Kıratlıgil'in kayyun tayin edildiği ilan olunur. B: 8821 PAZAR OLİMPİYATI tKİYE BÖL Satıhk kaloriferli daire Kadıköy Aobadem tkbaliye Mah. Pomafe Sok. CevizU Apt Kat 2 Oalre 9. îsmet ERTE'ye mdra caat. DUYGU CELİK 21.8.1982 cumartesl günü vefat etmiştir. Cenazesi 23.8.1982 pazartesl günü Şişli Camisinde kıhnacak öğle namazmdan sonra Feriköy mezarlığında toprağa verllecektir. Tanrı rahmet eyleye. AtLESt SATILIK K. Çekmece Altınşehir'de döviz Türk parası ehven fiyatla arsalar. Tel; 430197