Katalog

16 AĞUSTOS 1982 KÜLTÜR YAŞAM Cumhuriyet 5 Mumtaz Yener'in Bodrum'daki 2. sergisi bugün açılıyor "Haliç i Bodrum 'a götürüyorum doğrudan ve musbet ılımden soyutlanamayacagını sa vunan Yener, çagdaş bilımde de spyut kavramının olBodrum Muzesı Haluk El madığını ressamın soyut be Sanat Galerısı'nde Boduydurmalardan çok somut rum dakı 2 Resım Sergısını varlıklan tanıyarak onlabugun açarak olan Mumtaz rın bılmcine vararak resYener «Neden Bodrum vı o'acağını söylvıvor neden Bodrum'da» soruları yenı aktmlann HP mi7i soyle yanıtlpdı oklasızmın ıcmde yetprı Va• Bodrum Çunku Güzellı(iar var oldugıınu bplırtpn fcivîp kalabalı&ıyla însan Mumtft? Y P P T «GÜ7Pİ v* lanvla. çeli«ki VP yo7İasmıs saftlam görünüslerl vozlaslıgıyia bana ve düsönceleritırmava vp tarihin bize bıme kavnak Bugüne kadar raktıŞrı kıvmetleri sillp «flBodrum'a tridpn rpssamlar pflrmpve hakkımız voktırr hpp Bcdrıım'ım do*al eü7elCrOzeJt eleştirmpk, knsur bul HVİpriyle 'IfriİPntMİpr Mavi mak VP onun dpgerli vanladeni7. bpvaz pvler nalmiyennı pörme7den çp'mpk koler vo mor lav ve ucn7 bîr voldıır F Ben Bodrum'a dunvanın f'pr vpnî bir *PV yanmav» dbrtbtr yanından ePİPn 'n ltarsrlı 5<5P'?. srOzeli bo7arak spnlarla ilgilpnivorum Kü dp?il RÛ7PİP da'ia JTÜ7PİÎ kaçiicıık bîr kahvpqindp bilo t a n k yapmalıvr?» dıvor ber türden Insanları vanvaK1sıç°l nractınnalara ve pa pörmek mflmkfın Blr v«n cah«;malara karşı olmadı&tda bası «rtulu bîr yandn nı anrak sanatçınm denevson moda hildnilerivlp sprp 5İ KIRK YIL1 AŞKIN SANAT YAŞAMl ldlffde Istanbulda •P calışmalpnnı son so? oserpe oturan kadınlar cloğan ve guzpl sanatlara çocukluh yıllannda çamurdan. larak topiurna sunma«!in! ve Tst? RodrmnVa bpn? bun Malta taşından ve tahtadan yaptıgı heykelcıhler hüçuk onun pn dogru voi o'duğnlar etkiltvor Bu çeüşkilpri kayıklarla yonelen Mumtaz Yener, 1935 vümda tstanbul nu «ovleme<:i'iı kabiîl edeTstanöul'da da bulmak reüm sanatn, Devlet Guzel Sarıatlar Akademısıne gırdı Nazmi Ztvo, Çal medıâmi behrten kün ama Bodrum'da Mr bas h Ibrahım ve Fransız Prof Leopold Levı üe çahşan Yener neoklasik v a ekspresyonıst ka ılk odulünu 1940'da Akademı Salonlannda sergıledığı bır çi7fide çahşıyor Bodrum'da Çflnkfi Son vil «Bır Kadın Portresı» ıle aldı Akademı yıllannda arkada?Yaghboya karakalem, cılarda basiptılan KüJtfir ha larıvla bırhkte kıtrdugu «Yeniler» çrubuvla 19S0've kadar nı murekkebi ve guaj tpkrekptlprinf benim dp bîr kat çahsan sanatçı 7952'de Atlcıs Fılm Studvosunda dekora nıgındp çahşan Mümtaz YPktm olmalıvdı Avnca ipr ner, bugune kadar vaptıgı torluh art dırehtorluk, rejısorluh ve senarıstlık yaptı gi övle bı> vertfp ki Bort •Papatya» ve •Bmnat» adh hlmlerın yönetmenlhgını de ya* çalışmalan şöylp anlatıyor* rum Kalesinî p^mpvc <»P oan Yener'm Bodrum'dakı 2 sergısı 28 sergisi ouyor. «1940'iarda Yenilpr GruIpn fcfiyluipr spreM f1© PP7Î bunu kurarak açtıjhmız «Livorlar BfttİTp onlarla divn man Ser?i"îi»nden bu yana lop'a ffîrme tmk'inını da ka ka Bodrum'dan esınlenerek degildir. Resim sanatınm bi insan kalabalıklarma hevezanıvornm KP^VP sanatcılsr vaptığı kompozısvontar tn cimsel ve renksel yam, tek canla vönelişim çok fleflrlü vurdun hpr 1 fişesindp ser san Maklna flışkılpn ve nıği, çanat tarihinin evrimi kompozisyonlar özerinde çag? «çaMI^Pİer • Kanncalar Vompo7isyonlan ne uvgıınluftu ancak sağlam lışma zevklni vprdi bara. Daha once Rodos Şövalvp nı sergılevecok olan sanatçı. bir hayat gorfişüne ve In Coftalan insail" rı gör jyor sanat anlavışırn sövle anla sancıl bir felsefe ile toplu onlarin beral"pr«ı» dü«;flnInnnm top lcorujranı olan H"'u'? Fiho San^r Gsiensi'n tıyorma dönük duygusallığa, he duklerini, bir arava pplprek df ar<»rn5:t "> SprjeiMne 2*5«Bütun görsel sanatlarda vecana dayanan bir hflner hüvük isler yaptıklannı, va30 CTvaripdi resin göt"ırp oiduğu Ribi. resim sanatında bir ustahk oimahdır» •sam kavgasmı toplu olarak c°\ olan Yrnpr «Bodrum'a da sanatcınin eörevi sadeGeneldp sanatın Insanlar sürdürduklerini farkedivor. Hi'îc'î e'Stürüvorum» d'vor ce bfçfmset ve renkspf \R dan, msan ilışkilerinden, sev ortava cılcpn siirspl pörüntıiHihc ve civanndin h*s mninfca&JamlıSrıVP vücpHfri toplum düzenınden vü tu\'al!erimp aktarmaya ça lışıvordum > Deha sonraki M&rp<sılannin KanncTİar ve Kannra'qnn va^antılsnna pöturdügu r*s 9 Locarno Film Şenligi sonuçiandı LOCAKNO (Cuınhurlyet) Isvıçremn Locarno kentınde her jil duzenlenen tP.aslararası Tüm eŞnlığı dün sonuçlandı. Ulkemizin de A U Ozgenturk'ün «At» filmıyle temsü eoıldıgı senlıkte Uluslararaii jiıri bu yıl Büyük ÖduM hıç bır fılme vermemeyı kararldştırdı lrlanda, Macaristan, Fran sa va Italya'dan yarışmaya katılan dort ülme ıse bırer mansıyon verüd» Sonuçların açıklanmasından sonra Uluslararası Jürının kararlajuu yeterli bulmayan Şenlık düzenleme kurulu yeni bir jüri oluşturdu Bu iloncı jürı de yeni bır degerlendırme yaptı. Boylece Şenlik tarıhlnde ilk kez ıkı ayrı değerlendiıme yapılmış oldu Şenlikte büyük bir ügı gordü ğu belırtUen «At» filmmın değerlendırrne dışı kalma sı da şeıııiğın bır başka surprızanı oluşturdu Şenhkte ner yıl genç yönetmenlenn en yeni yapıtlanyla yarıştığını beliıten ılgıliler bu yılki senlikte en buyük ılgıyı Macaı yo netmen Bela Tarr, Atman yonetmen H?rbert Achtern bıısch ve Fransız Jean Da nieı Pilîault ve trlandah Yonetmen Joc Comerford' un yapıtlarının çektiğini belirtıyorlar. tkincı J ü n şenlığın tek para odülü olan 10 bin Franklık odülü Achternbusch'un yapıtına verdi Tartışmalı geçen şenlikt« Özgentürk'ün vapı^ının ödüllendirilmeme«ımn örellikle vabancı basın men'îiıplan tarafından eleştınldığı bildınlıvot Hoşgörünün, insanlığın bir simgesi: HACIBEKTAŞ sini de dalıa ıyi kavramış olu» ruz. Hacı Bektaş 1209 1271 yıl. ları arasmda yaşayarak 61 yaş larmda olduğü sdnılmaktadır. 13'üncu yuz yılda Horasan'dan gelıp Orta Anadolu j a yerle•şen ıkı buyuk auşunürden bındir. Mevlâna Oslalettını Runıı ıle Hacı Bektaş ı Veli And dolu'ya geldı^ten sonra, Mevla na, Selçuklu devletının Başken tı olan Konya'ya, Hacı Bektaş ıse, once Sıvas'a sonra da Sulu cakarahoyük (bugunkü Hacıbektas ilçesı)'ne yerlaşerek oğ retılerını yavmaya başlamışlardır. Mevlâna Başkentte olup, snrlerını Farsca yazdıgı ıçıa oğretısi kentlerde, kültur mer kezlerınde, «jntellektueller arasında yayüdı Hacı Bektaş isa ogretisım koyluye, joksul Anadolu ınsanına Türkçe olaraıc \enyor, onlann dertlerıyle, so runlanyla haşır neşır oluyordu. O nedemedır kı, halk arasında kiba zamanda buyük üne kavuştu ve ıtıbar gordu. Ha cı Bektaş hiçbir zaman ücbal ugruru zamanın ilerı gelenlerine, saray seçldnlerıne yanaşmamıstır. Onun yeri hep ezilen halkın arası olmuştur. Onun içındlr kı, Anadolu halkımn ehnde, yü reğuıde \e kafasında bayralslaşmıştır. Hacı Bektaş, 13'üncü yüzyıl Halk arasında kısa zamaııda büyük üne kavuştu ve itibar gördü. Hacı Bektaş hiçbir za Anadolusunun egemenlerinın soygun duzenıne, zutaıune, isman ikbaî uğruna zamanın ileri gelenlerine, larrun katı mistisiznıine tepkınm, hoş görünün, insanlığın, saray seçkinlerine yanaşmamıştu. barışın, dostlugun, kardeşliğın \e ınsan sevgısınin bır sımgeülu öndor M. Kemai Atatüık' sıdir Getırdiğı düşünsel sısBöylesme yüce bir kışıyı çeşıtlı yonleriyle ele alıp tanıtm^hı ün <Ha>atia en hııkıkj raurşıt temle gunümuzün toplumcu dü hıç de kolay bir iş olmasa ge ıiündır» vecız sozüyle, Yüce şünüsüne kopruler kurmuş, torek Zaten bugune değin tüm Hacı Bektaş'ın «Du^unce ka humlar serpmıştlr. 12"nci va anmalarda istenildıği gibi tam ranüğına i!>ık tntatüara ne mut 13'üncü yuzyılın kargaşası içıntıldığı da söylenemez Bizce iu.» sbzunun arasındaki bagın de kıvranan Turk ınsanı, işçi* bunun nedenı, Hacı Bektaş tryı gbrmeınek olası değılaır. sı, köylüsu Hacı Bektaş'ın ınhakkında bilımsel bır araştu Birist 1300lerden, diğen ıse sancıl felsefesinde özunü bulmanın yapılmaması, ılgılı ku 1900 lerden ınsanhğa yol gbb ır.uştur. Yoksulluk, yoksun* rum ve kuruluşlarca da gere teren, ışık tutan birer beşale luk, zulüm ve savaşlarm yorken ilginm gosterümemiş olına dırleı. Bu sozler, M Kemal dugu, yıprattığı, ezdığı lnsanıve Hacı Bektaş'ın oağlarının mız bir çıkış yolu arama süresıdır Hacı Bektaş ve öğretısı bi ne kadar ilerısınde bır duşuıı cı içındedır. Bır umut adamıgüne dek hep dar arıdin ?le ce yapısına sahip olduklarını dır Acıları dındü'ecek, insana alınmış olup, yoresellıkten çı gostermektedir. Bu duşunce yaşamanın onurunu, olanaklakarılamamıştır O>sa Hacı ve sözler degıl 13'uncü yuz yı nnı getırecek bır umut bir öz Bektaş Evrensel boyutta ele a luı ınsamna, bugunün çagdaş lem, bır onderdır. Hacı Bekhnıp anılması ve tanıtılması toplumlarma bıle ışık tuimat taş, Horasan'dan Anadolu kapı gereken ve benzeri az bulunan tadır. Nd acıdır kı, bu yuce lanna dayanır, bir ışık olur, ulu bır Tıu"k ı?aırı, duşunurü uısanı salt gızemcı olarak gor bir banş güvercını olur insanıve eylem adamıdır. Bu vüce meye çalışanlar bu buyüjj dü tnıza. İnsan hakkında bugune kadar şunüre en büyuk kötülügü etSelçuklu egemen sınıfının söderlenen ve edınılen bılgiler mektedirler. Hacı Bektaş ın tel mürgen, acımasız yonetımıne, hem yeterli olmamış ve nem selesı gerek dılıjle ve gerekse 7ulmüne karşı halkım düşünce de menkıbelere dayanan, hal uygTiladığı gelenek ve torelerle ve evlem biılığme çağınr Dukın gonlündv'kı gıbi gi7emci özbe öz Turk ve Turkçediı rağan, yazgıcı, kadercı insan dır Oysa bııaz areştınldığında Hacı Bektaş'ın yaşadıgı ça yerıne, eylemcı, devrunci bır Hacı Bektaş'ın gerçek yonlerı fm toplumsal ve ekononıık ya ınsan tıpmı yaratmayı amaçhalkın hayslındekt gıbi salt gı pıstnı ve o donemlerde geçen lar. Bu, yüzyıllardır aç, açık, ez«*mci olmayjp, yaşedıgı H'ün olayların somut tahlıuni vapa 7ik, yıkık, lüusaı birliği bozulcü yüzyıldaki baskıcı zorbala cak olursak bu büyuk duşünu muş, mutsuz ve umutsuz Anara, zalunlere karşı koyarak rü daha iyi tanımış ve felsele dolu ınsanına dnerilen bır ja«iam anlayışıdır, bir kurtulu,? ışığıdır. Hacı Bektaş'a duyulan ilçı, beslenen sevgı, bağlanan umut bunun ıçindır. O çoklarınca bihndığı gıbi sadece bır dinsel onder, bır evlıya, bir kehanet KONYA, fUBAl Konya'da konuk Pakıstan Kültur. sahibi değil, yaşayan, yapan. Tunzm ve Spor Bakanı Nıaz Muhammed Arbal'a, Pakıstan varatan ve insana bir toplum Devlet Başkanı General ZuyaÜl Hak'a armagan edılmek düzeni onerısi getıren toplumcu bır düşıln adamı ve onderiuzere sedef bır pano venldı Konya'ya gelerek başta Mevlâna muzesi olmak uzere d'r. Turk dılını işleyışi, toptarıhı ve tunstık yerlen gezen konuk Bakan, Mevlâna mu Iturda kadına eerçek değerm ve'ilmesı, duşünce karanlığına zesı baJıçesmde yapılan sema gosterısmi ızledı karM çıkışı, bılun ve sanata Konya Kultur ve Turızm Vakfı konuk Bakan Arbal'a verdığı öncelik ve önem, topDevlet Başkanı General ZıyaÜl Hak'a armagan edılmek lum duzenlesıcıhğı, ulusal bıruzere, uzennde «Ya Hazreti Mevlâna» yazılı sedef bır pa Iıgı saglayıcılığıdır onu yuca yapan, saj'gm kılan no verdi. mazlum Anadolu msarunın yanında yer alan, onlara jol gosteren, ışık tutan bır onder ola , ürk büyukleı aa ve de rak. gbrülecektır. Hiçbir zarnaa umutsuzluga, kaderoıliğe ve ğer bıçüğımız ınsanla rı ölum ve doğum gun teshmiyete düşmemış, hep aklerınde anmak suretıj lın ve mantığın hakım oldugu le kımının askerî dehasırun, us bn çızgıae gıtmıştır Hac: Bektaş ve oğreücısı bıt'ta devlet adamlığmın, kımının ıs3 hılmanıst, haikoı \e toplum raz ırdeiencugmde, zamanınddcu yönlennm tanıtılınası, hem !*ı dmsel gorüııümlü olup, B^tanhımız ve hem de gelecek ku imda toplumsal olan olayUnn ^aklar ıçin somut bırer belge ve haıesetlerın bu iol&e£eylt yakın ılışküı oldugu görülote.ı. olacaktır Su gunlerüe bır ulu kişıy) tır Hacı Befctaş'ın şaır ve du *aııur kışılıgının yanında ku daha anmaktayız Her yıl oldu ğu gıbı bu yıl da 16 Agustostd ratncıhğının da agır bastığını Hacı Bektaş; kendı atlını taşı belırtnıenıız gereldr «Elıne, Belıne, Dıiıne» Ozdeyan Hacıbektas ılçesınde anılmaktadır. Bu laşı pek az m yışınde. ELINE: Elınle koma san gıbi miıyonlarca ınsan ta dıgmı alma, barsızlık etme, baş rafından sürekli akıldadır ve kasının maluu ga&p etme, aralmaktadır. Insanlık tanhin BELİNE: Helallından başkasına bakma (zinada bulunma>, de jeni donem ac,an butan bu yuk onderler glbi Hacı Bektaş' DlLINL: Yalan soyleme, ba;?da çagmın ızleyıci«sı değıl yep kasınm dedıkodusunu vapına, yciı »»ntezlerle çağını a<an iftırada bulunma, kotu soz soy bır önderdır Oiun dü^unce ve leme. eviem önderliğıni tUm msanllk «Hsraret Nar'da dır, fcacda bütün boyutlarıyla doğru ve değüdır, tam olarak bümelldır Hau Keramet başta'du*. Taç'da Bektaş'ı bütün ınsanük sevıdeğildir, yor, çünkü Hakkın, Adaletm, Her ne arar isen kendinde Eşıtlığm, bırlığm, kardeşliğın ara, ve insan sevgısmm bir ba>ra Kadüs'de Mekke'de Hac'da ğıdır ve degısmeg öndendır. değildir.» Hulusi KONUK Şenay KALKAN Ti «Abdi İpekçi Bans ve Dostluk Ödülü» yarışması İçin basvurular 15 eylülde sona erecek ISTANBUL (a^.) «Mı tli ipekçi Barış ve Dostluk» yarışması ıç\n ba^vurulsrm 13 Evlül tTihınde sona eıeceg. bıldiriıdi Türlc ve Yunan mıllı komıtelerinm ortak oîarak gerçeldestirriıklen «\bdl lpokçi B^rıs \e Dostlnk Ödulü»'nıin ı'oncısı ile ılgilı o'i bazırbic çalışmalan tamamlandt Yetkılııer, yarışraanm bu yıl roportaj, haber, makale, inc^leme, edebıyat türlen, çıır, oykü ve deneme ve plast k san'tlar dallarında Aapılacağmı behrttı ler, yarışmaya katılmak is teyenlerm her tıırlu mal zeme yontem ve teknik kul'ınabileceklennt soylediler \ Yarışmaya son katüma tanhının 15 pylul olarak belırlendigı de kaydedıldi. akan zaman, duran zaman melih cevdet anday Bir Kaçlyi Insan us yazmmdan çevırileri ile tanmmış Gaffar Cüney, o zaman, Dıl ve Tanh Coğrafya Fakültesmde Rusça okutmanı idi. Bu alanda çalışanlarm en başarılısı bence o İdi Az ama öz urun verdi Onu, gene Rusça'dan çevınler yapmış olan Erol Gunev ıle akraba sayarlar. değüdır. Ikısı de Ru&va goçmeniydılor. ama Gaffar Gunev sanırım Kınm Türklerındendı, Erol ise TJkraynalı bır Yahudı ailedendır. Gaffar Gunev le sık sık karşılaşırdık, ozellıkle Yasar Nabı Nayır'ın evmdekı cuma akşamı toplantılarında Gıyımıne kuşamına o?enh guler yuzlu tatlı konusan vakışıklı bır adamdı Sonra nasıl oldu. ne oldu bflemıyomm, Gaffar Gvney ışınl gucünu yuzüstu bırakıp yalın ayak, goğus bağır acık ehnde bır sopa ıle sokaklara düştu Eskı arkadaslannı artık tanımıyor va da sorme?lıkten gelıvordu Biz de onunla karsılaştı^ımı^da. üzöntüden başımı?! önutnüz*» esivorduk Galatasaray Lısesınden onu tanıyan (GafHr eskıden o hspde öftrPtmen vardımcısı ımi1?) bır arkadas, bır a;ün Ulus Meydanında yanına gider, nıyetı paraca vardımda bulunmak Ama np ?or ış Gaffar Guney'e para vermekl Lafı uzatmış, yaşamm guçlü^unden açmış. herkesın sjkıntı içinde bulundugunu fiIftn söylerken. Gaffar kesmış onun sözünü Hadı, ne kadar vereceksen ver, demıs Ben de bir erfin ona Postahane Caddesinde. bır araba atınm gözüna parma^ını uzatıp uzatıp çekerken gortnuştüm. Gaffar Guney'ln sonunu bilenlmlz olmadı. O zamanlar gene Rusça'dan ve bir de Fransızca'dan çevınler vapan bir dostum daha vardı Çevinleri klâ<îikler arasında çıkmıştır Oğuz Peltek'\e Nes riyat Müdürluğünde birlıkte çalışirdık. Titız bır düreltmendi Ailesi Bulgaristan'dan eöçmü»? Varlıklı imi'sler orada iken Çoğu Balkan Köçmeni ailede ol Onu meyhanelerde de görürdük, dugu çibi Turk.vo'vp ^eldıklprinriB vok otuzbe^ şışe bira içerdi Yemek vemezdi. sul dö<îmuşler Veremdi Oğuz Peltek ve Anlattıklanna göre. eskıden erommankimi kımsesl voktu. tkide bır hava ve mış Avni bey. onu eroınden kurtarmak rirlerdi ciğerlerlne O zaman veremın ıçın rakı içmesıni ögutlemiş doktorlar. başka tedavisi yoktu kil Oldu ölecek di yoksa ölürsün demışler. Işi rakıya vuye korkardık rup eroınden kurtulmus. Avni bey, ama Sonra evlendi Oğuz Peltek blr hem bu kez de kılolarla devirmeğe başlaınış şire hanımla Sağlı^ı biraz düzeldi Ara rakıyı E.. sonu ne olur bunun? Karadsıra bizimle Şükran lokantasına tjelır. geri bozulmuş öldü ölecek Doktorlar bir iki kadeh içerdl Zekı ve bılsrili idi. rakıyı kesmişlpr arada bır bira Içmesikonuşmasmı tatlı espnlerle suslerdi nı sağlık vermışler. O da bır şışe değil Bir de oglu oldu, Murat Evlerine sık de. otuz şişe kadar içıyordu. 8iJc friderdim. Nurullah Ataç, ona •Medenıyet» Benim tstanbul'a göçmemle birbirimizi jçöremez olduk. Bir gun duvdum admı takmışti; çunku agzında tek dişi U. ölmüş bu değerll, lyi dostum. O za kalmıştı Avni beyın manlar, tstanbul gazetelerine takma adBır de eski gazetecilerden Şehsüvar larla romanlar yazardım. o takma adla^ vardı o zaman Ankara'da Adliye rönmdan biri Murat Tek'tir Yıllar sonra Murat Peltek'le annesi. Moda'daki evi portaılannı Babıahde ilk bulan odur mize geldiler. Koca bir delıkanh olmu1? unutulmamalı, sonradan taklitçıleri çok tu Murat. Dtlerim başanlı, mutlu olaun çıktı. Şehsüvar, ben tanıdıgımda düzelthep Oğuz Peltek'in o gö?el çevlrilennin menlıkle eeçiniyordu. Eşsiz bir düzeltyenlden basılması çok iyi olurdu dive men ve az görülmüş bir içkid İdi Yüdüşünürum. Özellikle. üç dlt tutan Çe zü tuğla rengini almıştı lçkiden Çogu Şahap Sıtfeı'nm evine gelirdi Şahap, ayhov öykölerl. yaşlara yardım etmeyi insani bir görev Blr çevirmen daha vardı, sanırim sayardı Bir gün Şehsüvar'ı lçkiden koAvni idi adı. Avni beyle, Yentşehir'deki maya girmiş durumda hastaneye kalKutlu kahvesinde sık sık karsılaşirdık. dınrlar, bir ay kadar yatar orada. tylTerlikle gezerdi Ostfl bası dökumrdu. leşlp çıktıktan sonra, hastabakıalar genç yasında çftkmüştü. agzmda diş ba onun karyolasının altında on. onbeş taşında saç kalmamıştı Ama çok neşelly ne boşalmıs tçkl şişesl bulmtışlar. Bir di Avni beyln Tercöme Bürosu 1te bır gizdlr bu. nasıl, kime aldırmıştı bu içkJllişiği yoktu çevlrdi&İ kitaplar da klâ leri? »ikler degildl Ama çeviri ile geçinip &itö§i söylenirdl. Çok İyl Fransızca bülrO da öldü. BiIgUi ve klbar bir adamdı. R lan kanrcalnrdan. mnkmalan ıpsanlardan avıramaz ol mw btı üçlü birlesik yı sOrdfirmpvl gprpkli mtWu)udfir Ulkolprin malrir.ava •>ahip olduŞ^ı oranda nvcrarlıga varabildiklrrinl du<îüPürspk, insanm makınava pppmen olmaU zorunda oldu»urıu kabul edpriz In' a r ' a n yınratan VP onları dceanın Küzellîklerindpn avıran uğraşılardan kurtarac«U güç makinada sekiıdır» aıvor ?anatçınm caSının dısıns, cıorektı°'inı kendivnın de btmu amaçladıgmı bPİirtpn sanatn, bundan sonraki calısmalannda bır mekân İçinde aıieyi ısleyecegıni sözlenne ekhyor. ZiyaÜI Hak'a armagan edilrnek üzere sedef bir pano verüdi O&MEİC Ş.MO. SıZ. YBN, A N A N I N yu£kA9«VUA tCOVUNCALA.EIMI Y,T,RMeLK.N. DO&AL. Ş BESiL. DOMUZU NEDEN NÜZ bırofJip bulsano [ ?a RuSSEL'm fann tşe ba5iıyowm BP.Nfi FELSErT YAPMR yapamaciım..