25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 29 TEMMUZ 1982 ÎRÎNCÎ Dünya Savaşı yıllannda Türklye'ye girmiş olmasına karşın Soyayı iyi tanıdığımız söylenemez. Nitekim 1981 yılmda Çukurova'da uzmanlann açtığı yoğun kampanyaya karşı üreticilerin büyük bir bölümü soya ektneye yanaşmadı. Köy köy dolaşarak soyayı anlatmaya çalışan ilgililerin hemen tümü aynı yanıtı ahyorlardı. Soyayı tanımıyoruz. Hele başkası eksin görelim... Belirtmek gerekirse geçen yıl soya ekenlerin bir bölüjmü de, bildiklerinden değil, denemek için toprağa attılar tohumu. i Bu deneme 1yi de oldu. Çünkü bu yıl bir hayli lstekli çıkü çiftçilerden. Geçen yıl köylerine, tarlalarmın başma kadar gelmiş olan uzmanları eli bos geri çeviren birçok üretici, bu yıl kendiliklerinden yetkililere başvurarak soya ekmek istediklerini bildirdiler. Vo ne kadar üzücüdür kl iyi bir planlama yapılmadığından, üreticilerin bir bölümünün isteği geri çevrildi. j Bir yanda kentin sokaklarına, caddelerine pankartlar, [afişler asılarak; köylüler. çiftçiler soya ekmeye .çağrılırken, ,bir yanda konferanslar, seminerler düzenlenip soyanın marifetleri sayılıp dökülürken. öte yanda Teknik Ziraat Müdürlüğü'ne başvuranlar geri çevrildi Ne garip değil mi? 2. B Çukurova'da • bircok köylü Mehmet MERCAIM soya ekimine hazırlandı. Ancak coguna sulama izin yetersiz diye • AZÎRAN aymın ilk günlerinde Adana Çiftçl Birliğl Salonunda bir soya semineri düzenlendl. kurumlann t Semineri. Adana'daki tanmsal amaçh ' yetkilileri, Ç. Ü. Ziraat Fakültesi dekan ve öğretim uyeleri, öğrenciler basın mensupları izliyor... Çiftçi. üretici sayısı oldukça az însan, ister istemez, geçen yıl 24 nisan 1981 günü Adana'da yapılan «Türkiye 1. Soya Kongresi»ni anımsıyor. Ankara ve Çukurova Üniversiteleri Ziraat Fakültelerl ile Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odalan ve Ticaret Borsalan Birliği'nce ortaklaşa düzenlenen bu kongre de «ne hikmetse» Ziraat Odaları ve benzeri tanmsal amaçh kuruluşlarmın dışmda yapılmış, çiftçiler ve çiftpi temsilcileri kongreye sadece konuk olarak çağrılmışlardı. Kongrenin kendilerinin dışmda düzenlenmiş olmasına bir hayli sert tepki gösterdi çiftçi temsilcileri. Türkiye Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar ile Adana Ticaret Odası Başkanı Abdullah Öngen'in konuşmaları İle çahşmalarına başlavan konsreve Türkive Ziraat Odaları Akdeniz Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı Kemal Savrun, Adana Ziraat Odalan îl Koordinasyon Kurjılu Başkanı Ali Eşref Mirel ve Adana Çiftçi Birliği 2. Başkanı önder Girici şu mesajı yollamışlardı o gün. •Tanmla ilgili tertiplenmiş olan Türklye 1. Soya Kongre. si'nde mahsülün ekimiyle ilgili Tttrk çiftct kuruluşlanna yer verilmemis olmasını hayretle karşıladık. Kongrede bizim yerimiz olmadığina göre ekim Işlerinin H • BİR SOYA SEMİNERİ Soyanın cazibesine sokulan üretici tam destekten yoksun KÜTÜKLÜ KÖYÜNDE Bu köyiin topraklannın çoğu Ceyhan kıyısında. Yılın büyük bir bölümü de suların tehditl altında. Bu yiizden ancak yaz başlannda ekim yapılabiliyor. Köylüler soya ekmek Istiyor ama yetkllHer «yofo» diyorlar. Beklr Berber'in nehir kıyısındaki tarlası boş. kaldı. «Bu nasıl iş, yetkililer bir yandan soya ekin diyorlar, bir yandan da çüçliik çıkanyorlar» diyor. (Fotoğraflar: Semlr YALÇIN) verilmedi MİSİS'İN KÜTÜKLÜ KÖYÜ MUHTARI HASAN KIZILIŞIK «YETKİLİLERİN İŞİNE AKLIMİZ ERMİYOR. BlR YANDAN ARAZİLERİNİZİ BOS BIRAKMAYIN SOYA EKİN DİYORLAR. BlR YANDAN DA TÜRLÜ ENGELLER ÇIKARIYORLAR» DlYOR. de tertipçiler tarafından tedvfr edilmeslnl tavsiye ederfz...» Bu yıl haziran başmda düzenlenen seminerde de üretiÖlerden, çiftçilerden çok uzman, yetkili ve basın mensupları görülüyordu. lStS'e bağlı Kütüklü köyü muhtarı Hasan Kızıhşık ile merkez ilçeye bağlı Dervişler köyü muhtan Fahrettin Menemencioğlu bu durumdan acı acı yakınıyorlardı, v FAHRETTİN MENEMENCİOĞLU «Soya He HgiII semiHer yapılıyor. Çlftçinin üreticinin habert olmuyor. Biz de tesadüfen duyup geldik. Dervişler köyü Seyhan'ın sağ sahilindedir. Her yıl sel baskını. taşkın olur arazileıimlz su altında kahr. Irmak ile DSt seddi arasında kalan binlerce dönümlük arazide nisan sonlarına kadar ekim yapmak mfimkün değil. Her yıl ancak mayıs aylarmda birşeyler ekmeye çalışırız. Yetkililerin ve uzmanlann önerilerine uya'iak soya ekmek için başvurduk. Teknik Ziraat Müdürlü* gü'nden Seyhan sağ sabilindeki köylerin ekim listesi dıQtnda bırakılmış olduğunu öğrendik. Nedeni de buralarda devlet sulama şebekesi yokmuş. Bu karann masa başmda Terildiği belli. Arazilerimizin büyük bir bölümü zaten ırma ğın bitişiğinde aynca blrçok da kuyu açtık. Hâlâ da açıyoruz. Nehire saldığımız santrfüjlerle istediğimiz yeri sulayabilecek olanaklanmız var. Bazı yerlere pamuk ektik. Hep bu yöntemle sularız. Yetkililerin işine aklımız ermedi. Bir yanda Aman arazilerinizi boş bırakmayın. soya ekin diye bir sürü topIantılar, seminerler düzenleniyor. Bir yandan da başvurduğumuzda geri cevrilivoruz. Anlayamadık gittl.» BU DA BİR BAŞKA MUHTAR HASAN KIZILIŞIK «Büyüklerimizra Iki vıldan beri israrlı tavsiyeleri üzerine soya ekmek istedik. Mayıs başında yaptığımız başvuru geri çevrildi. Sebebi de soya birinci ürün olarak ekenlere verilmiyormuş. Imkânımız olsa ikinci ürün olarak ekeriz ama birinci ürünü ekemiyoruz ki. Biz istemez miyiz tarlalarımızdan iki ürün almayı. Semineri de Teknik Ziraat Müdürlüğü'nde duyduk. Oradan geri çevrilince derdimizi anlatalım diye buraya geldik. Yoksa davet edilmiş değiliz.» Her iki muhtann söyledikleri. semineri biraz kanştırdı ise de yetkililer ve de uzmanlar bu yakınmaları «geçiştirmenin» yolunu ve kolayını çabucak buldular. Muhtarlara şu yanıt verildi: Durumunuzu inceletelim... Aradan bir aya yakın zaman geçti. Geçen zaman içinde soyanın ekim süresi de sona erdi, önümüzdeki günlerde hasat dönemi başlayacak eftna. ilgililerin incelemeleri hâlâ sürüyor. durmuş dalgın gözlerle delice akan Ceyhan'ı seyrediyordu. 40 dönum tarlası boş. «Defalarca geidiler Teknik Ziraat'tan, (Size soya vereceğiz, kred' vereceğizl dediler. Soyanın yer fıstığından da, pamuktan da daha kârlı olduğunu söylediler. Inandık. Tarlalarunızı hazırladık. İşte, boş kalıverdi. îyi ki, diğer tarlama yer fıstığı ektim, Baktım oyaladılar. Osmaniye'ye gidip vadeli, serbest piyasadan kilosu 240 liradan yer fıstığı aldım. Oysa normal piyasada peşin kilosu 150 160 lira. Tarla boş kalacağına aldım. Bilseydıin bu tarlayı da bekIctmez ekerdim,» diyordu Tahsin Salaz. Mustafa Yan'ın ise derdi daha başka. Deneyimli bir üretici. Geçen yıl soya ekmiş. Dekara da 200 kilo almış Bu yıl 50 dönüm ayırmıştı. Geçen yıl iyi bakamamıştım 200 kilo aldım. Artık tecrübem var. Bekledim ama, tohum vprmediler. İlgililerin tutumuna aklım ermiyor. Eğer soya ekonomhe faydalı ise birinci ürün, ikinci ürün diye ayırmak hatclı olur. Versinler ekelün. Denetlesinler. Devlet bu, kim ekmez ise yapışsm yakasma.» Kütüklü'den Bekir Serber de. Ali Taş da. Faruk Güzel yıl Ziraaften tohum, gübre, zehir alırız. Teknik Ziraatte kayıtlarımız var. İncelesinler. Ben şahsen 300 400 dönüm soya ekebilirdim. Arazilerimi hazırladım. Boş kaldı hepsi. Yazık değil mi?...» 6 • M DANA'da yapılan soya seminerine eğer Kütuklü köyünden Tahsin Salaz. Bekir Serber, Mustafa Yan, ( Faruk Güzelsoydan, Ali Taş ve daha başkalan davet edümış olsalardı herbiri bir başka derdini anlatacakü. Ve tümünün de derdi, sorunu soyada düğümlenecekti. Seminere katılamayan. daha doğrusu davet edilmeyen köylulerle tarlaları başmda görüşmüştük seminerden sonra. Kütüklü muhtarı Hasan Kızıhşık Teknik Ziraat Müdurlüğü'ne .liste vermiş. herkes onun sonucunu bekliyordu. yaz başında. Muhtar da habire Teknik Ziraat Müdürlüğü'ne gidip. gidip dönüyor. En sonunda ne demişler orada biliyor musunuz? •Cumhuriyet» mensuplannm Kütüklü'ye uğramalarına hayii içerlemiş Teknik Ziraafm bazı yetkilileri. Bir güzel azarlamışlar köylüleri. Köye gazeteci çağırdığınız için size kredi de yok. Tohum da. Cidin size gazeteciler versin...» Ya... tşte öyle Ai KÜTÜKLÜ KÖYÜNÜN GÜNAHI Köye gazeteci çagirdıçmız icin size kredi de yok tohum da... Gidin size gazeteciler versin,. soydan da muhtar Hasan Kızıhşık da boş tarlarının baynda bekledıler aylarca. • O BOŞ TARLALAR ysa, daha once köye giden uzmanlar israrla ve de ısrarla boş tarialara başkaca birşey ekilmemesirı, soya ekmelerıni önermışlerdi. Ve köylüler de bir süru masraf edip bir güzelce hazırlamışlardı tarlalannı Sonucta, çoğu boş kaldı tabii.. Tahsin Salaz. ırmak kıyısındaki boş tarlasının başında , EYHAN Irmağı kıyısındaki Kütüklü'nün sorunu ile Sejhan kıyısındaki Dervişler lcöyunün sorunu aynı. | iki köyün de topraklannın büyük bir bölümü taşkm tehdidi altında. iki köyün de kadeı taşk.na bağlı. Bu yüzden her yıl nisan sonlanna kadar birşey ekemiyor tarlalarına. Riski göze alıp ekenler oluyor tabii Dervişler köylüleri de bu yıl «Büyüklerin tavsiyelerine uyup» soya için hazırlamışlardı tarlalarını. Sonunda yetkililer, onlara da «olmaz» dediler. Tabii iş işten geçtikten, yani tarlalara başka ürün ekmenin de zamanı geçtikten sonra... Nedenini muhtarm akrabası Hanifi Menemencioğlu'ndan dinleyelim« Uzmanlar defalarca köyümüze gelip bize soya pkmemizl ta\siye ettiler. Biz de peki dedik. Muhtar Jl.te verdi Teknik Ziraate. Tarlalarımızı hazırladık. Ha bire ovaladılar. Bir ara «olmaz» dediler. Nedeni de sulama yetersizmiş. Muhtarla birlikte Kittik, bizzat müdür beye anlattık. Sulama imkânımız var dedik. Hem kuyulanmız ve hem de ırmağa saldığımız santrfüilerimiz mevcut, gelip görün dedik. Ama, müdür bey, bize yol göstereceğine Sıkıyönetime şikâyet etmekle tehdit etti. Biz gerçek çiftçilpriz. Her c DERVİŞLER KÖYÜ ERVIŞLER köyünde yalnız Hanifi Menemencioğlu'ı nun değil. akrabaları Abbas Menemencioğlu'nun, Ismail Menemencioğlu'nun. M. Emin Menemencioğîu' nun, köylülerden Mustafa Kardeşler'ın. Cabbar Çelebi'nin, Mahmut Bayram'ın da tarlaları sürürdü. hazırlandı Bekledilpr. sonunda boş kaldı DSI seddi ile <rmak arasında 90 dönüm tarlasına ma^ıs sonlarında bir yerlerden bulup buluşturmuş soya ekrrrş. Teknik Ziraaften uzmanlar köye ereldiklerinde gormüsler. Soya, gunlerce çimlenmiş, ama seyrekmiş. Uzmanlar Sen burayı yeniden sür, biz sana yeni tohum verelim usul'ine uygun ek» demişier. O da uymuş. Tutmuş ekili tarlavı Wr guzel sürmüş, ikinci bir masraf yaparak. Baslamıs bek'emeye Tabii tohum alamadığı gibi daha önce ektiğini de kayb°tmiş oldu Hem de üstiine masraf ederek •Fğer soya verseler buraya da ikinci ürün olarak ekmek istiyorum..» diyor Hayıflamyordu boş kalan tarlasır.a bakıp Muhtar Fahrettin Menemencioğlu üniversite mezunu. S?nat tarihi öğrenımi vapmış Ciftcılik yapıvor Şalvannı çekip, kasketini giydı mi, toprağa bata çıka koşuşuyor. Zevk alıyor toprakîa uğraşmaktan Soya verileceğini Juyunca bir sevinmış ki sormayın.. Gitmiş 800 bın lira masraf vapıp yağmurlama boruları edinmiş 14'lük santrfüiü de var evinın avlusunda. Aynca tarlalannda kuvular da kazrhrmıştı Söyle konusuyorTeknik Ziraat'in tutumuna aniam veremiyoruz. Kövümfızü program dışı bırakmışlar. Bu verimli topraklar boş bıraktırılır mı? Tarlalarımızın çoğu ırmak yataermda Buna rafrmen hemen her tarlada çakma kuyu var. Bazı yerlere pamuk ektik. Onlan çakma kuyularla ve ırmağa saldığımız santrfüjlerle suluyoruz. Pamuğa yettiğine göre suyurnıız, soyaya da yeter. Yetkililere defalarca başvurduk Anlatamıyoruz hir türlü. Ve derdimizl anlatamadığımız Için dp binlerce dönüm arazi boş kaldı.» D İLGİLİLERİN AZİZLİĞİ # 1981 DENEMESİ POUTİKA VE ÖTESİ Mehmed KEMAL Lumpen proletaryayı disipline sokup proleterleştlrmek nasıl sosyalist güdümün Işlevi ise, lumpen sermayeyi de disiplin altına alıp, onu güvenilir, inanılır sermaye blçimine dönüştürmek kapitalist güdümün lşlevidir. Lumpen proletarya nasıl sosyalizme zarar verirse, lumpen sermaye de kapitalist güdüme başağrısı olur. Bu doğrultuda Uğur Mumcu kardeşlmiz terminolojik olmasa bile, toplumun gerçeklerini vurgulayarak bir teori oluşturmaktadır. Uğur. teorisinl yaşam ve eylemlne de yansıttığmdan, lumpen sermayeciler ve onun elulaklan ile büyük bir savaş içindedir. Sosyalizm, bizde, uzun yıllar sadece bir tartışma konusu olmuş, biraz 11gl gördüğünde de tukaka sayılarak yasak bölgeye itümiştir. Şimdllerde İse, tartışmaların boyutu salt liberal ekonominin geçerllği, geçerslzllğl üstünde öbeklenmiştir. Ekonomide llberalizmin en ince ayrıntıları üstüne tartışmalar yapılırken, onun karşıtı olan düşüncelerin tartışması kimbilir «hangl bahara» kalmıştır? Zaten niyetimiz de sosyalizm tartışması değildir. Turgut özal'ın (belki misyonunun) görevl bırakması bize bazı ufuklar açmıştır. Sanınm anlaşmazlık, ekonominin düzeltiye ugrarken yükünün kimlerce çekileceği üstünedir. Yaygın halk kitleleri para ve fiyat artırmalan yapılırken yükü çekmede sessiz kaldıkça, izlenen politlkanın başanlı olduğu kanıst yer etmiştir. Ancak bu yük biraz lumpen sermayeye vüklenmek istendiğinde dırıltılar, zırıltılar. çıkar kavgaları başgöstermiştir. öyle dönemler vardır ki. lumpen sermaye kesimlnl. yaygın halk kitlelerinin etklnliğinden daha güçlü kılar. Bu gösterge, oya dayanmadığı İçin, polltik değil. ekonomlk iktidarı simgeler. Lumpen sermaye bir teorlnln yarınkl geçerine değil. bugünkü çıkanna bakar. özal. bu noktada, gücünü hesaplayamadığından yanılmış olablllr. Çünkü bir kuvvet, teoriden yana olana sırt çevlrdlğl glbl, ondan yakınan. gttnlük cıkan bozulana da arka verebilir. Kendi İçinde çok ince bir dengedir. Şurası açıktır ki lumpen sermaye (Uğur Mumcu böyle dedlğl İçin böyle söylüyorum). güdümcüsünü teorlyl be Keman Calmak nlmsediğl İçin mi değlştirmiştir, yoksa teoriye boş verip günlük çıkarı bozulduğu için mi? Bence, işin daha başmda teori güdümcü İle pratik lumpen sermayeci kaynaşmıştı; çelişki kabalaştıkça güdümcü gidecek, günlük çıkarcı kalacaktı. Çelişki, yaygın halk kitlelerinin fikrl sorulmadığına göre (oya dayanmıyor), karşıtında değil kendi içindedir. Yanl çelişkllerden biri. şimdilik temel çelişki olacaktır. Yan çelişkllerden biri olan günlük çıkarın bozulması, elbette ki uzun ömürlü glbi görünen (birkaç yıl İzin istiyen) çellşkiyl tepeliyecekti. Özal'ın ömür isteyen (birkaç yıllık) lzlnnamesi, gününü gün eden kısa ömürlü çelişklye yenik düşmüştür. Sistemde değişiklik yok, deniyor. Biz de sistemde değişiklik olacağmı söylemiyoruz. Zaten çelişkilerl doğuran kuvvet sistemde değişiklik istemez. Elbette, çelişkileri doğuran kuvvetin de kendi İçinde çelişkilerl vardır. Kendi içindeki çelişkilerden biri ötekilere baskın çıkacak, temele dönüşecek. başkasını lşe kanştırmıyacaktır. Şimdilik kuvvetlerin içindeki kuvvetin yansıması budur, her ülkede böyle olmuştur. Bazı ülkelerde lumpen sermayenln gücü, politlk dengeyl çıkan için bozuyor. Yanl politik gücü çıkanna uygun görmediğl zaman. bir başka kuvvetle (buna kural dışı da dlyebilirslniz) değlştirebiliyor. Bu değişiklik, türler eşit ve benzer olsa da her sıkışmada deneniyor. Sorun. yaygın halk kitlelerinin bunun ne kadar farkma vardığındadır. Gözden ırak tutulduğu, tartışmalar kısıtlandığı İçin gözlenmiyebillr. özal, gtidümden çekildlkten sonra. bir şeyi söyllyebilecek gücü kazanmışsa, söylediğl zaman her şey açıkhğa kavuşabllir. O da pratlğin, artık, teoriye uymadığıdır. Ülkemizln güzeller güzeli. denlz kıyısında, denlz suyu İle serinleme olanağı varken, bunu söylemeyl ne diye göze alsm, laboratuvar el değlştlrmiştir. klmyager keman çalıyor. Büyük teorlsyen Elnsteln da, teorlslnde kuşkuya düştüğünde dinlenmek için keman çaünaz mıydı?... VEFAT MALATYALI KOYUNOĞLU tBRAHİM PAŞA AHFADINDAN KADI İSMET BEY İLE VİRDİTER HANIMIN OĞLU. KAZASKER ABDULLAH RAFET BEY'İN TORUNU, ŞEYHÜLİSLAM ARİF HtKMET BEY'IN YEĞENİ. MERHUME MÜBECCEL KOYUNOĞLU'NUN EŞt ÖZCAN VE ALTAY GÜNDÜZ, DtNÇER VE FİGEN KOYUNOĞLL, MERHUME SOLMAZ KOYUNOĞLU VE RECEP UYGUN'UN BABALARI, MERHUM ALt GÜNDÜZ'ÜN, AYNUR ÎLrASOĞLU'NUN, MEHMET, OSMAN VE EREN KOYUNOĞLU'NUN DEDELERİ, BARUKÇU, ALSAÇ, ÖZGENER, DEMİRTAŞ, BANGAL, BASMACI, KURUYAZICI, PEKÖZ, GÜÇSAV, SALMAN, ŞEKERCİOĞLU, AKÇAY, KARSAN VE KAYMAK AİLELERİ İLE NEKRİMAN OLCAY'IN BÜYÜĞÜ, TÜRK MtMARtStNE TÜRK OCAĞI VE ETNOĞRAFYA MÜZESİ VE BENZERt ESERLERİ KAZANDIRAN, DEVLET SANAT ARMAĞANI SAHİBİ, ATATÜRK'ÜN YAK1N DOSTLARINDAN, BÜYÜK SANAT ADAMI VE BÜYÜK ÎNSAN, UKUROVA Üniversitesi Ziraat Fakültesf Tarla E;tkıleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ibrahim AtakHî, 1981 yıhnda Çukurova'nın çeşitlî kesimlerinde ikin' ci ürün olarak yapılan soya ekimi deneyiminin çok yararh olduğunu beliftlyor. Soy*âya illşkin yöresel sorunların önemli bir bölümünün saptanmasma olanak bulduklarını belirten Prof. Dr. Atakişl, «Böylece Türk çlftçlsinln görprek, Inararak ekme geleneğlne davalı llkesl de yerine gelmiş oldu. Bu, gerçekten önemli bir sorundu kar^ımızda» diyor. 1081 vıhnda yoğun bir propaganda kampanyası sonucu uvgulanan «2. ürün soya projesi»nin aksamalara ve knrşılaşılan erüçlüklere karşın ümit verid olduğunu belli"llyor uzmanlar. Devlptin desteği altında uygulanan profenln Uk aşamasında ekinden çok önce soyanm taban fiyatı Ilan edilmiş ve böylece üretici daha aylar öncesinden «soyanın carfbesine» sokulmuştu. Serbest piyasada soyanm kilosu 25 lira dolayinda lKen, devlet 40 lira fiyat vermişti. Bu arada tohum, gübre, bakteri de sağlaynn devlet 1500 lira da üretim kredisl vermîs. eklmi çok geniş boyutlan ile özendirmeye çalışmıştı. U7manların ümitli bulduklan 1981 yılı üretiml, proie kapsamındaki Adana. Tçel, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay illprinde ortalama verim dekarda 90 kilo olarak gerçeklpsmişti. Bu ekim bölgesi İçinde yaklaşık 4000 çiftçıye 1 ^55 ton tohumluk, 13 308 kğ. bakteri ve 165 milyon lira da üretim kredisi dağıtıldığını belirtiyor yetkililer. Geçen yıl bölgpden sağlanan ürün ise 12 000 ton. Soyanın fiyatı bu yıl da çok önceden ilan edildl: 52 TL.; Üretim kredisl de 2500 lira YARIN: KREDİ İCİN SOYA EKİLİR Mİ? MİMAR VEFAT îrfan özen'in değerli eşi, merhum Tümer özen'in, Necla Kinay ve Tülin Ceylan'm çok sevgili babalan, Abdullah Özen'in ağabeyisi. Ayhan Erkaya'nm dayısı, Mehmet. Tanju, Tamer, Emıne ve Mine'nin amcalan, Ihsan Erkan'ın eniştesi, Necdet Ceylan'ın kayınpederi. ailemizin çok değerli buyüğü ARİF HİKMET KOYUNOĞLU 27 TEMMUZ 1982 GÜNÜ VEFAT ETMlŞTtR. CENAZESt 30 TEMMUZ 1982 CUMA GÜNÜ ÖĞLE NAMAZINDAN SONRA ŞtŞLİ CAMtt'NDEN KALDIRILARAK, FERtKÖY MEZARLIĞI'NDAKİ A ^ E KABRtNE DEFNEDtLECEKTİR. NOT : ÇELENK YOLLANMAMASI, tSTEYENLERÎN TÜRK EĞtTİM VAKFINA BAĞIŞTA BULUNMALARI RtCA OLUNU». Abdurrahman ÖZEN 28 Temmuz 1982 çarşamba günü vefat etmiştir. Cenazesî 29 Temmuz 1982 Perşembe günü Şişli Camii'nde kılmacak öğle namazmı müteakip Zincirlikuyu Mezarhğı'na defnedilecektir. AİLESİ C Hamburg Başkonsolosluğu Pasaportu ııe Almanya'ya gıdış dönüş biletimi. nüfus cüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdur. Alaattin TAIAR Elbistan A t LE S t DİŞ TABİBİ ORHAN TÜZÜN Levent Güvercin durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok, D 7. saat: 913. Tel.: 64 5725 Randevu alınması rica olunur. tJAN • 1. Ordu VP Sıkıyönetlm Komutanlığı nın 7 mayıs 1981 ^ün ve VİRK 71301065 81/SYNT i4fıL emirleri İle faaliyetine izin verilen der neğimizin onerlsezl Şişhane, îskender Cad. No: 34/3 tstanbul *dn»sioden Fatlh, Guraba H«?eymağa Mah. Vezirçeşmesi »ckak No: 2 tstanbul adreslne taşınmış tır. tlânen aayuruiur 28.7.1982 KemaMya (F,ğln> Folklor Dernefri ACI KAYBIMIZ Odamız Şeref üyelennden, ülkemiz mimarlığına uzun yıllar katkı koymuş değerli meslekdaşımız, ACI KAYBIMIZ Odamız Şeref üyelerinden, ülkemiz mimarlığına uzun yıllar katkı koymuş değerli meslekdaşımız Arif Hikmet Koyunoğlu'nu yitirdik. Cenazesi 30 Temmuz 1982 Cuma günü Şişll Camli'nde kılınacak öğle namazını takiben defnedilecektir Ailesine ve ülkemiz mimarlarına başsağlığı dileriz TMMOB MÎMARLAR ODAST ISTANBUL ŞUBESt yitirdik Arif Hikmet Koyunoğlu'nu Cenazesi 30 Temmuz 1982 Cuma günü Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazını takiben defnedilecektir Ailesine ve ülkemiz mimarlarına başsağlığı dileriz TMMOB MÎMARLAR ODASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle