Katalog

Cumhuriyet 8 30 TEMMUZ 1982 ıslenecek hutta, o glinlerde küçuk yağhanelerde ılkel yontem lerle ışlenen çeşitli tohumlardan elde edılen ve dışa satılan küspede Kalan % 3, % 5 oranmdakı yağ da ekstraksiyonla çıkanlacak yağlı kıispe ıhracı onlenmış olacaktı. 32 mılvon liraya malolan fab rikada 45 kadar teknik ve ıdarı personel vanında 2 f W ışçi çahşıyordu Fabrika soyadan başka ayçiçeğı. keten kol?a, tütün, eskimış, artık iındık ıçı. yer tı<<tığı ve ees'tlı ^ağlı tohumlar ışlpyebilecek teknikte donatılmıstı. Soya işlempk amacıyla kurulan Ördu Sova Fabrikası, bölgenin geleneksel ürünterı olan mısır. fındık, tütün ve çayla rekabet pdemeclıği ıçın soya üretiminın dü«;mesi sonuru işlevinı yıtirdi Simdilerde bu fabrl kada avçiçeği ve artık fındık isleniyor. Soyanın değerini yıllar sonra anladık Uehmet MERCAIM SOYA SEMİNERÎ Zauıan /anıan yapılan soya ile ilgili toplanlı'ara çocunlukla yetkililer, uzmanlar katıhr re birhirlerine soyanın iyiliklerini anlatnlar. Bıı toplan tılara nedense pek az çiftçi katıht Bunlardan biri de geçtiğimiz citnlerde yapılan soya semtneri idl. (Fotoğraflar: Semir YALÇIN) 3 B ü yü soya ekmeye hayU istekli çıktı. Yetkililer, daha öhce Adana'da 80 bin dekara ekim yapılması hedeflenmişken bunnn kendiliğınden, yani olagelen ıstekler sonucu 90 bin dekara çıktığım belirtiyorlar. 680 ton dolayında tohumluk dağıtılmış olmasına karşm yetmemiş. Bu yıl ekimi yapılacak tohum mik tarının 750 ton dolayında olduğunu söylüyor yetkililer. Aynca devlet bir başka yönde de kolavlık saglamıs sova eklcisine. Geçen yıl kılosunu üreticiye 90 liraya verdiği tohumlugu, bu yıl 70 liraya verdi. Soya ekenlerin çokluğunun Uretım kredisinden kaynaklandığını ileri sürenler de yok degil. Kredinin çok cazıp gelmesi yanında geçen yıl tek alıcı durumunda olmasına karşm Çukobirlık'in kalite belirlemesi yapmadan çörçöpün; nemine, topraklısma bakmadan önüne gelen ürünü satm almış olmasını da ayn bir «cazip durum» olarak görüyor üretici. Ordu'daki soya fabrikasında aycicegi isleniyor sında zarara yoı açtığı görtilen virüs hastalıklannın bazılanna karşı ilaçlı savaşun yöntemi de yokmuş henüz. En etkili savaşım yöntemini uzmanlar virüsİe bulaşık soya tohumunu almamak» biçiminde önenyorlar. Geçen yıl bölgedeki incelemelerde soya bitkilerinde «Soya fasulyesi Mozayik Virüsü, tomurcuk yamklık virüsü, soya fasulyesi san mozaik virüsü» olmak Uzere üç virüsün zarannı saptadıklannı açıklayan uzmanlar aslında birçok soya has talığmın bulunduğunu, ancak bizde henüz yeni ekim yapıldığı ıçm bu hastalıkların görülmediğini söylüyorlar. SOYA ZARARLILARI: Aynı uzman ekibin yaptığı zararlılara ilişkin araştırmalarda, soya üzerinde görülen zararlıların daha çok pamukta görülenlerin aynısı olduklan saptanmış. Yani, soyada görülenler «yabancı» değillermiş... Soyada görülen zararlıların en Unlüsü, yıllardan beri Çukurova'yı kasıpkavuran «Beyaz Sinek.» Beyaz sinek pamuk Üzerinde zararlı olduğu bütün bölgelerde soya üzerinde görülmüş. Bölgenm daha sıcak ve daha nemli kesimlerinde ilaçlı müca deleyi gerektirecek oranda gorülen zararlılarm diğerleri baş Ucaları. da şunlar: Çizpilf yaprak kurdu, kırmı7i örümcek. Yaprak pireleri, kokulu böcek, tarla faresl, pamuk yaprak kurdu. Uzmanlar gerek zararlıiara ve gerekse hastalıklara karşı üreticilerin dikkatli olmasını istedikleri gibi savaşım biçimıni ve ılaçlarmı da önermektedirler. GcrÜlen 'o'duV 'fflf Çukurova. da soya ile birlikte yeni bir tarımsal savaşım pazarı da açılmış olmaktadır .. Geçen yıl. Ziraat Fakültesi Tanm Ekonomisi bölümünce düzenlenen araştırmalardan bıri de «Soya Üretiminin Teknik ve Ekonomik Sorunlan» Bu konuyu araştıran bölüm görevlilerinden Doç. Dr. Onur Erkan ile Araştırma görevlısi Enver Orhan'm çok ilginç gözlemlen ve saptamalan var. Çukurova bölgesinde araştırma yaptıkları 104 işletmenin ancak 88'inde hasad yapıldığını, kalan 18 işletmede Urun alınamadığını saptamışlar. O Kalkınma planında soya U • Yeni bir ilaçlama pazarı mı? OYA'nm da kendme özgü sorunlan olmasını doğal karşılıyor uzmanlar. Geçen yılki üretim alanlarında inceleme yapanların saptadıkları sorunların baş Jıcaları şunlar. HASAD GÜÇLtJGÜ: soya bitkısmde danelerın toprağa çok yakm yerlerde üremesi yüzünden birçok yerde hasad guç lüğü çekilmış, mevcut klasık bıçerdöverler bazı yerlerde kullanılamamıştır. Yetkililer, Adana merkezi ile Ceyhan'da yaptıkları tarla denetimlerınde °/ol8.7 oranında dane kaybı saptamışlardır. Çukurova bölgesinde 1981 Ekim döneminde incelemeler yapan Adana Ziraat Pakültesin den Dr. A. Faruk Özgür, Doç. Dr. Mehmet Asll Yılmaz, Dr. Mehmet Biçlci soyada çeşıtll hastalıklar ve soya ekili alanlarda çeşitli zararlılar saptamış lar. Adı geçen uzmanlann ha zırladıkları raporda soyada görülen hastalıklar ve ekili alanlardaki zararlılar şöylece yeı alıyor. SOYA HASTALIKLARI: VIrüs hastalıklarma karşı oldukça duyarlı olduğu bildirilen soyada geçen yıl çeşitli virüs has talıklan saptanmış. Çevre koşullanna göre 0/ol0 ile o/o9O am S maımş, ancak birçok işletme tesUm ettikleri ürün bedellerini 23 ay bekledikten sonra alabilmişlerdir. Bu durum işletmelerin soya ekimine olan RÜN alınan ve alınma istekleri üzerinde olumsuz etki yapmıştır. yan yerlerde ayrıntılı Pazarlama konusunda karşıDir biçimde soya tanmım inceleyen uzman laşılan bir diğer önemli sorun laruı en ilginç gözlemleri kre da bazı yörelerdeki soya alınıı di ve pazarlama konularında. merkezlerlnin üreticilere çok uzak oluşudur. Üreticiler Çuko Bu konulara ilişkin görüşîeri birlik'in dışında başka kuruluş şöyle yer alıyor bir raporda. «Kredi: Işletmeler. tohumla lara ürünlerini uygun fiyatla birlikte ve çimlenmeden sonra satma olanaklanna sahip ololmak Uzere iki dönemde veri madıklan için yiiksek taşıma ücretleri ödemek zorunda kallen soya üretim kredisinin alın masında bir sorunla karşılaş mışlardır.» Soya ile ilgili bir seminerde madıklannı belirtmişlerdir. Ve rilen kredinin yeterliliği konu görüşlerıni açıklayan araştırsunda bir kısım işletmeler olum macılardan Enver Orhan, bazı lu görüş bildirirken, bir kıs üreticilerin kredi almak içın mı olumsuz görüş bildirmişler soya ektiklerini, ondan sonra da hiç ılgilenmediklerini sapdir. tadıklarını belirtıyor ve «yalHiç verim alamayan veya çok düşük verim alan işletmeler al nız soya kredisinden yararlaıımış olduklan kredlyi geri öde mak amacıyla ekime istekli yemediklerini bildinnişlerdlr. olanlar tohumu attıktan sonra hiç bakım yapmamaktadırlar Krediyi çeri ödemek istemeyen Bu durumda olan çiftçiler titiz bir kısım İşletmeler, ürünlerinl Cukobirlik'e satarken, birkaç likle izlenmeli ve Üreticiler denetlenmelidir.» üretici birleşerek bir ürcticl Anırpsatmak gerekirse, bu yfl adına satış yapmışlardır. ki üretim kredisi 2500 lıra. Pazarlama: Cukobirlik'e firün Bunun 1000 lirası tohumla teslimi ve fiyat konularında önemli bir sorunla karşılaşü birlikte, 1500 lıralık ikinci dili Kredi ve pazarlama mi ise çimlenme esnasında veriliyor. 9 Neden geç kalındı ON zamanlarda özellikle Çukurova'da ikinci ürün olarak «Soya» ekimine çiftçileri özendirmek yolunda verilen uğraşı anlacmak gerçekten çok zor. Bugüne değın devletin de hiçbıı konuda bu denli destek sağladığı herhalde gbrülmedı. Ve yinc herhalde «soya» adını duy mayan kalmadı ülkede Peki, bu kadar yararlı, bu kadar kârlı, bazılarının «asnn bitkisi» bazılarının «uzay^ çağının bitkisi» diye tanımladıkları. Üstelik tüm dünyaca «stratejik ürünlerden» sayılan, «bu mübarek bitkiyi üretmekte neden bu kadar geç kaldık?» diye soranlara en ilginç cevabı Proî. Dr. Kamil İllsulu veriyor. Soya üzerine epeyi araştırmalan ve yaymlan olan Prof. tlisulu'ya göre, soyanın Ulkemizde. ekiminin gelişmemesınin, tutunmamasmın nedenlerinin başında «Amerikan düşmanlığı» geliyormuş. # Amerika düşmanlığı ve soya NKARA Oniversitesi 55ıraat Fakültesi Endüstrı Bitkılerı kursüsünden Prof. Dr. Kamil tlisulu'nun «Türkiye 1. Soya Kongresi» için hazırladığı değerlen dırme raporundan oğrendığimi ZP göre; Karadenlz Bölgesı'nde soya ekımmin yaygmlaştınlmak ıstendiği yıllarda, Amerıka'da kurulu bulunan Amenkan Soya Birliği (American Soybean As sosiation)'un gerek bilgilerin den ve gerekse tecrübelerinden yararlanmak üzere Türkiye'de bir mümessillik açmasmı sağlamışız. 1956 yılında kurulduğu bildirilen Amerikan Soya Birliği' nin görev ve amacmı şöylece sıralıyor ssyın tlisulu hocamız. «Soya çeşit ve tarımını geliştir mek, üreticiye destek olmak, soyanın daha çok tüketimini sağlamak üzere sanayi ve ürünlerini tanıtmak Amerıka'da çok S A fazla üretilen soya ve Crünleri için Amerika içinde ve dışında pazar hazırlamaktır. Birlik kâr amacı gütmez, ancak. soya üretim ticaret ve sanavininin gelişmesine calışmaktadır.» Yine sayın İlisulu'nun belirt^ tiğıne göre. birlik 30 kadar ülkede mümessillik açmıştır ve birlığin gıderlerı üyelerınce kar şılanmaktadır. 1961 yılında Ankara'da mü messıllık açan Amenkan Soya Birliği. tlisulu'nun deyımı İle ülkemıze buyuk hizmetler yap mıs olmasma ragmen, «Soyanın değerini vetelnce anlamamış. üretim planlarını uygulanıavıp milyonlarca dolarlık ithalatı kolay bulmanuz, o zamanın siyaset ortamına ııyan ve Amerikan düşmanlığını fırsat bilip gereksiz olumsuz yavımfar sonucu soya üretimi artmamış 56 yıl hizmet gören Ankara'dakı mümessHHk de sessiz bir törenle kapanmıştır.» T ÜRKÎYE'de soya ekimi nin yaj gınlaştırümasına verilen önemm kaynağmın 4. Beş Yıllık Kal kınma Planı olduğu söylenebilir. Yağ Bıtkileri Uretımıne ili» kın öngörülen hedet şöyle yer alıyor planda: «Bitkisel vağ yurtiçi taleblnin karşılanabilmesi için yağlı tohumlar üretiminin vılda ot» talama 8.3 oranında arltırılması hedef alıunnştır. Bu heılefi gerçekleştirmek amacıvla. üretimin özellikle Orta ve Güneyd« ğu Anadolu Böleesi'ndp vavgin* lastırılması, seker pancarı böl> gelerindeki olanaklardan varar» lanarak. avrıca verimj ve vağ oranı vüksek tolııımlııh .a^lana rak ayçiceçinde ürptimin arttırılması önçörülmektedir Bunlann yanında soya üretiminin yaygmlaşUrılması, yer fıstığınin pamuk bölçeleinrte ekim sırasına alınması, Orta ve Oünevdopu Anadolu Bölgeleri'ne uyabilecek yaclı tohumlara v5nelinerek bitkisel yağ ureti« mînde avçiçeğine baclı'ı»ın * zaltılması esas alınmaktadır.» Ordu soya fabrikası Bir araştırma, üreticilerin sırf kredi almak için soya ektiklerini ortaya çıkardı. Bunlar tohumu ektikten sonra •" « tarlasına hiç "" bakıro yapnuyor Bu tip üreticinin izlenmesi ve denetlenmesi isteniyor. B ı Çukurova yöresinde bu yıl 90 bin dekara soya ekimi yapıldl. TOHUM VERtLlYOR Muhtar ve köylüler arkadaşımıza «Bize soya ekln diyenler şimdi de tohum vermiyorlar. Bu nasıl iş» diyorlardı... ÎRÎNCÎ Dünya Savaşı donemlerinde Ordu ıli ve çevresinde soya ekımi yapıldığı, danelerinin hem yiyecek olarak ve ham de kahve yerine kullanıl dığı bilinıyor. Daha sonra Rıze, Trabzon, Samsun ve Çorum'da üretilme ye başlanan soyaya yerli isimler de bulunmuş bu arada. Yağ lı Fasulye, Şeker Fasulyesi, Ço rum Fasulyesi, Ballı Fasulye, bunlardan birkaçı... Soyanın yağı, kuspesı ve unu önem kazandıktan sonra Ordu'da bir fabrika kurulması yo luna gıdıldiğim görüyoruz. 1957 yılında 60 kadar^Ordulu girisimci ve SUmerbank'ın ortaklığı ile kurulan «Ordu Soya Sanayii A.Ş.»'nin nominal sermavesi 2 milyon lira idı. Hedef, yılda 10 bin ton soya işleyerek 170o ton yemeklık rafine soya yağı üretılmesi, ayrıca 8000 ton hayvan yemi ve insan yiyeceği olabilecek yağsız un elde edebilmektır. O günlere kadar, Ordu ve çevresinde üretilmekte olan 56 bin ton kadar soya ucuz liyatla dışa satılıyordu. Fabrikada aynca, yörede fazlaca üretilen tütün tohumu ile yülanmış, çürük, artık fındık ve benzeri yağh tohumlar da Yeni bir sorun soya teknolojisi Ç üKüROVA'yı bır başlangıç olarak kabul adersek bır kaç yü ıçınde soya projesinm tüm ülkeye uygulanacağı söylenebllır. Soya gibi çok yönlü bir ür rünün ekimi ile yetimlmesi elbette düşunülemez. Bunun da teknolojisinın kurulması gerekecektir. Şimdiki durumu ila yörede soyayı tam anlamı ile işleyebilecek fabrikaların bulun duğu söylenemez. Çukurova'da çok sayıda yağ fabrikası bulunmasuıa karşın soya igleyebile»cek nitelıkte olanların sayısı çofc azdır. Nitekim geçen yü Çukobirlik tarafından satın alınan ürünlerin işlenmesi sorun yaratmıştı. Çukobirlik yağ fabrikasında teknik bakımdan işlenemeyen soya bölgedeki bazı fabrikalara fason olarak işletilmişti. Gerçek odur k) soyaya yönelme karşımıza yeni bir sorun çıkarmıştır. Soya teknolojisi.... Henüz bölgede mevcut fabrikalarda ancak yağı ve küspesi çıkanlabilen soyadan çok yönlü olarak yararlanmak isteniyorsa bu konu kuşkusuz ihmal edilmemelidir. BİTTİ Bayram günlerınl ören'de ge çirdim. Deniz ve gürıeş, sonra da dost söyleşilerlyle. ören'i severim. Deniz ve güneş özlemınl orda din diririm vakit bulunca. Balıkesir'l geçince doğanın ?enginliğl, cömertliği giderek artar Çamlann koyu yeşlline dalarsın;z, bir reçlne kokusu kaplar onalığı, böcek]er ıshk çalar dallarda, sonra zey tinlerin gri yeşiliyie dolar gözleriniz, Kaz dağlanm aşar, körteze lnersiniz birden. Denızin mavlsl tüm renklerl Uastmverir, mavi günlerin basladıgım nlsseder, ya şama sevinciyle dolarFinız, güzel düşlere dalarsınız. Büyük kentler de. hele bizim Daşk;ctlmlzde güneşin başıtım, ayıu doğuşunu sey retmeye olanak yolc, çarpık kentleşmenln çirklnligini seyrederiz durmadan. Oysa mavl günlerin akşamları da cok görkemll. Güneştn batışmı seyretmek başlı başına bir olay Ören koyunda. Kaz dağlarınm denıze vardığı tepelerin ardına gidiyor güreş, her akşam başka bir renu çöleniyle, tu runcular, kırmızıiar, rubiler birbi rine kanşıyor, sonra bir menekşe bahçesine dönüsüyor deniz. Derken mor sularda küçük bir ay parlıyor, denizi ay mı aydmlatıyor, yoksa hâlâ güneşla panltısı mı belli değil!.. Akşam saatleri hüzünlüdür degil mi? Oysa deni^ce bu hüznü hissetmiyor insan. GUneşi ugurlar ken yeniden selamııyacağınızı biliyorsunuz. Doğanın yasaları hiç şaşmıyor, hiç bir şey bitmlyor, herşey akıl almaz bır dtlzen için de... Denizin dalga.arı bile şaşmı yor, rüzgâr yön değiştirince mavl nin de rengi deglsjiycr. kiml zaman laciverte dönüşüyor. buz kesl liyorsunuz yüzerken, Irimi zaman bulamaç gibi, her kulaçta maviye bulanıyorsunuz, klınl zaman ayağınızı atmaya kıjamıyorsunuz, «karıncalar su Içiyor» deyimlne yaraşır bir durgunlugu var. O düm düz mavilik düşünctıerinize baska bir duruluk getirlyor. Evet. doğayla bütünlesmenln başka bir güzelliği var. Dinleniyor. yenileniyor. tazeleniyorsunuz, çok şeye hoşgörüyle balcıyor, kahkahayı basıyorsunuz. Rlr sözle fosfor ' Müşerref HEKİMOĞLU anhara .anka . Oren Kıyılarmda... lanıyorsunuz. Başta Devlet Başkam Saym Evren, öteki Konsey üyelerinin de Erdek'de deniz *e güneşe karşı birkaç gün geçirmelerine çok sevindim ben. Bir olanak olsaydı askerl kanıpın dışında da bir kaç gün salsalardı keşke... Plajlarda da Türkiye'nin kalbi atıyor biraz. Rastgele bir söz bir esprl, bir soru güntşın altında daha keskin çizgileıle belirtiyor düşünceleri, tepkileri, kaygulan ve de umutları... Tatile gelenler günlük yaşamm uzağmda ama Türkiye'nin gündemindeki soratılann dışında değil hiç bir zaman. ören plajlanndu sanatçılar, öğretmenler, doklorlar, bankacılar, bilim adamlan, gazeteciler, eskl politikacılar ve 27 Mayıscılar yanyana getir denize ve güneşe karşı.. Küçük koyda yükselen Keskin Motel'in boş fjalkonlarına bakarak Turgut özal'ın kulâkları nı çmlatırlar, stmdi Turizm Bakanlığma geçen DÎSK'in dinlenme yerine bakarak Atıdullah Baştürk'ün kulaklarıiıi çmlatırlar. Bl raz ötedeki askeri kampın binalarından Çankava'ya köprüler kurarlar. Kumda Faruk Gövenç'l gören bir delikanh eski bir dostu se lamlar gibi sevlnlr. *İ7ünttiyle sorar sonra. Niçin artık l V d e görmüyo ruz slzi?.. tstanbul Üniversltesi Hukuk Fakültesinden Profı»sör Edip Çelik'e sorar bir Dankao: Sayın Profesör, Aldıkaçtı tasansı için ne düşünüyorsunuz? Aldıkaçtı adı tepemizde yanan güneşten daha garpıcı Edip Çellk için, gözlerl öfkeyle parlıyor biraz. Düşüncesinl şöyie özetliyor: Anayasalar devleti yönetenlerin yetkilerini sınıriar demokra silerde, bu tasarıysa sınırları ala bildiğine genişletiyor... Derken Pelitköy'den bir arka daş dikiliyor karşıma. Müşerref abia, buna ayncalıklı demokrasl dcnraez mi, ortaokul bitirmeyenler parlamentoya giremiyor, ama devlet herkese okuma olanağinı veriyor mu? Aldıkaçtı bu soruyu nasıl yanıtlayacak bakaîun? Eskl Milli Biriık Grubundan Selahattin özgür'ü çevirmlş bir başka grup, ama o konuşmaktan hoşlanmıyor çok. Yalnız dinledik lerinden mutlu olnıalı. 1961 Anayasasmı oluşturanlardan biri özgür, o yapıtm 'îamuoyunda böyle sine benimsendiğini görmek sevinçli bir olay «elbet. Akşam saatlerincie güneşl sey rederken, geceleri yanm ay'a kar şı bir yudum içerkGP, denizde ma viliklere doğru açıîjrken balkonlarda kadehlerde, cîaigalarda hep Aldıkaçtı tasarısı va'dı!. Uzun bir beklentiden sonra ortaya çıkan taslak büyük bir düş kırıklığı, bir boşluk, olumsuz bir hava yaratmış bulunuyor. Ben bu düş kınkhğına katılmıyorüm. çünkü çok hayale dalmamıştım. 1961 Ana yasasını hazırlavan kadroları ya kından tamdığım için belki de, 1982 yılında bu olaya üîiiıa gerçekçi bir bakışım var. Klnı'.erden ne bek leneceğini yaşayarak ögrendim biraz. lyimserüğlnıi de koruyorum sonuna kadar. Çünkü ören'de tatil havasında daha çok hissettim bu gerçeğl, do£anın yasaları ile toplumun ?asal'dn birbirine benzlyor zaman zaman. Toplumun beklentilerine cers d'işen yasalar da yaşamıyor, vürürrtüyor doğrusu.. Aldıkaçtı tdmd'.r, kimin sözcüsüdür, ayrı oir öykü, ama komisyon üyelerinin Dils karşı çıktığı bu tasarı toplumun beklentilerine hiç uymuyor. Nitekim her kesimden tepkilerle karşılandı. O tepkiler Türk halkmın demokrasi yolunda sağlı1*!! ve kararlı davra mşını yansıtıyor bence. Tasarı Da nışma Meclisinde göcflsülürken bu tepkilerin gözden uzak tutulması kolay mı? Tarihi yeniden yazacak değiliz!.. Kaynaklar Bakanlığı T.C Enerji ve Devlet Su Işleri Genel Müdürlüğü Proje ve İnsaat Dairesi Baskanlığı 1 KAYSERÎ DSt XII. Bölge Müdürlüğü huduüan içerîsinde bulunan (Uzunlu sulaması ve Drenaj Tesisleri inşaatı) işi, 6200 sayılı kanunun 34. maddesi gereğince tatbik edilecek ESASLAB'a göre kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkanlmıştır. 2 İnşaatm muhammen keşlf bedell (1.970.000 000) TL. olup geçici teminatt (59113.750) TL.'dır. Geçici ve kesin teminat mektuplan limit içi olacaktır. 3 Müteahhitçe bu işte kullamlmak üzere is prog ramına uygun olarak şantiyede çalışır vaziyette: 2 adet ekskavatör. 4 adet lastik tekerlekli vinç. 1 adet yıkama eleme tesisi. 2 adet yükleyid, 1 adet dozer (D8). 1 adet keçiayağı silindir ve çekicisi. 1 adet greyder. 2 adet kompresör. 1 adet kanalet fabrikîi'i (150 Km/Yıl) ve kafi miktarda betoniyer. vibratftr. kamyon. kanalet nakil aracı. arazöz, motopomp v9 'ilzumlu diğer ekipman bulundurulacaktır. Ancak: htı makinalardan 2 adet ekskavatör. 4 adet lastik teketlekli vinç, 1 adet yıkama eleme tesisi, 2 adet yükloviri. 1 adet dozer. 1 adet greyder. 1 adet keçiayağı silindir ve çekicisi, 2 adet kompresörün müteahhit'in kendi raa h olması şarttır. 4 îhale 17 8.1982 salı günü saat (lSl'de Yüeetepe Mahallesi tsmet tnönü Bulvan ANKARA DSÎ Prr>i9 ve tnşaat Dairesi Baskanlığı katmda toplanacak olan DSÎ Merkez Eksiltme Komisyonu tarafından kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 5 îhale tasansı ve ekleri (5 000) TL. mukab'iinde 4. maddede yazılı adresten 27.7.1982 tarihinden itibaren temin edilebilir. / 6 îstekli sahıs ve sirketlşpirî DSÎ Proie ve fnş*at Dairesi Başkanhğına 9.81982 günu saat (16.30)'a kadar bir dilekce ile müracaat ederek ihaleye iştirak belaesi tstemeleri ve bu dilekçeye asağıdaki belgeleri ekleıreleri lazrmdır. a) Bayındırlık Bakanhğn'ndan alınmış müteahhitlik karnesi aslı ve fotokopisl (A) grubundan en az (1970. 000 000) TL'hk. b) Bugüne kadar lkmal ettiği ve halen taahhödu altında bulunan işlerin hangi kuruluşa taahhüt edildiği. keşif bedelleri, ikmal tarihleri ve yapılan iş bedelleri (Teşvik edici belgelerle birlikte). c) 3. maddede istenilen makîna ve techizatm ken disine ait olduğunu tevşik edici belgeler (înşaat mı'finalarına ait noterden tasdikli fatura suretlerini ve bıı faturalann istekli şahıs ve sirketin kanuni vevmivo ve demirbaş defterine işlendiğine dair kayıtlarla. vine bu makinalann 1981 yıh amortismanınm islendi&ini ispata yarayan defter kayıtlannm noterlikçe tasdikli suretlerini eklemeleri şarttır) veya kiralayacak ise kiralayan şahıs veya firmadan alınmış noterden tasdikli taahhütname ile makina ve teçhizatın kiralayana ait olduğunu tevsik edici belgeler (Înşaat makinalarma ait noterden tasdikli fatura suretlerini ve bu faturalann kiralayan şahıs ve şirketin kanuni yevmiye ve demirbag defterine işlendiğine dair kayıtlarla, yine bu makinalan n 1981 yılı amortismanınm işlendigini ispata yarayan defter kayıtlannın noterlikçe tasdikli suretlerinl eklemeleri şarttır.) ve iş programma uygun olarak şantiyede hazır bulunduracağma dair usulü vechile tanzim edilmis taahhütname ve aynca ihale istekli şahıs veya şirkette kaldığt takdirde 1 adet kanalet fabrikasını (150 Km/Yıl) en geç 1.8.1983 tarihine kadar proie sahasında kurarak kanalet ve aksamı imalatına baslıyacağına dair noter tasdikli taahhütname. d) Teknik personel beyannamesl ve kilit teknik personelin bivografisi, (Tevsik edici belgelerle birlikte). îstekli şahıs ve şirketlerin Teknik Personel Bildirimindeki personelin, 2531 sayılı kanunun hükümlerine uygun olduğunu tasrihen beyan ve tasdik edeceklerdir. e) Bankadan alınmış banka kredi durumunu gösterir belgeler. f) lsteklinin yurt dışındaki makinalan ile proforma faturalar değerlendirmede dikkate alramayacakttr. Yabancı dille vazılmış fatura, vesair belgelerin noterden tasdik edilmis Türkce tercümelerinin de basvuru evrakına eklenmesi şarttır. 7 îstekliler. iştirak belgesi alıp almadıklanm 13.8.1982 sabahından itibaren DST Proie ve înşaat Dairesi Başkanlığı'na müracaat ederek öğrenebilirler. 8 9.8.1982 günü saat (16.30)'a kadar ihale tasansı ile eklerini almamış ve 3. maddede müteahhidin kendisine ait olması istenen makinalan bulunmayanlara 6. maddede istenilen belgeleri eksik veya yetersiz olanlara iştirak beleresi verilmez . 9 îhaleye iştirak etmek isteyen şahıs ve şirketlerin teklif zarflannı 17.8.1982 günü saat (14.45) 'e kadar 4. maddede belirtilen adreste DSÎ Merkez Eksiltme Komisyonu Başkanlığı'na makbuz mukabilinde teslim etmeleri şarttır. 10 îsin sözleşmeslne, 31 mayıs 1981 tarih ve 17356 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe ^iren 8 5.1981 tarih ve 8/2912 sayılı Bakanlar Kurulu Karan uyannca cahsma şartlanna ait hükümler konulmuştur. 11 Telgrafla yapılacak müracaatlar ve postada vakl gecikmeler kabul edilmez. (Basm: 19048) 5358