16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 1 1 Anayasa için (ne Vahıf yurtlarına giriş sınavları 17 ağustos sah günü 23 il merkezinde yapılacak. Yaklaşıh S bin öğrencinin yararlandığı 40 vahıf yurduna bu yti 1700 öğrenci ahnacağı açıfelandı. GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) mokratlk katılımın dışında tutan rejimleradları ne olursa olsundemokrasiye ters dügerler. Katılım ne yolla olur?.. Bütün halk kesimlerinin demokrasi sürecinde etkinliklerini duyurabilmeleri için her türlü düşünceye örgütlenme hakkı tanımak gerekir. Örgütlenme hakkı, siyasal partileri, dernekleri, sendikaları, meslek kuruluşlarını ve kooperatiflerl kapsar. Düşünce ve örgütlenme özgürlükleri, birtakım düşünceler, birtakım ideolojiler için yasaklanırsa, halkın bir kesimi, ister, lstemez bu katılımın dışında tutulmuş olur. Örnek aldığımızı sıksık yinelediğimiz Batı demokrasilerinde, hiçbir düşünceye yasak getirilmemiştir. Yasak olan ve olması gereken silahlı örgütlenmeler ve eylemlerdir. Sllahlı eylemler ve örgütlenmeler dışmda yasak getirilmesi, demokrasinin özü ve sözü İle bağdaşmaz. «Aldıkaçtı Anayasası» temel hak ve özgürlükleri kullanılmayacak ölçüde smırlamaktadır. ö r gütlenme özgürlüğüne kayıtlar getiren antidemokratik hükümler, anayasa taslağma egemendir. Tasarı, bu görünümü ile çağdaş demokrasi anlayışına oldukça yabancıdır. Ve tasarı, başta tanıdığı lokavt hakkı ile işverenlere, İş ve sermaye çevrelerine anayasal güvenceler ve ayrıcalıklar tanıyan bir «işveren programı» nlteliğindedir. Ylrmlncl yüzyılm son çeyreğinde «sağsız ve solsuz demokrasi olmayacağı» gerçeğinln ülkemizde henüz anlaşılmamış olması, demokrasimiz ve geleceğimiz için içler acısı bir durumdur. Şu uzay çağında biz, herhangi bir siyasal görüşün, ideolojinin «zararlıdır, yıkıcıdır, zehirlidir» diye nitelenemeyeceğini, düşüncelerin «doğru» ya da «yanlış» gibi ölçülerle değerlendirilmesl gerektiğini ^ne yazık ve acı ki henüz anlamış değiliz. Bu tek boyutlu ve yönlü kısır anlayış ve yüzeysel dünya görüşü ile Atatürk'ün belirlediğl «çağdaş uygarhk diizeyine» nasıl ulaşacağız?.. «çağdaşlık» bu yasaklarla, bu kısıtlamalarla, bu «aman özgürlük vermeyin, sonra azarlar» kaygıları ile nasıl oluşacaktır?.. Şu çağda, Türkiye'yl, «ikinci sımf bir demokrasi» anlayışına mahkum etmenin, Allahaşkına savunulur ne yanı vardır? Eğer, «Batı demokrasileri» bizler için ölçü ise çaresi yoktur; beğensek de beğenmesek de her türlü düşünceye söz ve örgütlenme hakkı vermek zorundayız; sağcısına da vermek zorundayız, solcusuna da, yoktur bunun çaresi.. Ya da vardır, sanılır ama bunun adı «demokrasi» olmaz. Bir başka rejim olur; örneğin «Filipin detnokrasisi» olur; ama «demokrasi» olmaz; «batı demokrasisi» olmaz. îşverenlerin, toprak sahiplerinin ve bütün egemen çevrelerin örgütlenip, seçim yoluyla iktidara gelmelerl nasıl kendileri için demokratik blr haksa, işçilerin ve öteki emekçi sınıf ve tabakalarm, aynı yollarla iktidara gelmelerl ya da siyasal iktidara, partiler, sendikalar ve dernekler olarak, ağırlık koymaları da aynı ölçüde demokratik bir haktır. Bu eşitllk sağlanmazsa, hiç olmazsa bu eşltliğln sağlanması için demokratik çerçeveler çizilmezse, işte o zaman «bir sosyal smıfin egemenliği» yanl, işverenlerln, toprak sahiplerinin egemenliği sağlanmış olur. Demokrasi, halk yığmlarınm demokratik sürece en geniş ve yaygın biçimde katıldıklan bir sistemin adıdu\ Demokrasinin bu özelliğini değiştirmeye ya da demokrasinin bu nlteliğlni unutturmaya bir değil bin «Aldıkaçtı Anayasası»nın gücü yetmez.. Düşünceyl açıklama özgürlüğü smırlanamaz.. Sımrlanırsa, bu smırlama, siyasal lktidarlarm elinde, temel hak ve özgürlükleri kaldırmaya yarayan bir «otomatik silah» gibi çalışır. Smırlama, yalnızca ve yalnızca, silahlı eylemler, silahlı örgütler ve bunların yurt içi ve yurt dışı bağıntıları ile ilgili NOİmalıdır. Böylesine yasakları yürekten destekleriz; ancak düşünceyl açıklama özgürlüğünün özüne dokunan her düzenlemeyi ise demokrasiye aykırı buluruz. Demokrasi, halk yığmlarının demokratik sürece ne ölçüde katüdıklan sorusuna verilecek yanıta bağlı çok boyutlu kavramdır. «Çoğulcu demokrasi», örneklerlni batıda gördüğümüz demokrasidir. Bu tür demokrasilerde, hiç blr düşünce, hiçbir ideoloji yasak değildir. Ve halk, bütün keslmlerl ile bütün smıf ve tabakalarıyla demokratik sürecin içinde, partileri, sendikalan, dernekleri ve kooperatifleri ile slyasal iktidara ağırhklarmı koymaktadırlar. özlediğimiz demokrasi, işte böyle blr demokrasidir. 11 eylül gününe dönmek istemiyoruz, amacımız, slyasal katılımın tam olarak sağlandığı gerçek demokrasi düzenldir. örnekler de batıdadır. Demokrasinin taklitlerinden sakınıyoruz.. fP Vakıf yurtlarına giriş smavları ^ 9. Afgan mülteci kafilesi 1979 yıhnda Sovyetler Birliğl tarafmdan ülkelerinin işgali üzerine Pakistan'da kamplarda barındınlan ve Türk vatandaşhğma ahnmalan kararlaştınlan Türk asıllı Afgan' h multedlerden 9. kafilede 66 aileden oluşan 287 kişi daha dün Pakistan Hava yollanna ait bir uçakla Adana'ya geldi. Tophapı Mevlevitehkesi sokakta bir kuyu onarım sırosında çöktü. Cöçüh altında kalan Hasan Aslan hurtarıldı. Aym işçiyle birlikte çalışan Cemal Susam da olaydan 34 saat sonra ayağı kırıh halde çıhanldı. TMMOB: 'Meslek kuruluşlan etkisizleştiriliyor,, ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına dün bir basm topiantısı düzenleyen Bırlik Başkanı Bü'eııt Tanık, yeni Anayasa Tasarısım eleştirdi ve getirüen hükümlerle meslek ku ruluşlannın etkisizleştirildiğini, bu çerçevede odalarda büyük üye kaybı olacağmı büdirdi. Tamk, taslakta kamu kurum ve kuruluşlan ile Klnerde de vamlı olarak çahşanlann mes lek kuruluşlarına tiye olamayacakları, amaçlan dışmda fa aliyet gösteremeyecekleri yolundaki hükümlere değinerek şunlan söyledi: Ülkemizin ekonomik ve teknik yapısmdaki kamu kesimi nin agırhklı rolii gözönüne alınmadjğında «katnıı kurum ve kunıluşları ile kamu iktisadl te şebbüsierinde devamlı olarak çaiışaniann» mesîek kuruluş larına üye olmamalarmm, bu kuruluşîardsn beklenen mesle ğin geliştirilmesi «amme ve memleket menfaatlerinîn korunması» gibi amaçlan engellıyeceği açıktır. Kamu kesiminde çalışanlara üyehk yasağı, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu nu zaal'a uğratıp güçsüzleştire cek, görüş zenginliğini ve çeşitliüğini yok edecektir. Kamu kuruluşlarında çalışan mUbendis ve mimarlann diğer meslektaşlanmn yararlandığı mesleki çalışmalardan ve denetimden ayrı tutulması tasarısının hemen tiimüne ege men olan «özel sektöre» aynca hklı örgütlenme özgürluğü tanımTmn bir başka biçimidir. Anayasa tasansı, yıllardır si yasi iktidariarın ve belirli çıkar çevrelerinin TMMOB ve benzeri meslek kuruluşlan ko nusunda arzuladığı ancak şu ya da bu nedenle gerçekleştirmediğt etkisizleştirme çabaları nı anayasal bir çerçeveya otıtrtma «başansını» göstermektedir. 'Almanyalı,, Türkler de Anayasayı tartisıyor Işçiler, Anayasa oylamasına katıEmak istiyoriar yetl genelde olumludur. An* cak blrçok eksiklik vardır. Yurt dışındaki yurttaçların oy hakkuıa ilişkin bir şey belirtilBONN Federal Almanya' raemesi, giderilmesi gereken da tatü mevsimi sürüyor. Yurt bir eksikliktir. Aynca işçi hak taşlarımızın çoğu memlekette larına acunasız kısıtlaınalar izinde. Burada kalanlarınsa her Setirilmiştir. Çalışaularm hakzaman olduğu gibi gözlerl ku lannı almaları, büyük ölçüde lakları Türkiye'de. Ve Türki cngeilenmiştir. Buna karşılık ye'de olduğu gibi burada da işverenlere büyük hareket seren fazla ilgi uyandıran konu, bestliği sağlannııştır. Temel Anayasa Tasansı ile buna iliş hak ve özgürlükler tasarıyla kin tartışmalar. ortadan kalkmış gibidir. Cum69. madde ile ilk kez Anaya hurbaşkanı'nın yetkilerine ilişsa'ya giren, «yabancı ülkelerde kin maddeler otoriter bir reki Türk yurttaşları» konusu jimi anımsatmaktadır Tasarı doğal olarak bu ilgiyi daha da toprak retormunu da engelleye pekiştiriyor. Hemen her hafta cek niteliktedir.» sonu Anayasa Tasansı'nın *arîşçilere her türlü örg<itlentışıldığı bir toplantı yapüıyor. me ve sendikal direnme hakkıBir yandan Anayasa Tasansı'nı nin tanındığı, basm ve kişı öz Almancaya çevirip Alman Ana gürlüklerinin çok geniş olduğu yasa hukukçulanndan görüş ve bunların rejimi zayıflatıcı alma çalışmaları var, bir yan değil, aksine güçlendirici hakdan da kurullar oluşturup top lar olarak değerlendirilip titizlantılar düzenleyip kendılerini likle korunduğu Federal Aldoğrudan ılgilendiren 69 mad manya'da yıllardır yaşayan ve de ve genelde işçi haklan açı çalışanlar için, sendikal özgürsmdan görüş toplama çabaları. lükleri, işçi haklarını sosyal aBeliren görüşlere göre, tasa narşinin kaynağı olarak kabul rı yurt dışmda da pek olumlu etmek olası görülmüyor. Hatkarşılanmıyor, ama yurttaşlar tâ bu alanda, tasanmn öngöryapıcı bir tutum izleyip, ona düğü kısıtlamalar yabancı ulrılması için katkıda bulunma kelerdeki Türk yurttaşlanna iya da kararlılar. «Ne tartışma lişkin 69. madde konusunda du lara, ne de Anayasa oylaması yulan kuşkulan da güçlendirina katılma olanağunız yok. Fa yor. Görüşünü belirten birçok kat, sesimizl duyurmaya çahşa kişi, «Türkiye'deki işçilerin cağız» diyorlar. haklannı kısıtlayan blr AnayaTürk işçilerinin örneğin, Ma sa yurt dışındakilere nasıl sosinz, Rüsselsheim ve VViesba yal güvence sağlayacaktır? Bu den'de «Anayasa Tartışma Ku nasıl mümkün olur?» diyor. ruiu» adı altında oluşturduklaBir başka kuşku da başka ya n bir grup, çeşitli yerlerde top salarla somutluk kazanmadığı lantılar yaparak görüşleri sap sürece 69. maddenin kâğıt üzetamaya çalışıyor. Amaç ortaya rinde göstermelik blr Anayasa çıkacak öneriieri, değerlendır maddesi olarak kalacağı şeklin meleri birleştirerek. Ankara'ya de. göndermek. Soyut bir Anayasa maddesine «Anayasa Tartışma Kurulu» dayanarak sosyal güvencelerinun şimdiye kadarki değerlen nin ve haklannm sağlanmasına dirmesl özetle şöyle: çahşılacağını pek sanmıyorlar. «Anayasa Tasansı'nın 6 . mad «Devlet gerekli önlemi alır, de. M desinde yer alan Aile Birliği' niyor ama, almayabilir de. Alnin, çocukların eğitlminin hül mazsa ne yapacağız? Anayasa türel ihtiyaçların ve sosyal gü Mahkemesi'ne mi, başvuracavenJiklerin sağlanması eeri dö. ğız? Bir garantl yok galiba. Dı« nüşlerde yurttaşlara destek otaki İşçilerin gönlünü almak Ilacak önlemlerin alınması ni çin konmuş blr madde olabllir bu.» diyorlar. Ulya ÜÇER bildiriyor £ Göçük altında kalan 2 işçi kurtarıldı 0 Rüşvet alan başhekim Tedavi altında bulunan bir hastasmdan 20 bin llra ruşvet alarak taburcu ettiği gerekçesiyle yakalanan Havza Devlet Hastanesi Başhekiml Dr. Alaaddin Sakallı'nın, 13 eylülde Vezirköpru Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacağı bildlrildi. Kesin karar alınmas» isteniyor Türkİş He YHK ve Şide yeniden gündeme geliyor £ Güreli ve bazı yönetim kurulu üyelerinin önergesinde YHK ile ilişkilerin kesilmesi ve Şide'nin bakanhktan aynlması öneriliyor gürlüklerin sınırlandınlmasmın terör ve anarşiye yenik düştnek anlamma geleceği» görüşü savunulmuştu. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Türk . Iş Yönetim Kurulu'nun bugün yapacağı va Anayasa konusundaki görüşmelerini sürdüreceği toplantıda, YUksek Hakem KuruluTürkîş ilişkileri ile genel sekreter Sadık Şide'nin durumunun gündeme getirilmesi bekleniyor. Yönetim Kurulu'nun geçen ay Bursa'da yaptığı toplantıda Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Nail Güreli, bu iki konuda öneri getirerek karar alınmasını istemiş, ancak, bu önerinin görüşülmesi ileriki bir tarihe bırakılmıştı. Edinilen bilgüere göre, Naıl Güreli Ue Yönetim Kurulu'nun bazı üyeleri, bugünkü toplantıda önergelerin gündeme aünarak bir karar alınması yolunda çaba harcayacaklar. Güreli, önergesinde YHK'nın taslakla Anayasal bir kurum haline getirümek istendiğini belirtmiş, Türk • İş Anayasa'ya karşı ınü cadele venrken bu kurulda üye bulundurmasının çelişki clacağım savunmuştu. Güreli, bu noktadan hareketle Türk îş'in, YHK ile ilişkilerini kesmesirri ıre bu fcurumdaki temsücılerini geri atmasını da ıstemişti. Gureli'nin ikinci önergesinde de, Sadık Şide'nin Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan aynlarak Türk • tş'teki genel sekreterlik görevlni sürdürmesini ıstemişti. Yönetim Kurulu'nun bugünkü toplantısında, aynca yine bazı üyelerce Anayasa Tasaıısına karşı 12'nci Genel Kurul'da alınan kararlar doğrultusunda hareket edilmesirün isteneceği de bildirüiyor. Genel Kurul'da kabul edllerek karar haline gelen raporda, ekonomik gücü zayıı kesim lerin serbestçe örgütlenebume leri, temel hak ve özgürlüklerin aynen korunması istenerek, «Demokratik hak ve öz YolIş: Degîsiklik (Baştarafı 1. Sayfada) Meclisi Genel Kurulu'nda böylesine eleştirildiğinâ göre gündemde elbette «değişiklikler» yer alacak. Üstelik, toplumun çsşitli kesimlerinın tepkisini çekmiş olan tasarmın bu haliyle niteliği de ortada... Bunun içln maddelerin değiştirilmesine olanak tanıyacak üegişiklik önergelerine yönelık, başkentte büyük bir faaliyet var. Danışma Meclisi UyelerS arasında... Bugüne dek yürütülen tartışmalardan ortaya çıkan öz şu: 0 Temel hak ve ÖzgUrlükler tasıtlanmıştır ve çağdışı bir anlayışla tasarıda yer almıştır, onun için ilgili maddslerin değiştirilmesi gerekmektedir. 0 Cumhurbaşkanma tanınan yetkiler demokratik parlamentar sistemi ortadan kaldurıcı ve otoriter bir yönetim tehlikesine yol açıcı nitelikler taşımaktadır. , • TJlusal irade zedelenmektedir. 9 Toplumda örgütlenme ve yönetime ağırlığını koyabilme ilkesi kaldınlmak istenmektedir. Geçen haftaki eleştirilerin or taya koydugu ana başlıklar bunlar. Şimdiki Danışma Meclisi üyeleri konunun uzmanı olan kişilere görüşüp «bir teknik komite» oluşturmak istiyorlar. Ama, bundan önce «ilkelerin belirlenmesi» yönünde bir çahşma var. Bu çalışma sonucunda, «Cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılması, temel hak ve özgürlüklerdeki kısıtlamaların kdldırılması, Devlet Danışma Kouseyi yerine ikinci bir meclis getirilmesi ya da tek meclisle yetinilip Devlet Danışma Konseylnin kaldırılması» gibi konularda ilke anlaşmasına varılması isteniyor. Eğer üysler bu konularda ilke anlaşmasına varırlaısa, değişik lik önergeleri üzerinde ortak bir görüşe gelinmesınin «daha kolay» olacağı belirtiliyor. İşte bundan sonra da 1; «teknik komiteye» kalıyor. Her madde üzerinda verilecek değişiklik önergeleri bu «teknik kouıitede» toplanabilecek. Daha sonra da önerilen değişiklikler «1961 Anayasasının di li doğrultusunda» kaleme alına rak genel kurula sunulacak. Ama, burada bir sorun var. Degişiklüi önergelerinin içeriğl ve doğrultusu, değiştirilmek istenen özü farklı olursa, ne olacak?. Üyeler işte bu sorunun giderilmesi amacıyla «ilkelerde anlaşmak» istiyorlar. Bu amaçla faaliyet gösterenlerin sayısı da tahminlerden fazla. Bu arada üyeler Anayasa Ko misyonuna ateş püskürüyorlar. Düşünün bir kez: Danışma Meclisi hangi amaçla oluşturul du?... Bir Anayasa tasansı yap mak için... Ekim sonundan bu yana çalışmalarını sürdüren Danışma Meclisi, temel işlevl olan «Anayasa yapmak» konusunda, iki ayağı bir pabuca gir miş durumda.. 21 Eylül tarihin de tasarı MGK'ya sunulacağına göre, önunde beş haftalık süre var. İşte, tasan bu süre içinde dağiştirilecek ve de 200 maddesi Üzerinde tek tek durulacak... Danışma Meclisinin «temel işlevi olan Anayasa yap mak» böylesine aceleye gelirse ve bunda komisyonun katkısı büyük olursa, üyeler komisyona neden ateş puskUrmesin?.. «Temel işlevi Anayasa yapmak» olan bir mecnsin böylesine bir «zaman kısıtlamasıyla» karşı karşıya kalması aslında «talihslzHğin» de ötesinde anlam taşır... Ne var ki bugünden başlayarak maddeler üzerinde yapılacak tartışmalar ön celikle «değişikliklere» yönelik olacak... Ama, tasanmn tümünde gerçekleşecek dsgişiklikler ne olabilir ve «teknik komite» gerçekten oluşturulabilir mi, bu da ayrı bir soru.. tşte, Danışma Meclisi Genel Kurulu böylssine bir karmaşa ve telaş içinde bugün maddelere geçilmesini benimseyecek ve de hemen değişiklik önerga lerini sıralamaya başlayacak... Lokavtm hhhir ssnıra tobi tutulmaması ibret ANKARA (Cumhuriyet Bü rostı) Türklş'e bağlı Yolîş Federasyonu, anayasa taslağının «temel hak ve özgiirlüklerin özünü yok ettiği» Rörüşünü bildsrdi vs prev hakkının kullanılması çe^itli sınırlampİTİîi i n kansız hsle goiiriliken, «io kavt uyKulamasının hiçbîr sınıra tabi tututmama"inın ibret verlci» bulunduğunu açıkiadı. Yclîş Yönetim Kunılu tarafından yapılan açıklamada, taslağın sosyal devlet ilkesinl tamamen h1çe saydığı, buna karşılık lktisaden güclü ve variıklı klşi ve kurumlarm korunduğu belirtilerek «Anayasa taslağının, cnlışanlarm hak ve özgürliiklerine ilişkin ge tirdiği esaslar tamamen TtSK'in 1982 çalışma raporunda yeralan öneriier dog rultusunda ve lıatta bu fine riler işverenler lehine daha da rrenlşletMerek diizenlenmîstîr1» denlidi. Açıklamanın sonunda Yö notim Kurulıınun «temel hak ve özgürlüklerln özünü yok eden, ulus iradesinin TBMMne yansımasını önleyen. çalışanları tşveren ler karşısında çareslz bırakan, sendikal haklan tümüyle ortadan kaldıran bu anayasa taslağının DM'de temel değişikliklerden geçl rilerek Türk Anayasa gelis.1 mine uygun, caSdas hir ta sarı haline dönüştürülmesl için Türktş'in başlattiğı ve yürüttüğü mücadeleyl YolIş olarak yürekten des tekledlgl» blHIrttdl. Banker alacaklıları: 'Tasarının 19. maddesi vatandaşfl dolandıran bankeri koruyor,, ANKARA (ANKA) Banker alacakları da anayasa konusunda görüşlerini açıkladı. Banker alacaklıları üst komitesi başkanı emekll al bay Necati özdemir, dün yaptıgı açıklamada, «Anaya sa tasansının 19'uncu mad desinin son fıkrasının milyonlarca valandaşı dolandırarak perişan eden bankeri korumâktadır» dedi. Banker Alacaklıları Üst Komitesi Başkanı Özdemir bu konuda yaptığı açıklamada şöyle dedi: «Anayasa tasansının 19. maddesinin son fıkrası mil yonlarca vatandası dolandı rarak perişan eden bankeri konımaktadır. Bu maddenln son fıkrası aynen şöyle dtr. Hiç klmsenin özel hukuk ilişkilerinden doğan bir borcu yerine gretirme im kanmdan voksun hulunına sı sebebi İle özgürlüğii kısıt lanamaz» Bu madde aynen kabul edilir ve halk da bu anaya sayı kabul ederse, karşıtık sız çek, bono v.s. vermek suretiyle milyonlarca kişiyi dolandıran. bankerler tutuklanamayacak, mahkuın edllemeyecektir. Sonuçta milyonlarca vatandaşın dnlandırılan paraları kendilerine geri ödenmeyecegi gi bi ileride karşıiıksız çek yaz nıayı suc sayan ceza yasasının 503. maddesi de anayasaya aykırılığından dola yı Iptal edilecek ve Türkiye ekonomisi sahtekar, hile kar ve dolandırıcı insanla rın ellnde oyuncak olacak.» SanatKoop: Bilim ve sanat özgürlügünün baskı altında tutulması zararlıdır IZMIR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) «Bilim ve sanat özgürlügünün sımrlandırıcı kurallarla baskı altında tutulmak istenmesinin ulusumuz ve toplumsal geleceğimiz açısından zararlı olacağı» r.çıklandı. SanatKoop Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada. bilim ve sanat özgürlüğüne ilışkin olarak şu görüşlere yer verıldi: «Düşünce ve yaratma özgürlüğüne, sanata yönelik tutum ve dav ranışların f lınde o ulusun can daınarına kastetmek olduğunu hiçbir Atatürkçünün unutmaması gerekir.» Açıklamada yeni Anayasa Tasarısının, 1961 Anayasasındaki bihm ve sanat özgürlügünün özünü yok edecek bir düzenleme getirdiği belir tilerek şöyle dendi: «Anayasalarda bellrtl len hak ve özgürlükler, o hakkın özünü belirler. Bu hak ve özgürlükler, yasalarla ancak geliştirilip genişletilebilir. daraltılamaz, daha çok sınırlandırılamaz. Anaya sanın yasaların kaynağı olmasının, yasaların Anayasaya aykın olamayacağı kurahnm temelinde yatan esprl buradan kaynaklanmıştır,. SanatKoop açıklama smda özgürlüklerin 1961 Anayasasmdan bir adım daha üert götürülmesl gerektlğine değinilerek şöyle denildi: «Anayasa Tasansı tam terslne, bu özgürlflğfln nasü sınırlandınlablleceği kaygısından hareket etmektedir. Gerçek ten de tasarıda bir yandan düşünce ve yaratma özgürlügünün özü bellrlenirken ardından da bu özfln nasıl yok edilebiIeceğlne ilişkin kurallar getirilmektedlr. Bu yaklaşım. Anayasal düzenlemenln, kötü nlyet esas almarak bellrlendiği izleniminl vermektedir W, bu da TürkiyeII düşün ve sanat adamlarına, aydmlanmıza ve tOm insanlarımıza yapılan en büyük haksızhktır> Federal Almanya'daki TUrkler aynca, yıllardır gerçekleşecek diye umdukları seçim hakkına yer verilmemiş olmasuu, gerek Anayasa Refarandumuna katılma, gerekse Tasan'nın onarımında doğrudan görüş olanaklan bulunmamasını da eksiklik olarak görüyorlar ve eleştiriyor. Cezaevlerindeki (Baştarafı 1. Sayfada) tuklu bulunanlar kütüğe yazü mayacaklar. Ancak, yazım sırasında hükümlü ya da tutuklu olduklan için kütüğe yazılmayanlardan daha sonra Uhliye edilenler oy verme gününden önceki onbe şinci gün saat 17.00'ye kadar ikâmetgahlarının bulunduğu yer ilçe seçim kuruluna tahliye edildiklerine ilişkin belge ile başvurabilecekler. Oy verme yeterliğine sahip olmalan halinde, sürenin geçmiş ve kUtüğün kesinleşmlş olmasma bakılmaksızm kütüğe ve sandık listelerine da hil edilmelerine ilçe seçim kurullarınca karar verilecek. Öte yandan, önceden kütüğe yazıldıkları halde, oy verme ta rihinde, kısıtlı ya da kamu hız metlerinden yasaklı olanlar ya da ceza inlaz kunlmlarmda hü kumlü ya da tutuklu bulunan lar oy kullanamayacak Seçmen ve misafir yazım cet vellerine ilişkin tüm malzeme ler il ve ilçe seçim kurullan na ulaştınlmış bulunuyor buna gbre seçmen yazımında gö rev alacak memurlar 5 eylül ta rihinde ellerindeki bina cetvel lertne göre 21 yaşmı doldurmuş tüm yurttaşları saptayarak, kaydedecekler. Özbek: Fiyat bulamayan sebze ve meyveler cürüyor • TRABZON, (Camhuriyet) Karudeniz bölgesinde inceleme lerde bulunan Türkiye Ziraat Odalan Birliği Genel Başkanı Osman özbek, «Devlet, elin] çekerse fındık tireticisi çöker.» dedi. Pındık Ureticisine afet prog ramı uygulanmasnı istedi. HUkumetin 26 naziran tarlhli ürün bedellerinin yüzde 25'lnin peşin. geri kalanın 6 ayda öden mesi uygulamasuun fındık üre ticisinl «açlığa» ittiğini savunan Özbek, «Eğer peşin bedel verilmezse, Oretici tefeciye düşecektir. Ürün geçen yıla göre yüzde 65 oramnda eksiktir. 150 bin tonluk rekoltenin belki yüzde 30'u ancak Fiskobirlik'e gidecektlr Çünkü tüccar finans sistemiyle anlaşma yapıp 3 milyar getlrmiştir.» dedi. Türkiye dış yardımı mmın cari ödemeler dengesi açığının kapatılması ile büyümesini ve işsizlik oramnda han gi ölçülerde düzelme sağlıyabileceği de ele alındı. Değerlendirmenin sonuç kısmaîda şu görüşlere yer verildi: «İhracat fiyatlan 1983 yüınd» yüzde 5,5 artış oranı gösterirken 1986 yıhnda ancak yüzde 3,5 oranında yükselse bile İhracat hacmi yiUık yüzde 10 do layında genişlemektedlr. İhracat hacmuidekl artış, Tür ldye'nin Afrika ve Ortadoğu pazanndaki yayurnasını engel leyecek bir gellşme ounazsa sürecekttr. Ihracatm artmasının bir başka koşuluda şînj diki döviz kuru ve işletme po litakalanınn değiştiriunemesidir.» Türkiye'nin ödemeler dengesi açıgınm kapatılmasında işsizlik oranının da dikkate alınması gerektiğini vurgulayan IMF belgesinde daha sonra şöy le denildi: «Türkiye'nin ls gücünün yıl lık büyüme oranı yüzde 2'den daha fazladır. Aynca teknolojinin kaiitesinin yüksehnesî, yatırım mallarmın gelişmesl ile kapasite kullanımının artması üretkenliği artırmaktadır. En yoğun üretüne doğru bir kayış ile birlikte senelik yüzde 5 dolayındaki büyüme hızı, işsizliğin şimdiki yüzde 15Tik düzeylnin daha fazla büyümesint önleınelrtedlr. Bu oranda bir büyüme için ise, dış ödemeler dengesi açığı aym balmak ko şuluyla ihracatın yıllık yüzde 9 oramnda artması gerekmektedir.» Belge daha sonra Türkiye'dç, 19831986 yülan arasındaki. ekonomik durumunun ne olacağını farklı ödeme dengelerindş inceliyor Komisyon, eleştirilere (Baştarafı 1. Sayfada) hakkmda veya Komisyondaki görüşmeler sırasında değişiklik önergeleri verilebilecek. ikinci göruşmede tasannın daha önc e kabul edilen maddeleri hakkmda verilecek değişiklik önergelerinin, Komisyon hariç ilgili madde nin görüşülmeye başlamasmdan önce verilmesl ve on üyenin lmzasmı taşıması gerekivor. Ikind göruşmede önerge sahiplerinden yalnız bırisi önergeyl açıklayabilecek. Komisyonun cevap hakkı saklı olacak. Bundan sonra önergeler açık oya sunulacak, önergenln kabulü için üye tam sayısmın salt çoğunluğu gerekli olacak. Maddelerin görüşülmesl ta mamlanınca. tasannın tümü açık oya sunulacak. Anayasa Komisyonu üyesi Tevfik Fikret Alpaslan, bazı maddelerin düşünülenden başka şekilde anlaşıldığını belirterek buna örnek olarak «Başbakanin azli ve Devlet Danışma Konseyl'nin yasalan inceleme süresl>ni gösterdi. Bu konularda düzeltmenin maddelerin geri alınıp mı, yoksa o maddeler görüşülmeye başlandığı sırada mı yapılacağı konusunun bir karara bağlanmadığını anlatan Alpaslan, «Genel Kurul'da Oyelerin muhalefetl. Komisyondaki üyelerin muhalefetinden daha geniş olmadı» dedi. DÜZELTME Senato eskl Başkanı, Dışlşleri eski Bakanlanndan İhsan Sabri ÇağlayangUin 11 ağustos günkü gazetemizde, «Demokraslde TBMM ikinci plana atılamaz» başlığıyla çıkan ve Anayasa'ya ilişkin görüşlerini ıçeren haberde bazı dizgi yanlışları olmuştur. ÇağlayangUTn, «döçfince 6xgürlüğü ve basm özsrürlüğüne getlrilen suurlamalar. demokratik blr dfizenle ne ölçüde bağdaçır?» yolundaki soruya verdigi yarut, «Düçünce özgürlüğü ve basm hürriyett sorumluluktan vareste kalamaz» şeklinde çıkmıştır. Yanıtı, «Düşün ce özgürlüğü ve basm hürriyeti sorumlulnktan azade kalamaz» biçimlndedir. Aynca, söyleşinin sondaki 1kinci sorusu ve yanıtı şöyle olacaktın SORU: Bu taslaktald hüktim lerle slyasal partiler eerçekten demokraslnin vazgeçilmez unsu ru olabilecekler mi? örneğin, sol partiler demokratik yelpazedekl yerlerinl alabilecekler ml? YANIT: Yukandakl sorunuza verdiğim karşılık, bu sualin de cevabı sayılmalıdır. Carsıkapıda bir handa cıkan yangında bircok isyeri yandı (Baştarafı 1. Sayfada) yabancı finansman desteğiyle ne ölçüye kadar kapatılabileceği sorusu da sonüdu. Ortak belge içinde yer alan IMP ekinde Türkiye'nin aldığı dış yardımlara değinilerek şu yargılara vanlıyor: «Türk yönetîcileri şimdj dışardan sağlanan ekonomik yar dımlar içinde yer alan özel dış kreuileri ve yardımlan azaltmak zorundadır. Devletlcrara8i program kredlsi (OECD tarafından Türkiye'ye verilen yardımlar kastediliyor . Cumhuriyet) İle dünya bankası ta tstanbul Haber Servtsi rafından verilen uzun dönem Çarşıkapı'da ayakkabı imalat yatırım kredilerine daha az başvuruiması gerekmektedir.. hanelerinln bulunduğu bir pa 19S3 yılında sona erecek olan sajda çıkan yangm bir çok iş ve halen uygulaması sürcn yerinin yanmasına neden olur IMF İle Imzalannuş bulunan ken büyük lşyerlerinin bulun tiç yıllık anlaşmasının dış borç duğu yöre İçin tehlike yarat iar açısından değerlendirilme tı. si sonucunda dış borç yüküÇarşıkapı Sahaflar Çarşısı nün 1983ten itibaren büyük öl nın yakınında bulunan Büyük çüde artacağı ortaya çıkmakYolgeçenhtm'm içindeki yeni pa tadır. Ertelenmiş olan ticasajda saat 21.37 sıralarında ri borçlarda ödemesiz süreayakkabı imalathanelerinin bu nin de 1983 yıhnda sona erelunduğu 4 katta başlayan yan ceği gözönünde tutulursa devgm benzollü maddelerin letten devlete alınan yardımalev alması sonucu genişledi, ların ve diğer dış kredileri aitfaiyenin müdahalesi sonucu ğır yükünün giderek yükseleyangın fazla büyümeden ve yan ceğl, 1982 yıhnda Z milysr do lar 1986'da daki binalara sıçramadan 23.30 run olan yardımın Ineceğl yamilyar dolara ve sıralarında kontrol altına almadolayısıyla borç yükünün arbildi, yangın sonucunda 24 iş tacağı kendiliğinden anlaşıunak yerl bulunduğu söylenen bu kat tadır. ta meydana gelen zararın bUyük öte yandan, aynı dönem ioluuğu belirtildi, yangmın ne çinde borçların falz yükü geç deni ise belirlenemedi ilgililer mis yülardan daha da çok olayangın sırasında sadece bu kat caktır. Ayrıca, lthalâtm sürta bulunan dükkânların bUyük dürüleblünesi için döviz rezerv hasar gördüğünü, binamn ahşap lerinln yeterll düzeyde koruntabanımn çökmesi sonucu yan ması gerekmektedir.» dan alttakl dükkanlarm da etIMP'nin Türkiye ekonomisiküendiğinl bildirdiler. Olayda nln değerlendirmesini yaptağı ekte, lzlenen istikrar prograölen yada yaralanan olmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle